22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 30 MART 2020 PAZARTESİ EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET HABER İTALYA’DA DAHA ÖNCE MI YAYILDI? Uzmanlar: Virüs geçen yıl Lombardiya’da görülmüş olabilir Virüsün yeni merkezi olması beklenen ABD’de, New York kentinde koronavirüs önlemleri sıkılaştırıldı. bin bin 710 918 Virüs bulaşan hasta sayısı 33 551 Dünyadaki can kaybı bin 10 779 İtalya’daki can kaybı bin 6 606 İspanya’daki can kaybı bin 2 640 İran’daki can kaybı Çin’in Hubey eyaletine bağlı Wuhan kentinde ortaya çıkan ve birçok ülkeye yayılan yeni tip koronavirüs dünya genelinde 710 bin 918 kişiye bulaştı. Son 24 saatte 6 bin 142 kişi öldü. İTALYAN araştırmacılar, geçen yıl İtalya’da normalin üzerinde grip ve zatürree vakasının görüldüğünü, ölümler yaşandığını, bu nedenle koronavirüsün İtalya’da daha önce yayılmış olabileceğini iddia etti. Milano Üniversitesi’nde epidemiyoloji ve tıbbi istatistik profesörü Adriano Decarli, bu vakaların hastane kayıtlarını ve diğer klinik detaylarını incele diğini ifade etti. Kısa süre önce Çinli doktor Zhong Nanshan, Çin’in koronavirüsü bildiren ilk ülke olmasına rağmen, YOKSULLARA 4.7 MİLYAR AVRO İ hala nereden geldiğinin net ol talya’da son 24 saatte virüs nedeniy madığını belirtmişti. le 1645 kişi yaşamını yitirdi, vaka sa 51 doktor öldü yısı da 97 bin 689’a çıktı. İtalya’da hükümet, koronavirüse karşı uygulanan İtalya’da bugüne kadar en az karantina tedbirleri nedeniyle mad 51 doktorun koronavirüs nede di açıdan zor durumda olan vatan niyle hayatını kaybettiği bildiril daşlara yardım amacıyla 4.7 milyar di. l İHA / DHA Avro’luk bir destek paketi açıkladı. bin 2 328 ABD’deki can kaybı 1228 İngiltere’deki can kaybı YENİ MERKEZ ABD Ülkedeki vaka sayısı İtalya’yı geçti ABD’de koronavirüs tespit edilen vaka sayısı Çin’i ve İtalya’yı geçti. Ülkedeki vaka sayısı 135 bin 499. ABD dünya genelinde en çok vakanın bulunduğu ülke konumuna geldi. İtalya’da vaka sayısı 97 bin 689. ABD’nin Los Angeles kentinde yeni tip koronavirüs belirtileriyle başvurduğu sağlık ocağından “sigortası olmadığı” gerekçesiyle geri çevrilen genç hayatını kaybetti. Koronavirüs salgınının merkezi haline gelen New York eyaleti ile komşuları New Jersey ve Connecticut eyaletle rinde yaşayanlar için 14 gün boyunca zorunlu olmayan tüm iç seyahatlerden kaçınmaları uyarısı yapıldı. ABD Başkanı Donald Trump, New York’ta daha önce açıkladığı karantina planından vazgeçerek “Karantinaya ihtiyaç yok” dedi. Bebek öldü Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) bir yaşından küçük bir bebek, yeni tip koronavirüsün yol açtığı Covid19 nedeniyle hayatını kaybetti. ALMANLARIN UÇAN HASTANESİ Almanya, İtalya’nın yardım talebi üzerine ülkeye hasta taşımaya başladı. Hastalar Bochum ve Bonn’daki hastanelere nakledildi. ‘Uçan Hastane’ olarak adlandırılan Alman ordusuna ait Airbus 310 tipi uçak, toplam 40 sedye kapasiteli. Öte yandan, Almanya’da 5 Türk vatandaşının daha koronavirüsten yaşamını yitirdiği bildirildi. Boğaz ağrısıyla hastaneye gelen ve koronavirüs testi yaptıran yurttaş sonucu bahçede bekledi Maske yarıda ELDE SIGARA SAĞLIK ÇALIŞANLARI UYKUSUZ VE YORGUN Hastanelerin çevresi bu kadar sakin dururken konuştuğumuz görevliler içeride, özellikle göğüs hastalıkları ve yoğun bakım servislerinde kalabalıktan dolayı yer sıkıntısı yaşandığını söylüyor. Yoğun bakımda solunum cihazına bağlanan çok sayıda yurttaşın yaşam mücadelesi ver diğini aktaran görevliler, sağlık çalışanlarının da hayat kurtarmak için insanüstü çaba sarf ettiğini ekliyor. Bir görevli sağlık çalışanlarının yaşadığı durumu şöyle özetliyor: “Yoğun bakımda görevli bazı doktor, hemşire ve hasta bakıcılar günlerdir evlerine gidemedikleri için uykusuz ve yorgun.” BAHÇEYE ÇADIR Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin bahçesine triaj adı verilen 3 çadır kurulmuş. “Bu çadırlar niçin?” diye sorduğumuzda, çevredekilerden ileride hasta yoğunluğunun artması durumunda önlem amaçlı kurulduğu cevabını alıyoruz. Bakanlığın ve uzmanların “çok ciddi rahatsızlıklarınız olma laşıyoruz. Niçin beklediğini sorduğumuzda tedirgin bir şekilde cevap veriyor: dığı sürece hastane “İçerde hastam var onu ye gitmeyin” yönün bekliyorum.” Korona deki uyarılarını dinle şüphesiyle olup olmadı meyen yurttaşlar so ğını sorduğumuzda ise luğu hastanede alıyor. ZEHRA Ali Bey “Hayır” cevabıKoronavirüs bulaştı ÖZDİLEK nı veriyor. Hastane bah ğını düşünen de “ba çesinde bekleyen Emel şım ağırıyor” diyen de aci Hanım’ın ise içeride eşinin lin yolunu tutuyor. Hastane olduğunu öğreniyoruz. Eşi lerin yoğun bakım servisleri nin baş ağrısı şikâyetiyle de yaşam mücadelesi veren hastaneye geldiğini söyle hastalar ve onların hayatını yen Emel Hanım koronavi kurtarmak için çırpınan sağ rüs şüphesiyle gelmedikleri lık çalışanlarının çabalarına ni söylüyor. tanıklık ediyor. Tüm dünyayı saran koro ‘Test çıkana virüsü nedeniyle kendile kadar bekleyeceğim’ rinde belirti gören insanlar hastanelere gitmeye devam ediyor. Dört hastanede neler olup bittiğini görmek için yola çıktık. İlk olarak Kartal Dr. Lütfü Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeyiz. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin acil bölümünde de durum farklı değil. Dışarıda bekleyen çok az insan var. Serdar Karataş ise boğaz ağrısı şikâyetiyle gel Maskesiz bekleyen de var miş. Korona testi yaptıran Karataş’a testin iki saat sonra sonuçlanacağı söylenmiş. Hastaneye yaklaştığımız Maskesini yarıya indire da çok az sayıda maskeli ve rek tedirgin bir şekilde siga eldivenli yurttaşın sokakta ra içen Karataş, “İçerisi çok yürüdüğüne tanıklık ediyoruz. Hastanenin acil servisine geldiğimizde ise insanlar kalabalıklaşmaya başladı. Erişkin ve çocuk acil önünde 1015 kişi sosyal mesafeyi koruyarak banklarda oturuyor. Çocuğu kucağında maskesiz dolaşan bir anne de bekleyenler arasında. kalabalık değil. Beni kontrol altına almadılar. Test sonucum çıkana kadar burada bekleyeceğim” dedi. Bakırköy Dr. Sadi Konukoğlu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne girdiğimizde ise bankların ters çevrildiğini görüyoruz. Polikliniklere yöneldiğimizde ise önünde Baş ağrısı için geldik sıra bekleyen insanlar var. Sırada bekleyen bir çift, hastalıklarından dolayı enfeksi Yolumuz üzerindeki Fa yon riski taşıdıklarını o yüz tih Sultan Mehmet Eğitim ve den beklediklerini söyledi Araştırma Hastanesi’nin acil ler. Ayrıca çift koronavirüs kapısında bekleyen 6, 7 ki test kitlerinin bittiğini, pa şi var. Acil servisin önün zartesi geleceğini söyledi. de bekleyen Ali Bey’e yak l İSTANBUL Krizi yağmaya çevirmek!.. Krizler insanları yeniden düşündürür: Bu kriz neden çıktı? Bunda benim hatam var mı? Bu düşünceler dürüstçe yanıtlanırsa kriz, yararlı bir işe dönüşür. “Koronavirüs krizi” de böyle bir iç hesaplaşmaya yol açsaydı elbette olumlu sonuçlara neden olurdu. Örneğin, “Sağlık sistemini özelleştirerek yanlış mı yaptık” diye sorulsaydı faydalı olmaz mıydı? Atatürk Cumhuriyeti, sağlık hizmetlerini devlet görevi olarak kabul etmişti. Sıtma savaşı, verem savaşı, trahom savaşı, frengi savaşı o dönemin az sayıdaki hekimleriyle ve sağlık elemanlarıyla yürütüldü. Devlet hastaneleri ücretsiz sağlık hizmeti veriyordu. Ankara’da Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü kuruldu. Burada hastalık ajanları incelendi, aşılar üretildi. AKP iktidarı bu yapıyı reddetti. Sağlığı özelleştirdi, devlet hastaneleri yüzüstü bırakıldı, özel hastanelere büyük krediler verildi. Sonuç: Büyük hastanelerimiz İstanbul Çapa, Cerrahpaşa, Haydarpaşa Numune, Şişli Etfal çöküntüye uğradı. Buralarda hekimler ve sağlık personeli güç koşullarda hizmet vermeye çalışıyor. Şimdi, koronavirüs salgını bu politikanın nasıl bir ihanet olduğunu ortaya koyuyor. Devlet hastaneleri şimdi bu salgınla işte bu koşullarda boğuşuyor. İflas etmiş bir politikanın acısını gene yoksul halk çekiyor. Bu yoksul halka iktidarın verdiği, “sabır ve dua” oluyor. Yani, işimiz bir kere daha “Allah’a kaldı.” Gelelim “evde kal” önlemine! Evde kalalım da! “Evde kal” demek kolay. Evde elektrik kullanılıyor. Pahalı mı pahalı. Evler doğalgazla ısınıyor. Zam üstüne zam yaptınız. Evde kalanlar işe gidemiyor, gelir kaybına uğruyor. İşler durdu, insanlar işsiz kalıyor. Küçük işletmeler iflas ediyor. Bu iktidar ne yapıyor? Bu insanlara yarayan hiçbir şey yapmıyor. Uçak biletlerinin KDV’sini indiriyor. Ayıptır ayıp. Ne uçağı? Halka “evde kal” diyorsun ya! Alay mı ediyorsun? İktidar büyük şirketlerin borçlarını erteliyor. Elektrik faturalarını erteliyor mu? Hayır. Doğalgaz faturalarını ödüyor mu? Hayır. İşini kaybedenlere destek ödeneği veriyor mu? Hayır. Yanlışlarını görüp kabul ediyor mu? Hayır. Bu iktidar ne yapıyor peki? Bakın ne yapıyor? Krizi yağmaya çeviriyor Şimdi ülkenin bütün gücünü, parasını, olanağını bu salgının önlenmesine ayırması gereken AKP iktidarı, saplantılı intikam duygusunun peşinde koşuyor. İstanbul, Ankara ve CHP’nin kazandığı belediyelerde seçilmiş başkanları engellemekle uğraşıyor. Seçilmiş başkanların girişimleri engelleniyor, seçen halk cezalandırılıyor. Kanal İstanbul ile ilgili ihale, yüzleri maskeli, elleri eldivenli görevliler ile yapılıyor. Milyar dolarların taahhüt edildiği bu saplantılı inadın büyük yanlışı “İstanbul’a ihanet” simgesi olarak sürdürülüyor. AKP, toplumun koronavirüs ile yatıp kalktığı bu dönemde “krizi yağmaya çevirmek” fırsatını kaçırmıyor. Yeni yandaş ihaleleri, kupon arazilerin yetkisini belirlemek, belediye yetkilerini daraltmak girişimleri hiç durmuyor. Yeni önemli yandaş atamaları fırsat bu fırsattır diye hızla yapılıyor. Siyasal iktidar “krizi yağmaya çeviriyor.” Ne yazıktır ki, tek derdimiz virüs değil. Eğitim artık “uzaktan eğitim”e döndü. Bu da tarikatların cirit attığı programların eğitim adı altında öğrencilere aktarılmasına fırsat kabul ediliyor. Milli Eğitim Bakanı aslında sadece bir figür. Bakan, eğer işlevsiz bırakılmışsa orada ne işi var? Yok işlevi buysa daha da kötü. Prof. Ziya Selçuk bunu düşünmeli. Hurafe cehaleti de ilk darbeyi atlattı, seslerini çıkarmaya başladılar. Bilimsel gerçeklerin gücü ortaya çıkınca sinmeyi bilirler ama asla vazgeçmezler. Tarih boyunca bilimin azmi, hurafenin inadı ile boğuşmuştur. Mikrobiyolojinin babası Louis Pasteur (Lui Pastör) kendi döneminde bu alanda çok mücadele vermiştir. Yıl 1885. Çocuk felci virüsünün aşısını bulan Jonas Salk aşıyı kabul ettirmek için pek çok engelle boğuşmuştur. Yıl 19551957. Ama bilimin gücü bütün bu engelleri aşmıştır. Bizim de aşmamız gereken en büyük engel, cahilin cüretidir. Cehalet, inat ve gerçeğe direnme bizim en büyük sorunumuzdur. Umuyorum ki bu toplum bu “koronavirüs afeti” ile bu sorunlarını da fark edecektir. İnsanlığın zaferi her zaman özgür aklındır, özgür insan iradesinindir, bilimsel gerçeklerindir. Biz geçmişte kazandık, bugün de kazanacağız. Gelecek de aklın ve bilimin doğrularının zaferi olacaktır...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear