17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Baskı bitmiyor! 138 AĞUSTOS 2019 PERŞEMBE Türk halk müziği sanatçısı Selçuk Balcı’nın 25 Ağustos’ta Malatya Şenlikleri’nde vereceği konser “Her şey çok güzel olacak” dediği için iptal edildi Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenecek Malatya Şenlikleri kapsamında konser verecek olan Türk Halk Müziği sanatçısı Selçuk Balcı’nın konseri ip tal edildi. 2430 Ağustos arasında yapılacak şenlik lerde Balcı 25 Ağustos’ta konser verecekti. AYÇA HAN Konserinin iptal edildiğini, daha önce yayımlanmış afişten, adının ve fotoğrafının çıkarılarak yeni bir afiş yapılması üzerine öğrenen Sel çuk Balcı, gazetemize yaptığı açıkla mada süreci şu sözlerle anlattı: Sebe bini bile açıklayamadıkları bir kon ser iptali kararıyla karşı karşıyayız. 25 Ağustos tarihinde Malatya Büyük şehir Belediyesi’nin katkılarıyla ger çekleşecek olan festivalde ben de sahne alacaktım. Daha önceden ya Türk halk müziği sanatçısı Balcı, iptal edilen konser için “Menajerimi arayarak, protokol baskısı var, anlayın bizi açıklamasında bulundular” diyor. yımlanmış afişten adımın ve fotoğrafımın çıkarılarak yeni bir afiş yapıldığını gördüm. Bu şekilde, hiç haber verilmeden afiş yayımlanmasının etik olmadığını söylemek için yerelde konseri organize eden yetkilileri aradığımda sponsorlardan birinin çekildiği ve ödeme yapılamayacağı söylendi. Ben de bunun üzerine uçak biletlerimizin alındığını, otel rezervasyonlarının yapıldığını, kapora alındığını hatırlatarak bu aşamadan sonra konsere Malatya halkı için ücretsiz olarak çıkabileceğimi belirttim. Tekrar bir toplantı yaptıktan sonra menajerimi arayarak “Protokol baskısı var, anlayın bizi” şeklinde bir açık lama yapmışlar. Bize haber vermeden afişten adımızı çıkardıktan sonra oyalama taktikleriyle bizi yıldırıp daha sonra kamuoyuna konsere bizim kendimizin çıkmadığı şeklinde yansıtmak istedikleri açıktır. ‘Yıldırma politikası’ Daha önce, yine Malatya’da 1721 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek 23. Uluslararası Malatya Kültür Sanat Etkinlikleri ve Kayısı Festivali kapsamında sahne alacak Pamela’nın konseri iptal edilmişti. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, sosyal medya hesabından yap tığı açıklamada, İstanbul seçiminde “Her şey çok güzel olacak” diyen Pamela’nın konserinin bu sebepten iptal edildiğini iddia etmişti. Sanatçı Selçuk Balcı, kendi konserinin iptal edilmesindeki asıl sebebin de aynı olduğunu düşünüyor. Seçim sürecinde sosyal medya hesabından “Her şey çok güzel olacak” yazan Balcı, “İptal kararının bu sebeple alındığını çok iyi biliyorum. Bugüne kadar kimseyi ayrıştırmaksızın, siyasi söylemlerden kaçınarak yüzlerce konser vererek halkımızla buluştuk. Siyasi görüşümüzü de hiç bir zaman saklamadık. Mevcut yasaların bize tanıdığı demokratik hakkımızı kullandık ve yasal zeminde tercihimizi dile getirdik diye bu tür baskı ve yıldırma politikaları sonucu alınan iptal kararında emeği geçen herkesi kınıyorum” diyor. Halil Altındere’nin ‘Abrakadabra’sı Yapı Kredi’de Yapı Kredi, 75. Yıl Sergileri kapsamında Yapı Kredi Kültür Sanat Binası’nda, Halil Altındere’nin “Abrakadabra” isimli kişisel sergisine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Altındere’nin sanatçıyı bir sihirbaz, eserleri sihir malzemesi, sergi alanını ise sahne olarak kurguladığı “Abrakadabra” sergisi, 11 Eylül’de Yapı Kredi Kültür Sanat Binası’nda sanatseverlerle buluşacak. Sanatçının hiperrealistik heykellerini, bronz işleri ve enstalasyon çalışmalarını bir araya getirecek sergi, gündelik yaşamın gerçekliği ve hayal dünyası arasındaki sınırların geçişkenliğini sorgulayan 20’den fazla eserden oluşacak. Sergi açılışında ayrıca “Abrakadabra” sergi kataloğunun ya zarlarından, küratör Hou Hanru da bir konuşma yapacak. Sergiyle eşzamanlı olarak, Yapı Kredi Yayınları’ndan Hou Hanru, Maria Lind ve HG Masters gibi dünyaca ünlü küratör ve yazarların bu sergi için özel olarak kaleme aldığı yazılarını içeren kapsamlı bir kitap çıkacak. Ayrıca sergi paralelinde sanatçının bir eseri de Yapı Kredi bomontiada ALT’a sergilenecek. Sergi açılışında ayrıca “Abrakadabra” sergi kataloğunun yazarlarından, küratör Hou Hanru da bir konuşma yapacak. Senarist Umur Bugay’a son veda “Bizimkiler” dizisiyle unutulmazlar arasına giren senarist, oyuncu, yönetmen ve yazar Umur Bugay, bugün son yolculuğuna uğurlanıyor. Bugay’ın cenazesi, ikindi namazını takiben Şakirin Camisi’nde kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Önceki gün öğle saatlerinde Kınalıada’da yaşamını yitiren Bugay, kariyeri boyunca birçok sinema filmiyle televizyon dizisine imza atmıştı. PEN: Bugay Eserleriyle Yaşayanlar arasında... PEN Türkiye Umur Bugay ile ilgili bir açıklama yayımladı. Açıklama şöyle: “Bir yıldızı daha sonsuzluğa uğurladık. O artık eserleriyle yaşayanlar arasına katıldı. Senarist, oyuncu, yazar, yönetmen, dramaturg olan değerli üyemiz Umur Bugay mizah ustasıydı. İstanbul Üniversitesi, sosyoloji fakültesini bitirdikten sonra, belleklerimizden silinmeyecek senaryo, film ve dizilere imza attı. Çok geniş kitlelerin sevgilisi oldu. Sanat hayatına Arena Tiyatrosu’nda başlayan Umur Bugay 1972 yılından sonra oyunculuğunu ve yazarlığını birlikte sürdürdü. “Oğlum Adam Olacak”, “Karılar ve Kocalar”, “Türk Küçükleri”, “Kirpi Çocuk”, gibi kitapların ve oyunların yanı sıra; “Hababam Sınıfı”, “Bizimkiler”, “Kapıcılar Kralı”, “Çöpçüler Kralı”, “Duruşma” gibi toplum psikolojisine hitap eden filmlerin yönetmenliğini de üstlenmiştir. PEN Yönetim Kurulu olarak değerli üyemize, can dostumuza, rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine sabırlar diliyoruz. Işıklarda uyusun.” ONUN TERCİHİNDE KAZANDIĞI ÜNİVERSİTEYİ KAYBETMEK YOKTU. Kafka’nın el yazmaları görücüye çıktı... İsrail Ulusal Kütüphanesi, ünlü yazar Franz Kafka’nın arkadaşına yakması için verdiği ancak bugüne dek kalan el yazmalarını görücüye çıkardı. El yazmaları İsrail ile Hoffe ailesi arasında uzun süren bir hukuk mücadelesinin ardından kütüphaneye verilmişti. Kafka 1924’teki ölümünden önce arkadaşı Max Brod’a el yazmalarını emanet etmiş ve kendisi öldükten sonra yok etmesini istemişti. Fakat bu isteğini yerine getirmeyen arkadaşı, 1939’da Çekoslavakya’nın Nazilerce işgal edilmesinin ardından Tel Aviv’e kaçmıştı. 1968’te ölen Max Brod ise, sekreteri Esther Hoffe’ye bıraktığı el yazmalarının Kudüs İbrani Üniversitesi’ne, Tel Aviv’deki şehir kütüphanesine veya İsrail’deki ya da yurt dışındaki bir başka kuruluşa verilmesini istemişti. Hoffe ise Brod’un vasiyetini yerine getirmek yerine yazmaları saklamış ve 2007’deki ölümünün ardından bu belgeler, mirasçısı olan iki kızı arasında paylaştırılmıştı. Hayatımıza dokunan Umur Bugay Benim sevgili arkadaşım, can dostum Umur Bugay... Nereden başlasam ki anlatmaya... Taa 60’lı yılların Arena Tiyatrosu’ndan ya da Gülriz Sururi Engin Cezzar Tiyatrosu’ndan mı... Hemen sonraki Halk Oyuncuları’ndan mı... Belki en iyisi mihenk taşlarından biri olduğun 70’lerin Dostlar Tiyatrosu’ndan başlamalı... Hayır hayır, bir kıvılcım gibi tutuşturduğun ve peşi sıra Devekuşu Kabare Tiyatrosu için yazdığın “Haneler”, “Reklamlar”, “Taşıtlar” gibi oyunlarından mı... Daha çok genç yaşlarda tiyatroların oyuncusuydun, yönetmeniydin, yazarıydın, dramaturguydun... Geniş kitlelerin nabzını tutan dinamoydun... Bize bizi anlattı Belki de sevgili dost Zeki Öktem’le birlikte o muhteşem işbirliğiyle ortaya çıkan “Kapıcılar Kralı” , “Çöpçüler Kralı”, “Düttürü Dünya” gibi filmlerin; sonra da hayatımıza damgasını vuran “Bizimkiler”, “Yazlıkçılar” gibi dizilerinden söz etmeliyim... Ama iki gündür herkes onları dillendiriyor zaten... Bütün o filmlerde, dizilerde en çok bize bizi anlattın! En iyisi kimselerin bilmediği, yaz tatillerimizdeki yolculuklarımızı, çok özelimizde değerli bir mücevher gibi sakladığımız “Sanat ve Şarap” gezilerimizi anlatmalıyım... Tiyatro, sinema ve yazın hayatındaki mizah ustalığını zaten bilirdim, ama bu ustalığın sırrını o gezilerde daha da iyi anladım. Önce dünyanın belli başlı festivallerini, sonra bağları ve şarap tadımlarını dolaştığımız bu gezilerde gördüm ki senin en büyük yeteneğin dünyanın neresinde olursa olsun hayatın içindeki insanlarla haşır neşir olmandı. Sıradan insanlarla, ezilen insanlarla, yoksul kalabalıklarla, kenarda kıyıda kalmışlarla içlidışlılığın... Fransa’da, İtalya’da, Slovenya’da ya da Gürcistan’da gittiğimiz her yerde oraya özgü mizah öyküleri üretir, on dakika önce yaşadığımız bir olayı eşsiz bir fıkraya dönüştürürdün... Zekân, sivri dilin, anında tepki verme gücün, olağanüstü gözlemciliğinle, dilini bilmediğin ülkelerde bile hayatın içinden geçen öyküler yaratan arkadaşımızdın. “Sanat ve Şarap” ekibinden önce Sevgili Tarık Akan ayrıldı, şimdi sen... Sendeki yetenek bende yok ki çekip giden güzel insanların ardından; senin dediğin gibi “arada burnumu çekersem, sakın ağladığımı sanmayın... Nezleyim burnumu çekmem ondandır” diyeyim... İşte şimdi yaz ortasında burnumu çeke çeke şu birkaç satırda seni, eşi benzeri olmayan seni, benim Umur Bugay’ımı birkaç satıra sığdırmaya çalışıyorum... Sanki imkânı varmış gibi... Yazı emekçisi arkadaşım Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın yönetim kurulunda omuz omuza çalışırken, bir kez daha arkadaşımın büyük bir sorumluluk ve bilinçle görevlerini yerine getirdiğine tanık olacaktım. “Oğlum Adam Olacak” ve “Türk Küçükleri” kitapları sayısız ailenin başucu kitabı olmuştu. (Hep Türk Büyükleri yazılmaz ya! Umur bu, elbet Türk Küçükleri’ni yazacaktı!) “Umur, PEN Yazarlar Derneği’ne üye olmak ister misin” diye bu yazı emekçisine bir davetiye yolladığımızda sevincini unutmayacağım. O hızla “Karılar ve Kocalar” kitabını yazdı... Sanmayın ki tüm bu kitaplar sadece mizah öykülerinden oluşuyor. Hayır, keskin gözlemciliği, kıvrak dili, sosyolog kimliği, eleştirel bakış açısıyla yüklü bu kitaplarda aynı zamanda eşsiz bir uyarı var... Heeey gözünüzü dört açın uyarısı! Hayatın her anından bir mesele, yaşanan her haksızlıktan bir isyan, her güzellikten umut çiçekleri yaratan Umur Bugay... Benim can dostum, canım arkadaşım. Yazı emekçisi arkadaşım. Seni şimdiden çok özledim... Bağışlarınız için: 444 0 838 bagis.tev.org.tr Terc hler ne yerleşen b nlerce öğrenc , barınma ve yemek g b ht yaçlarını karşılayamadığı ç n ün vers tey bırakmak zorunda kalmasın. Türk Eğ t m Vakfı’na bağış yapın, gençler m z Kazandığı Ün vers tey Kaybetmes n. Ayanis Kalesi’nin yapımında kullanılan taşlar mercek altında Van’da, Urartu Kralı II. Rusa tarafından 2 bin 700 yıl önce inşa edilen, 30 yıldır da kazı çalışmaları devam eden Ayanis Kalesi’nin yapımında kullanılan taşlar, bilim insanlarına araştırma konusu oldu. Araştırmacılar, kalede kullanılan taşların nereden ve nasıl getirildiği, nasıl işlendiği, hangi tekniklerin kullanıldığına ilişkin çalışmalar yaptı. Van Gölü’nün doğu kıyısında yer alan Ayanis Kalesi, süslemeleri, mimari yapısı ve kalıntılarıyla Urartular dönemine ait önemli bilgiler sunuyor. Urartu Kralı II. Rusa tarafından yaklaşık 2 bin 700 yıl önce yapılan ve bugüne ulaşan kale, bilim dünyası için de heyecan uyandırıyor. Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Ar keoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı başkanlığındaki 22 kişilik ekip tarafından yapılan kazı çalışmalarında, bugüne kadar Urartuların yönetim yapısı, mimarisi ve inançlarıyla ilgili önemli bulgulara rastlandı. Kazı çalışmalarının 30 yıldır sürdüğü kalede kullanılan taşlar da mercek altına alındı. Kazı ekibinde yer alan Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü araştırma görevlisi Ayşegül Akın Aras, kalede kullanılan 3 çeşit taşın nerelerden, hangi yöntemlerle, nasıl getirildiğini doktora tezi kapsamında araştırdı. Aras ile birlikte 10 kişilik araştırmacı ekip, müzeden alınan izinler doğrultusunda analiz çalışması yaptı. l DHA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear