14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 2 EYLÜL 2019 PAZARTESİ EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER savunmYaaArgnııtSkaarbaiyr’’ddaebtöarreYobnenunugvinüeantbdaoblrityaıyşkşımlolıyt5aoe2larttrilğai Yargıtay Başkanlığı tarafından düzenlenen 20192020 Adli Yıl Açılış Töreni tartışmalar altında bugün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılacak. Töreni 52 baro başkanlığı boykot edecek. Alternatif adli yıl açılış töreni düzenleyen Ankara Barosu, bu kapsamda önce Ankara Adliyesi önünde açıklama yapacak, ardından Anıtkabir’i ziyaret edecek. Bu adli yılda yargının Alican birçok sorunu çözüm için uludağ bekliyor. İfade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşleriyle ilgili düzenlemeleri içeren yeni yargı paketinin Meclis’e gelmesi beklenirken, adli tatil sırasında nöbetçi heyetin bakmadığı 5’i eski, 6 Cumhuriyet çalışanının infazının durdurulması talebi de Yargıtay’daki asıl heyetin önüne gelecek. Yargıtay Başkanlığı tarafından düzenlenen 20192020 Adli Yılı Açılış Töreni, bugün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kabine üyeleri ile yüksek yargı mensuplarının katılacağı törende Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu da hazır bulunacak. Töreni başta İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır’ın arasında bulunduğu 52 baro başkanı boykot edecek. Ankara Barosu, bu kapsamda alternatif bir adli yıl açılış töreni düzenleyecek. Ankara Barosu’ndan yapılan açıklamada, “Biz, hukuk adına yılmadan mücadele edeceğimiz ve kutsal mesleğimizi gururla icra edeceğimiz yeni adli yılı Yargıtay Başkanlığı’nın Saray’da düzenlediği yeni adli yıl açılışında töreni boykot eden barolar arasında yer alan Ankara Barosu, Anıtkabir ziyaretini de kapsayan alternatif tören yapacak Bağımsız ve tarafsız yargı vurgusu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yeni adli yılın açılışı nedeniyle yayımladığı mesajında, “15 Temmuz darbe girişimiyle başlayan süreçte, adalet teşkilatımız büyük bir sınav vermiş, hızla harekete geçen ve hukuka aykırılığa müsaade edilmeyeceğini açıkça ortaya koyan tavırlarıyla hainlerle mücadelede önemli gücümüz olmuştur” değerlendirmesini yaptı. Mesajında gerçek anlamda bağımsız ve tarafsız bir yargının işleyişinin büyük önem taşıdı ğının altını çizen Erdoğan, güvenilir ve hızlı bir şekilde gerçekleşen adaletin, toplumsal barışın, huzur ve kardeşliğin en güçlü teminatı olduğunu vurguladı. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de adli yıl açılışı mesajında Yargı Reformu Strateji Belgesi yeni adli yılın temel ajandası ve yol haritası niteliğini taşıdığını belirterek “Yeni adli yıl hukuk devleti ilkesini derinleştirme dönemi olacak” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Ankara Adalet Sarayı’nda ve Atamızın huzurunda karşılıyoruz” denildi. Buna göre, Ankara Barosu yönetimi ve avuklar yarın saat 11.00’de Sıhhiye Adliyesi önünde basın açıklaması yapacak. Avukatlar, daha sonra saat 12.00’de Mustafa Kemal Atatürk’e saygı ve şükranlarını sunmak için Anıtkabir’e gidecek. İstanbul Barosu da yarın akşam açılış kokteyli gerçekleştirecek. Cumhuriyetçiler özgürlük bekliyor Yeni adli yılın sorunlarının başında, yine siyasi dava ve soruşturmalar öne çıkıyor. Bu adli yıl da iktidarın yargıyı muhalifleri susturma aracı olarak kullanıp kullanmayacağı yanıtı beklenen soruların başında geliyor. Cumhuriyet davasında 5 yılın altında cezaya mahkum edilen ve kararı istinaf tarafından kesinleşen gazetemiz eski yazar ve yöneticileri Musa Kart, Güray Öz, Hakan Kara, Mustafa Kemal Güngör, Önder Çelik ve muhasebe servisi çalışanımız Emre İper, halen cezaevinde. İktidarın yargı reformu strateji belgesinde 5 yılın altında ceza alanlara Yargıtay yolunu açacağını vaad etmesine karşın, ilk yargı paketi yaz başında TBMM’ye sevk edilemedi. Cumhuriyet davası avukatları, bunun üzerine Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne infazların durdurulması için dilekçe verdi. Adli tatil nedeniyle talebi incelemesi gereken Yargıtay nöbetçi dairesi, bu süreçte bir türlü dosyayı görüşmedi. Adli tatilin bitmesi nedeniyle dilekçe, asıl daire olan 16. Daire’nin önüne gelecek. Sözcü davası Sözcü gazetesinin sahibi Burak Akbay, yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile gazetenin genel yayın yö netmeni Metin Yılmaz’ın da aralarında bulunduğu 9 gazetecinin yargılamasına devam edilecek. 4 Eylül’deki duruşmada savcılığın mütalaasına karşı savunma yapılacak. Mahkemenin, savunmalardan sonra kararını açıklaması bekleniyor. BirGün davası BirGün gazetesi çalışanları da yine bu dönemde hâkim karşısına çıkacak. İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek davanın iddianamesinde, dönemin BirGün yöneticileri İbrahim Aydın, Barış İnce, Can Uğur ve Bülent Yılmaz yer aldı. Cumhuriyet ve Sözcü davalarında olduğu gibi BirGün yöneticileri de “FETÖ’ye üye olmadan yardım etmek” ile suçlandı. Delil olarak da yalnızca 20142015 yıllarında birgun.net sitesine girilen “Fuat Avni” adlı Twitter hesabından atılan bilgilerin haberleştirilmesi gösterildi. HDP’li siyasetçiler tutuklu Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın arasında bulunduğu çok sayıda HDP’li siyasetçi tutuklu olarak yargılanıyor. Bu süreçte tutuklu HDP’lilerin tahliye edilip edilmeyeceği belli olacak. AİHM Büyük Dairesi, 18 Eylül’de Demirtaş’ın başvurusunu esastan görüşecek. Daha önce AİHM Dairesi’nin Demirtaş’ın haklarının ihlal edildiğine ilişkin verdiği karar mahkeme tarafından uygulanmamıştı. Şimdi AİHM Büyük Dairesi’nin vereceği kararın uygulanıp uygulanmayacağı ise merak konusu oldu. l ANKARA Erdoğan’ın talimatı üzerine teşkilatlar milletvekillerinin de katılımıyla illerde ‘vefa’ toplantıları yapıyor Kopuşa karşı vefa toplantısı EMİNE KAPLAN Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, her ne kadar “esameleri bile okunmayacak” dese de parti tabanından yeni kurulacak partilere kayışı önlemek için teşkilatlarda çalışma başlatıldı. Milletvekillerinin de katılımıyla küskün ve kırgın partililerin gönlünün alınması için illerde “vefa toplantıları” düzenleniyor. Bazı AKP’li kurmaylar, bu toplantıların yararının mutlaka olacağını, ancak geç bir adım olduğunu dile getirerek “Bir panik havasıyla hareket ediliyor. Daha serinkanlı bir politika izlenmeli” görüşünü dile getiriyor. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan’ın parti kurma çalışmalarını hızlandırması AKP’de de yeni önlemlerin alınmasına yol açtı. Bunun için ilk olarak olağan kongre süreci 1 yıl erkene çekilerek, ekimde başlayacak belde, ilçe ve il kongre süreçleriyle teşkilatların diri tutulması hedefleniyor. AKP içinde yapılan değerlendirmelerde yeni partilere küskün ve kırgın partililerin geçebileceği hesabı yapılıyor. Bunun önlenmesi için de “vefa toplantıları” yapılmaya başlandı. Bu kapsamda milletvekillerinin de katılımıyla teşkilatlarda toplantılar yapılarak daha önce partinin çeşitli kademelerinde görev yapmış, ancak daha sonra kırılıp küserek uzaklaşan isimler yeniden kazanılmaya çalışılıyor. ‘Geç kalındı’ Parti içinde bu toplantı ve ziyaretlerin yararlı olacağı, ancak bunun için geç kalındığı değerlendirmeleri de yapılıyor. Bazı AKP’li kurmaylar, “Bu toplantıların çok daha önce yapılması gerekiyordu. Yeni parti hazırlıkları nedeniye bir panik havasıyla hareket edilmesi doğru değil, daha serinkanlı bir politika izlenmeli” görüşünü dile getiriyor. l ANKARA Erdoğan yine CHP’li belediyeleri hedef aldı: Bizim de yapacaklarımız var Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kayyım atamalarının ardından Diyarbakır’a giden İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu hedef alarak, “İBB Başkanı Diyarbakır’a kimlerle, neyi konuşuyor? Bakıyorsunuz, teröre bulaşmış olanlarla el ele. Terör örgütüne tavır koyamayandan belediye başkanı olmaz, siyasetçi hiç olmaz” dedi. CHP’li belediyelere yüklenen Erdoğan, “Kazandığımız belediyelerden kimseyi işten çıkarmayacağız demediler mi? Bütün bunlar karşısında bizim de yapacaklarımız var” dedi. Konya’da toplu açılış törenine katılan Erdoğan, Konya metrosunun yapımına başlanacağını belirterek, eylül ayında ihale yapılacağını söyledi. İşten çıkarmalar konusunda CHP’li belediyelere yüklenen Erdoğan, “Son seçim kampanyası dönemi boyunca CHP’li belediye başkan adayları ve genel başkanları her konuda attılar, tuttular. Ulaşımdan internete her şeyi bedava yapmaktan, belediyelerden işçi çıkarmayana kadar vermedik söz bırakmadılar. Bay Kemal ‘Kazandığımız belediyelerden kimseyi işten çıkarmayacağız’ demediler mi? Bütün bunlar karşısında bizim de yapacaklarımız var” dedi. ‘Fitneye rıza göstermeyiz’ Konya’da AKP il başkanlığı toplantısında da açıklamalarda bulunan Erdoğan, “18 yıllık yolculukta nefesi kesilenler, hırslarının ve kibirlerinin kurbanı olanlar çıktı. Fitne ateşinin yakılmasına kesinlikle rıza göstermeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Kayyım atamalarına da değinen Erdoğan, “Hiç kimse sandıktan çıkan iradeyi terör baronlarına peşkeş çekemez” diye konuştu. l İç Politika Kayyım atanmasına karşı eylemlerin sürdüğü illerden tüm Türkiye’ye çağrı: Gelin demokrasi talebini büyütelim MAHMUT ORAL İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kararıyla HDP’li Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerinin eşbaşkanlarının görevden alınıp yerlerine kayyım atanmasına yönelik protesto eylemleri devam ediyor. Diyarbakır’da belediye binası yakınlarında Lise Caddesi üzerindeki Çamlıca mevkiinde her gün düzenlenen oturma eyleminde yine renkli anlar yaşandı. Eyleme katılanlar, “Kayyıma karşı omuz omu za” sloganı eşliğinde, barış şarkıları söyledi. Eyleme, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin yanında, HDP’li milletvekilleri Garo Paylan, Ahmet Şık, Dersim Dağ, Feleknas Uca, Saliha Aydeniz, Ayşe Acar Başaran, Semra Güzel, Musa Farisoğulları, Remziye Tosun, İmam Taşçıer, Hişyar Özsoy, HDP Diyarbakır il ve ilçe eşbaşkanları ile çok sayıda yurttaş da katıldı. Eylemde konuşan Temelli, tüm kesimlere demokrasi mücadelesini büyütme çağrısı yaptı. Temelli, “14 gündür direniyoruz, sokaklardayız. 19 Ağustos günü bu ülke bir kez daha bir darbeyle karşı karşıya kaldı. Seçilmişlere karşı kayyım atayan iktidar, tükenmiştir. Şiddet erkiyle halkın iradesine karşı saldırıya geçmiştir. Bu şiddeti, saldırıyı kabul etmiyoruz. İrademize sahip çıkıyoruz, kentimize sahip çıkıyoruz. Gelin iradenize, haklarınıza sahip çıkın. Gelin Diyarbakır halkıyla el ele verin. Asla ve asla sokakları terk etmeyiz. İrademizden, dilimizden, kültürümüzden asla vazgeçmeyeceğiz. Bir arada yaşama iradesini hayata geçirmek için mücadele edeceğiz. Ellerinde tek bir şey kalmış, o da Kürt düşmanlı ğıdır. Bu düşmanlığı yürüterek ayakta kalacaklarını düşünüyorlar. Buradaki siyaset demokrasi mücadelesi siyasetidir, kayyımları kabul etmeyen siyasetidir. Gelin bunu İzmir’de, Aydın’da, Karadeniz’de büyütelim. Bu zihniyeti, bu anlayışı kabul etmiyoruz. Demokrasi zeminini asla terk etmeyeceğiz. Mahallemize, sokaklarımıza, kentlerimize sahip çıkacağız. Susmuyoruz, korkmuyoruz ve asla bu mücadeleden vazgeçmiyoruz” dedi. Kayyım atanan Mardin’de de oturma eylemi devam etti. l DİYARBAKIR Bugün 33 Ağustos Kurtuluş Savaşı sürüyor... 30 Ağustos taarruzu ile başlayan “Kurtuluş Savaşımız” zaferle sonuçlandı. Düşman işgalinden kurtulduk. Ancak, o tarihten beri sürdürdüğümüz “İlkellikten Kurtuluş Savaşımız” bitmedi. İlkellikten kurtulmak, düşmandan kurtulmaktan daha zor da ondan. Onun için de bugün, “33 Ağustos”tur ve “Uygarlık Savaşımız” devam ediyor. Büyük önderimiz Atatürk’ün en büyük önemi verdiği zafer “Uygarlık Zaferi”dir ve bu mücadeleyi bizlere emanet etmiştir. Çünkü, Atatürk Cumhuriyeti, bağımsızlığın, laikliğin, uygarlığın zaferi olmuştur. Bu zafer, büyük kurtarıcı tarafından böyle tanımlanmıştır. Onun içindir ki, ilkellerin yağmacı tüketici hedefleri yeni Osmanlıcılık adı altında Cumhuriyetin kazanımları olmuştur. Bizim de andımızla içinde olduğumuz Atatürk Cumhuriyetçileri, “uygar üretici paylaşımcı” nitelikleriyle toplumlarıyla yaşarlar. Buna karşın, “ilkel yağmacı tüketici” nitelikler, cemaat güdüsüyle uygarlığın tehdidi olurlar. Osmanlı döneminin softaları mollaları, bugünün tarikat şeyhleri, cemaat mürşitleri olarak aynı yolu izlemektedir. Bugünün iktidarı da geçmişin özlemiyle bu bağnazlık yolunu desteklemekte, uygarlığa giden yolu tıkamaktadır. Onun için de, Türkiye’nin “uygarlık savaşı” eskisinden çok daha çatışmalı olarak sürüp gitmektedir. Çatışma alanlarına bakarsak... Her cephede çatışma Hukuk cephesinde: Tek Adam yönetimine bağımlı, amacı iktidarın istediği olan, talimatla karar veren hukuk, Amacı adalet olan bağımsız karar veren hukuk ile çatışmaktadır. Baroların Saray’da yapılan adli yıl açılışını boykot etmeleri bu çatışmanın sonucudur. Eğitim cephesinde: Eğitimin dinselleştirilmesi, imam hatip okullarının öne çıkarılması, düşünmenin dondurulması, itaat biat kültürünün zorla yerleştirilmesi ile, eleştirel düşünceye dayalı laik çağdaş eğitim çatışmaktadır. Devlet okullarının dinsel alana kaymaları, eğitimi büyük ölçüde özel eğitim alanına kaydırmakta, bu da aileleri ekonomik açıdan zorlamaktadır. Ekonomide: İktidar, kendisine bağımlı bir kitle yaratmak amacıyla “sadaka ekonomisi” yaratmakta, çalışarak kazanmak yerine “az da olsa cebine para koyma” yoluyla bağımlı bir itaat kitlesine dayanmaktadır. Buna karşın, ekonominin gerçekleri “üreterek kazanma” ilkesiyle bu durumla çatışmaktadır. Artan enflasyon, pazarlardaki yangını daha da artıracaktır. Dış politika iflas etmiş, büyük emperyalist devletlerin himayesine sığınmaktadır. İçeride, artık seçim sonuçları da reddedilerek seçilenlerin yetkilerini zorla gasp etme dönemine geçilmiştir. Kayyım atamaları budur. Uygarlık savaşı sürüyor Atatürk Cumhuriyeti’nin uygarlık savaşı sürüyor. “İlkel yağmacı tüketici” cemaat anlayışına karşı çıkan, “uygar üretici paylaşımcı toplum” bu mücadelesini sürdürüyor. Ve elbette zaferi uygarlık kazanacaktır. Ağustos ayı uzayabilir. Ama er, ama geç 9 Eylül gelecek, Muzaffer ordularımız İzmir’e girecektir... AKP’Lİ MECLİS ÜYESİ Kemalistlere küfürlü mesaj AKP Çorum Belediye Meclis üyesi Reşit Keleş, Diyanet Başkanlığı’nın 30 Ağustos’ta Zafer Bayramı hutbesinde Mustafa Kemal Atatürk’ü anmamasını eleştirenler ve Kemalistleri hedef alarak, “Siz kimsiniz O... çocukları” diyerek küfür etti. Küfürlü mesaja tepki gösteren CHP Çorum belediye Meclis Grup Başkan Vekili Tuncay Yılmaz, savcılara çağrıda bulundu. Yılmaz, “Egemen Bağış ‘Bakara makara’ dedi, Kuran’la dalga geçti. Kuranıkerim ile kim olursa olsun dalga geçemez diyemediniz. AKP Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, reisinize dokunmanın ibadet olduğunu söyledi, Diyanet bu şirktir diyemedi. Reisinizin olduğu televizyon yere konmaz dediler. AKP dedi diye özürlü adayı rezil ettiler. Reisinize oy vermeyen cehennemliktir dediler. Dinini unutan, kibir çukuruna düşen, kula tapan, şirk koşan bu Diyanete ve size dini hatırlatmak hakaret ettiğiniz Kemalistlere düştü” dedi. Keleş’in paylaşımına bir tepki de İYİ Parti Çorum teşkilatından geldi. İYİ Parti Merkez İlçe Başkanı Erkan Yıldız yaptığı açıklamada, “Çorum AKP ve yönetimini kınıyoruz. Savcıları göreve davet ediyoruz. Kurucumuz Atatürk ve ona gönül vermiş milyonlarca insana sen kim oluyorsun da küfürler ediyorsun?” ifadelerini kullandı. l İç Politika
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear