23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY 3 15 HAZİRAN 2020 PAZARTESİ 310/180 300/200 300/170 290/1 9 0 320/1 6 0 260/7 0 230/8 0 230/1 0 0 360/180 310/1 4 0 290/140 290/2 0 0 250/140 270/200 230/120 250/140 240/130 290/130 210/140 250/160 230/140 330/230 TARİHTE BUGÜN 1926: Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’ya İzmir’de suikastta bulunulacağı haber alındı. Suikast girişimini, Giritli Şevki, Vali Kazım Dirik’ ihbar etti. Suikast girişiminin failleri Ziya Hurşit ve arkadaşları tutuklandı. AVM’lerde örgütlü Virüs yağıyor TezKoopİş Sendikası Başkanı Haydar Özdemiroğlu: Vaka yağmur gibi Alışveriş merkezlerinde (AVM) örgütlü bulunan Tez kişehir, Mardin, Diyarbakır ile Bodrum’daki AVM ve büyük mağazalardan yeni va Koopİş Sendikası Genel ka haberleri aldıklarını söy Başkanı Haydar Özdemi MUSTAFA ledi. AVM’lerin açılmasının roğlu, vaka sayısının ar ÇAKIR ne kadar tehlikeli bir karar tışa geçtiğine dikkat çek olduğunun açık olarak ka ti. 6 Haziran’da Cumhuriyet’e nıtlandığını belirten Özdemiroğ yaptığı açıklamada kritik tari lu, şöyle devam etti: hin 15 Haziran olduğuna dikkat “Sendikamıza koronavirüs va çeken Özdemiroğlu, “Ancak ge kası nedeniyle bilgiler gelmek rekli önlemler alınmadı. Çeşit tedir. Bu süreçte geçici olarak li kentlerdeki AVM’lerden yağ kapanan mağazalar olduğu gi mur gibi vaka haberleri geliyor. bi birçok mağaza da ise çalı Hemen önlem alınmalı” dedi. şanlar rotasyona uğratılmakta Özdemiroğlu, İstanbul, Anka dır. AVM’lerin 1 Haziran tari ra, Kayseri, Kocaeli, Bursa, Es hinde açılmasının erken bir ka rar olduğunu belirten sendikamızın ne yazık ki haklılığı ortaya çıkmıştır. AVM’lerin kapatılma kararının alındığı dönemde açıklanan koronavirüs rakamlarının bugün açıklanan sayıların çok altında olduğu unutulmamalıdır.” Özdemiroğlu, AVM’lerin kapatılması ile birlikte tüm çalışanlar ücretli izinli sayılmalı, ekonomik ve sosyal haklarından kesintiyle gidilmeksizin tüm hakları eksiksiz ve tam olarak ödenmelidir. Covid19 meslek hastalığı sayılmalı” dedi. l ANKARA ESKIYE DÖNEBILIRIZ İki gündür günlük vaka sayısında yaşanan artışa ilişkin katıldığı bir canlı yayında açıklamalar yapan Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Bugünkü rakamlar bize alarm çalıyor şu anda. ‘Dikkatli olun, tekrar eskiye dönebiliriz, tekrar kısıtlamalar gelebilir, yasaklar gelebilir, her şey geriye dönebilir’ diye bizi uyarıyor. Bunu ciddiye almamız lazım. Dünkü uyarı bugün daha belirgin hale geldi. Sarı alarma geçtik şim di” dedi. l Haber Merkezi Salgın ciddiyetini l ANTALYA’da sıcak havayı ve hafta sonunu fırsat bilenler denize koştu. Dünyaca ünlü Konyaaltı sahiline gelen tatilciler, fiziki mesafe kuralına uymaya çalışarak denizin ve sahilin keyfini sürdü. Ancak kalabalık gittikçe arttı. koruyor Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önceki günkü koronavirüs vaka tablosunun, herkesi salgının ciddiyetini koruduğu gerçeğiyle yüzleştirdiği uyarısında bulundu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Mesafe kuralına uymayıp bir de el sıkışırsak virüse fırsat tanımış oluruz. Tokalaşmayalım, bu günlerde dostça olan, tokalaşmamaktır” dedi. l Haber Merkezi Konya’da korkutan artış Konya’da günlük 5 ile 8 arasında değişen koronavirüs vaka sayısı son bir haftada 100’ün üzerine çıktı. Gelişmenin ardından kentteki tüm hastaneler pandemi hastanesi ilan edildi. l Haber Merkezi Aralıkta yükselir Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, “Birinci dalgada vaka sayılarında oynama olabilir. Kasımaralık ayında ciddi bir yükseliş yaşanabilir” diye konuştu. Prof. Dr. 14 HAZIRAN PAZAR 45 BİN 176 1562 15 1330 2 MILYON 632 BIN 171 4807 290 178 BİN 239 717 151 BIN 417 ‘HEDEFTEN UZAKLAŞIYORUZ’ Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medyadan, iyileşen hasta sayısının, yeni vaka sayısının altına düştüğünü belirterek “Yoğun bakım ve solunum cihazına ihtiyaç artıyor: Hedeften uzaklaşıyoruz. En zayıf noktamız, tedbirsiz iyimserlik. Tedbirli iyimser olalım. ‘Kontrollü Sosyal Hayat’a yarın tam olarak geçelim” dedi. Levent Yamanel de “Bu yılın sonuna kadar maske takacağımızı öngörebiliriz” dedi. l DHA Afyon’da dört Sivas’ta KKKA şüphesiyle ölüm doktora darp Sivas’ta, kırım kongo kanamalı ateşi (KKKA) hastalığı şüphe Afyonkarahisar’da dün sabah koronavirüs şüphesiyle Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’ne getirilen ve alkollü olduğu öne sürülen G.Y.C. ile Y.A.’ya test yapıldı. Sonuçları temiz çıkan kişiler saldırgan tavırlar sergilemeye başladı. 2 saldırgan, 4 doktoru darp ve tehdit etti. Doktorlar darp raporu alırken 2 saldırgan gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği belirtildi. l DHA SALGIN SINAVI Milli Savunma Üni versitesi (MSÜ) Askeri Öğrenci Aday Belirleme Sınavı dün, 81 ilde 451 bin 272 adayın katılımıyla, koronavirüse karşı alınan önlemler altında yapıldı. Öğrencilerden isteyenler, sınavda maskesini çıkarabildi. Öte yandan üniversite sınavlarının ertelenmesi ni isteyen öğrenciler İstanbul Kadıköy Süreyya Operası önünde eylem yaptı. Gençlik Meclisleri’nin düzenlediği ve HDP Milletvekilleri Dilşat Canbaz ile Musa Piroğlu’nun da katıldığı protestoda öğrenciler ‘Sınavları ertele, virüsü engelle’ pankartı açtı. l ANKARAİSTANBUL/Cumhuriyet siyle tedavi gören Osman E. (81) adlı kişi hayatını kaybetti. Hafik ilçesi Kamış köyünde yaşayan Osman E., rahatsızlanması üzerine Cumhuriyet Üniversitesi Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Yapılan kontrollerde, Osman E.’nin vücuduna kene yapıştığı fark edildi. Yaklaşık 20 gündür KKKA hastalığı şüphesiyle tedavi gören Osman E., yapılan tüm müdahaleye karşın kurtarılamadı. l AA ‘ONLINE OYUN GRUBU’ Demir ve Kılıç: Sağlık çalışanları söz verilen haklarını istiyor ILK MEZUNLARINI VERDI ‘Hakkınızı ödeyemeyiz’ Bu da Apo ile izdivaç kumpası Bir cinayet kuşkusuz polisin meselesidir. Zekice işlenmiş bir cinayet ise roman konusu olabilir. Sherlock Holmes’tan biliyoruz, benzersizlik bir ipucudur. Haliyle bir suçun hikâyesini anlatırken önce akıl arıyoruz. Siz hiç savcınıza öğrettiniz mi? Biz öğrettik. Elbette avlumdaki kuşlar gibi ekmek ile değil. Mutlaka zekâ da gerekiyor. Şöyle anlatayım... Bizi bir MİT mensubunun cenaze haberi nedeniyle ifşa suçlamasıyla tutuklatan savcılar, MİT’e dair bir başka iddianame yazmıştı. 7 Şubat 2012’de MİT Başkanı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrılmasına varan kumpası konu alan iddianamede; bir MİT mensubunun adı, soyadı, anne ve baba adı, doğum yeri ve tarihi, hatta kimlik numarası açıkça yazıyordu. “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” diye savcıları eleştiren bir yazı yazdıktan sonra kendi iddianamemi elime aldım. Bu kez görseldeki hiçbir MİT mensubunun kimliği açıklanmadığı gibi, şehit olan MİT mensubunun bile adını kısaltmışlardı. Demek öğretebilmiştik! Mesele biz değiliz, gelelim konumuza... 7 Şubat MİT krizine dair yazılan iddianamede öyle tuhaf bir hikâye var ki insan “yok artık” diyor. Yıllardır ağzımızdan düşmeyen “derin devlet” lafını hatırlayıp “devlettekiler sahiden yeterince derin mi” diye düşünüyorsunuz. Zira Türkiye tarihinde istihbaratı konu alan en büyük kumpasın mahalle karakolunda bile kurulabileceğini anlıyorsunuz. MİT’çi gazeteciye PKK gözaltısı Bilmeyenler için hatırlatayım... 7 Şubat 2012’de Hakan Fidan ve MİT yöneticilerinin FETÖ bağlantılı savcılar tarafından ifadeye çağrılmasıyla hatırlanan hikâye biraz geçmişe dayanıyordu. Kritik aşaması 20 Aralık 2011’de PKK’nin basın ayağına yapılan operasyon ile gerçekleşti. FETÖ iltisaklı polis ve savcılar, bu operasyonda MİT’çi M.Ö’yü de gözaltına aldı. M.Ö. PKK’nin içine sızmıştı. (Hem iddianamede hem de yandaş medyada M.Ö’nün ismi açıkça yazıyor.) FETÖ bağlantılı polisler, M.Ö’nün Emniyet’e gelen MİT görevlileriyle görüşmesine izin vermedi. Üstüne üstlük baskı altına alarak MİT’in PKK içindeki faaliyetlerini anlattırdı. Bu ifadeyi bir basamak olarak kullanıp Hakan Fidan dahil MİT yöneticilerini PKK bağlantılı olmakla suçlayıp ifadeye çağırdı. Kısaca anlattığım hikâyeyi, medyayı takip edenler biliyor. Zira bir MİT’çinin cenaze haberi nedeniyle bizi tutuklatan savcılar, kendi yazdıkları iddianamede tam 45 sayfa MİT ile ilgili eski gazete yazılarına yer vermişler. Çay dökme kumpası Beni şaşırtan ayrıntı ise başka. FETÖ iltisaklı polisler, iddianamede anlatılana göre M.Ö’nün ifadesine ekleme de yaptı. Bir ifadeye ekleme nasıl yapılır diye merak ediyorsanız size M.Ö’nün ağzından anlatayım: “...ifadesinin bitmesine rağmen gözaltı işleminin devam ettiğini, (Avukat) Ümit Doğan gittikten 12 saat sonra komiser Ayhan, müdür Serdar Bayraktutan’ın kendisi ile oturup sohbet etmek istediklerini, ‘otur’ demesi üzerine çay yaptıklarını, sonrasında Serdar Bayraktutan ile komiser Ayhan’ın çayı koyup beklerken, birden ifadesinin bulunduğu dosyanın üzerine çay döktüklerini, davranışlarından kasten çayı döktüklerini anladığını...” İddianameye göre, saatler süren 48 sayfalık ifadeye polisler kasıtlı olarak çay döktü. Yeniden çıkış alırken iddianameye bazı eklemeler yaptılar. Bunu da hem MİT mensubu M.Ö’ye hem de ifadeye giren avukata fark ettirmeden imzalattılar. M.Ö., o anı şöyle anlatıyor: “...Gözlüğü olmadığı için detaylı şekilde inceleyemediğini, sadece önden bir iki sayfaya baktığını, herhangi bir değişiklik görmediğini ve aşırı yorgun olduğu için zaptı imzaladığını...” Avukat Ümit Doğan da “çay dökme kumpası”nı doğruladı. Doğan, ifadesinde çay bahanesiyle bir kez daha imzalatılan ifadeyi kontrol etmediğini kabul etti. İzdivaç kumpası Siz de aynı soruyu sordunuz mu? FETÖ’cü polisler MİT’çi M.Ö’nün ifadesine ne ekledi? İddianamede yer alan bilgilere göre M.Ö., ifade aralarında polislerle sohbet ediyordu. İşte bu sırada FETÖ bağlantılı polisler Mısır Çarşısı Patlaması davasında sanık olan sosyolog Pınar Selek’i, M.Ö’ye sordular. M.Ö. ise Selek’in patlamadan sorumlu olmadığını söyledi. Ancak anlattığına göre polislerden biri sohbeti tuhaf bir noktaya getirdi: “Orada bir polis bana ‘gazetede okumuştum, Apo Pınar Selek’e âşık olmuş’ dedi. Ben de ona 2007’de Hürriyet gazetesinde böyle bir durum olduğuna dair haber çıktığını söyledim, konu bu şekilde kapandı.” Bir ima var, ama ne eklendiğini açık olarak iddianamede ifadesi yer alan tanık polis memuru M.K. şöyle anlattı: “Bu değişiklikle benden sadece Karayılan’ın psikolojisinin nasıl olduğunu gözlemlememi istediler. 2005 yılında sevinçli ve mutlu olduğunu, 2009 yılında kızgın olduğunu, 2011 yılında ne dediğini bilmez, başladığı cümlenin nerede biteceği belli olmayan bir yapıda olduğunu söyledim. Bir dönem Öcalan ev hapsine çıkarılacak, Pınar Selek’le evlenmesi sağlanacak ve zamanla da unutulması istenecekti. Bu dönemde örgütün liderliğini Karayılan yapacaktı. Zaten şunu söyleyeyim, 2005 yılında üç kelimeden birisi ‘önderlik’ olan Karayılan, 2011 yılında bir saat içinde sadece iki kere ‘önderlik’ dedi.” (“Önderlik”, PKK çevrelerinde Apo’yu ifade ediyor. B.T.) İfade yazma işiyle ilgilenen tanık polis memurunun da doğruladığına göre, MİT’çi M.Ö’nün ifadelerine söylemediği halde işte bu kısımlar eklendi. Hem MİT’e hem Selek’e kumpas M.Ö., FETÖ bağlantılı savcıların karşısında durumu fark edince onları şöyle anlattı: “...Pınar Selek ile ilgili hiç söylemediğim ibarelerin eklendiğini fark edince ‘bunlarda yanlışlık var, Pınar Selek ile ilgili böyle bir ifade vermedim’ dedim...” 8 yıl sonra yazılabilen 7 Şubat iddianamesine göre, FETÖ bağlantılı polisler, Apo ile Selek’in evlendirilip Apo’nun yerine Karayılan’ın geçeceği ve bunu da MİT’in organize edeceğini söyleyen kısımları M.Ö’nün ifadesine geçirerek hem MİT’e hem de Pınar Selek’e kumpas kurdu. Ve tüm bunları şaşkınlık verici şekilde MİT mensubunun orijinal ifadesinin üzerine çay dökerek başlattı. Böylece Türkiye tarihine bir de “izdivaç kumpası” ya da “çay dökme kumpası” geçmiş oldu. Kulağa tuhaf geliyor ama yaşananları düşününce “mesele gayet ciddi” diyorsunuz. 1 KORUCU ÖLDÜ, 18 KIŞI YARALANDI İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin pandemi nedeniyle eve kapanan çocuklara yönelik geliştirdiği, ‘Online Oyun Grubu’ ilk mezunlarını verdi. İBB, Dilek İmamoğlu’nun geliştirdiği ve koordinatörlüğünü üstlendiği proje kapsamında, çocuklara yönelik online oyun etkinlikleri düzenledi. ‘Yuvamız I·stanbul online oyun grupları projesi’, 22 Nisan12 Haziran tarihlerinde 8 hafta uygulandı. 25 Yuvamız İstanbul öğretmeninin görev aldığı oyun gruplarından, toplam 370 çocuk faydalandı. Eğitim çalışmalarını tamamlayan minikler için düzenlenen mezuniyet toplantısı da sanal ortamda gerçekleştirildi. l İç Politika dediler, ödemediler SİBEL BAHÇETEPE Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, pandemi döneminde hekim ve sağlık çalışanlarına söz verilen ek ödeme haklarını vermeyen iktidarın; bürokratları ve danışmanlarını hiç ilgilerinin olmadığı alanlarda görevlendirerek 3 ayrı yerden maaş ödeyebildiğini belirterek “Bu pandemi döneminde vicdan, ahlak bunun neresinde?” diye sordu. “Basında ve kamuoyunda kamu bankaları borsaya yaptıkları üst üste bildirimlerle yönetim kurullarındaki değişiklikleri duyurdular. Efsane güreşçi ve Spor Bakanı Yardımcısı Hamza Yerlikaya, Vakıfbank Yönetim Kurulu’na atandı. Es ki Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak Ziraat Bankası yönetimine girdi, ekonomi yazarı Profesör Kerem Alkin Halkbank yönetimine girerken Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Ebubekir Şahin Halkbank yönetimine atandı. Kamu görevi olanlar 12 bin 530 TL, olmayanlar 22 bin 500 TL maaş alacak” diyen Demir ve Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü: “Her koşulda büyük bir özveriyle nitelikli sağlık hizmeti sunmak için önemli çaba içinde olan sağlık çalışanları arasında ayrım yapılmaması ve çalışanların motivasyonlarının bozulmaması için ivedilikle bütün sağlık çalışanlarına üç ay süreyle tavandan ödeme yapılması sözü yerine geti rilmelidir.” Demir ve Kılıç, yaptığı ortak açıklamada “Bu pandemi döneminde bir yanda bizzat Sağlık Bakanı tarafından söz verildiği halde ek ödeme hakkını alamayan, Covid19’lu hastaların bulunduğu yoğun bakım servislerinde çalışan ve 20 TL ‘tavandan ek ödeme’ alan hemşire ile 1 kuruş bile almayan hastabakıcı, laborant ve temizlik görevlileri... Öte yandan hiçbir bilgi ve becerileri olmadığı kademelerde 3 ayrı yerden maaş ödenen bürokrat ve danışmanlar. Soruyoruz: Emek, liyakat, hakkaniyet, vicdan nerede? Ancak gördük ki; yüreklerin kulakları sağır. Talebimizi bir kez daha söylüyoruz: Sözünüzü tutunuz” dedi. Gözetleme kulesi çöktü Karlıova üçgeni 5.8’le sallandı Kandilli Rasathanesi, dün saat 17.24’te merkez üssü Bingöl Karlıova’daki Kaynarpınar köyü olan 5.8 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini bildirdi. Depremde, enkaz altında kalan 1 güvenlik korucusu yaşamını yitirdi, 18 kişi de yaralandı. Çevre illerde de hissedilen depremin 5.7 büyüklüğünde olduğunu duyuran AFAD, 46 artçı depremin daha olduğunu ve yaralılardan 14’ünün Bingöl, 4’ünün Erzurum’da olduğunu bildirdi. Bingöl Valisi Kadir Ekinci, köydeki jandarma karakolunun iki gözetleme kulesinin yıkıldığını, güvenlik korucusu Cengiz Pullu’nun yaşamını yitirdiğini, 1 korucunun da yaralandığını açıkladı. 1’i çocuk 8 yurttaşın da göçük altından çıkarıldığını açıklayan Ekinci, bölgede toplam 14 ev ve ahırın hasar gördüğünü söyledi. Deprem bölgesine giden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay yaralıların kritik durumda olmadığını açıkladı. Prof. Dr. Haluk Eyidoğan depremin Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fayı’nın kesiştiği Karlıova üçgeninde meydana geldiğini belirterek, “4.5 büyüklüğünde depremler olmaya başlarsa bir deprem fırtınasına dönüşebilir” uyarısında bulundu. Elazığ’da ocak ayındaki depremin ardından açıklama yapan Prof. Dr. Naci Görür “Bingöl Karlıova’dan Hatay Amanoslar’a kadar fay hattı tehlike altında” ifadelerini kullanmıştı. l Haber Merkezi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear