27 Haziran 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ DOLAR EDİTÖR: SERHAT ALİGİL TASARIM: SERPİL ÜNAY avro sterlin FAİZ BORSA 79 ŞUBAT 2019 CUMARTESİ ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 5.2490 0.2 kuruş 5.9570 0.4 kuruş 6.8140 1.1 kuruş 18.37 0.3 puan 102.452 332 puan 1485.22 2 lira 221.15 15 kuruş 517 bin yeni işsizDİSK, ‘Ekonomik Krizin İşçi Sınıfına ve Çalışma Yaşamına Etkileri Araştırması’nı yayımladı Krizin etkisiyle ekonomi küçülme yolunda ilerler ken, enflasyon hızla yükseliyor. İşsiz sayısı artar ken, asgari ücret ancak açlık sınırını karşılıyor Türkiye yerel seçime, ağırlaşan ekonomik krizin etkileriyle gidiyor. Özellikle 788 bine yükseldi. Geniş tanımlı işsiz sayısı 517 bin kişi artarak 6 milyon 351 bine yükseldi. büyümedeki düşüşün istihdamı 4 Türkiye, işsizlik oranı açı daha olumsuz etkilemesi bekle sından OECD içinde İspanya niyor. DİSK’in dün yayımladığı (yüzde 15) ve Yunanistan’dan “Ekonomik Krizin İşçi Sınıfına (yüzde 18.9) sonra üçüncü ül ve Çalışma Yaşamına Etkileri ke durumunda. Oysa işsizlikte Araştırması” ise krizin bugüne OECD ortalaması yüzde 5.3, AB kadar yarattığı tahribatı bütün ortalaması yüzde 6.8. açıklığıyla ortaya koyuyor: 4 TU¨I·K’e göre Ekim 2017’de Fon işverene çalıştı yüzde 10.3 olan dar tanımlı iş 4 Aralık 2018’de işsizlik si sizlik oranı Ekim 2018’de yüz gortası başvuru sayısı 2017’nin de 11.6’ya yükseldi. İşsiz sayı aynı ayına göre yüzde 80 arta sı 501 bin kişi artarak 3 milyon rak 211 bine yükseldi. İşsizlik ödeneği alanların sayısı da 408 İşçi daha çok vergi ödüyor 4 AKP ile birlikte çalışanlar daha çok vergi öder hale geldi. 2002’de gelir vergisine tabi ilk vergi dilimi 3.800 lira idi. Bu rakam kişi başına milli gelir artışı kadar artırılsaydı ilk vergi diliminin 2019’da en az 37.7 bin lira olması gerekirdi. Oysa bugün 18 bin lira. 4 Emekli aylıklarının artışında binden 577 bine yükseldi. 4 İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısı Ocak 2018’de 2.4 milyon iken, aralıkta 3.5 milyon kişiye ulaştı. 4 İşsizlik sigortası işverene çalıştı. İşverenler geçen yıl fona 9.2 milyar lira prim öderken 10.7 milyar lira teşvik ve destek aldılar. Buna karşın işsizlere yapılan ödemelerin toplam fon gelire oranı 2017’de yüzde 18’e ve geçen yıl yüzde 16.9’a düştü. 4 4 kişilik bir aile için aç da milli gelir artışı hesaba katıl lık sınırı Şubat 2018’de 1658 li madığı için bu aylıklar da gerili ra iken Ocak 2019’da 1957 lira yor. 2010’da emekli aylıklarının kişi başına GSYH’ye oranı yüzde 100 iken geçen yıl yüzde 20 azalarak 81’e geriledi. ya yükseldi. Böylece açlık sınırı, bu yıl için belirlenen 2020 lira asgari ücretle eşitlendi. l Ekonomi Servisi DİSK’ten Tariş DİRENİŞİNE DEStek mitingi DİSK/Gıdaİş Sendikası’na üye oldukları gerekçesiyle işten atılan Tariş işçilerinin 94 gündür yürüttüğü direnişe destek amacıyla İzmir’deki fabrika önünde miting düzenlendi. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun da katıldığı mitingde “39 yıl sonra yeniden TARİŞ direnişi” pankartı taşındı. DİSK’in önceki dönem Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Kani Beko, DİSK/Gıdaİş Sendikası Genel Başkanı Seyit Arslan’ın yanı sıra KESK İzmir Şubeler Platformu, TMMOB İzmir İl Koordinasyonu, İzmir Tabip Odası üyelerinin katıldığı mitingde konuşan Çerkezoğlu, “TARİŞ işçilerinin 94 gündür fabrika önünde yürüttükleri mücadele, aynı zamanda demokrasi mücadelesidir, memleket meselesidir” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet İDO da borç yapılandırıyor İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO), ağırlıklı olarak deniz araçlarının alımından kaynaklanan borçlarını yeniden yapılandırmak için kreditörlerle görüşmelere başladı. Loan Pricing Corporation’da yer alan ve borç yapılandırma danışmanlarına dayandırılan haberde, şirket deniz araçları ve ekipman satın almak için 500 milyon dolara kadar borç aldı. Ancak gelirleri TL cinsinden olduğu için borçlarını geri ödemekte zorlandı. İDO geçen kasım ayında zarar eden hatlarını durdurma kararı almış, ancak tepkiler üzerine bunu ertelemişti. Sera kredileri faizi 8.25 oldu Ziraat Bankası’nın dün uygulamaya başlattığı “seracılık kredi paketi” ile projenin azami yüzde 75’ine kadar yatırım kredisi verilecek. Kredi paketi faizi yüzde 8.25 olacak. Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, “Bu krediler 7 yıla kadar vadelendirilebilecek, geri ödeme dönemleri ve taksit miktarları da gelir miktarına ve gelir elde etme dönemlerine göre belirlenecek. Yatırımın büyüklüğüne ve işletmeye geçiş süresine bağlı olarak 2 yıla kadar anapara ödemesiz olabilecek” dedi. Belediyeci pazarcı oluyorBelediyelerinuygunfiyattansebzeyikendiaraçlarındapersonelinesattırmasıbekleniyor. B1l0iar0atıykmı kailryşetadıri Bankalardaki batık kredi miktarı 1 Şubat itibarıyla ilk kez 100 milyar lirayı aşarken, son bir aylık artış 6.3 milyar TL oldu. BDDK verilerine göre, 2018’i yüzde 3.8 ile kapatan toplam krediler içindeki takipteki kredi oranı, bir ayda yüzde 4.2’e tırmandı. Toplam istihdamın yüzde 75’ine sahip olan KOBİ’lerin kredilerinde takip oranı yüzde 7.5 olurken, taşıt, işyeri ve ihtiyaç kredilerinde kullanılan taksitli ticari kredilerde bu oran yüzde 6.93 olarak gerçekleşti. l Ekonomi Servisi Kırk katır mı, kırk satır mı? İRFAN HÜSEYİN YILDIZ (Ekonomist) TÜİK dün dış ticaret endekslerini açıkladı. Aralık 2018’de ihracat miktar endeksi Aralık 2017’ye göre yüzde 4.5 artarken, değer endeksi yüzde 4.2 azaldı. Yine aralıkta ithalat değer endeksi değişmezken, miktar endeksi yüzde 28.3 azaldı. İthalat keskin bir düşüşte. İyi de ithalatı ikame edecek yerli girdiler ya da mallar mı üretildi? Hayır. Peki, neden küçülüyor? Çünkü millette alım gücü kalmadı, pahalılık arttı, ekonomi küçülüyor, ithalata ihtiyaç azalıyor. İhracat endekslerindeki duruma gelince, bu kârlılık iyice düşüyor demektir. Küçülen, katma değer üretemeyen bir ekonomide, iflasları, konkordatoları ve işsizliği önleyebilir misiniz? Hayır. Böyle bir ekonomide vergi gelirlerinin artması mümkün mü? Hayır. Bir yandan da her türlü, yap işlet projelerinin garanti masrafları, güvenlik ve seçim harcamaları devam ediyor mu? Ediyor. Peki, oluşan bütçe açığını nasıl kapatacaksınız? Ya servet vergileri salacaksınız ya da borçlanacaksınız. Faizleri düşürerek borçlanabilir misiniz? Peki, faizleri düşürmeden yatırımları ve üretimi destekleyebilir misiniz? Hayır. Kırk katır mı, kırk satır mı? GAMZE BAL Sebze ve meyvelerin belediyeler tarafından yalnızca taşıma bedeli eklenerek uygun fiyattan satılmasına sayılı günler kaldı ama bunun nasıl yapılacağı konusunda belirsizlik devam ediyor. Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Hakkı Sağlam’a göre, belediyelere ait boş araziler ya da belediye araçlarında, yine belediye çalışanları tarafından satış yapılacak. Personele ihtiyaç duyulduğu takdirde belediyelerin çalıştığı şirketlerdeki personeller görevlendirilecek. Satışlar haftaya İstanbul’da 50, Ankara’da 30 noktada başlayacak. İBB’nin, her ilçede boş bir arazisi ya da araç park yeri olduğunu söyleyen Sağlam’a göre, belediye her ilçede satışa başlayabilir ancak bu sürdürülebilir olmaz. Tavşan ise Ankara’da önceki yıllarda tanzim satışı yapan araçların gözden geçirildiğini söyledi. Tarım Kredi Müdürü Fahrettin Poyraz, çiftçilerden ürün alımının başladığını belirtti. Poyraz, “Üreticiden alabildiğimiz kadar makul fiyata alıp, belediyenin yetkililerine teslim edeceğiz. Özel sektör mantığıyla düşünmediğimiz için hemen hemen hiç kâr koymayacağız” derken Tavşan ise “İlk etapta direkt üreticiden almak zor. Onlarca TIR ürün gerekli. Fiyatı nasıl belirleyecekler!” dedi. Tavşan, ilk etapta mobil sistem üzerinden başlayacağı düşünülen uygulamanın, talebe göre şekilleneceğini dile getirdi. T.C. PALU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2018/229 Esas Davacı DSİ Genel Müdürlüğü vekili Av. Mustafa Aydın tarafından davalılar CEVAT TOPRAK, ELİF BAYAR, ERDEM KAYA, EYYÜP KAYA, FATMA ARDUÇ, FATMA TOPRAK, FERHAT TOPRAK, FİRDES BAKŞİ, GÜLPENBE TOPRAK, GÜLSÜME KAYA, İDRİS ÇOBAN, KEZİBAN KILIÇ, LEYLAARSLAN, MEVLÜDİYE ÇİFTÇİOĞLU, MUHAMMET ZÜLFÜ ÇOBAN, MUSTAFA TOPRAK, NAZİFA KARATAŞ, NAZİME KAYA, NECLA MAHMUTOĞULLARI, NİHAT TOPRAK, NURİYE DOĞAN, RAMAZAN ÇOBAN, RECEP KAYA, REMZİYE BULUT, REYHAN TOPRAK, SALİHA KAYA, SEHER KAYA, SİNAN KAYA, SUBHİ KAYA, ŞAZİYE DEMİRTAŞ, VASFİ ÇOBAN, YILDIZ DAĞ aleyhine açılan davada kamulaştırma kararı alınan Dava konusu Elazığ ili, Palu ilçesi, Karasalkım Köyü, Talaş Mevki 1042 parsel nolu parseldeki taşınmazın kamulaştırılmasına dair karar alınmış ve taraflar bedelde uzlaşamadıklarından bedelin tespiti ve davacı adına tapuya tescili hakkında Palu Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/229 esas sayılı dosyası ile dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 942315) T.C. BAKIRKÖY 11. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/34 DAVALI: HASAN ÖZER GÜNÜŞEN davacı Süreyya Günüşen tarafından davalı Hasan Özer Günüşen aleyhine açılan Boşanma davasında dava dilekçesinde belirtilen adreste davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptı edilemediğinden ilanen tebliğine karar verilmiştir. Davacı Süreyya Günüşen tarafından davalı Hasan Özer Günüşen aleyhine açılan Boşanma davasının ön incelemesi sırasında davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptının ilanen tebliğine, ilanın gazetede yayımlanmasından itibaren HMK 122 maddesi gereğince 2 hafta içinde davaya cevap verebileceği ve cevap dilekçesinde HMK 318 maddesi gereğince tüm delillerini açıkça hangi vakıanın delil olduğunu da belirterek bildirmek suretiyle elinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar içinde elinde bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçesinde yer vermek zorunluluğu olduğu, süresi içinde cevap dilekçesi verilmemesi halinde davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkaâr etmiş sayılacağı ve aleyhine yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği, davacının muvaffakatı olmaksızın iddiasını genişletebileceği veya değiştirebileceği, dava dilekçesi ve tensip zaptı yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 30/01/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 943759) Depremsiz çöküş Siz bu yazıyı okurken, Kartal’da 8 katlı binanın depremsiz çöküşünden bu yana en az iki gün, iki gece geçmiş olacak. Yazılış saatinde kesinleşmiş bilgilerle 15 ölü, 14 yaralı kayıtlara geçti. 1992 tarihli ruhsatlı, ancak üstten 3 katı kaçak, yine en alt katı kaçak kazılmış olarak kocaman bir üretim atölyesine dönüştürülmüş, imar affı durumları hakkında da nedense resmi bilgi ve açıklamaların yapılmasından kaçınılan, birbirinden çarpıcı rant yağması, haksızlık, hukuksuzluklar halkaları gerçeklerle yüzleştik.. Saray, tek adam rejimi yönetiminin, Cumhur İttifakı’nın her kattan en yetkin temsilcileri, resmi sözcüleri, çöküşün ilk saatlerinden itibaren yıldırım hızıyla yetişmiş olarak, insanlık dramı yaşanan alandan yapılan görüntülü bilgilendirmelerde kamuoyu oluşturmada başrollerdeler... Ancak onlar için çok kolay elde edilebilecek, rant yağması, haksızlık, hukuksuzluk, siyasal suçluluk halkalarına ilişkin suskunluk, gerçeklerin saklanması kaygı verici. İşin şakası mı var? Deprem, dışardan olumsuz hiçbir etken söz konusu değilken, 8 katlı bina çöküyor, çevredeki 7 bina daha aynı tehdit altına girdiğinden boşaltılmak zorunda kalınıyor. Havadan fotoğraflarda 411 kat arasındaki yapılaşmada, kaçak, haksızlık, hukuksuzluk, rant vurgunu üzerinden suç ortaklıklarının çıplak kanıtları konumunda, yuvarlak daireler içine alınmışları da gözle görebiliyoruz. HHH Büyük depremin ekonomik, sosyal, siyasal yıkımından sıyrılamamış, fay hatlarının varlıkları ortadan kalkmadığı, boşa geçen zamanların aleyhimize işlemesi gerçekleri yetmezmiş gibi. 16 yıllık iktidarları erkinin siyasal gücünü, gözü dönmüş ranta dayalı inşaatla büyümeye dayadığı ortada. İstanbul en başta, büyük kentleri beton yığınında, gökdelenler, kaçak inşaatlar yumağında; azgelişmişliğin simgesi dünyanın en çarpık kentleşmesinin suç ortaklıkları, yaşamı karabasana çeviren sonuçları saymayla bitecek gibi değil... Yasal, topumsal sorumlulukları, bilgi birikimleriyle kent katliamına karşı durmaya çırpınan meslek örgütlenmeleri, bilimsel uzmanlıkları, resmi kurumları, insan ve canlılar, sağlık, yaşam hakları boyutlarında ses çıkaranları susturmadaki yasadışı güç, hakhukuk katliamlarının örneklerinde sınır yok... Elbette tek geçerli açıklaması, suçlulukların ortaya çıkabileceği, gerçeklerin görülmesi ile en yandaş seçmenlerin bile bilinçlenip isyan edebilecekleri korkusu... HHH Yağmadan ya vurgun, ya da kendi özelinin koşullarında, en hafifi ile kaçak inşaattan rüşvete, kendine düşen paya razı olanlar... Selde, çöken inşaatta canlarını mallarını kaybettiklerinde olup bitene razı olabilir, “Allah’ın takdiri ilahisi” diyebilirler mi? İstanbul’un katledilmesinde uzmanlık kuruluşu olarak, yaşanan her türden yağma, vurgun, haksızlık, hukuksuzlukta yasal sorumluluk ve görevlerinin gereklerini yerine getirmekten geri kalmamış TMMOB çatısının içinden, İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, her vurgun örneğinde açılmış, kazanılmış yasal sonuçları, yükümlülükleri yok sayılarak iktidar erki tarafından yok sayılmış hukuk tanımazlıkla yağmalamaya devam sonuçlardan yılmamış, deneyimli olarak... Trajik çöküşün sıcak saatlerinde zaman yitirilmeden, çöküşün sabahında oluşturulmuş uzmanlık ekibi ile çöken binanın kolonları incelenmiş, taşıma kapasitelerinin yitirilmiş olduğu saptanmış... Odanın resmi rapor sonucu, çöküş gecesinin sabahı yapılmış saptamalarla, öğlen saatlerinde, saat 13.37 kaydı ile, email adresimden bana bile ulaştırılmıştı. Depremsiz yakın tarihlerde yaşanmış birden fazla ölümlü, yaralı sonuçları olan çöküşlerin, metro inşaatı göçüşlerinin de dökümleri sayılıyor, rant üzerinden insan canı ile oynanılan yağma, rant vurgunlarına, imar aflarına karşı çok haklı, yaşamsal eleştirileri de özetleniyordu... HHH Büyük depremin ardından TMMOB çatısı altında, üye odaların yetkin uzmanlarının oluşturdukları heyetlerle, aylar süren nedenlerin saptaması çalışmalarının içinde yer almıştım. Çok öğretici, ders verici sonuçlar, ayrıntılı devasa raporlar üretilmişti. Büyük depremin büyüklüğü ne kadarı ile gerçek, kaçınılmaz idiyse, yaşanan yıkım, insan canı en başta, dev binalar, sanayi yatırımlarının yıkımları, mal kayıpları, açtıkları kolay kolay kapatılamayacak dev ekonomik, sosyal, siyasal yıkımları, bile bile suç, cinayet çarpık yapılaşmanın, rantın, rüşvetin kanıtlarıydı. Hiç unutmuyorum patates tarlasında fabrika yapmış olmayı gelişmişliğin kanıtı olarak sunan iş dünyasının simge lideri, deprem sonrası öğrendikleriyle, “Tövbe, bilsem yapar mıydım” içten itirafını yapmıştı. Çıkış yolları arasında Gölcük askeri tersanesinin dibe çöküşü ile çaresiz kalma da vardı, SEKA’nın özelleştirme inadında dev inşaatının işçileri ile deniz dibinde kayboluş trajedisi de... Elbette geçmiş Adapazarı depremlerinden alınmış derslerle, fabrikalar ve evlerin duvarları kalınlaştırılmış, ancak yumuşak toprakta sağlam kayalık zemine inilmeden yapılmış inşaatlar nedeniyle, yıkılmadan devrildiklerine, trajikomik bir sonuç olarak tanıklık etmiştik... Bir başka gerçek; sanayi yatırımlarının getirisinden vazgeçilmeden, teknik olarak daha pahalıya sağlam zemine oturtulmuş fabrikaları yenilemek de çözüm değildi. Çevrede büyük işçi yaşamını zorunlu kıldığından, maliyet hesaplarına onlar için de yıkılmayacak, öldürmeyecek evlerin yapılabilmesinin hesaplarını katmak olmazsa olmazdı... 16 yıllık iktidar erkinin deprem gerçeğinin bu kadar bilimsel verisi dururken, siyasi rantla gözü dönmüş siyasetler önceliklerinde yaptıklarını nerelere oturtacağız? “Dindar, kindar” seçmen yetiştirme siyasetleriyle, değirmenin suyu nereye kadar akabilir, akıtılabilir ki... Erdemir’den yeni yatırım Erdemir’in 2018 satışları yüzde 44 artışla 27 lira, net kârı yüzde 49 artışla 5.6 milyar lira oldu. Şirket yeni sinter fabrikası ve 4. kok bataryası için harekete de geçecek. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear