22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 30 ARALIK 2020 ÇARŞAMBA KANAL İÇİN İHALE 21 OCAK’TA Bir gölet var çok uzakta! ZEHRA ÖZDİLEK Gazetemizin duyurduğu 6 milyon 720 bin lira harcanarak yapılan fakat kanalları olmadığı için 2018 yılından beri atıl durumda olan Gaziantep Nurdağı ilçesine bağlı Hamdiye Göleti’ne kanal yapımı için ihale açıldı. Gölete kanal yapılmadığı için toprağını sulayamayan bir yurttaş, “İki yıldır bu gölete kanalların yapılmasını bekliyoruz. Umarım bu defa eksiksiz yapılır ve rahatça arazilerimizi sularız” dedi. Gaziantep Nurdağı ilçesine bağlı Hamidiye köyüne bölgedeki tarım arazilerinin sulama ihtiyacını karşılamak için Hamidiye Göleti oluşturulmuştu. Ancak suyun tarım arazileriyle buluşmasını sağlayacak kanallar ödenek yetersizliği gerekçesiyle yapılmadığı için yaklaşık 3 bin dönümlük arazi sulanamıyordu. 2018 yılında yapımı tamamlanan gölet atıl durumdaydı. Bir yılda tamamlanması öngörülen kanalların ihalesi Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından açık ihale usulüne göre 21 Ocak 2021’de yapılacak. l İSTANBUL KAÇAK HAFRİYAT VE MOLOZ SORUNU BİTMİYOR Ormanlık alanda asbest tehlikesi İzmir’in Gaziemir ilçesindeki ormanlık alan, evsel atıkların yanı sıra kaçak dökülen hafriyat ve molozlar nedeniyle çöplüğe dönerken vatandaşlar önlem alınması istedi. Dökülen materyaller arasında kanserojen madde içeren asbestli malzemelerin de olduğu görüldü. Gaziemir ilçesi Zafer Mahallesi’nde bulunan çam ağaçları ile kaplı ormanlık alana kaçak olarak dökülen molozlar çevre kirliliği yaşanmasına neden oluyor. Orman yolunun birçok noktasına kimliği belirsiz kişiler tarafından dökülen hafriyat ve molozların arasında evsel atıklar ve sanayi atıklarının da olması dikkat çekti. Atıklar arasında kanserojen etkiye sahip asbestli malzemeler de dikkat çekiyor. Dökülen atık ve moloz yığınları kötü kokuya da neden olurken vatandaşlar, soruna çözüm bulunup bir an önce kalıcı önlem alınmasını istedi. Gördüğü manzara karşısında çok şaşırdığını belirten Süleyman Bursalı, “Sabahları genellikle bu bölgedeki ormanlarda yürüyüş yapıyorum. Bu sabah molozlarla karşılaştım ve oldukça şaşırdım. Bunlar buraya nasıl dökülebilir? Hiç kimse burayla ilgileniyor mu? Ormanın içinde bu manzara hiç iç açıcı değil. Bunu dökenler nasıl cesaret ediyor bilmiyorum. Yetkililer buraya çok acil olarak el atmalılar. En üzüldüğüm konular arasında dökümlere baktığım zaman kansere yol açan bazı malzemeleri görmek oldu. Hayal kırıklığı yaşıyorum ve bir vatandaşlar olarak buranın ivedilikle temizlenmesini istiyorum. Bunun yanı sıra kalıcı önlemler alınsın ki bir daha kaçak dökümler yapılmasın” dedi. l DHA 200 BÜYÜKBAŞ KAPASITELI OTELDE TÜM BAKIMLAR YAPILIYOR ‘Hayvan Bakım Oteli’ besicilerin yüzünü güldürdü CEMİL CİĞERİM Yaklaşık bir yıl önce Ordu’nun Mesudiye ilçesinde açılan “Hayvan Bakım Oteli ve İnek Kiralama Merkezi” besicilerin yüzünü güldürüyor. Besicilerin kış aylarında büyükbaşlarını bıraktığı bu otelde beslenen ve sigortalanan hayvanlar, yurttaşlar tarafından istendiği zaman geri alınabilirken hayvan almak isteyen kişiler de buradan büyükbaş kiralayabiliyor. Otelde bakımları yapılan hayvanların sütünden elde edilen gilik peyniri, tulum peyniri, çökelek ve tereyağı gibi ürünler de Altınordu ilçesinde teleferik alt istasyonunda bulunan yöresel ürünler satış birimlerinde vatandaşlarla buluşturuluyor. Hayvancılığı kolay ve pratik hale getirmek için kurulan tesisin Ordu genelinde yaygınlaştırılacağına dikkat çeken Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, “Burada hayvanlarımıza bakıyoruz, besliyoruz, bahar aylarında ise sahiplerine teslim ediyoruz. Aynı zamanda büyükbaş isteyen vatandaşlarımıza da hayvan kiralayabiliyoruz” dedi. l Ordu C DAYANIŞMA İLANLARINIZ İÇİN İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ İSTANBUL : 0212 343 72 74 ANKARA : 0312 442 30 50 İZMİR : 0232 441 12 20 Email : ilan@cumhuriyet.com.tr SAĞLIK HABER sibelbahcetepe@gmail.com ‘HIZLI KILO VERENLER, VERDIKLERI KILOYU GERI ALABILIR’ Şok diyete DİKKAT! Hızlı kilo kaybetmek, ilerleyen süreçte geri dönüşü olmayan tansiyon düşüklüğü, kusma, âdet düzensizliği, böbrektaşı oluşumu, gut hastalığı, karaciğer yağlanması, kolesterol yüksekliği, kalpte ritim bozukluğu, hatta ölüm gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Diyetisyen Turgay Köse, hızlı kilo kaybetmenin ilerleyen süreçte geri dönüşü olmayan saç dökülmesi, baş ağrısı, baş dönmesi, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, uyuşukluk, tansiyon düşüklüğü, kusma, âdet düzensizliği, böbrektaşı oluşumu, gut hastalığı, karaciğer yağlanması, kolesterol yüksekliği, kalpte ritim bozukluğu, hatta ölüm gibi ciddi sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulundu. Köse, “Her başarısız diyet denemesi vücudun zayıflamaya karşı direnç kazanmasına sebep olmakta ve bir sonraki diyet girişiminde başarı oranını azaltmaktadır. Sık diyet yapanlar bir yandan daha kolay kilo alırken diğer yandan daha zor kilo kaybederler” dedi. Direnç kazanır Geçen günlerde kendisine ait sosyal medya hesabından hızlı kilo verdirme yöntemlerini sert bir dille eleştiren Köse, bunun sağlığa zararlarını gazetemize anlattı. Her başarısız diyet denemesinin vücudun zayıflamaya karşı direnç kazanmasına sebep olduğunu vurgulayan Köse, “Bir sonraki diyet girişiminde başarı oranını azaltmaktadır. Sık diyet yapanlar bir yandan daha kolay kilo alırken diğer yandan daha zor kilo kaybederler. Böylesi bir durum, hem zaman hem para hem de umut kaybına yol açmaktadır. Yanlış bir tedavi uygulanması veya uygulanan tedavinin yaşam tarzı haline getiTurgay Köse rilmemesi nedeniyle 5 sene sonunda kaybedilen ağırlığın ortalama olarak yüzde 75121’i geri alınmaktadır” diye konuştu. Su kaybı olur Kişinin hızlı kaybettiği kilolarını bazen fazlasıyla geri alabildiğini anlatan Köse, şöyle devam etti: “2.5 ayda 22 kg. verilemez mi? Elbette verilebilir... Peki, bu 22 kg. ağırlık nereden gider? Yağdan mı, su ve kaslardan mı? Hedefi yalnızca ağırlık kaybetmek şeklinde belirlememek gerekir. Çünkü zayıflama denilince kastedilen ağırlık kaybı değil, yağ kaybıdır! Şok diyetlerle vaat edilen veya kaybedilen vücut ağırlığının büyük çoğunluğu sudur. O nedenle bir süre sonra ağırlık kaybı durur, hatta vücut kaybettiği suyu yerine koymaya başlayınca ağırlıkta geri kazanım söz konusu olmaktadır.” Her şeye inanmayın “Zayıflamak isteyen biri, kitle iletişim araçlarındaki şok diyetlere bulaşmadan, protein ağırlıklı beslenmeden, veganvejetaryenler gibi hayvansal ürünlerden uzaklaşmadan, mucize diyetlere inanmadan, detoks yapmadan da sağlıklı bir şekilde beslenerek sonuca ulaşabilir” diyen Köse, özetle şunları kaydetti: “Önemli olan, her besin grubunu ölçülü tüketmektir. Diyet, light, kalorisiz, az yağlı, şekersiz gibi ibarelerden sıkılan ve her seferinde verdikleri kiloları fazlasıyla geri alan insanlar, zaman içerisinde beslenmelerini umursamaz hale geldi. Halbuki diyet yemek denilince aklınıza sadece salata, yoğurt ya da lezzetten uzak, tatsız, tuzsuz yiyecekler gelmemeli. Yaşam tarzına uymayan hiçbir yönteme başvurmamak gerekir. Uzun süre aç kalındığı takdirde açlıkla baş etmeyi öğrenen ve düşük enerjiyle yetinen vücut, biraz olsun fazla yemek yenildiğinde ‘yarın yine aç kalırsam enerjiye çeviririm’ düşüncesiyle alınan fazla enerjiyi yağa dönüştürmektedir. Aynı zamanda kaybedilen ağırlığın tekrar ve hızlı bir şekilde geri kazanımına neden olur. Besin öğesi eksikliğinin de zayıflamayı zorlaştırdığı hesaba alınırsa ‘aç kalmak zayıflatmaz, aksine şişmanlatır’ demek hiç de yanlış olmaz.” Rüzgâr bebek, artık rahat nefes alıyor İzmir Bornova’da yaşayan 6 aylık spinal müsküler atrofi (SMA) tip 1 hastası Rüzgâr bebeğe, yardım eli uzandı. Rüzgâr bebeğin rahat nefes alıp yutkunabilmesi için acil olarak gereken 60 bin lira değerindeki 4 cihaz, bir hafta içerisinde bağışlandı. Rüzgâr, yaşamını sürdürmesi için gerekli olan cihazlara hayırseverlerin desteğiyle kavuştu. Baba Çiçek, “Ankara’da oturan ama ismini açıklamamızı istemeyen bir hayırsever hem kira borcumuzu ödedi hem de solunum cihazımızı aldı. ‘Bana dua edin, yeter’ dedi. Bu cihazla oğlum Rüzgâr’ın sabah, öğlen, akşam günde 3 kez rahat şekilde nefes alıp vermesini sağlayacağız” dedi. l DHA SAĞLIK REHBERİ Omurgada kış tehdidine karşı 8 önemli uyarı! B eyin ve sinir cerrahisi uzmanı öğretim üyesi Dr. Murat Hamit Aytar, soğuk havalarda bel ve boyun sağlığımızı korumak için almamız gereken önlemleri şöyle sıraladı: n Vücut ısınızı ideal seviyede tutabilecek şekilde giyinmeye dikkat edin. Özellikle bel ile boyun bölgeniz soğuğa doğrudan maruz kalmayacak şekilde giyinin. Fazla kalın da giyinmeyin, çünkü terlemek ve ardından soğuk havaya maruz kalmak, omurga sağlığını olumsuz etkileyen en önemli sorunlardan biri. n İnce giyinerek soğuk havanın doğrudan etkisine maruz kalmak da omurgayı tehdit ediyor. Hava şartlarına uyumsuz şekilde ince giyinmekten kaçının. n Banyo yaptıktan sonra saçlarınızı iyice kurutmadan dışarı çıkmayın. n Rüzgârlı havalarda cereyanda kalmamaya dikkat edin. n Omurga sağlığınız için masa başında otururken bel boşluğunu destekleyen bir yastık kullanmaya ve dik pozisyonda olmaya özen gösterin. n Kullandığınız bilgisayarın ekran seviyesini, klavyenin bulunduğu yeri ve masa yüksekliğini vücut ölçülerinize uygun hale getirin. n Ofiste ya da evde klimanın doğrudan omurganıza gelmesini önleyin. n Soğuğun olumsuz etkilerine karşı mücadele etmenin bir başka önemli yolu da omurgayı sıcak tutmak için spor yapmak. Vücudunuzu çok yormayan yürüyüş, yüzme, uzman eşliğinde pilates ile fitness programlarını düzenli olarak yapın. Obezite, idrar kaçırma nedeni Kontinans Derneği Başkanı Prof. Dr. Tufan Tarcan, aşırı kilo ve hareket kısıtlığı döngüsünün çözülmezse birçok sağlık problemine yol açacağını belirterek “Bunların başında idrar kaçırma geliyor. Obeziteden kurtulan, stres tipi idrar kaçırma yaşayan her üç hastadan bir tanesinin idrar kaçırması düzeliyor. Karın içi basıncın artması, pelvik taban üzerine yapılan etki, stres, idrar kaçırma üzerinde obezitenin zararlı etkisini gösteriyor” dedi. Prof. Tarcan, aşırı kilonun metabolik sendromun bir parçası olduğunu ve birçok organ üzerinde zararlı bir etki yaptığını bildiklerini söyledi. Tarcan, “Aşırı kilo, idrar torbasını yani mesaneyi de ilgilendiriyor. Metabolik sendromda şeker hastalığına yatkınlık söz konusu. Aşırı kilolu kişilerde daha sık görülen şeker hastalığı mesane işlevini bozucu bir rol oynuyor” diye konuştu. Sebebe yönelik tedavi Aşırı kilonun hem erkeklerde hem de kadınlarda bir risk faktörü olduğunu vurgulayan Tarcan, özetle şunları kaydetti: “İdrar kaçırma yakınmasıyla gelen hastalarda ilaç tedavisinden önce mutlaka obezitenin, varsa metabolik sendromun tedavisi amaçlanır. Sebebe yönelik tedavi bunu gerektiriyor.” Şükran Cankurtaran 4 KİŞİYE CAN VERDİ Antalya’da ailesiyle sohbet ederken rahatsızlanan ve kaldırıldığı hastanede yüksek tansiyona bağlı beyin kanamasından hayatını kaybeden Şükran Cankurtaran’ın (49) bağışlanan organları, vasiyeti üzerine 4 kişiye hayat oldu. Eşi Şenol Cankurtaran, “Vasiyetini yerine getirdim, organları 4 hastaya çare oldu” diye konuştu. l DHA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear