Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 9 OCAK 2020 PERŞEMBE EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: İLKNUR FİLİZ HABER/YORUM AnkaraMoskova hattındaki sorunlar Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 2019 yılı değerlendirme toplantısında şöyle dedi: “Rusya ile her şey iyiye gidiyor mu derseniz anlaşamadığımız noktaların olduğunu söyleyebiliriz. Gerek Suriye içinde gerekse Kırım gibi konularda ve Karadeniz’de anlaşamadığımız noktalar var. Şimdi Libya’da da iki önemli aktör haline geldik.” (6.1.2020) Çavuşoğlu bu sözleri, Putin’in Türkiye’ye gelmesinden sadece 48 saat önce söylüyor! Tek tek bu konulardaki sorunlara geçmeden, Putin’in Türkiye ziyaretinden 24 saat önce, 8 yıl aradan sonra gittiği Şam’dan verdiği mesajlara bakalım: Putin’in sembolleri 1. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov’un belirttiğine göre Putin, Esad’la Şam’da buluşmasında “Suriye’nin devlet kimliğinin ve toprak bütünlüğünün geri kazanılması yolunda büyük bir mesafe kat edildi” ve “Yeniden tesis edilen barışçı yaşamın belirtileri Şam caddelerinde çıplak gözle görülebiliyor” dedi. Putin, bu sözleriyle başta ABD olmak üzere Suriye’yi bölmek isteyen tüm kuvvetlere “kazanamadınız” mesajı veriyor. 2. Putin, Şam ziyareti sırasında Esad’la birlikte Emevi Camisi’ni ziyaret etti. Anımsayalım: Erdoğan hükümeti Şam rejimini devirmeyi önüne hedef koyduğunda, bunu “İnşallah Şam’a gidip Emevi Camisi’nde namaz kılacağız” diyerek sembolleştirmişti. Putin ise Erdoğan’a “Emevi Camisi’ne Esad’ı devirerek değil, Esad’la el ele girilebileceği” mesajını vermiş oldu! 3. Putin’in ziyaretinden hemen önce Rus donanmasının en önemli savaş gemilerinden Mareşal Ustinov İstanbul’a geldi. Boğaz’ın girişine demirleyen Rus gemisi, bir nevi, “Montrö’yü deldirtmem” mesajı verdi! Gelelim AnkaraMoskova hattındaki sorunlara... İdlib ve Libya sorunu 1. Erdoğan ile Putin arasındaki en sıcak Suriye sorunu, İdlib sorunudur. Moskova uzunca bir süredir masada olan bu sorunu, Ankara’yı “Washington’a itmeden” çözmeye çalışıyor. Sorun, İdlib’de Rusya ve Suriye’nin terörist dediği ama AKP hükümetinin dost kuvvet gördüğü unsurların varlığı... Moskova, Suriye ordusunun bu grupları temizlemesini ve İdlib’e egemen olmasını istiyor. AKP hükümeti ise bu unsurlar üzerinden İdlib’de bulunmak ve buraya dayanarak Afrin’deki varlığını korumak niyetinde. 2. Moskova zaman zaman Suriye ordusunun İdlib’deki operasyonuna yeşil ışık yakarak Ankara’yla ilişkisine balans ayarı yapıyor. Son olarak Ankara, Libya’ya asker göndermeyi gündeme getirince bu yaşandı ve Türkiye’nin iki gözlem noktasının çevresi Suriye ordusu tarafından ele geçirildi. Öte yandan Libya konusunda Moskova doğrudan tavrını da ilan etti. Kremlin Sözcüsü Peskov, açık açık Türkiye’nin askeri müdahalesinin Libya’daki krizin çözümüne katkı sunmayacağını belirtti. (26.12.2019) Zira Ankara ve Moskova, Libya’da farklı aktörleri destekliyor. Moskova’nın bu konudaki avantajı, Türkiye’nin desteklediği aktörle bağını kesmemiş olmasıdır. Kırım ve Karadeniz sorunları 3. Çavuşoğlu’nun ilan ettiği Kırım sorunu ise en başından beri Ankara ile Moskova arasında bir sorun olarak duruyor. ABD’nin Ukrayna’yı NATO’ya alarak Rusya’nın dibine kadar girmeye çalışmasına Moskova karşı hamle yapmış ve Kırım’ı Ukrayna’dan koparmıştı. Ancak Ankara buna karşı çıktı ve “Kırım’ın Rusya tarafından ilhakını kabul etmiyoruz” diyerek bunu resmi bir tavra dönüştürdü. Oysa Kırım Tatarlarının Ankara’ya mesajı netti: “Bu bizim tercihimiz.” 4. Çavuşoğlu, Rusya ile sorunları listelerken Karadeniz’i de eklemiş! Oysa Kanal İstanbul’dan kaynaklanacak Montrö sorununu saymazsak, Ankara ile Moskova arasında Karadeniz’de bir sorun yok. Montrö’nün delinip ABD gemilerinin Karadeniz’e “sınırsız” bir şekilde girebilmesi ise Moskova’nın kırmızı çizgisi! İşbirliği stratejik düzeye çıkarılmalı Biz bu makaleyi yazı işlerine teslim ettiğimizde henüz Erdoğan ile Putin bir araya gelmemişti. Umarız Ankara ile Moskova hattındaki bu sorunların en azından kolay olanları çözülür ve ABD’nin Kasım Süleymani suikastı sonrası bölge tansiyonunun daha da arttığı bir süreçte TürkRus işbirliği derinleşir. AKP hükümetinin NeoAbdülhamitçi yaklaşımı ve Erdoğan’ın ifadesiyle “Rusya’yla ilişkilerin ABD ve AB’yle ilişkilere alternatif görülmemesi” nedeniyle taktik düzeyde kalan TürkRus işbirliğinin stratejik düzeye çıkarılması, herkesin yararına... 9 OCAK 2020 SAYI: 34427 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:51 06:34 06:55 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08:22 13:16 15:38 08:03 13:00 15:26 08:22 13:23 15:53 Akşam 18:00 17:47 18:14 Yatsı 19:25 19:11 19:36 Dünya kritik virajlarından birini yaşıyor. Yazacağımız her satır, size ulaşana kadar gündem değişebilir. İran’ın Irak’taki Amerikan üslerini vurması, üstü yarın kapanabilir bir olay değil. Trump ve milliyetçi Amerika böyle bir mağlubiyetin üzerine soğuk su içmez. Ortadoğu, maalesef daha korkunç gelişmelere gebe olabilir. Barışçı Atatürk’ün sözlerini unutamayız: “Milletin hayatı bir tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir.” Ama askerlerimizi “peyderpey” cepheye çeken Libya tezkeresini düşünüyorum da aklıma 1001 olası uzantısı geliyor! “Şu ülke kendi içinde kavga ediyor”, “Şu, şu anlaşmaya uymadı, öbürünü destekledi” mantığıyla her gün savaşa girersiniz! Konu, yalnız Suriye mi ya da Libya mı? Yarın İran ve Amerika arasındaki durum fiili bir uzun savaşa dönüşüp sizi kıskaca aldığında ne yapacaksınız? Ya da Hafter’i destekleyen Ruslar ve Fransızlarla bir “kaza ateşi ile” birbirinize girip dolaylı düşman durumuna düşerseniz ne olacak? Putin ile İstanbul’da hoşsohbetler eşliğinde Türk Akımı vanasını açmak başka, mesela düşen Rus uçağı sonrası 4 yıl önce yaşanan kriz bambaşka! Senaryoların sonu yok! İntikam saldırılarının parçası olmak da işten değil! Özellikle ilişkinin neresinde durduğunu bilmediğiniz sözde “stratejik ortağınızla”! Ortadoğu, emperyalizmin özellikle 110 yıldır kendi emelleri için tepe tepe kullandığı bir bataklık. Emperyalizmin kurnaz taktikleri Siz, 70 yıldır “İngiltere, İskoçya’yı bombaladı; Avusturya, İtalyan uçağını düşürdü; Fransa, İsviçre’yi istila etti” denildiğini duydunuz mu? HAYIR DUYMADINIZ. Çünkü, 2. Dünya Savaşı ile akıllandılar! Tüm savaşlar, sözde gelişmekte olan, özde bu nedenle “gelişememekte olan” ülkelere kaydırıldı. Biraz Güney Amerika, biraz Afrika ve tabii Ortado Ortadoğu bataklığından kim çıkmış ki! ğu! Kabilelerin, demokrasiden uzak yönetimlerin, ırkdinmezhep kavgalarının birleşip köpürtüldüğü yer! Bu sorunlar yarın çözülemez. Çünkü: 1 Emperyalizmin çıkar emellerinden vazgeçmesi, ABD’nin Kennedy çizgilerine dönmesi lazım. Bu konuda bir işaret yok, dünyayı tam tersine adeta bir savaş konsorsiyumu yönlendiriyor. İran Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi örgütünün başkan yardımcısı Ebu Mehdi el Mühendis’i Irak’ta noktasal atışla vurarak yine savaş fitili ateşleyen, işte o odak. 2 Ortadoğu halklarının ise bilinçlenmesi, doğru bir eğitimle demokrasiyi hazmederek yaşama geçirmeleri lazım. O noktadan da çok uzağız. 3 Ortadoğu ülkelerini şu anda yöneten lider ve sözde siyasi partilerin, şu hatırlattığımız olağan hedeflere yönelmek istemesi lazım. Onlar da tam tersine, hangi güç onlara iktidar vaadi, silah ve destek veriyorsa, ona yamanıp, din veya ırk çatışma bedellerini halklarına çektirmeye alışkınlar! Dolayısıyla özellikle 2. Dünya Savaşı’nı hemen takip eden yıllardan başlayarak dünyayı kasıp kavuran İsrailArap ülkeleri savaşı daha durulmadan önce, İranIrak savaşından başlayarak bütün bölgeye sokulmuş tüm nifak tohumlarının askeri, iktisadi, psikolojik ve ağır propaganda yöntemleriyle körüklenmesine gidildi. Mesela kimse Türklere ve Kürtlere “Nedir alıp ve remediğiniz, barış içinde beraber yaşasanıza” demedi. O kavga da büyütüldü, her ırkdinmezhep ayrımı gibi! Çünkü savaş endüstrisinin devamlı silah satması lazım; çünkü bu silahların eskimesi, yenilerinin alınması lazım. Aynen akıllı tefefonlar veya bilgisayarlarınız gibi, bölge iktidarlarının her gün sipariş ettiği lüks arabalar gibi! Böylece bir taşla sayısız kuş vuruyorlar. Bu ülkelerin kısıtlı maddi imkânları savaşa kanalize oluyor, eğitimlerini alamıyorlar, demokrasi gelişemiyor. Böylece, keşmekeşin süreceği ve o halkların ezilerek, çocuklarının bile yalınayak bombalar altında kalacağı da garanti altına alınıyor. Şimdi Kasım Süleymani krizi bir hızlı tırmanışa geçerse, havuzlarında güneşlenen silah baronlarının nasıl keyiflerini tahmin edebiliyor musunuz? Ailenizi savaşa yollayacaksanız önden buyurun! Aslında dünyada tüm savaşları toptan bitirecek formül, BM’nin alacağı tek bir karar: Birbiriyle savaşan her ülkenin liderlerinin, bakanlarının tüm çocukları, torunları ve yeğenleri bu savaşlara ön cepheden asker olarak mecburen katılacaklar. Yarın bu karar çıksın, tek kurşun atılırsa namerdim. Ama ne kadar kolay başkalarının çocuklarını savaşa yollayarak kahramanlık yapmak! Allah korusun Libya’ya da bu şekilde girilirse yarın yeni şehit hikâyeleri içimizi sızlatacak, içimiz kan ağlayacak. Yarın Türkiye’ye veya Kıbrıs’a bir ağır saldırı olsa, hepimiz biliyoruz ki tüm Türkiye bu meşru müdafaaya destek olur, cansiperane şekilde savaşır. Ama Ortadoğu’nun bu dar anlayışlı kafalarla bitmesi mümkün olmayan ve artık askeri çatışmaların her gün yayıldığı kargaşasının içine Türk ordusunu çekmek, ayrıca zayıf Türk ekonomisini bu şekilde sarsmak, hangi dü şünceye hizmettir? Emperyalizm hem gönüllü kanıyor hem kandırıyor! Bu değişken, Ortadoğu yapıları içerisinde dün Esad’la maç izlersiniz, ertesi gün “Esed” diyerek Özgür Suriye Ordusu’nu desteklersiniz! Libya’da yarın şunu veya öbür gün rakibini destekler duruma düşebilirsiniz. Ama buralarda fikri takip bulamazsınız. Çünkü sizi kullanan emperyalizm de nerede durduğunu bilmiyor! Fırıldak gibi dönerek o kavganın bitmemesi için elinden geleni, geçmişte hep yaptığı gibi, gelecekte de yapacağının sinyalini veriyor. Bu şablonu anlamadan Ortadoğu’ya bakamazsınız. ABD, Süleymani’yi öldürme kararını verirken, buna karşılık verileceğini biliyordu. Ama iç siyasette saldırıya uğramanın, çok önemli bir geçer akçe olduğunu biliyoruz. Trump’ın bu fırsatı şimdi kullanarak avantaj arayacağı kesin. Ama belki yanıtın bu kadar ağırını beklemiyordu. Öngöremediği nokta, İran gibi bir ülkenin bir yüksek komutanını yok etmek ile, bir terör örgütünün liderini yok etmek çok farklı şeyler! Libya tezkeresi geçti, ama Irak tezkeresini durdurmuştuk. Neler yaşandı Irak’ta? Sözde “kitle imha silahlarını bulmak ve imha etmek” için tüm çağrılara rağmen Amerika bölgeye girdi ve milyon Iraklıyı öldürüp geri çıktı. 34 yıl sonra da dedi ki “Özür dileriz, yanlış istihbarat almışız.” Uzun lafın kısası “kandırıldık” dediler. Peki, bu sefer bizi kim kandırıyor? Yarın yeni pişmanlıklar kimlere, hangi ağır maliyetle geri dönecek? Kanal İstanbul maliyeti, savaş maliyetine eklendiğinde, bu sefer yine nerelere vergi yağdıracaklar? Nefes alma vergisi mi koyacaklar? Bu usdışı, eksantrik ve korkunç maceraların yükü artarken, halkımız “pes” diyerek israfları izliyor! DÖRT ASKER ŞEHIT Sinan Köse SURIYE’DE BOMBALI ARAÇLA SALDIRI Barış Pınarı Harekâtı bölgesinde yol kontrolü sırasında dün teröristlerce bombalı araçla gerçek lans gönderildi. Şehit olan askerlerin cenazeleri bölgeden alınarak Türkiye’ye getirildi. Nişanlı olduğu öğrenilen şe Erol Yanık leştirilen saldırı sonucunda Astsubay Kıdemli Çavuş Sinan Köse, Uzman hit Yanık’ın cenazesi bugün memleketi Gaziantep’te ikindi namazının ardın Çavuş Erol Yanık, Piyade Uzman Onba dan toprağa verilecek. Şehit askerler Ka şı Halil Karakoç ve Piyade Uzman On rakoç ve Köse’nin cenazeleri ise memle başı Fatih Akbulut şehit oldu. Patlama ketleri Mersin’de bugün son yolculuğuna nın ardından Türkiye’den bölgeye ambu uğurlanacak. l ANKARA/Cumhuriyet Zeytin Dalı Harekâtı’nda şehit olan askerlerin cenazesi 2 ay sonra bulunmuştu Naaşları kaçırana müebbet istemi PAJK yöneticisi Erat öldürüldü Terör örgütü PKK’nin kadın yapılanması PAJK’nin iki numaralı ismi “Delal Nurhak” kod adlı Esme Erat ve şoförünün, Türk Silahlı Kuvvetle ri (TSK) ile Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) geçen Esme Erat yıl eylül ayında Irak’ın Kandil bölgesin de düzenlediği ortak operasyonda öl dürüldüğü bildirildi. Örgüte 1989’da katılan Erat’ın 1993’te Almanya’dan Suriye’ye geçerek askeri eğitime alın dığı, o dönem PKK kadın hareke ti çekirdek kadrosu içinde yer aldığı, 2014’te PAJK koordinasyon sorumlulu ğuna getirildiği ve 2018’de PAJK Mah murKandil koordinasyon sorumlusu olduğu kaydedildi. l ANKARA Zeytin Dalı Harekâtı’nda şehit olan iki askerin cenazesini kaçıran ve Suriye’de jandarmanın takibi sonucu yakalanarak Hatay’a getirilen YPG/PKK’li terörist Duzyer Kurdi (24) hakkında “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Harekâtın dördüncü günü olan 23 Ocak 2018’de, Afrin’in Racu bölgesinde çıkan çatışmada, Üsteğmen Oğuz Kaan Usta ve Uzman Çavuş Mehmet Muratdağı şehit oldu. Şehit askerlerin naaşları, yaklaşık 2 ay sonra teröristlerden temizlenen bölgede bulundu. İki askerin şehit edilmesi ve naaşlarının kaçırılması olayına karışan 9 terörist, 14 Eylül 2018’de Racu bölgesinde, jandarma ve MİT’in düzenlediği operasyonla yakalandı. Tutuklanan teröristlerin verdiği bilgiler doğrultusunda, 22 Eylül’de, Suriye’de olayla ilgili 2 kişi daha yakalanıp tutuklandı. Hatay’da yargılanan 11 teröristten 7’si, 3’er kez ağırlaştırılmış ömür boyu; 4’ü ise 12’şer yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu teröristlerin ifadesi doğrultusunda, şehitlerin naaşlarını traktör römorkunda taşıyan teröristin, Duzyer Kurdi olduğu belirlendi. MİT’in düzenlediği operasyonla Kurdi de geçen yılın kasım ayında yakalanarak tutuklandı. Kurdi hakkında soruşturmayı tamamlayan savcılığın, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” ve “terör örgütüne üyelik” suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle hazırladığı iddianame Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. l DHA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com VALILIK ‘DAVET’ DEDI AMA MESAJ ‘TALIMAT’ ÇIKTI Mersin Valiliği, gazetemizin dünkü manşetinde yer alan “Hanımın çiftliği” haberine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un eşi Rana Selçuk’un eşinin katıldığı konserde her okuldan 2 öğretmen görevlendirilmesi ve öğrenci velilerine “Hasta olan çocukları göndermeyin, saçlarına ve giysilerine özen gösterin” mesajı gönderildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığı öne sürüldü. Açıklamada, “Hiçbir veliye böyle bir mesaj gönderilmemiştir. Rana Selçuk’un da davet edildiği Yenişehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinliklere okullarımızdan öğretmenlerimiz de davet edilmiştir” ifadelerine yer verildi. Cumhuriyet’in önceki gün yayımladığı belgede İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nce okullara gönderilen yazıda “davet” ifadesi yer almazken, “seçilecek iki tane öğretmenin bilgilerinin ekteki tabloya işlenmesi” talimatı veriliyor. Yenişehir’deki bir anaokulunda velilere gönderilen cep telefonu mesajında ise “Bakanımızın eşi Rana Hanımefendi ziyarete gelecektir. Kuzucuklardan hasta olanların okula gönderilmemesi rica olunur. Kuzucukların giysi ve saçlarına özen gösterirseniz mutlu oluruz” ifadeleri yer alıyor. l Haber Merkezi BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Piyasayı dolaşarak bağlı bulunduğu şirket adına sipariş alan 1 2 3 4 YALAZAN D AGORA FOB İ L A L MA T İ Z AH İ L İ K ND ya da müşteri 5 N T İ R O D A bularak mal 6 K A A T A V A R satan kimse. 2/ Bir yüzeyin eğiklik derecesini anlamaya 7 8 9 OR YANA L ZUHUR İ L A Z OMA T I Ğ yarayan araç... Müzikte “yapıt” anlamında kullanılan terim. 3/ Yanarken güzel koktuğu için tütsü olarak kullanılan bir ağaç... Luc Besson’un bir filmi. 4/ İtalyanca ve Latince sözcüklerin birbirine karıştırıldığı bir tür kaba güldürü şiiri. 5/ Başında ok biçiminde bir tel demeti bulunan balıkçıl kuşu... Budizmin, Japonya’da büyük önem taşıyan kolu. 6/ Afrika’da bir ırmak... Tapınılan nesne. 7/ Anlama yeteneği... Bir nota. 8/ Eski Türklerde kutsal sayılan hekim. 9/ Bir tür yumurtalı süt tatlısı... İnce dantel. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Akciğer iltihabı, zatürree. 2/ Çipura balı ğının gençlerine verilen ad.. Utanç duyma. 3/ Tuzağa düşürülen şey... Çektiri türünden eski bir savaş gemisi. 4/ Batmış bir nesnenin yeri ni ve durumunu akustik dalgalarla saptayan sistem... Bir şeyin fiyatını artırma. 5/ İran’ın plaka kodu... Maden ocaklarından çıkarılan kı sır taş ve toprak yığını. 6/ Sumo güreşinde en üst derece. 7/ Klavsene benzer bir çalgı... Sat ranca benzer bir strateji oyunu. 8/ Aralıksız yinelenen ve artık düşünmeksizin yapılan ey lemlerin tümü... Elektrik ampulünün takıldığı yivli yer. 9/ Uyanık, gözü açık... Erkek geyik.