23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 4 ŞUBAT 2019 PAZARTESİ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Sokrates ve felsefentik Yunan filozofu Sokrates, insanlığın entelektüel tarihini en çok etkile Ayen kişilerden birisidir. Sokrates sa dece diyalog yöntemiyle felsefe yapmayı tercih ederek herhangi bir eser yazmadığı için, onun düşünceleri ağırlıklı olarak öğrencisi Platon’un metinlerinde aktarıldığı kadarıyla günümüze ulaşmıştır. M.Ö. 469399 yılları arasında yaşayan ve Atina kent devletinin bir üyesi olan Sokrates, kentini yönetenlerle birlikte, retorikçilere, yani söylemlerini güzel konuşma ve hitabet sanatı üzerine inşa edenlere karşı mücadele vermiştir. Çünkü Sokrates’e göre, gerçeğe ulaşmak için, mitos’tan logos’a, yani söylenceden akıl yürütmeye geçmek gerekiyordu. Oysa güzel konuşma ve hitabet yeteneği ile en büyük yalanlar ve yanlışlar, doğru ve gerçek gibi ortaya konabilir, insanlar yanlışın doğru, doğrunun yanlış olduğuna dair ikna edilebilirler. Sokrates’e göre retorikte önemli olan gerçeği kavramak ve bilmek değildir, önemli olan insanları ikna etmektir. Oysa bir kişinin bir konuda ikna olması ve bir şeye inanması, o inancın doğru olduğu anlamına gelmez. Bir şeye inanıyor olmak, o inancın doğruluğunun güvencesi ve gerekçesi olamaz. Sokrates bu nedenle retorikçilerle filozofları keskin bir biçimde ayırmıştır. Çünkü felsefe bilgelik sevgisidir, filozof da bilgeliği seven ve bilge olmak için çalışan kişidir. Bilge olmak için de gerçeğin bilgisine ulaşmak doğrultusunda mücadele vermek gereklidir. Bu da ancak akıl yürütme ile olanaklıdır. Sokrates, sorgulanmamış ve irdelenmemiş bir yaşamın yaşanmaya değmeyeceğini söylemiştir. Bu nedenle yaşamı boyunca, ahlak, erdem, adalet, siyaset, devlet, gerçeklik, bilgi, varlık gibi konularda sorgulayıcı ve analitik düşünceler geliştirmiştir. Sokrates ahlakı alışkanlıklara, törelere ve geleneklere indirgememiş, ahlakı erdemli olmakla ilişkilendirmiştir. Alışkanlıklara, törelere ve geleneklere göre yaşamak kolaydır, erdemli olmak ise zordur. Yaşamın amacının iyi bir ruhu taşımak olduğunu söyleyen Sokrates, iyi bir ruhu taşımak için erdemli olmanın zorunlu olduğunu vurgulamıştır. Sokrates, adalet, cesaret, dostluk gibi değerleri de temel erdemler olarak ortaya koymuştur. Sokrates, erdemli olabilmek için de akıl yürütmenin zorunlu olduğunu vurgulamıştı. Analitik bir zihine sahip olan Sokrates, erdemleri kavramadan erdemli olunamayacağını düşünüyordu. Erdemleri kavramak da onların anlamını, onların tanımını, onların özünü kavramak demekti. Dolayısıyla adaleti adalet yapan şeyin, cesareti cesaret yapan şeyin, dostluğu dostluk yapan şeyin ortaya çıkartılıp kavranmasıyla bu erdemlere sahip olunarak yaşanabilirdi. Bu anlamda teori ve pratik bir bütünün iki parçasıdır. Sokrates’e göre felsefe sadece teorik bir şey olmadığı gibi, sadece pratik bir şey de değildir. Filozof sadece belli başlı eylemlerde ve seçimlerde bulunup, bunların akıl yürütmelerinden ve gerekçelendirmelerinden kaçan kişi olamayacağı gibi, sadece akıl yürütmelerle ve gerekçelendirmelerle uğraşıp bunlardan kopuk yaşayan, düşünceleriyle eylemleri arasında tutarsızlık yaşayan kişi de değildir. Sokrates bu bağlamda, adalet adını verdiği erdeme o kadar büyük önem vermiştir ki, adalete aykırı eylemlerde bulunan bir kişi olmaktansa, adaletsizliğin mağduru olmanın daha iyi olacağını bile söylemiştir. Çünkü adaletsizliğin mağduru olan kişi acı çeker, ama adalete aykırı eylemde bulunan kişinin karakteri yozlaşır. Adalete aykırı eylemde bulunan kişi iyi bir ruhu taşıyamaz. Sokrates tüm bu nedenlerden dolayı M.Ö. 399 yılında, Atina kent senatosu tarafından, gençlerin zihinlerini bulandırmak ve tanrılara karşı gelmek suçlamasıyla ölüme mahkum edilmiştir. İşte bunlardan dolayıdır ki, Türkiye’nin en çok gereksinim duyduğu şey felsefedir.  4 Şubat 2019 SAYI: 34088 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Hafta Sonu: Hilal Köse l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l İzmir Temsilcisi: Hakan Dirik Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur. l Okur Temsilcisi: Cengiz Yıldırım cengiz.yildirim@cumhuriyet.com.tr l Mali ve İdari İşler Müdürü: Hasan Talay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:38 08:05 13:23 16:05 18:31 19:52 Ankara 06:22 07:48 13:07 15:52 18:17 19:37 İzmir 06:44 08:08 13:30 16:18 18:43 20:01 Toplumsal yapının dayanakları olan hukuk, özgürlük ve barışı unut turmaya çalışan ve onca kı rıp döktükten sonra sanatçıla ra karşı sıcaklaşma çabalarına giren yeni rejimin büyük derdi ekonomidir. Yerel seçimlere iki aydan az bir süre kaldı. Şimdiye dek düşünsel içerik kazanmayan ye İzmir zamanıdır!rel seçim çalışmaları, iktidarı sarsacak bir noktaya, ekono mik bir düzleme taşınmalıdır. ihalelerinde ve en son örneği Arifi Ekonomi bel veriyor ye Tank Palet Fabrikası’nda yaşanan özelleştirmelerde çağrılı ihale yön Devletin gerçekliği kuşkulu resmi temi uygulayarak, yandaş sermaye istatistikleri ne derse desin, ekono yi desteklemesi, ekonomiyi çıkmaza minin ne kadar sağlıksız olduğunun, sürüklemiş bulunuyor. iki yaşamsal göstergesi var: İşsizlik ve enflasyon. Aynı AKP iktidarı, şimdi de kalkmış, kazandığı yerel yönetimlerin İşsizlik toplumsal dokunun kaldı ihalelerini, açık, eşit ve yarışmacı ya rabileceği sınırları çoktan aşmış bu pacağı sözünü veriyor. Bakalım kaç lunuyor. Yeni adıyla Aile, Çalışma ve milyon seçmen bu ikiyüzlü tutumu Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Ocak onaylayacak? 2019 verilerine göre toplam işçi sayısındaki azalma 2018 Temmuzu’na Öncü örnek olmalı göre 709 bin 681 kişidir. Son altı ay Seferihisar Belediye Başkanı Tunç da bu kadar işçinin işsizler ordusuna Soyer, yerinde bir kararla, İzmir Bü katılmış olması üretim, gelir ve tüke yükşehir Belediye Başkanı adayı tim azalması anlamına gelir. gösterildi. Enflasyon dizginlenemiyor. Yeni Soyer, özgürlük, eşitlik, doğal ve rejimin en büyük baş ağrısı gıda enf tarihsel çevre ve barış ile temellenen lasyonudur. Et ürünlerine yaklaşa bir anlayışla Seferihisar’ın kadınlarını, mayan, süt ürünlerinin artan fiyatla çocuklarını, gençlerini de içeren, eği rı karşısında şaşkına dönen tüketi tim, kültür ve sanatla harmanlanan ci için artık sebze ve meyve fiyatla demokratik, katılımcı yerel yönetim rı da el yakıyor. Reis yönetimi çözü uygulamalarıyla büyük başarılara im mü polisiye önlemlerde arıyor; de za atmış, sorunlara halkla birlikte çö po baskınlarına başvuruyor, market zümler üretmesiyle dikkat çekiyor. pazar kavgasını kaşıyor. Bu uygulamaların en önemlilerin Ekonominin kırılganlığının ana ne den biri Tohum Seferberliğidir. Bu deni yanlış yönetilmesidir. Özellikle kapsamda Can Yücel Tohum Mer merkezi hükümetin, yol, köprü, ha kezi kurularak yerel tohumların sak vaalanı, şehir hastaneleri gibi büyük lanması; fide genetiği ile oynanma mış 280 tür tohum üretilmesi; her yıl yapılan tohum takası şenlikleriyle üreticinin yerel tohumla buluşması ve bu çabaların kalıcılaşarak yalnız yöreye değil tüm ülkeye yayılması sağlanıyor. Bu doğrultuda, ayrıca, karakılçık buğdayından Ata ekmeği üretilmesi, mandalina ve zeytincilik girişimleri; tarımsal kalkınma kooperatifi ve tanzim satış düzenlemeleri dikkat çekicidir. Böylelikle yalnız tarımın gelişmesi sağlanmakla kalınmıyor, iş bulma olanakları da yaratılıyor. Çok daha önemli olarak gıda enflasyonunun Seferihisar’da yaşayanları ezmesi bir ölçüde de olsa önleniyor. Soyer, Osmanlı’dan bu yana bu ülkenin ekonomisi ve kültürüyle dışa açılmasının motoru olan; Şubat 1923’te Mustafa Kemal’in katılımı ve 1135 delege ile toplanan İktisat Kongresi’ne ev sahipliği yapan; küreselleşmenin henüz doğmadığı o günlerde Cumhuriyetin kuruluşunun içerdiği ileri görüşlülüğün de simgesi olan Enternasyonal Fuarı oluşturan ve geliştiren; 1970’lerde halkı enflasyondan korumak üzere tanzim satış mağazaları Tansaş’ı yaşama geçiren İzmir’in, bu ve benzeri geçmiş deneyim ve birikimlerini Seferihisar’da büyük bir başarı ile uyguladığı halkçı yaklaşımlarıyla harmanlayarak; İzmir’in tüm ilçeleriyle işbirliği içinde, yerelden evrensele uzanan yepyeni bir yerel yönetim örneği oluşturma görev ve sorumluluğuyla karşı karşıyadır. Çünkü Türkiye’nin demokraside ve ekonomide, acilen yeni bir İzmir öncülüğüne gereksinimi var! KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Bir sanat yapıtı 1 2 3 4 5 6 7 8 9 nın kopyası. 2/ Mert, kalender 1 ve babacan 2 kimse... Ağzı yayvan toprak 3 kap. 3/ İçi 4 reçel dolu ve pudra şekerine 5 bulanmış bir tür çörek... Bir soru sözü. 6 7 4/ Muğla’nın bir ilçesi. 5/ RizeErzurum 8 9 karayolunda bir dağ ve 1 2 3 4 5 6 7 8 9 geçit... Taşlık yer, çıplak dağ tepesi. 6/ Senegal’in başkenti... Mimarlıkta bir işlevi karşılamak ya da süslemek amacıyla duvar içinde bırakılan girinti. 7/ Köpek... Luc Besson’un bir filmi. 8/ Yunan tarihçi Ksenophon’un “Onbinle 1 MÜS T AH Z A R 2 E YM İ R A L E 3 TE PAK İ P 4 R CORUM L 5 OTEL PAT İ 6 F E ROMON K 7 OR İ J İ NA L 8 B E D İ R MO R rin Dönüşü”nü konu alan 9 İ K E İ B A T E ünlü yapıtı. 9/ Küçük er kek kardeş... Dayanaksız söz ya da konuşma. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ulusal ya da yöresel konulardan esinlenerek oluş turulmuş müzik yapıtı. 2/ Kişinin öz benliği... “Neler yapmadık şu için / Kimimiz öldük / Kimimiz nutuk söyledik” (Orhan Veli). 3/ Argoda, parmak atma şeklin deki sarkıntılığa verilen ad... Nikel elementinin simge si. 4/ Küçük vapur. 5/ Kır ya da köy yaşamını anlatan kısa şiir... İslamda haram sayılan faiz. 6/ Tuzlanıp ku rutulmuş yiyecek... Bir masal dağı. 7/ Pantolonun apış arasına gelen yeri... Bir ilimiz. 8/ Çözümlemeli. 9/ Eski yapı ya da kent kalıntısı... Otomobilin, üzerine karoser oturtulan iskelet bölümü. T.C. TOKAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/560 DAVALI: YUSUF UÇAR Mehmet oğlu 1310 doğumlu Büyükbirep Köyünde ikamet eder. Davacı Hüsnü Yılmaz tarafından aleyhinize açılan Tokat Merkez Söngüt Köyü Ortapara Mevkii 227 parselin tapu kaydının iptali ile davacı adına yönelik açılan davanın yapılan yargılamasında; Mahkememizce Tokat Merkez Söngüt Köyü Ortapara Mevkii 227 parsel sayılı taşınmazın tapu maliki davalı Mehmet oğlu Yusuf Uçar’ın kimlik bilgilerine ulaşılamadığı, ayrıca ölü olup olmadığı yapılan araştırmalara rağmen tespit edilemediğinden, Mahkememizin 15/01/2019 tarihli celsesinde, Tokat ili Merkez ilçesi Söngüt Köyü Ortapara Mevkii 7 pafta 227 parsel 4.990 m2 yüzölçümlü (kadastro yenileme tutanakları sonucu oluşan yeni tapu kaydında 101 ada 29 parsel 4.862,68 m2 yüzölçümlü) tarla niteliğindeki davaya konu taşınmazın maliki olan Mehmet oğlu 1310 doğumlu Büyükbirep Köyünde ikamet eden Yusuf UÇAR’a dava dilekçesinin ve eklerinin ilanen tebliğ edilmesine karar verilmiştir. Durusma günü: 21/03/2019 günü saat: 11:10’da duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, belirlenen gün ve saatte duruşmaya gelmediğiniz veya gelip de davayı takip etmediğiniz takdirde dosyanın işlemden kaldırılacağı, geçerli bir özrünüz olmadan mahkemede hazır bulunmadığınız takdirde duruşmaya yokluğunuzda devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyeceğiniz, iş bu ilanın yayınlanması tarihinden itibaren 7 gün içinde tebliğin yapıldığı kabul edilecek olup iki (2) haftalık süre içerisinde davaya cevap verebileceğiniz hususu ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 938763) YORUM Adana Mutabakatı üzerinden taktik mücadele Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’da görüştüğü Erdoğan’a hâlâ yürürlükte olduğunu belirttiği Adana Mutabakatı’nı hatırlattı: “Bu anlaşma (Adana Mutabakatı) terörle mücadeleyi kapsıyor. Bu anlaşmanın Türkiye’nin güney sınırlarındaki güvenliğinin sağlanması ile ilgili birçok konuyu çözen bir altyapı olduğunu düşünüyorum. Bu konuyu da oldukça ayrıntılı ve aktif bir şekilde ele aldık.” Erdoğan da dönüşte “Adana Mutabakatı’nın yeniden gündeme gelmesi gerektiğini çok iyi anlıyoruz” dedi. Böylece “komşusuyla yaptığı bir anlaşma üçüncü bir ülke tarafından hatırlatılan ülke” olarak diplomasi tarihine geçtik! Fakat önemli olan Türkiye ile Suriye arasındaki bu çok önemli mutabakatın öyle ya da böyle yeniden gündeme gelmesidir. Peki Putin Adana Mutabakatı’nı neden hatırlattı? Putin’in taktiği ve iki hedefi Putin’in Adana Mutabakatı’nı hatırlatmasında birbirini bütünleyen iki hedefi var: 1. AKP’nin ABD’yle Suriye’yi bölen bir tampon/güvenli bölge anlaşması yapmasını engellemek. 2. AKP’yi Adana Mutabakatı üzerinden Suriye ile temasa yönlendirmek. Putin açısından, dahası aslında Türkiye açısından da oldukça yararlı hedefler... Zira Adana Mutabakatı, Ankara ile Şam’ı diyalog kurmaya, teröre karşı işbirliği yapmaya ve giderek anlaşmaya yöneltir. Şam’la anlaşan Ankara ise ABD’yle tampon/güvenli bölge kurmaz ve kendisine yönelen terör sorununu bu mutabakata dayanarak Suriye ile birlikte çözer. Kısacası Adana Mutabakatı’nı uygulamak Türkiye ve Suriye’nin çıkarınadır. Erdoğan’ın fetih iştahı Fakat mesele bu kadar basit değildir, basit olsa elbette Adana Mutabakatı Putin’in hatırlatmasına gerek kalmadan uygulanır ve bölgede ABD karşıtı bir çözüme gidilirdi. Bu mutabakatın “unutulmasının” iki nedeni var: 1. AKP hükümeti, hâlâ Esad karşıtı ve hâlâ rejimin yıkılmasını hedefliyor. 2. AKP hükümeti, Rusya’yla kendisine alan açarak ve ABD’yle pazarlık yaparak, hâlâ kendisine Suriye’nin kuzeyinde ÖSO hâkimiyetinde nüfuz bölgesi kuracağını hayal ediyor. AKP’nin bu iki hedefi de Adana Mutabakatı’na aykırıdır! Birincisi AKP mutabakattaki muhatabına karşıdır, dahası Şam’ı muhatap kabul etmemektedir; ikincisi mutabakata aykırı olarak Şam’ın terör örgütü kabul ettiği ÖSO’yla Suriye topraklarında çalışmaktadır. Böyle olduğu için de Suriye’nin eski Ankara Büyükelçisi Nidal Kablan, Putin’in Erdoğan’a Adana Mutabakatı’nı neden hatırlattığını şu sözlerle yorumlamaktadır: “Moskova, Erdoğan’ın Suriye’deki iştahını kapatmaya çalışıyor.” Ancak Erdoğan’ın “fetih iştahı”, iç politikasının da ihtiyaçları nedeniyle öyle kolay kapanacak gibi görünmüyor. Zira “Gerekirse ABD ile” diyerek Astana ortaklarını sıkıştırıyor... Mutabakatı ‘resmi dayanak’ görme taktiği Şimdi AKP, “fetih iştahı” ile kendisine Suriye’de alan açan Putin arasında kaldı. NeoAbdülhamitçi çizginin izleyebileceği yol bellidir: Adana Mutabakatı’nı işine geldiği gibi yorumlamak ve dahası bugüne kadar yaptıklarının resmi dayanağı/belgesi olduğunu savunarak Suriye’nin kuzeyine müdahale etmek için, kuzeyde ÖSO’yla güvenli bölgeler oluşturmak için kullanmak... Peki Putin buna razı olur mu? AKP’nin ABD’yle anlaşma riski masadayken, Putin taviz vermeyi sürdürebilir. İdlib’de Soçi Mutabakatı’na aykırı bir tablonun oluşması bile Moskova tarafından şimdilik sineye çekilmiştir. Zira Türkiye’nin Suriye meselesinde ABD tarafında olmaması kritik değerdedir. Fakat AKP’nin ABDRusya çarpışmasından yararlanma zemini de gittikçe kayganlaşmaktadır. O nedenle Ankara’nın Suriye’yle anlaşmayı sağlayacak Adana Mutabakatı’nı, mutabakatın çerçevesi içinde kalarak uygulaması, herkesin yararınadır. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear