23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 16 ŞUBAT 2019 CUMARTESİ kultur@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN KÜLTÜR ‘Kâğıt’ta sansür ve baskıSerhat Kiraz, gazetemizin sayfalarından oluşturduğu eserleriyle sergideki yerini alDI Sanatçı, 30 senede hiçbir şeyin değişmediğini ifade ederken ‘O gün de zamlardan, vergilerden, ezilen halktan bahsediyorlarmış, şimdi de aynı’ diye konuşuyor. ORHUN ATMIŞ Mecidiyeköy’deki eski likör fabrikası’nda 2018’in aralık ayında hayata geçen Pilevneli Mecidiyeköy Sanat Galerisi, ikinci geniş çaplı sergisini 12 Şubat’ta açtı. Türkiye çağdaş sanatından bir seçkiyi içinde barındıran “Kâğıt” isimli sergiye 106 sanatçı eserleriyle katılıyor. Sergi, 24 Mart’a kadar ziyaret edilebilecek. Pilevneli Mecidiyeköy’de açılan “Kâğıt”ta sanatçı Serhat Kiraz, eserlerini gazetemizin sayfalarıyla hayata geçirdi. Kiraz’ın, 1988 yılında Hareket Köşkü’nde açtığı sergiye de gazetemiz destek vermiş. Hatta bugünkü serginin büyük bir kısmında sanatçının o sergide kullandığı sayfalar duvarlarda asılı. Sadece ortada tote mi andıran ve medya üzerindeki baskıyı anlatan eser, Cumhuriyet’in güncel sayfalarıyla tekrar üretilmiş. Kiraz, “1988 yılında da gazetelere belli bir baskı ve sansür uygulanıyordu” sözleriyle sergi fikrinin oluştuğunu söylüyor. Sanatçı, 30 senede hiçbir şeyin değişmediğini ifade ederken “O gün de zamlardan, vergilerden, ezilen halktan bahsediyorlarmış, şimdi de aynı” diyerek sergisinin bugün de aynı şekilde sansür ve baskıyı konu edindiğini dile getiriyor. ‘Baskı sertleştirir’ Serhat Kiraz, “Sanatçının görevi yapabildiğinin en iyisini yaratmaktır” diyor. İktidarların sanatçılardan rahatsız olmasını da buna bağlayan Kiraz, “Çünkü sanatçılar onların dünya görüşlerinin ötesinde farklı bir dün ya alternatifi önerirler” değerlendirmesini yapıyor. Neruda’nın “Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerle” sözünü alıntılayan Kiraz, “Bir şeyi ne kadar baskı altına alırsanız, üzerine giderseniz, o şey sertleşir ve kırılmaya mahkum olur” mesajını veriyor. 1988’de gazetemizde yer alan serginin haberi ve fotoğrafı... Sadece gazetelere baskıyı anlatan ve ortadaki totemi andıran eser, bugünkü Cumhuriyet gazeteleri kullanarak yeniden üretilmiş. Kiraz, yapıtlarının sergi sonrasında zarar görmeyecek bir yerde saklanmasını istiyor. Oral’ın çizimleri Sinemanın kadınlarıBologna’da ‘2. Kadın Yönetmenler Haftası’ mart ayında İzmir’de Yeni kitabı “Dedemin Hayal Defteri”, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Feridun Oral, Bologna Çocuk Kitapları Fuarı İllüstratörler Sergisi’ne 2901 illüstratör arasından seçildi. Uluslararası çocuk kitapları sektörünün önemli buluşma noktası olan Bologna Çocuk Kitapları Fuarı bu sene 14 Nisan tarihleri arasında Bologna/İtalya’da düzenlenecek. Her sene binlerce illüstratörün işleri arasından seçilen çalışmaların sergilendiği ve fuarın önemli alanlarından biri olan İllüstratörler Sergisi’ne o se nenin en iyi illüstratörleri seçiliyor. 1967 yılından bu yana yapılan sergi, farklı ülkelerden sanatçıların işlerini sergileyerek illüstrasyonda son trendleri belirliyor. l Kültür Servisi Franz Ferdinand İstanbul’a geliyor Glasgow çıkışlı Indie rock grubu Franz Ferdinand ve 1973 yılında bas gitarist ve geri vokalist olarak Deep Purple’a katılan Glenn Hughes Zorlu’ya geliyor. 2002’den bu yana alternatif müziğin eğlenceli ritimlerini yaratan ve en son 2018 yılında “Always Ascending” albümlerini yayımlayan Franz Ferdinand 19 Haziran’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde olacak. Rock müzik sahnesine adını altın harf lerle kazıyan Glenn Hughes ise, “Glenn Hughes performs Deep Purple Classics Live” başlıklı performansıyla 11 Temmuz akşamı Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde dinleyiciyle buluşacak. Glenn Hughes performs Deep Purple Classics Live’ın biletleri, Zorlu PSM gişelerinde ve biletix.com’da satışta. Franz Ferdinand konserinin biletleri de çok yakında satışta olacak. l Kültür Servisi 17 Mart arası Konak Belediyesi’nin düzenlediği Kadın Sinemacılar Haftası’nda film gösterimleri, paneller, söyleşiler ve atölyeler izleyiciyle buluşacak. Etkinliğin açılışı sokak kortejiyle yapılacak Geçen yıl “İlkler Unutulmaz” temasıyla yapılan Kadın Yönetmenler Haftası’nın ikincisi bu yıl yine Konak Belediyesi’nin ana sponsorluğunda 17 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek. Kadın Yönetmenler Haftası, uzun metraj ve belgesellerin yanı sıra bir kısa film seçkisiyle de seyirci karşısına çıkacak. Açılışını sokak korteji ile yapacak olan etkinlik, hafta boyunca panel, söyleşi ve atölye çalışmalarıyla sürecek. Hem bu çalışmalar hem de film gösterimlerinden sonra yönetmenlerle yapılacak sorucevap seansları, Kadın Yönetmenler Haftası’nın YouTube kanalından ve sosyal medya hesaplarından takip edilebilir. İki kadın sinemacı... Kadın Yönetmenler Haftası’nın genel direktörleri yönetmen Gülten Taranç ve senarist Şebnem Vitrinel, kadın sinemacıların kendilerini ifade edecek alanlara ihtiyaç duyduğunu düşünüyor. Taranç, “Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kadınların sinema ve TV sektöründeki yeri hâlâ çok sınırlı. Örneğin Türkiye’de on yönetmenden sadece biri kadın” diyor. Sosyal medya adresleri: “www.instagram.com/kadinyonetmenlerhaftasi/” ve “www. facebook.com/kadinyonetmenlerhaftasi/” Kadınları çizdi, ikinci oldu İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Geliştirme Vakfı İzmir Okulları 8. sınıf öğrencisi Ceren Yalçınkaya, Japonya’da düzenlenen resim yarışmasında dünya ikincisi olmayı başardı. Japonya’da bu yıl 26.’sı düzenlenen ve dünya çocuklarının katılımına açık olan “insan” konulu resim yarışmasına, 76 ülkeden 18 bin 146 eser katıldı. Ressam Fikret Mualla’yı örnek aldığını söyleyen ve Torbalı’da pazarcılık yapan iki kadını resmeden Yalçınkaya, “Biz ailemle Torbalı’da oturuyoruz. Çoğu zaman pazara birlikte gidiyoruz. Resmimdeki iki kadın belirli kişiler değil çünkü onlar gibi pazarda satış yapan onlarca kadın oluyor. Her zaman ilgimi çekiyorlardı. Ben de onları resmetmek istedim” dedi. l İHA Pera’da ‘Zaman’ Edebiyat ve Kültür Dergisi altZine işbirliğiyle düzenlenen zaman temalı metin okumaları oluşturuyor. Etkin Pera Müzesi, “Zaman Değişmeli” sergisi kapsamında sanatseverleri, zaman kavramına farklı bakış açıları sunan, disiplinlerarası konuşma ve okuma etkinliklerine davet ediyor. lik, 23 Şubat Cumartesi günü, saat 13.00’te başlayacak. Dizinin diğer etkinliği 28 Şubat Perşembe günü saat 18.30’da gerçekleşecek. Sanatçı ve akademisyen Şeref Erol, 20 Şubat Çarşamba saat 18.30’daki ilk konuş “Form Olarak Zaman Üzerine Çözümsel Yakla mada Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi şımlar” başlıklı bir konuşma yapacak. Konuşma Felsefe Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Kaan H. etkinlikleri Pera Müzesi Oditoryumu’nda, “Za Ökten “Varoluş ve Zaman” başlıklı bir sunum man Üzerine Metin Okuması” ise Pera Café’de yapacak. Sergi kapsamındaki ikinci etkinliğini, ücretsiz yapılacak. l Kültür Servisi Özgür düşünce Toplumumuzun bütününde düşünmek gereğini duymayanların çoğunluğu oluşturduğu bir trajik gerçekliğimiz. Düşünmesini bilenlerin onurlarını yaralayan bir sonuç bu. Düşünce ve düşüncenin özgürleşmesi üzerindeki inancın baskısı aileden başlayarak okullara, eğitime, çarşıya, politikaya, devletin kurumlarına, yasalarına uzanan bir genişlikle yaşamı kuşatmış. Onlarca yıldır izlenen politikalarla bir yandan bilgisizlik (cahillik), bir yandan da ırkçıdinci bağnazlıkla donatılmış dalgalarla oluşan tehdit, toplumun özgürleşmesinin önündeki en büyük engel. Özgür, bağımsız, adaletli, eşitlikçi bir ortamı oluşturacak olan yoğun düşüncenin, felsefenin var edilememesi, toplumda barışın, kardeşliğin gerçekleşmesinin önünü tıkıyor. Özgür yaşamın vazgeçilmez kılavuzu olan eleştirinin, hoşgörünün yerine, toplumsal, siyasal baskılar yaşamı belirliyor. Bu belirlenmiş yaşama boyun eğmekle, her şey önceden düşünülmüş ve belirlenmiştir safsatasına boyun bükmek aynı şey. Bu gerçeklik, düşünmeyi, bilinçle davranmayı, insana düşen görevin çok zorlu olduğunu duyumsatıyor. Ne yapacak insan? Özgürlüğün düşüncesini öğrenecek, anlatacak, benimsetecek, yaygınlaştıracak. Düşünce özgürlüğünün insan için olduğu gerçeğini usanmadan vurgulayacak. Yalnızca düşünenlere değil üstelik. Düşünme sorunu olmayan, düşünmeye gerek duymayan ya da böyle olduğunu sanan, bilgisizlik ve inanç sömürüsünün kuşatılmışlığıyla bu gerçekliğe boyun eğen insanlara yönelecek. Her fırsatta, salonda, sayfada, kürsüde, mikrofonda, ekranda, alanda, an’da bunu aktarmanın yaşamsal görev olduğunu unutmayacak. Dayanışmayı sözcük olmaktan çıkarıp yaşamın içine sokarak düşünmesini bilen insanların fısıltılarını çığlığa, toplumun vicdanını özgür düşünceden yana dönüştürmeye çalışacak. Bunun vazgeçilmez görev olduğunu aklından çıkarmayacak. Nasıl bir toplum olmalıyız ki özgür düşünce gelişsin, düşünce özgürlüğü az sayıda insanın sorunu değil toplumun bir güç, esin kaynağı olsun? Bağnazlığın egemen olduğu toplumumuzda, öncelikle böylesi dogmaların arkasında mutlaka sınıfsal, ekonomik, toplumsal çıkarların olduğu gerçeği yol gösterecek. Bu yolu, zorbalık değil bilgi aydınlatacak. Bilginin, bilinmeyeni keşfetmenin güzelliğiyle yaratılacak hoşgörü, yazgının egemenliğindekilere her araçla aktarılacak. Egemenler bunu istemeyecek elbette, türlü yöntemlerle engellemek isteyecek. Çünkü bağnazlığın, sevginin ve bilginin olmadığı ortamlarda büyüdüğünü ve bağnaz bir toplumu yönetmenin kolay olduğunu biliyorlar. Bu zorlu görevin üstesinden gelecek düşünsel birikimimize güveneceğiz. Özetle anımsayalım bu birikimimizin bir kısmını: Tek Adam, İkinci Adam, Toprak Uyanırsa, Suyu Arayan Adam (Şevket Süreyya Aydemir), Türk Halkının Dirlik ve Düzenlik Kavgası; Türkiye’nin İktisadi ve İçtimai Tarihi (Mustafa Akdağ), Türkiye’nin Düzeni, Türklerin Tarihi, Milli Kurtuluş Tarihi (Doğan Avcıoğlu), Türkiye’de Çağdaşlaşma, 200 Yıldır Neden Bocalıyoruz? (Niyazi Berkes), Aydın ve “Aydın”, Arap Milliyetçiliği ve Türkler (İlhan Arsel), Nasıl Bir Demokrasi İstiyoruz?, İslam Çağımıza Yanıt Verebilir mi? (Server Tanilli), Türk Kimliği (Bozkurt Güvenç), Türkiye Tarihi (Sina Akşin vb.), Düşünce Tarihi (Afşar Timuçin) ve yakın tarihimizi hemen hemen tüm yapıtlarından görebileceğimiz Nâzım Hikmet, Hasan Âli Yücel, İsmail Hakkı Tonguç (Büyük Oğul Efsanesi’nde aktardım Tonguç’un yaşamını), Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Attilâ İlhan, Yalçın Küçük, Turan Dursun, Uğur Mumcu… Sözün kısası, tükenmez bir umudumuz ve düşünce mirasımız vardır. Özgün Semerci’den yeni tekli Özgün Semerci, temmuz ayında yayımladığı ikinci albümü “A Nightmare on Clawhammer Banjo”nun ardından yeni teklisi “Kokular”ı LU Records etiketiyle 22 Şubat’ta dinleyiciyle buluşturacak. 22 Şubat itibarıyla her ay yeni bir tekli yayımlayacak müzisyen, yeni işlerinde banjonun yanı sıra klasik gitara da yer verecek. Prodüktörlüğünü ve kayıtlarını Kerem Brumend’in yaptığı “Kokular”ın, kapak fotoğrafını Yaren Avcı çekti, kapak tasarımı ise Hop İstanbul tarafından yapıldı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear