28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 9 MAYIS 2020 CUMARTESİ EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ HABER Fahrettin Altun istedi, CHP’li Engin Özkoç ve Özgür Özel’e soruşturma açıldı Maskematik Saray böyle buyurdu Virüs, aşısı bulunana kadar bizimle. Haliyle tüm dünyada yetkililer, sınırlamaları derece derece kaldırma hazırlığı yaparken bile ısrarla, bunun eski normale dönüş olmadığının altını çiziyor. “Yeni bir normal” bizi bekliyor. Bu yüzden de dışarıya çıkarken tedbir almak, fiziksel mesafeyi korumak ve aslında maske takmak küresel bir zorunluluğa dönüşüyor. Dünyada bugün en fazla ihtiyaç duyulan eşyalar arasında maskenin başa güreşmesi boşa değil. Maskeyle dolaşmak, sözü edilen “yeni normal”in bir göstergesi değil sadece. Aynı zamanda bir eşya olarak maske, üretim sürecinden dağıtımına, fiyatlamasından taşıdığı sembolik, siyasal anlamlara kadar yeni bir içerik de belirliyor. New York Times gazetesi, ABD’de sokağa çıkma kısıtlamasını protesto edenlerin maske takmadan dışarı çıktığını, maskenin, yasakları savunanlarla karşı çıkanlar arasında bir “Kültür Savaşı”nın parçası haline geldiğini belirtiyor. Ancak maskeliler grubunu da ikiye ayırmak gerek. Maskeye erişenler ve maske takmak istese de erişemeyenler olarak iki alt bölük oluşuyor. İşte tam da bu nokta, maske üstünden yeni ekonomik düzene dair çıkarımlar ve öneriler için de uygun zemini sağlıyor. Maske yeni hayatımızın parçası olacağına göre, artık şu “Devlet maske üretir mi” sorusundan vazgeçmek gerekiyor mesela. Devlet, kamusal çıkar içindir. Öyle olmalıdır. Maske bugün kamusal çıkara dönükse; maske takılması hem yurttaşların virüsten korunmalarına katkı verecek hem de sağlık emekçilerinin iş yükünü, risklerini hafifletecekse, açıkça bir kamu yararı tedbiridir. Dolayısıyla devlet maske üretir. Diğer yandan birçok dayanışma hareketi, dünya genelinde, hem ortak bir bütçe oluşturarak hem de kendi sınırlı imkânlarıyla maske dikerek, devletlerin açıkta bıraktığı alanı doldurmaya çalışıyor haftalardır. Bunun yeni hayatımızın parçası olacağını en baştan görerek hem de. Alkışı fazlasıyla hak eden bu hareketlerin deneyimlerini genişletmek, kamusal kaynaklarla buluşturmak gerek. Zira, kamucu bir ekonomiyle dayanışmacı toplum modelinin deneyimlerini buluşturmak adına da maske üretimi süreci sembolik bir anlam kazanıyor. Bir diğer mesele ise karaborsacılık ve stokçuluk konusu. Maskeye talep arttıkça ve devletler yeterli üretim ve etkin dağıtım ağını devreye sokamayınca, karaborsa ve stoklama yoluyla zenginleşmenin yolunu arayanlar da çoğalıyor. Piyasa, kendini düzenleyemiyor, dengeleyemiyor. Maske, dizginsiz kapitalizmin maskesini düşürüyor özetle. Bu noktada da devletlerin düzenleyici müdahaleleri daha zorunlu hale geliyor. Üretimi ve dağıtımı kolaylaştırmak, yurttaşların karaborsacılara muhtaç olmaması için hızla seferber olarak maske teminini sağlamak bu “yeni normal”e geçişte devletin en önemli görevleri arasında. İzmir örneği Şimdi bizde de maske satışı yeniden serbest bırakıldı. Bir üst fiyat sınırı belirlendi, KDV dahil 1 lira olacak maskenin tanesi. Bu uygulamaya niye gidildi? Birincisi, maske dağıtım işini iyi örgütleyemedi iktidar; ikincisi, yavaş da olsa sosyal hayata geçişin takvimi açıklandı. Yani daha fazla insan sokaklarda olacak önümüzdeki günlerde. Dolayısıyla maskenin bir zorunluluk olduğu görülüyor, biliniyor. Maskeye ulaşamayanlara, parayla satın alma olanağı tanınıyor. Ama ya parası olmayanlar ve eline maske ulaşmayanlar ne olacak? Artık maske bir halk sağlığı tedbiri. Bırakalım vergi almayı, maske dağıtımı ücretsiz olarak sağlanmalı. Bu konuda ısrarcı olunmalı. Dağıtım işinde ne aksadıysa bulunmalı. Yeni ve yaratıcı yollarla vatandaşın maskeye ücretsiz erişimi kolaylaştırılmalı. Çünkü bu virüs bir süre daha bizimle. Mesela İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin maskematik uygulaması farklı alanlara yaygınlaştırılarak bir çözüm modeli olabilir. İzmir Büyükşehir, 17 Nisan’dan bu yana metro istasyonlarında ve vapur iskelelerinde İzmirim biniş kartı aracılığıyla ücretsiz maske dağıtımı yapıyor. Sadece 4 Mayıs Pazartesi günü, 117 bin 330 maske İzmir halkına temin edilmiş. Maskematik bulunan nokta sayısı da 19’a çıkarılmış. Koronavirüs sırasında belediye toplamda 2 milyondan fazla maskeyi ücretsiz dağıtmış. Maskematik uygulamasıyla dağıtılan maske sayısı ise 433 bini geçmiş. Belediyenin sitesinden aldığım bilgiye göre, Büyükşehir personeli ve Meslek Fabrikası kursiyerleri günde 60 binden fazla maske üretimi yapıyor İzmir’de. Akıllıca. Tunç Soyer’i ve ekibini kutlamak gerek. Hem kamusal bir çözüm hem de adil, etkin bir dağıtım ağı oluşturulmuş. Madem ülke genelinde “kontrollü sosyal hayat”a geçiyoruz, bu model yaygınlaştırılmalı. Halk sağlığı için, kamu yararı için. Kadirova’da takipsizlik kesinleşti AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde çalışan Özbek vatandaşı Nadira Kadirova’nın şüpheli şekilde yaşamını yitirmesine ilişkin verilen takipsizlik kararına yapılan itiraz reddedildi. Bu karar ile birlikte takipsizlik kararı kesinleşmiş oldu. l ANKARA / Cumhuriyet GAZETEMIZE TERÖR SORUŞTURMASIYLA GÖZDAĞI Gazetemiz Cumhuriyet, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Boğaz’da kiraladığı araziye yaptırdığı çardak ve şöminenin İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yıkılmasını 14 Nisan 2020’de “Boğaz’da kaçak var” başlığıyla manşetten duyurdu. Haberimize erişim yasağı getirilirken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, haberi yazan muhabirimiz Hazal Ocak ile gazetemiz yazıişleri müdürü İpek Özbey, sorumlu yazıişleri müdürü Olcay Büyüktaş ve foto muhabiri Vedat Arık’a terör soruşturması açmıştı. 4 isim şüpheli sıfatıyla ifade vermişti. Altun’un Kuzguncuk’taki evinin fotoğrafının çekilmesiyle ilgili de CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun ifadesi alınmıştı. Engin Özkoç Özgür Özel Kemal Kılıçdaroğlu CHP SÖZCÜSÜ ÖZTRAK, CHP’LİLERE AÇILAN SORUŞTURMAYA TEPKİ GÖSTERDİ ‘Milletimiz adına sordular’ CHP Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin grup başkanvekilleri Özgür Özel ve Engin Özkoç hakkında başlatılan soruşturmaya “Söz konusu üst düzey bir devlet memurunun bir araziyi kiralaması hususudur. Milletimiz adına grup başkanvekillerimiz her türlü soruyu soracaklardır. Gerçekten bu devlet ne hale gelmiş, insanın içi acıyor. Buradan hiçbir şey çıkmaz. Yapılan Saray hükümetinin hesap vermekten ne kadar uzak olduğunu bir defa daha ortaya koymuştur” diye tepki gösterdi. Öztrak, partisinin genel merkezinde yaptığı basın açıklamasında özetle şunları dile getirdi: n “TFF, kendi özgür iradesiyle ligleri başlatma kararı alıyormuş. Sorumluluk federasyondaymış. TFF devlet içinde ayrı bir devlet de bizim mi haberimiz yok? n AVM’ler 11 Mayıs’ta siyasi rant uğruna açılmaktadır. Kararın Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri arasında olmadığı ortaya çıktı. İnsanlarımızın canlarını tehlikeye atan bu kararın sorumluluğu, Saray hükümetine ve onun başına aittir. n Maskeye tavan fiyat da getirmişler: 1 TL. Bir aileye bir defaya mahsus olmak üzere 1000 TL verdiniz. Ailenin iki bireyi her gün dışarı çıkmak zorunda kalsa, ailenin yıllık mas ke gideri 730 TL. Geriye kalanla karnını mı doyuracak, kirasını mı, faturalarını mı ödeyecek? Doları uçurdu! n Başkanlık sistemiyle uçan ekonomi değil ama dolar oldu. Erdoğan’ın damadını Hazine ve Maliye Bakanı yaptığı 10 Temmuz 2018’de 1 dolar 4 lira 53 kuruştu. Şimdi 7 lira 27 kuruşu gördük. Mevcut işsizlerin üzerine bu yıl 33.5 milyon işsiz eklenecek. Güven verecek, derli toplu yeni bir programı milletin önüne getirin. Ekonomik ve Sosyal Konsey’i toplayın. Yurttaşlara verilen para cezalarını affedin. n YKS tarihi, 2526 Temmuz olarak kalmalıdır. Gençlerimiz zor bir dönemden geçerken, yeni travmalara neden olunmamalıdır. Bu kararın Bilim Kurulu’nda ya da YÖK’te alınmadığı belli olmuştur. n Sarayın yiğidi seçildi: (Danıştay Başkanlığı’na seçilen Zeki Yiğit konusunda) 2018 referandumunda mühürsüz oylarla ilgili imzası var. Mart ayında yapılan İstanbul seçimlerinden sonra milli iradenin haksız, hukuksuz bir şekilde iptal edilmesine yol açan kararda da imzası var. Anlaşılan Saray’ın yiğidi Danıştay Başkanlığı’na seçilmiş durumda.” l ANKARA/Cumhuriyet Savcı örgüt peşinde Savcılık, Gezi olaylarının “bir silahlı terör örgütü” olmadan gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını öne sürüp beraat kararının bozulmasını istedi. Gezi Direnişi’nde “hükümeti devirmeye teşebbüs” ettikleri iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle suçlanan 35 sanığın yargılandığı davada tüm sanıklar beraat etmişti. Çarşı üyeleri yargılanan arkadaşlarına Çağlayan Adliyesi önünde destek vermişti. ALİCAN ULUDAĞ Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı’nın lider ve üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 kişi hakkında “hükümeti devirmeye teşebbüs” ve “suç örgütü kurma ve yönetme” suçlarından verilen beraat kararının bozulmasını istedi. Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gül tarafından hazırlanan tebliğname, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne gön derildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanıklar hakkında verdiği beraat kararının bozulması istenen tebliğnamede, Cumhurbaşkanlığı’nın suçtan doğrudan zarar görüp davaya katılma hakkı bulunduğu halde, dava ve duruşmalardan haberdar edilmeksizin yargılamaya devam edilip hüküm kurulması bozma nedeni olarak gösterildi. Tebliğnamede, eylemlerin DEVYOL, PKK/ KCK, DHKPC, TKP/MLTİKKO, MLKP gibi yasadışı silahlı terör örgütleri ile marjinal grup ların gösteri ve eylem platformuna dönüştürüldüğü öne sürüldü. Tebliğnamede, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/74 Esas sayılı (Osman Kavala) dosyasında Gezi olaylarına ilişkin kapsamlı yargılamanın bulunduğuna işaret edildi. Olayların başlangıçta demokratik tepki maksatlı olarak katılan kişi ya da kuruluşlar ayrık olmak üzere herhangi bir silahlı terör örgütü olmadan, arkasında güçlü bir dış veya iç destek olmaksızın, hi yerarşi dışında gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı ileri sürülen tebliğnamede, Gezi Parkı olayları ile ilgili silahlı terör örgütleri ya da suç örgütleri ile bağlantılı açılmış davalar bulunup bulunmadığının ve sanıkların örgütsel durumlarının tespit edilmesi gerektiği ifade edildi. Sanıkların ayrıca kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmak ya da katılanları yönlendirmek suçundan da cezalandırılmaları istendi. l ANKARA Derik Belediyesi’ne göre dar gelirli öğrencilere verilen para ‘kamu zararı’ Gazetemizde yayımlanan “Boğaz’da kaçak var” haberi sonrasında açıklama yapan ve haklarında soruşturma açılan Özkoç ve Özel, “Bizi soruşturmalarla, davalarla, tehditlerle susturamazlar” dedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Boğaz’da kiraladığı arsada yaptırdığı çardak ve şömineye ilişkin açıklama yapan CHP grup başkanvekilleri Özgür Özel ve Engin Özkoç hakkında soruşturma başlattı. Başsavcılıktan yapılan açıklamada, “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, vekillerinin 06.05.2020 havale tarihli şikâyet dilekçeleri kapsamında, Cumhuriyet gazetesinin 14 Nisan 2020 tarihli nüshasında yayımlanan ‘Boğaz’da kaçak var’ başlıklı haberi müteakip, 27. dönem milletvekilleri Özgür Özel ve Engin Özkoç tarafından sosyal medya hesaplarında ve bir kısım basın ve yayın organlarında yer alan açıklama ve paylaşımları nedeniyle hakaret ve iftira suçlarından soruşturmaya başlanmış olup, işlemleri devam etmektedir” denildi. Twitter’dan açıklama yapan Engin Özkoç, “Devlet memuru Fahrettin Altun, görevini kötüye kullanarak, çıkarı için devletin bütün kurumlarıyla, trolleriyle üstümüze gelse de gerçekleri söylemekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Onun dava açmış olması bizi yıldıramaz... Halkın hakkını Saray sosyetesine asla yedirmeyiz!” dedi. İnönü’lü gönderme Ardından konuya ilişkin bir yazılı açıklama yapan Özkoç, İsmet İnönü’nün “Namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadan kurtuluş yok” sözleriy soruşturmaya tepki gösterdi. “Siyasi eleştiri” haklarını kullandıklarını vurgulayan Özkoç, şunları kaydetti: “Bir bürokrat, vakıf arazisinde usulsüz iş yapıyor. Yapana değil, yazan gazeteciye, eleştiren siyasetçiye soruşturma açtırılıyor. Bunu anlayabilmek mümkün değil! Türkiye’de adalet, hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukukuna dönüştürülmüş vaziyette. Devletin gücünü, sopa yapanlara sesleniyorum; susmak yok. Yalanı, talanı, israfı ifşa etmeye, mücadeleye devam edeceğiz! Adalet ve Kalkınma Partisi, yaptığı yanlışlar, israflar, talan ve beceriksizliklerle ilgili tek kelime edilmesini istemiyor. Bunun için devletin tüm imkânlarını siyasetlerine alet edip yasak getiriyor, ceza yağdırıyor, soruşturmalar başlatıyor. Ancak zorbalık, gerçekleri örtmeye yetmez. Bugün Türkiye’nin gerçeği, pandemidir, işsizliktir, üretimdir, Merkez Bankası’nın azalan rezervleri, 7 lirayı aşan dolardır. AKP, polemik üretmekten, suni düşmanlıklar yaratmaktan, israftan, talandan, dinmeyen şatafatlarından vazgeçmelidir.” Özel: Susturamazlar Özgür Özel de “Vatandaş canıyla uğraşırken Saray efradının ihtirası, Tayyip Erdoğan’ın etrafındaki kibirli atanmışlarının hırsları durmuyor. Soruşturma açmış, sanıyor ki biz susacağız! Bizi soruşturmalarla, davalarla, tehditlerle susturamazlar! Onlardan korkan onlardan bin beter olsun!” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet CUMHURİYET’E 96. YIL MESAJLARI SÜRÜYOR Kayyım bursu geri istedi MEHMET KIZMAZ Derik Belediyesi’ne atanan kayyım, belediye yönetimi tarafından dar gelirli öğrencilere verilmesi kararlaştırılan bursu durdurdu. Öğrencilerden verilen bursu faiziyle geri isteyen kayyım, bursla “kamu zararı” oluştuğunu iddia etti. 31 Mart seçimlerinde yüzde 69 oy ile HDP’nin kazandığı ve 16 Kasım 2019’da kayyım atanan Mardin’in Derik Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğü, öğrencilere yazı göndererek bursun durdurulduğunu ve verilen bursların da geri ödenmesini istedi. Kayyım atandıktan 13 gün sonra İçişleri Bakanlığı’nın görevlendirdiği iki görevli tarafından hazırlanan denetim raporu DIYARBAKIR’DA PARTILI VALI Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, AKP’nin il, ilçe, gençlik ve kadın kolları ile belediye başkanlarının katıldığı toplantıya başkanlık etti. Görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Baş kanı Selçuk Mızraklı’nın yerine kayyım olarak atanan Vali Hasan Basri Güzeloğlu’nun AKP İl Başkanı Ömer Serdar Budak’la birlikte başkanlık ettiği toplantı, video konferans ile gerçekleştirdi. Toplantı büyükşehir belediyesi nin resmi Twitter hesabından da duyuruldu. Toplantıya ayrıca HDP’li Zeyyat Ceylan yerine atanan Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu da katıldı. Toplantının içeriği ile ilgili bilgi verilmedi. l Haber Merkezi na atıf yapılan kararda, “Öğrencilere toplam 5 bin 600 TL ödeme yapılarak kamu zararı oluşmuştur. Miktarı faiziyle birlikte belediye hesabına 1 ay içinde yatırmanız gerekmektedir. Aksi takdirde hakkınızda gerekli yasal işlemler başlatılacaktır” denildi. İki aylık burs karşılığı aldığı 400 TL geri istenen Munzur Üniversitesi’nde okuyan öğrencilerden Ömer Erol, ailesinin ekonomik durumu iyi olmadığı için burs aldığını belirterek “Kayyım atanır atanmaz bursu iptal ettiler. Arkadaşlarımızla, ‘Bari geri de almasınlar’ diye şa kasını yaptık. Ama gerçek oldu. Öğrencilerin bir aylık aldığı bursun tümü kayyımın bir günlük harcaması bile yapmıyordur. Sanki zorla alıyormuşuz gibi göstermişler ve geri istiyorlar. Ya mezun olduktan sonra böyle bir işsizlik ortamında isteseydiler? Ucuz kurtuldum” dedi. Okurlarımızın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi 96. yılını kutlayan gazetemize dün de mesajlarını iletti. Telefon açan ve destek mesajı yollayanlar: CHP Genel Başkan Yardımcısı, Ordu Milletvekili Seyit Torun, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Yargıtay Onursal Daire Başkanı Hamdi Yaver Aktan, CHP Balıkesir mMilletvekili Ahmet Akın, emekli diplomat Daver Darende, emekli Danıştay üyesi Abdullah Dörtlemez, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) Genel Başkanı Kemal Kocabaş, DİSK önceki dönem genel başkanlarından Rıdvan Budak, Dr. Mehmet Kabasakal, Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, İnönü Vakfı Başkan Yardımcısı Gülsün Bilgehan, Avukat Burçin Aybay, Prof. Dr. Yakut Irmak Özden, gazeteci Oktay Ekşi, ADD Genel Yönetim Kurulu üyesi Ali İlhan Gülek, gazetemiz eski mali işler müdürü Erol Erkut, CHP eski İstanbul Milletvekili Engin Ünsal... l İSTANBUL / Cumhuriyet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear