Catalog

6 5 OCAK 2020 PAZAR EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, hukuk fakültelerindeki olağanüstü artışa dikkat çekti Çocuk hâkimler dönemi Avukatlık mesleğinin “tehlike” altında olduğunu söy leyen Durakoğlu, uyarıların ciddiye alınmadığını an lattı. Durakoğlu, “Gençleri suçlamamak lazım. 2024 yılında Türkiye’de 220 bin civarında avukat olacak. Bu pek çok şeyin bittiği anlamına geliyor” dedi. Türkiye’de neredeyse bütün illere hukuk fakültesinin açılmasıyla beraber mezun den başlıyor. Bu niteliğini bu kadar çok avukatlıkta, hâkimlikte, savcılıkta da bu kadar çok al sayısı artarken hızlı büyümeye tında yatan temel neden yeter bağlı olarak nitelikli avukat sa siz fakültelerden gelen ve bu ün yısı azalıyor. vanı kazanan kişilerden oluşu İstanbul Baro Baş yor. Burada özellikle mezun olan kanı Mehmet Du gençleri suçlamamak lazım. Bu rakoğlu, avukatlık rada önemli olan şey siyasi ikti ZEHRA ÖZDİLEK mesleğinde “obez büyüme” olduğunu belirterek “İstanbul darıyla, muhalefetiyle, YÖK’le, talepte bulunan insanlarla şehirlerinde fakülte açılması isteğin Barosu’na son bir yıl içerisin de bulunmasından kaynaklı bir de 4 bin 400 kayıt oldu. Bu çok tablo var. Bu sebeple şu an çok müthiş bir rakam. Aklın alacağı ciddi çocuk hakimler sorunu ya bir rakam değil. Bunun ciddi bir şıyoruz” diye konuştu. telike olarak görülmüyor olması çok ciddi bir başka handikapı ‘Sınav için 2024 çok geç’ oluşturuyor” dedi. Mesleğe yönelik konulan sı Adalet Bakanlığı’nın TBMM’ye navın 2024’te yapılacağını belir gönderdiği rapor, Türkiye’de ten Durakoğlu, sınavın sayının avukat sayısının son 10 yılda azaltılmasına yönelik yapılması ikiye katlandığını ortaya koy nın çok ahlaki olmayacağını söy du. Türkiye’deki avukat sayı ledi. Sınavın nitelikli insanla sı 1 Temmuz 2019 rın mesleğe kabulünü itibarıyla 146 bin sağlayacaksa anlam 950’ye ulaştı. Ba lı olacağını dile geti rolara kayıtlı 2017 ren Durakoğlu, “Yok yılında yüz bini ge sa hâkimlikte, savcı çen avukat sayı lıkta sınav yapılıyor. sı 2018 yılı sonu Sınava tılsımlı çözüm itibarıyla 116 bin olarak bakmamak la 779’a yükseldi. 79 zım. Hâkimlikte, sav baroya kayıtlı avu cılıkta neyi ne kadar kat sayısı 29 bin sağlıyorsa avukatlık 798 artış gösterdi. ta da onu sağlayacak Adalet Mehmet Durakoğlu tır. Burada önemli Bakanlığı’nın rapo olan nokta nitelik ka runu ve yargının en önemli aya zandırıp kazandırmayacağıdır. ğı olan avukatlık mesleğinde Bir diğer nokta da bunun başlan ki son duruma ilişkin değerlen gıç noktasının 2024 olmasıdır. dirmelerde bulunan İstanbul Ba Bu sınavın yapılacağı tarihe ka ro Başkanı Mehmet Durakoğ dar Türkiye’de 220 bin civarın lu, mesleğin çok büyük bir tehli da avukat olacak. Bu artık pek ke altında olduğunu belirtti. “So çok şeyin bittiği anlamına geli rumsuzca” çok fazla hukuk fa yor. Dolayısıyla böyle bir tehli kültesinin açıldığına dikkat çe ke söz konusu. Bu olumsuz tab ken Durakoğlu, yaptıkları uya loyu kabul etmek lazım” ifadele rıların ciddiye alınmadığını an rini kullandı. lattı. Durakoğlu, “Bugün bildiği İstanbul Barosu’nda geleceğin miz kadarıyla mezun veren 84 avukatlarına yönelik İngilizce okul fakültesi var. Ama açılmış eğitimleri yapmaya başladıkları olan hukuk fakültelerinin sayı nı anlatan Durakoğlu, şu değer sı 100’ü de geçti. Dolayısıyla an lendirmelerde bulundu: “Mesle laşılacağı gibi bu süreç bir süre ki eğitimleri artırdık. İstanbul devam edecek. Dünyanın her ye Barosu’na son bir yıl içerisin rinde avukatlık mesleği ile ilgi de 4 bin 400 kayıt oldu. Bu çok li en önemli unsurun nitelik ol müthiş bir rakam. Aklın alaca duğu konuşuluyor. Bizim açı ğı bir rakam değil. Endüstri 4.0 mızdan önemli olan mesleği ka yapay zekâ gibi gerçeklikler bizi liteli kılabilmektir. Bunu yapa başka yere doğru sürükleyecek. bilmenin en temel koşullarından Sorunların tılsımlı çözümü kali birisi de hiç kuşkusuz eğitim te.” l İSTANBUL Cumartesi Anneleri’NİN 771. Hafta EYLEMİ Hak ve özgürlükler koşullu olmaz Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sorarak adalet arayan Cumartesi Anneleri, 771. haftada bir kez daha İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde dün bir araya geldi. Bu haftaki basın açıklamasını kayıp yakını Sebla Arcan okudu. 2020 yılında da yakınlarını bulmak için mücadelelerini sürdürecek lerini belirten Arcan, “Biliyoruz ki temennimizin gerçekleşmesi hukuk krizinin aşılmasıyla mümkün olacaktır. Gözaltında kaybedilenler için hukaka, adalete dair bilinmesi, duyulması gerekenleri söylemekten vazgeçmeyeceğiz. Bugün Türkiye’de bir hukuk, özgürlük ve demokrasi mücadelesi verilmektedir. Türkiye’nin adaletsizlik ve çatışma üreten rejimine itiraz ediyoruz. Temel hak ve özgürlüklerimizin kullanımı mevcut koşullara bağlı kalamaz” dedi. İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu’nun 406. F Oturumu eyleminde ise cezaevinde bulunan çölyak hastası Ufuk Keskin’in serbest bırakılması istendi. l İSTANBUL/Cumhuriyet MEB, TÜGVA protokolünü savundu OZAN ÇEPNİ Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, eğitim alanında çeşitli vakıf ve derneklerle yapılan dini etkinlikleri savundu. TÜGVA ile imzalanan protokole ilişkin Selçuk, “öğrencilerin milli, manevi, ahlaki, insani ve kültürel değerler edinmesine katkı sunmak için” ifadelerini kullandı. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği’nde yapı lan değişikliğin ardından Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ile işbirliğinin kapsamını genişletmesini TBMM gündemine taşıdı. Bakanlığın, tüm okullara resmi yazı ile yeni talimatları iletmesi ve okul yönetimlerinden TÜGVA için “hassasiyetle” çalışmasını istemesinin ardından sorulan sorulara MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından yanıt verildi. Tanrıkulu’nun, TÜGVA’nın “Çizimler ile 40 Hadis” yarışmasına ilişkin sorulara bakan adına verilen yanıtta, “Yarışma ile öğrencilerin milli, manevi, ahlaki, insani ve kültürel değerler edinmesine katkı sunmak, Hz. Peygamber’in (sav) örnek yaşamı ve güzel ahlakını öğrencilere tanıtmak ve öğrencilerin örnek almaşım sağlamak amaçlanmıştır” denildi. Tanrıkulu’nun, TÜGVA yarışmasının fikir sahibinin kim olduğu, daha önceden yapılan anlaşmalar olup olmadığı ve içeriklerine ilişkin soruları ise yanıtsız bırakıldı. l ANKARA Yerli otomobil için meslek lisesi Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2022’de seri üretimine başlanılacağı belirtilen yerli otomobil için harekete geçti. Bakanlık, meslek liselerinde “Elektrikli Araçlar Dalı” açılacağını duyurdu. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yerli otomobil üretimi için ihtiyaç duyulacak teknik elemanın yetiştirilmesi için meslek liselerinde motorlu araçlar tek nolojisi alanında elektrikli araçlar dalının kurulacağını açıkladı. Selçuk, Bursa Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni yerli otomobilin teknik elemanlarının yetiştirilmesi için seçtiklerini söyledi. Selçuk, “Önümüzdeki eğitim öğretim yılı itibarıyla bu alana ilk öğrencilerimizi alacağız” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet T.C. İSTANBUL 26. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2019/1068 Esas VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE İZAFETEN İSTANBUL 1.BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ ile ARNAVUT TEBAALI AGATİ arasında mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Vakıf Taşınmazı İddiasına Dayalı) davası nedeniyle;Dava konusu Beyoğlu İlçesi, Hüseyinağa Mahallesi, Sahne ve Kalyoncukulluğu Sokağında bulunan 332 Ada, 7 Parsel Sayılı, 15,00 m² sahahı, “üstünde odası olan kargir dükkan” vasıflı, Sultan Abdülhamit Vakfından olan taşınmazın 4/16 hissesi Arnavut tebalı Vasiliki, 3/16 hissesi Arnavut tebalı Evyenia, 3/16 hissesi Arnavut tebalı Atina, 3/16 hissesi Arnavut tebalı Yorgi (namı diğer Gake) ve 3/19 hissesi Arnavut tebalı Agati adına kayıtlı olduğu, Arnavut tebalı Agati’ nin varisi sıfatıyla Jani Tika tarafından Beyoğlu 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/400 E.2009/378 K. Sayılı dosyasında açılmış olan veraset davasında Arnavut Tebaalıların Türkiye’ deki taşınmazlarda mirasçı olamayacaklarına dair kararının verildiği, aslı vakıf olan dava konusu taşınmazın mutasarrıflarının Gaipliğine, tapu kaydının iptali ile tamamının Sultan Abdülhamit Vakfı adına tesciline karar verilmesi talep edilmiştir. Yukarda ismi geçen ve gaipliği istenilen Dava konusu Beyoğlu İlçesi, Hüseyinağa Mahallesi, Sahne ve Kalyoncukulluğu Sokağında bulunan 332 Ada, 7 Parsel Sayılı, 15,00 m² sahahı, “üstünde odası olan kargir dükkan” vasıflı, Sultan Abdülhamit Vakfından olan taşınmazın 4/16 hissesi Arnavut tebalı Vasiliki, 3/16 hissesi Arnavut tebalı Evyenia, 3/16 hissesi Arnavut tebalı Atina, 3/16 hissesi Arnavut tebalı Yorgi (namı diğer Gake) ve 3/19 hissesi Arnavut tebalı Agati adına kayıtlı olduğunu, adı geçenleri tanıyanların, görenlerin, oturduğu adresi bilenlerin, işbu ilanın gazetede yayımı tarihinden itibaren 6 ay içersinde İstanbul 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/1068 Esas sayılı dosyasına müracaat etmeleri, adı geçenin bu ilandan haberdar olması halinde, yine 6 ay içerisinde yukarıda numarası yazılı dosyamıza müracaat etmesi, aksi takdirde dava dilekçesinin ilan yolu ile tebliğine ve yapılacak yargılama sonunda adı geçenin M.K. 588 maddesi gereğince GAİPLİKLERİNE ve GAİPLER ADINA olan taşınmazın Hazineye tescil edileceğine karar verileceği ilan olunur. 02/01/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1111062) T.C. GAZİOSMANPAŞA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2019/173 Esas Mahkememizin 20/09/2019 tarih 2019/173 esas, 2019/171 karar sayılı ilamı ile Çankırı İli, Korgun İlçesi, Maruf Mahallesi / Köyü Cilt No 108 Hane No: 12 BSN 128’de nüfüsa kayıtlı, Erdal ve Nazife oğlu 10/07/2005 Gaziosmanpaşa doğumlu, 17771303964 T.C. Kimlik no’lu Recep Efehan DİL’in kayden “Recep Efehan” olan adının “Efehan” olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. İlan olunur. 31/12/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1111021) T.C. İSTANBUL 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN DOSYA NO: 2018/226 Esas Davacı Vakıflar 1.Bölge Müdürlüğü vekili tarafından, davalı Kayyım İstanbul Defterdarlığı aleyhine açılan Kamulaştırma bedelinin tahsili davasında; İstanbul İli, Fatih İlçesi, Kocadede Mahallesi,bulunan 1376 ada 51 parsel sayılı 61,18 m2 yüzölçümlü taşınmazın, 21180/183540 hissesinin kayıtlı olduğu Hulki, 21180/183540 hissesinin kayıtlı olduğu Sıtkı ve 21180/183540 hissesinin üzerine kayıtlı olduğu Saime’nin adresi araştırıldığı halde bulunamadığından gaip olması nedeniyle, hayat ve mematı hakkında malümatı olanların Hakimliğimizin 2018/226 Esas sayılı dosyasına ilan tarihinden itibaren 6 ay içinde bilgi vermelerinin hayatta iseler adreslerini bildirmeleri M.K.nun 32. maddesi gereğince ilan olunur. 30/12/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1111259) T.C. İSTANBUL 6. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/92 Esas TÜRKAN KURT ile CUMA KURT arasında mahkememizde görülmekte olan Boşanma davası nedeniyle; İlan tarihinden itibaren 7 gün sonra duruşmanın bırakıldığı 16/04/2020 günü saat 09:35 de geçerli bir özrü bulunmadan duruşmada hazır bulunmadığı takirde, duruşmaya yokluğunda devam edileceği, yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği, sulh için gerekli hazırlığı yapması, duruşmaya sadece taraflardan birisinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi halinde gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği, diğer tarafın onun muvafakatı olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği veya değiştirebileceği, gerektiğinde yokluğunda hüküm verileceği hususları AHMET ve FATMA’dan olma 38428921232 T.C. Kimlik No’lu 01/07/1972 ELBİSTAN doğumlu CUMA KURT’a ön inceleme duruşma günü bildirir tebligat yerinekaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 03/01/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1111248) T.C. GAZİOSMANPAŞA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2019/468 Esas Mahkememizin 28/11/2019 tarih 2019/468 esas, 2019/297 karar sayılı ilamı ile, Adıyaman İli, Kahta İlçesi, Damlacık Mahallesi, Cilt:35, Hane:83, BSN:124’de nüfusa kayıtlı, Osman ve Hicran oğlu, 06/02/2015 Sultangazi doğumlu, 25292714282 T.C. Kimlik no’lu küçük Baran Alptekin’in kayden “Baran” olan adının “Ömer Baran” olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. İlan olunur. 02/01/2020 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1111030) Amerikancılıkları depreşen ve peş peşe itirafta bulunan mensuplar! İran’la 7 yıldır örtük savaş içindeyiz, sözünün ardında yatan... Amerikan emperyalistleri, Ortadoğu’yu karıştırma, parçalama, kan dökmeyi sürdürme işini tırmandırdı. İran’ın en önemli generalini ve bazı komutanlarını suikastla öldürdü. Belli ki bu suikast planı hazırdı. Önce gerekli kışkırtıcılığını yaptı, Bağdat Büyükelçiliği’ne yapılan baskını da bahane ederek cinayetini yürürlüğü koydu. Uzun süredir hem Irak’ta hem de İran’da karıştırıcılık zaten yapıyordu. Kasım Süleymani ve diğerlerini yakından adım adım izliyordu. İran ve generalleri, ABD ile bir “savaş hali” içinde olduklarını bilmiyor muydu, suikastçıyı tanıyamamışlar mıydı, kendilerini dokunulmaz mı, Amerikalıları suikasta cesaret edemez mi, bu kadar yakından izleyemez mi sanıyorlardı? Uyumanın bedeli pahalıya mal oldu. Sadece İran’a değil, aynı zamanda bölgeye de, acısını hep beraber çekeceğiz.. Bu çığlık neyin çığlığı? Bunun farkında olmayan iktidar etekleri altına sığınmış veya gözleri mezhepçilikten ve Şii düşmanlığından başka bir şey görmeyen eblehler, çok kullanışlılar, kendilerini hemen ortaya attılar, Süleymani öldürüldü diye sevinçten çığlık atmaya başladılar. Neden bu sevinç diye meraktan çatlarken (!) iktidarın “destek ve adam deposu”, sözde akıldanesi, SETA’nın önde gelenlerinden bir “akademisyen”, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde “görevli” , TV’lerinde gözde “tartışmacılarından” biri imdadıma yetişti aynen şöyle: “Bilmeyen varsa söyleyeyim. Tarih boyunca İran hiç dostumuz olmadı. Anlamayan varsa anlatalım. Son yedi senedir İran’la örtülü savaştayız.” 2019’dan 7’yi çıkarın 2012 kalır. Suriye’yi bölme parçalama ve çökertme işlevi. Ve buna karşı duran, Suriye’nin yanında yer alan bir İran! Suriye’yi parçalamaya çalışan, adam boğazlayan IŞİD El Nursa, El Kaide.. Bu tarihlerden itibaren, iki üç yıl boyunca bu örgütlere, Şam’ı yıkma savaşında destek veren bir iktidar. Ve bu örgütlere karşı sahada savaşan İranKasım Süleymani.. İktidarın adamı “akademisyen” haklı: 3 yıl kadar sahada aynı zamanda İran’a karşı da yeraltında, destek çıkılan Şam aleyhtarları örgütler aracılığıyla açıkörtük uzaktan savaş halindeydi. İtiraf ediyor! İtiraf üç dört yılı kapsamıyor, bugün de İran ile örtük olarak savaş halinde olduğumuzu vurguluyor! Bu nedenle Kasım Süleymani gibi sahadaki bir gücün Amerikan emperyalistlerince öldürülmesine alkış tutuyor. Emperyalistlerin kankaları.. Amerikan kankalığına terfi Ama bir ara en büyük düşmanları Amerika’ydı! TV’lerde, medyalarında Amerika’nın ne emperyalistliğini bırakırlardı ne de ne haydutluğunu.. Emperyalizme karşı çıkışta bizimle yarışa da kalkarlardı! Bu tutumlarının sahte olduğunu, kanlarında her zaman, aslında damarlarında Amerikancılık aktığını biliyorduk. Şimdi ise tek müttefikleri Trump! Yere göğe sığdıramıyorlar. Ayıya dayı deme, hatta işbirliği yapma zamanı! İran’a geçmiş olsun bile diyemiyorlar. Bu kadar yani! “Oh olsun, İran zaten düşmanımız” mı, Amerikancılıkları mı? Yerli ve milli bir ekip, öyle mi? Bu Amerikancılıkları, Saroz Körfezi’nde bir kanal daha açarak, Amerikalılara Karadeniz yolunu açmaya kadar varıyor! Rusya ile de savaş halindeler Bu itirafın içinde saklı bir başka itiraf daha var, şimdilik bunu eksik bırakmışlar, cümlenin esas yapısı şöyle: “Bilmeyen varsa söyleyeyim. Tarih boyunca İran hiç dostumuz olmadı. Rusya da olmadı... Anlamayan varsa anlatalım. Son yedi senedir İran’la da Rusya ile de örtülü savaştayız.” Evet, Suriye’de özellikle İdlib’de Rusya ile de savaş halindeler! Ruslar Şam ile birlikte topraklarını işgal altında tutan teröristleri sürdükçe, Ruslar karşı seslerini çıkaramıyorlar. Ama Boğazlarda kanallar açarak ve Amerikan savaş gemilerine yol açarak, pratikte ne yapıyorlar? HHH İran rejimi ile bir fikir birliği içinde değilim. Konu “iç rejim” değil, ama Amerikanın kankaları şüphesiz ki “Ah şu İran Suriye’de olmasaydı, ne güzel Şam da yıkılır ve biz de oraya yerleşirdik” diyecek ve İran ile savaş halinde olduklarını itiraf edeceklerdir. Kasım’ın öldürülmesine alkış tutarken, aslında İran’a da saldırmış oluyorlar!