25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 21 KASIM 2020 CUMARTESİ gorus@cumhuriyet.com.tr OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Atatürk’ün mirası, AKP’nin iflası! DOÇ. DR. ABDÜLLATİF ŞENER KONYA MİLLETVEKİLİ Kaynaklar ve icraatlar açısından Cumhuriyetimizin ilk dönemi ile son dönemini karşılaştırmak, kuruluşumuzu ve bugünkü gidişimizi görmek açısından ilginç sonuçlar ortaya koymaktadır. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde tekeden süt çıkarırcasına yokluklar içerisinde modern bir ülke inşa edilmiştir. Yedi düvelin işgaline son verilmiş, okuryazar oranının yüzde 3 olduğu, tarımın öküzlerle, sabanlarla yapıldığı, girişimci sınıfının bulunmadığı, sanayi üretiminin esnaf faaliyetlerini aşamadığı, doktor ve mühendis sayısının çok az olduğu bir dönemde; sanayi devrimi gerçekleştirilmiş, savaş uçakları üretilmiş, başta demirçelik olmak üzere, gelişmiş sanayi tesisleri kurulmuş, tarımda traktör ve modern tarım aletleri kullanımına geçilmiştir. Devlet yeniden kurumsallaştırılmış; hukuk reformu yapılmış, Hıfzıssıhha’da bugün bile üretilemeyen pek çok aşı üretilmiş, yeni üniversiteler kurulmuş, ulaşımda devrim yapılmış ve yokluklar içinde ülke doğudan batıya, kuzeyden güneye demiryolları ile bağlanmıştır. Cumhuriyetimizin bugünkü AKP’li yıllarında ise iktidar, bir asırlık gelişmiş insan ve kurumsal potansiyeli devralmış ve devasa kaynaklar kullanmış, ama demokratik kurumları tahrip etmiş, genç insan potansiyelimizi umutsuzluğa mahkum etmiş, küresel teknolojik ve ekonomik rekabetin gerisinde kalmıştır. Kaynak kıyası bile yeterli Bu iki iktidar döneminde kullanılan kaynakların karşılaştırılması bile son dönemin bir iflası, ilk dönemin bir büyük gelişimi sağladığını göstermeye yeterlidir. AKP iktidarı kamu harcamalarını karşılamak için milli gelirin yüzde 33’ünü vergi ve diğer kamu gelirleri olarak toplamıştır. Atatürk döneminde ise milli gelirin sadece yüzde 7’si gelir olarak kull AKP iktidarı, Cumhuriyet tarihi boyunca en fazla borçlanan iktidardır. Bu iktidarın yaptığı iç borçlanmalar, dış borçlanmalar, KÖİ projeleri ile gelecek kuşaklara devrettiği ödeme yükümlükleri, ülkeyi sürekli krizlere sokacak düzeydedir. l Cumhuriyetimizin kurucuları ise gelecek kuşaklara hiç borç yükü devretmemiştir. Aksine Osmanlı’dan kalan dış borçları ödemiştir. Osmanlı’dan kalan bu dış borçlar günümüze eskale edildiğinde toplam tutarı bir yıllık milli gelirimize (GSYH) denktir. lanılmıştır. Yani AKP iktidarı yaşayan vatandaşlarımızdan 4.7 kat daha fazla vergi toplamıştır. Bu son iktidarın birinci dönemden farklı olarak henüz hayatta olmayan vatandaşlarımızın birikimlerini de kullanmış olduğunu bilmemiz gerekir. Cumhuriyetimizin ilk dönemlerinden itibaren kurulan fabrikaları satarak 70/80 milyar dolar (600 milyar lira civarında) ilave bir kaynak kullanmıştır. Yani sadece yaşayanlardan daha fazla kaynak devşirmekle kalmamış, Cumhuriyetimizin kurucularının biriktirip sonraki kuşaklara devrettiği varlıkları da harcamıştır. Cumhuriyetimizin kurucuları ise geçmiş kuşakların biriktirdiği bir kaynağa sahip olmamıştır. Üstelik başta demiryolları olmak üzere yabancılara ait ekonomik tesisleri para vererek devletleştirmiştir. Yokluktan varlığa, varlıktan yokluğa Kaynaklar açısından üçüncü fark borçlanmalardır. Yani gelecek kuşakların henüz kazanmadığı paraların harcanmasıdır. AKP iktidarı, Cumhuriyet tarihi boyunca en fazla borçlanan iktidardır. Bu iktidarın yaptığı iç borçlanmalar, dış borçlanmalar, KÖİ projeleri ile gelecek kuşaklara devrettiği ödeme yükümlükleri, ülkeyi sürekli krizlere sokacak düzeydedir. Cumhuriyetimizin kurucuları ise gelecek kuşaklara hiç borç yükü devretmemiştir. Aksine Osmanlı’dan kalan dış borçları ödemiştir. Osmanlı’dan kalan bu dış borçlar günümüze eskale edildiğinde toplam tutarı bir yıllık milli gelirimize (GSYH) denktir. Kısaca AKP iktidarı bir mirasyedi misali yaşayan yurttaşlarımızdan bir asırdır hiçbir hükümetin almadığı kadar para tahsil etmiş, terki hayat etmiş geçmişlerimizin birikimlerini yemiş ve doğmamış çocuklarımızın henüz kazanmadığı gelirlerine el koymuştur. Ve başarısızdır. Cumhuriyetimizin kurucuları ise yaşayan vatandaşlarımızdan çok daha az vergi almış tarımın milli gelir içerisindeki payının yüzde 80 olduğu, vergi gelirlerinin büyük çoğunluğunun tarımsal kaynaklı olduğu bir dönemde, Kurtuluş Savaşımızı başarıya ulaştırmış, yoksul halkımızın üzerindeki en ağır vergi olan “aşarı” kaldırmış , halkı vergi ile bunaltmamıştır. Önceki kuşakların birikimlerini bütçe gelirlerine dönüştürmemiş, tam aksine Osmanlı’nın dış borçlarını ödemiş ve Türk milletinin henüz doğmamış çocuklarına borç yükü devretmemiştir. Üç evreli küreselleşme Küreselleşmenin üç evresi vardır. Birincisi 1518. yüzyıllar arasıdır. Bu dönemde bilinmeyen kıtalar keşfedilmiş, insanlar oralarla iletişime geçmiştir. Piri Reis’in 1513 tarihli haritası bu dönemi Osmanlı’nın erken gördüğünü gösterir ama Osmanlı haritacılıkta bile Piri Reis’in çizgisini tutturamamıştır. Üstelik Kanuni, Piri Reis’i idam ettirmiştir. Küreselleşmenin ikinci evresi 18. yüzyıldan 20. Yüzyılın sonuna kadar sürer. Bu dönemde telgraf, telefon, trenler, otomobiller, süratli tekneler ve uçaklar gibi iletişim ve ulaşım araçları dünyayı küçük boya çevirmiştir. Bu dönemde Cumhuriyetimizin kurucuları sanayileşmiş ülkelerin en son teknolojilerine denk bir sanayileşme, ulaşım ve iletişim seferberliği ile küreselleşmenin ikinci evresini yakalamışlar ve tüm mazlum milletlere örnek olmuşlardır. Küreselleşmenin üçüncü evresi ise 2000 sonrasıdır. Türkiye’de AKP’li yıllardır. Ve bu yıllar bir mirasyedi yıllarıdır. İsraf edilen yıllardır. Geleceği ipotek altına alan yıllardır. Allah sonumuzu hayreylesin! DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yoruz. Haber alma özgürlüğümüz ç n C’ n yanındayız. MÜGE VE SAHİR KÖKSOY Cumhuriyet Okurları ORHAN SARIBAL CHP Parti Meclisi Üyesi Bursa Milletvekili BEYAZIT FAZLI TÜMER AVUKAT CUMHURİYET OKURU DAYANIŞMA Basın İlan Kurumu’nun belgel haberler neden yle Cumhur yet Gazetes ’ne uyguladığı resm lan kısıtlamasını kınıyoruz. Basın özgürlüğünü yok sayan kararı protesto ed yoruz. Haber alma özgürlüğümüz ç n C’ n yanındayız. TRABZON CUMOK ’e varan FATMA HAYDAR ALTUNOĞLU HAKKI ÜLKÜ Eski Aliağa Belediye Başkanı 22.Dönem CHP İzmir Milletvekili
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear