22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ 9 19 ŞUBAT 2020 ÇARŞAMBA Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın personel sınavı için yandaş sendikanın devreye girdiği öne sürüldü Uye ol, sınavı kazan Türkiye KamuSen’e bağlı Türk BüroSen, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda 5 Nisan’da yapılacak “görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı” ile ilgili şaibe iddiala rını bizzat bakana yazı ile bildirdi. Sendika, kurumda bazı sendikalar tarafından personele “sınavda üyelerimize ayrıcalık MUSTAFA tanınacak, bize üye olmaÇAKIR yanların sınavı kazanma ihtimali yok” denildiğine dikkat çekerek sınava şaibe karışmasının önlenmesini istedi. Türk BüroSen Genel Başkanı Osman Eksert ile Genel Başkan Yardımcısı Nebi Yay imzasıyla Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu’na gönderilen yazıda, bakanlık bünyesinde 5 Nisan’da “görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı” yapılacağına dikkat çekildi. Yazıda şöyle denildi: “Söz konusu sınav ile ilgili olarak birtakım sendikalar tarafından kurumunuz bünyesinde çalışan personellere Türk BüroSen, bazı sendikaların “görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı” için “sınavda başarılı olmak istiyorsanız bizim sendikamıza üye olun, sendikamıza üye olmayan kişilerin bu sınavı kazanma ihtimali bulunmamakta, sınavda üyelerimize ayrıcalık tanınacaktır” denildiğini iddia etti. İddialar, Bakan Muharrem Kasapoğlu’na da iletildi. ‘sınavda başarılı olmak istiyorsanız bizim sendikamıza üye olun, sendikamıza üye olmayan kişilerin bu sınavı kazanma ihtimali bulunmamakta, sınavda üyelerimize ayrıcalık tanınacaktır vs.’ gibi açıklamalarla kurumunuzu zan altında bırakacak iddia ve söylemlerde bulunulduğu bilgisi sendikamız genel merkezine iletilmiştir.” Yazıda, sınav ile belli unvan ve kadrolara atanmaya hak kazanan kişilerde, “idare tarafından yapılacak atamaların kariyer, liyakat ve eşitlik ilkeleri gözetilmeksizin yapılacağı” şeklinde duyumlar olmasının idareye duyulan güveni sarsacağı gibi, çalışma barışını da bozacağının aşikâr olduğu vurgulandı. “Kariyer ve liyakat” ilkelerine dikkat çekilen yazıda, memurlara, “yük sek konumdaki kamu görevlilerine veya iktidara yakınlığına göre” değil, yeteneğine ve başarısına göre görev verilmesi ve görevde ilerlemelerinin sağlanması gerektiği vurgulandı. Liyakat ilkesinin, her türlü ayrımcılığı ve kayırıcılığı reddeder nitelikte olduğu, bu yolla da memurun tarafsızlığının güvence altına alındığına işaret edilen yazıda, şöyle devam edildi: ‘Liyakat yok’ “Kariyer ve likayat ilkelerinden sapılması ise kamu hizmetinin temel unsurlarından olan ‘sürekliliğin’ yok edilmesi, memuriyet güvencesinin ortadan kaldırılması ve tüm bunların doğal sonucu olarak da ‘kamu hizmetinin en etkin ve en verimli’ şekilde yürütülmesi hedefinin tutturulamaması anlamına gelmektedir. Bu doğrultuda 5 Nisan 2020 tarihinde yapılacak görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavında, sınava katılacak personeller arasında kariyer ve liyakat ilkelerinin gözetileceği konusunda şüphemiz olmamakla birlikte, bazı sendikalarca üye kazanma amacıyla oluşturulan algı ve asılsız vaatler ile gerek çalışma barışının gerekse yapılacak sınava şimdiden şaibe karışmasının önüne geçilmesini teminen gereğinin yapılmasını ve sonucundan 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu 19/f maddesi gereğince sendikamıza bilgi verilmesini arz ederiz.” Türk BüroSen yönetimi, Cumhuriyet’in “kurumda bu söylemlerde bulunan sendika ya da sendikacıların kim olduğu, kimin kastedildiği” sorusuna ise “MemurSen temsilcilerinin kurumda bu yönde açıklamalar yaptıkları bilgisi geliyor” yanıtını verdi. l ANKARA HRANT DİNK DAVASI Tanık polis, sorulara ‘Hatırlamıyorum’ yanıtı verdi Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 76 sanığın yargılandığı davada, eski Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanı Ahmet Selim Akyıldız ile dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Adem Sağlam tanık olarak dinlendi. Sağlam, soruların çoğuna “Hatırlamıyorum” diye yanıt verdi. Ahmet Selim Akyıldız da cinayetle ilgili önceden bir bilgisi olmadığını öne sürdü. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dünkü duruşmada, tanık Adem Sağlam’ın bilgilerine ses ve görüntü bilişim sistemi (SEGBİS) aracılığıyla başvuruldu. O dönem Trabzon Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı olarak görev yaptığını, daha sonra görevinden ihraç edildiğini ve hakkında örgüt suçundan bir yargılamanın sürdüğünü belirten Sağlam, Dink cinayetini basından öğrendiğini ve konu hakkında öncesiyle ilgili herhangi bir bilgisinin olmadığını söyledi. Yasin Hayal ve Erhan Tuncel ile ilgili o dönem yaptığı işlemlerden bahseden Sağlam, Hayal’in kendisine cezaevinden mektup yazdığı bilgisini doğrulayarak bu konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu ancak takipsizlik kararı verildiğini ifade etti. Trabzon’da McDonalds’ın bombalanması eyleminin ardından şube müdürü ile beraber Yasin Hayal’i almak için İstanbul’a gittiğini anlatan Sağlam, şöyle konuştu: “Hayal’i İstanbul’dan Trabzon’a götürürken sessizdi. Bu kadar önemsendiği değerlendirilen eylemden sonra Yasin’in telefonu neden izlenmemiş hatırlamıyorum. Tuncel’in ifadesinde bahsettiği görüşmelere katılan ela gözlü şahıs kim bilmiyorum. Muhtemelen istihbarattandır. Şube müdürüm Yahya Öztürk biliyor olabilir. Hayal’in Hrant Dink’e yönelik eylem yapacağının şubede herkes tarafından konuşulduğuna ben tanık olmadım. Şube müdürüm Yahya Öztürk ile Hrant Dink cinayetinden önce 3, cinayetten sonra 3 görüşme var o gün. Yahya Öztürk, Türkiye’nin neresinde önemli eylem olursa arardı beni. Cinayetten sonra istihbarat şube ile sanıklar hakkında bir değerlendirme yapmadık. Sansasyonel bir olaydı ” dedi. Mahkeme başkanının, “Madem bağlantın yok, Hayal sana niye mektup yazsın” diye sorduğu Sağlam, “Psikolojisiyle ilgili herhalde. O dönem Trabzon’da tek amirdim. Aileyle irtibatlarını ben kuruyordum. Babasıyla iletişim kurmuştum. Ondan olabilir. Başka özel şahsi bir irtibatım yok” dedi. ‘Bilgim yoktu’ Dink cinayeti sırasında Trabzon Emniyeti’nde terörle mücadele daire başkanı olan Ahmet Selim Akyıldız da SEGBİS aracılığıyla verdiği ifadede “Cinayetten sonra Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu ve Emniyet yetkilileriyle İstanbul’a gittik. Emniyet müdürü Celalettin Cerrah toplantı yaptı. Görüntüler vardı. Ramazan Akyürek bir bilgi vermedi. Önceden olayla ilgili bilgim yoktu” dedi. Firari sanık Ekrem Dumanlı’nın avukatının avukatlıktan çekildiğine dair dilekçe gönderdiğini belirten heyet, daha önce belirlenen Serdar Yücel, Şenol Çınar ve Zeki Erdem’i tanık olarak dinlemek için duruşmayı bugüne bıraktı. l Haber Merkezi Şahinbey Belediyesi’nin bir araç kiralama ihalesi daha yaptığı ortaya çıktı Taksit taksit ihale HAZAL OCAK On milyonlarca liraya kiraladığı araçlarla gündeme gelen AKP’li Şehitkamil Belediyesi’nin, aynı şirkete üç ay arayla iki ihale verdiği, şirketten iki ayrı ihalede kiraladığı araçlar için milyonlarca lira ödediği ortaya çıktı. Gaziantep’in 760 bin nüfuslu Şehitkamil ilçesinde belediyenin geçen yıllarda 100 milyon lirayı aşan araç kiralaması yapması dikkat çekmişti. Kiralanan araçlardan bazılarının eski AKP Şehitkamil İlçe Başkan Yardımcısı Turgut Kaygun’un ortak olduğu Güney Atık ve Yeşil Alan Yönetimi Şirketi’nden alınmıştı. Tasarruf çalışmaları kapsamında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Şehitkamil Belediyesi bünyesinde bulunan kiralık araçların yüzde 30’u 2018 yılında iade edilmişti. Araçlar arasında makam araçları da bulunuyordu. Şehitkamil Belediyesi Destek Hizmetler Müdürlüğü, 17 Aralık 2019 tarihinde temizlik ve park bakım hizmetlerinde kullanılmak üzere doğal afetler ve salgın hastalıklar durumunda kul lanılan 21/B maddesine göre 3 ay süreyle araç ve iş makinesi kiralama ihalesi yaptığını önceki gün kamuoyuna duyurmuştuk. İhaleyi tek teklif veren Güney Atık ve Yeşil Alan Yönetimi İnşaat Ticaret Anonim Limited Şirketi 8 milyon 625 bin bedelle kazanmıştı. 1 Ocak 2020’de başlayan kiralama 31 Mart 2020’de son bulacak. Yine aynı şirket Aynı şirketin belediyeden bir araç kiralama ihalesi daha aldığı ortaya çık tı. İlçe belediyesi 17 Eylül 2019 tarihinde 2019 yılı ekim kasım aralık aylarını kapsayan temizlik ve park bakım hizmetlerinde kullanılmak üzere araç kiralama hizmet alımı işi ihalesi gerçekleştirdi. İhale yine doğal afetler ve salgın hastalıklarda kullanılan 21/ B maddesine göre yapıldı. Yaklaşık maliyeti 16 milyon 698 bin 210 lira olarak belirlenen ihaleye 2 şirket teklif verdi. İhaleyi 14 milyon 751 bin 865 lira bedelle yine Güney Atık ve Yeşil Alan Yönetimi Şirketi kazandı. SORUŞTURMADA POLİS TEŞKİLATI, TSK VE ADALET BAKANLIĞI’NDAN İSİMLER VAR 695 kişiye FETÖ gözaltısı Türkiye genelinde çok sayıda ilde FETÖ üyesi olduğu iddia edilen ki de M.K.’ye soruları geri verdim” dediği öğrenildi. şiler hakkında gözaltı kararı verildi. Komiser yardımcılığı sınav soruları 43 ilde 157 kişi nı çaldığı öne sürülen zanlılar ile Türk İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, İz Silahlı Kuvvetleri ve Adalet Bakanlı mir merkezli toplam 43 ilde FETÖ’nün ğı’ndaki çok sayıda şüpheli düzenle TSK içerisindeki kripto yapılanması nen operasyonlarla gözaltına alındı. na yönelik yürüttüğü soruşturma kap Ankara merkezli 67 ilde Komiser Yar samında büfe/kontörlü sabit hat ar dımcılığına Geçiş Sınavı soruşturma dışık aramalardan tespit edilen tama sı kapsamında FETÖ şüphelisi 467 ki mı Deniz ve Hava Kuvvetleri’ne men şi hakkında gözaltı kararı verildi. Şüp sup astsubay rütbesinde 101’i muvaz helilerin yakalanması için 67 ilde işlem zaf, toplam 157 şüpheli hakkında gö başlatıldı. Adalet Bakanlığı’ndaki FETÖ zaltı kararı verdi. Aralarında muvaz mahrem yapılanmasına yönelik Ankara zaf askerlerin de bulunduğu 101 şüp merkezli operasyonda, 15 ilde, 33’ü ak heli gözaltına alındı. Gözaltı kararı ve tif çalışan 71 kişi hakkında gözaltı ka Adana Adli Tıp Birimi’nde sağlık kontrolünden geçirildi. rilen Deniz Astsubay İ.E’nin 2013 yı rarı verildi. Gözaltı kararı verilen ve aktif görevde olan kişiler arasında zabıt kâtibi, icra müdür ve memurları, teknik personel ile infaz koruma memurları bulunuyor. cemaate ait bir evde polislerden oluşan il ve ilçelerden sohbet gruplarına katılan 1520 kişinin katılımı ile bir toplantı yapıldı. Komiserlik sınavıyla ilgili soruları ve cevap lında İstanbul Boğaz Komutanı olarak görev yapan ve halen Gölcük Donanma Komutanı olan Koramiral Ercüment Tatlıoğlu’nun emir astsubaylığını yaptığı, aktif görevdeki Hava Astsubay C.Ç’nin 2017 İtirafçı ifadesine ulaşıldı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nun başlattığı 2009’daki polis memurluğundan komiser yardımcılığı rütbesine yükselme sınavındaki usulsüzlüklere ilişkin soruşturma kapsamında, şüpheli isimlerine Bylock içeriklerinden ulaşılan itirafçı sanıkların ifadeleri ve bilirkişi raporlarından ulaşıldı. DHA’nın edindiği bilgilere göre bilirkişiler, FETÖ’nün çaldığı sorularla sınavı kazanan şüphelileri 6 kriterle belirledi. İtirafçı sanıkların FETÖ’nün çalıntı sorularla komiser olarak emniyete sızma sistemini, “Cemaate ait bir evde bu sınava gire anahtarları getirildi. Burada bulunan kişilere dağıtıldı. ‘Bu sorulara çalışın bu sorular sınavda çıkacak ona göre bilginiz olsun’ denildi. Bu toplantıya katılanlar 35 gün kadar raporlu izinli olarak bu evde kaldılar” dediği kaydedildi. Yine itirafçıların, “Balıkesir’de 2009 yılında yapılan sohbetlerin birinde komiser yardımcılığı sınavı ile ilgili olarak herkes kendi evinde çalışsın, bir çalışma grubu bu sene oluşturulmayacak çünkü telefon sinyallerinin takip edilip beraber çalışıldığı tespit edilebilir diye söylenmişti. M.A. sınavdan iki gün önce 100 soruyu, doğru cevaplarıyla birlikte bana verdi. O gece sorulara çalıştım, ertesi gün evimin önün yılında emekli olan Hava Korgeneral Yılmaz Özkaya’nın emir astsubaylığını yaptığı öğrenildi. Hava Astsubay E.M’nin de 2014 ile 2016 yılları arasında halen ihraç Hava Tümgeneral olan Ahmet Cural’ın emir astsubaylığını yaptığı, aktif görevdeki Hava Astsubay G.İ’nin 2015 yılında emekli olup sonradan rütbesinin alınmasına karar verilen Hava Tuğgeneral Uğur Buldu’nun emir astsubaylığını yürüttüğü, Hava Astsubay S.B’nin 2006 yılında halen emekli olan Hava Tuğgeneral Tayfur Fikret Erbilgin’in, 2008 ile 2009 yılları arasında ise halen emekli olan Hava Tuğgeneral Muzaffer Ok’un emir astsubaylığını yaptığı belirlendi. l Haber Merkezi İŞ INSANINA ‘SAYGILI TUTUM’ INDIRIMI cek olan sohbet toplantılarına katılan polis lerden oluşan bir grupla birlikte evde toplanıldı. Evde slayt gösterisi olarak duvara yansıtılmak suretiyle, sınavda çıkacak sorular katılımcılara verildi. Katılanlar meslekten izin veya raporlu olarak bu evde birkaç gün yatıp kalktılar. Sorular kendilerine ezberletildi. Ve yapılan sınava girdiler” şeklinde anlattığı öğrenildi. İtirafçıların, “Bahçelievler Mahallesi’nde İzmir’de FETÖ/PDY’ye finansal destek sağladığı iddiasıyla yargılanan iş insanı Kamil Karakaş, 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada, mahkeme heyeti, “örgüt üyeliği”nden yar gılanan Karakaş’ın, oyçokluğuyla “örgüte yardım” suçundan cezalandırılmasına hükmetti. Sanığa 7 yıl 6 ay hapis cezası veren mahkeme, yardımın niteliğini, sanığın etkin pişmanlığını ve saygılı tutumunu dikkate alarak cezayı 2 yıl 1 aya indirdi. l AA Gül’ün çıkışı... Sağın seçeneği sağ mı? Siyasetin yeniden şekillenmeye başladığına ilişkin yorumların “somut bulgulara” dönüştüğü günlerdeyiz. Sadece son 48 saatte yaşananlar bile önümüzdeki dönemin habercisi. Önce Gezi davasına değinelim... İktidar, Gezi Direnişi’ni “darbeye zemin hazırlama” diye yorumlayacak kadar ileri gitti. Kaderin cilvesine bakın ki, iktidarın da medya gündeminde kalması için çok çaba harcadığı “yeni bir darbe girişimi mi var” sorusunun yükseldiği günlerde Gezi’nin en çok konuşulan davası beraatla sonuçlandı. Tek tutuklu sanık Osman Kavala da beraat kararıyla birlikte tahliye edildi. Darısı yargılaması devam eden, özgürlük bekleyen tüm mahpusların başına... Tahliye kararı sonrası bunu diledik, ama akşam saatlerinde Kavala’ya bu kez 15 Temmuz’dan gözaltı çıktı. Buna özgürlük işkencesi denir. Hukuk intikam aracı mı, iktidar içi iktidar yarışının aygıtı mı? HHH Erdoğan’ın geçen sonbahardan bu yana önüne üç hedef koyduğunu vurgulamıştık: ekonomi iyi gidiyor havası vermek, dış gelişmelere dayalı bir kahramanlık yaratmak, Millet İttifakı’nı parçalamak... Üçünü de başaramadı... Ekonomide, damat iftihar ediyor, halk intihar ediyor. Dış politikada, ABD ile Rusya arasında pinpon topuna döndük. Millet İttifakı da her türlü nifaka karşın devam ediyor. Üçüncü şıkla ilgili bazı gelişmeler var. İYİ Parti Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal’dan sonra Balıkesir Milletvekili İsmail Ok da istifa etti. İddia o ki başka istifalar da olacak. Ok, giderken okları partisine ve CHP’ye çevirdi. Ok, birden CHP’nin HDP ile ortaklık yaptığını keşfetmiş. Bu keşif ona MHP’nin yolunu açar mı? Bahçeli dün mesajını vardi: “MHP’nin kapısı her zaman açıktır!” Eskiden MHP, bu tür oyunlara girmezdi! Millet İttifakı’nın İYİ Parti ayağında bunlar olurken dün Karar gazetesinde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün nispeten kararlı bir söyleşisi yayımlandı. Gül diyor ki: Babacan’ı destekliyorum. Erdoğan’ın Bahçeli ile bir olup attığı adımların hiçbirini desteklemiyorum. Siyasal İslam bitmiştir. Türkiye’de tam demokratik parlamenter sistem şart. FETÖ’den ders çıkaralım. Öyle anlaşılıyor ki Gül merkezli konuşulan planlar, Gül’ün attığı adımla bir basamak daha ilerlemiş! Gül, fiilen “varım” diyor. Gül’ün, “siyasal İslam bitmiştir” saptaması ayrı bir yazı konusu. Son 48 saat şöyle de yorumlanabilir: MHP, İYİ Parti’yi “tırtıklarken”, AKP’deki Babacan erozyonu büyüyor. Bu hareketin Millet İttifakı’nın “parlamenter sistem” hedefiyle örtüştüğü açık. Babacan’ın uluslararası finans çevrelerince çok sevildiği de açık. Bu durumda şu soru öne çıkıyor: AKP’ye karşı yine sağ liberal politikaların öne çıktığı bir iktidar projesi mi oluşuyor? HHH Bu siyaset planlamasına karşı, varlığını iktidarda kalmaya sabitlemiş AKP ne yapabilir? Yukarıda, üç maddelik hesabın tutmadığını aktardık. Yoksa geriye şu mu kalıyor: Ben gidersem darbe gelir! YUMURTALIK’TAKİ DEV ARAZİ ‘Adana’nın Kanal İstanbul’u’ iddiası Çalık Holding’e 2009 yılında “Petrokimya ve Rafineri Sanayi Entegre Tesisi” yapması için ihalesiz verilen arazinin de içinde yer aldığı Adana’nın Yumurtalık ilçesine bağlı Akyuva, Demirtaş ve Hunutlu mahallelerindeki kamu arazileri, Cumhurbaşkanı kararı ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na devredildi. CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, arazilerin durumuna ilişkin yaptığı açıklamada, “Yumurtalık’ta deniz kenarındaki araziler Kanal İstanbul çevresinde olduğu gibi Arap yatırımcılara mı satılacak” diye sordu. Aradan geçen 11 yılda ücretsiz verilen arazide tesis ile ilgili hiçbir adım atılmazken, geçen yıl sonunda Cumhurbaşkanı kararnamesi ile Çalık’a verilen arazinin de içinde yer aldığı Akyuva, Demirtaş ve Hunutlu mahallelerindeki kamu kurum ve kuruluşlarına ait yerler Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na devredildi. Arazilerin Özelleştirme İdare Başkanlığı’na devredilmesiyle ilgili Adana Büyükşehir Belediyesi ve MHP’li Yumurtalık Belediyesi’nin arazi üzerindeki imar uygulamaları hakkının ortadan kaldırılacağı belirtildi. CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle “Deniz kenarındaki bu bölge farklı amaçlar için özel yatırımlara ya da bazı özel sektör sahiplerine mi tahsis edilecektir” diye sordu. Oktay, sorulara yanıt vermeyerek iddaların Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na yöneltilmesini istedi. l İç Politika
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear