23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER EDİTÖR: ASLAN YILDIZ / ALPER İZBUL TASARIM: YALÇIN ERZAN İdlib’de Rus ve Suriye’nin hava saldırılarında 25 asker şehit oldu 5 28 ŞUBAT 2020 CUMA BÜYÜK ACI Türkiye, Suriye’de TSK destekli ÖSO’nun ele geçirdiği İdlib’den gelen acı haberle sarsıldı. İdlib’de Rus ve Suriye ordusunun hava saldırılarında 25 askerin şehit olduğu, çok sayıda askerin ağır yaralandığı açıklandı. Milli Savunma Bakanlığı, İdlib’deki operasyonlarda 17 günde 1709 rejim unsuru, 55 tank, 3 helikopter, 18 zırhlı araç, 29 obüsün etkisiz hale getirildiğini duyurdu. İdlib vilayetine bağlı Serakib kentinde dün şiddetli çatışmalar yaşandı. TSK destekli grupların ŞamHalep bağlantısını sağlayan M5 karayolunu yeniden kesmesiyle birlikte Suriye ordusuna destek veren Rusya savaş uçakları kente bomba yağdırdı. Şam’ı destekleyen Moskova’nın “Türk askeri uzmanlar, omuzdan füzelerle Rus uçaklarına ateş açtı” iddiasının ardından yerel kaynakların verdiği bilgiye göre Rus jetleri, TSK konvoyunu hedef aldı. Konvoydaki askerler yakındaki bir okula sığındığı buranın da bombalandığı ileri sürüldü. ‘Ağır yaralı askerler var’ Hatay Valisi Rahmi Doğan, dün gece geç saatlerde İdlib’de 22 askerin şehit olduğunu açıkladı. Doğan “İdlib’de rejim kuvvetleri tarafından TSK unsurları hava saldırısına uğramıştır. 22 Mehmetçiğimiz şehit olmuştur. Ağır yaralı askerlerimiz var” dedi. Sınır hattına onlarca ambulans sevk edilirken şehitler Reyhanlı’ya getirildi. Yaralılar için Antakya Devlet Hastanesi’nin 3 servisi boşaltıldı. Çevredeki illerden çok sayıda sağlık personeli Hatay’a yönlendirildi. Balyun köyüne yönelik Rus ve Suriye’nin hava saldırısında da 3 askerin şehit olduğu, 15 askerin yaralandığı belirtildi. Hatay Devlet Hastanesi’ne getirilen ağır yaralı askerler Ankara GATA’ya sevk edildi. Rusya: ANKA düşürüldü Sputnik’in haberine göre Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi Başkanı Oleg Juravlyov, “geçen salı günü Suriye hava sahasını ihlal eden ve Suriye ordusuna saldırmaya hazırlanan TSK’ye ait ANKA çok amaçlı insansız hava aracının Suriye hava savunması tarafından vurulduğunu” söyledi. ABD: Türkiye dostunu görsün ABD’nin NATO Büyükelçisi Kay Bailey Hutchison, Suriye’de Rusya ile yaşanan krize işaretle “Türkiye’nin gerçek dostlarının kim olduğunu görmesi gerektiğini” söyledi. Hutchison, Ankara’nın Rus S400 füze sistemini almaktan vazgeçmesi gerektiği görüşünü dile getirdi. l Haber Merkezi Beştepe’de acil güvenlik zirvesi İdlib’den gelen acı haberin ardından Ankara’da hareketli saatler yaşandı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında, İdlib konulu acil toplantı düzenlendi. Toplantının 2 saat sürdüğü belirtilirken, toplantıya, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan’ın da katıldığı öğrenildi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile telefon görüşmesi yaptı. CHP: Yüreğimiz dağlandı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kurmaylarıyla durum değerlendirmesi yaptı. Twitter’dan başsağlığı dileyen Kılıçdaroğlu “Yüreğimiz dağlandı” dedi. İYİ Parti lideri Meral Akşener ise İdlib’de meydana gelen gelişmelerle ilgili olarak Erdoğan ile telefonda görüştü. Balıkesir programını iptal ederek Ankara’ya döndüğü öğrenilen Akşener, Twitte’dan başsağlığı diledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de MHP divan üyeleri ile birlikte genel merkezde gelişmeleri takip ettiği belirtildi. Sosyal medyaya engel Acı haberin duyulmasının ardından dün gece 23.30’den itibaren sosyal medyaya erişim sınırlandı. ‘Türkiye, Avrupa’ya kapıları açıyor’ Reuters’a konuşan bir Türk yetkilisinin Ankara’nın Suriyeli sığınmacıların Avrupa’ya geçişlerine yönelik engelleme yapmayacağını söylediği savunuldu. Bu çerçevede deniz ve kara sınırlarındaki görevlilere göçmenleri engellememeleri konusunda talimat verildiği öne sürüldü. Elibol Baykuş Gözyaşlarıyla uğurlandılar İdlib’de düzenlenen hava saldırısı sonucu şehit olan Piyade Uzman Çavuş Soner Enes Baykuş (24) ile Uzman Onbaşı Şükrü Elibol (27) memleketlerinde düzenlenen törenlerle toprağa verildi. Şehit Baykuş’un Türk bayrağına sarılı tabutu Kahramanmaraş Havalimanı’ndan alınarak konvoy halinde merkez Onikişubat ilçesine bağlı Hacı Mustafa Mahallesi’ndeki baba ocağına götürüldü. Burada helallik alınmasının ardından şehidin naaşı Malik Ejder Türbesi yanındaki mahalle mezarlığına getirildi. Burada törene katılanlar, şehidin babası Ali ve annesi Zeynep ile eşi Ayşe Baykuş’a taziyelerini bildirdi. Şehidin tabutuna sarılan anne Zeynep Baykuş, “Şehidim, oğlum. Güle güle git canım oğlum. Hakkım helal olsun sana. Yiğidim. Şehitler ölmez vatan bölünmez” diyerek ağıt yaktı. İl Müftüsü Celal Sürgeç’in kıldırdığı cenaze namazının ardından şehit Baykuş’un naaşı, mahalle mezarlığında toprağa verildi. Şehit Uzman Onbaşı Şükrü Elibol için memleketi Samsun’da tören düzenlen di. Şehidin cenazesi öğle saatlerinde Çarşamba Havalimanı’nda Samsun protokolü tarafından karşılanarak, memleketi Alaçam’a götürüldü. Şehidin naaşı Alaçam ilçesi Umutlu Mahallesi Toklu Camii’nde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazı sonrası, aynı mahallede bulunan mezarlıkta toprağa verildi. Şehidin 8 aylık hamile eşi Özlem Elibol’un acı haber üzerine fenalaşması üzerine Bafra Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak gözlem altında tutulduğu belirtildi. l Haber Merkezi Erdoğan AKP’nin Siyaset Akademisi açılış dersinde Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı ‘Esad’la git sen görüş’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün gündüz saatlerinde yaptığı açıklamada “İdlib’de de gelişmeler şu anda lehe döndü” dedi. Erdoğan, İdlib’de üç şehidin olduğunu duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Genel Merkezi’nde Siyaset Akademisi açılış dersinde konuştu. Siyasetin gelip geçici bir uğraş olduğunu dile getiren Erdoğan, tarih boyunca çok sayıda hükümdarın gelip geçtiğini anlatarak “İşte dün Hüsnü Mübarek, soyadı ‘Mübarek’ ama ne oldu? Öldü. Mısır’ın bir zamanlar nesiydi, bak ne oldu. Kimse kalıcı değil” yorumunu yaptı. Libya’ya verilen askeri desteğe ilişkin konuşan Erdoğan, “Hafter lehine gelişen yapıyı tersine döndürdük. İdlib’de de gelişmeler şu anda lehe döndü. Üç şehidimiz var, mekânları cennet olsun. Onun yanında rejim güçlerinin kaybı çok büyük ve mücadele orada devam ediyor, BAHÇELİ: VAZGEÇMEYI DÜŞÜNMEK BILE FELAKETTIR MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İdlib’de şehit düşen askerlerin ardından İdlib’deki operasyonlardan vazgeçilmemesi gerektiğini savundu. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Bahçeli, “Elbette şehit veriyoruz. Acı duyuyoruz. Hüzün diyarında filiz fi liz açıyoruz. Ancak iman ediyoruz ki, şehitler ölmez, vatan bölünmez. Hesap sorulmadan, zulmün kalbine hançer sokulmadan, dökülen şehit kanlarının bedeli ödetilmeden artık vazgeçmeyi düşünmek bile felakettir” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi edecek. Ruslarla görüşmeler devam ediyor, edecek” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da hedef alan Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz, Adana Mutabakatı’yla İdlib’deyiz. 911 kilometre sınırımız var. Bu sınırları Bay Kemal çizmedi. ‘Orada ne işiniz var’ diyor. Sen anlamazsın bu işlerden, sen siyasetin cahilisin. Bizi taciz eden kim olursa olsun tepesine bineriz. Akıl veriyor, ‘Esed ile gidip, görüşsünler’ diyor. Sen Esed’i tanımazken ben onunla görüşüyordum. Onun karakterinin ne olduğunu biliyorum. Çok seviyorsan sen git görüş. Zaten adamların görüşüyor. Şu anda Rusya’nın, İran’ın desteği olmasa Esed’in ayakta durması mümkün değil. Yüz binlerce vatandaşını öldüren bir Esed’i dost olarak görmek mümkün değil. Varsın o Bay Kemal’in dostu olsun ama bizim dostumuz olamaz.” l ANKARA/Cumhuriyet Görüşmede Erdoğan, Libya’da yaşanan son gelişmeler hakkında Bahçeli’yi bilgilendirirken, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Libya’da verdiği eğitimler de iki liderin masasındaydı. MHP lideri Bahçeli Saray’da SELDA GÜNEYSU Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dün Saray’da bir araya geldi. Görüşmenin, önceki gün Erdoğan’ın, partisinin grup toplantısında İdlib’de verilen sürenin dolduğuna yönelik sözleri ile FETÖ’nün siyasi ayağına ilişkin tartışmalar üzerine söylediği “HTS kayıtlarının zamanlaması çok önemli açıklandığında kel görünecek” ifadelerinin ardından gerçekleşmesi dikkat çekti. İki liderin “İdlib başta olmak üzere Türkiye’nin Suriye’deki varlığının toprak bütünlüğünü korumak, gözlem ve kontrol nok talarındaki askerlerin güvenliğini sağlamak olduğu” konusunda mutabakata vardığı kaydedildi. Görüşmede ayrıca Bahçeli’nin bir kez daha Erdoğan’a, “15 Temmuz darbe girişiminin başarılı olması durumunda bugün ülkeyi kimlerin yöneteceğine yönelik sorunun yanıtının aranmasında fayda gördüğünü ilettiği” ifade ediliyor. Öte yandan hükümetin, ikinci yargı paketi üzerindeki çalışmaları devam ediyor. MHP de ceza indirimi yasasını geçici bir süreliğine rafa kaldırmıştı. Görüşmede infaz düzenlemesinin de ele alındığı ve AKP’nin hazırladığı düzenlemenin Bahçeli’ye sunulduğu belirtiliyor. l ANKARA ‘BÖYLESI GÖRÜLMEDI’ Çeviköz: Misyon şeflerinin 26’sı meslek dışı CHP’nin, “büyükelçiliklere yapılan teamül ve liyakat dışı atamalara” ilişkin verdiği önergenin TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi teklifi dün reddedildi. Önerge üzerine söz alan Çeviköz, Türkiye’nin halihazırda 142’si büyükelçi, 13’ü de daimi temsilci olmak üzere 155 misyon şefinin görev yaptığını belirterek “Bu misyon şeflerinin 26’sı meslekten olmayanlar arasından seçilmiştir. Tarihinin hiçbir döneminde böyle bir oran görülmemiştir” dedi. AKP’li Salih Cora ise “En başarılı büyükelçilerimizin dışarıdan atananlar olduğu ifade edilmektedir” dedi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Sizin Avusturya’ya yolladığınız kişi, Türkiye Cumhuriyeti’nden Avusturya’ya siyasi sığınmada bulunmuş, Türkiye’de cinayetle suçlanmış, yargılanmış ve davası zamanaşımından düşmüş birisidir” dedi. Türkiye’nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Merve Kavakçı’nın ise ABD vatandaşı olduğunu söyleyen Özel, ABD vatandaşlarının ettiği yemini okuyarak, “Bu kişi bizim bayrağımızı alıp devleti temsil ediyor. Yazıklar olsun” ifadesini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Bekçiler ve vatandaşlar Kendi idealize ettiği sosyal ve politik değerleri benimsemiş olanlar dışında diğer herkesi varlığına bir tehdit olarak gören... Ve bu hastalıklı öngörüsüyle kendi alanını savunma refleksleri geliştiren bir iktidarın sözcülüğünü yapanlar, kullandıkları sözcükleri seçerken gizli niyetleri de ifşa ediyorlar. Ülkenin İçişleri Bakanı, bekçilerin görev ve yetki tanımındaki belirsizliği sanki olağan bir durummuş gibi dile getirdiği sırada, bekçilerden rahatsızlık duyanların vatandaş değil ideolojik gruplar olduğunu söyleyebilecek kadar ileri gidebiliyor. Bu ülkede; Sokakta öpüşüp koklaşanlara bir bekçi müdahale ettiğinde, o insanlar ve onlara destek olanlar vatandaş olmaktan çıkıyor ve bakanın gözlerinde ideolojik bir gruba dönüşüyorlar. Kendisi gibi düşünmeyen herkesin “kötü” bir “ideolojik” yapıyı temsil ettiğini zanneden bir zihnin gözünde de kara listeye yazılıyorlar. Yol soranlar sordukları yol sakıncalıysa o anda şüpheli oluyorlar. Ya da herhangi bir barışçıl eylem için yola koyulmak sakıncalı bir eylem sayılıyor. Ağzını açmak. Kolunu havaya kaldırmak. “Erkek şiddetine hayır” diye bağırmak. Kadın cinayetlerine karşı saf oluşturmak. Cinsiyet ayrımcılığına itiraz etmek. Farklı cinsel yönelimleri olduğunu gizlememek. Kendini sokaklarda dilediği gibi ifade etmek. Kişisel özgürlüklerden ödün vermemek. “Sana ne?” diyebilmek... Bunların hepsi bakana göre ideolojik ve tehlikeli bir yapılanmanın göstergesi ve asla vatandaş değil bunları yapanların hiçbirisi. Polisten, bekçiden ya da devletten korkusu olmayanların... Vatandaşlık haklarının bilinci olanların... Yasaları bilenlerin... Kendi haklarını savunmaya gücü yetenlerin... İtiraz dilini sökenlerin... “Sana ne?” diyebilenlerin hepsinin İçişleri Bakanı’nın gözünde “ideolojik” bir grubun sakıncalı üyeleri olarak baştan etiketlenmiş olmasının ne anlama geldiğini düşünmeye başlayan herkes o an vatandaş olmaktan çıkıp ideolojik bir yapının parçası sayılıyor. Devlet destekli hukuk dışı bir kontrol mekanizmasının tehditkâr varlığında sarhoşların ve delilerin bile terörist olarak mimlenmesinin mümkün olduğunu anlamamız gereken şu günlerde... İnsanları sorumlulukları ve yetkileri belirsiz bir kolluk gücünün sorunlu ve tehlikeli inisiyatifine teslim eden devlet aklı, kendi niyetini saklamaya çalıştıkça bizzat deşifre oluyor. İktidarın, sokakları insana ait bir özgürlük alanından çıkarıp devlete ait bir kontrol labirentine dönüştürme niyeti, sıradan bir vatandaşı her an bir terörist olarak etiketleme tehdidini her fırsatta yenilemesinde gizli. Kendi varlığını halkın reflekslerinden ve itirazlarından korumak için, sokağı ele geçirmeye ve kontrolü artırmaya çalışan iktidar, bekçilik rütbesiyle görevlendirdiği birtakım vasıfsız güçlere emanet ettiği asayişin tanımını bir bakan aracılığıyla yaparken aslında kendi zaaflarını deşifre ediyor. Bekçilik müessesinin sorunlu yapısı üzerinden süren tartışmalar da aslen devlet mekanizmasını ele geçirmiş ve onu asla yitirmek istemeyen sinsi bir politikanın krokisini veriyor. Nihayetinde, ülkenin Cumhurbaşkanı’nın dünkü konuşmasında içtenlikle söylediği gibi: “Siyasetteki makamlar sonsuza kadar orada kalmak için değil, en doğru ve hayırlı hizmetleri vermek için” varlar. AKP’Lİ KADINLAR İstanbul Sözleşmesi için ısrarlılar EMİNE KAPLAN Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletvekilleriyle gruplar halinde düzenlediği kahvaltılı toplantının üçüncüsünü dün yaptı. Toplantıda söz alan kadın milletvekilleri, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasayla ilgili tartışmaları gündeme getirdi. Kadın vekiller, “Kadına karşı şiddetin önlenmesi konusunda bug üne kadar yaptığımız düzenlemeler, kamuoyuna lanse edilmeye çalışıldığı gibi olumsuz bir durum yaratmıyor. Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülke. 6284 sayılı yasayla ilgili algı oluşturulmaya çalışılıyor, iddia edilen bilgiler, rakamlar öyle değil. Ne sözleşme ne de yasa kadına karşı şiddeti artırmıyor, boşanmaları artırmıyor” görüşünü dile getirdi. Boşanmaların arttığı, evlenme oranının düştüğünün dile getirilmesi üzerine bazı milletvekilleri, TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre erkeklerde ortalama evlilik yaşının 2425 olduğunu söyledi. Bunun üzerine Erdoğan’ın “Böyleyse iyi” dediği öğrenildi. Bir kadın milletvekilinin, kadınların istihdamının artırılması için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini söylemesi üzerine bir erkek milletvekili, doğum oranının ev kadınlarında daha yüksek olduğunu söyledi. Erdoğan, doğalgaz başta olmak üzere zamların gündeme getirilmesine karşılık da, “Doğalgaz zammını kendimiz belirlemiyoruz, aldığımız ülkelere bağlı fiyatı” dedi. l ANKARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear