23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 28 TEMMUZ 2020 SALI HABER/YORUM Asgari müştereklerde birleşme zamanı geçiyor Kılıçdaroğlu’nun kurultayda yaptığı konuşmada açıkladığı manzara ortada. Siyasal partiler ve sivil toplum örgütleri, asgari müştereklerde “bugün de birleşmezlerse, yarın iş işten geçmiş olacaktır”. Çünkü Türkiye, siyasal, iktisadi, askeri ve kültürel olarak yalnız demokrasi açısından değil, İktisadi iç ve dış ilişkiler açısından Siyasal (ve bürokratik) statüko açısından Kültürel ve yaşam tarzı bakımından, geri dönemeyeceği bir noktaya doğru “kilitlenmeye başlamıştır”. Toplumsal ilişkilerde mucizelere yer yoktur: statükodaki dinamikler genel bir çöküntüye götürüyorsa, statükodaki dinamikleri değiştirmekten başka çözüm yolu yoktur. Bu çözüm yolu da, siyasal partilerin “asgari müştereklerde birleşebilmek için”, kısa vadeli oy hesaplarından ve kişisel güdülerden özveride bulunarak ortak bir noktaya gelmeleri ile sağlanır. Bu ortak nokta, “demokratikleşme ve Türkiye bütünlüğünü koruma odaklı olmak zorundadır”. AKP, Bahçeli’nin de “şahsen” desteği ile yerleştiği tek adam rejimi ile, 15 Temmuz sonrası dönemde yavaş yavaş fiili bir durum oluşturmuştur. Artık siyasal partilerin bu gidişe karşı “özveride bulunarak ortak bir zemini kurmaları” kaçınılmazdır. Bu ortak zeminin bana göre asgari unsurları şunlardır: 1 Kuvvetler ayrılığına, adalet sisteminin bağımsızlığına, kaynakların kullanımında ve dağılımında, “planlı bir karma ekonominin” esas alınmasına yönelik politika ve uygulamalar 2 Sağ sol ayrımcılığına gitmeden, Cumhuriyet’in bütünlüğünü, Atatürk ilkelerini ve laikliği esas alan uygulamalarda anlaşma. Kimse kalkıp, ben sosyalistim, başka türlüsüne “evet demem” deyip fildişi kulesine saklanmasın: ve kimse “ben ülkücü olmayan bir ortaklıkta yokum” deyip aptalı oynamasın: ülke gittikten sonra ne sosyalisti ne de sağcısı kalır. 3 Kamusal yararın ve ulusal çıkarların esas alınması: iç ve dış dengelerde bireyin, özel şirketin ve kamunun yararını birleştiren bir anlayış. 4 Halkın yaşam tarzının ve özgürlüklerinin “uygar ve çağdaş dünyada olduğu gibi”, kadınerkek eşitliğinden basın özgürlüğüne ortak bir yaklaşımda uzlaşma. 5 Türkiye’nin ulusal çıkarlarının, “parti ve kişisel liderlik anlayışlarının çok üzerinde olduğu konusunda birleşme”: bunun için sağcı, solcu, merkezci, muhafazakâr tüm muhalefet partilerinin anlaşmaları. Bu asgari müştereklerde muhalefetteki partiler uzlaşamazlarsa Türkiye birkaç yıl içinde, artık geri dönmenin imkânsızlaştığı bir kaosun içine sürüklenir ve parçalanır. Aynen Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi, “Lozan’a ulaşmak için”, Sevr’i getiren iç ve dış odaklara karşı, asgari müştereklerde birleşmek zorundayız: sağcısı, solcusu, muhafazakârı artık bu gerçeği görmek zorundayız: AKP içindekiler de dahil. İktisatta, siyasette, toplumsal gelişmelerde, “kimi yığımlı gelişmeler, bir kar tanesinin dağdan yuvarlanışı gibi, giderek büyür ve sonunda dev bir çığ yığını haline gelir. Felaketten kimse kendini sorumlu tutmaz”. Bugün de siyasal partiler, yığımlı hale gelmeye başlayan hareketten kaçınarak, onu görmezlikten gelerek, hatta aptalı oynayarak sorumluluktan kaçamazlar. Ufak parti hesapları ve bireysel liderlik hesapları yapan kimi siyasiler de artık bunların durumuna gelmişlerdir. Türkiye çok olumsuz, yığımlı gelişmeler içinde sürüklenmektedir: hapsedilen ve korkutulmaya çalışılan medya, baroların parçalanması ve kutuplaştırma sürecine dahil edilmeleri, ulusal kaynakların, Osmanlı’nın son döneminde olduğu gibi, dış güçlerin ipoteğine terk edilmesi ve nihayet haberleşme ve haber yayma konusunda yürüyen sansür gelişmeleri, yarının Türkiyesi’nin kesin göstergeleridir. Muhalefet partileri bu durumda bile “asgari müştereklerde bir araya gelemiyorsa”, iktidarın uygulamalarının “ortağı durumuna geleceklerdir”. Tarih önünde, en az iktidar kadar sorumluluğu paylaşmış olurlar. CHP’nin kurultay ertesi artık, “asgari müşterekler konusunda, fiilen işe başlaması gerekiyor”. Ayasofya’daki kutlama manzarası, bunun ne kadar kaçınılmaz hale geldiğini ortaya koymuştur. Atatürk Cumhuriyeti’nin değerlerinin yıkılması, ülkenin Sevr koşullarına götürülmesinden başka hiçbir anlam taşımaz… 28 TEMMUZ 2020 SAYI: 34625 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 04:03 05:49 13:16 17:11 20:32 22:11 Ankara 03:53 05:37 13:00 16:54 20:14 21:50 İzmir 04:24 06:03 13:23 17:14 20:33 22:05 24Temmuz 1922’de İsviçre’de imzalanan “Lozan Antlaşması”, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun kapısını” açtı… Bu anlaşmasının imzalanmasının mimarları, “İstiklal Savaşı’nın iki komutanı” Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’dür. Bugün AKP varsa, Diyanet İşleri Başkanlığı varsa, o cumhuriyetin ürünleridir! HHH Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın “Lozan Antlaşması’nın yıldönümünde” okuduğu “hutbede!”, “Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya’yı cami olması için vakfetti. Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar! Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar!” sözleri tartışmalara yol açtı. AKP Reisi Umumisi, Reisi Cumhur, Veziri Azam Recep Tayip Erdoğan da “Fatiha Suresi ve Bakara Suresi’nin ilk 7 ayetini” okudu! Eğer Erdoğan, eğer Erbaş bugün koltuklarında oturuyorlarsa, “24 Temmuz 1922 Lozan Antlaşması’nın” günümüzde uygulandığı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası” ile değil mi? HHH “TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi”, “İstanbul Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü binasının (Defteri Hakani Nezareti Binası) Ayasofya Müzesi’ne dönüştürülmek istenmesine” ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Defteri Hakani Nezareti” binası, 277 yıldır olduğu gibi aslına uygun şekilde “Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü olarak kullanılmaya devam edilmelidir!” denildi. HHH önemli bir hafızadır, bunun yok edilmesi engellenmelidir.            * Osmanlı ve Cumhuriyet dö nemine ait yüzlerce yıllık tapu kaydı ve haritalar bu binada ar şivlenmiştir. Bunların alelacele bir haftada taşınması ciddi risk Anayasa (14)… ler taşımaktadır. Arşivlerin zarar görmesinin önüne geçilmelidir. * Tapu ve kadastro persone TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nce, Sultanahmet’te bulunan Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü binasının “Defteri Hakani Nezareti binasının, Cumhurbaşkanlığı talimatıyla 24 Temmuz tarihine kadar boşaltılarak, tarihi binanın Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilerek, Ayasofya Müzesi ve Bakanlık İdari Binası yapılacağı!” iddia edildi. Binanın önemine vurgu yapılan açıklamada, “Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin hafızası olan, yüzlerce yıllık tapu ve kadastro kayıtlarının, haritalarının, arazi bilgilerinin özenle arşivlendiği bir hazine olan bu bina, sanıldığından da çok önem taşımaktadır” ifadeleri yer aldı. “277 yıllık tapukadastro hafızasının silinmek istendiği” belirtilen açıklamada, Cumhurbaşkanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na şöyle seslenildi: “Tarihi Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü Binası (Defteri Hakani Nezareti Binası) Ayasofya ya da başka ilgisiz bir müzeye dönüştürülmemelidir. Bina inşa edildiğinden bugüne; *Amacına uygun tapu, kadastro ve haritacılık hizmetleri için kullanılmıştır. Bu yüzden mesleğimiz ve ülkemiz için çok li yetiştirmek üzere kurulan Tapu ve Kadastro Mektebi Âlisi, ülkemizin ilk Tapu ve Kadastro Meslek Lisesi bu binada kurulmuştur. Binlerce mezun için binanın hem tarihi hem de duygusal önemi bulunmaktadır. Bu yüzden binanın aslına uygun kullanımına devam edilmelidir…” HHH Emekli Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Güven Dinçer’den bu konuda şu iletiyi aldım: “Sayın Özgen Acar 1 Cumhurbaşkanlığı kararı ile Sultanahmet’teki tarihi ‘Defteri Hakani Nezareti’ binası alelacele boşaltılıyor. 2 Bu binada ‘Ayasofya Müzesi’ açılacakmış! 3 Ülkemizin ve özellikle imparatorluk dönemi tarihi açısından bu bina bir kültür hazinesidir. 4 Ayasofya’nın cami olarak kullanımı Cumhuriyet düşüncesine ne kadar karşı ise ‘Defteri Hakani Nezareti’ binasının Ayasofya adını taşıyan bir müzeye tahsisi de hem Cumhuriyetin hem de Türk devletinin tarihi mirasına aykırıdır. Kültür tarihimize ihanettir. 5 Bu bina Türkiye’nin tapusudur. 6 Binanın tarihçesi: Tapu kadastro hizmetinin merkezi yönetimdeki bilinen tarihi 1743 yılına uzanıyor. 1881 yılında yeniden yapılan bina, Defteri Hakani Nezareti adıyla Cumhuriyet dönemine kadar hizmet verdi. Cumhuriyet döneminde bu bina Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün bölgesel hizmet binası olarak kullanıldı. Ayrıca bazı arşivleri bünyesinde bulundurdu. 1911 de kurulan ‘Tapu Kadastro Mektebi Âlisi’ bu binada öğretim yaptı. Cumhuriyet döneminin başında yeniden açılan bu okul, İstanbul’da bir Defteri Hakani Binası kaç dönem öğretim yaptı. Sonradan Ankara’ya taşınarak Tapu Kadastro Lisesi olarak hizmet verdi. 7 Osmanlı İmparatorluğu Rumeli’nde ve Balkanlar’da 600 yıl hüküm sürdü. Balkan Harbi felaketi olmasaydı, imparatorluk, Balkanlar’da belki daha değişik bir hüvviyetle devam edebilirdi. Zira imparatorluğun toprak, kayıt, arşiv ve tapu düzeni mülkiyetin, üretimin, verginin ve iç ve dış güvenliğin temeli olan gücün birleşkesiydi. Toprak ve arazi düzeni, devlet için apayrı bir güç kaynağıydı.      Güven Dinçer” Yıldırım3 Ağrı Dağı Operasyonu başlatıldı İçişleri Bakanlığı’nca, Ağrı, Iğdır ve Kars’ta 1170 personelin katılımıyla Yıldırım3 Ağrı Dağı Operasyonu başlatıldı. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “bölücü terör örgütünü tamamen ülke gündeminden çıkarmak ve bölgede barındığı değerlendirilen teröristleri etkisiz hale getirmek amacıyla” AğrıIğdırKars’ta “Yıldırım3 Ağrı Dağı Operasyonu”nun başlatıldığı OPERASYONDA polis özel harekât (PÖH) ve güvenlik koruculardan olu 86 TIMDE 1170 şan 86 timde 1170 persone PERSONEL lin görev aldığı kaydedildi. Ayrıca, terörle mücade GÖREV le harekâtı bölgesinde 13 ALIYOR Temmuz’da başlatılan Yıl dırım operasyonlarında bu güne kadar 8 terörist etki siz hale getirilirken 12 ma ğara, sığınak ve depo imha bildirildi. Operasyonda Erzurum edildi. Operasyonlarda çok Jandarma Bölge Komutanlığı sevk sayıda silah, mühimmat ve ya ve idaresinde, jandarma koman şam malzemesi ele geçirildi. do, jandarma özel harekât (JÖH), l ANKARA/Cumhuriyet FETÖ dolandırıcılığı: 53 bin Avro’yu aldı, yerine ekmek bıraktı Trabzon’un Sürmene ilçesinde yaşayan Selma S. adlı kadını cep telefonundan arayan dolandırıcı, kendisini polis olarak tanıttıktan sonra “Adınız FETÖ olayına karıştı. Evinizde dinleme cihazı var, bankada ne kadar paranız varsa çekip, Avro’ya çevirip bize verin” dedi. Habertürk’ün haberine göre, Selma S., bankadan parasını çekerek Avro’ya çevirdi. Eve dönen Selma S. apartmanın önüne gelen dolandırıcıya, 53 bin 350 Avro’yu (yaklaşık 430 bin TL) sarkıttığı se petle verdi. Dolandırıcı, sepete bir ekmek bıraktıktan sonra kayıplara karıştı. Bir süre sonra dolandırıldığını anlayan Selma S., polise giderek şikâyetçi oldu. Trabzon Emniyet Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, nitelikli dolandırıcılık olayı ile ilgili çalışma başlattı. Güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen polis ekipleri dolandırıcının kimliğini tespit etti. Polis, 27 yaşındaki Erkan B. ve yanındaki bir kişinin daha peşine düştü. l Haber Merkezi Belediyede yetki gaspı Danıştay’dan tartışma yaratan genelgeye vize Belediye başkanlarının yetkisinde olan belediye şirket ve iştiraklerine yönetim kurulu ve müdür atama yetkisinin belediye meclislerine verilmesine ilişkin Ticaret Bakanlığı genelgesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Danıştay’da açılan davada, yürütmenin durdurulması talebi oyçokluğu ile reddedildi. Habertürk’ün haberine göre Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı davada, yürütmenin durdurulması talebi reddedilirken genelgenin iptaline yönelik karar daha sonra verilecek. ABB, dava dilekçesinde, genelgenin “üst hukuk normlarına aykırı olduğunu” belirtirken, başkan tarafından kullanılan yetkinin değiştirilmesindeki amacın siyasi olduğu, yasada belediye ve bağlı işletmelerde yönetmenin başkana ait bir yetki olduğunun yasayla belirlendiği, genelge ile meclisin bu şirketleri hem yönetip hem de denetlemesi gibi bir durumun ortaya çıktığı kaydedildi. Danıştay tetkik hâkiminin “başkana yasa ile tanınan temsil yetkisinin sınırlandırılması sonucunu doğuracak işlemde hukuka uyarlık bulunmamakta olup açıkça hukuka aykırı olan işlemin yürütmesinin durdurulması gerektiği” görüşünü bildirdiği aktarılan haberde, 4 Danıştay üyesinin muhalif kaldığı belirtildi. Muhalefet şerhi yazan üyelerin “yetkinin meclise ait olduğunun kabulünün, meclisin şirketleri hem yönetip hem denetleyebileceği gibi yasanın amacına aykırı sonuca yol açacağı” görüşünde bulunduğu kaydedildi. l ANKARA/Cumhuriyet Ankara’da kortutan yangın Ankara’nın Söğütözü semtinde bulunan “Via Tower” iş merkezinin alt katlarında, dün saat 17.00 civarında yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen alevler, dış cepheye ve bazı katlara sıçradı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, binadaki yaklaşık 250 kişiyi tahliye ettikten sonra yangın kontrol altına aldı. Ankara Büyükşehir Belediyesi yaptığı açıklamada, dumandan etkilenen 1 kişinin ayakta tedavi edildiğini duyurdu. l ANKARA/ Cumhuriyet Salih Müslim’in teslim olan yeğeni serbest Terör örgütü PYD/YPG’nin eski liderleri Salih Müslim’in yeğeni Dalya Mahmut Müslim (21) sevk edildiği mahkemece adli kontrol kapsamında serbest bırakıldı. 15 Temmuz’da Mersin’de teslim olan “Viyan Şervan” kod adlı Dalya Mahmut Müslim, dün adliyeye çıkarıldı. 12 günlük sorgusunun ardından Mersin Adliyesi’ne getirilen Müslim, savcılıkta ifadesinin ardından sevk edildiği mahkemece adli kontrol kapsamında serbest bırakıldı. l İHA BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Toprağa açıl 1 M U S A K K A A mış oyuklara taşları koyup almaya dayanan bir oyun. 2 ÜLÜŞ AYAŞ 3 CUMAO V A S I 4 V E RME N E K 2/ Kişinin öz 5 E B R A L S benliği... Hoş ve 6 R E A C A R B ince bir güzel 7 L A L A U K E liği olan. 3/ Bir 8 T E L A O B E Z nota... Kasaplık hayvanların 9 E KONOM İ ZM sırtından elde edilen et. 4/ Necati Cumalı’nın, filme de aktarılmış bir öyküsü... İran’ın plaka imi. 5/ Bilgiçlik taslayan kimse... Telefon sözü. 6/ Sodyum elementinin simgesi... Osmanlı ordusunda ve donanmasında hafif piyade askeri. 7/ İslamda ehli sünnet mez heplerinin en büyüğü. 8/ Bir kimsenin davranış larına temel olan ahlak ilkelerinin tümü... İyi ba kım ve ilaç tedavisi. 9/ Hastalığı teşhise yarayan belirti... Bir köpekbalığı cinsi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kuşbaşı et ve patlıcanla yapılan bir yemek. 2/ Mert, kalender ve babacan kimse... Yahudi likte bir nesnenin dinsel amaçlara uygunluğu. 3/ Japon lirik dramı... Anadolu halklarının en eski ana tanrıçası... Soyundan gelinen kimse. 4/ Keten dövmeye yarayan tokmak. 5/ Kıyma, közlenmiş patlıcan ve yoğurtla yapılan bir tür kebap. 6/ Ağır hapis mahkumlarının boynuna geçirilen demir halka... “Ben havada uçar idim / ilen tuttun beni” (Türkü). 7/ Tanrıtanımaz... “Çok şık, derli toplu” anlamında argo sözcük. 8/ Volga Irmağı’nın Türk dillerindeki adı... Ezgiyle okunan şiir. 9/ Hıristiyanlıkta kilise tarafın dan verilen “cemaatten kovma” cezası... Eski Mısır’da güneş tanrısı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear