25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE dishab@cumhuriyet.com.tr 7 3 HAZİRAN 2020 ÇARŞAMBA ABD YANGIN YERİ... PROTESTOLAR HIZ KESMİYOR Dini siyasete ‘Burası Hollywood değil’ ABD’de protesto dalgası sürerken Houston Emniyet Müdürü Art Acevedo, göstericiler üzerinde hâkimiyet kurulmasını isteyen Başkan Donald Trump’a “Çeneni kapa” diye seslendi. Acevedo, bir televizyon programında Trump’ın sözlerini “Bu ülkedeki emniyet müdürleri adına ABD Başkanı’na şunu söylemek istiyorum: Söyleyecek yapıcı bir şeyin yoksa lütfen çeneni kapa. Çünkü 20’li yaşlarının başındaki kadın ve erkekleri riske atıyorsun. Mesele hâkimiyet kurmak değil, insanların kalplerini kazanmak. İnsanların nezaketi zafiyet olarak görmemesi lazım” dedi. “Ülkede polis, vatandaşlar yaralanıyor. Apprentice’deki gibi değil, devlet başkanı gibi davranma zamanı. Burası Hollywood değil. Burası gerçek hayat ve insanların hayatı risk altında” diye ekledi. Trump 2004’ten ABD başkanlığına adaylığını açıkladığı 2015 yılına kadar “Apprentice” (Çırak) adlı programın sunuculuğunu yapmıştı. AB’den uyarı yükseldi Avrupa Birliği (AB), George Floyd’un ölümünden dolayı “şoke olduğunu” belirterek ABD’li makamları “aşırı güç kullanımından” geri durmaya çağırdı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, gazetecilere yaptığı açıklamada, “George Floyd’un ölümü, ABD halkı gibi bizi de şoke edip dehşete düşürdü” dedi. Yetki suiistimali ABD’li makamları “aşırı güç kullanımından” geri durmaya davet eden Borrell, Floyd’un ölümünün “çok üzücü bir olay” olduğunu ve güvenlik güçlerinin “yetki suiistimalini” gösterdiğini belirtti. Polisin, işini yaparken hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına saygı göstermesi gerektiğini hatırlatan Borrell, Floyd’un öldürülmesinin ardından ABD’de düzenlenen protestolarla ilgili de konuştu. “Barışçıl protesto hakkını desteklediklerini, her türlü ırkçılığı kınadıklarını ve elbette tansiyonun düşürülmesi için çağrı yaptıklarını” söyleyen AB yetkilisi, “Amerikalıların bir araya gelme ve bir ulus olarak iyileşme kabiliyetine güveniyoruz” ifadesini kullandı. AB yetkilisi, “Tüm hayatlar gibi siyahların hayatları da değerlidir” diye konuştu. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’tan da barışçıl eylemlere destek çıkışı geldi. Josep Borrell Basına şiddet Washington’daki gösteriler sırasında Avustralyalı Kanal 7’nin kameramanına polis saldırısı görüntüleri üzerine Canberra hükümeti harekete geçti. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Kanal 7’ye ABD’li yetkililere endişelerini iletmek konusunda destek olacakları” belirtildi. Görüntülerde Kanal 7 muhabiri Amelia Brace ve kameramanı Tim Myers canlı yayındayken bölgeyi boşaltmak için müdahale eden çevik kuvvet memurunun Myers’a polis kalkanı ile vurduğu görülüyor. Bravce ve Myers bölgeden ayrılmaya çalışırken polis bu kez copunu savuruyor. alet etti Eylemlere karşı güç kullanımdan yana tavrıyla tepkilerin merkezindeki ABD Başkanı Trump, İncil’le kilise önünde poz verdi ABD’de siyah George Floyd’un polis şiddeti ile öldürülmesine karşı protestolar hız kesmezken “isyan ve yağmayı durdurmak için sivil ve askeri tüm federal kaynakları seferber edeceğini” açıklayan Başkan Donald Trump’ın kilise ziyaretinde İncil ile poz vermesi tartışma yarattı. Washington eyaletinin episkopal piskoposu Mariann Budde, kilise ziyaretine sert tepki gösterdi. Trump’ın “Kiliseyi dekor olarak kullandığını” belirtti. Kilisenin başpiskoposu Michael Curry ise ABD Başkanı’nı dini siyasete alet etmekle suçladı. Trump, önceki gün Beyaz Saray’ın bahçesinde ülke çapındaki eylemler ve şiddet olayları ile ilgili açıklama yaptı. Kent ve eyalet yönetimlerinin protestolar karşısında gerekli adımları atmayı reddetmeleri halinde orduyu görevlendireceğini ve “sorunu onlar adına hızlıca çözeceğini” savundu. ABD Başkanı, valileri protestoculara karşı daha sert davranmaya çağırırken şu ifadeleri dikkat çek ti: “Çoğunuz zayıfsınız. İnsanları izleyip tutuklamalısınız. Dikkatli davranmak zorunda değilsiniz. Onları 10 yıl hapiste tutarsanız bir daha böyle şeyler olmaz. Şehirlerde hâkimiyeti sağlayamazsanız bir avuç ahmak durumuna düşersiniz. Minneapolis’te karakol ateşe verildiğinde dünya bize güldü. Kontrolü sağlayamazsanız, her şey daha da kötü olacak.”Beyaz Saray’da konuşmasının ardından Trump, yürüyerek gösteriler sırasında bodrum katı yanan St. Johns kilisesi’ne gitti. Elinde üzerinde “Tanrı sevgidir” yazılı İncil ile fotoğraf çektirdi. Ziyaretinde, Adalet Bakanı William Barr, Savunma Bakanı Mark Esper, Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien’ın da olduğu yetkililer eşlik etti. Trump’a yol açmak için polis göz yaşartıcı gaz ile göstericileri dağıtmaya çalıştı. ‘Bölmek için yapıyor’ Episkopal Piskoposu Mariann Budde ise Trump’ın St. Johns Kilisesi’ne git mek için yürüyeceği yoldaki göstericilerin polisin sert müdahalesine çok öfkelendiğini söyleyerek “çileden çıktım” ifadesini kullandı. Washington Post’a konuşan Budde, “Yaptığı ve söylediği her şey şiddeti körüklemek için. Ahlaki liderliğe ihtiyacımız var ve o bizi bölmek için her şeyi yapıyor. Floyd’un ve sayısız kişinin ölümü için adalet arayanlarla birlik olduk. Başkan Trump’ın kilise adına konuşmasını istemiyorum. Kendimizi mesajlarından ayrı tutuyoruz” dedi. ‘İncil’i kullandı’ Budde, CNN’e yaptığı açıklamada ise “Açık olayım; Başkan İncil’i kullandı. YahudiHıristiyan geleneğinin en kutsal metni, ayrıca benim piskoposluğumun kiliselerinden birini, iznim olmadan İsa’nın öğretilerine ve kiliselerimizin temelini oluşturan her şeye karşıt bir mesaj için zemin olarak kullandı” ifadelerini kullandı. Kilisenin başpiskoposu Curry ise Trump’ı, “İncil’i partizan siyasi amaç lar için kullanmakla” suçladı. “George Floyd için, acı çeken herkes için, liderlerin özgür ve adaletli bir ulus olmamıza yardım etmesine ihtiyacımız var” dedi. Pelosi’den çağrı ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi de elinde İncil’le basın toplantısı yaparak Trump’a ülkedeki protestoculara karşı tonunu yumuşatma çağrısında bulundu. Pelosi, “ABD başkanının, kendisinden öncekilerin yolunu takip ederek olayları çözen bir lider olmasını, yangına körükle gitmemesini diliyoruz” ifadesini kullandı. SERT MÜDAHALE ABD’nin pek çok eyaletindeki gösterilere polis sert müdahalede bulundu, yaralıların olduğu belirtildi. Çok sayıda kişi gözaltına alındı. New York’ta önceki gece göstericilere polis yoğun şekilde göz yaşartıcı gazla müdahale etti. Manhattan’daki birçok dükkânda yağmalama olaylarının yaşandığı belirtildi. Philadelphia’da kent meydanında şiddet olayları yaşandı. Kentin bazı bölgelerinde polisle göstericiler karşı karşıya gelirken olaylarda çok sayıda kişinin ve bazı güvenlik görevlilerinin yaralandığı kaydedildi. Reuters’ın haberine göre, Las Vegas’ta bir polis başından vuruldu. ABD basını ülke genelinde en az 5 polisin silahla yaralandığını aktardı. Chicago’da iki kişinin öldürüldüğü belirtildi. Ancak yetkililer olay hakkında detay vermedi. Lousville’de ise geçen pazar polis ateşinde siyah bir kişinin öldürülmesiyle ilgili polis şefinin kovulduğu duyuruldu. ‘Kime oy verdiğinizi bilin!’ Bu arada, Trump’ın ülkede günlerdir süren protestoları bastırmak için ABD ordusunu devreye sokacağını açıklamasının ABD Savunma Bakanlığı’nda (Pentagon) “derin ve büyüyen bir rahatsızlık” yaratttığı da gündeme yansıyan haberler arasında. Floyd’un kardeşi Terrence Floyd’dan ise şiddet eylemlerine dönüşen protestolara yönelik sükunet çağrısı geldi. “Bunu başka bir yolla yapalım. Kendinizi geliştirin ve kime oy verdiğinizi bilin” dedi. Hukuk devletine güven yitince... NALAN YAZGAN 2020 yılının tüm dünya için hazırladığı sürprizler “artık hiç bir şeye şaşırmam” diyenleri bile hayrete düşürmeye devam ediyor. Tam koronavirüs salgınının etkisinden kurtulup eski hayatlarımıza dönmeye hazırlandığımız bu günlerde, ABD’den gelen görüntüler bize “neler oluyor” dedirtiyor. Son günlerde, Ortadoğu’da, Latin Amerika’da veya Afrika’da görmeyi yadırgamayacağımız sahneler ABD’nin sakinliğiyle bilinen eyaletlerinden ekranlarımıza yansıyor. Birçok insanın amiyane tabirle “kapağı atmaya çalıştığı”, gidebilmek, görebilmek, orada yaşayabilmek için heves ettiği “macera dolu Amerika” artık daha tanıdık maceralara mı sahne oluyor? “Amerikan rüyası” giderek kâbusa mı dönüyor? Kafalarımızdaki güçlü, yekpare Amerika bir illüzyon mu?.. Amerika Birleşik Devletleri, büyük bir coğrafyaya yayıldığı için bölgesel farklılıklarından da kaynaklanan kültürel çeşitliliği oldukça fazla. Olayların başladığı Minneapolis’in içinde bulunduğu Minnesota eyaleti Ortabatı bölgesinde. Gölleri ve Kanada sınırına uzanan ormanları ile ünlü. İskandinav göçmenlerin ağırlıkta olduğu; çalışkan, disiplinli ve genelde arkadaş canlısı insanların yaşadığı bir eyalet olarak tanınır. Minnesota’nın başkenti St. Paul, en büyük şehri ise olayların başladığı Minneapolis’tir. Aslında tek bir şehir gibidirler, onları ayıran aralarından geçen Mississippi Nehri’dir. Bu yüzden “İkiz Şehirler” diye anılırlar. Eyalet çapında Alman ve Norveç kökenlilerden sonra üçüncü büyük grup olan İrlandalı Amerikalıların neredeyse tamamı St. Paul’de yaşar. Bu iki büyük şehir dışında eyalette yaşayan siyah nüfus yok denecek kadar azdır. Minnesota’daki etnik gruplar genelde ülkelerindeki savaştan kaçarak ABD’ye göçen Somalililer, dağ lık Laos’tan gelenler, Kuzey Irak’tan gelen Kürtler, Bosna’dan gelen Boşnak ve Sırplar ile Etiyopyalılardan oluşur. Genelde Amerikalılarla entegre yaşamayan bu gruplar kendi aralarında sosyalleşerek hayatlarını devam ettirir. Adalet yoksa barış yok! Polis memuru Derek Chauvin, George Floyd’un boynuna bastırarak ölümüne sebep olduğu sırada çevredeki insanları uzaklaştırmaya çalışan polis memuru Tou Thao, Laos asıllı bir göçmen. Bunun dışında, İkiz Şehirler tüm Amerika’da ilerici yaşam tarzı ve canlı sanat sahnesi ile çok ön planda olan bir yer. Peki, tüm ülkeyi yangın yerine dönüştüren kıvılcımın başlangıç noktası ne oldu?.. ABD, gelişmiş ekonomik statüsü ve birçok alanda dünyaya liderlik etmesine rağ men, azınlıkları ile olan ilişkileri ve farklı olanlara uygulanan ayrımcılığın, kültürünün neredeyse kanıksanmış bir parçası olması nedeniyle beklentilerimizden farklı bir örnek. Bu sorunlar tarihsel olarak aşılamadı ve zaman zaman halkın da sabrını taşırdı. “No justice, no peace” yani “Adalet yoksa barış yok” diyen her renkten, her yaştan, her dinden, göçmeni ve yerlisi ile tek yumruk olan Amerikalılar sistemi haklı olarak bu günlerde bir daha zorluyor. İki farklı liderlik üslubu Hukuk devleti olarak anılan ABD’de sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine rağmen isyan eden insanlar artık kanunu dinlemiyor. Çünkü kanuna ve kanunu uygulayanlara güvenlerini yitirdiler. Floyd ilk değil, daha önce de yüzlerce siyah insan öldürüldü. Hem de ABD’nin kanunları tarafından, onları korumakla ve onlara hizmet etmekle görevlendirilmiş polisler tarafından... Minneapolis Belediye Başkanı Jacob Frey, göstericiler polis binasını ateşe vermek için binaya doğru yöneldiklerinde, buna izin verdi. Binanın içindekilere binayı boşaltmalarını ve direnmemelerini söyledi. “Can kaybı olmaması, bir binanın yanmasından daha önemli. Tuğlalar değil insan canı önemli” dedi. Belediye Başkanı Frey, Floyd’un öldürülmesi esnasında görevde olan 4 polis memurunun tutuklanmasını talep etti. Defalarca ulusal televizyon kanallarına çıkıp “Anlamıyorum neden hâlâ tutuklu değiller? Bu soruya bir türlü cevap bulamıyorum” diyen Frey bu talepte bulunmasaydı ve göstericiler sokaklara dökülmeseydi Chauvin ve diğer 3 polis büyük ihtimalle tutuklanmayacaklardı. Bütün bu baskıya ve adalet talebine rağmen tutuklama kararı üç gün sonra geldi. O da olabilecek en hafif suçlamayla; “üçüncü derece cinayet” ve “taksirle insan öldürmek”. “Üçüncü derece cinayet” suçlaması, ABD’deki 50 eyalet içinde sadece Florida, Pennsylvania ve Minnesota’da var. Diğer bütün eyaletlerde, “birinci ve ikinci derece cinayet” suçlaması var. Dolayısıyla, polis memurlarının mümkün olan en hafif suçlamalar ile tutuklanması yangını iyice büyüttü. Başkan Trump ise Minneapolis Belediye Başkanı Frey’i radikal solcu olmakla ve göstericiler karşısında zayıf olmakla suçladı. Seçim yaklaşırken... Protestolara katılan insanları yatıştırmak ve anlamaya çalışmak yerine onları tehdit etti; olayların devam etmesi halinde, göstericilere şiddet uygulanması için yeşil ışıkyaktı. Belli ki, güçlü ve taviz vermeyen bir başkan izlenimi vermeye çalışan Trump’ın önceliği vatandaşlarından ziyade kasım ayında yapılacak olan başkanlık seçimleri. Seçimlerin yapılacağı 3 Kasım 2020 tarihine kadar ABD’nin başına gelebilecekleri düşününce ürpermemek elde değil. 2020’de, Amerikan kâbusundan uyanmaya çalışan siyahlar, bunu başarabilecek mi? Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin BM’ye bildirdiği TPAO’nun sismik araştırma ve sondaj ruhsat başvurusunda bulunduğu yeni ruhsat sahalarını gösteren haritayı paylaştı. Ankara’dan Atina’ya tepki: Ruhsat sahaları Türk kıta sahanlığında Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın, Türkiye Petrolleri’nin Doğu Akdeniz’deki sahalarda araştırma ve sondaj için yaptığı ruhsat başvurusunu “Yunanistan’ın egemenlik haklarını gasp etme çabalarında yeni bir adım” olarak nitelendirmesine Ankara’dan yanıt geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Dendias’ın değerlendirmeleriyle ilgili soruya cevaben yaptığı açıklamada “Türkiye Petrolleri’nin araştırma ve sondaj faaliyetleri gerçekleştirmek üzere başvuruda bulunduğu yeni ruhsat sahaları, ülkemizin Birleşmiş Milletler’e (BM) bildirdiği kıta sahanlığı sınırları içindedir” dedi. Türkiye’nin bu sahada egemen haklarını kullanmayı kararlılıkla sürdüreceğini vurgulayan Aksoy, “Sismik araştırma ve sondaj faaliyetlerimiz belirlenen programa göre sürdürülmektedir” ifadesini kullandı. Türkiye Petrolleri’nin Doğu Akdeniz’de ilave petrol arama ruhsat sahası başvuruları, 30 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayımlandı. Bunun ardından Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, bu başvuruların “yasadışı” olduğunu öne sürerken Türkiye’nin Atina Büyükelçisi Burak Özügergin de Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’na çağırıldı. Özügergin görüşmede Türkiye’nin eylemlerinin uluslararası hukuk sınırları içinde olduğunu vurguladı. Türkiye’nin kıta sahanlığı sınırları BM’ye mektupla bildiriliyor. Türkiye, 2004’te Rodos Adası’nın doğusundan geçen 28 numaralı doğu boylamı ile Kıbrıs Adası’nın batısına kadar olan bölgede hakları olduğunu bildirmişti. Libya Ulusal Uzlaşı Hükümeti’yle imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakat muhtırasının ardından BM’ye yapılan bildirimde de Türk kıta sahanlığının tam koordinatları bildirilmişti. l ANKARA/Cumhuriyet MGK: AKDENIZ’DE ÇIKARLARIMIZ KORUNACAK Milli Güvenlik Kurulu (MGK) koronavirüs salgını nedeniyle 4 ay aradan sonra ilk kez toplandı. Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yüz yüze yapılan toplantı, 3 saat 20 dakika sürdü. Toplantının ardından yayımlanan bildiride Akdeniz ve Libya vurgusu yapıldı. Bildiride “Türkiye karşıtlığı ortak paydasında bir araya gelen bazı aktörlerin, ülkemizin Akdeniz’deki meşru ve hukuki adımlarına yönelik menfi yaklaşımları değerlendirilmiş; ülkemizin karada, denizde ve havadaki hak, alaka ve menfaatlerinin korunmasına tavizsiz devam edileceği belirtilmiştir” denildi. Libya’da destek sürecek Libya’da BM tarafından tanınan Ulusal Uzlaşı Hükümeti’ne verilen askeri danışmanlık hizmetlerinin sürdürüleceği vurgulanan bildiride “Uluslararası toplum, Libya halkının iradesini gasp eden ve meşru Libya hükümetini hedef alan karanlık oluşumlara karşı ilkeli bir duruş sergilemeye davet edilmiştir” ifadelerine yer verildi. Bildiride Suriye’de sürdürülen operasyonlarla ilgili olarak da “Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve bölgenin terör örgütlerinden temizlenerek Suriyelilerin ülkelerine gönüllü, onurlu ve güvenli olarak geri dönmesi doğrultusunda Türkiye’nin yürüttüğü çok boyutlu çalışmaları taviz vermeden sürdürme kararlılığı teyit edilmiş; uluslararası toplum, çabalarımıza destek olmaya çağrılmıştır” ifadeleri kullanıldı. l ANKARA/Cumhuriyet Libya’da uzlaşı umudu yeniden Libya’da Birleşmiş Milletler’in (BM) tanıdığı, Ankara destekli Ulusal Uzlaşı Hükümeti (UUH) ile Hafter cephesi arasında ateşkes amacıyla müzakerelere yeniden başlanma kararı alındığı belirtildi. BM’nin Libya misyonu, yeni ateşkes görüşmelerinin, ülkenin sağlık sistemine koronavirüs salgınıyla mücadelede imkânlar sunabilmesini umduğunu açıkladı. Rusya destekli Hafter güçleri ile Trablus’taki hükümet temsilcilerinin video konferans yoluyla görüşeceklerini belirten BM Libya Misyonu, sürecin ne zaman başlayacağı konusunda bilgi vermedi. İdlib’de ortak devriyeye devam Milli Savunma Bakanlığı, İdlib’in ortasından geçen M4 karayolundaki TürkRus ortak devriyelerinin on dördüncüsünün yapıldığını duyurdu. Öte yandan Barış Pınarı Harekatı bölgesinde yer alan Suriye’nin kuzeyindeki Resulayn’da motosiklete yerleştirilen bombanın patlaması sonucu 1 sivil yaşamını yitirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear