02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: SERPİL ÜNAY [email protected] 76 AĞUSTOS 2019 SALI Keşmir ateşine benzinYeni Delhi’nin Cammu Keşmir’in statüsünü iptal adımı, İslamabad’la gerilimi yeni boyuta taşıdı Hindistan hükümeti, Pakistan ile 70 yıldır ihtilafta olduğu ve son dönemde gerginliğin arttığı Cammu Keşmir eyaletinin özel statüsünü kaldırma adımı attı. Karara İslamabad hükümetinden tepki yükselirken, Pakistan Dışişleri Bakanlığı düzenlemeyi “hukuka aykırı” olarak nitelendirdi. Hindistan İçişleri Bakanı Amit Şah, dün parlamentoya ülkede Müslüman çoğunluğun bulunduğu tek yer olan Cammu Keşmir’e diğer eyaletlerden daha fazla özerklik tanıyan anayasanın 370. maddesinin kaldırılmasını içeren cumhurbaşkanlığı kararnamesini duyurdu. Muhalif vekillerin büyük tepkisine neden olan tasarı, Hindistan parlamentosunun üst kanadı Rajya Sabha’da 61’e karşı 125 oyla kabul edildi. Buna göre iki bölgeye ayrılacak olan Cammu Keşmir kendi kanunları yerine Hindistan yasalarına tabi olacak. Özel statünün iptal edilmesi, eyalet dışındakilerin bu topraklarda mülkiyet edinebilmesinin yolunu açacak. Nüfusun korunması için kamuda yerli halkın istihdamı, öğretimde yerli halka tanınan ayrıcalık gibi haklar da ortadan kalkacak. Protesto önlemi Olası protestoları önlemeyi hedefleyen Hindistan hükümeti bölgeye takviye güvenlik gücü gönderdi. Srinagar’da çelik bariyerler, dikenli tellerle yollar kapatıldı, mobil iletişim ve internette kesintiye gidildi, kimi siyasilerin ev hapsine alındığı haberleri gündeme yansıdı. Pakistan hükümeti, Hindistan’ın söz konusu hamlesi üzerine “bütün seçenekleri değerlendireceğini” açıkladı. Pakistan Dışişleri Ba Hindistan’ın hamlesine Pakistan’dan “bütün seçeneklerin değerlendirileceği” çıkışı yükseldi. Pakistan’daki Keşmirliler, Yeni Delhi’nin kararını protesto için sokaklara çıktı. kanlığı, konunun bu hafta içinde ziyarete gelmesi beklenen ABD heyeti ile ele alınacağını belirtti. Modi’nin seçim vaadi Yeni Delhi hükümeti, önceki gün “terör tehdidi” gerekçesiyle turistlere terk etme çağrısı yaptığı bölgeye son iki haftada yaklaşık 35 bin kişilik askeri, takviye güç olarak göndermişti. Özerkliğin kaldırılması seçim vaatlerinden biri olan sağcı, milliyetçi Başbakan Narendra Modi, “Keşmir’in Hindistan’ın geri kalanına entegre olmasını önlediğini” savunuyordu. Kimi uzmanlar kararın ABD’nin Afganistan’dan asker çekme hamlesini etkileyebileceği yorumları yapıyor. Zira Pakistan, ABD ile Taliban görüşmelerinin merkezinde bulunuyor, Washington’ın İslamabad’ı desteklememesi durumunda müzakerelerin zora girebileceğine dikkat çekiliyor. İngiltere 1947’de Hindistan’dan çekilirken prenslik şeklinde yönetilen Keşmir’de halk, Pakistan’a katılmaktan yana tavır almıştı. Hindistan İngiltere’den bağımsızlığını ilan ettikten iki ay sonra ise mihrace Hari Singh, bölgeyi Hindistan ile birleştiren anlaşmayı imzalamıştı. 370. madde ise 1949’da resmiyet kazanmıştı. Hint ve Pakistanlı grupların çatışmalarının sürdüğü bölgede 1972’de BM kontrolünde ateşkese varılmıştı. Günümüzde de Cammu Keşmir’de ayrılıkçı gruplarla Hint güçleri arasında çatışmalar devam ediyor. Yeni Delhiİslamabad hattında ise tansiyon Cammu Keşmir’e 14 Şubat’ta düzenlenen saldırıda Hint paramiliter güçlerinden 40 kişinin ölmesi, saldırıyı Pakistan’da konuşlu olduğu belirtilen Ceyşi Muhammed örgütünün üstlenmesiyle daha da yükselmişti. ‘Güvensizliği ARTIRIR’ MİNE ESEN Modi yönetiminin Cammu Keşmir konusunda attığı tartışmalı adıma yönelik uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Ahmet Kasım Han’ın yorumu, bunun Asya’nın iki nükleer gücü PakistanHindistan arasındaki Keşmir üzerinden halihazırda var olan karşılıklı güvensizliği daha da alevlendireceği. Han, Hindistan yönetiminin bu kararı yaşama geçirmesi halinde tarihe uzanan krizin merkezi bölgede nüfus dinamiklerinin değişeceğine vurgu yapıyor. Bu adımın tam da Pakistan yönetiminin, Hindistan ile görüşmelere ABD Başkanı Donald Trump’ın arabulucu olması yönündeki çıkışının ardından geldiğine işaret ediyor. Altınbaş Üniversitesi’nden Prof.Dr. Han, arabuluculuk ve müzakere konularında ilerlenmesi halinde ise tarafların önüne plebisit seçeneğinin getirilebileceğini, böyle bir durumda da nüfus konusunun kilit önemde olacağına değiniyor. Keşmir Vadisi genelinde nüfusun yaklaşık yüzde 95’inin Müslüman olduğunu hatırlatıyor. Han; ABD, Rusya, Çin gibi güçlerin tercihinin PakistanHindistan arasında çatışma riskinin yükselmemesi olduğu görüşünü dile getiriyor. Olası bir konvansiyonel çatışmanın kontrolden çıkarak tüm dünyayı etkileyecek nükleer karşı karşıya gelişe neden olabileceğine yönelik kaygılara dikkat çekiyor. Mısır’da terör saldırısı: 20 ölü, 47 yaralı Mısır’ın başkenti Kahire’de ters yönde seyreden bir aracın 3 araca çarpması sonucu meydana gelen patlamada 20 kişi yaşamını yitirdi, aralarında durumu ağır olanların da bulunduğu 47 kişi yaralandı. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah esSisi, olayın bir terör saldırısı olduğunu açıkladı. Mısır İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise “Kazaya neden olan araçlardan birinin, birkaç ay önce El Minufiye kentinden çalındığı ve içinde çok sayıda patlayıcı olduğu tespit edildi” dendi. l AA/İHA İç savaşın sürdüğü Libya, aynı zamanda Avrupa’da daha iyi bir yaşam umudu taşıyan göçmenlerin sık kullandığı bir rota. Geçen ay göçmenleri taşıyan bir geminin Libya açıklarında battığı, 150 kişinin kaybolduğu açıklanmıştı. Libya’da sivillere bombardıman Trablus merkezli Ulusal Uzlaşı Hükümeti’ne bağlı kuvvetlerle General Halife Hafter komutasındaki Libya Ulusal Ordusu arasında şiddetli çatışmaların yaşandığı Libya’nın güneyindeki bir kasaba ya düzenlenen hava saldırısında en az 43 kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi. BM’nin tanıdığı Trablus hükümeti temsilcisi ile bir yerel yetkilinin verdiği bilgiye göre, hava saldırısı Libya’nın Fizan bölgesindeki Marzuk kasabasını hedef aldı. Hafter güçleri, saldırıyı teyit ederken sivillerin hedef alındığı iddiasını yalanladı. Bu arada, Trablus’taki Mitiga Havaalanı’nda 124 kişiyi taşıyan uçağın yanına füze düştüğü açıklandı. Teksas saldırısının kurbanları dün anıldı. Saldırıyla ilgili bir açıklama da Meksika’dan geldi. Meksika Dışişleri Bakanı Marcelo Ebrard, 7 Meksika vatandaşının öldüğünü belirterek faillerin kendilerine teslim edilmesini istedi. ABD ‘gerçek’ suçluyu arıyor ABD’de, 29 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan Teksas ve Ohio saldırılarının ardından “sorumlu kim” tartışması gündeme damga vurdu. Demokrat Parti’nin önde gelen isimlerinden Beto O’Rourke, ırkçı dürtüyle yapıldığı düşünülen Teksas katliamının sebebinin ABD Başkanı Donald Trump olduğunu savunurken, dünya basınında da nefret söyleminin kaynağına ilişkin değerlendirmeler yapıldı. Savcılık, El Paso kentinde, 20 kişinin yaşamını yitirdiği saldırının faili olarak gözaltına alınan Patrick Crusius hakkında terör soruşturması açıldığını bildirdi. Saldırganın ırkçı yazısını yayımlayan 8chan adlı internet sitesinin de kapatılması için çağrılar yükseliyor. ‘Irkçılık’ suçlaması Öte yandan, kampanya döneminden bu yana Meksika’dan göçmen akışını durdurmayı politik söyleminin başına yazan, geçen ay göçmen asıllı vekiller için kullandığı “Evinize dönün” sözleri “ırkçı” olarak nitelendirilen Trump da eleştirilerin merkezinde. Demokratların 2020 seçimlerindeki aday adayları Beto O’Rourke ve Bernie Sanders, Trump’ın “ırkçı” olduğunu belirtti. Demokratlar ayrıca, bireysel silahlanmada denetimin artmasını sağlayacak yasal düzenlemenin Senato’nun gündemine getirilmesini istedi. CNN’in analizinde, ABD’nin “içeriden saldırı altında olduğu” değerlendirmesi yapıldı. New York Times ise yayın kurulu imzalı değerlendirme yazısında “Batı dünyasının beyaz milliyetçi terörist sorunu olduğu” ifadelerine yer verdi. Alman Berliner Morgenpost gazetesinin analizinde ise Trump için ağır ifadelere yer verilerek “En büyük kibritlere sahip kundakçı Beyaz Saray’da oturuyor” denildi. Yine medyaya yüklendi ABD Başkanı Trump ise saldırıların ardından 5 günlük ulusal yas ilan edildiğini bildirdi. Twitter’dan yaptığı açıklamada, saldırıların göç konusunda reform ihtiyacını gösterdiğini, silah denetiminin sıkılaştırılabileceğini belirten Trump medyaya da yüklendi. “Yıllar boyunca çıkan yalan haberler öfke ve nefretin artmasına neden oldu” ifadelerini kullandı. Beyaz Saray’da kısa bir basın toplantısı düzenleyen Trump, “Tüm Amerikalıların ırkçılığı, beyaz ırkın üstünlüğü savunuculuğunu ve bağnazlığı kınamak zorunda olduğunu” söyledi. ABD Başkanı, zarar verme potansiyeli bulunan silah sahibi kişilerin ateşli silahlarına geçici olarak el konulmasını öngören ve “kırmızı bayrak” olarak adlandırılan yasayı desteklediğini de açıkladı. Trump, ayrıca nefret suçu işleyenlere ölüm cezası verilmesini önerdi. Öte yandan sebebine ilişkin belirsizliğin sürdüğü Ohio’daki saldırıda ise fail Connor Betts’in kız kardeşinin de hayatını kaybettiği bildirildi. Ohio polisi, 24 yaşındaki Betts’in otomatik silahıyla çevreye ateş açmaya başlamasından bir dakika sonra vurulduğunu duyurdu. Trump İdlib’de silahlar susmadı“Sevdiklerinizi eğitim bursuyla yaşatın!” CUMHURİYET’TEN YENİ BİR ATILIM... Cumhuriyet Vakfı’nda eğitim bursu için fon oluşturduk. CUMHURİYET GELECEĞİN ÖNCÜSÜ GENÇLERE DESTEK OLUYOR. Gazeteniz Cumhuriyet’te yayınlanan vefat ve başsağlığı ilan gelirlerinin %20’sini Atatürk Cumhuriyeti’nin ilerici gençleri için Cumhuriyet Vakfı tarafından oluşturulan eğitim fonuna aktarıyoruz. Başarılı ve ihtiyaç sahibi gençlerimizin eğitim masraflarına destek olmanız acınızın bir parça dinmesine ve sevdiğinizin adının yaşamasına yardımcı olacaktır. C ANKARA : 0312 442 30 50 İSTANBUL : 0212 343 72 74 İZMİR : 0232 441 12 20 Suriye ordusu, “militanların alınan ateşkes kararına uymaması ve Ankara’nın Soçi Mutabakatı’yla kendi üstüne aldığı yükümlülükleri yerine getirmemesi” gerekçesiyle “İdlib’deki terörist gruplara” yönelik karşı operasyonlarına yeniden başlayacağını açıkladı. Devlet ajansı SANA’ya yapılan açıklamada, Türkiye ile Rusya arasında ilan edilen gerilimi azaltma bölgesindeki “ateşkesin şartlı olduğu, Türkiye tarafından silahlandırılan militanların ateşkese uymayı reddederek sivillerin bulunduğu bölgelere saldırı düzenlediği” iddia edildi. Suriye ordusunun “sivilleri korumak adına anayasal haklarına dayanarak saldırganca eylemlere yanıt vereceği” vurgusu yapıldı. Esad yönetimi geçen hafta “İdlib’de gerginliği azaltma bölgesi anlaşmasının uygulanması şartıyla geçici ateşkesi ilan ettiğini” bildirmişti. Rusya cephesinden ise geçen cuma akşamı gelen açıklamada, “Suriye’nin bu girişimine karşılık 24 saat içinde Türk tarafının Soçi Anlaşması’nın, militanların ve silahların silahsız bölgeden tahliyesi, saldırılara son veril BM, Suriye’de 10 milyon kişinin patlamamış bomba ve mayın tehlikesiyle bir arada yaşadığını açıkladı. mesi, ŞamHalep yolunun açılmasını öngören hükümleri uygulaması bekleniyor” çıkışı gelmişti. Muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise Suriye ordusunun açtığı ateş sonucu bir sivilin yaşamını yitirdiğini aktarmıştı. Zarif’ten Avrupa’ya nükleer rest ABD’yle yaşanan yaptırım gerilimi ve Basra Körfezi’nde petrol tankerlerine el koyma faaliyetleri nedeniyle gözlerin üzerinde olduğu İran’ın Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Avrupa’ya ülkesinin nükleer programı daha yüksek seviyede sürdürebileceği uyarısında bulundu. ABD’nin geçen hafta yaptırım uyguladığı Zarif, dün düzenlediği basın toplantısında Avrupa ülkelerinin nükleer anlaşmayı koruyacak adımlar atmaması halinde İran’ın nükleer programını anlaşma öncesinden çok daha geniş seviyede sürdüreceğini söyledi. Anlaşmaya taraf Avrupa ülkelerinden, petrol ticaretinde ABD yaptırımlarını aşacak bir mekanizma geliştirilmesini talep eden Tahran yönetimi, dün de ağır su miktarının 130 tona, zenginleştirilmiş uranyum seviyesinin ise 300 kilogram seviyesine ulaştığını duyurdu. İran böylece nükleer anlaş madaki yükümlülüklerini daha da azaltmış oldu. Geçen ay ABD Başkanı Donald Trump’la görüşmek için Beyaz Saray’a davet edildiğine ilişkin iddiayı da doğrulayan Zarif, “Daveti redZarif detmem halinde 2 hafta sonra yaptırım listesine alınacağım söylendi, ancak ben kabul etmedim” şeklinde konuştu. İran’ın ABD ile yeniden müzakere etmeyeceğini de belirten Zarif, “ABD’de devrim mi oldu ki onlarla tekrar müzakere edelim” ifadelerini kullandı. Berlin katılmıyor Bu arada, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, ABD’nin Hürmüz Boğazı’nda güvenliği sağlamak için oluşturmayı planladığı deniz gücü misyonuna katılmayacaklarını yineledi. İngiltere ise ABD ile ortak bir uluslararası devriye misyonuna dahil olacağını duyurdu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear