22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 10 HAZİRAN 2020 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER/YORUM Yerlilik, millilik ve halkçılık Türk ekonomisinin geleceğine ilişkin tartışmalar sertleşiyor. Siyasetin solu ve sağının ekonomiye yaklaşımları arasındaki fark, uzun zaman önce kapandığı için emekçilerin, ezilenlerin, yoksulların yüzünü güldürecek bir reçete ufukta görünmüyor. Türkiye, özellikle de 24 Ocak 1980’den bu yana, farklı siyasi partilerin iktidarında, özünde tek bir ekonomik program uyguladığından, yapısal sorunlarını çözemiyor. Ekonomik tablo, siyasetteki yerli ve milli tartışmaları ile birlikte düşünüldüğünde, bir kez daha karşımıza şu çıkıyor: Ekonomi milli ve bağımsız değilse, siyaset de milli ve bağımsız olamaz. Konuyu enine boyuna tartışmakta yarar var.    Marx, “Toplumlar, önlerine çıkan sorunları çözerek ilerler” der. Kastettiği şudur: Tarihe çalım atılmaz. Tarihin altından tünel kazıp geçilmez. Tarihin üstünden sırıkla atlanmaz. Her toplum, yapabildiği kadar yapar. Yapabilme kabiliyeti ise onun tarihsel, siyasal, ekonomik, toplumsal, kültürel birikiminden, deneyiminden bağımsız değildir. Ekonomi politik üzerine kafa yorarken, tarihsel ve toplumsal yapıyı gözetmek gerekir. Bunlar bir bütündür. Bu gerçeği bilen Mustafa Kemal Atatürk, o nedenle ulus devleti, ulusal ekonomiyi, üretimi, planlamayı, kamuculukla birlikte ele almıştır. O yüzden, Cumhuriyet Devrimi’nin özeti ve simgesi olan 6 Ok arasında halkçılık ve devletçilik vardır. Batı hep liberalleri destekledi Milli Mücadele’den kısa süre sonra, çok partili hayat denemeleri gündeme geldiğinde, Batılı güçler hemen muhalefet partilerini desteklemişlerdir. Önce, Kâzım Karabekir’in genel başkanlığındaki Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (19241925), ardından Ali Fethi Okyar liderliğindeki Serbest Cumhuriyet Fırkası (Ağustos 1930 Kasım 1930), liberal ekonomi programlarıyla, Batı’nın dikkatini çekmiştir. Atatürk’ün tam bağımsızlık ve ulusal egemenlik konusundaki hassasiyeti, emperyalistler tarafından bilindiğinden, Batı’dan hemen muhalefete destek açıklamaları gelmiştir. Sanayileşme, kamuculuk, planlama yönündeki adımlar sıklaştıkça, Batı’nın öfkesi artmıştır. Kapitalist merkezlerin, emperyalist güçlerin sözcüsü olan İngilizlerin ünlü dergisi The Economist, o yıllarda Türkiye’yle ilgili yazılarında ısrarla “yabancı sermayeye kapıların açılmasını, tam bağımsızlık ve içişlerine karışmama konusundaki hassasiyetin yumuşatılmasını, yabancı sermayeye güven verici adımlar atılmasını” vurgulamıştır.     Türkiye Cumhuriyeti ise ulus devlet olarak kurulmuştur. Devletin temeline akıl, egemenliğin temeline millet konulduğu için, varılan nokta, laik cumhuriyet olmuştur. Bu hem Atatürk’ün tercihi hem Aydınlanma Devrimi’nin sonucudur. Nitekim 23 Nisan 1920’de kurulan Meclis’in kabul ettiği Halkçılık Beyannamesi, 1921 Anayasası için de temel oluşturmuştur. Türkiye’nin uyguladığı devletçi ekonomi modelini, bize özgü, bizim ihtiyaçlarımızdan doğan bir model olarak tanımlayan, sosyalizmin taklidi veya Türkiye’ye özgü uygulaması olarak görmeyen Atatürk de halkçılığı, “toplumsal düzene, çalışmaya, hukuka dayanmak isteyen bir sosyal meslek” şeklinde tanımlamıştır. Türkiye’nin izleyeceği iktisat siyasetini, Lozan’ın imzasından önce ve Cumhuriyetin ilanından evvel, İzmir’de toplanan Birinci Türkiye İktisat Kongresi’nde emek misakı millisi (say misakı millisi) olarak adlandırmıştır. Sözün özü, yerli ve milli olmanın yolu, halkçı ve cumhuriyetçi olmaktan geçer. Solcu olmayan bir ulusalcılığın da, ulusalcı olmayan bir solculuğun da, Türkiye’nin sorunlarına çözüm bulması olanaksızdır. 10 HAZİRAN 2020 SAYI: 34577 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 03:25 05:25 13:09 17:08 20:43 22:33 Ankara 03:18 05:13 12:53 16:50 20:24 22:10 İzmir 03:51 05:40 13:16 17:10 20:42 22:23 Sadece gazetecilik yaptıklarını biliyoruz... TELE 1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükel’i 20 yıldır tanıyorum, birçok kez aynı çatı altında çalıştık. İstanbul’dan arayıp Ankara’nın açık/gizli tüm gündemini ondan öğrenirdik... Gazetecileri her tür insan arayabilir... Hatta suç örgütü liderleri bile haber kaynağı olabilir... Gazeteci, gerçeğe ulaşmak için kaynağının suçlu olup olmadığına değil, aktardıklarının doğru olup olmadığına bakar. İsmail Dükel ve Müyesser Yıldız iddialara göre, casusluk şüphesi ile takip edilen bir astsubay ile telefonda konuşmuşlar. O şahsın casus olup olmadığını bilmelerine imkân var mı? Ayrıca bu şahıs pek çok şey anlatmış olabilir. Devletin sır niteliğindeki bilgilerini bile paylaşmış olabilir. Gazeteci olarak bu iddiaları dinlemek ya da doğruluğunu araştırmak neden suç olsun? Neden casusluk olsun? Nedir casusluk? Devletin bekası ile ilgili bilgileri edinip yabancı bir ülkenin ajanı ya da yetkilisine gizlice aktarmaktır... İsmail Dükel’in de Müyesser Yıldız’ın da böyle bir suça bulaşması imkânsızdır. Serbest bırakılacaklarına inanıyorum. H Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülya Kılınç... Tutuksuz yargılanmalarını beklerken yeni da yüksek vicdan ve adalet duygusu ile direniyorlar... AKP, devleti müteahhitlere kiracı yaptı... Gazetecilik ve casusluk... Çok sayıda yazı ve haber ile gündeme taşıdık... Adına kamuözel işbirliği denilen, aslında hükümet yandaş işadamı projeleri gazeteci operasyonları ile Türkiye tuzağa çekiliyor. FETÖ döneminde de çok yazıp anlatmıştık. Muhalifler tutuklanıyor diye iktidar sevinmemeli... Çürüme, yozlaşma, kurumlara ve adalete inancın ortadan kalkması, ayrım yapmadan tüm ülkeyi çöküntüye götürür. Enkaz, hepimizin üzerini örter... Geciken adalet adalet değildir. Tutuksuz yargılamak mümkün... Her bir ismin ailesi, çocukları, sevenleri var... O çocuklara, anne babalarının tutuklu kalmalarını, vicdan sahibi kimse anlatamaz... İktidar, yandaş basının sevinç çığ olan şehir hastaneleri ve tünel, köprü, havalimanı, otoyollar ile ilgili sorularımıza yanıt gelmedi. Bir avuç müteahhit; ayrıcalıklı, denetim dışı, ihalesiz milyarlarca liralık iş yapıyor, parasını vergilerimizden alıyor ancak hükümet, harcamalarla ilgili şeffaf, herkesin anlayacağı bir açıklama yapmıyor. En son, Atatürk Havalimanı’nda 2 milyar dolarlık pistler kırılarak yapılan hastaneyi gündeme getirmiştim. Sözcü’den Çiğdem Toker pandemi hastanesi ile ilgili Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan 200 milyon Avro kredi kullanıldığını yazmış, lıklarına bakılırsa gerçeği anlamaktan CHP Balıkesir milletvekili Fikret Şa çok uzak... hin krediyi ve İstanbul’a yapılan iki Memleketin üzerine kâbus gibi çö adet acil durum hastanesinin maliye ken haksızlığa uğramışlık duygu tini soru önergesine konu yapmıştı. sunu, hukukun üstünlüğüne inanan Geçen haftaki yazımda, onca yer adalet dağıtıcıları çözecektir. Çünkü dururken Atatürk Havalimanı pistleri onların büyük kısmı hâlâ, onca bas üzerine kurulan hastanenin yatak ba kıya rağmen mahkeme salonların şı maliyetinin normalin üç katı oldu ğu iddiasına yer vermiştim. Prof. Duran Bülbül’ün hazırladığı şehir hastaneleri inceleme raporunda yer alan olağanüstü maliyetleri, dizi haber şeklinde kamuoyu ile paylaşmıştık. AKP, devleti yandaş müteahhitlere 25 yılı bulan sürelerle kiracı yaptı: l Bir yıllık kira parası ile devletin zaten bir hastane yapabileceğini, l dövize endeksli kiraların kur artışı nedeniyle astronomik boyutlara ulaştığını, l müteahhitlere görüntüleme, temizlik ve güvenlik hizmetleri ile kafe işletmesi, yemek dağıtımı vb. birçok kalemde işletme hakkı tanındığını, yani müteahhitlere devletin tüm bu başlıklarda da ayrı ayrı ödeme yaptığını, l yapılan ödemelerle ilgili denetim dışı, usulsüz harcamalar yapıldığını, l aynı iş ile ilgili 300 katı bulan fiyat farkları olduğunu gündeme getirmiştim. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere hiçbir yetkili bugüne kadar gazete köşemizde ve televizyon programlarımızda yer verdiğimiz bilgi, belge ve iddialara yanıt vermedi. Halkın gerçekleri öğrenme hakkı gereği bir kez daha soralım: “Yap işlet devret” ve “kamu özel işbirliği” şeklinde gerçekleştirilen yol, tünel, köprü, havalimanları ile şehir hastanelerinin topluma maliyeti nedir? Bu kadar basit, açık ve anlaşılır sorulara neden yanıt vermiyorsunuz? Antalya Barosu’ndan eylem kararı İŞTE YARGIDA TORPILIN BELGESI Antalya Barosu Başkanlığı, iktidarın baroların seçim sistemini ve yapısını değiştirme çalışmasına karşı, “toplantı ve gösteri yürüyüşü, eylemli basın açıklaması, oturma eylemi gibi her türlü anayasal ve demokratik haklarını kullanacaklarını” açıkladı. Barodan yapılan açıklamada, “Durum hiç olmadığı kadar ciddi ve tehlikelidir. Adaletten, demokrasiden ve hukuk devletinden kopuşun tescili ve ilanı olacak bu düzenleme isteği müzakere edilebilir değildir. Bu nedenle, memleketimize, yurttaşlarımıza sahip çıkmak, mesleğimizin onurunu ve saygınlığını koru mak için, her türlü kolektif mücadelenin içinde yer alacağımızı, toplantı ve gösteri yürüyüşü, eylemli basın açıklaması, oturma eylemi gibi her türlü anayasal ve demokratik hakkımızı kullanacağız” denildi. İmza atmamıştı Daha önce 80 baro başkanı, Türkiye Barolar Birliği’nde bir araya gelerek değişiklik teklifine karşı ortak açıklama yapmak istemiş, ancak Antalya Barosu Başkanı’nın ortak açıklamaya imza atmaması nedeniyle 79 baro ortak açıklama yapmıştı. l ANKARA/ Cumhuriyet 15 Temmuz gazileri toplanan paraları sordu 15 Temmuz darbe girişimi sonrası, şehit yakınları ve gaziler için toplanan paraların bugüne kadar kendilerine verilmediğini söyleyen 15 Temmuz gazileri, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde toplanarak eylem yaptı. Kendileri için toplanan 300 milyon TL’nin dağıtılmasını isteyen gazi ve şehit yakınları yaptıkları açıklamada “2016 Temmuzu’ndan bu yana hükümetimiz tarafından bizlere birtakım sözler verilmiş fakat bu sözlerin bir kısmı ne yazık ki yerine getirilmemiştir. Tutulmayan sözler yüzünden şehit yakınları ve gaziler olarak kırgınlığımızı ifade etmek istiyoruz” denildi. l ANKARA 210’U MUVAZZAF ASKER 389 KIŞI HAKKINDA GÖZALTI KARARI BİLAL ÇELİK MHP İstanbul Milletvekili Cemal Çetin tarafından Hâkim/ Savcı Mülakat sınavına girecek bir aday için Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e göndereceği belge yanlışlıkla HDP’li bir vekilin odasına gidince ‘torpil ricası’ ortaya çıktı. Avrasya Araştırma Başkanı Kemal Özkiraz’ın paylaştığı ve gönderildiğini teyit ettiğimiz belge hakkında ise MHP’li Çetin açıklama yapmadı. ‘Torpil’ belgesinde, “Tarafıma iletilen, aşağıda bilgileri bulunan aday, Adli Yargı Hâkim/Savcı Mülakat Sınavı’na girmeye hak kazanmıştır. İlginizi bekler çalışmalarınızda kolaylıklar beklerim” ifadeleri yer aldı. FETÖ’ye 3 koldan operasyon İstanbul, Ankara ve İzmir merkezli başlatılan 3 ayrı FETÖ operasyonunda aralarında 210 muvazzaf askeri personelin de bulunduğu 389 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada tamamı Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 181’i muvazzaf 191 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da aralarında ihraç edilmiş yarbay, üsteğmen ve astsubayların olduğu 32 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkardı, 14 ilde 25 kişi yakalandı. Jandarma Genel Komutanlığı’nda da aralarında geçici olarak görevden uzaklaştırılan albay ve teğmenlerin olduğu 8 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarıldı, 5 şüpheli gözaltına alındı. İstanbul’da ise örgütün sivil yöneticileriyle ankesörlü hatlardan görüştüklerine dair tespitler yapılan 8’i aktif görevde 37 şüpheli ile aralarında halen kamuda öğretmen ve doktor olarak aktif görev yapan toplam 44 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Ayrıca FETÖ’nün sivil yöneticiler ile iletişim sağladığı tespit edilen 21’i muvazzaf toplam 114 şüpheli hakkında da gözaltı kararı verildi. 158 şüpheliden 86 kişi gözaltına alındı. l Haber Merkezi GÖKÇEK’IN KOMPLOSUNU ‘SÜT MARKASI’ ELE VERDI Eski ABB Başkanı Melih Gökçek’in, “İşte Halk Ekmek’ten fotoğraflar” diyerek sosyal medyadan paylaştığı ve ABB yönetimini eleştirdiği fotoğraftaki görüntülerin, eski dönemden kalma olduğu ortaya çıktı. Paylaşımda görünen süt markasının şirketin eski yönetimi döneminde, 8 Ağustos 2019’da alındığı ortaya çıktı. Halk Ekmek yetkilisi, şunları söyledi: “Gökçek’in siyasi danışmanlığını yapan Ahmet Sarıduman, Halk Ekmek Genel Müdürlüğü görevin den ancak 20 Ağustos 2019’da ayrılabildi. Fotoğraflarda görülen süt markası da en son onun döneminde alınmıştı. Yine aldatmaya yönelik paylaşım yapılıyor. Ama çamur yine eline bulaşmış, daha önce birçok kez olduğu gibi yine faka basmış.” Gökçek’in, daha önce de Erzurum’da buz tutan yol görüntülerini Ankara diye paylaştığı, Rize’de ise Atatürk Anıtı yapan kişilerin montuna “photoshop” kullanarak “Ankara Büyükşehir Belediyesi” yazdırıp paylaştığı ortaya çıkmıştı. l ANKARA/Cumhuriyet KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK BULMACA SEDAT YAŞAYAN behicak@yahoo.com.tr 1 23 4 5 6789 1 2 3 4 5 6 7 8 9 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com SOLDAN SAĞA: 1 234 5 678 9 1/ Batı ülkelerinde 1 S E M İ R A M İ S esrara verilen ad. 2/ Aruz ölçüsünde, kısa okunması gereken bir heceyi kalıba uy 2 A LABABUL A 3 FATA AF K 4 ER İ NÇ L A L durmak için uzatma... 5 V A N U Y A R I “Kimine bir aba ver 6 İ E S M A A K mez giyesi / Kiminin 7 L A T A L E B E atına atlas eyler” 8 E R İ E A L A N (Yunus Emre). 3/ Osmanlı donanmasında 9 REPREZANT amirale eş rütbe... Bir renk. 4/ Vilayet... Kenya’da yaşayan bir antilop. 5/ Erzurum yöresinde saya törenine verilen ad... Taraf, cihet. 6/ Sıkıntı verme, üzme... Kalça kemiği. 7/ Sıvı, gaz gibi akışkanların akış denetiminde kullanılan aygıt... Bir nota. 8/ Özdemir Asaf’ın soyadı... İlke. 9/ “Avustralya cevizi” de denen bir ceviz türü. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Düzgün ve güzel konuşan. 2/ Nişastayı parçalayarak şekere çeviren enzim... Eski Mısır’da güneş tanrısı. 3/ Demiryolu... “Adam, herif” anlamında argo sözcük. 4/ Tekke edebiyatı şiir türlerinden biri... Maksim Gorki’nin bir romanı. 5/ Boyundan geçirilerek tutulan, üflemeli bakır çalgı. 6/ Rütbesiz asker... Başkasının istek ve amaçlarına alet olan kimse. 7/ Yiyecek bulamayan, yok sul kimse... İnce dantel... Anlamı olan iz. 8/ Fas’a özgü, dal ve kuru otlardan koni biçiminde yapılan kulübe... Yer çatlağı. 9/ Mobilyacılıkta ve otomobil koltuklarının kap lanmasında kullanılan döşemelik bir kumaş cinsi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear