13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SÖYLEŞİ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 1118 OCAK 2020 CUMARTESİ Ülkü Özen, 1970’ler KTÜ ve özerklik savaşımından, tanıklıkları ve belgelendirmeleriyle Zonguldak Büyük Haklar savaşımındaMadenci Direnişi’ne, Tarih Vakfı çatısı altında, Türkiye’de insan hakları ve sivil toplum savaşımına.. yolculuk.. KTÜ, bilim özerkliğini, üniversiteleri sağ siyasal biat kültürü adına katletme, bugünlere gelişte, bilim adına direnenleri şiddetle sindirme, simgesel ilk örnek sayılabilir.. Zonguldak Büyük Madenci Direnişi, sendikal örgütlülüğü, tüm toplumsal örgütlülüklerle dayanışma içinde savunmanın dünya ölçeğinde yaratılmış bilinen en güçlü eylemi. Türkiye, insan hakları zorlu kazanımlarını savunma direngenliğinde, her daim özel bir yerlerde.. Ülkü Özen’in belgeli tanıklıklarının satır arası gözlemlerine değer katıyorlar... Ktü özerklik savaşımında necdet Bulut’un öldürülmesine parantez açmadan olur mu? Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde 1970’li yıllarda öne çıkan özerk üniversite savaşımında yaşananları gazeteci, haberci olarak Cum huriyet gazetesi sayfalarına taşıma çalışmaları kapsamında doğrusu ben, Ülkü Haldun Özen iki lisiyle kurulmuş dostluk ilişkilerimde, önceleri er kek tarafı sayılabilirim. Haldun Özen, KTÜ’nün se çimle gelen ilk rektörü Erdem Aksoy’un bir avuç ünlü, kendi meslek başarılarında da sorgulana maz bilim insanlarının çalışmaları içinde başı çe kenlerden olarak, sık sık önce telefonla uyarıp sonra da gelişmelerin kapsamı dozuyla ilişkili ola rak Trabzon’a çağır masa gazetemizde ya yımlanmış dizi ve haberleri yapamayacak Özen’ler KTÜ’nün tım. özerklik Ne yazık ki günü savaşımı müz üniversiteleri için günlerinde. artık çok genel olan acıklı sonuç tablonun, Ülkü bilinçli savaşım odağı, kuşkusuz yeri ve kad rolarıyla da bağlantı lı olarak KTÜ seçilmiş gibiydi. Bugünün açılıp Haldun açılıp, içleri bilim yu vası olmaktan uzak tu tulmuş üniversiteleri nin tüm acıklı verilerinin çarpıcı örneklerinden di zi ve haberlerimizde yayımlanmışları özetlersek.. Merkez üniversitelerden taşınan geçici öğretim üyeleri, merkez üniversitelerde barındırılmış öğ rencileri, kamu kaynakları ile KTÜ adına dış ülke lerde de büyük maliyetlerle okutulup geri dönü şü olmayan öğrencileri ile bilim yuvası oluşturma adına boşa geçmiş yılların dramı. Bakanlık eliyle yapılmak istenenler ise kimlik ayrımcılığı, siyasal İslam üzerinden yapılaşmada ne kadarı ile olabi lirse adım attırmacalar.. Sözü, az ve öz konuşma sı ile bilinen Ülkü Özen’e vermekte yarar var.. “1970 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne gittiğimiz zaman üniversite özerk değildi. Tüm atamalar Bakanlık tarafından yapılıyordu. Tem muz 1976’dan itibaren çok ciddi bir özerklik mü cadelesi verildi ve Erdem Aksoy KTÜ’nün seçim le gelen ilk rektörü oldu. Bu arada öğrenci olay ları gittikçe yükselen bir hızla devam ediyordu ve 1978’in sonla rında Elektronik Hesap Merkezi kurucusu yakın arkadaşımız Dr. Necdet Bulut pusu kurularak öldürüldü. He men arkasından 12 Eylül 1980 geldi ve Erzin can Sıkıyönetim Komutanlığı’ndan gelen savcı lar aracılığıyla hakkımızda soruşturmalar açılma ya başladı. Ben beraat ettim, Haldun uzun zaman mahkemelerde dolaştı. Ancak bardağı taşıran o güne kadar birlikte yürüdüğümüz ve en yakın ar kadaşımız olan KTÜ’nün rektörü Erdem Aksoy’un ve Prof. Dr. Özgönül Aksoy’un işine son verilmiş olmasıydı. Bir şey olmamış gibi devam edemez dik. Haldun, 1402 uygulamalarını protesto için üniversiteden ayrıldı. Ben istifa ettim, Ankara’ya döndük. İyi de yapmışız 12 Eylül’ün alternatif olacak hemen hemen her kurumunun içinde olduk. Haldun, Dil Derneği, Tarih Vakfı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, İnsan Hakları Derneği üyesi oldu. Ben benim ilgi alanlarımda olanlara kurucu ya da üye oldum. Türkiye İnsan Halkarı Vakfı’nın ilk genel sekreterliğini yürüttü. Aydınlar Dilekçesi ni imzaladık. Haldun yargılanan 52 kişi içindey di, ben takipsizlik kararı aldım. Yargılananlar du ruşmaları birer kürsü gibi kullanmaya çalıştılar. Haldun, pek keyif aldığı ve daha sonra da sık sık anlattığı üniversite özerkliği üzerinden savun masını yaptı. İnsan Hakları Derneği’nin 1402 sa yılı yasa ile işlerinden çıkardığı 5 bine yakın in san için ‘1402’likler kurultayı düzenledi. Haldun, ölümünden kısa bir süre önce ‘Entelektüellerin Dramı, 12 Eylül’ün Cadı Kazanı’ başlığıyla bu ça lışmaları kitaplaştırdı.” Türkiye ILO’da ‘kara listede’ Yeri geldi bendeniz devreye girmek zorundaydım. Cumhuriyet’in 12 Eylül demokrasi duruşunda, elbette yargılamalar başta, demokrasi karşıtı tüm gelişmelere geniş haberlerle yer verilecekti. Gazete özverili koşullarda sendikal haklar gaspları nedeniyle Ulus KTÜ özerklik savaşımında Necdet Bulut’un öldürülmesine bir parantez açmadan olur mu? Ülkü Özen’in “Dostluğun ve Bilimin İnsanı: Necdet Bulut” başlıklı, Necdet Bulut için “Karanlığın katlettiği bir bilim insanı” anı kitabında yayımlanmış yazısını bütünselliğini bozmadan sizlerle paylaşma olanağım yok. Önce Haldun Özen’in döneme ilişkin arşivinde yer alan gelişmelerin kayıtlarını paylaşmayı seçmiş. Yıllarla özerk yapılmamasında, geliştirilmemesinde devlet siyasetleri adına yapılanların önemli satır aralarını kayıtlı belgeleriyle paylaşmış. Saffet Rıza Alpar’ın başlattığı sağ kadrolaşmaların durdurulması çabalarını anlatmış. “Rektör ölecek anarşi bitecek” sloganlarıyla, ülkücü, siyasal İslamcı gençliğin kullanıldığı eylemlerden, çatışmalardan örnekler sıralamış. 1977’de ODTÜ Bilgisayar Yönetmenliği’nden kendi isteği ile ayrılan, Türkiye’nin bilgisayar alanında ilk doktora yapan bilim insanı Necdet Bulut’un 1978’de KTÜ’ye bilgisayar merkezi kurmak üzere gelişini anlatmış. Kendi isteği ile sürgüne gelen, çalışkanlığı, neşesi çevresine taşan bu insanın KTÜ’ye katkılarında örnekler vermiş. 12 Eylül öncesi, insanla rın ölerek darbenin koşullarını hazırlamalarından birçok örneği taşımış. 26 Kasım 1978 gecesi, lojmanına giderken arabası çarpraz ateşe alınarak vurulan Necdet Bulut’la iki gün önce dolaştıklarını anımsamış. Eşi Neşe kalçasından, Yiğit ayağından vurulurken 27 kurşun sesi aktarılan, yürek yakan bir bilgi olarak kulaklarında kalmış... lararası Çalışma Örgütü ILO’da alınacak kararlara da geniş yer vermek istiyordu. DİSK yargılamaları, işkenceler, sendikaların kapatılmaları da içinde, Türkiye’nin imzaları ile de yükümlü olduğu ILO sözleşme ihlallerinin masaya yatırıldığı ILO haziran genel kurulları önem kazanmıştı. Öncesi ilgili uzmanlık komitelerinin Türkiye’ye de gelerek, yaşananları yakından inceleyerek hazırlamış olduğu yıl içi raporları da önem taşıyordu.. Uzatmadan, Haldun Özen, ILO genel kurulunu izlemeye gideceğimi duymuş, elinde 1402’liklerin durumlarına ilişkin tüm çalışma belgeleriyle geldi. ILO’da, ayrıca da ilgili uluslararası sendikacılık örgütlerinin organlarında, Türkİş’i resmen temsil eden, sözcüsü Önder Aker ile, bilgilendirmeye dönük görüşmek istedi. Aralarında uzun soluklu çalışma yaptıklarını biliyorum. Sonuç olarak işçi sendikalarının ILO sözleşmeleri bağlantılı sendikal hak ihlalleri yanında, kamu çalışanlarının “1402 ile ilişkili mağduriyetleri, gerek uluslararası sendikal haklara ilişkin görev yapan uluslararası işçi gruplarının çalışmalarına gerekse ILO uzmanlık komiteleri çalışmalarına ayrıntılı sorunlarıyla aktarılabilmişti. Çalışanlar üzerinden ayrımcılıkla ilgili çok duyarlı bir sözleşme hükmü olduğu için, uzmanlık komitesi Aplikasyon görüşmelerinde çok ağır bir konuma düşmüştü. Tüm işçilere, sendikalara dönük anlamlı sözleşme ihlalleri yanında, Türkiye ‘14002’likler ihlalleri nedeniyle de çok çıplak, çarpıcı bir kararla kara listeye” girdi. Tarih Vakfı çalışmaları 1991 yılı sonrası Orhan Silier’in girişimiyle, pek çok araştırmacı ilgili alanlardan aydınların da kurucu olarak yer aldıkları, Ekonomik Toplumsal Tarih Vakfı’nın kuruluş ve çalışmaları gündeme girince, Ülkü ve Haldun Özen de içinde yer alırlar. Dergi, sergi, yayın, konferans, araştırma, atölye, kongre, müze, kampanya.. akla gelebilecek tüm araçla tarihi mirasın korunması, tarih eğitimine, yerel tarih çalışmalarına yansıması, tarihin ideolojik bir araç olmaması için çaba gösterilmesi, sözlü tarihin yaygınlaştırılması, kurum tarihlerinin yapılması.. gündemdedir. Ülkü, kısa bir süre sonra yönetim kurulu üyeliğinden ayrılarak Ankara temsilcisi olur. Yaklaşık 17 yıl çalışmaların içinde görev alanına girse de girmese de aklının yattığı, gücünün yetiğince katkıda bulunur. Elmas Eren, kayıp oğlu Hayrettin Eren ile Metris’te yatan Faruk Eren’in En çok aklına takılan haklarının peşinde. “Hikâyemi dinler misin” sorusuyla “Tanıklıklarla Türkiye’de insan hakları ve sivil toplum” ser gisi çalışmalarını sevmiştir. Yaklaşık 7 ay otel lerde yatarak, 20 ilde dolaşarak, iki insan hak ları konferansı düzenlemiş ve bazı illerde in san hakları atölyeleri yapmış olarak yürüttü ğü bu çalışmaları özel paylaşmak istedi. Her türlü coğrafyada etnik, cinsel, politik, dini ya da başımıza gelmedikçe ihlalini fark etmedi ğimiz örneğin yaya hakkını kullanamayanla rın tanıklıklarının anlatıldığı sergilerin yapımcı sı olmaktan onurlu. Sergileri gezenlerin dert leriyle kurdukları desteklerden çok etkilendi ğinin altını çiziyor. Mardin, Diyarbakır’da sayı ları 800’ü bulan sergi gezginlerinin kurdukları iletişimleri unutamıyor.. Gencay Gürsoy Haldun Özen Zonguldak Büyük Madenci Direnişi İşveren örgütlülüğünün başından paraşütle 12 Eylül darbe yönetiminin danışmanlığına, 24 Ocak kararlarının dikte ettirilebilmesine geçiş yapabilen Turgut Özal, DİSK yargılamaları Türkİş’e bağlı sendikacılık ile geride kalanların da tümünün sonuç olarak etkisiz kılınmalarında gerekçe yapıldıktan sonra, projelendirilmiş amaçlara ulaşılması yollarında bir iki ince strateji oyunuyla sivil güçlü siyasal parti örgütlülüğüne yine paraşütle geçişte başarılı sonuçlara ulaşmıştı.. 1982 Anayasası, 1983 sendikal yasaları iğne oyası gibi işlenmiş olarak, sendikaların kapatılmadığı, toplu pazarlık haklarının da varmış gibi görüldüğü hükümlerle donatılmışlardı... En kısadan bir özetleme ile, Türkİş de kitlesel mitinglerle sokağa dökülmüş olarak yapılmış sayısız büyük mitingler, toplantılar işlevsel sonuçlar getirmeyecekti. Hakları düzenliyor gibi başlıklarla, anayasa ve yasaların metinleri içinden bağlantılı taktik düzenlemelerle, hakların kullanılabilmesi dibe vurdurulmuştu. Dünyanın en garabet yasaklı düzenlerini getirmede ustalaşılmış yasaklı düzenlemeler sayesinde Ankara’da Türkİş’in de işi bitirilmişti. Anayasal, yasal sınırlar içinde haklarını koruyamayan işçilerin bahar eylemleri, yaz direnişleri de, “Özalizimin” liberal projesi sisteminin dibe vuruş sonrası parlak gelişim sürecini tüketiyor olsa da, sendikalar, işçiler için ufuktaki karanlık tabloyu silememişti. Söz elbette yine Ülkü Özen’de, Zonguldak direnişi üzerinden verdiği emeklerde, muhteşem belgesellerinde.. “Doğrusu Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Genel Madenİş Sendikası Başkanı’nın çok para istediği ni söyleyip ‘Kim ödeyecek bu paraları?’ diye açıklama yapmasaydı grevin herhalde geç farkına varacaktım. Haldun, Zonguldaklı olduğu için biraz maden işçilerinin özelliklerini biliyordum. Tabii bir de Kasım 1990’da henüz kaç çocuk yapacağımızdan ne içeceğimize kadar her şeyimize karışan, her gün ekranlardan parmak sallayan bir cumhurbaşkanına tanık olmamıştık. Sendikanın içişlerine Cumhurbaşkanı’nın karışması gibi bir durum ortaya çıkıyordu. Madenci grevinin arka planını akıllı ve dikkatli bir biçimde tasarlayan başkan danışmanı sevgili Önder Aker’e ulaştım ve kamera ile giderek grevi çekmek için izin aldım. Bundan sonrası benim hayatım için bir şiirdir. Her gün yürüyen, her gün talebi olan bir kent. Her akşam toplanıp ertesi günün sloganını ve yürüyüşünü tencereyle mi, ekmekle mi yapılacağını kararlaştıran grev komiteleri ve her gün dar bir sokağın dar bir penceresinden işçilere, esnafa çocuklara seslenen bir Şemsi Denizer Başkan. Bir ay boyunca hemen hemen her gün Zonguldak’a gittim. Yatalak dedeye oturduğu yerden konfeti atsın diye kâğıt getiren aile bireyleri gördüm. Satıra kafiye tuturamadı için, “abla” diye seslenen işçileri tanıdım. Gelemeyen devlet memuru arkadaşına telefon sarkıtarak işçilerin seslerini duyuranlara tanıklık ettim. 12 Eylül sonrasının en önemli toplumsal seslerinden biriydi. Grev sırasında kaydettiğim çekimleri daha sonra Şemsi Denizer ve Sabri Cebecik’in deseğiyle “Demokrasi arayışı/Zonguldak grevi” başlığıyla belgesel haline getirdim. Sinemalarda, işçi filmleri festivallerinde gösterildi. TELEVİZYON Hazırlayan: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Gerçek bir hikâye... Aisling Walsh’ın yönettiği “Maudie” adlı film bugün saat 21.30’da TRT 2’de göste rilecek. Kanadalı sanatçı Maud Lewis’in ger çek hayatını anlatan biyografik yapımın baş rollerinde ünlü oyuncular Ethan Hawke ve Sally Hawkins yer alıyor. Film, Yeni İskoçyalı bir kadının bir evde hizmetçi olarak çalışırken bir yandan yeteneklerini bileyerek nasıl toplumun sevilen bir figürü haline geldiğini anlatıyor.  TRT 2 21.30 Y A Y I N A K IŞI 08.30 Çalar Saat Hafta Sonu 11.15 Memet Özer İle Mutfakta 12.15 Benimle Söyle 15.30 Yasak Elma 19.00 Gülbin Tosun İle Fox Ana Haber Hafta Sonu 20.00 Benimle Söyle 00.45 Kadın 06.00 Haber 07.00 Güne Merhaba Hafta Sonu 09.00 Sağlık Kontrolü 10.00 Hafta Sonu 11.00 Haber 12.00 Haber 13.00 Haber 14.25 Doğanın Tadı 15.00 Haber 16.00 Haber 18.00 5N 1K (Yeni Blm) 19.00 Hafta Sonu Ana Haber 21.00 CNN Türk Masası 00.00 Gece Haberleri 08.00 Haber Bülteni 08.40 Spor 09.00 Haber Bülteni 09.15 Macerasever 10.00 Haber Bülteni 10.40 Spor 11.20 Hafta Biterken 12.10 Spor 12.20 Hayat Bir Sanat 14.15 Gol 15.10 Spor 15.20 Avrupa’dan Anadolu’ya 16.00 Haber Bülteni 16.15 Mete Çubukçu İle Pasaport 17.00 Haber Bülteni 17.25 İyi Hikâyeler 18.15 Spor 18.25 0’dan 100’e 19.00 Haber Bülteni 19.15 Osman Müftüoğlu İle Yaşasın Hayat 20.00 Ana Haber 20.45 Yüzde Yüz Futbol Devre Arası 21.05 NTV Belgesel Kuşağı İnsan Vücudunun Sırları 21.55 Yüzde Yüz Futbol 23.00 Gece Bülteni E07k.oT0nR0oTTme2ile21.30 08.00 Haber Turu 09.30 18 Dakika 10.00 Forum Haftasonu 12.00 Haber 12 13.00 Haber 13 14.00 Haber Turu 15.00 Çalışma Yaşamı 16.00 Haber 16 17.00 Tele Kültür 18.00 Haber Turu 19.00 Ana Haber 20.00 Forum Haftasonu 21.00 Anında Manşet 23.00 Haber 23 00.00 Sinema Kuşağı 08.00 Hafta Sonu 10.00 Başkent’te Sağlık 11.00 Çocukça 12.00 Sesle Gelen 12.30 Haber 13.00 Başkent Konserlerinden 14.00 Video Kolik 14.30 Haber 15.00 Yurdun Sesi 16.30 Haber 17.00 Sanatın Adımları 18.00 Sağlıklı Ve Formda Sohbetler 19.00 Gönülden Nağmeler 20.00 Ana Haber 21.30 Tarihin Bilinmeyen Yüzü 23.00 Atanın Mirası 09.30 Yabancı Sinema: Mutluluğa Boya Beni 11.00 Muasır 13.00 Evliya Çelebi 14.00 Eskici 14.30 Sinema + 15.30 Koleksiyoner 16.00 Sesler 16.30 Tarihin Ruhu 17.00 Konsere Davet 19.30 Tiyatro Dünyası 20.00 Belgesel: Beethoven 21.30 Yabancı Sinema Maudie 10.35 Hayvan Yavruları 13.10 Olanlar 14.00 Bir Aş Hikâyesi 14.35 Bilimin Ev Hali 15.05 Hayvanların Dövüş Kulübü 15.55 Su Savaşları 16.50 Doğuştan Asiler 17.50 Antik Çağın Sırları 19.05 Hayvan Yavruları 21.30 Büyük Pasifik 01.35 Hayvan Yavruları 02.30 Yiyeceğin Serüveni 09.00 Hazen Audel İle Düşman Hattında 10.50 Hazine Avcıları 11.45 Nazi Mega Yapıları: Amerika’nın Savaşı 12.40 Hazen Audel İle Düşman Hattında 17.05 Havaalanı Güvenliği: First Class 18.00 Albert Lin İle Kayıp Şehirler 19.00 Ekinoksun Peşinde 20.00 Vahşi Yolculuk: Avustralya 21.00 Dünyayı Değiştiren Kadınlar 23.00 Dünyayı Değiştiren Kadınlar 00.45 Apollo: Ay’a Dönüş 01.30 Deniz İpek Yolu Yeniden Doğuyor 11.25 Alaska: Son Sınır 13.05 Alaska’yı Mesken Tuttuk 14.45 Kindig Garajı 20.05 Hurda Avcıları 21.00 Tamirat Tadilat: Rüya Arabalar 21.55 Tamirat Tadilat 22.50 Sokak Çılgınları 23.45 Dizel Kardeşler 24.30 Kindig Garajı 02.00 Hurda Avcıları 02.55 Tamirat Tadilat: Rüya Arabalar 03.45 Alaska Demiryolu 04.35 Nasıl Yapılmış? cumtv@cumhuriyet.com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear