23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EkonoMi DOLAR ekonomi@cumhuriyet.com.tr avro sterlin FAİZ TASARIM: SERPİL ÜNAY BORSA 7 18 NİSAN 2020 CUMARTESİ ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 6.9370 0.2 kuruş 7.5480 0.5 kuruş 8.6840 1 kuruş 12.22 0.15 puan 98.180 1930 puan 2541.66 63 lira 377.32 9.05 lira Plan ve Bütçe Komisyonu’nun, Varlık Fonu’nun denetim raporunu üyelerden gizlediği ortaya çıktı Denetimsiz Varlık Türk Hava Yolları’ndan Türk Telekom’a, bünyesinde önemli şirketleri toplayan Türkiye Varlık Fonu’nda denetim belirsizliği sürerken şimdi de zora düşen şirketleri satın alma imkânı getiriliyor. Türkiye Varlık Fonu’nun yasaya göre 7 ay önce Meclis’e sunulması gereken 2018 yılı denetim raporunun bir ay dır gizlendiği ortaya çıktı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelen denetim rapo mahmut lıcalı runun bir aydır üyelere dağıtılmadığı belirlendi. Raporun TBMM’ye geldiğinin anlaşılması üzerine görüşülmesi taleplerinin de koronavirüs nedeniyle ötelen diği ifade edildi. Kuruluşundan bu yana bünye sine dahil edilen Türk Hava Yolla rı, Türk Telekom, Ziraat Bankası, Halkbank, Türkiye Petrolleri, BO TAŞ, PTT, Türksat, Borsa İstan bul, Milli Piyango, TCDD, Türkiye Denizlik İşletmeleri, Eti Maden, Kayseri Şeker Fabrikası, Çaykur başta olmak üzere bazı şirket ve kurumlarla tartışmalara neden olan Türkiye Varlık Fonu’nda de netim belirsizliği sürüyor. Türkiye Varlık Fonu’nun ya saya göre 7 ay önce sunulma sı gereken 2018 yılı denetim ra poru aylardır TBMM’ye gelme mişti. Konu hakkında TBMM Başkanlığı’na başvuran ve iki ay rı soru önergesi veren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’e ve rilen yanıt, denetim raporunun gizlendiğini gösterdi. Zordaki şirketi alabilecek Soru önergelerine verilen yanıtta, denetim raporunun TBMM’ye gönderildiği ortaya çıktı. Raporun 13 Mart 2020’de Meclis’e sunulduğu, 16 Mart 2020 tarihinde de yasa gereği TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na gönderildiği belirtildi. Türkiye Varlık Fonu’nun görüşülmesi yasaya göre 7 ay geciken denetim raporunun 1 ay önce ilgili komisyon olan Plan ve Bütçe Komisyonu’na ulaşmasına karşın raporun bu süre içerisinde üyelere dağıtılmaması ve bilgi verilmemesi de akılları karıştırdı. Türkiye Varlık Fonu’nda denetim belirsizliği sürerken geçen hafta da fona tanınan yetkileri ve muafiyetleri artıran bir de değişiklik teklifi Meclis’e getirilmişti. Bu teklife göre Varlık Fonu salgın nedeniyle zora düşen ya da “stratejik” gördüğü şirkete yatırım yapabilecek, bu işlemlerden fonun yönetimi sorumlu tutulamayacak. l ANKARA ‘Milletten kaçırılıyor’ CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, raporun Komisyon Başkanlığı’nca komisyon üyelerine bile sunulmayarak gizlendiğini açıkladı. Raporun görüşülmesinin ise salgın bahane edilerek yapılmadığını belirten Özel şu bilgileri verdi: “Komisyon Başkanı, geçen günlerde bu şirketin denetiminin yapılması noktasında komisyonun toplanmasına ilişkin partimizin komisyon üyelerince gelen talebi ‘koronavirüs salgını’ bahanesiyle geri çevirdi. Ancak koronavirüs salgını gerekçesiyle denetimi yapılamayan Varlık Fonu’na muafiyetler öngören kanun teklifi Çarşamba günü apar topar, kamuoyunun önünde tartışılma fırsatı bile verilmeden saatler içinde komisyon da görüşüldü. Denetim raporlarının bu süre içinde komisyon üyelerimizden bile gizlenmesini, şirketin denetimden kaçırılmak istendiğinin bir yansıması olarak değerlendiriyoruz. Milletin birikimleri üzerinden yurtdışından aldığı borçlarla yandaş müteahhitleri kurtarma aracına dönüşen fon, yine milletten kaçırılıyor.” Özelin kısa vadeli dış borcu 88 milyar dolar Merkez Bankası’nın verilerine göre, şubat sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2019 sonuna göre yüzde 0.9 azalışla 122.5 milyar dolar oldu. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 1.6 artarak 57.1 milyar dolar, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 3.4 azalarak 57 milyar dolar oldu. Borçlu bazında incelendiğinde ise tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu yüzde 5.6 artarak 26.4 milyar dolar, özel sektörün kısa vadeli dış borcu ise yüzde 2.8 azalarak 87.7 milyar dolar oldu. l Ekonomi Servisi BDDK’den bankalara risk hesabı avantajı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bankaların kredi riskine esas tutar hesaplamasında bazı değişikliklere gitti. Buna göre, bankaların “Merkezi Yönetimi”nden olan ve yabancı para cinsinden düzenlenen alacaklarına, kredi riskine esas tutar hesaplamasında sıfır risk ağırlığı uygulanabilecek. Bu düzenlemenin bankaların sermaye yeterlilik rasyosuna olumlu etki yapması bekleniyor. l Ekonomi Servisi Emeklilere uyarı Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Aziz Koçal, emeklilerin, kredi kullanırken, taksitleri ödeyememeleri halinde maaşlarına el konulabileceğine dair muvafakat verebildiklerini belirterek bu evrakı imzalamamalarını söyledi. Koçal, “Bu durumda dahi maaşın en fazla 4’te birine haciz konulabilmesi için yasal düzenleme yapılmalıdır” dedi. l Ekonomi Servisi Kapanan şirketler artıyor kooperatifçiliğin cazibesi Mart ayı verilerine göre kapanan şirketlerin çoğu enerji, inşaat, lokanta gibi sektörlerde faaliyet gösteriyor. Açılan şirketlerin çoğunluğunu ise kooperatifler oluşturdu. Kooperatif sayısı yüzde 12.8, gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 4.84 artış gösterdi. TOBB’un verilerine göre, mart ayında kapanan şirket sayısı yüzde 19 arttı. Ekonomide yaşanan temel sorunların ortaya çıkardığı sonuçlara yönelik öncü veriler açıklanmaya devam ediyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) dün yayımladığı verilere göre, koronavirüs salgınının ilk ekonomik etkilerinin görülmeye başlandığı mart ayında, geçen yılın aynı ayına kıyasla kapanan şirket sayısı yüzde 19.2 artarak 763 adet oldu. Tasfiye edilen şirket sayısı da yüzde 13.8 artarak 1220’ye çıktı. Buna karşın kurulan şirket sayısı yüzde 17.3 artarak 8 bin 276’ya yükseldi. Yılın ilk 3 ayında ise geçen yılın aynı dönemine kıyasla kapanan şirket sayısı yüzde 16.1 artışla 3 bin 705, tavsiye edilen şirket sayısı yüzde 22.3 artışla 4 bin 477’ye yükseldi. Kurulan şirket sayısı da yüzde 26.7 artışla 27 bin 908’e ulaştı. Öte yandan geçen yılın mart ayında 1082 olan yabancı ortak sermayeli kurulan şirket sayısı bu yılın mart ayında 942’ye düştü. l Ekonomi Servisi Espora ilgi büyüyor Next in Game tarafından hazırlanan “Global Ka rantina Günlerinin Oyun Dünyası Üzerindeki Etkile ri” raporu, espor ve oyun dünyasına ilginin arttığını gösterdi. ESL Türkiye’nin açıklamasına göre, oyun indirme ve espor turnuvaları yüzde 30 arttı. Örneğin Steam’deki anlık oyuncu sayısı 29 Mart itibarıyla 23 milyon 435 bin kişiyi aştı. Bugün dünya oyun endüstrisi 138 milyar dolar. Yalnızca esporun değeri 1.1 milyar dolar. 2019’da 800 milyon do lara ulaşan Türkiye oyun pazarının bu yıl 1 milyar doları aşması bekleniyor. l Ekonomi Servisi Merkez’den yeni kaynak Merkez Bankası, salgının etkilerine karşı dün yeni önlemler açıkladı ve açık piyasa işlemleri portföyünü aktif toplamın yüzde 5’inden yüzde 10’una yükseltti. Böylece bankalardan yaklaşık 20 milyar liralık daha alım yapabilecek. Bankanın yeni beklenti anketinde ise yılsonu dolar tahmini 6.512’den 6.928 liraya yükselirken, GSYH gelişme hızı ise yüzde 3.3 büyümeden yüzde 0.6 küçülmeye döndü. Mali piyasalarda ise dün kısmen iyimser dalgalı bir seyir yaşandı. Covid19’a karşı geliştirilen ilaç ve aşılarla ilgili yeni açıklamalar, küresel risk iştahında artış, yeni önlemler süresi olumlu etkiledi. Dolar/TL gün içinde 6.83956.9440 lira arasında hareket ederken günü 6.93 seviyesinde kapattı. BİST 100 Endeksi ise gün içinde 98 bin 740 puana kadar çıktıktan sonra günü yüzde 2.01 artışla kapattı. l Ekonomi Servisi T.C. FATİH TAPU MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN İLANEN DUYURULUR (Miras ortaklığından doğan elbirliği mülkiyet paylı mülkiyete çevrilecektir.) İstanbul İli, Fatih ilçesi Cankurtaran Mah., 52 ada, 14 parsel sayılı taşınmazın1/5 hissesi Hakkı oğlu Hamdi adına kayıtlı iken BEYOĞLU 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ’nden verilen 24/12/1943 tarihli ve 942/297 ESAS 947/286 KARAR sayılı veraset belgesine istinaden hissedarlardan MEHMET NİZAMOĞLU: ORHAN oğlu, HASMA KASAL: HİDAYET kzı, BEHİYE: SÜLEYMAN kızı, HAYRİYE: SÜLEYMAN kızı, HÜRMÜZ:HİDAYET SÜLEYMAN kızı, FATMA SAİME KILIÇER: MEHMET HİLMİ kızı; 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile Kadastro Kanunu’na eklenen EK 3. maddesine istinaden intikal ve miras ortaklığından doğan elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi talebinde bulunmuştur. Anılan Kanun hükmüne göre, elbirliği mülkiyetinin devamına yönelik gerekçe göstererek bir itirazınız varsa bu itirazınızın veya paylaşma davası açılmış ise, dava açıldığı hususunun bu yazının ilanından itibaren 15 günlük süre içerisinde Tapu Sicil Müdürlüğümüze bildirilmesi gerekmektedir. Postada (vs) olabilecek gecikmeler dikkate alınmayacaktır Gerekçe göstererek herhangi bir itirazınız olmazsa veya paylaşma davasının açıldığı bildirilmezse, işbu taşınmaz üzerindeki elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştürülerek, hissedarlık esaslarına göre mirasçılar adına tapu kütüğüne tescil edilecektir. Bilgilerinize ilan edilir. 15/04/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1160240) Çin ekonomisi 28 yıl sonra küçüldü Dünya üretimi ve ihracatının en önemli itici güçlerinden biri olan Çin ekonomisi, Covid19 salgınının etkisiyle 28 yıl sonra ilk kez küçüldü. Çin ekonomisi (GSYH) yılın ilk 3 ayında 2019’un aynı dönemine kıyasla reel olarak yüzde 6.8 küçüldü. Beklenti yüzde 6.5’ti. Çin Ulusal İstatistik Bürosu verilerine göre, 2019’un son çeyreğine kıyasla küçülme yüzde yüzde 9.8 oldu. Ayrıca mart ayında sanayi üretiminde düşüş yüzde 1.1 oldu. Perakende satışlar yüzde 15.8 azalırken sabit varlık yatırımları ilk çeyrekte yüzde 16.1 düştü. Ayrıca Çin’de kentsel işsizlik oranı mart ayında yüzde 5.9 oldu. Bu oran şubatta yüzde 6.2 idi. l Ekonomi Servisi Ekonomik maliyet için de daha sıkı izolasyon şart Covid19 salgınının, hem insani hem de ekonomik maliyetini azaltmak için, bilim insanları “daha sıkı izolasyon gereği” üzerinde durmaya devam ediyor. Tıpçıların Bilim Kurulu kanalıyla ve bağımsız olarak dile getirdikleri bu talebin yanı sıra saygın iktisatçıların son dönemde yaptıkları çalışmalar da daha sıkı izolasyon ihtiyacını gözler önüne seriyor. “Daha sıkı izolasyon” diyoruz çünkü hükümetin aldığı mevcut izolasyon tedbirlerinin yeterli olmadığı, bir süredir talep edilen “sokağa çıkma yasağı” kararının alınmasında gecikildiği konusunda bir mutabakat var. Son olarak Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü’nün dile getirdiği gibi: Yönetim sokağa çıkma yasağı kararının ekonomik maliyetinin yüksek olacağı üzerinden hesap yapıyor. Halbuki iktisatçıların çalışmaları daha sıkı izolasyonla salgının çabuk kontrol altına alınmasının, daha az insanın kaybını sağlayacağı gibi, ekonomik maliyetinin de daha az olacağını ortaya koyuyor. Hükümet aslında sokağa çıkma yasağı gibi daha sıkı izolasyon içeren kararların gerekliliğini biliyor. Bunun için hafta sonları iki gün uygulayarak sonradan gelecek tepkileri azaltmak adına, “âdet yerini bulsun” tedbiri alıyor. Son bir ay içinde iktisatçıların konuyla ilgili yaptığı çok sayıda çalışma yayımlandı. Bunlar arasında ilk göze çarpan TOBB Etü’den Fatih Özatay ve Güven Sak’ın yaptığı 2 çalışma, ODTÜ’den Erol Taymaz’ın 2 çalışması, İTÜ’den Öner Günçavdı, Ayşe Aylin Bayar ile Bilgi Üniversitesi’nden Haluk Levent’in çalışması, Koç Üniversitesi’nden Selva Demiralp, Cem Çakmaklı, Sevcan Yeşiltaş, Muhammed Ali Yıldırım ve University of Maryland’den Şebnem KalemliÖzcan’ın yaptığı çalışmalar ve Muhammed Ali Yıldırım’ın tek çalışması, öne çıkanlardan bazıları. Çoğu profesör unvanına sahip bu iktisatçılar, salgının ekonomik etkileriyle ilgili değişik modeller ve açılar üzerinden çalıştılar. Ancak hemen hepsinde ortak sonuçlar olduğunu ve daha sıkı izolasyon, zarar gören kesimlere daha fazla yardımın sonuçta daha az maliyetli olacağı sonucu çıktığını görüyoruz. Ülke örneklerinden de yola çıkılarak, kapsamlı sokağa çıkma yasağı dahil daha sıkı izolasyon ve kapsamlı karantinaların gerektiği, bu süre içerisinde zorunlu olmayan işletmelerin kapatılması, bu nedenle zarar görenlere karşılıksız para yardımı yapılması, bunun için gereken kaynağın gerekirse para basılarak karşılanması üzerinde duruluyor. Türkiye’de hükümetin verdiği yardım ve desteklerin milli gelire oranının düşük kaldığı, bunun artırılabileceği belirtiliyor. Daha hızlı normalleşme, daha az maliyet Bu takdirde daha kısa sürede salgının etkilerinin azaltılıp normale dönüleceği, dolayısıyla işletmelerin bir süre kapatılmasının, salgının daha uzun süre devam edip sonunda tümüyle kapatılmak zorunda kalan işletme sayısını azaltacağı, dolayısıyla ülke ekonomisinde yaratacağı tahribatın sıkı izolasyon halinde, daha düşük olacağı hesaplanıyor. Çalışmalarda büyüme açısından bakıldığında hiçbir şey yapılmadan salgının bir yıl sürmesi halinde milli gelirde yaşanacak daralma, yüzde 20 ile 40 arasında hesaplanırken, sıkı izolasyon ve daha çok kamu yardımı ile büyümedeki daralmanın büyük ölçüde yumuşatılabileceği hesaplarla ortaya konuyor. Buna bağlı olarak mevcut gevşek izolasyon ve buna bağlı daha az kamu yardımı sürdüğü müddetçe, ekonominin ciddi anlamda gerileyeceği, daha fazla işyerinin kapanacağı, zaten yüksek olan işsizlik oranlarının yüzde 2930’lara kadar varabileceği hesaplanıyor. Bununla birlikte gelir dağılımındaki zaten bozuk olan yapının çok daha bozulacağı, en düşük gelirli grupların en fazla zarar gören kesimler olacağı hesaplanıyor. Yapılan hesaplar salgının süresi bilinmediği için, genelde 1 yıllık yapılıyor ve salgının etkisi 6 ay sürdüğünde bu etkinin yarısının, 3 ay sürmesi halinde dörtte birinin gerçekleşme olarak yaşanacağı belirtiliyor. Bu arada çalışmalarda ortak diyebileceğimiz noktalardan biri, Türkiye’nin acil dış kaynak temin etmesi ve mevcut dengelerdeki bozulmanın ve çıkıştaki etkilerin daha aza indirilmesi gereği. Bununla birlikte çoğu çalışmada hükümetin aldığı tedbirlerin bütünlük taşımadığı, daha iyi planlanmış bütünlüklü pakete ihtiyaç olduğu, çıkış politikasının pakette yer alması gerektiği belirtiliyor. Ancak bu takdirde iç ve dış piyasalara güven verilip normalleşme ile birlikte daha çabuk bir düzelme sağlanabileceği belirtiliyor. Özetle, hem salgınla hem salgının ekonomik etkileriyle mücadelede, iktisatçı bilim adamlarının tümüyle teknik bu çalışmalarına ve söylediklerine daha fazla önem vermek gerekiyor. Politikacıların hem ülkenin ve halkın, hem de kendilerinin siyasi geleceği için izlemeleri gereken yol, aslında çok açık.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear