29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: EMİNE BİLGET 5 18 TEMMUZ 2020 CUMARTESİ OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK n Baş tarafı birinci sayfada Bu konuda verilen yasa tasarısının ivedilikle görüşülüp askeri hastanelerin yeniden açılmasının sağlanması gerekir. Bu konuda siyasi parti ayrışması kabul edilemez. Bütün partilerin bir araya gelmesi, dayanışma içerisinde olması gerekmektedir. Bu konu çözüme kavuşturulurken askeri okullar unutulmamalıdır. Askeri hastaneler açılırken askeri okullar bir kenara bırakılırsa Meclis’teki tüm siyasal partiler tarihe bu konuda kara harflerle geçerler. Bu konu partiler üstü bir konudur. MSB Yardımcısı, üst düzeyde nasıl askeri hastaneler için açıklama yaptıysa askeri okullar için de yapmalıdır. Türkiye, Ortadoğu’da dört bir yandan ateş hattındadır. Böylesi koşullarda, Türk ordusunun bağını kaynaklarından kesmek milli, yerli, geleneklere bağlı olduğunu iddia eden partileri çelişkili duruma düşürmektedir. Asıl beka sorunu budur. Türk ordusunu kaynaklarından koparmak büyük bir hatadır. Bu hatadan dönülmesi ve ivedilikle düzeltilmesi gerekir. Beka konusunu en ileri derecede savunan partiler, bu konuda etkin hareket etmek durumundadır. Bu konuda alınacak tavır açık bir gösterge olacaktır. Yoksa “beka” sözleri “edebiyattan” öteye geçemez. CHP kurultayına onur üyelerinin davet edilmemesi eleştiriliyor Hukuken sakat olur Eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, kurultayın koşullar elverdiği için bu şartlarda yapıldığına işaret ederken, eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav, onur üyelerinin katılımı olmadan yapılacak kurultayın dava konusu olabileceğine işaret etti. CHP’nin 37. olağan kurultayına parti tüzüğüne göre kurultay üyesi olan onur üyelerinin pandemi koşullarında katılıp katılmaması konusunda tartışmalar sürüyor. Eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, kurultayın koşullar elverdiği için bu şartlarda yapıldığına işaret ederken, eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav, onur üyelerinin katılımı olmadan yapılacak kurultayın hukuken sakat olacağı görüşünü savundu. Partinin 37. olağan kurultayı tarihinde ilk kez seyircisiz bir şekilde yapılması eleştirileri de beraberinde getirdi. CHP kurultayıyla ilgili dile getirilen bazı görüşler şöyle: n Eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin: Kurultayın yalnızca delegelerle değil, örgütle ve seyircisiyle yapılmasını çok isterdik. Ama koşulların ona olanak vermediği anlaşılıyor. Hukuken bir tartışmaya neden olacağını sanmıyorum. Koşullar belli, pek çok kongre zaten yapılamıyor. Herkesin katılmasıyla, yurtdışı konukların katılabileceği bir kurultayın olmasını isterdik. Ama koşullar el vermedi. n Eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav: Onur üyeleri tüzüğe göre kurultay üyesidir. Delegeler kadar onlar da üyedir. Delegeler oy kullanırlar, organları seçerler. Onur üyeleri kürsüye çıkıp konuşabilirler, oy kullanamazlar ama aday olabilirler. Onur üyesinin salona alınmayacak olması sıkıntı yaratır, hukuki bir eksiklik doğar. Salonun ölçüleri itibarıyla 4 bin kişilik bir alan olsa da pandemi koşullarında 900 ile 1000 kişinin yerleştirilebileceği anlaşılıyor. Bu durumda kurultay delegesinin bile pandemi koşullarında sağlıklı bir şekilde konuşlandırma olanağı yok. Zor koşullarda bir kurultay yapılıyor. Şubat 2021 tarihine kadar kurultayı erteleme imkânı var. Onur üyelerini almazsan hukuken sakat olur. (Hukuken bir dava açılıp açılmayacağı konusunda) Ben öyle bir dava açmam da açan insanlar olur. Açan da haksızdır diyemem. Öyle bir şeyin öncülüğünü yapmam. n Eski milletvekili Şahin Mengü: Onur Kurulu üyelerinin davet edilmemesi bir yangından mal kaçırma eylemidir. Onur Kurulu üyelerinin kurultaya katılma hakkı, tüzükten kaynaklanmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi’ni şu an gerçek partililer yönetmiyor. ‘Bu parti kapatılmalı, vakıf olmalı’ diyen birisi bu partinin ikinci adamı. Onur üyelerinin kurultaya katılmaması konusundaki açıklamayı da ona yaptırıyorlar. Bu çok ayıp bir davranış. Aslında bizim hakkımız var, istersek gireriz. Ama bu CHP’nin tarihine çirkin bir davranış olur, biz onların seviyesine inmeyiz. AKP oy kaybediyor, yüzde 30’lara düşüyor ama CHP yüzde 2226 bandında gidip geliyor. Sonra da utanmadan ‘Bu bir iktidar kurultayıdır’ diye bağırıyorlar. Hangi iktidar kurultayı? İktidar kurultayı 34 gün olur, ne yapacağını tartışırsın. Salı toplantılarından farklı bir kurultay olmayacak. Bilmem kaç senenin Önder Sav’ının o salona girip girmeyeceğine 3. sınıf bir adam karar veriyor. n Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran: Partinin en yüksek karar alma organı olan kurultayın ve kurultay delegelerinin bu derece “önemsizleştirilmesi” hem parti geleneğimize aykırıdır hem de yaşanan gerçeklikleri hiç anlamamak demektir. Kurultayın “yangından mal kaçırır gibi” yapılmak istenmesi anlaşılır bir durum değildir. Bu haliyle kurultay, kitlelerin taleplerine cevap bulmaktan uzak olacaktır. CHP’nin fedakâr örgüt üyeleri ve seçmenleri kendilerini “yalnız, değersiz ve hırpalanmış” hissetmektedir. Tüm hayatını CHP’ye adamış aileler ve çocukları, ciddi bir zihinsel kopuş yaşamaktadır. Tüm bu sorunlara rağmen “şip şak” kurultay ısrarı, partiye tahmin edilemeyecek kadar zarar verme kabiliyetindedir. Korona salgınının ortasında, hiçbir önemli konuyu konuşmadan kurultay yapma ısrarının sebebi ne olabilir? Bu sorunun “fırsattan istifade” etmek dışında bir sebebi görünmemektedir. Eski bir milletvekili, eski bir genel sayman, eski bir genel başkan yardımcısı, Sosyalist Enternasyonal eski Başkan yardımcısı olmama rağmen davet edilmediğim ve konuşma hakkımın dahi olmadığı bir kurultaya katılmayı da doğru bulmuyorum. Doğal olarak bu kurultayda hiçbir biçimde adaylığım da söz konusu olmayacaktır. IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN KILIÇDAROĞLU’NU TAZMİNATA MAHKÛM ETMİŞTİ ‘Man cezası’ yakalanan hâkimden SEYHAN AVŞAR CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Man Adası’na ilişkin yaptığı açıklamalar nedeniyle tazminata mahkum eden mahkemenin hâkimi Ülkü Ergin’in FETÖ’den tutuklandığı ancak göreve geri döndüğü öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, yargıda kritik birçok noktada halen FETÖ’cü yargıç ve savcıların olduğunu söyleyerek, “Bunları bilerek temizlemiyorlar çünkü biliyorki ne isterlerse yaptıracaklar” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın akrabaları Man Adası’na usulsüz bir şekilde para transfer ettiğine dair açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu hakkında açılan tazminat davasında geçen günlerde karar verildi. İstanbul 5. Hukuk Mahkemesi, Kılıçdaroğlu’nun 197 bin TL tazminat ödemesine hükmetti. Bu kararı veren hâkim Ülkü Ergin’in ise 2016 yılında FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandığı öğrenildi. Cumhuriyet’e konuşan avukat Celal Çelik, “Normalde dosyalar UYAP üzerinden dağıtılıyor. Bu dağıtıma müdahale edildiğini biliyorduk. Ancak bu dosyada böyle bir durum olmadı. Hâkimler bu davada bilerek görevlendirildi” dedi. Bu yapılanın “şark kurnazlığı” ol duğunu söyleyen Çelik, “Normal şartlarda FETÖ’den tutuklanan biri mesleğe geri dönüp böyle bir dosyaya bakamaz. Meslekten ihraç edilen ve mesleğe geri dönen bir kişi objektif olamaz” diye konuştu. Yargı içerisinde kritik birçok noktada halen FETÖ’cü yargıç ve savcıların olduğunu ileri süren Çelik, “FETÖ’cüler bilerek temizlenmiyor. Ne isterlerse yapacakları birileri var. Yargı içerisindeki bu kişiler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatları ne isterlerse onu yapıyorlar” ifadelerini kullandı. ‘FETÖ taktiği’ Avukat Celal Ülgen ise yapılanın bir FETÖ taktiği olduğunu söyleyerek “FETÖ yargısı sürecinde sanık ve şüphelilerin baskı altında gizli tanık yapıldığını hepimiz bilmekteyiz. Gene bu süreçte Ergenekon davası yargıçlarından Haşıloğlu’nun Çerkezköy’deki bir hukuksal açmazı nedeniyle baskı altında tutulduğu da bilinmektedir. Bugün ne yazık ki aynı taktikleri iktidar yargısından görmekteyiz” dedi. Birçok yargıcın önce FETÖ soruşturmasına tabi tutulması sonra da bu yargıçlara operasyonel görevler verilmesinin belleklerden silinmediğini anımsatan Ülgen, “Yargının bu denli taraflı olduğu bir süreçte kendi inancındaki yargıçları kullanmak yerine FETÖ soruşturmasına tabi yargıçların kullanılmasının nedeni nasıl açıklanacak? Daha sonra bu sakıncalı ve netameli işler açığa çıkınca ‘Ne yapalım bunlar da şucuymuş bucuymuş’ diyebilmek için mi? Sanmıyorum ama bu da bir neden olabilir. Yeni bir aldatıldık savunması yapılabilir. Bana göre temel neden bu değil. Bu tür yargıçların direnme gücü olmadığı için yüzde 100 emin olarak operasyonel işlemler yaptırılmaktadır. Yargı tehdidi altındaki bir yargıçtan daha iyi kim yapabilir bu işleri” dedi. Ergin tutuklanmıştı Darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016 tarihinde, HSYK tarafından açığa alındıktan sonra Yunanistan’a kaçmaya çalışan 8 kişilik hâkimsavcı ekibinden olan Ülkü Ergin, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanmıştı. Edirne Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’ne konulan Ergin’in , Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesi’nin 18 Ekim 2016 tarihli 1880 sayılı adli yargı kararnamesi ile Enez Hâkimliği’nden İstanbul Anadolu Hâkimliği’ne atandığı ortaya çıkmıştı. Ergin’in göreve nasıl döndüğü ise gizliliğini koruyor. l İSTANBUL ÖZTRAK, ELEŞTİRİLERİ YANITLADI Almayacağız demiyoruz CHPSözcüsü Faik Öztrak, “Kurultaya katılmak üzere gelecek onur üyelerimizle ilgili ‘almayacağız’ diye bir şey demiyoruz. Ama tercih hakkını onlara bırakıyoruz” dedi. Partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Öztrak, “Kurultayı onur üyelerinin gelip gelmemesiyle ilgili tartışmaların” sorulması üzerine şunları söyledi: “Bunun üzerinden CHP’ye eleştirmek insafsızlıktan başka bir şey değil. Ortada bir pandemi var, bu işin ne zaman düzeleceği de belli değil. Bugün CHP’ye bu eleştiriyi yöneltenlerin ikinci dalganın başlaması durumunda mart ayında ortaya çıkıp ‘Kurultayı yapamadılar kayyım atayın’ diye bağırmaya başlayacaklarından hiç şüphem yok. Onur üyelerimiz bizim başımızın tacıdır. Onur üyelerimizin kurultayımıza gelmek istemeleri halinde kendileri için de sağlık şartlarını sağlayarak kurultayımızı izleme imkânı vereceğiz” dedi. Öte yandan, kurultaya davet edilmeyen onur üyelerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun imzasıyla mektup gönderilmeye başlandı. Sayıları 2 binin üzerinde olan onur üyelerine gönderilen mektupta, pandemi dolayısıyla olağanüstü koşullara işaret edilerek Kılıçdaroğlu’nun duyduğu üzüntü dile getiriliyor. l ANKARA egemenliğinin tapu sunu almasının üze rinden 97 yıl geçmiş ama Türkiye hâlâ ba ğımsız ve egemen bir ulus değilmiş. Vah vah! Allah acil şi falar versin. Fethedilmişi Solun egemenlik fethetmek anlayışı Bunların ağabeyleri 1960’lardan itibaren “Zincirler kırılsın Ayasofya Milliyet’te çalıştığım 80’li yıllarda bir grup arkadaşla Arnavutköy’de bir Rum açılsın” diye eylem yaptıklarında solcular, Filistinli kardeşleri kendi topraklarında egemen ve bağım tavernasına gitmiştik. Yan masa sız bir ulus olarak var olsunlar di da ise Yunanistan’dan gelmiş İs ye işgalci İsrail’e karşı savaşıp Fi tanbullu Rumlardan oluşan kala listinli kardeşleri ile aynı siperde balık bir grup oturuyordu. Grek can veriyorlardı. çe şarkılar, rembetikolar, sirtaki Onlar Ayasofya önünde top ler, tabak kırma seremonileri der lu namaz eda ettiklerinde bu ül ken yan masadaki Rumlarla ah kenin yurtsever solcu gençleri, bap oluvermiştik. Karşılıklı ikram Dolmabahçe’ye demir atan ABD lar, şakalaşmalar gırla gidiyor filosuna karşı “6. Filo defol” di du. Önceleri iyi giden bu komşu ye gösteriler yapıyor, limandaki muhabbeti gece yarısından son bayrak direğine tırmanarak ABD ra tatsızlaşmaya başladı. Rum bayrağını yarıya indiriyor ve coni gruptan elinde kadehle ayakta leri denize atıyorlardı. gece boyunca oynayan siyah sa Bu cenahın Ayasofya konferans kallı orta yaşlı biri, bizim masa ları düzenlediği yıllarda “ihanetle ya doğru eğilerek “İstanbul bi suçladıkları” Atatürk’ün koltuğun ziiim!” diye yüksek sesle bağır da oturan CHP’nin üçüncü genel maya başladı. Bizim arkadaş başkanı Ecevit, ABD ve İngiltere’nin lardan biri, malum el hareketiy “Haşhaş ekimi yaparsanız çok fe le “Nah sizin!” diye cevap verdi. na olur” uyarısına Afyon’daki haş Adamın gideceği yoktu. Hâlâ “İs haş tarlalarından “Türkiye’nin top tanbul biziim!” diye takılmış plak raklarına ne ekeceğimize biz karar gibi söyleniyordu. Onunla tartı veririz” sözleriyle cevap veriyordu. şan arkadaşım da tuhaftı. Daya Ağabeyleri, Ayasofya için du namayıp arkadaşıma müdahale varları afişle donattıkları yıllarda, ettim: “Yahu ne uğraşıyorsun ga Kıbrıs’ta enosis darbesiyle ada riple; İstanbul’un bizim olduğun yı Yunanistan’a bağlama çabala dan şüphen mi var? Adamlar an rını gören CHP’nin lideri Ecevit, cak rüyasında ya da sarhoşken ABD ve İngiltere’nin tehditlerine İstanbul’un sahibi olarak görürler karşın askeri harekât başlatarak kendilerini. Yarın ayılıp da sokağa Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin çıkınca İstanbul’un sahibi kimmiş egemen ve bağımsız olduğunu anlayacak nasılsa...” bir kez daha ilan ediyordu. Şimdi Ayasofya’nın açılmasını Bu grubun Ayasofya önünde İstanbul’un ikinci kez fethi olarak ki eylemden çıkıp gazete binala ilan edenleri görünce bu olay ak rını taşladıkları yıllarda aynı Ece lıma geldi. Zaten bizim tapulu ma vit, ülkesinin Ege’deki egemenlik lımız olan ve ibadete açık bulunan haklarını korumak için Çandarlı Ayasofya’yı yeniden ibadete açtı. gemisiyle petrol arama çalışma Bu vesile ile iktidar ve yandaşları, larını başlatıyordu. İstanbul’un yeniden fethedildiği id Elbette o hükümette MSP de diasıyla düğün bayram yapıyor. As ortaktı. Ancak, bir yanda “Hazır lında söyledikleri bir anlamda doğ Kıbrıs’a girmişken tamamını fet ru. İstanbul tarihte iki kez fethedil hedelim” diyen MSP ile “Biz sa di. Birinci fethin tarihi ve Fatih’in dece soydaşlarımızın bağımsızlı kim olduğu malum. Ama ikinci fet ğı ve egemenliğimizi korumak için hin tarihi ve “fatih”in kim olduğu ordayız adayı fethetmek için değil” konusunda ciddi bir yanılgı için diyen CHP’nin birbirine zıt tutumu, deler. İstanbul’un ikinci fetih tari siyasi ve kültürel kodlarındaki fark hi 6 Ekim 1923, fatihi de Mustafa lılığı da ortaya koyuyordu. Kemal Atatürk’ten başkası değil. HHH Ama biz, 4 yıl 10 ay süren esaret Bir de neymiş efendim; Ata ten sonra yeniden İstanbul’un sa türk, eski bir uygarlık mirası hibi olmayı fetih olarak değil “Kur na sahip çıkmak için değil de tuluş” olarak kutlarız. O yüzden Batı’nın hışmını çekmemek adı İstanbul’un ikinci kez fethi koca na Ayasofya’yı müze yapmışmış. bir yalandan ibarettir. Yani tırstığı için... Türkiye’de siyasal İslamın en Breh breh! karakteristik özelliğidir atılmış te 1924 yılında Türkiye’deki ec meli bir daha atmak, açılmış te nebi okullarında haç ve diğer dini sisi bir daha açmak, fethedilmiş sembollerin kullanılmasını ve Hı yeri bir daha fethetmek. ristiyan olmayan öğrencilerin şa Dış dünyadan gelen tepkileri kul pele götürülmesini yasaklayan lanarak “Ayasofya’nın ibadete açıl Atatürk, bu yasağa uymayan ec ması Türkiye’nin egemenlik ve ba nebi okullarını “şaak!” diye kapa ğımsızlık ilanıdır” diye o cenahtan tırken korkmamış ama Ayasofya yapılan açıklamalara ne demeli? konusunda korkmuş. Bu toprak Her vesile ile hesaplaştıkları larda hüküm sürmüş eski uygar Atatürk’ün, vatan topraklarını iş lıklardan Eti ve Sümerlerin adını, galden kurtarmasının ve İsmet devletin kurduğu bankalara verir İnönü’nün, Lozan’da ülkenin ken kimden korkmuş acaba? KORONAVİRÜS SALGINI SÜRECİ DEĞERLENDİRİLDİ Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarıyla buluştu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li il belediye başkanları ile buluştu. Toplantıda, belediye başkanlarının bugüne kadar yaptığı hizmetler ile geleceğe dönük projeleri değerlendirildi. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun başkanlık ettiği, CHP’li il belediye başkanlarının bir araya geldiği “İl Belediye Başkanları Toplantısı”, Ankara Büyükşehir Belediyesi Mogan Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un da hazır bulunduğu toplantıda, belediye başkanlarının bugüne kadar yaptıkları hiz metleri ile yeni tip koronavirüs salgını sürecindeki çalışmaları ele alınırken; geleceğe dönük projeler değerlendirildi. Kılıçdaroğlu’nun, belediye başkanlarına yönelik bir değerlendirme konuşması yaptığı toplantıya, görevden uzaklaştırılan eski Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman’ın da arasında bulunduğu 10 il belediye başkanı katıldı. Toplantı çıkışında Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarıyla hatıra fotoğrafı çektirdi. Kılıçdaroğlu, 9 Temmuz’da da CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanı ile bir araya gelmişti. l ANKARA/Cumhuriyet TTK BAŞKANI YARAMIŞ FETÖ’cülere af çağrısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçen nisan ayında Türk Tarih Kurumu Başkanı olarak atanan Ahmet Yaramış, 15 Temmuz darbe girişimine katılmış ancak pişman olmuş kişilerin affedilmesini istedi. Afyon Üniversitesi’nde bir etkinlikte konuşan Yaramış, “Darbelerin topluma vermiş olduğu zararı azaltmak için darbe teşebbüsüne karışmış, pişman olmuş nedamet duyan kişilere de sahip çıkmamız, onları bu toplumun içine dahil etmemiz, kazanmamız gerekiyor” dedi. Sosyal medyada yükselen tepkilerin ardından Yaramış, “Yanlış anlaşılmaya sebep olan ifadelerim için derin üzüntümü beyan ederim” açıklamasını yaptı. l İç Politika HARBIYELI ANNESI Çetinkaya tutuklandı Hava Harp Okulu öğrencisi olan 19 yaşındaki oğlu Furkan Çetinkaya’nın, 15 Temmuz darbe girişiminde yer aldığı suçlamasıyla haksız yere müebbet hapse mahkum edildiğini söyleyen Melek Çetinkaya tutuklandı. Çetinkaya, Akit TV’de 12 Temmuz’da katıldığı programda “Hiçbir askeri öğrenci ya da er daha önce darbeden yargılanmadı. Hulusi Akar önceki darbede üsteğmendi, Binali Yıldırım asteğmendi. Hani darbeye katılan vatan haini oluyordu” ifadelerini kullanmıştı. Çetinkaya sözlerinin ardından “suçu ve suçluyu övdüğü” iddiasıyla gözaltına alındı. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Çetinkaya’nın dün tutuklandığını duyurdu. l Haber Merkezi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear