22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 1328 ŞUBAT 2019 PERŞEMBE Gözyaşları Arman içinUsta oyuncu için Atlas Sineması’nda düzenlenen törene sanatçılar akın etti Aytaç Arman’ın dostları ve yakınları sanatçının dik duruşuna ve emekçiliğine vurgu yaptı... Sanatçı, bugün Adana’da toprağa verilecek. ORHUN ATMIŞ Önceki gün 70 yaşında hayatını kaybeden ünlü sinema oyuncusu Aytaç Arman için dün Atlas Sineması’nda tören düzenlendi. Duygusal anların yaşandığı törene Arman’ın ailesinin yanı sıra dostları ve sinema dünyasından pek çok isim katıldı. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile birlikte CHP Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Alper Taş da törene gelerek sanatçının ailesine başsağlığı diledi. Tören, Aytaç Arman’ın fotoğraflarının ve filmlerinden sahnelerin yer aldığı video gösterimiyle başladı. Kenan Işık ve Nebil Özgentürk’ün “Dünya Bir Oyun Sahnesi” programına katılan Aytaç Arman’ın söyleşisi izlendikten sonra konuşmalara geçildi. Sanatçının eşi, oyuncu Radife Baltaoğlu, “İyi ki hayatıma girdi. İyi ki ben onun hayatına girdim, teşekkür ediyorum ona her şey için, hayata bakışı, insana bakışı, meselelere yaklaşımı için... Bana böyle bir evlat kazandırdığı için teşekkür ediyorum” diye konuşurken, oğlu Erdem İnce ise “Ben doğduğumda babam 49 yaşındaydı... Keşke daha fazla vakit geçirebilseydim onunla... Onun hatırasına sahip çıkmanın tek yolu, onu unutmayıp, onu gururlandıracak şekilde yaşamak olacak” dedi. Arman’ın naaşı dün akşam saatlerinde Adana’ya getirildi. Sanatçı, bugün öğlen vakti Kabasakal Camisi’nde kılınacak cenaze namazının ardından Kabasakal Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Aytaç Arman’ın oğlu ve eşi Sanatçı dostları ise Aytaç Arman’ı şu sözlerle uğurladı: l Menderes Samancılar: Yüreğimizde saklayacağız. Sinema için çok şeyler yaptı, örgütçüydü. Emekten, doğruluktan yanaydı. Demokrat insandı. O da herkes gibi sinemada bir yığın mücadele verdi. Ama hiç beklemediğimiz şekilde kaybettik. Acımız büyük. l Suavi: Çok iyi, vicdanlı bir insandı. Ekonomik anlamda büyük kırılganlıkların yaşandığı dönemde hem fiziken hem de oyunculuk kapasitesiyle çok donanımlı bir birey olmasına rağmen, politik tercihler ve ucuz çıkarların ön plana çıkartıldığı bir dönemde dimdik, namuslu ve onurlu durabilmeyi başardı. Bu müthiş zor bir şey. Ülkemiz sanatı biat eden ve etmeyen sanat Menderes Samancılar çılar açısından adeta ikiye ayrılmış durumda. Bütün bunları popülizmin rüzgârına kapılmadan yaşayan en namuslu evlatlardan biriydi benim canım arkadaşım. Bu topraklarda yeni Aytaçların yetişmesi için seferberlik başlatılması, sanata sahip çıkılması gerek... l Arif Keskiner: Bir beyefendiydi. Kendine özel bir adamdı. Onu her eylemin içinde görebilirdiniz. Benim iyi bir dostumdu, kardeşimdi. l Halil Ergün: Gösterişten uzak, alçakgönüllü, sakin ama inadına tutkulu bir arkadaşımızdı. Oyunculuğuyla çok değerli izler bıraktı bize. Vicdanın, adaletin saflarında yer aldı... l Nur Sürer: Beyefendiydi. Entelektüeldi. Ben sinemaya girdiğimde Aytaç’la tanıştım, 40 yıl Kadir İnanır oluyor... Hiç birbirimizi kırmadık. İyi insan tarifi diye bir şey varsa, o iyi bir insandı. l Kadir İnanır: Bir gün teker teker gideceğiz, bu bir gerçek. Ama giderken sevgiyle, saygı duyularak gitmek gerek. Sanatına ve ülkesine duyarlı olarak gitmek gerek. Bunu yapabilecek ender insanlar, önce sanatçılardır. Kardeşim de onlardan birisiydi, üzülerek gitti, biliyorum. Kendi mesleğinin durumuna üzülüyordu. Kendi aydınlık düşüncelerinin ve geleceğin karanlıklar içinde olduğunu görüyordu. Ama hiç merak etme Aytaç Arman, öyle bir genç sinemacılar geliyor ki, göreceksin, duyacaksın, hep beraber duyacağız. Güle güle git. Gözün arkada kalmasın. Seni asla unutmayacağız. Halikarnas Balıkçısı’nın ‘Mavi Sürgün’ adlı İ‘sçüimrgiüzdne’ekiyolculukyapıtı sahneye taşınıyor Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın yani namı diğer Halikarnas Balıkçısı’nın ‘Mavi Sürgün’ ad lı yapıtı sahneye taşınıyor. Usta piyanistbesteci Sabri Tuluğ Tır pan tarafından sahneye uyarla nan yapıtın rejisörlüğünü Bey ti Engin üstleniyor. “Mavi Sür gün” 15 Mart’ta saat 20.30’da İş Sanat’ta prömiyer yapacak. “Mavi Sürgün” ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK bir yol hikâyesi, hem de çok uzun ve oldukça derin bir yol hikâyesi. Herkesin için de yaşadığı farkında olmadığı, ya da çoktan çözdüğü ama kim seye anlatamadığı kendi sür günü vardır mutlaka. İşte bu hikâye herkesi kendi sürgünü ne götürüyor. “Mavi Sürgün”, Yetkin Dikinciler’in anlatımı, Feryal Öney’in muhteşem se si, Su Güneş Mıhladız’ın dansla rı ve Garip Ay’ın renkleri ile iz leyen herkesi kendi içinde bü yük bir yolculuğa çıkarıyor. Se yircinin salondan içinde tanım layamadığı bir ferahlık ile ay rılacağını söyleyen Beyti En gin, “Tuluğ Tırpan Türkiye’nin en önemli bestecilerinden bi ri ve yapıt sahnelendiğinde ‘Ma vi Sürgün’ün tüm derinliğini müziğiyle seyirciye aktarıyor olacak” diyor. Engin ile “Mavi Sürgün”e yolculuğu konuştuk. n “Mavi Sürgün” Türk ede biyatının en önemli eserle rinden biri kuşkusuz. “Mavi Sürgün”ün sahnelenme süre cinden bahseder misiniz? Mavi Sürgün, Tuluğ’un uzun yıllardır aklında olan bir ha yal aslında ve bu hayali gerçek kılmak bu sezona kısmet oldu. Evet, “Mavi Sürgün” Türk edebi yatının en önemli eserlerinden biri ve bu eserden yola çıkıla Beyti Engin’in rejisörlüğünü üstlendiği “Mavi Sürgün” bir yol hikâyesi, hem de çok uzun ve derin bir yol hikâyesi. İşte bu hikâye herkesi kendi sürgününe götürüyor. “Mavi Sürgün” 15 Mart’ta İş Sanat’ta prömiyer yapacak. STı.rTpualnuğ Beyti Engin Yetkin Dikinciler Feryal Öney rak oluşturulacak olan yepyeni bir eser fikri oldukça heyecanlı. Ben projeye aralık ayında dahil oldum ve o günden itibaren Cevat Şakir’in hayatıma girişi ile kendi içimde uzun bir yolculuğa çıktım. Tuluğ ile on gün boyunca kapanıp, kitap üzerinden detaylı bir dramaturgi çalışması yaptık. Cevat Şakir’in ardından sanki biz de o yollara düştük, biz de kendi sürgünlerimize çıktık ve umarım bir gün biz de tüm etiketlerimizden ve hayatın bize dayattıklarından sıyrılıp bir balıkçıya dönüşme şansını yakalarız. Yetkin Dikinciler, Feryal Öney, Su Güneş Mıhladız zaten proje kapsamındaydılar. Kitabı okuduğunuzda zihninizde sesler ve renkler dolaşmaya başlıyor, bu sebeple eseri görsel olarak da bütünlemek adına Garip Ay ile iletişime geçtik ve o da büyük bir heyecanla ekibimize katıldı. n Buna bir dönüşüm hikâyesi diyebilir miyiz? Mavi Sürgün, Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın kendi cümleleriyle Halikarnas Balıkçısı’na nasıl dönüştüğünü anlattığı ve bu kadar sancılı ve karanlık bir dönüşümün sonunda nasıl parlak bir aydınlığa ve Türkiye’nin Balıkçı sayesinde ne de güzel bir Bodrum’a kavuştuğunu anlatıyor. Bizim “Mavi Sürgün”ümüz Cevat Şakir ‘Balıkçı’ya dönüştüğünde bitiyor ama Mavi Sürgün’ü okuduğunuzda Bodrum’un dönüşümüne de tanıklık edebilirsiniz. Cümlelerle tarifi zor n “Mavi Sürgün”, birçok farklı disiplinleri içinde barındırıyor, dans, ebru, anlatım, bunların yerleşimini nasıl yaptınız? Kitap zaten tartışılamayacak derecede etkili, Tuluğ’un zihninin tüm ahengi ve müziğindeki ustalığı da aynı derecede etki ‘Kendimiz olmaktan uzaklaşıyoruz’ n Herkesin kendi sürgünü vardır mutlaka peki sizin sürgününüz nedir? Benim sürgünüm yine bana doğru, “ben”i aradığım bir sürgün. Hayatın, mesleğimin, toplumun üzerime yapıştırdığı tüm etiketlerden sıyrıldığımda ortada kalan “ben kimim” sorusunun cevabını aradığım bir sürgün. Kendimiz olmaktan giderek uzaklaştığımız ve belirli çatılar altında toplanıp belirli etiketleri kabullenerek yaşadığımız bir dünyadayız artık ve anlık koşturmaların içerisinde kendi benliğimizi yok sayarak klişeler üzerinden yeni bir dünya kuruyoruz. Hatta günümüz teknolojisi ile üzerine bir de hep daha olumlu ya da daha mutlu görünmeye çalıştığımız bir sanal “ben” daha oluşturmuş durumda herkes ve bu aslında biraz korkutucu ve bu sebeple toplum içerisinde mutsuz insan sayısı giderek çoğalıyor. Mutluluğu kendi içimizde ve sadelikte aramak gerektiğini düşünüyorum. li. Bütünlüklü bir eser için eserin her bir parçasının aynı bütüne hizmet etmesi ama hiçbirinin bir diğerinin önüne geçmemesi gerekiyor. Bu sebeple bu disiplinlerden faydalanırken en önemsediğim şey müzik haricinde esere eklenecek herhangi bir disiplin, eserden çıkarıldığı takdirde yokluğunun hissedilmeyecek ama eseri izler ya da dinlerken de asla onsuz olamazmış gibi düşünülmesini sağlayacak incelik ve sadelikte olmaları. Cümleler ile tariflemek aslında biraz zor bu sebeple 15 Mart gecesi İş Sanat’a bekliyoruz. sel Yazarımız Yaşar Kemal” başlığıyla Ya şasın Edebiyat dergi sinde kapak ve dos ya konusu yapmış tık. Güzin Dino, Prof Çukurova’nın Dr. İlhan Başgöz, Ülkü Tamer, Altan Gökalp ve Halil Koca Yaşar’ı... Gökhan yazılar yazmış, “Yaşar Kemal’i üniversiteli öğrenci Yaşar Kemal, dünyanın en büyük romancılarından biri. Edebiyatımı ler okuyor mu?” soruşturmasıyla da okur profilini irdelemiştik. Yaşar Kemal çalışmayı çok za, dilimize, siyasetimize büyük beğenmiş, telefonla arayıp te katkılarda bulunmuş bir sanat şekkür etmişti. Çok mutlu ol çı o. Aramızdan ayrılışının 4. yıl muştum. Bir ay kadar bir süre dönümü için yurtiçinde ve dı geçmişti ki yine telefonda “Be şında çeşitli etkinliklerde anı nim için çok güzel bir iş yaptın lıyor. Özellikle doğduğu yer Hikmet, unutmuş değilim, ben (Adana) Osmaniye’de, İstanbul de işine yarayacağına inandı Sarıyer’de ve kitaplarının yayın ğım, hiç kimseye söylemediğim cısı Yapı Kredi Yayınları Kültür bir haberi sana vereceğim” dedi. Merkezi’nde... Ben sevinç ve merak duyguları Üç yıl önce kurulan Yaşar nı birlikte yaşarken hemen ek Kemal Vakfı’nın internet site ledi: “Amerika’dan gelen bir ko sinde yer alan Yaşar Kemal nuğum var. Onu seninle tanıştı Platformu linkinde gördüm: racağım. Kimse bilmiyor. Yalnız Çukurova’da Yaşar Kemal için önce sen bileceksin. Anlattık Çukurova’nın Koca Yaşar’ı deni larını istersen derginde istedi yormuş... ğin gibi değerlendirirsin. O sa Evet, bugün Çukurova’nın na bağlı.” Koca Yaşar’ı, evrensel roman Söz konusu kişi, romanla cımız Yaşar Kemal’in aramızdan rı üstüne çalışma yapan Prof. ayrılışının 4. yıldönümü. Res Dr. Clera Brandabur’du. Ya mi Gazete’nin 02/06/2016 günlü şar Kemal’in Çukurova Üçleme sayısında yayımlanan vakıf se si olan “Ortadirek”, “Yer Demir nedinde: “Vakfın amacı öncelikle Gök Bakır” ve “Ölmez Otu” ro ‘ben ‘angaje’, bağımlı bir yaza manlarıyla ilgili olarak “Yaşar Ke rım, kendime ve söze ve insanın mal: Bir Kahraman / Aziz’in Ölü onuruna bağımlıyım’ diyen Ya mü ve YaşamıDağın Öte Yüzü” şar Kemal’in değerleri ve duruşu başlıklı bir inceleme yapmıştı. (özgürlük, eşitlik, insan ve doğa Yeşilköy’de bir otel lobisinde sevgisi, kültürel farklılıklara saygı Yaşar Kemal, Clera Brandabur, ve sahiplenme) doğrultusunda, çevirmen arkadaşlarımız Vec Türkiye ve dünya toplumları nez di Tamer, Ebru Bulut, fotoğraf dinde Yaşar Kemal’in bakış, yak çı arkadaşımız Muzaffer Kan laşım ve değerlerini yaygınlaştır tarcıoğlu ile bir araya geldik, üç maktır” biçiminde açıklanıyor. saat kadar konuştuk. Güldük, Pek çok yazar gibi Yaşar Kemal de adını önce Cumhuriyet gazetesinde duyur kahkahalar attık. Vecdi Tamer yazıya döktü. Kapakta Yaşar Kemal/Clare Brandabur fotoğra du. İlk imzalı yazısı, 3 Temmuz fını kullandık. Az bile yaptık! 1951’de Cumhuriyet’te yayım lanan “Diyarbakır göçmen köy lerini gezerken neler gördüm?” başlığını taşıyan röportajı oldu. İlk kitabı Sarı Sıcak da ertesi yıl çıktı. Ama ona ve Türk edebiya tına büyük bir dönem başlatan yapıtı İnce Memed’dir. 1955’te (soldan) Hikmet Altınkaynak, yayımlandı. Her kuşağın okudu Yaşar Kemal, Clera Brandabur. ğu bir roman oldu. Bu romanla birlikte pek çok ödül kazandı. Yurtiçi ve yurtdışı ödülleriyle edebiyatımızda en önemli, en çok ödül kazanan romancıların başında yer aldı. Üniversiteler ona doktora unvanı verdi, yapıtları her kademe Dünyayı bin çiçekli bir kültür bahçesine benzeten Yaşar Kemal’in, “Bir çiçeğin bile yok olmasını, dünya için büyük bir kayıp sayarım” demesi, adına kurulan vakfın amaçlarından olan “kendime ve söze ve insa deki akademik çalışmanın ko nın onuruna bağımlılığı”nı çok nusunu oluşturdu. Üstüne kitap güzel özetlemiyor mu? Böyle lar yazıldı. Yıllarca önce “Evren bir sanatçı unutulur mu? Cannes’ın jüri başkanı Iñárritu Bu yıl 13 Mayıs 25 Mayıs tarihleri arasında 72’ncisi düzenlenecek Cannes Film Festivali’nde jüri başkanlığını Oscar’lı filmler Birdman ve Diriliş’in ünlü yönetmeni Alejandro Iñárritu üstlenecek. Resmi duyuruyla birlikte Iñárritu, bu göreve getirilen ilk Meksikalı sinemacı olarak tarihe geçti. Iñárritu, “Gururlu ve heyecanlıyım” dedi. Nobel’in sahibini belirleyen akademide istifa... Kadınlara yönelik tacizleri ortaya çıkan #MeToo kampanyası Nobel Edebiyat Ödülleri’nin kime verileceğini belirleyen İsveç Akademisi’nde bir istifaya daha neden oldu. Akademinin eski Daimi Genel Sekreteri Sara Danius görevi bıraktığını açıkladı. 56 yaşındaki Danius, kararına ilişkin gerekçe sunmadı. Akademi geçen yıl cinsel saldırı skandalı ile sarsılmış, Nobel Edebiyat Ödülü verilememişti. Ustaoğlu’yla söyleşi İstanbul Modern Sinema, farklı kuşaklardan yönetmenleri ağırladığı “Yönetmenlerle Buluşma” programının altıncısında Yeşim Ustaoğlu’nu ağırlıyor. Sinemaseverler, bu akşam 19.15’te İstanbul Modern’de düzenlenecek söyleşide yönetmenle bir araya gelecek. Söyleşi, sinema yazarı Müge Turan’ın moderatörlüğünde yapılacak. l Kültür Servisi Klasikte cazın örnekleri Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası önceki akşam şef Rengim Gökmen yönetiminde “Amerika’dan Rusya’ya Klasikte Caz, Cazda Klasik” temalı bir konser verdi. Piyano virtüözü Burçin Büke’nin solist olduğu konserde, caz müzisyeni olmadıkları halde caz armonileri kullanan, üç ünlü bestecinin üç eseri seslendirildi: D. Shostakovich “Caz Süitleri No.1, No.2”; L. Bernstein “Batı Yakasının Hikâyesi Süiti” ve G. Gershwin “Rhapsody in Blue”. Orkestra eşliğinde çaldığı “Rhapsody in Blue” yorumuyla klasikte cazın parlak bir örneğini veren ve bis parçası olarak da Chopin’den Noktürn çalan Büke, defalarca sahneye davet edildi. Konserin sonunda müzik dünyasının oluşumunu piramide benzeten Gökmen, “Klasik yüksek sanat müziği her zaman primadin tepesindedir. Caz gibi alt katmanlardaki bütün müziklerden beslenir, etkilenir. Bu programa simgesel olarak üç büyük bestecinin eserini aldık” diyerek cazdan etkilenmiş bestecilerin sayısının çok fazla olduğunu anlattı. l GÜLÇİN GÜLAN C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear