23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Joker SAĞLIK 13 EKİM 2020 SALI TÜRK TABIPLERI BIRLIĞI DEĞERLENDİRMESİ 18 22 50 52 67 73 27 SONUÇLARI 6 BİLEN: 70.278.652’şer TL (Devretti) 5 BİLEN: 171.324.30’ar TL 4 BİLEN: 1.623.90’ar TL 3 BİLEN: 99.85’er TL 2 BİLEN: 10.45’er TL ON NUMARA 05, 10, 16, 18, 19, 23, 24, 32, 33, 36, 40, 41, 43, 45, 47, 53, 57, 60, 61, 62, 69, 76 10 BİLEN: 304.171.45’er TL (1 kişi) 9 BİLEN: 4.506.20’şer TL 8 BİLEN: 276.60’ar TL 7 BİLEN: 50.70’şer TL 6 BİLEN: 8.65’er TL HİÇBİR NUMARAYI DOĞRU TAHMİN EDEMEYEN: 7.20’şer TL sibelbahcetepe@gmail.com 49 YAŞINDA MEME KANSERINI YENEN TÜLAY KAHRAMAN: Eylülde 275 bin vaka açıklanmadı ‘TANISINI BILIYORDU, KARARLIYDI’ Türk Tabipleri Birliği (TTB), koronavirüs salgınının 7. ayında sorunların çığ gibi büyüdüğüne dikkat çekerek “Sorunları bu hale getirenler her zaman olduğu gibi şimdi de içinden çıkılmaz hale getirdikleri karanlık tablo için suçlu arayışına girmişlerdir. Sorunları dile getiren, çözüm sunanları bir kalemde yok etme gayretine girişmişlerdir. Oysa bu ülke bizim/hepimizin, hepimiz bu gemideyiz; özellikle demokratik meslek örgütlerinin bu konulardaki birikimleri göz ardı edilmeden, daha da fazla zaman geçmeden ortak akılla sorunların üstesinden gelmememiz için hiçbir sebep yok” açıklamasını yaptı. TTB Covid19 İzleme Kurulu, pandemi sürecinin Türkiye’deki 7. ayına ilişkin online basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Pandemi dünyada ve ülkemizde şiddetini artırarak devam ettiriyor” dedi. TTB Merkez Konseyi Üyesi İbrahim Akkurt ise paylaşılan resmi verilerle ilgili “Turkuvaz tabloda ne kadarının güvenilir olduğu son günlerde gün yüzüne çıkar oldu. Bizim sahada elde ettiğimiz veriler ile paylaşılan veriler örtüşmüyordu. Tabloda gözüken binli sayıların sorgulanması noktasında somut bir şekilde en az 19 ile çarpılması gerektiği noktasında bir veri oluştu” diye konuştu. TTB Covid19 İzleme Grubu Üyesi Kayıhan Pala, salgının başlangıcından bu yana Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verileri kullandıklarını ifade ederek “Biz bu verilerle yetinmek istemediğimizi uluslararası açıklanan veriler de olduğu gibi, kuşkulu ölümler gibi, verilerin de açıklanmasını istedik. Temmuz ayından itibaren Sağlık Bakanı bizim sahada tespit ettiğimiz verileri bile paylaşmakta sıkıntı yaşıyor. Bu ısrarımız üzerine Sağlık Bakanı geçtiğimiz hafta tüm verileri açıklamadığını kabul etmek zorunda kaldı. Bakan’ın ifadelerinden yola çıktığımızda nisan ayında 81 bin 175 olgunun pozitif olduğu halde topluma açıklanmadığını görüyoruz. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine de baktık onlara da bu veriler bildirilmemiş. PCR pozitif oranını Bakanlığın eylül ayı için açıkladığı yüzde 10 olarak kabul edersek, 275 bin 647 doğrulanmış vakanın topluma açıklanmadığını görürüz. Nisan ve eylül ayı söz konusu olduğunda 350 binden fazla doğrulanmış olgunun topluma bildirilmediği açık olarak görülüyor” dedi. TTB Covid19 İzleme Grubu Üyesi Özlem Kurt Azap ise pandemi döneminde ikinci temel sorunun okulların açılması olduğuna dikkat çekerek “Okullar açılmak zorunda ama açılırken salgının kontrol altına alındıktan sonra açılması gerekir. Ama biz hâlâ pozitif olgu sayısını bilmiyoruz, bu tartışma işin özünü oluşturuyor” dedi. l Haber Merkezi VIETNAM’DA SEL Ölü sayısı 23’e çıktı! Vietnam’da aşırı yağışların yol açtığı sellerde ölü sayısı 23’e çıktı. Ülke basınındaki habere göre, ülkenin Quang Nam, Quang Ngai ve Quang Tri eyaletlerinde etkili olan yağışlar nedeniyle seller meydana geldi. Vietnam Doğal Afet Önleme ve Kontrol Merkez Yönetim Komitesi’nden yapılan açıklamada, seller nedeniyle 15 kişinin daha yaşamını yitirmesiyle ölü sayısının 23’e çıktığı ve 14 kişinin kaybolduğu belirtildi. Ha Tinh, Quang Nam, Quang Binh, Quang Tri ve Thua ThienHue’de 50 bin kişinin tahliye edildiği kaydedildi. Ulusal Savunma Bakanlığı, 9 bin 600 asker ve güvenlik gücünün sellerden etkilenen bölgelere sevk edildiğini açıkladı. Vietnam’da geçen yıl fırtına ve şiddetli yağışların yol açtığı sel ve toprak kaymalarında 132 kişi hayatını kaybetmiş, 207 kişi de yaralanmıştı. EGE AÇIKLARINDA 5 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM Ege Denizi açıklarında 5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, dün saat 07.11’de Ege açıklarında 5 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Depremin 6 kilometre derinlikte olduğu belirlendi. Aynı bölgede gün içerisinde 4.8, 4.2, 3.8 ve ikisi 3.7 olmak üzere 5 ayrı deprem daha meydana geldi. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ege Denizi’nde 1 günde 20’den fazla deprem yaşandığına dikkat çekerek bunun tsunamiye neden olabileceğini söyledi. Prof. Sözbilir, “Bu fay geçmişte 8’e varan depremler üretmiş. 16001800’lü yıllarda yıkıcı depremler üreterek AntalyaFethiye dolaylarında tsunamiye neden olmuş” dedi. l AA Medikal Onkoloji Uzmanı Dr. Sinan Karaaslan, “Hastamız Tülay Kahraman’da ameliyat sonrasında patoloji raporu ve görüntülemeleri ile Evre 2 A tipi meme kanseri saptadık. Tanısını biliyordu, kararDr. Sinan Karaaslan lıydı ve bunun için yapılması gereken tedaviye hazırdı. Hastalığın evresine göre cerrahi tedavi sonrasında yaklaşık 5 ay süren bir kemoterapi dönemi oldu. Daha sonra radyoterapi aldı ve şu anda hormonal tedavi ile takip ediyoruz. Tülay Hanım tedaviler döneminde ve sonrasındaki takipleri sırasında pozitif duruşunu hiç kaybetmedi, şu anda da normal yaşantısına devam ediyor” diye konuştu. ‘Hayata küsmedim’ Kahraman, “Bu hastalık her 8 kadından birini etkiliyor. Ben de bu hastalığa yakalandığım zaman, o 8 kadından biri olduğumu düşündüm, asla pes etmedim” dedi. 25yıl gıda mühendisi olarak çalışan 49 yaşındaki Tülay Kahraman, 2017 yılında meme kanserine yakalandı. 2 çocuk annesi olan Kahraman, “Hastalığımın hiçbir döneminde bunalıma girmedim, ‘Neden ben?’ demedim, hayata küsmedim. Meme kanseri her 8 kadından birini etkiliyor, ben de bu hastalığa yakalandığım zaman, o 8 kadından biri olduğumu düşündüm. Bir ameliyat geçirdim, 12 kür kemoterapi ve 26 seans da radyoterapi gördüm. Tedavi zor bir süreç ancak asla pes etmedim, sağlığıma kavuştum” dedi. Hastalığı ile ilgili konuşan Kahraman, bir gün eline bir kitle geldiğini sonrasında ise genel sağlık taraması yaptırdığını anlatarak “Checkup sırasında yapılan tetkiklerde meme kanseri olduğumu öğrendim. Hızlıca tedaviye başlandı” diye konuştu. ‘Çocuklarım için ağladım’ Meme kanseri olduğunu öğrendiğinde soğukkanlı davrandığını ancak sonrasında konuyu iş arkadaşlarına anlatırken gözyaşlarını tutamadığını anlatan Kahraman, “Bana bir şey olursa çocuklarım ne olacak diye ağlamaya başlamıştım. İnsanın aklına ilk olarak çocukları geliyor. Ancak sonra kendimi toparladım, bir daha da ağlamadım ve iyileşmek için ne gerekiyorsa yaptım” dedi. Hayatta sağlıktan daha önemli bir şeyin olmadığına dikkat çeken Kahraman, “Benim iş hayatım, kariyerim her şeyin önündeydi. Ailemi çok ihmal etmiştim. Tedavi gördüğüm sırada işten çıkarıldım. ‘Kanser olduğunuza mı yoksa işten çıkarıldığınıza mı üzüldünüz’ diye sorarsanız işten çıkarıldığıma daha çok kahrolmuştum. Eğer bir depresyon yaşadıysam onun için yaşamış olabilirim. Ama iyi ki de o işten ayrılmışım çünkü uzun zamandır cesaret edemediğim şeyi yapıyorum şu an. Kendi işimi yapıyorum. Ama bu süreç sağlıktan daha önemli bir şey olmadığını öğretti bana. Hastalığı eşim, kızlarım ve arkadaşlarımın desteğiyle atlattım” değerlendirmesini yaptı. Geçici bir dönem Kahraman, şöyle devam etti: “Bu hastalık beni niye buldu diye hiç düşünmedim. Hastalara önerim, kendilerine kötü davranmasınlar. Ben o dönemlerde ‘Dinleneceğim ve bu zor günler de geçecek’ diye düşündüm. Kötü hissettiğimde ‘Kendimi şu an kötü hissediyorum ama hep böyle olmayacak’ hatırlatmasını yapıyordum. Hastalar, bu dönemin geçici olduğunu kendilerine hatırlatmaları ve yükü çok fazla üstlerine almamaları lazım.” DÜNYADA 1.2 MILYAR INSAN IYI GÖREMIYOR ‘Covid gözleri vurmasın’ SAĞLIK REHBERİ Negatif düşünceyi önlemenin 8 yolu Kişilik özellikleri ve geçmiş yaşantılardan dolayı herkesin hayata bakışı birbirinden farklıdır. Psikolog Ezgi Dokuzlu, negatif düşünceyi önlemenin ipuçlarını paylaştı. n Negatif düşüncelerin sizi ele geçirmesine izin vermeyin. Kaygılı ve olumsuz düşünceler sizi çaresiz ve umutsuz hissettirebilir. Nasıl heyecanlı olduğunuzda veya korktuğunuzda kalp atışınız hızlanıyor, yüzünüz kızarıyor, elleriniz terliyorsa bu negatif düşünceler de sağlığınızı benzer şekilde olumsuz etkileyebilecek güce sahiptir. n Zihninizdeki negatif düşünceleri saptayın ve tanımlayın. Bu düşüncelerin kaynağını ve size neden kötü hissettirdiğini düşünün. n Bir konu için olumsuz sonucu düşünüp o yönde plan yapmak yerine bugüne odaklanın. Gelecek her zaman planladığımız gibi olmayabilir, aşırı kaygı bugününüzden çalmanıza sebep olur. n Kendinizi iyi tanıyın. Sizi nelerin kötü hissettirdiğini mutlaka bilmelisiniz. Daha önce olumsuzluklarla nasıl mücadele ettiğinize bakın. Bu kendinizi daha iyi tanımanızı ve negatif düşüncelerle baş etmenizi kolaylaştırır. n Gelecek için esnek olun. Ne kadar plan yaparsanız yapın hesaba katmadığınız birtakım olumlu veya olumsuz olaylar meydana gelebilir. Bu nedenle çok net, keskin planlardan kaçının. n Kendinizi suçlamayın. Her insan gibi siz de geçmişte hatalar yapmış olabilirsiniz. Şimdi eskisinden daha bilgili daha deneyimlisiniz, unutmayın. n Pişmanlıktan yalnızca faydalanın, zihninizde taşımayın. Pişmanlık, o konu hakkında hatamızı anlamamız ve dersler almamız için yardımcıdır, fakat fazlası yalnızca olumsuz düşünceleri yaşamımızda gereksiz bir yük olarak taşımamıza neden olur. n “Keşke”, “Acaba”, “Ya olursa, ya olmazsa”, “Asla” gibi kelimeleri kullanmaktan kaçının. Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) Genel Başkanı Prof. Dr. İzzet Can, Covid19 pandemisi sürecinde göz sağlığı ve göz hijyeni konusunun her zamankinden daha da önem kazandığını belirterek bu dönemde göz sağlığının pandemiye kurban edilmemesi, yıllık kontrollerin mutlaka düzenli olarak yapılması ve ihtiyaç duyulan ameliyatların ertelenmemesi gereğini söyledi. Can, körlüğe dek uzanabilen görme bozukluklarının yüzde 80’inden fazlasının önlenebildiği ya da tedavi edilebildiğini anımsatarak, evden çalışma, uzaktan eğitim gibi yoğun ekran kullanımına neden olan Covid19 pandemisi nedeniyle gözlerimizi her zamankinden daha fazla zorladığımızı söyledi. Can, günümüzde tüm görme bozukluklarının yüzde 80’inden fazlasının önlenebildiği ya da tedavi edilebildiğini de vurguladı. Estetik mağduru genç kız 6 ameliyat geçirdi İstanbul’da Kübra Boyraz isimli genç kadının güzellik merkezinde yaptırdığı dolgu sonrası hayatını kaybetmesi, estetik operasyonları nedeniyle yaşanan ağır mağduriyetleri de gündeme getirdi. Estetik mağdurlardan biri olan 36 yaşındaki C.K., 30 kilo verdikten sonra vücudunu daha estetik hale getirmek isterken tam anlamıyla kâbus yaşadı. 1.5 yılda 6 ameliyat geçiren “Ameliyat sonrası ne oturmak, ne yatmak mümkün” diyen genç kadın, sağ göğsünün göbeğine değecek kadar aşağı düştüğünü, bacak germe ameliyatında cinsel organının bir kısmının bacağına yapışık hale geldiğini, kalçasının pantolon giyemeyecek kadar orantısız şekle dönüştüğünü söyledi. Operasyonlarını yapan operatör doktor K.Z. hakkında avukatı aracılığıyla İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunan C.K., aynı zamanda 300 bin liralık tazminat davası açtı. C.K., estetik yaptırmak isteyen kadınlara ise “Çok araştırsınlar, seçtikleri doktora ameliyat olanlarla bire bir konuşsunlar, sosyal medyadaki övgülere inanmasınlar, onlar hikaye” uyarılarında bulundu. Suçlamaları reddetti Dr. K.Z. ise “Hasta estetik müdahale için geldi, ameliyatı gerçekleştirdik. Komplikasyonlar oluştu evet, bunlar sadece onda olmuyor, ilk değil son da olmayacak. Bu komplikasyonlar olabilecek şeyler” açıklamasını yaptı. l DHA Kan stoku alarm veriyor Türk Kızılay Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi ve Adana Şube Başkanı Ramazan Saygılı, Adana merkezli, Mersin, Hatay, Osmaniye gibi kan operasyonunu yürüttükleri kentlerde gereken günlük 1200 ünite kanın 800 üniteye düştüğünü açıkladı. Yurttaşların pandemi korkusu ile bağış yapmaktan çekinmemeleri gerektiğini belirten Saygılı, “İnsanlarımız pandemi yaşarken Kızılay’ı hastane gibi düşünüyor. Kızılay hastane değil, biz düzenli dezenfeksiyonun yapıldığı bağış noktalarındayız. Malum bu virüs kandan bulaşmıyor. Bir taraftan doğumlar, kalp krizleri, ameliyatlar devam ediyor. Dolayısıyla kana ihtiyaç var” diye konuştu. l DHA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear