14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KÜLTÜR EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 1316 AĞUSTOS 2019 CUMA ‘Sanat yasaklarla dolu’CHPGenelBaşkanYardımcısıGamzeAkkuşİlgezdi,Meclisgündeminetaşımıştı... Bakanlık, Ayşe Emel Mesci’nin sahnelenmeyen “Martı” adlı oyunuyla ilgili olarak, “Sahnelenmesi uygun görülmeyen eser bulunmamaktadır” dedi. Tiyatro yönetmeni Ayşe Emel Mesci’nin yönettiği Anton Çehov’un ünlü “Martı” adlı oyunun sahneye taşınmasının Devlet Tiyatroları’nca (DT) defalarca ertelenmesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan ilginç yanıt geldi. Konuyu TBMM gündemine taşıyan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi’nin soru önergesini yanıtlayan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, “20022019 (nisan ayı dahil) yılları arasında Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü bünyesinde sahnelenmesi uygun görülmeyen eser bulunmamaktadır” dedi. İlgezdi ise bakanlığın verdiği yanıta “‘DT, 2002’den beri sahnelenmesi uygun görülmeyen oyun yok’ diyor ancak gerçekler çok farklı. Daha geçen ay Ayşe Emel Mesci’nin yönettiği ‘Martı’ adlı oyun yasaklandı. 2002’den günümüze sanat yasaklar, sansürler ve engellemelerle dolu” tepkisini gösterdi. Tiyatro rejisörü Ayşe Emel Mesci, geçen aylarda, gazetemize verdiği söyleşide, Anton Çehov’un dünyaca ünlü tiyatro oyunu “Martı”nın sahnelenme İlgezdi Gazetemizde 18 Haziran tarihinde yayımlanan haber (üstte). İlgezdi, “Yasak yok” diyen bakana “Martı”yı örnek gösterdi. sinin DT’ce ertelenmesine ilişkin, “Çözemediğim nedenlerle bir erteleme süreci başladı. Önce oyun ikinci tura kaldı; sonra ‘üçüncü tur’ denildi. Sonra oyuncular başka oyunlara dağıtıldı; en sonunda ‘sessizce’ kaldırıldı. Bu sürecin gerçek nedenleri konusunda ne yazık ki bir bilgi sahibi değilim” demişti. Mesci’nin bu açıklamasının ardından CHP’li İlgezdi de konuyu Meclis gündemine taşımıştı. İlgezdi, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması istemiyle Meclis’e verdiği soru önergesinde, “20022019 (nisan ayı dahil) yılları arasında DT Genel Müdürlüğü bünyesinde sahnelenmesi uygun görülmeyen eser sayısı nedir? 19802002 yılları arasında sahnelendiği halde, 2002’den sonra sahnelenmesi uygun görülmeyen eser sayısı nedir? Bu eserler hangileridir” sorularını yöneltti. ‘Gerçeği yansıtmıyor’ İlgezdi’nin soru önergesini bakan adına Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam yanıtladı. Çam, “20022019 yılları arasında DT Genel Müdürlüğü bünyesinde sahnelenmesi uygun görülmeyen eser, 1980 2002 yılları arasında sahnelendiği halde, 2002 yılından sonra sahnelenmesi uygun görülmeyen eser bulunmamaktadır” dedi. Bakanlığın yanıtının gerçeği yansıtmadığını belirten İlgezdi, “‘DT bünyesinde 2002’den beri sahnelenmesi uygun görülmeyen oyun yok’ diyor ancak gerçekler çok farklı. Daha geçen ay Ayşe Emel Mesci’nin yönettiği ‘Martı’ oyunu yasaklandı. 2002’den günümüze sanat yasaklar, sansürler ve engellemelerle dolu” tepkisini gösterdi. Shakespeare’in “Macbeth” adlı oyunun 2014 yılında sahneden kaldırıldığını ifade eden İlgezdi, “Kapalı gişe oynayan birçok oyun kaldırıldı. Sanatın özgür alanı yok ediliyor” dedi. ‘Martı oyunu tek değil’ İlgezdi, 2016’da sadece yerli oyunların sahnelenmesi kararının alındığını ve DT Genel Müdürü Necat Birecik’in, “Milli, manevi duyguları pekiştirmek için hümanist vatan milliyetçisi sanatçılar olarak vatan bütünlüğüne, birliğine katkıda bulunmak amacıyla sadece yerli oyunlarla sahnelerimizi açıyoruz” sözlerini anımsattı. Alınan karar üzerine DT’nin Çehov, Brecht, Dario Fo, Shakespeare dahil yabancı oyunlar olmadan sahnesini açtığını ifade eden İlgezdi, “İngiliz Times gazetesine konuşan Dario Fo ‘Türkiye’de yasaklanan dört yazardan hayatta olan tek kişi benim. Bu benim için ikinci bir Nobel ödülü kazanmak gibi’ demişti. Hani yasak yoktu” dedi. Örneklerin birden fazla olduğunu kaydeden İlgezdi, “İstanbul DT’de sahnelenen ‘Güneş Batarken Bile Büyük’ oyunundaki bazı ifadeler yüzünden prömiyeri bakanlık tarafından ertelendi. Bu da mı sansür değil, bu da mı yasak değil” sorularını yöneltti. l ANKARA / Cumhuriyet Urartuların 2 bin 750 yıllık sırrı Yazılıkaya Y azılıkaya, Çorum Haber gazetesinin her ay ek olarak çıkardığı kültür ve sanat dergisinin adı. 137. sayıya varan dergi, 12 yıldır, her sayısıyla değişik konulara yer vererek ilgi alanını daha da genişletiyor. Ülkemizde kültürel gelişmeleri yakından izleyen bilim insanları, Çorum’un, dergiciliğimizde ayrı bir yerinin olduğunu bilir. Örneğin 19381946 yılları arasında 61 sayıya ulaşıp sonra kapatılan Çorumlu dergisi Çorum’un kültür hazinesidir. Bu derginin ne denli önemli bir kaynak olduğuna, kitaplarını Anadolu’nun kök kültüründen beslenerek yazan araştırmacı Metin And’ın çalışmaları tanıktır. Halkbilimci Nail Tan’ın, Çorum dolaylarına özgü atasözleri ve deyimlerden oluşan “Çorumlu Dergisindeki Dil Derlemelerinin Önemi” başlıklı incelemesinin kaynağı da bu dergidir. Yerel dergiler Çorumlu dergisi bir kültür etkinliği yuvası olan Çorum Halkevi’nce yayımlanmıştır. Amaç, halk kültürünü diriltmek; Çorum’un tarih, halkbilimi, kentin yetiştirdiği önemli kişilerine yönelik bilgilerini, deyiş, atasözleri, deyimler gibi dilsel birikimlerini bir araya getirip canlı kılmaktır. Dergide işlenen konulardan da anlaşılacağı üzere, bir bölgenin tarihsel ve kültürel varlığı, ülkenin genel tarihinde birkaç satırlık tanıtıma bırakılmamalı, halkın kendi kültürüne sahip çıkmasıyla daha da geliştirilmelidir. Ülke kültürünün gölünü, yerel kültür ırmaklarının beslediği unutulmamalıdır. Çorumlu dergisi incelendiğinde bunun nasıl bir besleyici güç olduğu anlaşılacaktır. Ne ki, geçmişin bataklığında boğulmayı uygarlık sanan tüm iktidarlar bilinç yoksunu olduklarından, yönetim erkini ele geçirdiklerinde Köy Enstitülerini kapattıkları gibi, halkevlerinin kapısına kilit vurmakta da gecikmemiştir. SERAMİK PARÇASININ #BizansÜZERİNDE BULUNDU Yalova Çobankale’de yapılan arkeolojik kazılarda, sosyal ağlarda kullanılan “hashtag” işaretine rastlandı. İşaret, kazılarda ortaya çıkarılan seramiğin üzerinde bulundu. Osmanlı’nın tarihinde önemli bir yer tutan ve devlet statüsü kazanmasında etkili olan Bafeus Savaşı’nın yapıldığı yer olan ve 3 yıldır kazı çalışmaları süren Çobankale’de bulunan seramik parçasının 12. yüzyıla ait geç Bizans döneminden olduğu tahmin ediliyor. Doç. Dr. Selçuk Seçkin ve 20 kişilik ekibin yaptığı kazıların Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ışık tutacağı belirtiliyor. Burada devam eden kazılarda ise kemik, seramik ve demir parçalarına rastlandı. İlk bulgulardan birisi ise 12. ile 15. yüzyıldan kaldığı ve geç Bizans dönemine ait olduğu belirtilen ve üzerinde “hashtag” işaretinin olduğu seramik parçası oldu. Kazı başkanı Seçkin, “Geç dönem Bizans seramiği. Birçok Bizans seramiğinde de süslemeler var ancak bulduğumuz bu seramikte günümüz sanal dünyasında kullandığımız “hashtag” işareti var. O açıdan son derece önemli. Popüler kültürün kullandığı önemli simgelerden birisi aslında Bizanslılar tarafından bundan yıllar önce kullanılmış” dedi. l DHA Devran Çağlar yaşamını yitirdi Şarkıcı Devran Çağlar (56) hayatını kaybetti. Çağlar’dan bir süredir haber alamayan yakınları, dün İstanbul Maltepe’deki evinde şarkıcının cansız bedenine ulaştı. Çağlar’ın kalp krizi geçirdiği ihtimali üzerinde duruluyor. Çağlar 90’lı yılların ünlü arabesk şarkıcıları arasındaydı. Van’da bilim insanları, Çavuştepe Kalesi’nin kuzeyindeki 2 bin 750 yıllık nekropol alanında ortaya çıka ları hastalıkları ve ölüm nedenlerini araştırıyor. Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, “Urartuların 25 ile 35 yaşları ara da “Diş taşları içerisindeki mikroorganizmaları izole ederek, elektro mikroskopla inceleyeceğiz. Kişilerin bes Yazılıkaya Çorum Haber gazetesinin yönetmeni Mehmet Yolyapar’ın özverili çalışmala rılan iskeletlerdeki diş taşlarını ince sında yaşadıkları gözüküyor. Bunun lenme alışkanlıkları, ölüm nedenle rıyla yayımlanan Yazılıkaya dergisi, bu ge leyerek yaşam ortalamaları 2535 yıl beslenme ve hastalıklarla olan ilgisi ri ve yaşadıkları birtakım mikro orga leneğin ürünü sayılmalıdır. Gazeteler, ga olan Urartuların, kısa ömürlerindeki ni bulmak için çalışma yürütüyoruz” nizmalara dayanan hastalıklar burada zeteye dayalı ekler, çağın gereğini yeri beslenme alışkanlıklarını, yakalandık derken Prof. Dr. Hüseyin Güdücüoğlu belli olacak” dedi. l AA ne getirdikleri ölçüde değer bulur. Gü nümüzde olduğu gibi, “yandaş” diye ad Bienal’in yeni mekânı landıran gazeteler, bir süre ilgi çeker gibi görünse de, düşünenlerin gözünde bir işe yaramaz hale gelir. O nitelikteki gazetelerin karşılıksız dağıtıldığına bile rastlanıyor... Yerel gazeteler arasında adı ge çen Çorum Haber’in ek olarak verdiği 16. İstanbul Bienali, Pera Müzesi ve Büyükada’nın yanı sıra Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstan ri, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniver mesi üzerine mekânın değiştirileceğisitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, ni açıklamıştı. Yeni mekân arayışı süPera Müzesi ve Büyükada’da izleyiciler recinde MSGSÜ Rektörü Prof. Dr. Han Yazılıkaya’nın ayrıcalıklı bir yanı var. Yalnızca düşünce ürünü şu yazılar bile bu derginin düzeyini belirlemeye yeter: bul Resim ve Heykel Müzesi?’nin Tophane’deki yeni binasında gezilebilecek. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, Koç Holding sponsorluğunda düzenlenen 16. İstanbul Bienali, 14 Eylül’de kapılarını açıyor. Bienal sergile le buluşacak. İKSV, daha önce bienal mekânların dan biri olarak açıklanan Haliç tersanelerinde, eski binalardaki asbestli malzemelerin temizlik çalışmalarının henüz tamamlanamadığının tespit edil dan İnci ile yapılan görüşme sonucunda, Tophane’de, 5 numaralı Antrepo binasında yer alan MSGSÜ İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin 16. İstanbul Bienali sergi mekânlarından biri olmasına karar verildi. Şubat/mart sayıları Sayı/136: Doç. Dr. Pelin Avşar Karabaş’ın Frida Kahlo’nun “Bitmeyen, Derin Bir Aşk Hikâyesi” yazısı, Mümtaz Başkaya’nın, “Dünyadaki tüm sular yaşanmışlıkların ve yaşanacakla rın tanığıdır” araştırması, Prof. Dr. Gü ‘Şehrazat’ ile devam 17’nci Uluslararası Bodrum Bale Festivali, “Şehrazat” gösterisiyle devam etti.? Devlet Opera Balesi Genel Müdürlüğü’nce Bodrum Kalesi kuzey hendeğinde düzenlenen festivalde, Antalya Devlet Opera ve Balesi gösteri sundu. Armağan Davran’ın libretto ve koreografisi ile Antalya Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenen ve 2 perdeden oluşan eserde, Sultan Şah Levend’in oğlu Behram ile şehrin ün Fazıl Say ‘Gezi Parkı’ eseriyle Almanya’da Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, Almanya’daki ünlü müzik organizasyonu “Rheingau Main Müzik Festivali”ne katılarak “Gezi Parkı” eserini seslendirecek. Bianet’ten Gürsel Köksal’ın haberine göre Say’ın eserlerinin çeşitli sanatçılar tarafından seslendirildiği ilk konser önceki gün verildi. Aynı konser 23 Ağustos’ta tekrarlanacak. Daha sonra 28 Ağustos’taki geceye ise Fazıl Say katılarak eserlerini sunacak. Festivalin programında “Cesaret” başlığı altında yer alan konserlerden ikisinde Say‘ın “Gezi Parkı” eylemlerinden esinlenerek yaptığı besteler “Gezi Parkı 1, Gezi Parkı 2 ve Gezi Parkı 3” icra edilecek. İlk eserde 30 ve 31 Mayıs günleri yaşanan olaylar anlatılırken, ikincisinde 1 ve 2 Haziran günleri yaşananlar anlatılıyor. Üçüncü eserde ise Gezi sonrasını, ardında kalanların anlatıldığını aktaran Say, Gezi Direnişi’nden çok etkilendiğini ve bu dönemle ilgili belgesellerin yanı sıra sanat ve kültür eserlerinin de üretilmesi gerektiğini söyledi. len Elmas Arslan’ın “Şükür Kültürel Mirasımızı Koruyoruz” incelemesi, Ali Alakoç’un, İstanbul’da, Ankara’da yayımlanan dergilerde rastlanamayacak oylumdaki “Ara Güler’in Üretken ve Renkli Yaşamöyküsü”ne yönelik gözlemleri... Sayı/137: Bu sayı, “Tiyatroya Adanmış Bir Ömür” başlıklı tanıtım yazısıyla Çorum’da tiyatro denilince ilk akla gelen Elvan Çek’e ayrılmış. Ahmet Özer, Çorumlu yazar Muzaffer Gündoğar’ın “Tarihe Tanıklığa Dayanan romanı Sarıkamış” adlı kitabını tanıtıyor. Ayrıca eleştirmen Mehmet Yaşar Bilen’den “Muzaffer Gündoğar’a Mektuplar”a da yer verilmiş. Behçet Necatigil’in “Kadınlar”, Rıfat Ilgaz’ın “Sarı Yazmalı”, Can Yücel’in “Akdeniz Yaraşıyor Sana”, Gülten Akın’ın “Bölünen Kadınlar”, Melih Cevdet Anday’ın “Alaturka” adlı şiirleri bu sayıyı daha da anlamlı kılıyor. Nice yazının yanında derginin sürekli yazarlarından şair Gazanfer Eryüksel’in “Kiziroğlu Mustafa Bey” tanıtımı da ilgi çekiyor. lü tüccarı Mahmud’un kızı Zühre’nin aşkları ve bu aşka mani olmak isteyen Vezir Ebubekir’in güzel kızı Zahara’nın ölümcül planı anlatılıyor.?Yaklaşık 2 saat süren gösteriyi çok sayı İrem Arslan Trio, Tamirane’de YİTİRDİK Hamra Esin’in eşi, Günsu ve Mustafa’nın babası, Gülce Bilgi ve Asya’nın dedesi, da sanatsever ilgiyle izledi. Nataliya’nın kayınpederi, merhum Meserret İlter, Festival, yarın Aida Gomez Dans Topluluğu’nun “Carmen” adlı gösterisiyle devam edecek. l AA Kendi besteleri ve caz aranjmanlarıyla performanslarını sürdüren İrem Ars merhum Mahir Ünlü’nün kardeşi, Yılmaz ve Arslan Ünlü’nün ağabeyi Şair, yazar, ekonomist, emekli albay, Kore gazisi ŞEMSETTİN ÜNLÜLeylâ Erbil’in arşivi dijitale aktarılıyor lan, 18 Ağustos Pazar günü Tamirane Uniq İstanbul’da ’yü Yazar Leylâ Erbil’in kişisel arşivi dijital ortama aktarılıyor. İki yıl içinde tamamlanması beklenen arşivde yaklaşık 2 bin 500 belge kataloglandı ve bunların yüzde 30’a yakını dijital ortama aktarıldı. “Kişisel Arşivi Işığında Leylâ Erbil’in Edebi Dünyası” projesi, Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi bünyesinde yürütülüyor. Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiya rafından yürütülen projede, yazarın yayımlanmış eserleri ile eserlerinin müsveddeleri arasındaki ilişkinin ortaya koyulması hedefleniyor. Yazarın arşivi üç ana kategoriye ayrıldı. İlk kategoride kişisel mektuplar, resmi yazışmalar ve biyografik malzemeler; ikinci kategoride yazarın metinleri; son kategoride ise ilk iki kategoriye de girmeyen çeşitli nesneler, kupürler, gazeteler, dergiler gibi malzemeler yer alıyor. Erbil, sahne alıyor. İrem Arslan’a, klavyede Maya Muz, kontrbas’ta Oğuz Alp Erdoğmuş eşlik ediyor. Ücretsiz etkinlik için 0212 286 07 07 numaralı telefondan rezervasyon yaptırmak yitirdik. Aydınlık bir dünya hayali verdi bize, onun için çabalamayı öğretti. Ailesi olmak bize her zaman mutluluk ve gurur verdi. 16 Ağustos günü, ikindi namazından sonra, Yalova Samanlı Köyü Camii’nden uğurlanacaktır. tı Bölümü Dr. Öğr. üyesi Olcay Akyıldız ta 2013 yılında hayatını kaybetmişti. gerekiyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear