22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 26 OCAK 2020 PAZAR PAZAR YAZILARI Belçika’nın yasadışı ağaçları “Bütün dünya bir sahnedir... Ve bütün erkekler ve kadınlar sadece birer oyuncu...” diye başlayan William Shakespeare’in “Nasıl Hoşunuza Giderse” adlı oyununun 3. Bölüm 7. Tragedyası “İnsanın Yedi Çağı”nda “İlk rol bebeklik çağıdır, dadısının kollarında agucuk yaparken...” sözleri dikkatimizi çeker. Bebekler dil gelişimleri sürerken “agu”lardan, yarım cümlelerden ve kelimelerden oluşan kendilerine özgü bir “bebekçe” dili kullanırlar. Yarım ve komik cümleler bizleri güldürür. Anne babanın “Ay oy homini momini” diye onlara yanıt vermesi ise insanı gülümsetir. Bebekçe “yetişkinlerin bebeklerle konuşurken harfleri değiştirip ses tonunu tizleştirmesi” olarak tanımlanıyor. Ee peki birbiriyle bebek gibi konuşan yetişkinlere ne demeli? Eşinizle ya da sevgilinizle aranızda, “Seygilim ne getiydin ?/ Agu mugu gıgı gıbı/ Ay oy homini momini” benzeri konuşmalar geçiyorsa “çocukluğumu yaşayamamış biri miyim, normal miyim” diye dert etmeyin. Bebekçe konuşmak yakınlık sinyali gönderirken, çiftlerden birinin diğerinde aynı duyguları uyandırmasında ve bağlarının güçlenmesinde yardımcı oluyor. Üstelik sayınız da az değil. Örneğin Belçika’da çiftlerin üçte ikisi hayat arkadaşıyla ara sıra bebek dili konuşuyor. Kendisi de eşi ile sıkça bebekçe dili konuşan biri olan Leuven Katolik Üniversitesi’nden (KU Leuven) seksolog Audrey Aerens, kadınlı erkekli 1142 Eylemciler evsizlerin barınma sorununa dikkat çekmek için sigorta şirketinin eski binasını işgal etmişti. kişiyle anket yaparak durumu araştırmış. Sonuçlar Audrey’i rahatlatmış. Çiftler kendi aralarında ne kadar bebekçe konuşurlarsa ilişkileri o kadar mutluymuş. Üniversitede flört dersi Belçika’nın üniversiteleri gerçekten bir acayip. Gent Üniversitesi de tutmuş öğrencilerine “Yasal Flört Etme” dersi vermeyi planlıyor. Gençlere tacizle flört arasındaki fark açıklanacak. Işıltılı gözlerle, tutkulu ve sevgi dolu romantik bir bakışla, istemediğin halde bedeninde hissettiğin el arasındaki farkı ders olarak anlatacaklar. Ansızın dikebilirim! “Hukuk devletinin olduğu yerlerde adalet vardır. Yasalar vardır. Burası dağ başı değil. Orman kanunları uy gulanamaz» de riz genellikle. Bazı yasa ih lalleri ise ne ERDİNÇ UTKU dense insanidir ve alkışla mak isteriz. Geçen yıl 14 Aralık’ta eylemciler (Ce pemenec grubu) Brüksel’in göbeğinde De Brouckère Meydanı’nda evsizlerin barınma sorununa dikkat çekmek için Allianz sigorta şirketinin, UGC sinema sının yanındaki artık kullanılmayan es ki binasını işgal etmiş, Noel anne ve babalar evsizlere yemek dağıtmıştı. Avrupa’da binlerce bina terk edilmiş ve boş dururken, evsizler sokaklarda kalı yor. Tahminen Brüksel’de 15 bin ile 30 bin arasında bina boş duruyor. Evsiz sayısı ise 5 bin.10 yıl önce boş duran evlerin kullanıma açılmasıyla ilgili özel yasa çıkarılmasına karşın Brüksel’in önemli sorunlardan biri olmaya devam ediyor kullanılmayan bakımsız binalar. Soğukların artmasıyla birlikte daha iyi anlıyorum evsizlerin durumunu. İşgalcile rin yasadışı insanca davranışlarını ise al kışlıyorum. Çevreci eylemciler, Puurs ve Sint Amands yerleşim birimlerindeki 2 hektar kamu arazisine 10 günde 500 fidan dik ti.1848 yaş arasındaki çevrecilerden olu şan The Phantom Tree Company adlı ik lim değişimi eylemcisi grubun, “doğanın ocağına incir ağacı” diken Belçika’daki merkezi ve yerel yönetimlerin arazilerine izinsiz ağaç dikmesi de alkışlanacak bir girişim. Bu eylemin Belçika’da ve Avrupa’da benzeri girişimlere esin kaynağı olmasını umut ediyor eylemciler. İlk 300 fidan A12 otoyolu ve Endüstri Bölgesi arasında Clothilde su kayağı kulübü ve De Vliet petrol istasyonu ortasındaki Gansbroek Sokağı civarındaki arazilere 10 Ocak’ta bir gece ansızın dikilmişti. Bir ağaç, 1600 metrekare çimenin temizlediği karbondioksiti temizliyor. “Biyolojik çeşitliliği de dikkate alarak farklı türlerden fidanlar dikiyoruz» diyen eylemciler huş ağacı, meşe, kızılağaç, çobanpüskülü ve farklı türlerden fidanlar için arazi sahiplerinden izin almadılar. Özel mülkiyet bahçelerine ve arazilerine dokunmayan eylemciler, “kamu kurumlarına yardım ettiklerini” düşünüyorlar. Eylemlerin sözcüklerden daha etkili olduğuna inanan The Phantom Tree Company grubunun sözcüsü “Kasper” takma adıyla yaptığı açıklamada, “kamu arazilerine fidan dikmeye devam edeceklerini” açıkladı. Eylemciler yasadışı ağaç dikme nedeniyle cezalandırılmaktan korkmuyorlar. Amaçları kalbi iklim için atan diğer çevreye duyarlı insanların desteğini almak ve diğerlerine esin kaynağı olmak. Ormanların yok olmasına göz yumulan bir ortamda “yasadışı ağaç dikmek” gibi orman kanunları işe yarayabilir. erdincutku@binfikir.be Tek başına yaşayanlar Wiesbaden’deki Almanya Federal İstatistik Dairesi’nin açıklamasına göre, ülkede 1991’den bu yana tek başına yaşa yan insanların oranı hızla artarken, 34 kişilik aileler hızla azalıyor. Toplumun yüzde 12’sini üç kişilik, yüzde 3’ünü beş kişilik aileler oluştu ruyor. On yedi milyon insan, kadın veya erkek, tek başına yaşıyor. En büyük neden, hızlı, az sorunlu yaşamı yeğleyen modern gençlerin ev lilikten kaçınması veya genç evlenip erken bo şanması. Tek dairede birlikte oturanlara, ilişki leri bir süre sonra bozulunca iki ayrı daire ge rekiyor! Eşsiz, yaşam arkadaşsız kalan kişi ço ğu kez kirayı ödeyemediği için iki oda yerine bir oda arıyor ama bulamıyor. Bu sorun büyük kentlerde dorukta. Yaşamlarını tek başına sür dürenlere sadece gençleri değil, eşi vefat et miş yaşlıları, evi, ailesi örneğin Hamburg’da olup bütün hafta Frankfurt’ta çalışıp yaşayan yüz binlerce “yarı bekâr” ile üniversite öğren cilerini de eklemek gerekiyor. Kı sa süre sonra boşanan çiftle rin çocuğu varsa sorunlar da ha da büyüyor, çünkü ço cuk genelde kadına veriliyor. Günümüz Almanyası’nda tek başına yaşayan 2.2 milyon kadın çocu AHMET ARPAD ğuna da bakıyor. Ço cuklu, bekâr erkek lerin sayısı 400 bin. Özellikle tek başına yaşa mak zorunda kalan genç anneler içine düştük leri fakirlik girdabından kendileri kolay kolay kurtaramıyor. Kamuoyu araştırmalarıyla ünlü Allensbach Enstitüsü’nün 2019 verilerine göre, Almanya’da 300 bin fakir aile çocuğu her sa bah evden kahvaltısız çıkıyor. Viyana Belediyesi örnek Evsizlik, son yıllarda yaşanan toplumsal değişimin beraberinde getirdiği en büyük sorunlardan biri. Almanya’da yeterince ev yapılmıyor, tek başına yaşayanın kesesine uygun küçük daire bulma çalışmaları samanlıkta iğne aramayı andırıyor. Arz talebi karşılamıyor! Kazancın yüksek olduğu büyük kentlerde keseye uygun iki odalı daireler ender. İnşaat sektörü son 10 yılda artan isteğe yetişemiyor. 4050 metrekarelik “minik” bir dairenin arsa ve inşaat gideri 100 metrekarelik bir daireye göre ortalama daha yüksek, kira geliri de memnun edici değil. İnşaat sektörüne el atmak isteyen kent belediyelerinin ümit verici girişimleri hep verilmiş sözlerde ve dosyalarda kalıyor. Resmi verilere göre, tüm BadenWürttemberg eyaletinde belediyelerin geçim zorluğu yaşayanlara kiraladığı 54 bin sosyal konut var. Sevimli kent Viyana’nın belediyesi ise 200 bin konutun sahibi! Buralarda orta halliler ve fakirler düşük kiralarla sorunsuz yaşıyor... Viyana Belediyesi her yıl 600 milyon Avro’yu eski konutların bakımına ve yenilerinin yapımına harcıyor. Belediye meclisi üyesi Kurt Stürzenbecher, “Bir konutta yaşamak insanlık hakkıdır!” diyor. Hamburglu Araştırma Kuruluşu F&B kısa süre önce açıkladı: Tüm Almanya’da en yüksek kiralar Stuttgart’ta! Uzun yıllardır yaşadığım kent geçen yıl “birinciliği” Münih’ten devralmış! Kiralar dorukta, yine de bir ilana düzinelerle ev arayan müracaat ediyor. Milyarlarla oynamaya alışmış inşaatçılar için küçük insanın gereksinimleri pek çekici değil gibi! Alman Ekonomik ve Sosyal Araştırma Enstitüsü’nün (WSI) açıklamasına göre toplumda gelir eşitsizliği hızla artıyor. Şu anda son 20 yılın en yüksek seviyesinde, zenginle fakir arasındaki uçurum gittikçe derinleşiyor. Bu nedenle metropol kentlerde orta halli küçük ailenin veya düşük gelirli bekârın başını sokacak bir yer ararken sorunlar yaşaması daha çok süreceğe benziyor... mail@ahmetarpad.de ŞİLİ’DE PROTESTOLAR SÜRÜYOR Şili’de geçen ekimde toplu taşıma ücretlerine yapılan zamlarla patlak veren hükümet karşıtı protestolarda eylemciler önceki gün yine meydanlardaydı. Öte yandan polisin müdahale si sonucu gözlerinden yaralanan, görme işlevlerini kaybeden eylemciler için açılan dava kapsamında önceki gün ilk polis memuru yargıç karşına çıktı. Pablo Carvajal, kendisine iki ila beş metre uzaklıkta bulunan göstericinin sol gözünü fişek ile vurarak yaralamakla suçlanıyor. 29 kişinin yaşamını yitirdiği gösterilerde, 400’den fazla protestocunun gözünden yaralandığı belirtiliyor. Erken gelen 8 Mart... “8Mart Dünya Kadınlar Günü’ne daha 6 hafta var, rülüyor. AB Komisyonu’nun ilk kadın başkanı olan Ursu bu başlık da nereden çıktı?” di la von der Leyen, Twitter üze ye düşünüyor olabilirsiniz, ama rinden kutlama mesajında, Yunanistan parlamentosunun “Yunanistan, eşitlik alanında 22 Ocak’ta, ilk defa bir kadı yeni bir döneme doğru ilerli nı, Ekaterini Sakellaropulu’yu yor” yorumunu yaptı. Öte yan cumhurbaşkanı seçmesinin ar dan, yeni cumhurbaşkanının dından kadınların hak ve özgür ofisindeki masada yer alan ve lükleri ile cinsiyet eşitliği ko kalemlik olarak kullandığı ku nularına değinmek kaçınılmaz panın üzerinde, cinsiyet eşitli hale geldi. Aslında bu konula ği ve kadın hakları savunucu rı yalnızca senede bir gün de su olmasıyla tanınan ABD Yük ğil, sık sık gündeme getirmek gerekiyor, çünkü kadınların politik arenada ve iş dünyasında son yıllarda dünya genelindeki Yeni cumhurbaşkanı Ekaterini Sakellaropulu’nun masasındaki kupada, ABD Yüksek Mahkemesi üye si Ruth Bader Ginsburg fotoğrafı dikkat çekti. sek Mahkemesi üyesi Ruth Bader Ginsburg’un fotoğrafının bulunması da sosyal medyada epey yankı uyandırdı. yükselişine karşın daha alınacak çok yol var. uzlaşmacı yaklaşımının, kutuplaşmanın yoğun olarak yaşandığı poli Uzlaşmacı yaklaşım Yunanistan’ın bu alandaki durumunu özetlemeden önce, ilk kadın danıştay başkanı olarak 2018’de göreve gelmesinden 15 ay sonra, cumhurbaşkanlığına seçilen tik ortama olumlu bir etkisi olacağı vurgulanıyor. Sakellaropulu’yu aday göstermiş olan Yeni Demokrasi Partisi (ND) hükümetinin lideri Başba kan Kyriakos Miçotakis, oylamanın ardından yaptığı açıklamada, Sakellaropulu’yu anlatalım “harika bir hukuk biraz. Atina ve Paris’te hukuk eğitimi almış olan, Selanik doğumlu, 63 yaşında AYŞE FERLIEL BAROUNOS çu ve hâkim” olarak nitelediği yeni seçilmiş cumhur Geçen temmuzda yapılan erken genel seçimleri kazanarak iktidara gelen ND hükümetinin bakan, bakan vekilleri ve yardımcılarından oluşan 51 kişilik kabinesinde yalnızca 5 kadının bulunması eleştirilere yol açmıştı. Aslında Yunanistan parlamentosunda da tablo pek farklı değil, milletvekillerinin yalnızca yüzde 21.7’si kadın. Geçen mayıs ayında düzenlenen seçimlerle Avrupa Parlamentosu’na giren Yunan parlamenterlerin ise yüzde 24’ü kadın, bu oran, yüzde 41 olan AB ortalaması ki Sakellaropulu, azınlık ve başkanının, “bü nın altında. mülteci haklarının yanı sıra, temel tün Yunanları birleştirecek bir kişi Avrupa Toplumsal Cinsiyet Eşit haklar konusundaki duyarlılığı ile lik” olduğunun altını çizdi. Sakella liği Enstitüsü’nün 2019 yılı Cinsi tanınıyor. Özellikle çevre ve anaya ropulu ise, cumhurbaşkanı seçilme yet Eşitliği Endeksi’ne göre, 100 üze sa hukuku alanındaki çalışmalarını sinden sonra yaptığı konuşmada, rinden 51.2 puanla AB’de son sıra içeren birçok makalesi de bulunan “huzur, güvenlik ve güven ortamının da yer alan Yunanistan’da eşitsizli Sakellaropulu, 20172019’da Yu sağlamlaştırılması, ekonomik kal ğin en yüksek olduğu alan güç (poli nan Çevre Hukuku Derneği başkan kınma, yurtdışına göç eden gençle tik, ekonomik ve sosyal alanlarda ka lığını da yapmış; Radikal Sol İttifak rin dönüşünün sağlanması ve zayıf rar verme mekanizmalarında bulun Partisi’nin (SYRIZA) iktidarda oldu ların korunmasının öncelikli” oldu ma). Tam eşitliğin 100, eşitsizliğin de ğu dönemde, danıştay başkan yar ğunu belirtti. 1 puan olarak değerlendirildiği en dımcılığından danıştay başkanlığına Yunanistan’da cumhurbaşkan deks, iş, para, bilgi, zaman, güç ve yükselmişti. larının yetkileri daha çok sem sağlık alanlarını kapsıyor. AB ülkele Yunan basınında yer alan yorum bolik düzeyde. Ancak yemin tö rinin cinsiyet eşitliğine ne kadar ulaş larda, tek aday olarak katıldığı seçi reninin ardından13 Mart’ta gö tığını ölçen endekse göre İsveç (100 min ilk turunda, 300 sandalyeli par rev süresi dolacak olan Prokopis üzerinden 83.6 puanla) Avrupa’da lamentonun oylamaya katılan 294 Pavlopulos’ın koltuğuna oturacak cinsiyet eşitliğinin en çok sağlandı milletvekilinden 261’inin “evet” olan Sakelloropulu’nun, seçilmiş ol ğı ülke. oyunu almış olan Sakellaropulu’nun ması bir dönüm noktası olarak gö iamail2005@gmail.com Körfez’de hareketli saatler Geçen hafta Basra Körfezi’nde olağanüstü gelişmeler yaşandı. Ney se ki, büyük bir felaketle sonuçlanabi lecek olay, olabilecek en az hasarla at latıldı. Kısa süren ama etkisini Birleşik Arap Emirliği’nin (BAE) her karış kumun da hissettiren hadisenin ardından böl ge sakinleri günlük hayatlarına geri dön dü. Yaşananları “beklenmedik bir geliş me” olarak yorumlayan yetkililer, “Can kaybı olmaması en büyük tesellimiz” de di. Dubai’deki gelişmeleri düzenli aralık larla olmasa da sizlere aktarmaya çalı şan biri olarak dünya medyasının atladı ğı bu önemli haberi anlatmak, omuzla rımda taşıdığım yükü az da olsa hafiflet mek istiyorum. Her şey 2020 yılının ilk ayının ikinci hafta sonu başladı. Basra Körfezi’nde uzun süre dir ısınan sular birden soğudu. Güneşin ek sikliğini hiç hissettirmediği Dubai’de hava bir anda değişti. Beyaz bulutlar önce griye sonra siyaha dönüştü. Ardından güneş orta dan kayboldu. Hava sıcaklığı aniden düştü ve sağanak yağış başladı. Gökyüzünde bun lar yaşanırken aşağıda da sıra dışı görüntü ler vardı. Sıcağın rehavetiyle havuzlarda se rinlemeye çalışan insanlar sağa sola kaçış tı. Çölde safari yapanlar bile tatillerini yarı da bırakıp geri dönmeye başladı. Yeni yılın ilk fırsatlarından yararlanmak için alışveriş merkezlerini dolduranlar, yüzde 90’lara va ran indirimli ürünleri aldıkları yerlere bıra kıp otoparklara koşturdu. Kendilerini araç larına atıp bulundukları yerden uzaklaşma ya çalıştılar. Ne kadar hızlı hareket ederler se o kadar çabuk kurtulacaklarını sanıyor lardı ama hepsi yanıldı, çünkü bir anda her kesi etkisi altına alan panik havası durumu iyice zorlaştırdı. Bu arada yağmur şiddetini artıra rak yağıyor, yol kenarlarında biriken su lar caddeleri, kaldırımları yutuyordu. Bü tün bu tabloya kaza yapan birkaç oto mobil de eklenince trafik durma nokta sına geldi. Emirlikleri birbirine bağlayan karayolundaki manzara da şehir içi yol lardan farklı değildi. Sekizer şeritlik dev otoban otoparka dönüşmüştü. Benzer durum, son teknolojiyle inşa edilen met ro ve tramvay duraklarında da tekrarlan dı, tünellerde oluşan su birikintileri ne deniyle seferler aksadı. Havaalanlarında ki pistleri kaplayan suları boşaltmaya ça lışan ekipler yüzünden pek çok uçuş ip tal edildi. Karmaşa 2.5 saat sürdü. Geri si tam bir kaos... Yağmura göre inşa edil meyen, drenaj sistemi son derece za yıf olan kentteki alışveriş merkez leri geçici olarak kullanılamaz hale geldi. Milyonlar ca dolarlık lüks araçların sergi lendiği galeriler REMZİ GÖKDAĞ gölete dönüştü. Bazı bölgelerde elektrikler kesildi, ev ve işyerlerine ula şılamadı. Çaresiz kalan vatandaşlar te lefonlarına sarılıp yardım istedi. Kriz ma sasına 3 bin 200 yardım ihbarı geldi. Sa dece Dubai’de 55’i ciddi hasarlı olmak üzere toplam 1880 trafik kazası oldu. 24 uçak seferi iptal edildi, diğer tüm sefer lerde 5 saate varan gecikmeler yaşandı. Temizlik ve kurtarma çalışmalarına 3 bin görevli katıldı.1.3 milyon metreküp yağ mur suyu boşaltıldı. Neden iklim değişikliği mi? BAE’nin son 24 yıldaki en yüksek yağış miktarının kaydedildiği 12 Ocak’ta saatte 150 mm’ye ulaşan yağışlar 2.5 saat boyunca devam etti ve ardından tahmin ettiğiniz gibi güneş açtı. Bu satırları Karadeniz’de okuyorsanız “biraz yağmur yağmış işte yaygara yapma” diyebilirsiniz. Burada bir iki saat etkili olan yağış bulunduğunuz yerde günlerce devam ediyor olabilir ama unutmayın burası çöl ve Dubai bu çölde hızla yükselen yapay bir kent. En büyük sorunu sıcaklık. Biraz serinlemek için her yolu deniyorlar. Bunlardan biri de yapay yağmur. Bu çalışmalar 30 yıldır aralıksız devam ediyor. Sadece kümülüs bulutlara uygulanabilen tohumlama işleminde, magnezyum, sodyum klorür ve potasyum klorürden oluşan tuz kristalleri uçaklarla gökyüzüne taşınıyor ve yüklerini bulutlara bırakıyor. Oluşan nem yağmura dönüşebiliyor. Ama nereye, ne kadar yağacağını kestirmek güç. Bazen çiseliyor bazen de böyle aşırı görüntülere neden olabiliyor. Başta belirttiğim gibi, kriz atlatıldı fakat önemli bir soruya hâlâ net bir yanıt verilemedi. Son yağışlara iklim değişikliği mi yoksa bulut tohumlaması mı neden oldu? Gerçek yakında ortaya çıkacak ve buna sigorta şirketleri karar verecek. Araçlarını doğal afetlere karşı sigortalayanların dileği iklim değişikliği, çünkü hasarları bu tanım kapsamında ödenecek. Yağışların nedeni yapay yağmursa... İşte o zaman durum biraz karışacak. Körfez’de yaşanan bu kritik haberi aktardıktan sonra rahatladım. Gelişmeleri bildirmeye devam edeceğim. Sigorta şirketlerinden bir açıklama yapılırsa ilk duyan yine siz olacaksınız. remgok@gmail.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear