23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ DOLAR ekonomi@cumhuriyet.com.tr AVRO STERLIN FAİZ TASARIM: SERPİL ÜNAY BORSA 15 10 HAZİRAN 2020 ÇARŞAMBA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 6.8180 1 kuruş 7.7150 3.5 kuruş 8.6690 2.7 kuruş 9.19 0.38 puan 109.236 401 puan Türkiye’nin veri bankasında, başkandan sonra bu kez 26 bölge müdürünün 10’u değiştirildi 2533.41 38.95 lira 375.92 6.17 lira TÜİK’te atama fırtınası AKP yönetimi TÜİK’in yönetici kadrolarıyla oynamaya devam ediyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, güven sorununa dikkat çekerken, Muharrem İnce “Cici rakamlar geliyor” dedi. Enflasyon, işsizlik ve büyüme gibi ekonominin temel verilerini açıklayan Türki ye İstatistik Kurumu’nda (TÜİK) son bir yılda “ata magörevden alma fırtınası” yaşanı yor. Hazine ve Ma MUSTAFA ÇAKIR liye Bakanlığı’nın bağlı kuruluşu olan TÜİK’te geçen bir yılda yaşananlar kısaca şöyle: 4 Dönemin Başkanvekili Meh met Aktaş, 18 Nisan 2019’da Merkez Bankası meclis üyeliği ne seçildi. Aktaş’ın yerine ise ku rumda başkan yardımcısı olan Yi nal Yağan vekâleten atandı. 4 Yağan’ın, Berat Albayrak’ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba kanlığı döneminde Maden İşleri Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapması uzun süre muha lefetin gündeminde kaldı. Sümer Holding’e 4 22 Mayıs 2020’de Yinal Yağan sürpriz bir kararla Sümer Holding’e genel müdür olarak atandı. TÜİK Başkanlığı’na ise Başkan Yardımcısı Muhammed Cahit Şirin vekâleten getirildi. 4 Endüstri mühendisliği bölümü mezunu Şirin, 2018’de TÜİK’te göreve başlamıştı. TÜİK’te sadece 2 yıllık geçmişi olan Şirin’in vekâleten başkanlığa getirilmesi de eleştiri konusu oldu. 4 Ayrıca Şirin’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın özel kalem müdürü Elif Esen’in eşi olması da yine eleştirildi. Muhammed Cahit Şirin ile Elif Esen’in düğünlerinde nikâh şahitliğini de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan yapmıştı. 4 Şirin’in atanmasının üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra dün yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile bu kez TÜİK’teki 26 bölge müdürünün 10’u görevden alındı. Bu süreci değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, “Tam bir rezalet. Bütün dünyada bunlar güven kurumudur. En etkin, yetkili, istikrarlı kadrolar buralarda olur. Zaten TÜİK verilerine güven kalmadı. Bu tür uygulamalarla hem yurtiçi hem yurtdışında güvensizlik ortamı yaratılıyor” dedi. CHP’li Muharrem İnce de sosyal medyadan şu yorumu yaptı: “Enflasyonda, işsizlikte, büyümede cici rakamlar geliyor.” l ANKARA E‘anşaırzı’7yD0üonkmyasBiulaylnlkoaansşı arkacpioşarikunda, çok sayıda ülkede kişi başına gelirin 1870’ten bu yana görülmedik ölçüde azalacağına, bunun da en az 70 milyon kişiyi aşırı yoksullaştıracağına dikkat çekildi. Türkiye yüzde 3.8 küçülecek Hem dünya hem Türkiye ekonomisiyle ilgili beklentiler kötüleşmeye devam ediyor. Dünya Bankası, Türkiye ekonomisi için 2020’ye yönelik gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) tahminini yüzde 3.8 küçülme olarak revize etti. Türkiye için koronavirüs öncesinde yüzde 3 olarak açıkladığı 2020 büyüme tahminini geçen nisanda yüzde 0.5’e çeken banka, 2021 büyüme tahminini ise 1 puan artırarak yüzde 5 olarak açıkladı. Dünya Bankası’nın dün yayımladığı rapora göre, dünya ekonomisi ise bu yıl yüzde 5.2 küçülecek. Önceki tahmin yüzde 2.5 büyüme şeklindeydi. 2021 için büyüme tahmini ise yüzde 2.6’dan yüzde 4.2’ye yükseltildi. Kuruluş, koronavirüse ilişkin belirsizliğin ve iş dün yasına ilişkin tecrit önlemlerinin devam etmesi halinde dünya büyüme tahmininde aşağı yönlü revizyon yapabileceğini de belirtti. Dünya Bankası’nın “Haziran 2020 Küresel Ekonomik Görünüm” raporunda ayrıca, Covid19 salgınının dünya ekonomisinde 19. yüzyıldan bu yana görülen en büyük çöküşe neden olacağı tahmininde bulunuldu. İŞTEN ÇIKARMA ‘İlk 100 marka’nın değeri 24.6 milyar dolara ulaştı Brand Finance, 2020 yılına ilişkin “Türkiye’nin En Değerli MarkalarıTurkey 100” çalışmasını tamamladı. Bilgi veren Brand Finance Türkiye Direktörü Muhterem İlgüner, “Türkiye’nin en değerli 100 markasının toplam değeri bu yıl geçen yıla göre yüzde 24 artarak 24.6 milyar dolara ulaştı” dedi. Ayrıca İlgüner’e göre, Türk şirketleri küresel oyuncular haline geldikçe hasılatlarının bü yük bölümünü yaygın küresel para birimleriyle gerçekleştirecek. Toplam marka değeri içinde sanayi sektörü markalarının payı yüzde 30, hizmet sektörü markalarının payı ise yüzde 70 oldu. Ayrıca listeye bu yıl muhtelif işkollarından 8 yeni marka dahil oldu. Bu markalar, LC Waikiki, Koç Sistem, Kordsa, Odeabank, Aytemiz, Mars Lojistik, Ege Profil ve Nobel İlaç olarak yer aldı. Önce BDDK muafiyet tanıdı sonra Hazine anlaşma yaptı Hazine ve Maliye Bakanlığı, dün devlet iç borçlanma senetlerine (DİBS) takas ve saklama hizmeti verilmesi hususunda saklama kuruluşu Euroclear Bank ile mutabakata vardı. Açıklamada “Euroclear Bank saklama özelliği ile yurtdışı yerleşiklerin; TL, dolar, Euro ve altın cinsi Türk tahvillerine erişim sağlayabilme kabiliyetleri artacaktır” denildi. Ancak hatırlanacağı gibi Euroclear ve Clearstream, BDDK’nin getirdiği kısıtlamalar nedeniyle mayıs başında TL işlemlerini durdurmuştu. Daha sonra BDDK bu iki kuruluşu sınırlamalardan muaf tuttuğunu açıkladı, Clearstream de tekrar işlemlere başladı. Bu anlaşmayla Euroclear da işlemlere başladı. Birkaç yıldır düşüş trendinde olan Hazine tahvillerindeki yabancı payı tek hanelere indi. İlk 5 aylık çıkış 4 milyar dolara ulaştı. l Ekonomi Servisi Turizm harcamalarında taksit sayısı yükseldi İç pazardaki tüketimi canlandırmaya yönelik kamu bankalarınca düşük faizli kredi paketlerinin açıklanmasından sonra bir karar da dün kredi kartlarına ilişkin geldi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), yurtiçi turizm harcamalarında kredi kartı taksit sınırını 12 aydan 18 aya yükseltti. BDDK’den yapılan açıklamada, “Kredi kartlarında taksitlendirme sürelerinin; havayolları, seyahat acenteleri ve konaklama ile ilgili yurtiçine ilişkin harcamalarda on iki aydan on sekiz aya çıkarılmasına karar verilmiştir” denildi. Kararın, yurttaşa finansman kolaylığı sağlamak ve yurtiçi turizmi desteklemek amacıyla alındığı belirtildi. l Ekonomi Servisi YASAĞI SÜRECEK İŞKUR verilerine göre, işten çıkarmalara getirilen ilk yasaktan önce binlerce kişi kıyıma uğradı. Pandemi sürecinde 17 Nisan’da firmalara getirilen 3 aylık işten çıkarma yasağının, 3 ay daha süreceği belirtildi. 17 Temmuz’a kadar sürecek yasak, yeni uzatma ile 17 Ekim’e kadar uzatılmış olacak. NTV’nin haberine göre, ücretsiz izne çıkarılan işçilere nakit desteği 3 ay daha sürecek. Ücretsiz izne çıkarma hakkı kapsamında sözleşmesi feshedilmeden ücretsiz izne çıkarılanlara verilen 1170 TL sosyal destek sürdürülecek. Genç nüfus ve 50 yaş üstünün iş hayatına katılabilmesi için süreli sözleşme şartları esnetilecek. İstihdamı koruyan, işten çıkarma yapmayan işletmelere de teşvik verilecek. Bu arada, getirilecek teşviklerin sigor ‘ÇEYIZ’ ÖDEMELERINDE KOLAYLIK Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren kararla çeyiz ödemelerinde değişikliğe gidildi. Aylık ödeme planını seçen katılımcıların, bir dönem içerisinde en fazla üç defa olan düzenli ödemeyi aksatabil me hakkı, 6’ya çıkarıldı. Üç aylık ödeme planını seçen katılımcılar için de ‘düzenli ödeme yapmama’ imkânı, 1 dönem içerisinde 1 defa iken ikiye yükseltildi. Değişiklik 30 Eylül’e kadar sürecek. ta prim ve vergi teşviki yönünde olacağı, teşvik olarak verilen kısmın İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanması üzerinde durulduğu öğrenildi. Binlerce işsiz Öte yandan, salgın nedeniyle işten çıkarmanın ilk yasaklanmasından önce binlerce işçinin işten çıkarıldığı ortaya çıktı. İŞKUR verilerine göre, 2020 OcakNisan aralığında 811 bin 164 kişi işsiz kaldığı için işsizlik maaşına başvurdu. Bu başvurulardan 309 bin 82’si işsizlik ödeneği “hak etti”. İşsizlik ödeneği almak için sadece nisan ayında 309 bin kişi İŞKUR’a başvurdu. Ocakmart döneminde ise toplamda 502 bin 196 kişi işsizlik ödeneği için başvurmuş, 239 bin 735 kişinin hak ettiği açıklanmıştı. Aradaki fark nisan ayında yasa çıkmadan önce geçen 17 günlük sürede binlerce işçinin işten atıldığını gösteriyor. İşsizlik ödeneğine ya hak kazanamadığı ya da başvuruda bulunamayacağı için kayıtlarda görünmeyen bu işçiler de dahil edildiğinde işten çıkarılan işçi sayısının çok daha fazla olduğu ortaya çıkıyor. l Ekonomi Servisi / ANKARA Düşük faiz zam getirdi Kamu bankalarının geçen hafta açıkladığı düşük faizli konut kredisi kampanyası konutta zamları da beraberinde getirdi. Hal böyle olunca satılık evlere talep artsa da satışlar düşük kaldı. İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, “Bazı ev sahipleri ve gayrimenkul şirketleri haksız zam yapınca ev almak isteyenler hayal kırıklığına uğradı. Talep yüzde 50 arttı ama bu ilginin satışa dönme oranı yüzde 510’da kaldı” dedi. Demand Grup İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Demirbaş ise “Fiyatı suni olarak yükselen konutlar talep görmeyecek, elde kalacak” diye konuştu. Sıfır konutlar için azami 12 ay ödemesiz, 15 yıla kadar vade ve aylık yüzde 0.64 faiz oranı sağlanmıştı. l AA Fransız balkon modası bitti ŞEHRİBAN KIRAÇ Koronavirüsle geniş balkonlu ve bahçeli evlere ilgi artarken son 10 yıldır Türkiye’de yapılan konutlardaki Fransız balkon tarzı da terk edilmeye başlandı. Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, salgın sürecinde internette balkonlu ve bahçeli ev aramalarının yüzde 130 arttığını belirterek, tekrar Türk balkon se çeneğine dönüş olduğunu, Fransız balkonların modasının şimdilik bittiğini söyledi. Şu anda şirket olarak ellerinde 50 konutluk stok bulunduğunu kaydeden Kabadayı, bu yıl iki projenin teslimini yapacaklarını ve iki yeni projeye başlayacaklarını belirtti. Kabadayı, “2020’nin son çeyreğinde ise Çekmeköy ve Hasköy’de toplam 210 milyon TL değerinde iki yeni projeye başlamayı hedefliyoruz” dedi. Covid19: İnsan mı, ekonomi mi? Covid19 salgını tüm dünyada etkisini sürdürmeye devam ediyor. Bu satırların kaleme alındığı an itibarıyla yıl başından bu yana dünyada koronavirüs teşhisi konulan vaka sayısı 6 milyon 960 bin 259’a; ölüm sayısı ise 401 bin 970’e ulaşmış idi. Salgının yaygınlaşmasını engellemek için geliştirilen sosyal mesafe ve izolasyon politikalarının etkileri öncelikle seyahat, konaklama, lokantacılık ve ulaşım sektörlerinde, daha sonra da giderek tüm sanayi sektörlerinde istihdam ve üretimin durmasına yol açtı. UNCTAD, dünya ihracatının yıl sonuna kadar 800 milyar dolar daralacağını öngörürken IMF, küresel ekonomide daralmanın yüzde 5’i aşacağı öngörülerini paylaşıyordu. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ise 2020’nin birinci çeyreğinde çalışılan saat miktarının yüzde 4.5 gerilediğini; bunun da 130 milyon tam zamanlı istihdam kaybı anlamına geldiğini belgelemekteydi. ILO’nun paylaştığı güncel tahminler, koronavirüse karşı alınan sağlık ve izolasyon tedbirleri sonucunda yılın ikinci çeyreğinde istihdam kayıplarının 300 milyon kişiye ulaşacağını göstermektedir. Kriz öncesinde dünyada toplam (açık) işsiz sayısının 200 milyon kişi olduğu düşünülürse, krizin ekonomik maliyetinin öncelikle nerelerde tahribat yarattığı çok açıkça görülecektir. Krizin olumsuz etkilerine karşı hükümetlerin uygulamaya koydukları ekonomik tedbirler çoğunlukla vergi indirimi ya da öteleme; (sıfır faizliuzun süre ödemesiz) ucuz kredi ve / veya (yerçekimi yasalarını hiçe sayan biçimde) parasal genişleme olarak gözlenmekte. IMF, Covid19 salgınına karşı alınmış ekonomi politikası tedbirlerinin tüm ülkeler bazında bir dökümünü izlemekte (https://www.imf.org/PolicyResponsestoCOVID19). IMF’nin “Ateş Altında Cesaret” (Courage under Fire milli sloganımız “biz bize yeteriz” ifadesinin küresel dilde yansıması olmalı) başlığı altında topladığı önlemler paketlerinin mali boyutları gelişmiş ülkelerde milli gelirlerin yüzde 7.7’sine ulaşıyor. Bu oran gelişmekte olan ülkelerde yüzde 2.5; azgelişmiş yoksul ülkelerde ise yüzde 1.2 düzeyinde. Ancak, tüm bu önlem paketlerinin neredeyse şaşmaz bir ortak özelliği, 2008 küresel finansal krizinden bu yana süregelen ekonomik durgunluk boyunca zaten gelirleri daralmış ve aşırı borçlanma yükü altında ezilmiş hanehalkları ve şirketler kesiminin sorunlarına çare olmaktan çok uzakta durmaları. Alınan tedbirler öncelikle borçluları daha çok tüketime (ve daha da çok borçlanmaya) teşvik etmek, alacaklıları da borçların tahsil edilmesini kolaylaştırarak destekleme amaçlarını güdüyor. Hepsi “finansal sistemin sağlığı açısından gerekli” olan bu tedbirler manzumesi sayesinde küresel menkul kıymet borsaları (İstanbul da dahil olmak üzere) günlerdir yeni rekorlara koşuyor. Kapitalizmin kumarhane masalarında “kasa” her zaman kazanırken; bunun da yeterli olmadığı günümüz koşullarında “normale dönüş” çağrısı tüm dünyada giderek daha fazla yankı bulmakta. Sağlık çalışanlarının ve bilim insanlarının tüm uyarılarına karşın, küresel ekonominin gerekleri insan sağlığının korunmasına baskın çıkıyor. ‘Ciddi bir teknolojik hamle paketi gerekli’ Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından hazırlanan “Türkiye’nin Dijitalleşme Endeksi Raporu”na göre, Türkiye’nin dijitalleşme notu 2019’da 5 üzerinden 2.94 iken 2020’de 3.06’ya yükseldi. Türkiye, endeksin tüm bileşenleri itibarıyla geçen yıla kıyasla bir iyileşme göstermiş olsa da uluslararası kıyaslamada dijitalleşmede “ortalama” kategorisinde yer aldı. Bu kapsamda bir çağrı yapan TÜBİSAD Başkanı Erman Karaca, “Ülkede yeni teknolojilerden yararlanma kapasitesinin bölgelere, sektörlere ve firma tiplerine göre büyük farklılıklar gösterdiğini görüyoruz. Türkiye’nin ciddi bir teknolojik hamle paketine ihtiyacı var” dedi. l Ekonomi Servisi Katma değerli üretim yapanlara yeni destek Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türkiye’nin ArGe içeriği yoğun, katma değeri yüksek üretim ve ihracatın artırılmasına yönelik “İhtisas Serbest Bölgesi” modelini hayata geçirdiklerini belirterek, buralara verilecek destekleri açıkladı. Bu bölgeleri kuracak işletici şirketlere yatırım safhasında taahhüt edilen sabit yatırım tutarının yüzde 50’sini geçmemek kaydıyla, azami 10 yıl boyunca faiz veya kâr payı desteği verilecek. l Ekonomi Servisi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear