26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER EDİTÖR: CAFER KURT / ASLAN YILDIZ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 5 6 MAYIS 2020 ÇARŞAMBA Erdoğan, ‘Neticelenmeyi bekleyen pek çok düzenleme var’ diyerek baroları işaret etti İLK HEDEF BAROLAR Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın açıklamalarına “nefret söylemi” içerikli olduğu gerekçesiyle tepki gösteren Ankara ve İzmir Barosu’nu hedef alan Cum hurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, baroların “delege sayısını düşürecek” düzenlemenin “rafSELDA tan indirildiğini” açıkGÜNEYSU ladı. Bu kapsamda Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) seçim sisteminde köklü değişikliğe gidilmesi ve üye sayısının artırılması planlanıyor. Diyanet İşleri Ali Erbaş, ramazan ayı dolayısıyla verilen hutbede, “İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti. Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesi. İslami literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu HIV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz, bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim” dedi. Erbaş’ın açıklaması, başta barolar olmak üzere sivil toplum kuruluşlarından “din ve vic Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın tepki çeken açıklamalarına destek vererek barolara yüklenen Erdoğan, “Sadece bu örnek dahi meslek kuruluşlarının seçim yöntemiyle ilgili düzenlemenin aciliyetini ve ehemmiyetini göstermiştir” dedi. dan hürriyetine aykırı olduğu” gerekçesiyle tepki çekmişti. Erbaş’ın açıklamasına destek veren Cumhurbaşkanı Erdoğan da baroları hedef tahtasına oturtmuştu. ‘Yeniden ele almalıyız’ Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün video konferans yöntemiyle yapılan AKP MYK toplantısında yaptığı konuşmada, Meclis’te başlanmış olan veya başlama kararı alınıp sonuçlandırılmayı bekleyen pek çok düzenleme bulunduğunu, bunlardan birinin de barolar ve tabip odaları başta olmak üzere meslek kuruluşlarının seçim usullerinin yeniden belirlenmesiyle ilgili taslak olduğunu söyledi. “Ankara Barosu ve aynı zihniyetteki yapıların Diyanet İşleri Başkanı ve onun şahsında İslama yönelik fütursuz saldırılarına şahit olunduğunu” ileri süren Erdoğan, “Sadece bu örnek dahi meslek kuruluşlarının seçim yöntemiyle ilgili düzenlemenin aciliyetini ve ehemmiyetini göstermiştir. Daha önceki yıllarda bu konuda bir hazırlık yapmış ve belirli bir seviyeye getirmiştik. Bu çalışmayı derhal yeniden ele almalı, varsa eksiklerini tamamlayıp en kısa sürede Meclis’in takdirine sunmalıyız. Aynı şekilde yargı reformu strateji bel BAKANLIK YALANLAMIŞTI Barolara ilişkin düzenleme yapılacağı haberleri üzerine önceki gün Adalet Bakanlığı, “Adalet Bakanlığı bünyesinde halihazırda bu başlık ve içerikte bir çalışma bulunmamaktadır” açıklamasını yaptı. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu da öyle bir taslağın gündemde olmadığını savunarak, “Açık seçik altını çizerek ifade edeyim. Öyle bir taslak gündemde yok” açıklamasını yapmıştı. gemizde yer alan taahhütlerimizden henüz kanunlaşmamış olanlarla ilgili hazırlıkları da hızlandırmalıyız” dedi. AKP’nin üzerinde çalıştığı düzenlemede, “nisbi seçim sistemi” öngörülüyor. Buna göre, nisbi seçim sistemine gidilecek olan TBB’de, Ankara, İstanbul ve İzmir gibi üyesi fazla olan yerlerin delege sayısının düşürülerek Anadolu’daki diğer baroların temsilinin artırılması hedefleniyor. l ANKARA TMMOB: ERDOĞAN LAIKLIĞI SAVUNDUK DIYE TEHDIT EDIYOR Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın meslek kuruluşlarının seçim usullerinin yeniden belirlenmesi yönündeki açıklamalarına ilişkin “Demokratik seçimlerle kazanamadığı kurumları işleyemez hale getirmek, gerekirse kayyumlar eliyle o makamları işgal etmek, AKP’nin yönetme biçimi haline gelmiştir” dedi. Yazılı açıklama yapan Koramaz, “İktidara geldiği günden bu yana kamu kurumu niteliğindeki emek ve meslek örgütlerine tahammülsüzlüğünü gizlemeyen Erdoğan, yıllardan beri çeşitli gerekçelerle kurumlarımızı hedef almayı bir alışkanlık haline getirdi. Cumhurbaşkanı, bu sefer de insan haklarını ve laikliği savunduğumuz için bizi tehdit ediyor. Cumhurbaşkanı’nın meslek örgütlerini hedef alan açıklamaları, antidemokratik ve otoriter bakış açısının yansımasıdır. Cumhurbaşkanı, baskı ve zor yoluyla sindiremediği meslek örgütlerini, ‘yasal düzenleme’ yoluyla işlevsizleştirmek ve kontrol etmek istemektedir. İlerici ve toplumcu değerlerimizin ortadan kaldırılmak istenmesine izin vermeyeceğiz. AKP’nin demokrasiyi, hukuku ve kamusal varlığımızı çiğnemesine izin vermeyeceğiz. ‘Tek adam, tek parti’ anlayışına karşı, halkın çıkarlarını korumaya, demokrasiyi, özgürlükleri, çoğulculuğu savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi ALTUN’DAN ZARAKOLU’NA SUÇ DUYURUSU İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Arti Media şirketine ait bir internet haber sitesinde Ragıp Zarakolu imzasıyla yayımlanan yazıda “darbe ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik idam tehdidi bulunduğu” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, suç duyurusu dilekçesinde, “Makus kaderden kaçış yok” başlıklı bir yazının yayımlandığı ve yayıncı tarafından Erdoğan’ın fotoğrafının karşısında idam edilen eski Başbakan Adnan Menderes’in fotoğrafının yerleştirildiği söylendi. Dilekçede şu ifadelere yer verildi: “Bu yayın ve tehditler aynı zamanda küresel salgın sürecinde ülkemizin devleti ve milletiyle birlikte yürüttüğü mücadeleyi de hedef alarak başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm milletimizin moral ve motivasyonunu düşürmeyi, halk arasında korku ve tartışma yaratarak kamu barışını bozmayı amaçlamaktadır.” Yazılı açıklama yapan Zarakolu ise “Darbe karşıtı bir yazının bu kadar ters yorumlanması, anlaşılır bir şey değil” dedi. l ANKARA FETHULLAH GÜLEN’IN YEĞENINE TAHLIYE İstanbul Beykoz’da 24 Ekim 2019’da rutin polis kontrolünde sahte kimlikle yakalanan FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in kardeşi Salih Gülen’in kızı Zeynep Gülen, yargılandığı davada delil durumu nedeniyle tahliye edildi. İstanbul 36. Ağır Mahkemesi’nce geçen günlerde görülen duruşmada savcı esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Savcılık mütalaasında, sanık Gülen’in ‘silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme’ suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanık Gülen’in savunmasının alınmış olması ve mevcut delil durumunu nedeniyle tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi. l İHA Durakoğlu, ‘sanıkların duruşmaya getirilmediği’ iddiasını HSK’ye taşıdı Tutuklular unutuldu KONSER YASAĞININ KALDIRILACAĞI AÇIKLANDI İbrahim Gökçek, ölüm orucunu sonlandırdı Konser yasakları ve baskılara karşı ölüm orucu eylemine başlayan Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek, konser yasağının kaldırılacağı yönündeki sözün ardından eyleminin 323. gününde Armutlu’da sürdürdüğü ölüm orucunu sona erdirdi. Gökçek, ölüm orucuna son vermesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Gökçek’in ölüm orucunu sonlandırmasının ardından Armutlu’daki evinin önünde Grup Yorum üyelerinin yanı sıra CHP milletvekili Ali Şeker, eski CHP milletvekili ve eski Grup Yorum üyesi Hilmi Yarayıcı, HDP milletvekili Hüda Kaya, TİP milletvekili Barış Atay, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve sanatçı Pınar Aydınlar’ın da aralarında bulunduğu bir grup basın açıklaması yaptı. İbrahim Gökçek’in babası Ahmet Gökçek yaptığı açıklamada, İbrahim Gökçek’e destek verenlere teşekkür etti. Gökçek’in annesi Tüzün Gökçek, “Bu süreçte her dakikanın nasıl geçtiğini size anlattık. 2 gün sonra benim doğum günüm. Çok büyük bir hediye oldu” dedi. Milletvekili Hüda Kaya da müzik yapma ve ifade özgürlüğünün kimse ta İbrahim Gökçek, Armutlu’daki evinden ambulansla alınarak tedavi altına alınmak üzere hastaneye götürüldü. Gökçek’in evinin önünde basın açıklaması yapıldı. rafından engellenmemesi gerektiğini belirterek “Buradan söz veriyoruz. Konser gerçekleşinceye kadar bizler bu sorumluluğu üstümüze alıyoruz ve sahip çıkacağız” dedi. Ali Şeker ise “Konser vermek için mücadele verilmesine, Helin’i (Bölek) kaybetmemize gerek yoktu. ‘Siz suç işleyebilirsiniz’ diyerek kimsenin sanatı engellenemez” diye konuştu. Hilmi Yarayıcı da İstanbul ve İzmir Valiliği’ne konser yapılması için talepte bulunduklarını açıkladı. l İç Politika 13 BARODAN BİLDİRİ: EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI ‘İnfaz Yasası iptal edilsin’ Diyarbakır, Şanlıurfa ve Van Barosu’nun da aralarında bulunduğu 13 baro, Ceza İnfaz Yasası’ndaki düzenlemenin Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirterek, iptal edilmesi talebiyle bildiri yayımladı. İnfaz Yasası’nın tüm itirazlara rağmen yasallaştığı belirtilen bildiride, “Yasanın devlete karşı olan suçları ayrık tutması karşısında, bireylere karşı işlenen geniş yelpazedeki ‘suç kategorileri’ için özel af niteliğinde düzenlemeler yapılması en temel itiraz noktası olmuştur. Gazeteci, siyasetçi, akademisyen, öğrenci, STK temsilcisi, avukatlar ve çeşitli toplumsal katmanlardan oluşan ‘fikir suç lularının’ kapsam dışı tutulması bir diğer itiraz noktası olmuştur” denildi. Bildirinin devamında şu ifadeler yer aldı: “Bu düzenleme, hukuk devleti ile aramızdaki uçurumu daha da derinleştirmiş, bu tarz ayrımcı uygulama ve düzenlemelerle de son bağ kopmuştur. Anayasa Mahkemesi’ni Anayasa’nın 10. Maddesi ile vücut bulan eşitlik ilkesine, 2. Maddedeki hukuk devleti ilkesine ve AİHS’nin14. Maddesindeki ayrımcılık yasağı kriterlerini dikkate alarak bu düzenlemeyi iptal etmeye, kopan bu toplumsal bağı yeniden onarmaya, toplumsal barışı yeniden inşa etmeye davet ediyoruz.” l Haber Merkezi SEYHAN AVŞAR Yen tip koronavirüs salgını nedeniyle tutuklu dosyalarının duruşma görülmeden ertelendiğini iddia eden avukatlar, mahkemelerin koronavirüsü “tatile çevirdiğini” öne sürdü. “Mahkemeye çıkabilse tahliye edilecek” olan müvekkillerinin dosyalarındaki duruşma tarihlerinin ertelenmesinin ciddi mağduriyetlere neden olduğunu aktaran avukatlar Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulundu.. Avukatlarda çok sayıda şikayet aldıklarını aktaran İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, konuyu Hakimler Savcılar Kurulu’na (HSK) taşıdıklarını belirtti. ‘Acil işlemlere bakılmalı’ İstanbul Barosu avukatlarından N.O., tutuklu yargılanan müvekkilinin duruşmasının görülmeden 9 Haziran’a ertelendiğini belirterek, “Esasında hukuki süreler durmasına rağmen acil işlemlere mahkemelerin bakması gerekmektedir. Tutuklu dosyaların incelenmesi, duruşmalarının yapılması en başta gelen acil işler olmasına rağmen koronavirüs kapsamında alınan tedbirler gerekçe gösterilerek tutuklu dosyaların duruşması yapılmayarak ileri tarihlere ertenmektedir. Bu durum cezaevinde şu an aileyle görüşemeyen, bizlerle görüşmesi sınırlı olan zor durumdaki tutukluları cezaevinde kaderiyle baş başa bırakmaktadır” dedi. İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, hakim ve sanıkların getirilmemesine karşın avukatların duruşmaya gittiğini anlattı. Durakoğlu, yaşanan soruna ilişkin şunları kaydetti: “Duruşma ne kadar geç vakte verilirse verilsin tutuklu kişilerin durumu 1 aylık sürelerde değerlendirilmek zorunda. Yasada bu düzenleme yapılırken tutukluların getirilmesini ve avukat bulundurulmasını zorunlu kılıyor. Şimdi maalesef bu açık hükme rağmen daha ortada koronavirüs yokken dahi çok da düzenli şekilde yapılmıyordu. Ama bunu düzgün yapan yargıçlarda vardı. Şimdi koronavirüs nedeniyle bu iş gereksizmiş gibi savsaklanır bir hale dönüştü. Baroya bununla ilgili avukatların başvuruları var. Avukatlar duruşmaya gidiyor. Ancak duruşma yapılmadığını, hakimin olmadığını ve sanığın getirilmediğini görüyor. Koronavirüs nedeniyle de bu tedbirlerin alındığı öne sürülüyor. Ancak bizzat Adalet Bakanlığı’nın yayınladığı duyuruların tamamında bu işin acilen görüşülmesi gereken işlerden olduğu ve tatil kapsamında olmayacağı açık açık yazılmıştı. Buna rağmen yapılmıyor.” l İSTANBUL Villada kaçak bölümler yıkılacak Sözcü yazarı Yılmaz Özdil’in Bodrum Bitez’deki villasında İmar Barışı’ndan sonra kaçak inşaat yaptığı iddiası üzerine başlatılan inceleme sona erdi. Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı, kaçak eklenen bölümlerin 15 gün içerisinde yıkılmasına karar verdi. Yılmaz Özdil’in eşi Hülya Özdil adına aldığı Bitez’deki villada inceleme yapan Muğla Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ekipleri, teras ve müştemilatın İmar Barışı sonrasında kaçak olarak yapıldığını belirledi. Özdil’in aldığı Yapı Kayıt Belgesi iptal edildi. Dosya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderildi. Ayırıca müdürlük tarafından, villadaki kaçak eklentilerin yıkımı için yazılan talimat, Bodrum Belediyesi’ne tebliğ edildi. l Haber Merkezi Denizler niye öldürüldü ve siz niye yaşadınız? Bugün 6 Mayıs... Çiçek fırtınasının dindiği... Bir gece önce karanlığa fısıldanan dileklerin gerçekleşmesinin umutla beklendiği... Eriklerin olgunlaştığı, kirazların pembeleştiği... Domateslerin çiçeklendiği, ayçiçeklerinin belirdiği... Sümbüllerin kokular saçtığı, güllerin rengârenk açtığı, katırtırnaklarının patladığı... Arıların, kuşların, böceklerin birbiri ardına düğün yaptığı... Ayın bir başka doğup güneşin bir başka battığı... Rüzgârların bir başka estiği, suların bir başka aktığı... Baharın akılları başlardan bir başka aldığı... Ve Denizlerin asıldığı gün. Neredeyse yarım asır önce... Tam bugün, 1972 yılında, 6 Mayıs’ta, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi’nde... Mahkeme kararıyla ve Meclis dayatmasıyla ve komünizm korkusuyla ve devler arasındaki soğuk savaşta doğru ata oynama kaygısıyla ve hâkim güçlere yaranma sevdasıyla... “Üç sizden, üç bizden” diye bağıra bağıra.... Deniz’i, Hüseyin’i ve Yusuf’u astılar ya... Sonra bu ülke bir daha kendini hiç toplayamadı. Bu büyük cinayetin hesabı gerçekte hiç sorulmadı. Bu ülkede üç genç insan sadece ve sadece siyasi bir öfke ve intikam dürtüsüyle asıldığında... o karanlık kapı bir kez açıldığında... siyasilerle birlikte halk da o kapıdan geçmeseydi... Bu idamları onaylayan iktidar aklı, bir daha bu iklimde asla varlık gösteremeseydi... Denizler asıldığında ya da daha önce Menderes ve arkadaşları darağacına yollandığında çatallaşan yollarda, neden sonuç ilişkileri görmezden gelinmeseydi... O üç devrimcinin güzeller güzeli resimleri, içi çoktan boşaltılmış bir devrim bilincinin hüzünlü nişanesine dönüşmeyecekti. O adları hâlâ taşa, toprağa kazıyanlar, devrim romantizmiyle devrim realizmi arasında sıkışıp ölmeyecekti. İnançların, ideallerin hedeflerini kolayca şaşırtanlar, o gücü kendilerinde böyle rahat bulamayacaklardı. Güzel günler görmeyi ve motorları maviliklere sürmeyi umut edenlerin kafalarını karıştıranlar, o sonsuz iklimde, bizim bugün hâlâ çözemediğimiz, bizim bugün hâlâ düğümlerinde can verdiğimiz, yığınla iş karıştırdılar. Bizim en acıklı hikâyemiz, sokaktan, okuldan, hayattan, inançtan, barıştan, adaletten, umuttan, halktan koparılıp darağacına gönderilen o üç genç adamın hikâyesinin bittiği gün başladı. Ve hâlâ sürüyor. “Şenliğin dağıldığını ve bahçede yalnız bir acı yel kaldığını... Dostların gittiğini, şölenin bittiğini... Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanların... Güneşten ışık yontan sert adamların... Hoyrat gülüşleriyle aydınlığı çalkalayanların... Gittiklerinde neden ortalığın akşam olmadan karardığını... Bitmez sazların özleminin daha sonra daha sonra Sonranın bilinmezliğinde onlara da bize de neden bir boyut katamadığını... Kalanlara simsiyah bir teselli bile olamadığını... Gecelerin uzadığını ama hazırlıkların hiçbir bahara neden varamadığını”*.. Bir daha düşünmek için bugün en uygun gün. Kırk sekiz yıldır hiç durmadan ülkenin kuytularında mırıldanılan o “Mahur Beste” bugün daha yüksek sesle çınlasın zihninizde. Kırk sekiz yıldır hiç durmadan sizle birlikte ağlayan müjgan... bugün biraz daha ıslak olsun her zaman olduğundan. Şiirlerin şarkıların içinden sızan soruların zehri, bugün genzinizi biraz daha yaksın. Sahi... Denizler niye öldürüldü ve siz niye yaşadınız? *Attilâ İlhan’ın Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamları üzerine yazdığı Mahur Beste şiirinden... VALİLİK: İLİŞİĞİ KESİLDİ Vefa görevlisinden tehdit mesajı Gaziantep’te Şahinbey Kaymakamlığı’na bağlı Vefa Sosyal Destek Grubu’nda görevli Ömer Kenan Erdoğan, sosyal medya hesabından CHP, HDP, DİSK, TTB, TMMOB ve bazı milletvekilileri için “vatan haini” ifadesini kullanarak “çare beyaz toros” mesajı yazdı. Erdoğan’ın mesajı üzerine açıklama yapan Gaziantep Valiliği, “Bahse konu şahsın Şahinbey Kaymakamlığı ile ilgisi bulunmamakta, Vefa Destek Grubu ile de ilişiği kesilmiş, suç duyurusunda bulunulmuştur” denildi. l Haber Merkezi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear