22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMI DOLAR ekonomi@cumhuriyet.com.tr AVRO STERLIN FAİZ TASARIM: SERPİL ÜNAY 9 27 HAZİRAN 2020 CUMARTESİ BORSA ALTIN ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: SERPİL ÜNACYUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 6.8690 0.1 kuruş 7.6950 1 kuruş 8.5050 2.2 kuruş 9.19 0.25 puan 114.668 530 puan 2602.08 12.53 lira 386.53 2.54 lira Türkİş Başkanlar Kurulu, kıdemde değişikliğe karşı olduğunu tüm Türkiye’ye kesin olarak ilan etti GENEL GREV RESTİ Sendika başkanlarının tümü değişikliğe karşı olduklarını açıkladı. Toplantıdan pazartesi günü 81 ilde 1.5 milyona yakın el ilanı dağıtılması kararı çıktı. Ergun Atalay değişiklik Meclis’e geldiği gün “genel grev” kararı almak zorunda kalacaklarını açıkladı. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türkİş), kıdem tazminatında yapılması düşünülen değişikli ğe karşı tavrını açıkça ilan etti. Grev kararını net şekilde hatırla tan Başkan Ergun Atalay, değişiklik MUSTAFA ÇAKIR Meclis’e geldiği gün genel grev kararı almak zorun da olduklarını açıkladı. Türkİş Başkanlar Kurulu dün kıdem tazminatı günde miyle toplandı. Alınan bilgiye göre toplantıya, bağlı sendika ların tamamı katıldı. Tüm baş kanlar bir kez daha değişiklik karşısında alınan genel grev kararının arkasında olduklarını açıklayarak geri adım atılmamasını istedi. Bazı sendika başkanları süreç içinde farklı eylem önerilerinde de bulundu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a gerçekleştirdiği “Adalet Yürüyüşü’nün” benzerini Atalay’ın da yapmasını isteyen başkanlar, Kızılay Güvenpark’ta başkanların bildiri dağıtması, oturma eylemi gerçekleştirmesi gibi uyarı eylemleri yapılmasını da önerdi. 81 ilde ilan dağıtılacak Türkİş Başkanı Atalay, yeteri kadar sıkıntının olduğu bir dönemde kıdemin yeniden ül ke gündemine getirildiğini belirterek yapılmak istenilen düzenlemenin işçilerin, çalışanların lehine olmadığını kaydetti. Atalay, kıdem tazminatı çekildiğinde çalışma yaşamında sistemin çökeceğini dile getirerek bu konunun bir an önce ülke gündeminden çekilmesini istedi. Türkİş genel kurullarında alınan “genel grev” kararlarını anımsatan Atalay, “Şiddet dilini, nefret dilini Türkİş topluluğu bugüne kadar kullanmadı. Grev, genel grev bizim çok keyif aldığımız, mutlu olduğumuz bir şey değil ama başka çaremiz yok” dedi. Atalay, pazartesi günü 81 ilde 1.5 milyona yakın el ilanı KIDEMLE UĞRAŞMAYA SON VERIN Toplantı sonrasında Başkanlar Kurulu Bildirisi yayınlandı. Bildirideki bazı değerlendirmeler şöyle: 4 Kıdem tazminatı başta işçi sağlığı ve iş güvenliği olmak üzere, ücretli çalışanların temel sorunu gelir ve iş güvencesidir. Yaşanan bu sorunlara karşı çözüm üretilmesi gerekirken, kıdem tazminatı değişikliği konusunun yeniden gündeme getirilmesi, doğru ve kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Bu girişimlerin artık sona ermesi gerektiğini ifade etmektedir. 4 Kıdem tazminatı, Türkiye işçi sınıfının ve Türkİş’in kırmızı çizgisidir. İş ve gelecek güvencesidir. Milyonlarca çalışanı ilgilendiren kıdem tazminatı hakkından hiçbir şekilde vazgeçilemez. Kıdem tazminatının özüne yönelik hiçbir düzenlemeye katılım ve onay verilmeyecektir. dağıtılacağını, kıdem tazminatı kalkarsa ne kendisinin, ne Türkİş yönetiminin ne de sendika başkanlarının orada oturmasına gerek olacağını söyledi. “Kıdem tazminatı yoksa sendikalara gerek yok, kıdem tazminatı yoksa sendikacılığa da gerek yok” diyen Atalay, ülkeyi “bir sıkıntıya, bir kargaşaya sürüklemenin” anlamı olmadığını bildirdi. “Genel grev kararını ne zaman uygulamaya koyacaksınız” sorusuna Atalay, “Meclis’e geldiği gün Türkİş yönetimi, Başkanlar Kurulu bu kararı almak mecburiyetinde, çünkü genel kurulda bu karar alınmış” yanıtını verdi. l ANKARA 2021’e kadar karamsar Mutfak masrafı 268 lira arttı Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türkİş), haziran ayında dört kişilik ailenin açlık sınırını 2 bin 431 lira 8 kuruş, yoksulluk sınırını ise 7 bin 918 lira 82 kuruş olarak hesapladı. Zorlaşan geçim şartlarının, gelir yetersizliği nedeniyle her geçen gün giderek ağırlaştığının altı çizildi. Dört kişilik bir ailenin aylık mutfak masrafı tutarının yılın ilk yarısında önceki yıl sonuna göre 268 lira, temel ihtiyaçlar için yapılması gereken toplam harcamanın ise 874 lira arttığına dikkat çekine araştırmada, “Son bir yıl itibarıyla bakıldığında, ortaya çıkan ek harcama gereği gıda için 364 lira, toplam hanehalkı harcaması için 1185 liradır” denildi. l Ekonomi Servisi Kısa çalışmada ödeme başlıyor Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, 5 Temmuz’da yapılması gereken işsizlik ve kısa çalışma ödemelerinin 29 Haziran’a çekildiğini açıkladı. IBAN bilgileri bulunmayan yurttaşlara, ödemelerin PTT üzerinden yapılacağını belirten Selçuk, “T.C. kimlik numaralarının son hanesi 0 olanlara 29 Haziran’da, 2 olanlara 30 Haziran’da, 4 olanlara 1 Temmuz’da, 6 olanlara 2 Temmuz’da, 8 olanlara ise 3 Temmuz’da ödemeler yapılacak” dedi. l ANKARA Zümrüt Selçuk ‘Riskli de olsa hamle zamanı’ İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekip Avdagiç, videokonferansla düzenlenen Meclis toplantısında konuştu. Koronavirüs döneminin neoliberal virüse mercek tuttuğunu söyleyen Avdagiç, Türkiye’nin önünde zorlu ama fırsatların da olduğu bir süreç durduğunu belirtti. Avdagiç, “Yıllardır aşılamayan büyüme ve makus talih haline gelen cari açık sarmalını kırmak için riskli olsa da bir hamle yapmanın tam zamanı. Türk özel sektörü olarak bu fırsatın olumlu yönde kullanılmaması için bir neden göremiyoruz. Elbette çok zorlu bir süreçten geçiyoruz. Ama eminim ki, Türkiye bu zorlu parkuru da geride bırakmasını bilecektir” dedi. l Ekonomi Servisi Simone Kaslowski: “Dijitalleşen firmalarülkeler krizden daha güçlü çıkıyor. Evden çalışma da dijitalleşmeyle mümkün. Bu sayede faaliyetlere devam edilebiliyor.” TÜSİAD: Avrupa’yla ilişkiler sağlam temellere oturmalı Pandemi sürecinin tedarik zincirlerindeki güvensizliği ortaya koyduğuna dikkat çeken Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Simone Kaslowski, Türkiye’nin bu konudaki fırsat ve risklerini değerlendirdi. TÜRKONFED’in Dijital Anadolu online buluşmasında konuşan Kaslowski, “Türkiye’nin Avrupa’ya yakınlığı, tedarik zincirinde güvenilir bir kaynak olabilmesinde önemli. Ancak önümüzdeki dönemde Avrupa ile olan ilişkilerimizi biraz daha sağlam temeller üzerine kurabil meli, daha işbirlikçi ve Gümrük Birliği anlaşmasının müzakerelerini tekrar başlatabilmeliyiz. Farklı sektörlere de Gümrük Birliği’ni açabilirsek Türkiye’nin önünde çok önemli bir fırsat olduğunu görüyoruz” dedi. Öte yandan, bu süreçte evden çalışma modeline geçilmesiyle birçok faaliyette etkin olunabileceğinin görüldüğüne de dikkat çeken Kaslowski, “Yeni normalde de evden çalışma sistemi bazı iş kolları için belli ölçüde devam edecek” diye konuştu. l Ekonomi Servisi İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran: “Çarkların dönmeye başlaması 2021’i bulur. Hayatta kalmaya çalışanlar 6 ay daha sıkıntılı süreci dikkatle yönetmeli.” Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ile Türkiye İş Bankası işbirliğiyle hayata geçirilen ve KOBİ’leri bir araya getiren Dijital Anadolu Projesi’nin online buluşması, iş dünyasının pandemi sürecine ilişkin öngörülerini ortaya koydu. Dünkü buluşmada konuşan Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran, “Çarkların dönmeye başlamasının 2021’i bulabileceğini ve 2021’e kadar hep beraber bu sıkıntıyı paylaşarak aşmak zorunda olduğumuzu görüyorum. İşini çevirmeye çalışanların, hayatta kalmaya çalışanların planlarını yaparken 6 ay daha sıkıntılı süreci dikkatle yönetmesini tavsiye ediyorum” dedi. Esnaf borçlarına erteleme talebi Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a esnafın sorun ve taleplerini ileten Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnafın kredi borçlarının tekrar ertelenmesini ve çarkların dönmesi için asgari düzeyde nakdi yardım yapılmasını talep etti. Esnafın pandemi sürecinden en çok etkilenen kesim olduğunu dile getiren Palandöken, “Çek ve senetler ötelenmeli. Sınavların olduğu saatlerdeki sokağa çıkma kısıtlaması esnasında lokanta ve restoranlara paket servis yapabilme imkânı tanınmalı” dedi. Zorluklar kapıda Dijital Anadolu projesini TÜRKONFED işbirliğiyle Mart 2018’de Antalya’da yaptıkları toplantıyla başlattıklarını hatırlatan Aran, dijital dönüşümünü tamamlamayan kurumları zor bir geleceğin beklediğini söyledi. KOBİ’lerin dijital leşme adına yapılan faaliyetlere bütçe ayırması gerektiğini belirten Aran, KOBİ’lere, pandemi krizini fırsata çevirecek adımlar atmasını tavsiye etti. Öte yandan Aran, “avantajlı” kredilerle piyasayı desteklemeyi sürdüreceklerini dile getirdi. l Ekonomi Servisi TOPLUMUN ÖNCELIĞI AÇLIK VE IŞSIZLIK Küresel danışmanlık ve iletişim şirketi Porter Novelli’nin Türkiye ofisi Marjinal Porter Novelli, pandemi döneminde marka ve toplum algısını araştırdı. Türkiye Covid19 sürecinde şirketlere nasıl bakıyor, iş dünyasından ne bekliyor sorularına yanıt aranan araştırmada bazı sonuçlar şöyle: 4 Koronavirüsle mücadele çabalarına destek için zaman veya para yardımında toplumun önceliklendir diği konular açlık ve işsizlik için fon ve hizmet yaratma üzerine çalışmalar. 4 Özellikle gelir seviyesi ortanın üzerinde olan AB sosyo ekonomik sınıftakiler arasında bu iki alanın önceliklendirmesi yüzde 55 seviyesine ulaşıyor. 4 1524 yaşındaki gençleri bireysel desteğe teşvik edecek konu ise çocuklara yardım yüzde 38 ile öne çıkıyor. 4 Toplumun yüzde 68’i şirketlerin ticari çıkar ye rine çalışanların yararını önceliklendirerek karar almalarını doğru buluyor. 4 Toplumun yüzde 58’i, virüsle mücadelede aktif şirketlerin alanlarında hızlı ilerleyeceğine inanıyor. 4 Etik olmayan şirketlerin müşterisi olmayı bırakma netliği ise toplumun yüzde 81’inde oluşmuş durumda. 4 Önemli olan mücadeleye dahil olan firmaların çabalarının samimi ve özgün olması (yüzde 67). Vodafone’dan solunum desteği Türkiye Vodafone Vakfı, Covid salgını süresince gerçekleştirdiği desteklere yenisini ekledi. Vakfın Marmara Üniversitesi Rektörlüğü’ne bağışladığı 1 milyon TL değerindeki solunum cihazları, hastanenin yoğun bakım ünitesinin yükünü yüzde 30 hafifletecek. Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar ve Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Gündüz’ün katıldığı törende cihazları teslim eden Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, “Toplum olarak her zamankinden daha fazla dayanışma içinde olmamız gereken bir dönemdeyiz” dedi. Rektör Özvar da “Yüksek teknolojili transport ventilatör cihazları kritik hastaların solunum yetmezliğinin tedavisinde büyük destek sağlayacaktır” dedi. l Ekonomi Servisi Hasan Süel İthal malzeme üzerinden imalat yapılacaksa fiyatlar yaklaşık 90 bin liradan başlıyor. Karavana talep artınca teslimatlar 5 aya çıktı Yeni tip koronavirüs (Covid19) salgını karavanlara ilgiyi artırırken, üreticiler talebi karşılamakta zorlanıyor. İzmir’in Menderes ilçesinde 5 yıldır karavan imalatı yapan Zafer Urundaş, “Aşırı talep nedeniyle teslimat süreleri 45 aya kadar uzadı. Sırası gelip üretime aldığımız aracımızı, çok özel bir istek yoksa eğer 4045 günde teslim edebiliyoruz” dedi. Taleplere yetişmekte zorlanmalarını yeni bir sektör olmalarına bağlayan Urundaş, “Yetişmiş personel yok. Personeli kendimiz yetiştiriyoruz. Bu da biraz zamanımızı alıyor. Aynı zamanda 2 ay malzemelerin geç gelmesi de bizi zorladı” diye konuştu. l AA Rus tur operatörleri temmuzu da pas geçti Rusya’daki tur operatörlerinin temmuz turlarını iptal etmeye başladığı belirtildi. Rusya’da yayımlanan Tourdom sitesinin aktardığı habere göre, Coral Travel, daha önce 15 Temmuz olarak açıkladığı operasyona başlama tarihini, salgınının seyri nedendiyle 31 Temmuz’a erteledi. Pegas Touristik de yolcularına bir çağrı yaparak, 31 Temmuz’a kadar olan rezervasyonları bu tarihten ileri bir zaman dilimine almalarını önerdi. Anex Tour 15 Temmuz’a kadar, Tez Tour ise 17 Temmuz’a kadar olan turları iptal ettiğini duyurdu. l Ekonomi Servisi Faiz indirimini ‘yükseltilen enflasyon’ engelledi Faiz indirimlerini 9 aydır rutin hale getiren Merkez Bankası, sürpriz yaparak bu ay indirime gitmedi. Bu karar üzerine piyasalarda, “Demek ki haziran ayı enflasyonu çok yüksek gelecek” beklentisi oluştu. Piyasaların normale dönmeye başlamasının, hükümetin beklentilerinin ötesinde, yüksek fiyat artışlarına neden olduğu tahmin ediliyor. Önümüzdeki hafta açıklanacak enflasyon rakamlarıyla birlikte yıllık oranın yüzde 1314’lere varacağı görüldüğü için, bu ayki faiz indiriminden vazgeçildiği söyleniyor. Mayıs ayı verileri aylık yüzde 1.36, yıllık ise yüzde 11.39 olarak gerçekleşmişti. 2019 Haziran ayı tüketici fiyat artışının yüzde 0.03 olduğu göz önüne alındığında, yüzde 3’lük bir TÜFE artışı, haziran sonunda yıllık oranın yüzde 14’leri aşmasını sağlayacak. 2019 Haziran sonundaki yıllık oran yüzde 15.72 idi. Dolayısıyla aylık yüzde 4.5’lik fiyat artışı görülmesi halinde geçen yılki oranları yakalama ihtimali bile var. Oluşan yüksek enflasyon beklentisi nedeniyle piyasalar, Merkez Bankası’nın bu kez faiz indirime gitmeme kararına sevinemediler. Normal koşullarda 9 aydır indirim yapan Merkez Bankası’nın frene basması piyasalarca olumlu fiyatlandırılırdı. Halbuki piyasalar faizleri sabit tutma kararına tepkisiz kaldı. Merkez Bankası şimdiye kadar, hükümetin isteği üzerine, pek hesap kitaba bakmadan, enflasyondaki yüksek seyre rağmen sürekli faiz indirimi yapıyordu. En hızlı faiz indirimi yapan Merkez Bankası haline gelmişti ama sonunda yüzde 3’ün üzerinde bir reel eksi faiz uygular hale gelmişti. Merkez Bankası ileriye dönük enflasyonu hesaba kattığını söylüyordu ama belli ki haziran ayına ilişkin öncü fiyat verileri, artık bu argümanın geçerliliğini bile ortadan kaldıracak kadar yüksek gözüküyor. Bu durum ekonomi yönetiminin güne göre sürekli değişen, istikrar kaygısı gözetmeyen politikalar uyguladığının bir kanıtı sayılabilir. Faizi ve kurları baskılayan, sermaye hareketlerine kısıt getiren ekonomi yönetimi bununla birlikte büyüme oranlarını artırabilmek için kredileri patlatarak piyasaları rahatlatmaya çalışıyor. Şimdi de fiyatların aşırı arttığını görünce, durkalk politikalarını uygulamaya sokuyor. Faiz indirimini durduran ekonomi yönetiminin, yakında yeniden sıcak parayı cazip hale getirmesi bile beklenebilir. ‘Talep dengelenecek’ iyimserliği Merkez Bankası aldığı kararla ilgili yaptığı açıklamada siyasi bir metni andıran analizlerde bulundu. Dünyadaki gelişmelerin takip edildiği kaydedilip alınan kredi genişlemesine ilişkin kararlar övüldü, mal ihracatı ve emtia fiyatlarındaki düşüş nedeniyle cari açığın önümüzdeki dönem iyileşeceği belirtildi. Toplam talep koşullarının sınırlayıcı etkisine rağmen, salgına bağlı maliyet artışlarının yansımalarıyla çekirdek enflasyonda yükseliş gözlendiği, uluslararası emtia fiyatları tüketici enflasyonunu sınırlamaya devam ederken, gıda enflasyonunun dönemsel ve salgına bağlı etkiler nedeniyle arttığı belirtilerek şöyle denildi: “Salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağı ve yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği değerlendirilmektedir.” Merkez Bankası’nın talebin dengeleneceği yönündeki analizi piyasa oyuncuları tarafından iyimser bulunuyor. Yapısal sorunlar nedeniyle gıda fiyatlarındaki artışın yüksek seyredeceğini, bunun artık geri gelmeyeceğini kaydeden piyasa analistleri, mevcut mevduatkredi politikasının talebin dengelenmesini epey geciktirmesini bekliyorlar. Daha açık bir deyişle; ekonomi yönetimi hem krediler kanalıyla talebi patlatıyor hem de bunun fiyatlara etki etmeyeceğini sanıyor. Mevduat faizlerinin çok düşük kalması vatandaşı, tasarrufunu enflasyona karşı koruma kaygısıyla yeni arayışlara iterken, ucuz kredileri görenler yatırım için otomobil ve konut alımlarına yöneliyor. Bu eğilim hem enflasyonu körüklüyor hem de tasarrufların iyice gerilemesine neden oluyor. Konut ve otomobile yaşanan hücumun yanında, paralarını bankadan çeken vatandaşların, küçük yatırımcının tam korunamadığı hisse senedi piyasalarına girmesi de özendirilmiş oluyor. Belli ki yönetim sadece baskılanmış, geciktirilmiş talebin olduğunu bunun kısa sürede dengeleneceğini düşünüyordu. Ancak mevcut mevduatkredi politikası devam ettiği sürece, bunun kısa sürede dengelenmesi pek mümkün olamaz. Sorunun kaynağı faizlerin devlet eliyle düşük bırakılması. Bu ay indirim yapmasa bile Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında en düşük reel faize sahip ülke ve bu durumda TL’nin cazibesi mümkün değil. Hükümet uyguladığı politikalar sonucu kendi yükselttiği enflasyona takıldı diyebiliriz. Uyguladığı politikanın olumsuz sonuçlarını yakında daha fazla göreceğiz. Bu arada çaresiz kalan, yanlış yönlendirilen küçük tasarrufçunun yine en çok zarar gören kesim olmasından kaygı duyuyorum.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear