25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 12 AĞUSTOS 2020 ÇARŞAMBA Ekonomist Prof. Dr. Aziz Konukman’a göre ekonomi küçülecek, enflasyon patlayacak ‘İmkânsız açmaz’dayız TürkLirası’nıve “Hem kur hem faizi sabit tutup para TC Merkez politikası uygulanamaz. İktisatta buna ‘imkânsız açmaz denir’ diyen Konukman’a Bankası’nı anlamak göre piyasa aktörlerinin hesap yapabilmesi için Orta Vadeli Plan hemen açıklanmalı. Ekonomist Prof. Dr. Aziz Konukman, Türkiye ekonomisinde yaşanan durumu, “ağır stagflasyon” yani “durgunluk içinde enf lasyon” olarak tanımladı. Ko nukman, ekono miyi yönetenle mustafa çakır rin sabit kur, sabit faiz ve Merkez Bankası ba ğımsızlığını bir arada kullan maya çalıştığını belirterek, “İktisatta buna imkânsız üç leme ya da açmaz denir. Bu imkânsızdır” dedi. Ekonomideki son durumu Cumhuriyet’e değerlendiren Konukman, iyi verileri açık lamada atak olan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Al bayrak ile Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal’ın bu günlerde ortada gözükmedi ğini söyledi. Ekonomide pi yasa oyuncularının hesap yapabilmesi için Orta Va deli Plan’ın (OVP) açıklan ması gerektiğine dikkat çe ken Konukman, şu görüşle ri belirtti: “OVP’nin yasa gereği ey lülün ilk haftasına kadar ya yımlanması gerekir. Ancak o zamana kadar beklemeye gerek yok. Hemen açıklan malı. Herkes hesabını ona göre yapmalı. OVP bir yol haritasıdır ve piyasa aktörleri için de önemlidir.” Bakanlar ortada yok Öte yandan OVP’nin iki muhatabı olan Hazine ve Maliye Bakanı ile Strateji ve Bütçe Başkanı’nın bugünlerde ortada gözükmediğini belirten Konukman, şöyle devam ettii: “İyi bir veri açıklandığı zaman bakan ortaya çıkıyor. Kötü veri olduğunda ortada yok. İkisi ortaya çıkıp acilen piyasalara OVP’yi açıklamak zorunda. Eylül beklenirse iş işten geçer. OVP’yi kuran çatı, kur tahmini” diye konuştu. OVP’nin 2020 gerçekleşme tahminlerini vereceğine de işaret eden Konukman, “2020 gerçekleşmeleri tutmuyorsa sonraki yılları unut. 2020 gerçekleşme tahminlerinin tutmayacağını anladığımız anda aslında yeni dönem OVP eskimiş olacak” değerlendirmesini yaptı. Görev zararı patlar Uygulamalar nedeniyle kamu bankaları yüzünden görev zararlarında patlama olacağını söyleyen Konukman, “Pamuk eller cebe, bunu Hazine yani biz ödeyeceğiz” görüşünü dile getirerek, Aziz Konukman ‘Tek yolları kaldı faizi yükseltmek’ Prof. Dr. Aziz Konukman, hükümetin dövizi bir yerde tutabilmek için “Açık açık ben sermaye kontrolleri uyguluyorum” demeden çeşitli yöntemler uyguladığını belirtti. Ancak artık burada yolun sonuna gelindiğini ve sadece tek çarenin “politika faizini yükseltmek” olduğunu dile getiren Konukman şöyle devam etti: “Ancak orada da inat var. 11. Plana iktisat kuramında olmayan bir teori yazıldı. Enflasyonun nedeni faizlerdir, diye literatüre girdi. Artık bu da sorunu çözmez. Geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Niğde’ye... Onu yaptığı andan itibaren bu zamana kadarki bütün politikalar çöpe gidecek demektir” görüşünü kay detti. Dalgalı kurda hem dövizin hem de ulusal paranın fiyatının aynı anda ayarlanamayacağını vurgulayan Konukman, “Hem ‘Merkez Bankası bağımsız olsun hem sabit kur olsun hem de faizleri ben belirleyeyim’ diyorsun. Bu mümkün değil. İktisatta bunun adı imkânsız üçleme teorisi denir” diye konuştu. zaten borç içinde olan insanların kredilerle daha da borçlandırıldıklarını vurguladı. Turizm sektöründe müthiş bir düşüş yaşandığını, dikkat çeken Konukman, eko nominin küçüleceğini, enflasyonun ise “patlayacağını” vurguladı. Konukman, “TÜİK’i göreve çağıralım: Ham petrol fiyatlarını bugünkü kurlardan TL’ye çevi rince sektörel fiyat artışları ne olacak? Kamuoyuna açıklanmak zorunda. Sektör sektör verilmesi lazım. Birileri fahiş kârlar elde edecek” dedi. l ANKARA Örtülü faiz artışı sürdü Bankacılık endeksinde artış yüzde 6.5’u buldu. Kâr satışları altını düşürdü Altın fiyatlarında ardı ardına gelen rekor artışlar, kâr satışlarıyla beraber bir miktar geriledi. Altının ons fiyatı 1.942 dolara indi. Yurtiçinde gram altın 452 liraya düştü. Dün çeyrek altın 734 liradan, Cumhuriyet Altını 3 bin 6 liradan satıldı. Öte yandan, altın fiyatlarının tarihi zirveleri görmesi, sahteciliğin önüne geçilmesi amacıyla kuyumcuları belge almaya itti. Bursa Kuyumcular ve Saatçiler Benzerleri Odası ve Gemlik Mesleki Eğitim Merkezi, ortak bir çalışmaya imza attı. Kuyumcular, ustalık ve kalfalık belgesi alabilmek için Gemlik Mesleki Eğitim Merkezi’ne müracaat etti. Merkez, şartları tutan kuyumculara, meslekleriyle ilgili sorular sordu. Altınla ilgili sorulan sorulara doğru cevap veren kuyumcular, belge almaya hak kazandı. l Ekonomi Servisi Merkez Bankası’nın adımıyla BİST coştu Dolar/TL hafta başında sert yükselişle 7.3650 liradaki tarihi rekoru gördükten sonra, Merkez Bankası’nın daha da kuveytlendirdiği sıkılaştırma adımlarının desteğiyle dün 7.21 liraya kadar geriledi. Günü de 7.24 lira seviyesinde kapandı. TL’deki yüzde 1 civarında değer kazancı gelişmekte olan ülkeler genelinde de görülürken TL uzun bir arada sonra bugün benzer ülkelerden sınırlı da olsa daha iyi bir performans gösterdi. BİST100 endeksi ise dün çok dalgalı bir seyir izledi. Güne yükselişle başlayan BİST, öğlen saatlerinde ise özellikle dış politika kaynaklı tartışmalarla 1086 puana kadar çekidi. Ancak Türkiye’ye yönelik fiyatlamalarda iyimser seyire eklenen Merkez Bankası’nın likidite sıkılaştırması BİST’i güçlendirdi ve günlük artış yüzde 3.2 oldu. l Ekonomi Servisi 4 bin ton üzümde çürüme tehlikesi Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde önceki gün etkili olan şiddetli fırtına ve yağmur, üzüm bağlarında hasara neden oldu. Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, “Tahminen 4 bin ton yaş üzüm çürümeye başlar. Çiftçilerin bankalara olan borçlarının mutlaka yapılandırılmasını istiyoruz” dedi. Bölgede yapılan incelemelere göre, Sarıgöl’ün Kızılçukur, Dindarlı, Günyaka ve Karacaali mahallelerindeki üzüm bağlarının örtüleri fırtına nedeniyle yırtıldı. Ayrıca bazı üzüm bağları direkleriyle beraber yana yattı. Öte yandan, fırtına nedeniyle ilçeye bağlı Dindarlı Mahallesi’nde bulunan 150 yıllık çınar da kökünden sökülerek devrildi. l İHA Sabahın erken saatlerinde bağlarını kontrol etmeye giden üzüm üreticileri, bağlarını yan yatmış şekilde görünce şoka uğradı. Benzine 23 kuruş zam Bu gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere benzinin litre fiyatına 23 kuruş zam geldi. Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS) tarafından yapılan açıklamaya göre, benzinin litresine 23 kuruş zam pompa satış fiyatlarına yansıyacak. Zamla benzinin litre satış fiyatı İstanbul’da ortalama 6.58 liraya, Ankara’da 6.68 liraya, İzmir’e ise 6.69 liraya yükselecek. 8 Ağustos’ta motorinin litresine 16 kuruş zam gelmiş, zamla birlikte motorinin litresi 6 TL’yi geçmişti. l Ekonomi Servisi Merkez Bankası, piyasa yapıcı bankalara sağladığı yüzde 7.25’lik fonlama imkânını kaldırdı. Faizin yüzde 9.75’e çıkması bekleniyor. Merkez Bankası geçen hafta yarıya indirdiği “piyasa yapıcı (PY)” bankalara tanıdığı açık piyasa işlemleri çerçevesinde tanınan likidite imkân limitleri sıfırladığını açıkladı. Uygulama bugünden itibaren geçerli olacak. Ayrıca Merkez Bankası, dün miktar yöntemiyle repo ihalesi açmadı ve sıkılaştırma adımlarına devam etti. Likidite imkânları kararıyla ilgili değerlendirme yapan bankacılar bu adımla birlikte yüzde 7.25 oranındaki fonlamanın ortadan kalkacağını, fonlama maliyetinin de böylece politika faizinden daha yukarı daha hızlı taşınacağını belirttiler. Bir bankanın konuyla ilgili işlemcisi, “Geçen haftalarda PY bankalar yüzde 7.25’ten yaklaşık 38 milyar TL borçlanabiliyorlardı. Önceki gün bu tutar yaklaşık 19 milyar milyar TL idi. Bu adım öncesi fonlama maliyetinin yüzde 99.5 aralığına önümüzdeki üç günde çıkmasını bekliyorduk. Bu adım faizin çıkabileceği üst noktayı yüzde 9.75’e taşıyor. Ayrıca daha hızlı yükselişi de beraberinde getirecek” dedi. Yüzde 11’e yaklaştı Bankacılar Merkez Bankası’nın bu adımlarıyla birlikte mevduat, kredi faizlerinde de yükseliş yaşandığına dikkat çekiyor. Kamu bankalarının ucuz konut kredi faizlerinin de aralarında bulunduğu kredi faizleri yükseltildi. Üç puana yaklaşan artışlarla lira cinsi bir ay vadeli mevduat faizlerinde yüksek miktarlı işlemlerde yüzde 11 seviyelerine yaklaşıldı. Bankacılar mevduat faizlerindeki yükselişin döviz cinsi mevduata yönelme eğilimini sınırlamak açısından önemli olduğunu belirtiyor. Öte yandan, yurtiçindeki banka müşterilerinin yabancı para mevduatları sadece iki haftada 9 milyar dolar artarak 213 milyar dolar ile yeni tarihi zirveye yükseldi. l Ekonomi Servisi Rus turist salgın dinlemedi Rusya Tur Operatörleri Birliği (ATOR) Başkanı Maya Lomidze, “Türkiye’ye yönelik yüksek bir talep var. Ağustos sonu ve eylül başını kapsayan çok iyi göstergeler var. Türkiye bu yıl yurtdışı tatilinde lider ülke olacak” dedi. Moskova’da düzenlediği basın toplantısında, Covid19 salgını ışığında turizm sektörüne dair değerlendirmelerde bulunan Lomidze, “Bu yıl 4.5 ila 5 milyon arasında Rus vatandaşının yurtdışında tatil yapmasını bekliyoruz. Talep hacmi geçen yıla yaklaşıyor ve Türkiye’nin bu yıl Rus turizm pazarında iyi bir yaz geçireceğini söyleyebiliriz” diye konuştu. itibarıyla başladı. Rusya’dan Antalya’ya ilk gün 70 uçuş gerçekleşirken, 22 bin 934 Rus turist tatile geldi. Dün diğer ülkelerle birlikte, toplam 139 uçuş gerçekleştirildi ve 35 binden fazla turist Antalya’ya gelmiş oldu. Antalya’ya turist getiren tur şirketleri virüsle ilgili sorun yaşanmazsa sezonu kasıma kadar uzatacaklarını duyurdu. Türkiye, geçen yıl ağırladığı yaklaşık 7 milyon Rus turistle, Rus vatandaşlarının en çok ziyaret ettiği ülkeler arasında ilk sıralarda yer almıştı. l Ekonomi Servisi Sezon uzayacak Türkiye ile Rusya arasındaki uçuşlar, Covid19 salgını nedeniyle mart ayında durdurulmuştu. İki ülke arasındaki tarifeli uçuşlar 1 Ağustos, charter uçuşlar ise dün Başlığımızdan yola çıkalım: “Türk Lirası’nın seyrini ve TC Merkez Bankası’nın ne yapmak istediğini anlamak” hiç de zor değil aslında… Bu sorulara yanıt verebilmek için çok derin iktisat bilgisine de ihtiyaç gerekmiyor. Biraz sağduyu, en temel birkaç veriyi izlemek ve önyargılı, bağnaz inançlardan uzak, akılcı düşünmek yeterli. Ama bu saydıklarımız içinde de en zor olanı sonuncusu: Bağnazlık ve kör inançlara değil, bilimsel şüpheye ve aklın üstünlüğüne dayanmak. Türk Lirası neredeyse sabit olarak geçirdiği hazirantemmuz ayları sonrasında geçen hafta birdenbire ABD Doları karşısında yüzde 7 oranında değer kaybetti ve para piyasalarında büyük paniğe neden oldu. Nedeni, niçini üzerine “dış mihraklar” komplolarına dayalı safsataları bir yana bırakıp, olan biteni iktisat biliminin değerlendirmesine bırakırsak, yaşananları görmemiz kolaylaşacaktır. Öncelikle bir ulusal paranın, yani konumuz için TL’nin, değerini ölçeceğimiz üç kavram olduğunu vurgulayalım: (1) faiz oranı; (2) enflasyon oranı ve (3) döviz kuru. Bunlardan birincisi paranın “tüketim harcaması yapmak üzere nakit ihtiyacının” bedelini; ikincisi mal ve işgücü piyasalarındaki dengesizlikler karşısında paranın değer kaybını (yani enflasyon); üçüncüsü ise ulusal paranın yabancı paralar karşısındaki değişim değerini (döviz kuru) gösterir. Kuşkusuz ki bu üç kavram birbiriyle bütünlük gösterir ve bunlardan herhangi birini (diyelim faizi, ya da kuru) baskılayarak yapay biçimde ekonominin gerçeklerine aykırı biçimde fiyatlandırmaya çalışırsanız, para piyasalarında denge yitirilir, yani somut anlamda yaşadığımız üzere, kriz oluşur. Paranın “fiyatı” ise para ve menkul kıymet piyasalarında TL’nin miktarı (arz ve talep düzeyi) tarafından belirlenecektir. Paranın arzı üzerine alternatif iktisat teorileri arasındaki tartışmaları şimdilik bir yana bırakıp en temel göstergeye bakalım: Dolaşımda olan para ve bankalardaki vadesiz mevduatın düzeyi. İktisatçılar bunu M1 olarak tanımlıyorlar. Para miktarının en yalın ifadesi… Aşağıdaki grafikte TC Merkez Bankası verilerinden gözlemlediğimiz haftalık M1 arzı düzeyi son bir yıl boyunca sergileniyor. M1 para arzının seyri çarpıcı: Piyasadaki TL miktarı bu yılın başında ilk üç ayda yüzde 11.8 artmış iken, sonraki dönemde yüzde 53.8 artış göstermiş. TL arzında son bir yılda yaşanan genişleme 85’e ulaşmış. Burada paranın arzı bollaştırılırken, fiyatı yapay biçimde ucuz tutulmaya çalışılmış; faiz oranı düşürülmüş. Nedeni ise AKP’nin her ne pahasına olursa olsun tüketimi canlı tutma ve büyümeyi yüksek tutma gereği. Dengesiz de olsa, sürdürülemez de olsa, ucuz kredi ile borçlanmaya dayalı tüketim, bu sahte cennetin altın anahtarı. Ancak, konumuza dönersek, piyasada her mal gibi, para arzındaki bu olağandışı artış nedeniyle ulusal paranın fiyatının düşmesi gerekecektir: Para ucuzlayınca diğer mallar karşısında alım gücü düşecek (buna enflasyon diyoruz); diğer dövizler karşısında da değeri gerileyecektir (bunun adı da devalüasyon)… Dövizi, MB rezervlerini harcayarak, swap ve benzeri muhasebe oyunları veya kamu bankalarının döviz kaynaklarına siyasi baskılarla el konulması biçimiyle bir süre için (1 dolar = 6.85TL) sabit tutabilir; enflasyonu da türlü istatistik tanımlarıyla olduğundan düşük göstermeyi deneyebilirsiniz, ama piyasanın gerçekleri eninde sonunda baskın çıkacak ve ulusal paraya hak ettiği değeri biçecektir. Şimdi geriye sadece bir hareket alanı kalmış durumdadır: TCMB’nin politika faizini yükselterek Türk Lirası’nın değerini yükseltmeye yönelmesi. Ancak bu gerçek, AKP yönetiminin karşı karşıya kaldığı “her ne pahasına olursa olsun tüketimi canlı tutma ve büyümeyi yüksek tutma” tercihi ile uyuşmamaktadır. İSO: Mesleki eğitime talep yüzde 40 arttı Bu yılki Liselere Geçiş Sistemi kapsamındaki yerleştirme sonuçlarına göre, Türkiye genelinde meslek liselerinin doluluk oranı yüzde 96.64 oldu. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) desteklediği 35 meslek lisesinin doluluk oranı yüzde 100’e ulaştı. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, ülke genelinde mesleki eğitime talebin geçen yıla göre yüzde 40 arttığını söyledi. Bahçıvan, “Gençlerin mesleki eğitime artan talebi, sanayicilerin motivasyonunu artıran en önemli unsur. Yeni neslin sanayiye ilgisi, geleceğimizin garantisi” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear