17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ EDİTÖR: SERHAT ALİGİL 1118 AĞUSTOS 2019 PAZAR Vergi afları adaletsizAKP iktidarı 2008 yılından bu yana altıncı ‘varlık barışı’nı da uygulamaya soktu Varlık barışı gibi uygulamaları yorumlayan EY Türkiye Vergi Ortağı Abdulkadir Kahraman, “Vergi afları ödevini yerine getireni cezalandırıyor. Aflar adaletsiz ve eşitliğe aykırı” dedi. 210 milyar dolar Türklerin yurtdışındaki tahmini varlık büyüklüğü Türkiye’de, 2008’den bu yana AKP hükümetleri tarafından yurttaşların özel likle yurtdışındaki varlıklarını kayıt altına almayı ve gelir el de etmeyi hedefle yen, temelde vergi affı olan 6 “varlık barışı” uygulama SERHAT ALİGİL ya sokuldu. 7186 sayılı Kanun’la yürürlükte olan so nuncusuyla ilgi li süre yılsonu dolacak. Hukuki ve etik açıdan eleştiri konusu olan bu düzenlemelerin, ayrıca sonuçlarıyla ilgili bilgiler sağ lıklı şekilde ortaya çıkmıyor. Cumhuriyet’in sorularını ya nıtlayan EY Türkiye Vergi Or tağı Abdulkadir Kahraman, ön celikle şu vurguyu yaptı: “Varlık barışları başlı başı na sorun. İki ucu keskin bıçak. Ayrıca ne kadar bildirim yapıl dığı ve vergi geliri elde edildiği konusunda bilgi yok. Şu kadar varlık kayda alındı demek bile zor. Hatta hükümetler bile her barış sonrası, ‘bu son barış, bir daha yapmayacağız’ açıklama sı yapıyor. Başarılı bir varlık barışından söz edilemez. Ne den? Çünkü vergi afları, ‘ada letsiz ve eşitliğe aykırı’. Bu ay kırılık kolay onarılamaz.” Pragmatik yaklaşım Anayasaya uygunluğu bile tartışmalı vergi aflarının ma li hukukta eleştiri konusu ol duğunu hatırlatan Kahraman, “Çünkü vergi afları suçluyu ödüllendiriyor, ödevini yeri ne getireni cezalandırıyor. Ver gisini beyan edip bir nedenle ödeme vadesini geçirip sonra faizi ile ödeyen mükellefi bile ‘uyumsuz’ sayan vergi düzenlemeleri ortamında, aflar ver Sonuçları belirsiz gi adaletini öldürüyor” dedi. Buna karşın hükümetlerin bu tür aflara pragmatik baktığını, özellikle yurtdışı varlıklarla ilgili vergi aflarının gelişmiş ve gelişen ekonomilerde görüldüğünü söyledi. Ayrıca özellikle 2000’li yıllardan sonra vergi cennetlerine karşı yürütü 2008 yılındaN bu yana, sadece aynı yıl uygulamaya giren ve 5811 sayılı Kanun’la düzenlenen varlık barışının sonuçları Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından internet sitesinde açıklandı. Bu düzenlemeyle 48.3 milyar liralık dı. 2013’teki barışın sonuçlarıyla ilgili ise dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 69.8 milyar liralık varlık beyan edildiğini, buna 1.4 milyar lira vergi tahakkuk ettirildiğini açıklamıştı. Yaklaşık 1.5 yıl önceki 7143 sayılı Kanun’la len mücadele de süreci etkile matrah elde edilirken, öden da 17 milyar liralık beyan gel di. Ülkeler, vergi afları ile hem mesi gereken vergi ise 1.6 diği TBMM’deki bütçe görüş ek gelir hem mükellefe 2017 milyar lira olarak hesaplan melerinde söylenmişti. itibarıyla başlayan ‘oto matik bilgi değişimi öncesi’ beyaz sayfa açma fırsatı verdiler. Varlık barışının bir başka nedeni olarak “OECD Ortak Raporlama Standardı”na uyumu gösteren Kahraman, bununla “otomatik bilgi değişimi”nin yürürlüğe girdi ğini belirtti. Yatırım zorlaşıyor “Bu düzenlemelerle ‘banka gizliliği’ dönemi sona er di. OECD ve AB ‘vergi de şeffaflık’ düzenle mesi olan bu standart lara uymayan ülkele ri ‘gri veya kara liste lere’ alıyor. Bu ülkele re yatırım yapmak zor Abdulkadir Kahraman laşıyor.” Kahraman’a göre Türkiye, bu aflar la ‘otomatik bilgi değişimi’ne tabi kişiler için ‘köprüden önce son çıkış’ imkânı sunuyor. Kahraman ayrıca, varlık barışında yer alan yüzde 1’lik vergi için de şu yorumu yaptı: “Başta Hazine’nin bütçe açığı nedeniyle gelir ihtiyacı. Diğeri bir OECD ve G20 ülkesi olarak Türkiye’nin vergisiz bir varlık barışı veya affını hem iç hem dış basına anlatmadaki zorluklar.” ‘Yurtiçi’ kayıt dışının tescili Uygulamadaki dahil, bazı varlık barışları yurtiçi varlıkları da kapsadı. Bunun kayıt dışılığın tescili anlamına geldiğini ifaden eden Kahraman, “Diğer anlamı ise ekonomik kriz nedeniyle borca batık hale gelen veya zor durumda olan işletmelere özkaynak sağlamadır” dedi. Kahraman’ın verdiği bilgiye göre düzenleme ile yurtiçinde olan fakat işletmenin yasal defterlerinde görünmeyen, patronun cebinde veya kasasındaki para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar 31 Aralık’a kadar vergi dairesine bildirilecek. Bu varlıklar vergi matrahının belirlenmesinde dikkate alınmadan defterlere işlenecek. Böylece, yurtiçinde olan ancak daha önce üzerinden vergi ödenmemiş varlıklar işletmelere vergisiz konup ileride vergisiz çekilebilecek. Buna göre örneğin bireyler yüzde1 vergi ödemesiyle ortalama yüzde 3035 vergi tasarrufu yapabilecek. Erkan Yağcı ‘Her şey dahil’e talep çok büyük Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı, “her şey dahil” sisteminden vazgeçmek niyetinde olmadıklarını, zira turistlerden bu sisteme çok büyük talep olduğunu belirtti. Bu tatil şeklinin en yaygın olduğu ülkelerden birinin Türkiye olduğunun altını çizen Yağcı, sistemi kısıtlama talebinin mantıklı herhangi bir dayanağının bulunmadığını söyledi. AKTOB Başkanı “her şey dahil” sisteminin pazar tarafından oluşturulduğunu ve başarılı olup olmadığına yine pazarın karar vereceğini vurgulayarak şöyle devam etti: “Talep varsa arz da olacak. Türkiye’de bu sisteme talep yüksek, dolayısıyla onu optimal olarak gören oteller bu sistemde çalışacak.” Kripto para mikro krediye giriyor Mikrofinans kuruluşu Türkiye Grameen Mikrofinans Programı (TGMP), kriptoparanın kullanıldığı blok zincir (blockchain) teknolojisini mikro krediye uygulayarak hayırseverlerle sosyal yatırımcıları tek bir dijital platformda buluşturan modeli geliştirdi. TGMP’yi oluşturan Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA), bu modeli uygulamak için 300 milyon MicroCreditCoin (MCC Token) ve bunların kullanılabileceği mobil cüzdan üretti. Amazon’a tepkiler artıyor ABD merkezli eticaret ve teknoloji devi Amazon’un küçük işletmelere karşı olumsuz bir role sahip olduğunu düşünenlerin oranı artıyor. CNBC’nin araştırmasına göre, 2017’de ABD halkının yüzde 37’si Amazon’un küçük işletmeleri olumsuz etkilediğini düşünürken, bu oran 2019’un üçüncü çeyreğinde yüzde 59’a yükseldi. Olumlu etkilediğini düşünenler yüzde 33’ten yüzde 22’ye geriledi. Şirket ise, küçük işletmelerin Amazon üzerinden satış yapabildiğini belirterek kendini savundu. l Ekonomi Servisi Hükümetin maaş zammı teklifi memuru açlık ve yoksulluğa mahkum ediyor Kira ve gıdaya yetmiyor MemurSen eyleme soğuk MemurSen dün hem genel merkezde hem illerde basın toplantıları düzenledi. MemurSen Genel Başkanı Ali Yalçın, teklifin “vahim bir içeriğe ve eksikliklere” sahip olduğunu söyledi. Siyasi iradenin, kamu görevlilerini “refaha kavuşturma değil cefayla buluşturma teklifi” sunduğu kaydeden Yalçın, teklifin tamamlanmaya, ilavelerle zenginleştirilmeye ihtiyacı olduğunu belirtti. Yalçın, “İşveren ve emek kesimini birbirinden uzaklaştıracak bu teklifi bir kenara koyup uzlaşmayı sağlayacak yeni bir teklif için yeterli zaman, bu teklifin maliyetini karşılayacak bütçe de imkân da var diye dü şünüyoruz” dedi. “Grev de seçeneklerden birisi mi” sorusuna ise Yalçın, şu yanıtı verdi: “Beklentimiz, sahayı germek değil, sahayı geren teklifi bir an önce geri çektirmek. Bunu tercih edecek olan, sahayı germeyi, kamu görevlilerini öfkeli hale getirmeyi, sahayı ısıtmayı temin edecek olan biz değiliz, bunu temin edecek olan kamu işveren heyetidir. Eğer onlar böyle bir şey arzu ederse örgütlü güç bu anlamda elinden geleni ortaya koyacaktır.” 20 Ağustos’a kadar anlaşma sağlanamaması halinde hakem süreci devreye girecek. Hakem de kararını 28 Ağustos’a kadar vermek zorunda. l ANKARA MUSTAFA ÇAKIR Hükümet ile MemurSen’in 2017’de imzaladığı sözleşmeyle, 2018 için yüzde 4+3.5, 2019 için yüzde 4+5 zam verilmişti. Hükümetin önceki günkü teklifi (2020 için yüzde 3.5+3, 2021 için 3+2.5) ise bunun gerisinde kaldı. Son bir yılda memurun kirasında en az 100 liralık artış yaşandı. 4 kişilik ailenin gıda harcamaları da en az 200 TL arttı. Bu nedenle hükümetin ilk altı ayda en düşük maaşta 105 lira artış anlamına gelen teklifi, memurun kira ve gıdasındaki bir yıllık artışı bile karşılamıyor. Kuşkuya yol açtı Teklifin verildiği toplantıda yaşanan gelişmeler ise “Önceden planlandı mı?” kuşkusunu gündeme getirdi. Çünkü toplantı öncesinde bakanlık görevlileri bakanın teklifi açıklayacağını, MemurSen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın da dışarıda açıklama yapacağını duyurdu. Toplantı önce basına kapalı başladı. MemurSen adına Hacı Bayram Tombul tekliflerine ilişkin sunum yaptı. Sonrasında Türkiye KamuSen ile KESK’e söz verilmedi. Gazeteciler içeriye alındı. Bakan teklifi açık ladı. Söylenildiği gibi de bakanın teklifini açıklamasının ardından Yalçın, teklifi kabul etmediklerini belirterek yerinden kalktı ve heyeti dışarıya davet etti. Böylece Türkiye KamuSen ile KESK’in kamu işvereni karşısında teklife ilişkin değerlendirme yapma olanakları da ortadan kaldırılmış oldu. BKİ’den protesto KESK Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz, ortada bir “kurgu” olduğunu, görüşmenin “oldubittiye” getirildiğini söyledi. Gürbüz, “Düşük teklif karşısında ‘Yeni teklifle gelin’ demek abes. Buna karşı verilecek tepki daha güçlü olmalıydı. ‘Üretimden gelen gücümüzü kullanırız’ tutumunun sergilenmesi beklenirdi” dedi. Birleşik Kamuİş yarın saat 12.30’da Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde hükümetin teklifini protesto edecek. Birleşik Kamuİş Genel Başkanı Mehmet Balık, teklifi şiddetle reddettiklerini belirterek, “Dağ fare doğurdu. Kamu emekçilerine kölelik koşulları dayatıldı” dedi. BASK Genel Başkanı Bayram Zengin de, “Hısımlık da işe yaramadı, memurlar için toplusözleşme süreci bitmiştir” dedi Aliağa işçisi hakkını istiyor Hukuksuz bir şekilde işten çıkarılan İzmir Aliağa Belediyesi işçileri, direnişlerinin 92. gününde Çanakkale yolunu trafiğe kapatarak eylem yaptı. İşçilerin Demokrasi Meydanı’ndaki direniş çadırını ziyaret eden eski CHP milletvekili Zeynep Altıok Akatlı ve İzmir Kadın Meclisleri üyeleri, işçilerin, mücadelelerinde yalnız olmadıklarını dile getirdi. İşçiler ziyaretlerin ardından Çanakkale yoluna çıkarak eylemlerine devam etti. l Haber Merkezi Rusya’dan Avro ile petrol ihalesi Rus devlet petrol şirketi Rosneft, ilk kez dolar yerine Avro ile ödeme yapılmasını öngören ihale açtı. Reuters’ın haberine göre, Rusya’nın Uzak Doğu’daki limanlarından yüklenecek nafta için Avro ile ödeme yapılmasını öngören sözleşme, Moskova’nın ABD yaptırımlarının olası olumsuz etkilerinden kurtulmak için yaptığı bir ham le olarak değerlendiriliyor. ABD’nin 2014’te uygulama ya koyduğu yaptırım listesinde de yer alan ve söz konusu sözleşmeleri yıllardır dolar üzerinden yapan şirket, bir süredir alıcılara Avro’ya geçiş için hazırlık yaptığı bilgisini veriyordu. Sözleşmenin sonucu 29 Ağustos’ta belli olacak. l Ekonomi Servisi Antalya’da mango hasadı Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde hasadına başlanan mangonun tanesi 35 liradan satılıyor. Üretici Sefa Oğuz ve Numan Güven tarafından, Muzkent Mahallesi’nde dört yıl önce kurulan mango serasın da bu yılın hasadı yapıldı. Geçtiğimiz aylarda hayatı nı kaybeden Numan Güven’in yerine serayı devralan eşi Hatice Güven, gazetecilere yaptığı açıklamada, kaybettiği eşinin hayallerini gerçekleştirmeye çalıştığını söyledi. Buğdayı kuraklık ve döviz vurdu Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin buğday üretiminin bu yıl 20 milyon ton civarında gerçekleşmesini beklediklerini kaydederek, bunun nedenleri için “Birincisi, bu sene bazı bölgelerde kuraklık yaşadık. Bazı yerlerde ise aşırı yağışlar oldu ve o da üretimi olumsuz yönde etkiledi. Biraz da kura bağlı olarak girdi maliyetlerinin yükselmesi düşüşü etkiledi” dedi. Ekonomide irtifa sorunu! İthalatın yaklaşık yüzde doksanı ara malı ve sermaye malı iken ithalattaki düşüşü kutlamak… İçeride ara malı üretimi yüzde 8.1 ve sermaye malı üretimi yüzde 5.8 düşerken şaha kalkıyoruz yaklaşımını dillendirmek… İşsizliğin yüzde 14.0 olarak açıklandığı gün “istihdam seferberliği” reklamları ile sanki yeni reformlar yapıyoruz fotoğrafı çekmek, son günlerde slogan ekonomisinin temel göstergeleri oldu. Aslında veriler daha derinden bir şeyler söylüyor bize. Nedir mi? Buyurun ekonominin resmini beraber çizelim! İşsizlik Hafta içine gelen her ayın on beşinde işsizlik, daha düzgün ifade ile istihdam ve onun içeriğini veren işgücü rakamları açıklanır. Açıklandı da… Yüzde 14 genel, yüzde 16.2 tarım dışı ve yüzde 25.5 genç işsizlik oranı ile “yüz”leştik. Her şey sadece oran değil tabii. Verilerin ne kadar ciddi yönde kötüleştiğini belirten, yani istihdam edilen ve işsiz sayılarının analizinde görüyoruz. Hemen analiz edelim… Üç ay geriden gelen verilere göre (Mayıs 2019), istihdam edilenlerin sayısı yüzde 2.9 azalmış. Şimdi sıkı durun! İşsizlerin sayısındaki son bir yıllık artış inanılmaz boyutta… Tamı tamına yüzde 32.5. Bunun yanında, uzun süreli iş arayanların oranındaki artış da kayda değer. İki yıl ve daha uzun süreden beri iş arayanlar yüzde 40, 1 yıldan fazla olanlar ise yüzde 23 artmış. Tüm bu veriler işsizliğin “yapışkan” bir özelliğe büründüğünü, diğer bir yaklaşımla kalıcı ve köklü bir yapıya evrildiğini gösteriyor. Bu yapışkanlığın gözlerden kaçan belki de en önemli göstergesi ise, çalışabilecek tüm yetkinliklere sahip olmalarına rağmen ekonominin dinamiklerinden dolayı işgücüne dahil olmayanların sayısının istihdam edilenleri geçmiş olmasıdır. Dahası da var: Bu gruptakilerin sayısı toplam işsizlerin yedi katına ulaşmış durumda… Genç işsizlik mi dediniz? Sormayın! Sanayideki büyüme (küçülme) İmalat sanayii başta olmak üzere, diğer çoğu sanayi dallarında sular bulanık akmaya devam ediyor. Geçen yılın haziran ayına göre toplam sanayi üretimi yüzde 9.6, ara malı üretimi yüzde 12.7 ve sermaye malı üretimi ise yüzde 13.8 azalmış. Bayramları ve takvim etkisini bir kenara bıraktığımızda ise bu oranlar sırasıyla 4, 8 ve 6 civarında üretim düşüşünü ifade ediyor. Sanayideki her bir 2 yüzde puan daralmanın yaklaşık 300 bin yeni işsiz yarattığı gerçeği verilerin ciddiyetini ortaya koyuyor sanırım. Zaten bu, verilere de yansımış durumda. Sanayi verilerine ve 1 ay geriden gelen işsizlik rakamlarına göre 840 bin kişi işgücünden çekilirken işsiz sayısı ise yukarıda belirtiğimiz devasa rakamlara ulaşmış…. Ara ve sermaye malı üretim ve ithalatının teknolojik gelişme ve büyümeye güçlü bir şekilde yön verdiği fikriyle, hem üretimleri hem de ithalat hacimlerindeki düşüşün, suları ne kadar daha bulanık hale getireceğini kestirmek zor değildir. Tüm bunların ışığında sorumuzu soralım! Uçuşa mı geçtik yoksa irtifa mı kaybediyoruz? Sermaye piyasaları önemli ismini yitirdi Sermaye piyasalarının yakından tanıdığı öğretim üyesi Dr. Yaşar Er dinç dün vefat etti. 27 Ocak 1965’te doğan ve A.Ü. Si yasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olan, Birmingham Üniversitesi’nde yüksek lisans yapan Erdinç’in özellik le teknik analiz konusunda önemli ça lışmaları vardı. Köşe yazarlığı ve tele vizyon programları da yapan Erdinç, sermaye piyasalarına önemli katkıda bulunan isimler arasında yer alıyordu. Birçok kitabı da bulunan Erdinç, uzun yıllardır Beykent Üniversitesi, İİBF, Bankacılık ve Finans Bölümü Başkan lığı görevini yürütüyordu. Erdinç, 2018 yılı so nunda beyin tümö rü sebebiyle Marma ra Üniversitesi’nde ameliyet olmuştu. Cenazesi bu gün Levent Camii’nde ikindi nama zını müteakip kaldırıla Yaşar Erdinç cak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear