Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ekonomi ekonomi@cumhuriyet.com.tr TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 114 ŞUBAT 2019 PAZARTESİ Kimse nefes alamıyorBekir Okan: Sadece ekonomi değil, demokrasi, hukuk, her açıdan herkesin ülkesine güvenmesi lazım Okan Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı, “Şu anda ortam belli. Bu kadar yüksek faizlerle yeni Bekir Okan Şehriban İki lisan bir yatırım düşünülmez ki. Ortam bir normalleşsin yatırımlara bakarız. Türkiye ekonomik bir krizle karşı karşıya geldi, bunlar aşılacaktır. Moralleri daima yüksek tutmak gerekiyor” dedi. Kıraç’ın sorularını yanıtladı. diplomayla olmaz n TOBB Yükseköğretim Meclisi başkanısınız, eğitimin geldiği seviyeyi nasıl değerlendiri ŞEHRİBAN KIRAÇ ler vermemiz lazım. Üniversi yorsunuz? Eğitimde kaliteye önem verilme Okan Holding Yönetim Kurulu Başkanı, Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Yükseköğretim Meclis Başkanı Bekir Okan, Türkiye’nin yarına güvenle bakmayı sağlaması gerektiğine işaret ederek, “İnsanların yarın ben ne olacağım dememeleri lazım. Sadece ekonomi değil, demokrasi, hukuk ve her açıdan herkesin ülkesine güvenmesi gerekiyor” diye konuştu. Küba Onkoloji Enstitüsü ile yaptıkları işbirliği kapsamında, İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nde Kübalı onkologların mart ayından itibaren hasta kabulüne başlayacağını anımsatan Okan, holding olarak bundan sonra yatırımlarda ağırlığı sağlık ve eğitime vereceklerini, Okan Üniversitesi’nde 26 bin öğrenciye ulaştıklarını söyledi. Enerjiden, gıdaya, eğitimden turizme ve sağlığa kadar pekçok alanda faaliyet gösteren Okan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Okan ile ekonomiyi, holdingin yeni yatırım alanlarını, Türkiye’nin eğitim sistemini konuştuk. 100 hasta başvurdu n Yakın zamanda kanser tedavisinde dünyada bir numara olan Kübalı doktorları hastanenize getirmek için anlaştınız. Kolay oldu mu, ne zaman gelecek doktorlar? Onkoloji konusunda Küba dünyada bir numara. Küba ile 2 yıldır görüşmeler yapıyoruz. Ocak başında protokoller yaptık. Bu iş için 45 kere Küba’ya gittim. İlk aşamada 3 doktor gelecek. İhtiyaca göre bu sayı artacak. Şu ana kadar 100 hasta başvurdu. İlk önce dosyalarına bizim doktorlar bakıyor. Kübalı doktorlar gelince birlikte tedavi yöntemleri geliştirecekler. Biz bir vakıf üniversitesiyiz. Kâr amacı gütmüyoruz. Bu ülkede doğduk, çalıştık, para kazandık. Bu ülkeye de bir şey Hormonlu teyi o amaçla kurduk. Hasta li. Çok fazla gelişigüzel üniversite neyi de o amaçla kurduk. Hal ler açıldı. O da imajı bozuyor. Bir kımıza çevre, ülkelere de hizmet olsun dedik. Eğitim ve sağlıkta büyüyeceğiz n Sizin enerji, turizm, gıda üniversitenin üniversite olabilmesi için labaratuvarları, öğrenci yurtları sosyal tesisleri, kampusu ve güçlü öğretim kadroları olmalı. Vizyonu olmalı. Mesela bizim vizyonumuz iş dünyasına en yakın üniversite. Üniversite sanayi işbirliği. Bi alanında da yatırımlarınız zim ArGe birimimiz yılda 50 mil var, holding olarak bundan sonra ağırlığı sağlık ve eğitime mi vereceksiniz? Evet sağılık ve eğitim ağırlık olacak. Bir de yurtdışında Hilton oteli ve Miami’de 70 katlı büyük bir projemiz var. Miami’de 300 milyon dolar yatırım olacak. Bu yıl içinde inşaata başlamayı planlıyoruz. 4 yıl içinde bitirmeyi hedefliyoruz. 389 daire olacak bunların yaklaşık 40 tanesi satıldı. Tür “Okan Üniversitesi ve Hastanesi’nde 2 bin 200 çalışan var. Holdingde toplam çalışan sayısı 5 bini buluyor. Üniversitemizdeki her 100 öğrenciden 97’si burslu okuyor. Üniversitemizde 15 fakülte var. ABD’de eğitim almış 20’ye yakın akademisyen üniversitemizde ders veriyor. Sadece kültür merkezine 20 milyon dolar yatırım yaptık.” yonluk proje yapıyor. Türkiye neyi üretecek. Tonu 50 dolara olan çimento mu üretecek yoksa 200 gramı 1000 dolar olan cep telefonu gibi yüksek teknoloji ürün mü üretecek? Bunu sanayi yapamaz bu ancak üniversite sanayi işbirliğiyle olur. Üniversiteler sadece 2 lisan öğreten bir diploma veren kurumlar olmamalı. Çevreyi de kültürel sanat yönünde de geliştirmesi gerekiyor. Şu anda 26 bin öğrencimiz var. 1000’i aşkın yabancı öğrencimiz var. kiye içinde şu anda başka yatırım düşünmüyoruz. Enerji, hayvancılık, turizm alanların Her daim umutluyumda yatırımlarımız var. Sağlık ta yeni hastaneler olacak. 5 yıl içinde yeni bir hastane kurma planımız var. n Şu anda yatırım yapılmamasının nedeni yüksek faizler mi? lar, buna ne dersiniz? Ben hiç umudumu kay betmedim. Her daim umut yorgana göre uzatıyoruz. 10 kriz yaşadım tecrübe edindim artık. Türkiye’ye gele Krizlere karşı dayanıklıyız Faizler yüksek, istikrarsızlık var. Kimse nefes alamıyor. Bankacılık sektörü luyum. En önemlisi sanayi ceğine güveniyoruz. miz, insan gücümüz var. n Son dönemde borç ya n Sanayi var diyorsunuz pılandırmaya gidenler de n Neden sadece eğitim ve kilitlenmiş. Kamu bankala sağlık, diğer alanlarda artık rı dışında hiçbir banka kre p1lktsrbddlauıaıiaa9roryrğiırykt7bzlmŞaanaar2ayunginokk’üzkddörsıaaakrküemryipnrisydlşazıbııeadeüzüllşlaklmeaı.laknlğşreBdy.foüaıleşaamiıoBrylzsmikdmtkıeziıazıahnzn.lmmem.eriDzyçşÇri.şuolıbaküue1lt?ehian0mıy.lrayEkl’Oeıdiuyımü.lnaratBsietnltçaauıuyonlmfzeakakazav eriTkşrettsdArieieiütoildsmmemmrvreierkdazsedneeüiaktrikyyyTemvtryeeiaüore.eü’nçirddnmBykzisdaliiodluallnaıeiheeğrşınnlkrş.arriabalcnioaBerrg.ügçeenırdıiNüTydoçırkfniiüüçiakayneişormlrnokayeimbrkymrandreöiüagaynıakcsdnpiyyebıtiiiküeüosnmn.o’inoıymrdİinvkuçinieainlaleüsemacarsner.. var. Tedbirlerimiz de var. düzelir Şimdi bir de seçim süre ama yeni yatırım yok, işsizlik artıyor? İşte onu çözmemiz lazım. Genel olarak sanayiyi üretimi artırmamız gerekiyor. Türkiye’nin çıkışı üretimde. Ancak üretim artarsa istihdam sorununu çözeriz. Son yıllarda inşaat ağırlıklı yatırım yapılması çok yanlıştı. İnşaat yapıldığı anda piyasayı canlandırıyor, ama kalıcı değil. Tamam senin 1 evin varsa 3 evin olacak ama ötesi yok. Ama o yatırımlar sanayi tesislerine yapılsaydı üretimimiz ih köklü kuruluşlardı, onlar nerede yanlış yaptı? Mesela 100 gücün var 500’lük yatırım yaparsan böyle krizlerde çok etkileniyorsun. Ama 100’ün var 150200’lük yaparsan çok etkilenmiyorsun. Sorun bu. Öz kaynak ağırlıklı olmak gerekiyor. Bir de piyasalar hakikaten kötü. Büyük dev firmalar bile konkordatoya gidiyor. Çok üzücü şeyler. Onları mutlaka devletin desteklemesi lazım. Tekrar üretime katkı sağlamaları gerekiyor. Kötü niyetli olan Türkiye’ye ümidimizi yitirdiğimiz hiçbir dönem ol n 2019’u nasıl görüyorsunuz? El ele verdik mi ekonomi düzelir. Ama bizim dış dünya ile ilişkilerimizi düzeltmemiz lazım. ABD, AB ve İsrail ile. Dışarıda problemi cine girildi. Ekonomide seçimden sonra da ha iyi ola racatımız, döviz girdimiz istihdamımız artacaktı, devamlılık arz edecekti. Ama herkes inşaatçı oldu, şimdi de hepsi durdu. lar varsa da bunların sayısı çok azdır. n Şu anda uygun kredi bulsanız hemen yarın yatırım yapacak bir ortam madı. Gi miz olmadığı zaman içerideki sorun cak diye rişimci ları çözeriz. Dış borcumuz var onu inanıyo ryllydşmdiaeıaoeekmrantrbsnaduvcıöezieamhzylnarreoel,srüçvrörihelıneğzukaakkaca arkçtteyııorvram.ildtrugmıearirrs.mı.memoBEmırkzuenıudiflilfiznalu.üaauzmYlbşsiaızmüayedzuotonıtadm.ımrmrnBuçaı.meumünböÜynyıezyuroeloülealzllalilurrtiuü,mbirşdmrdskii..ramaüaiYdyşiidiehsşüüittrszniaekikezecirrmlnmaaiketrsreıeiialznesrloeçnşilmeretagreculröreevkzusrrkamrnimedirzdgae,At.öinndsaymremleoaüarrşa Türkiye’ye güveniyoruz n Son dönemlerde yaptığınız yatırımlar kredi mi öz kaynak mı? Özkaynak ağırlıklı çalışıyoruz. Tabii hastaneyi yaparken bir miktar kredi kullandık. Ama o dönem faiz yüksek değildi. Ayağımızı görüyor musunuz? Antep’te bir söz var; ön ce ağzındaki cevizi kır. Şimdi biz sağlıkta yatırım yaptık ileride onu çoğaltacağız. Kolej sayısını çoğaltacağız. Bir de Miami’deki yatırımımız çok önemli. Bir Türk firmasının ABD’de yaptığı en büyük yatırımlardan. Onu başardık mı tamam diyoruz. Umudumuzu hiç kay büyümeyiz betmeyeceğiz. Türkiye ekonomik bir krizle karşı karşıya geldi, bunlar aşılacaktır. Bu Artık yönümüz Batı n Eğitime yatırımlarında neler var hedefinizde? Biz topluma faydalı şeyler de yapmayı düşünüyoruz. Fazla da büyümek istemiyoruz. Şu anda iki tane Okan Koleji var. 5 yılda sayıyı 10’a çıkarmayı hedefliyoruz. Hormonlu büyümek istemiyoruz. Çünkü eğitim kalite işi. Kaliteli eğitim bir vizyonla fiziki şartlarla ve iyi kadrolarla olur. 2 koleji zor yürütüyoruz. Kadroları oturtmak zor iş. Ama bazıları gidip 20 tane açıyor, 50 tane kolej aynı anda açıyor, böyle olunca kalite de gidiyor. dönemde iş dünyasının hedeflerinden kopmaması gerekiyor. Moralleri daima yüksek tutmak lazım. Bekir Okan n Bundan sonra yurtiçinde daha çok sağlık eğitim, yurtdışında başka alanlar mı olacak? Kazakistan’da ve ABD’de yatırımlarımız var. Şu anda başka ülkede yeni yatırım düşünmüyoruz. Benim yönüm artık Batı. Batı’da başka ülkelere de bakabiliriz. Oralarda epey uğraştık. Sultan markasıyla Kazakistan’da gıda üretim işi miz de var. Kazakistan’da 25 yıldır çalışıyoruz. Ama artık oralarda başka yatırım düşünmüyoruz. n Son dönemlerde çok fazla beyin göçü yaşanıyor, insanlar niye gidiyorlar? Gelenler de var bir taraftan da giderler var. istikrarsızlık var. Çalkantılar belirsizliklerden yurtdışına gidenler de var. En önemli şey Türkiye’nin yarına güvenle bakmayı sağlaması lazım. Yarın ben ne olacağım dememeleri lazım. Sadece ekonomi değil, demokrasi hukuk, her açıdan herkesin ülkesine güvenmesi lazım. Biz güveniyoruz. Yap boz tahtası gibi n Eğitim sistemi de Eğitim Bakanı da çok sık değişiyor, bu durumu ne gibi riskler barındırıyor? Yap boz tahtası gibi. İngilizce işini çözmek lazım. Çocuklar anaokulu, ilkokulu, lise üniversitede İngilizce okuyor. Ama okul bitiyor bakıyorsunuz İngilizce öğrenmemiş. Diğer ülkeler bunu nasıl çözmüş. Mesela Finlandiya onlara bakalım. Sürekli kadroları değiştirmek iyi değil. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok, iyi örneklere bakalım, onlardan uygulayalım. ‘Ulusal çıkar’ diye başlayıp... Ulusalcı, Kemalist entelijansiya arasında son dönemde yaygın bir saptama var: “Ulusal çıkar söz konusuysa...” diyerek başlıyor, ““Milli duruşa ihtiyaç var” gibi ifadelerle siyasal İslamın AKP yönetimiyle birlik olmaya doğru gidiyor. İyi de “ulus” bir çuval patates değil. İçinde kapitalisti var, emekçisi var; zengini var, yoksulu var. Ayrıca herkes Türk ve Sünni de değil! Hangisinin çıkarından söz ediyorsunuz? Ayrıca, son yıllarda “ulus”a neler olduğunun, vatandaşlarının geleceğine nasıl ipotek konulduğunun fakında mısınız? Bu ulusu oluşturan vatandaşlar Aydınlanma geleneğinden hızla koparılarak, bir “yeni ortaçağa”, modernite, hatta Rönesans öncesinin karanlığına sürükleniyorlar, giderek eşitlik, demokrasi, özgürlük ideallerini kaybederek, bir ümmet olmaya doğru yeniden şekillendiriliyorlar. Farkında değil misiniz? Yoksa siz Aydınlanma geleneğine ait değil misiniz? Tahsil ve dindarlık Siyasal İslamın içinde egemen bir anlayış var. Önemli AKP’lilerden birçok kişi, birçok kez, bu cahilliği yücelten anlayışı dile getirdi. En son, Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Özhaseki şöyle diyordu: “Devlete hainlik edenlerin çoğuna bakın.. bu devletin, bu milletin aleyhine çalışan insanlara bakın, çoğu üniversite mezunudur. Allah’a hamdolsun, imam hatip gençliği gayet güzel okuyor, devleti ile de asla bir problemi yok.” Diyanet’in yayımladığı bir kitabın yazarı da aynı kanıda. Eğitim düzeyi artan bireyler arasında dine mesafeli durma eğilimi artıyormuş. Yüksek eğitimli insanların arasında ateistlik eğilimi oranları fazlaymış. Yazar, “Bu durum genel anlamda modernite ve sekülerizmin geleneği sorgulayıcı, hatta dışlayıcı tutumunun yansıması olarak kabul edilebilir” diyor. Siyasetin, adalete ilişkin sorunlardan, devleti yönetenlere ilişkin hoşnutsuzluktan, değişiklik yaratma arzusundan kaynaklandığını anımsayınca, eğitimle/moderniteyle dindarlık arasında kurulan ters orantılı ilişkinin, aslında ya siyaset veya biat ikilemine karşılık geldiğini kolaylıkla görebiliriz. AKP ve siyasal İslam, devlet politikalarını sorgulamayan, adalet özgürlük konularıyla ilgilenmeyen, eğitim düzeyi düşük gençler istiyor; cehaleti yüceltiyor, vatandaşlardan oluşan bir ulus değil, kullardan oluşan bir ümmet istiyor. Milli Savunma, Milli Eğitim bakanlıkları yapmış İsmet Yılmaz’ın AKP adayına verilecek oyların “ruzi mahşerde (kıyamet günü) berat belgesi (adeta bir endüljansE.Y.) olacağına” ilişkin sözleri de bu isteğin siyasi özünü ortaya koyuyor. Eğitimli insana “endüljans” satamazsınız! Vatandaşların ulusu kulların ümmeti... Bu anlayış, son 5 yılda imam hatip lise ve ortaokullarında okuyan öğrenci sayısını 5 misli artırarak 2018 yılında 1.155.932’ye ulaştırıyor; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesini yüzde 56 oranında keserken, Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesini yüzde 34 artırıyor, bu yıl 9 bin 500 yeni personel almayı planlıyor. Kadir Has Üniversitesi’nin yıllık “eğilimler araştırması” da bu gelişmelerin sonuçlarını yansıtıyor: Ulusun gündeminde özgürlük gibi bir sorun yok: hak ve özgürlükler, yüzde 3 ile en önemli sorunlar listesinin sonunda yer alıyor. Ulusun yüzde 60’tan fazlası yargının siyasallaşmadığını düşünüyor. Bu oran 2015’te yüzde 30’lardaymış. Aklıma “Bilgelerin bilgisini, filozofların içi boş mantığını yok edeceğim” diyen Aziz Paul; Romalı, ateist, atomist (şeyler sonsuz sayıda küçük parçacıklardan oluşur) şair Lükretius’un De Rerum Natura (Şeylerin Doğası) şiirinin etkisinde kaldığını fark edince paniğe kapılıp tövbe etmeye başlayan Aziz Jerome; içtihat kapılarını kapatan Gazali geliyor. Ortaçağ karanlığı derken abartmıyorum: Bilime, felsefeye düşmanlık işte böylece yerleşerek insanlığın aklını kararttı. İnsanlık bu cahilliği De Rarum Natura’yı yeniden okuduğunda (Shakespeare, Galileo, Kepler, Bacon, Machiavelli, Newton, Spinoza, Darwin, Einstein okumuşlar), felsefeyi ve bilimi yeniden keşfetmeye başladığında, “ulus” dediğimiz şey de Rönesans, Aydınlanma ve modernite süreçlerinde şekillendi. Söze, “ulusal çıkar” diye başlayıp, sonra “ulusu” yok etmeye başlayanların yanında yer almayı önermek gerçekten ibret verici... TSKB’nin kârı yüzde 11 arttı Geçen yıl aktif büyüklüğü 38.3 dından uygulanan kararlı ve güçmilyar TL’ye ulaşan Türkiye Sı lü politikalarla zor dönemi geride nai Kalkınma Bankası’nın (TSKB) bıraktığımızı ve toparlanma süre toplam kredileri, yıllık bazda yüz cine girdiğimizi düşünüyorum. Bu de 26 artışla 28.2 milyar TL’ye yıl proaktif bir yaklaşımla kredi iz yükseldi. Bankanın net dönem leme faaliyetlerine ağırlık kârı yüzde 11 yükselerek 661 milyon TL’ye çıkarken, yıl sonu itibarıyla özkaynaklar ise 4.7 milyar TL’ye ulaştı. 2018’i ‘olağanüstü gelişmelerin yaşandığı bir yıl’ olarak niteleyen TSKB Genel Müdürü Suat İnce, “Piyasalarda yaşanan dalgalanmanın ar Suat İnce verdik. 2018’de kaydettiğimiz gelişmeler, yerli ve yabancı paydaşlarımızın tercih ettikle ri bir iş ortağı olmayı sürdürdüğümüzü yine teyit etti” dedi. l Ekonomi Servisi 306 milyar liralık destek Yapı Kredi, 2018’deki net kârını ile 373.4 milyar liraya yükseldi. bir önceki yıla göre yüzde 29 Bankanın 75. yılının kutlanaca artırarak 4 milyar 668 milyon ğı 2019’a güçlü bir performans TL’ye çıkardı. la başladıklarını belirten Yapı Kre Yapı Kredi, 2018’deki nak di Üst Yöneticisi (CEO) Gökhan di ve gayri nakdi kredilerini Erün, “2018’de ana hissedar yüzde 10 artırdı, ülke eko larımızdan aldığımız destek ve nomisine de 306.3 milyar ülkemize duyduğumuz son liralık kaynak sağlan suz güvenle sermaye ve bi dı. Toplam mevduat lanço yapımızı daha da hacmi yüzde 21 ar güçlendirdik. Bu yıl da tış ile 210.3 milyar ülkemiz ekonomisine liraya ulaşan ban Gökhan Erün ve insanımıza değer kanın konsolide katmaya devam aktif büyüklüğü edeceğiz” dedi. ise yüzde 18 artış l Ekonomi Servisi Çinli OPPO Türkiye’de Çinli markaların Türkiye ilgisi devam ediyor. Türkiye pazarına giren markalardan biri olan Çinli telefon üreticisi OPPO Türkiye pazarına girdi. Türkiye pazarına ilk etapta RX17 PRO, RX17 NEO ve AX7 modellerini getiren OPPO’nun Tür kiye Genel Müdürü Weijian Zhou, “Yaratıcı tasarımlar ve teknolojik yeniliklerle hem müşteriler hem endüstri için değer yaratmak istiyoruz. Dünyada 400 binden fazla noktada ürünlerimizi müşterilerle buluşturuyoruz. Türkiye’de akıllı telefon pazarının en gözde markalarından biri olmayı hedefliyoruz” dedi. RX17 Pro için tavsiye edilen perakende satış fiyatı 4999 TL, RX17 Neo için 2999 TL, AX7 için 2199 TL olarak açıklandı. l Ekonomi Servisi C MY B