23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 22 KASIM 2020 PAZAR HABER/YORUM İnadına sanat: Afyon Klasik Müzik ve Caz Festivali Hüseyin Başkadem benim tanıdığım en inatçı müzik tutkunu, güzel bir adamdır. Yirmi yıldır, kahramanca savaşıp ülkemizin o zamana kadar sucukları, kaplıcaları ve mermerleriyle ünlü kenti Afyon’un artık Anadolu’da yapılan en sürekli ve etkili iki festivalle kaderini değiştirmiştir. Onun inanılmaz çabalarla başlattığı caz ve klasik müzik festivallerini ilk yıllarda yadırgayan Afyon halkı, giderek kentin her köşesinde duyulan notaları, şenlikli caz akşamlarını ve okullara giden müzikçileri, yazarları, karikatür sanatçılarını bekler olmuştur. Pek çok genç, ilk kez duydukları bir kemanın büyülü sesine kapılıp müzikçi olmak için konservatuvarların yolunu tutmaya başlamıştır. İlk günlerinden son günlerine kadar bu muhteşem tablonun içinde yer alan biri olarak klasik müzik ve caz festivallerinin ben de müptelasıyım. Tarihi yerlerde cazın en içten halini dinlemeyi, klasik müziğin ustalarıyla okullarda öğrencilerle birlikte olmayı pek bir severim. Bir klasik müzik akşamında kızıyla birlikte konsere gelen ve kulağıma “Benim de kızım yakında böyle piyano çalacak” diye fısıldayan muhafazakâr bir annenin sözleri hiç aklımdan gitmez. Şimdi salgının dünyanın her köşesini işgal ettiği bir zamandan geçiyoruz. Bu günlerde festivallerin kaderi de değişti. Kimi festivaller iptal edildi, kimi festivaller online yapılmak zorunda kaldı. Caz Günlerce bu yıl festivali nasıl yapacağım diye gözüne uyku girmeyen Hüseyin, sonunda her iki festivali de online yapmaya karar verdi. Festivale katılacak sanatçıların bir kısmını Afyon’a davet ederek çeşitli mekânlarda müzik yapmalarını istedi ve kayda aldı. Gelemeyenler için online röportajlar yaptı. Ve sonunda çok katılımlı bir online festivalle festival dizisi yapmayı başardı. Biliyorum, canlı bir performasla online bir olmuyor. Ama açılar doğru yapılmışsa, yakın planlar ustalıkla kullanılmışsa, gerçekten online da pek canlısını aratmıyor. Bu nedenden şimdi sizlere önce bu yıl 2325 Kasım arası 19’uncusu yapılan klasik müzik festivalinden söz edeceğim. Festivalin açılış konseri, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası baş kemancısı JülideYalçın sahnede. Jülide Yalçın, dünyanın her yerinde baş kemancı olarak görev almış, klasik müzik dinleyicisi için hiç de yabancı olmayan bir sanatçı, hani derler ya kemanı konuşturan bir güzel kadın. Ona piyanoda Çağdaş Özkan eşlik ediyor. Ardından festival Günay Tuzkaya piyano resitali, Çağatay Arkoy arp resitali, Nesibe Özgül Turgay Ansambl konseri, udda Enver Mete Aslan ve klasik gitarda Ricardo Moyano ile Tachuri konseri, Ersoy SaklıcaZafer Gökçer şan piyano ikilisi, Aydın Yavaş, Mikhail Chumburidze, Melis Naz Ünver ile Aydın Yavaş pan trio ile devam ediyor. Kapanış konserini Hyun Sook Tekin verecek. Baş döndürücü bir liste değil mi? Bu liste sizi bekliyor. Ayrıca festival günlerinde Tan Oral, Ercan Akyol, Mustafa Bilgin ve Ahmet Yılmaz’ın karikatürleri sergileniyor. Yılın afişini Yusuf Taktak yapmış. Tabii konuşmacı olarak katılan yazarlar da var: Ahmet Örs, Metin Celal, Feridun Andaç, Ahmet Ümit. Klasik müzik usulca bittiğinde bu kez 2830 Kasım arası caz festivali başlayacak. Açılışı Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası eşliğinde Ömür Göksel yapacak, ardından Türk cazının özgün isimlerinden Eylem Çalı kendi grubu Eylem Çatı Band, Şenova Ülker Quatet, Aşkın Arsunan ve grubu ile Yojaaz Quatet seyredenleri caz müziğin insanı aklını başından alan notalarıyla selamlayacaklar. Önemli bir sürpriz var. Yıllar boyunca Prag kenti, müzikçileriyle özellikle caz festivalinin vazgeçilmez müzik arkadaşı oldu. Bu pandemi döneminde de Afyon Caz Festivali’nde biz de varız diyorlar. Çek cazını özleyenler için: Jozefina Zampova Quartet, Fijam Jaaz Trio, Karelbarta Crossroad Ensemble, Prag cazcıları bu kadar değil, geçmiş yıllarda festivalde çalan pek çok grubun da küçük videoları ortamı şenlendirecek. Kapanışta ülkemizin en parlak vokallerinden birinin adını taşıyan Melis Sökmen Quartet sahne alıyor. Canımızın çok sıkıldığı, geleceğin oldukça belirsiz olduğu bugünlerde ben derim ki müzik bizi yumuşak bir battaniye gibi sarsın ve bir süre için de olsa canımızı sıkan kaygılardan uzaklaşalım. Yoksa cümleten umutsuzluğun korkunç kuyusuna yuvarlanacağız. Teşekkürler Hüseyin Başkadem, inadın için. Müzik için! 22 KASIM 2020 SAYI: 34742 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 1A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 71 40 20. l Antalya: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenigöl mh. Serik cad. Havaalanı yolu üzeri no: 38 Antalya Tel : 0242 340 50 40. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:23 07:53 12:55 15:25 17:48 19:12 Ankara 06:07 07:35 12:40 15:12 17:35 18:57 İzmir 06:28 07:54 13:03 15:39 18:02 19:22 1924 yılında “Sürrealizm Manifestosu”nu yazan ozan Andre Breton’un en büyük hayali Meksika’ya gitmek ve oradaki sanatçılara Avrupa’daki gerçeküstücü akımı tanıtmaktı. Hayali 1938 yılında gerçekleşti. Fransız hükümeti tarafından gönderildiği Meksika’da konferanslar verirken Leon Troçki’yle tanıştı ve Frida Kahlo, Diego Riviera gibi önemli sanatçılarla birlikte ülkenin en ücra köşelerine kadar gitti, gezdi. Andre Breton, Meksika’da sık sık yer değiştirirken değişen yazı masalarından şikâyetçiydi. Bir süreliğine yerleştiği Patzcuaro yakınlarındaki küçük köyde bir marangoz atölyesi keşfedince, gezilerde yanında taşıyabileceği bir yazı masası yaptırmak istedi. Marangozla konuştu, bir masa krokisi çizdi, üstüne boyutlarını yazdı. “İşte böyle bir şey istiyorum” dedi: “Yapabilir misin?” Şaheser dile gelse Breton, mimar değildi. Ressam değildi, zaten yeteneği de yoktu. Çizdiği masa çarpık bacakları, orantısız çekmeceleriyle tabii ki yaklaşık bir kroki olup henüz kalem tutamayan bir çocuk resminden farksızdı. Meksikalı marangoz, krokiye uzun uzun baktı. Sonra şaire dönüp “Yaparım” dedi: “Bir hafta sonra gel, al.” Andre Breton, bir hafta sonra gittiğinde gerçekten masa hazırdı. Onun kargacık burgacık krokisinin bire bir kopyası olarak, çarpık bacakları, orantısız çekmeceleriyle ortada duruyordu! da da orduyla savaşmışlardır. Suç örgütlerinin böylesi sürrealist bir başarı için elbette ki tepeden tırnağa yoz bir devlete ve yolsuz politikacılara ihtiyacı vardır. Zaten Meksika orduYolsuzluk aynı, sunun kartellere karşı yürüttüğü ve Sinalao mafyasının kalibre farklı El Chapo diye anılan lideri Joaquin Guzman ile birkaç yardımcısının ABD’ye teslimatıyla biMarangoz, kollarını gururla kavuşturup “Nasıl?” dedi: “Doğrusu kolay olmadı, ama yaptım.” Şaşkınlıktan ağzı açık kalan Andten “uyuşturucu savaşı” da ulusal politikacıların değil, NATO’nun, CIA’nın, FBI’nın baskısıyla yapılan bir savaştır. re Breton, kısa bir sessizlikten sonra kollarını açıp marangozu, “Bu bir şaheser!” diye kucakladı ve sanat tarihine geçecek teşhisini koydu: “Ben burada ne arıyorum? Meksika zaten sürrealist, gerçeküstü yaşıyor!” Realist politikacılar Nitekim 2018’de ABD’de yargılanmaya başlanan El Chapo’nun sağ kolu olan sanık Alex Cifuentes; mahkemede verdiği ifadelerde eski Meksika Devlet Başkanı Enrique Sürrealist mafyalar Eski uygarlıkların beşiği Meksika, salt sanat ve kültürde değil, pek çok alanda gerçeküstü genler taşıyan ve yolsuz siyasilerden korkunç mafyasına, gösterdiği sürrealist performansla kötücül evrene parmak ısırtan bir büyük ülkedir, değerli okurlarım. Pena Nieto’nun seçim kampanyası için El Chapo’yla bizzat görüştüğünü, ona “250 milyon dolar ver, peşini bırakayım!” dediğini, “100 milyon veririm” cevabını alınca da hemen kabul ettiğini iddia etmektedir. Sanık Alex Cifuentes, 100 milyon dolar rüşveti Başkan Nieto’ya elden teslim eden kişidir. Morelos kentindeki rüşDünyanın en vahşi mafyaları, vet buluşmasına Başkan Nieto’nun uyuşturucu kartelleri denilen suç ör yanında CISEN (Meksika’nın MİT’i) gütleri Meksika’dadır ve NATO’nun yöneticisi Eugenio İmaz Gispert ile bir raporuna göre bu karteller, sageldiğini söylemektedir. dece 2011 yılında 1778 kişiyi öldürBiraz araştırdım, 2012 ile 2018 yılmüş, 322 kişiyi yaralamış, 61 kişiları arasındaki Meksika başkanı, pek yi kaçırmış; 2012’den öteye araların yakışıklı Enrique Pena Nieto, yolsuzda hesaplaşmaya başlamış, sonun lukta en az uyuşturucu kartelleri kadar sürrealist bir performans sergilemiş. Kırk beş yaşında başkanlık koltuğuna oturduktan sonra Meksika, Suriye’den sonra en tehlikeli ikinci ülke haline gelmiş. Ama her işi sürrealist değil. New York Times’a göre iktidarının ilk beş yılında kendisine övgü düzdürmek için medyalara 2 milyar dolar dağıtmış ki satın alacak yerde rüşvet vermek tabii ki vasat bir realizm sayılır. Muhalefet üyeleri ve muhalif gazetecileri izlettirmiş ki bu da realizme bile değil, naif sanata girer. Yemlikler aynı, yiyenler hık ikizi Meksika’daki kamu bankası Banca Monex’i, ona buna yemlik olarak kullanmış. Örneğin sosyal medyayı denetleyebilmek için bu banka aracılığıyla bilgisayar korsanı Andres Sepulvada’ya sürrealist 600 bin dolar karşılığında trol ordusu kurdurmuş ki gerçekten yazık. Çünkü aynı işi altıda birine yaptırabilir, yarım milyon da cebine kalırdı, değil mi? Başkan Nieto, Brezilya’nın dev müteahhitlik şirketi Odebrecht’ten Meksika’da hileyle kazandığı kamu ihaleleri karşılığında gerek kendisi, gerek yakın çevresi epeyce milyon dolarlar kaldırmış. Bu da realist. İster sürrealist yolsunlar ister realist ya da naif, gördüğünüz gibi dünyanın bütün yolsuz devletlerinde yemlikler aynı, yiyenler de birbirinin hık demiş kopyası. Sadece mafyalarda kalibre farkı var: İçimizin acısı, El Chapo’nun tırnağı olamayan milli değerimiz, Alaattin Çakıcı. “Benim valim”, “Benim bakanım”dan... “Devlet benim!”e geçişi kolay oldu. Oradan da bir vücut çalımı. Hoop “Benim Devletim”! Avrupa ve ABD yani “Dış düşmanlar” aldırmadılar . “Kral 14. Louis’cilik oynuyor!” diye inceden dalga geçtiler. Halkımızın yarısı da pek aldırmadı. Devlet projesi için fetva... “Yetmez ama evetçi” arkadaşlardan esinlenip bendeniz Benzetmek gibi olmasın, bile arada övgüler düzdüm: Atatürk’ü solladı. “Hiç değilse padişahlarımız gibi En uzunu 46 yıl (Kanuni); en kıhalka ‘kullarım’ diye hitap etmiyor!” sası 93 gün (V. Murat) saltanat süH ren 36 padişahın 24’ünden bile daDevlet gibi, her “üstün insan”ın ha uzun süredir başımızda. da bir projesi olmalı. 12 padişah kaldı rekorunu kıracak. Zaten vardı da. Taa 9.5 yıl önŞu anda ise iktidarının sadece ce 27 Nisan 2011 günü “İşte çılgın 19. yılında ve henüz 65 yaşında. projem” diye TV’lerden ilan etmişti. 14 yıl daha ayakta kalırsa 80. yaÇılgın olan, kendisi mi yoksa şını “İkinci Ulu Hakan” olarak kutlaproje miydi? yacak ve 11. Abdülhamit’in 33 yılYa da hayat ve siyaset felsefe lık rekorunu kıracak. si mi? Sayılı zaman çabuk geçer. Anlayan anlasın, anlamayan caBu arada Almanya’ya ve Amerika’ya hil kalsın diye de tekne kaptagöçmüş bir bilim insanımız “antinı babasından miras “psiko gene aging” aşısı maşısı da icat ederse tik kodlarını” o gün canlı yayınlarda Kanuni’yi bile sollaması mümkün. “pervasızca” mısralara döküverdi: Hem ondan fazla KHK’si var. “Çıktığın yolda bugün yelken Kimseye vade biçilmez, bilimden açık yapayalnız./ umut kesilmez. Gözlerin arkaya çevrilmeyerek H pervasız. / Anayasayı, hukuku geçtik, dillerYürü, hür maviliğin bittiği son den düşmeyen Kuran hükümlerine hadde kadar./ bile aldıran yok. İnsan âlemde hayal ettiği kadar Ama iktidarın işine dişine göyaşar.” re fetva üreten Diyanet Başkanımız H var. İşsize, yoksula, çaresize “saProjesiz ne çılgınlık olur ne de bır” tavsiye ediyor. devlet. “Faiz haram. TOKİ’den faizle ev Hele devlet proje ile kaimdir. alısanız caiz” bile dedi. Çılgın projesini aniden “Devlet Meclis’te birbirine ana avratProjesi” yapıvermesi bundan. lı laflar ediliyor, siyaset bel altından Her türlü varlığını borçlu olduğu ayaklar altına iniyordu. İstanbul’u kaybetmişti. Bu noktada iktidarın imdadına Yeni bir oyun kurmak gerekiyordu. bir suç örgütü lideri yetişti. H Kendi adına asaleten, iktidar it18 yıl çok uzun zaman. tifakına vekâleten el yükseltti. Ana 3 Kasım’dan beri de milletin ve muhalefet liderine “dürzü” dedevletin 19. yılından yemeye başladı. mekle yetinmedi, kazığa geçirmekle tehdit etti. Her nimet, bir külfet karşılığı. Bahçeli’nin şefkati ve Reyiz’in delaletiyle nisan ayında özgürlüğüne kavuşmuştu. Ama çok geçmeden bir başka davadan “Yeğeni Adem Çakıcı’yı öldürtmeye azmettirmek”ten 17 yıl daha hapis cezası aldı. Yani bir “kıyak” daha gerekiyordu. Bunun en sağlam yolu da Cumhur İttifakı’na dahil olmaktı. Başvuruyu dolaylı yoldan ana muhalefet liderine el yazısı ile yaptı. Adil sicilinde “suç örgütü lideri” kaydı var. Sonuçta yani bir anlamda “mevkidaş”! Her tür “devlet projesi” için o da gerekli. H Covid19 yangın gibi ortalığı sarıyor. Vaka, ağır hasta ve vefat sayısı her gün artıyor. Sağlık Bakanlığı ise her vakayı hasta, her ölümü, vefat saymıyor. İktidar için öncelik vatandaşı hayatta tutmaktan çok, ekonomiyi daha doğrusu kendisini ayakta tutmakta. Bu da devlet projesi. Her vaka hastalık sayılmıyor. Ama ölüler işi bozuyor. Gömülseler de mezarları ortada. Mezarlıklar da belediyelerin yönetiminde. Gerçek rakamları açıklayıp eDevlet projesini sekteye uğratıyorlar. Bunu önlemenin tek yolu şehir hastanelerindeki morgların bitişiğine “cenaze yakma fırınları” monte etmek. Bu Covid19’un yayılmasına karşı da en etkili önlem. Bu işi yapan yerli firmalarımız var. Dünyaya cenaze yakma fırını (krematoryum) ihraç ediyorlar. (OdaTV18.11.2019) İslama uygunluğu için bir fetva yeter. “TOKİ faizi caizdir” diyen Diyanet Başkanı, “Dünyada yanan doğrudan cennete gider” diye fetvayı anında çakar. Yoksa kendisi de yanar! KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Kadınlardan mor zincir eylemi Sultangazi Kadın Dayanışması, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında İstanbul Gazi Mahallesi’nde bulunan eski karakol önünden Gazi Cemevi’ne mor zincir oluşturarak yürüdü. Gazi Cemevi önünde yapılan eylemde, “Krizsiz, şiddetsiz, savaşsız, eşit ve özgür bir dünyada yaşamak istiyoruz” pankartı açılırken, öldürülen kadınların fotoğrafları ve “Tutsak kadınların sesiyiz”, “Bireyiz, kadınız kimsenin emaneti değiliz”, “Öldüren sevgi istemiyoruz” dövizleri taşındı. Kadınlar, erkek şiddetine karşı kadınların haklarını ancak sokaklarda alabileceklerini belirterek 25 Kasım’a çağrı yapıldı. HDP Milletvekili Dilşad Cambaz Kaya’nın da katıldığı açıklamada, “Bir kişi daha eksilmemek için sokaklardayız!” denildi. l Haber Merkezi Ordu’da cinayeti itiraf eden iki kişi tutuklandı Ordu Korgan’da, yalnız yaşadığı evde, 14 Kasım’da domuz bağı yöntemiyle bağlı cansız bedeni çarşafa sarılı halde bulunan Makbule Sarı (74) cinayetine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 2 kişi gözaltına alındı. Sorgularında cinayeti itiraf eden Hayrettin Görgülü (27) ve yeğeni Serkan Uluz (23) sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları Fatsa Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanarak, cezaevine gönderildi. l AA AKP’li eski başkan evini icradan satın alanı vurdu Yeni büyükşehir yasasıyla birlikte, Balıkesir’in büyükşehir olmasının ardından belediye statüsünü kaybeden Kızıksa beldesinin son belediye başkanı olan AKP’li Yüsel Zeki iddialara göre icradan satışa çıkarılan evini satın alan Y. N.’yi av tüfeğiyle ayağından vurdu. Sağ bacağından vurulan Y. N.’nin Bandırma Devlet Hastanesine sevk edildiği, hayati tehlikesinin bulunmadığı açıklanırken, Zeki’nin ise Jandarma tarafından gözaltına alındığı açıklandı. l Haber Merkezi Dublörle tapu değişikliği Bursa’da, Tapu Müdürlüğü’nde çalışan memurlarla işbirliği yaparak değerli tapuları olan yurttaşlar tespit edip bu yurttaşlara benzeyen kişileri bulup dublör olarak kullanarak tapu satışı yaptıkları belirlenen çete çökertildi. Gözaltına alınan 10 çete üyesinden 8’i tutuklandı. Şüphelilerle işbirliği yaptığı öne sürülen memurlara yönelik soruşturmanın da sürdüğü belirtildi. l DHA ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com İtiraf üzerine operasyon İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca FETÖ/ PDY silahlı terör örgütünün güncel üniversite öğrencisi yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturmada geçen hafta 39 kişi gözaltına alındı. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan 5 kişinin verdiği ifadeler doğrultusunda yapılan operasyonlarda 10 kişi yakalanırken 1 kişi koronavirüs olması nedeniyle gözaltına alınamadı. 6 kişinin yakalanmasına yönelik çalışmalar sürerken 11 kişi ile ilgili tahkikat başlatıldı. l İHA İstanbul’da 17 kişiye gözaltı İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, eşzamanlı operasyonda, terör örgütü IŞİD ve çatışma bölgeleri ile irtibatlı oldukları belirlenen 3’ü Türk, 14’ü yabancı 17 şüpheliyi gözaltına aldı. Operasyonun devam ettiği ve baskınların yapıldığı adreslerdeki arama faaliyetlerinin sürdüğü kaydedildi. l Haber Merkezi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear