17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 1 AĞUSTOS 2019 PERŞEMBE EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER Fidan’ın eski özel kalemi Karagöz’e FETÖ’den hapis MİT Başkanı Hakan Fidan’ın bir dönem özel kalem mü dürü olarak çalışan ve 15 Tem muz darbe girişiminin ardından ihraç edilen tutuklu İdris Kara göz, FETÖ üyesi olmak suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis ce Alican uludağ zasına çarptırıldı. Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşması dün gö rüldü. Duruşmaya tutuklu olarak katılan İd ris Karagöz, suçlamaları kabul etmezken “Patates hat kullanmadım” dedi. Karagöz, hakkında ifade veren eski MİT’çi itirafçı Selman Fettahoğlu ile çok kısa süre çalıştı ğını belirtti. Hakkındaki suçlamaların mad di delillere dayanmadığını ileri süren sanık Karagöz beraatını talep etti. Mahkeme, sa vunmasının ardından kararını açıkladı. Ka ragöz, “Anayasal düzeni ihlal”, “casusluk” suçlarından beraat ederken, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Özel mülakatla MİT’e girdi İdris Karagöz’in MİT’e alınış süreci, gazeteci Toygun Atilla’nın İfşa adlı kitabında anlatılmıştı. “MİT’teki köstebekler” başlıklı bölümde durum şöyle özetlenmişti: “Karagöz, bizzat Hakan Fidan’ın yaptığı mülakatla Aralık 2010’da MİT Müsteşarının özel kalem müdürlüğünde göreve başladı. 1 yıl burada aralıksız çalışan Karagöz, 2011 Ağustosu’nda tekrar İstanbul’a MİT Bölge Başkanlığına Bölgeler Üstü Konular Şube Müdürlüğü’ne şube müdürü olarak döndü. 20122015 arası 3 yıl süre ile Tunus Büyükelçiliği’nde yurt dışı görevindeydi. 2015 Ağustos’unda yurda döndüğünde ise yeni görev yeri MİT Sinyal İstihbarat Daire Başkanlığı Şube Müdürlüğü’ydü. MİT Sinyal İstihbarat Daire Başkanlığı, teşkilat içinde pasif görev olarak nitelendirilen bir birim. Hatta, Milli İstihbarat Teşkilatında FETÖ’cü olduğundan şüphelenilen MİT mensuplarının pasifize edilmek için gönderildiği, görevlendirildiği bir yerdi. Bütün bunlardan çıkan sonuç şu ki; MİT özellikle 2014’ten sonra kendi içinde FETÖ ile yaptığı mücadele, bu yapının üyesi olduğunu düşündüğü teşkilat mensuplarını pasif görevlere atamış, konuyu adli bir tahkikata dönüştürmemişti! İdris Karagöz örneği de tam bunun sağlamasıydı.15 Temmuz 2016’daki darbeden 2 gün sonra yani 17 Temmuz 2016’da açığa alınmış, 2 Ağustos 2016’da meslekten ihraç edilmişti. 24 Ağustos 2016’da ise sorgudaydı. Buradan da anlaşılıyor ki, MİT İdris Karagöz’ün FETÖ’cü olduğunu biliyordu ve sadece pasifize etmekle yetinmişti.” l ANKARA Havacı albaydan ankesör itirafı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca FETÖ’ye yönelik yürütülen ankesörlü telefon soruşturmalarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içine sızmış örgüt üyeleri deşifre edilmeye devam ediliyor. İhraç edilmeden önce Hava Kuvvetleri Komutanlığı personeli olan eski albay K.B. de örgüte ilişkin bildiklerini anlattı. İfadesinde, örgütten tanıdığı kimseleri de deşifre eden eski albay K.B. örgüt içinde bulunduğu süreçte toplantılara katılma usullerini ve ankesör yöntemine ilişkin bildiklerini de itiraf etti. Kendisinin FETÖ üyeleriyle yaptığı görüşmelerin genelde tek başına yapıldığını ve toplantı tarihinin bir önceki toplantıda belirlendiğini kaydeden K.B., “Son yaptığımız toplantılarda zaman belirleniyordu. Kaçta ve ne zaman gideceğimizi kararlaştırıyorduk. Ben gittiğimde sorumlu şahıs yoksa ertesi hafta aynı saatte gidiyordum. Görüşmeye gidemeyeceğim zamanlarda büfelerde bulunan kontörlü hatlardan ya da kartla görüşülen ankesörlü telefon kulübelerinden iletişime geçiyordum” diye konuştu. Lise sınavlarına hazırlık kapsamında 2 yıl örgüt evlerine ders çalışmaya gittiğini daha sonra 2003’te askeri okuldan devre arkadaşı olan bir FETÖ mensubunun etkisiyle tekrar örgüte dahil olduğunu aktaran K.B., ihraç edildiği 2018’e kadar görev aldığı illerde örgüt mensupları ile belirli dönemlerde görüşmelere devam ettiğini bildirdi. l ANKARA/Cumhuriyet Arıkan’ın katilinin tahliye talebi engellendi Türkiye’nin Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan’ı 1982’de katleden “Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları” adlı terör örgütü üyesi Hampig Sasunyan’ın ABD’de cezaevinden şartlı tahliye duruşmasının erkene alınması talebinin reddedildiği bildirildi. AA’nın haberine göre, Kaliforni’ya Şartlı Tahliye Kurulu’nun kararında Dışişleri Bakanlığı’nın girişimleri etkili oldu. Saldırıdan sonra yakalanarak afsız ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Sasunyan’ın şartlı tahliye duruşmasının Haziran 2021’de yapılması öngörülüyor. OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK İki önemli fotoğraf 1 2 n Baş tarafı birinci sayfada 22 Temmuz 2019’da dünya basınına servis edilen fotoğrafta (1) ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Kenneth McKenzie, Kuzey Suriye’de YPG/PKK’nin askeri sorumlusu Ferhat Abdi Şahin’le görüştü. ABD, böylece Türkiye’ye ve PKK’ye ve bütün dünyaya biz PKK’den vazgeçmiyoruz mesajı veriyordu. ABD bir yandan Türkiye’ye stratejik ortak olduğunu yinelerken, öte yandan Türkiye için en stratejik konuda PKK/YPG ile sıcak temasını sürdürüyor. ABD bunun yanında, S400’lerin etkin kullanımının engellenmesi için baskı ve temaslarını sürdürüyor. Nitekim, salı günkü Cumhuriyet’in başlığı şöyledir: “ABD, Türkiye’yi S400’ü aktive etmemesi için iknaya çalışıyor.” Ankara’da, Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge konusunda ABD ile yapılan görüşmelerin gelişmelerin pek parlak geçmediği söyleniyor. ABD yönetiminin PKK/YPG res mine karşılık 25 Temmuz günü Milli Savunma Bakanlığı da başka bir fotoğrafı dünya basınına servis etti. Bu fotoğrafta Milli Savunma Bakanı Akar, kuvvet komutanlarına tahta başında güvenli bölgeyle ilgili bilgileri ve seçenekleri aktarıyordu. Güvenli bölgenin tek başına TSK tarafından gerçekleştirilebileceği belirtiliyordu. Böylesi hassas bir toplantı fotoğraf (2) ile dünyaya veriliyordu. Basın açıklamasında, “Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) komuta kademesi, ABD ile yapılan heyetler arası görüşmelerin ardından karargâhta bir araya geldi. ... Toplantıya ilişkin Milli Savunma Bakanı Akar, ‘Bütün görüşlerimizi, tekliflerimizi gelen ABD heyetine ilettik. Bunları inceleyip cevaplarını vermelerini bekliyoruz. Bir gecikmeye tahammülümüz olmadığını, gerekirse inisiyatif kullanacağımızı kendilerine bir defa daha vurguladık’ dedi.” Bu açıklamanın temel noktaları şöyledir: 1. Suriye’nin kuzeyinde, sınırlarımıza yakın bir terör koridoruna izin vermek istemiyoruz. 2. Burada oluşturulacak güvenli bölgenin ABD ile birlikte oluşturulmasını istiyoruz. 3. Güvenli bölge için, geç kalınırsa bu bölgenin oluşması için biz kendimiz harekete hazırız. Aslında Milli Savunma Bakanlığı’nın açıkça söyledikleri bunlardır. Adeta servis edilen PKK/YPG fotoğrafına karşılık Milli Savunma Bakanlığı da fotoğraf ve bu açıklamayla karşılık veriyordu. Türkiye aynı zamanda kendisine karşı uygulanmak istenen ekonomik yaptırımlara karşı kimi açıklamalar da yaptı. Şöyle ki: a) Türkiye’nin satın alacağı 100 Boeing uçağı alımından vazgeçilebilir, b) Adana ve Kürecik’teki ABD üsleri konusunda da karar alınabilir. Evet, askeri heyetler görüşüyorlar, Ankara’da temaslar sürüyor, ancak ABD, PKK/PYD’ye silah sevkıyatını sürdürüyor. Öyle görülüyor ki, ABD Ortadoğu’da sıkışmış durumdadır. Bir yanda İranRusya işbirliği ve Hürmüz Boğazı’nda yapacakları askeri tatbikat, öte yanda Türkiye’nin alacağı pozisyonlar. Bu yaşamsal konuların gelişmelerini izliyoruz. Konu, kuşkusuz en etkin ve yansız bir biçimde gazetemiz tarafından izlenip okuyucuya aktarılacaktır. ABD, S400 gerilimine karşın 4 ChInook helikopteri Türkiye’ye TESLİM ETTİ Dikkat çeken teslimat MGK sonrası Sınıra yığınak Suriye sınırındaki Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesine konuşlandırılmak üzere batı illerinden yola çıkan komando ve zırhlı araçlardan oluşan konvoy ilçeye ulaştı. 12 araçlık askeri sevkiyatın, önceki akşam gerçekleştirilen Milli Güvenlik Kurulu’ndaki güvenli bölge kararının ardından yapılması dikkat çekti. Toplantıda, güvenli bölge için ilk kez ‘Barış Koridoru” ifadesi kullanılmış, “Suriye sınırımız boyunca oluşan otorite boşluğunun ülkemize yönelik tehditleri artırması sebebiyle, sınır güvenliğimiz çerçevesinde, bölgenin tüm terör unsurlarından temizleneceği ve bütün gücümüzle bir barış koridorunun inşası için gayret sarf edileceği hususundaki kararlılığımız teyit edilmiştir” denilmişti. l Haber Merkezi Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir: S400’de çok detay var İkinci sevkıyat seneye Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, S400’lerde ikinci sevkıyatın ne zaman başlayacağı ile ilgili yaptığı açıklamada, “İkincisinde çok fazla detay var ama o detaya kamuoyu önünde girmek istemiyoruz. Bu detaylar tam şekillenip hayata geçtiği zaman duyulsun isteriz. Gelecek sene sonunda da teslimat ile ilgili süreç başlayabilir” dedi. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, dün bir televizyon kanalında yayımlanan programda, S400’lerde ikinci teslimatın gelecek sene sonunda başlayabileceğini söyledi. İkinci sistemin birinci sistem gibi olmadığını kaydeden Demir, “İkin ci sistemde bir ortak üretim, teknoloji paylaşımı, yazılım entegrasyonu gibi bir dizi adım var ve oradaki kazanımların birinci sisteme de entegre edilmesi var. Bu sistemdeki dost düşman tanıma unsurları ve yazılım gibi konuların bizim kontrolümüzde olması bizim için hayati öneme sahip. Bunun hayata geçmesi lazım ve karşı tarafla da bu konuyla mutabıkız” dedi. Kumandanın Türkiye’nin elinde olacağını belirten Demir, “Bu sistemde Türkiye’nin istemediği hiçbir şey yapılamaz. Türkiye gerekli eğitim ve hazırlığı yaptıktan sonra bu unsura tamamen hâkim olacaktır. Şu anda kullanı cı unsurlar Milli Savunma Bakanlığı ve Hava Kuvvetleri bu konuda çok titiz oldukları için dört dörtlük bir hazırlıkla sistemi tamamen kendi kontrolümüze almak ve kullanmak üzere hazırlıklarını devam ettiriyorlar” diye konuştu. HİSARO ve HİSARA’ların da gelecek senenin sonunda hazır olacağını ve seri üretime başlayacaklarını aktaran Demir, “20212022 yıllarında HİSAR A, HİSAR O ve SİPER diye anons ettiğimiz daha uzun menzilli, bu sistemler kademe kademe 2020’den sonra devreye girecekler ve bu da bizim kademeli hava savunma sistemimizi tamamlamış olacak” dedi. l İHA 2018’de 12 bin çocuk zarar gördü. En fazla ölüm Afganistan, Suriye ve Yemen’de BM: Suriye’de tüm örgütler çocuk savaşçı kullanıyor HÜSEYİN HAYATSEVER Birleşmiş Milletler (BM), 2018’de savaş ve çatışmalardan etkilenen çocukların sayısının rekor düzeye ulaştığını açıkladı. BM Genel Sekreteri Antonio Gueterres’in BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu rapordaki verilere göre 2018 yılında dünya genelinde 12 bin çocuk savaş ve çatışmalarda öldü ya da yaralandı. Savaş ve çatışmalarda en çok çocuk ölümü Afganistan, Suriye ve Yemen’de gerçekleşti. Çocuklar dünya genelinde çatışma ve savaşlarda yaygın olarak savaşçı olarak kullanıldı. BM raporu, savaşın yedinci yılının yaşandığı Suriye’de 2018’de çocuklara yönelik 3 bin 21 “ağır ihlal” vakasının yaşandığını ortaya koydu. Raporda, Suriye’de geçen yıl 670’i erkek, 136’sı kız 806 çocuğun çatışmalarda kullanıldığı tespiti yer aldı. Bu çocuklardan 179’unun 15 yaşın altında olduğu bildirildi. Buna göre Suriye’de YPG 313, Heyet Tahrir Şam (El Nusra) 187, ÖSO 170, Ahrar elŞam 34, IŞİD 30, İslam Ordusu 17, Nureddin Zengi Tugayı 16, Suriye hükümet güçleri de 10 çocuğu savaşçı olarak kullandı. 29 çocuk savaşçının ise “tanımlanamayan silahlı unsurlar” tarafından kullanıldığı belirtildi. YPG’nin kullandığı çocuk savaşçılardan 20’si 15 yaşın altında olmak üzere 126’sının kız çocuk olduğu, bu çocuklardan 119’unun çatışma sahalarında yer aldığı kaydedildi. Raporda, 40’ı YPG, 8’i ÖSO, 2’si Suriye hükümet güçleri ve biri Ahrar elŞam tarafından olmak üzere 51 çocuğun “çatışmalarda rol aldığı” iddiasıyla özgürlüklerinden mahrum bırakıldığı, bu çocuklardan bazılarının işkence ve tecavüze maruz kaldığı belirtildi. 2018 yılında çoğunluğu Suriye ordusunun saldırılarında ol mak üzere 1106 çocuğun öldüğü, 748 çocuğun sakat kaldığı belirtildi. BM Raporu’nda, 2018 yılında çoğunluğu Suriye ordusunun saldırılarında olmak üzere 1106 çocuğun öldüğü, 748 çocuğun sakat kaldığı belirtildi. Ölen ya da sakat kalan toplam 1854 çocuktan 54’ünün “ÖSO ve Zeytin Dalı Operasyonu’yla bağlantılı olduğunu bildiren grupların” 4’ünün ise IŞİD Karşıtı Koalisyon’un eylemleri sonucu öldüğü ya da sakat kaldığı belirtildi. Gueterres, “Zeytin Dalı Operasyonu kapsamında meydana gelen vakalar soruşturma altında” dedi. Raporda “ÖSO ve Zeytin Dalı Operasyonu’yla bağlantılı olduğunu bildiren gruplar”ın eylemlerinden çocukların zarar gördüğü belirtilmesine karşın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) bölgedeki harekatı kapsamında herhangi bir çocuğun zarar gördüğüne dair bir veri bulunmuyor. l ANKARA Rusya’dan alınan S400’ler nedeniyle Türkiye ile ABD arasındaki kriz sürerken Türkiye’nin daha önce ABD’den sipariş ettiği dört adet CH47F Chinook çift rotorlu dev askeri nakliye helikopteri Türkiye’ye teslim edildi. Böylece Türkiye’nin 2011 ve 2015’te ABD’den sipariş ettiği 11 adet CH47F Chinook helikopterin tamamı Türkiye’ye teslim edilmiş oldu. Teslimatın, Türk pilotların ve bakım personelinin F35 eğitimlerinin sonlandırılıp Türkiye’ye dönüş için hareket ettiği gün yapılması dikkat çekti. ABD Kongresi’nin daha önce Türkiye’ye yönelik olası S400 yaptırımlarına dahil edilebileceği yönünde karar aldığı CH47F Chinook’in Türkiye’ye teslim edilmesi, ABD’nin bu aşamada Türkiye’ye fiilen F35 yaptırımından başka bir yaptırım uygulamadığını ortaya koydu. Türkiye’ye yapılan 4 adet CH47F Chinook ağır nakliye helikopteri teslimatını ABD’nin Ankara Büyükelçiliği duyurdu. Büyükelçiliğin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada “Bugün Türk Kara Kuvvetleri Komutanlığı, İzmir limanında dört adet daha ABD yapımı Boeing CH47F Chinook helikopteri teslim aldı. Türkiye, şu anda 11 adet en yeni ve en gelişmiş ağır kaldırma döner kanatlı hava taşıtına sahip durumda” ifadeleri kullanıldı. Yaptırıma dahil edilmedi ABD’nin, Rusya’dan alınan S400 Türkiye’ye yönelik yaptırım tehdidi gündeme geldiğinde yaptırımlara CH47F Chinook’in de dahil edilebileceği belirtilmişti. ABD Temsilciler Meclisi 10 Haziran’da aldığı tavsiye niteliğindeki kararında “Türkiye’ye uygulanacak yaptırımlar, F35 müşterek taarruz uçağının yanında Patriot hava ve füze savunma sistemi, CH47F Chinook helikopteri, UH60 Black Hawk genel maksat helikopteri ve F16 savaş uçağı alımlarını etkileyebilir” hükmü yer almıştı. S400 hava savunma sistemi malzemelerinin 12 Temmuz’dan itibaren Türkiye’ye sevkıyatının başlaması üzerine ABD, Türkiye’nin F35 yeni nesil savaş uçağı programına katılımını askıya almıştı. Ancak ABD Başkanı Trump, Senato üyelerinin ısrarına karşın Türkiye’ye daha ileri bir yaptırım uygulanmasını istemediğini belirtmişti. CH47F Chinook siparişinin son partisinin de Türkiye’ye teslim edilmesi, ABD yönetiminin Türkiye’ye daha ileri bir yaptırım uygulamadığını ortaya koydu. ‘S400’den vazgeçirme çabası’ ABD’nin Türkiye’yi S400’leri kullanmaktan vazgeçirme çabaları sürüyor. Türkiye’de hükümetle yakın ilişkileri bulunan Kuzey Carolina Senatörü Lindsey Graham, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu telefonla arayarak “S400’leri aktive etmeyin, serbest ticaret anlaşması müzakerelerine başlayalım” teklifini ilettiğini belirtmiş, Türkiye’den bir açıklama gelmemişti. CH47F Chinook helikopterlerini teslimatı da ABD’nin Türkiye’yi S400’leri kullanmaktan vazgeçirme çabaları kapsamında atılan bir adım olarak değerlendiriliyor. l ANKARA/Cumhuriyet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear