29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 13 ŞUBAT 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ HABER Tanzim satış Ne diyordu Erdoğan 2005’te? “Devlet artık ekonominin içinde yerini almayacak ve tüccarlık yapmayacak. Bunu bırakalım özel sektör yapsın.” Ne diyordu Erdoğan, TEKEL işçilerinin 4C direnişini haksız konuma düşürmek için? “Devlet artık ticaretin içinde olmamalı. Özel sektörün girmediği yere devlet girmeli.” Sonuç mu? Devlet, özel sektörün olduğu alanlara giriyor ve alımsatım yaparak rekabete girişiyor. Ekonomide “devlet ekonomiden çekilsin, halktan alınanları üçbeş aileye transfer etsin” programı hayat pahalılığı duvarına tosladı. Türkiye’nin her yerine binlerce mağazayla yaydıkları “özel” market zincirleri aracılığıyla bile çözüm üretemediler. Tanzim satış kuyruklarında iflas eden, bu özel çıkarcı programdır. Tanzim satış kuyrukları özel çıkarcılığın, ranta dayalı ekonominin, üretmeden tüketme programının tükenişinin göstergesi olsa da; AKP’nin kendi yarattığı bu soruna bulduğu çözüm halkçı ve kamucu değil. Olamaz da. Beştepe’de Saraylar yükselten iktidar siyasetiyle Kızılay’da, Sıhhiye’de yoksul halkı patates, soğan kuyruklarına mahkum eden program birbirini bütünlüyor çünkü. Atatürk imzalı Orman Çiftliği arazisine Saray yapan siyasetten söz ediyoruz. İyi de, karşı mı çıkalım tanzim satış uygulamasına? Hayır; ama iktidarın niyetini göstermeye bakalım asıl. Bugün üretim maliyetleri çok yüksek; köylümüz tarımdan çekildi. Dışalımın önü bizzat Saray tarafından imzalanan kararlarla açılıyor. Bu ortamda maliyetler düşürülmeden, üretim teşvik edilmeden devlet aracısız alım yapsa bile hayat pahalılığı bitmez. Nitekim satışa sunulan ürünler yine de pahalı. İktidar, yarattığı pahalılığı ve sefaleti kabul etmiş oldu. Fakat hayat pahalılığı sebze, meyveyle sınırlı değil. Zamlar her alanı etkiliyor. Milyonlarca insanın yaşadığı şehirlerimizde bu sorunlar, gösteri amaçlı tanzim satışlarla çözülemez. Arkadaki program aynı kaldığı, halkın serveti üçbeş “kadrolu” aileye transfer edildiği, krizin faturası vergi ve zamlarla bize kesildiği, ücretler iyileştirilmediği sürece tanzim satışlar sadece çarşının, pazarın ateşini biraz düşürmeye ve AKP’nin en yoksullarla kurduğu ilişkiyi en az zararla seçime kadar sürdürmesine yarar. Zaten amaçları da bu. Sonrası, daha büyük yoksullaşma dalgası. Gelelim kanıtımıza. Bizim tarım kredi kooperatiflerimiz var. 1936’da bir numaralı kurucu üye sıfatıyla ilk başvuru dilekçesini imzalayan ve tarım kredi kooperatiflerinin kuruluşuna imza atan kim mi? Mustafa Kemal Atatürk. Bugün AKP’nin kurduğu tanzim satış mağazalarına ürün sağlayan, üreticiden aracısız olarak ürünü alıp aktaran kim peki? Bildiniz. Tarım Kredi Kooperatifleri. Evet evet, “bunların dikili bir ağacı bile yok”. Sorumuz belli: Tarım Kredi Kooperatifleri’nin başta Ankara olmak üzere birçok şehirde marketi var. Tanzim satış niye bu marketler üstünden veya Tarım Kredi Kooperatifleri eliyle yapılmıyor? Çünkü hedefte, ucuz gıdayı sağlayanın “AKP’li belediyeler” olduğunu göstermek var. Kimler başlattı bu uygulamayı? İstanbul ve Ankara’nın AKP’li büyükşehir belediyeleri. Diğer şehirlerde, AKP’li olmayan belediyelerde yoksulluk yok mu? Elbette var. Fakat amaç başka; tarım kredi kooperatiflerinin sağladığı gıdaları sadece AKP’li belediyeler aracılığıyla satışa sunmak; yerel seçim öncesi kamu kaynakları eliyle “sadece biz pahalılıkla mücadele ediyoruz” mesajı vermek istiyorlar. Aksi olsa, amaç gerçekten pahalılıkla mücadele olsa; ülke genelinde tarım kredi kooperatifleri etkinleştirilir, satışlar bu kooperatiflerin marketleri aracılığıyla yaygınlaştırılır ve halkımız sefalet kuyruklarına mahkum edilmeden ucuz gıdaya parti, belediye ayrımı olmaksızın ulaşabilirdi. Halkçılık budur. Aksi, ekonomik ve siyasi rantçılıktır. Onlar yapmaz da, üreticiden tüketiciye tanzim satış uygulamasını 70’lerin sonunda kendi belediyesi eliyle İzmir’de başlatmış muhalefet partisi, “şu hayat pahalılığında bu tartışmaya biz niye kendi deneyimimizle giremedik” diye düşünür mü? Zor. Demek yine geldik aynı noktaya. Türkiye’de bir dönemin programı ve siyaseti, iktidarıyla muhalefetiyle tıkandı. Yerine ne koyulacağı ise hâlâ belirsiz. Özelleştirmecilik, “özelleştirmede rekor kırdık” diye övünenlerce bile inkâr edilirken; gerçekten halkçı ve kamucu bir programı model haline getirmenin, öne sürmenin tam zamanı değil mi oysa? ‘Kocadon DP’nin Muğla adayı olacak’ CHP’de yeniden aday gösterilmeyen Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un da partiden istifa ettiği ve Demokrat Parti’den Muğla Büyükşehir için aday gösterileceği iddia edildi. Kocadon’un adaylığını DP Muğla İl Başkanı İsmet Köse, “Mehmet Kocadon CHP’den istifa etti. Partimizden Muğla Büyükşehir Belediyesi başkan adayı” ifadeleriyle sosyal medya hesabından açıkladı. Kocadon ise katıldığı bir cenaze töreninde gazetecilerin DP’den adaylığına ilişkin sorusuna “Herkese hayırlı olsun. Önümüzdeki günlerde bununla ilgili basın açıklaması düzenleyeceğiz” yanıtını verdi. CHP’nin yeniden aday göstermediği Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu da partisinden istifa ettiğini sosyal medya hesabından duyurdu. Öte yandan, CHP’de Turgutlu İlçe Başkanı Yakup Çilel ve yönetimi görevden alınarak başkanlığa Orhan Eratıcı atandı. l İç Politika ‘En büyük yalancısın’CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çok sert eleştiriler yöneltti KILIÇDAROĞLU YİNE TAMİNCE’NİN AYRICALIĞINI SORDU n Avukatları aynı: Geçen grup toplantısında Fettah Tamince’den söz ettim. Buna kimse dokunmuyor. Örgüte ait olduğu söylenen üniversitelerin tamamı kapatıldı, Tamince’nin üniversitesine dokunulmadı. Sadece adı değiştirildi. Tamince’ye bu gücü kim veriyor? Garipler, parası olmayanlar, içeride. Parası olanlar, dayısı olanlar, tamamı dı şarıda. Ben size gerçeği söyleyeyim. Fettah Tamince’nin avukatları, Tayyip Erdoğan’ın avukatlarıdır da onun için onun için kimse dokunamıyor. Dün de Atatürk Kültür Merkezi’nin açılışında bu beyefendiye ihale verdiler, Erdoğan ile aynı karede. Fettah Tamince’yi ben mi koruyorum o mu koruyor. Parası pulu var diye yanına alıyorsun. Rıza Sarraf’ı da oturtmuştu protokol masasına. Sağır kulaklar duysun diye söylüyorum; garibanları, askeri öğrencileri içeri atarsın avukat tutacak paraları yoktur. Eren Erdem niye içeride? Bu mudur adalet? Sizden hâkim olmaz, lütfen cübbelerinizi çıkarınız başka cübbeler giyiniz ve o makama öyle oturunuz. Ben bunu seslendirdiğim zaman beni suçluyorlar. Kılıçdaroğlu, kürsüden iş başvurusu ve soğan kuyruklarından fotoğraflar göstererek, “Türkiye’nin 21. yüzyıl tablosu budur. Hiç aklınıza gelir miydi, bu memlekette vatandaş soğan kuyruğuna girecek” diye konuştu. İmamoğlu: Bana sorun, sizi kimse aldatmasın İLAYDA KAYA CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Beylikdüzü’nde çöp dağları var” sözlerine yanıt vererek, “Yanlış bilgi yolluyorlar Cumhurbaşkanı’na. Efendim Beylikdüzü’nde çöp dağları varmış. Vah vah! Arayın, bana ‘Var mı böyle bir şey’ di ye sorun, aldatmasın kimse sizi” dedi. İmamoğlu, dün seçim çalışmaları kap samında Fatih’teydi. AKP’nin Fatih’e gerekli özeni göstermediğini söyleyen İmamoğlu, “Fatih cezalandırıldı ve olması gereken yerde değil. Burası bir kültür mirası. İstanbul’un kaderi değişecekse, merkez olma duygusu muhafaza edilecekse, bu değişimin başlangıç noktası Fatih olmalıdır” diye konuştu. l İç Politika Soyer: Bu hikâye Türkiye’yi değiştirecek EREN Erdem’in tutukluluğuna itiraz Silivri Cezaevi’nde 230 gündür tutuklu bulunan CHP Parti Meclisi (PM) üyesi Eren Erdem’in avukatları tutukluluğun kaldırılması istemiyle İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dün itirazda bulundu. Eren’in avukatı Onur Cingil tarafından mahkemeye sunulan dilekçede mahkeme kararlarının çelişkili olduğu belirtilerek, “İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 07.02.2019 tarihli tutuk halinin devamına dair kararı; Adil Yargılanma İlkesine aykırı olup delillerin toplanmış olması durumu da göz önüne alındığında özellikle yargılamayı yapan İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 07.01.2019 tarihli duruşmasında kendi vermiş olduğu tahliye kararı ile çelişmektedir” denildi. l İç Politika CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Tunç Soyer, 2 dönemdir belediye başkanlığını yaptığı Seferihisar’da yurttaşlarla buluşarak, “Seferihisar’dan başlayan bu hikâye, İzmir’e yayılacak ve oradan da Türkiye’yi değiştirecek” dedi. CHP Seferihisar İlçe Örgütü tarafından düzenlenen programda konuşan Soyer, “Sevgili dostlar, insanın evinde olması ayrı bir huzur, mutluluk veriyor. Hiç merak etmeyin, 1 Nisan sabahı daha güçlenmiş, daha önümüz açık ve yepyeni bir ufka doğru giderek kaldığımız yerden devam edeceğiz. Hep söylüyorum, biz Seferihisar’dan başlayarak bir hikâye yazacağız. Hep dedik ki Seferihisar değişecek, daha güzelleşecek ve ileriye gidecek. Şimdi, İzmir’de daha ileriye gidecek. Arkamıza Türkiye’yi takacağız ve yepyeni bir dünyaya taşıyacağız.” l İZMİR/Cumhuriyet Alper Taş, Taksim Meydanı’nda bulunan çiçekçilerle de sohbet etti. Alper Taş sahaya indi LEYLA KILIÇ CHP’nin Beyoğlu Belediyesi başkan adayı Alper Taş, seçim çalışmasına Okmeydanı Şark Kahvesi’nde esnaf ziyareti yaparak başladı. Yurttaşların sıkıntılarını dinleyen Taş, seçilmeleri halinde yapacaklarını anlattı. CHP Beyoğlu İlçe Örgütü’nün Mercan Düğün Salonu’nda organize ettiği Piyalepaşa Örgüt Buluşması’na katılan Taş, Beyoğlu’nun en büyük problemlerinden birinin kentsel dönüşüm olduğunu belirterek “Bu bölge riskli alan ilan edildi ve halkın taleplerini karşılamaktan uzak kentsel dönüşüm planları dayatıldı. Fakat burada halk örgütlenerek bu planları boşa çıkardı. Kimse bizden tepeden inme bir çözüm modeli beklemesin. Biz ne yapacaksak halkımız için halkımızla birlikte yapacağız” dedi. l İSTANBUL DSP GAZİANTEP ADAYI DOĞAN: Bizimki halk ittifakı BEKİR ŞAHİN Gaziantep’te DSP’den Büyükşehir Be lediyesi başkan adayı olan Celal Doğan, “Bir yandan Cumhur İttifakı diğer yandan Millet İttifakı var. Bizimki halk ittifakı” dedi. Gaziantep Büyükşehir Belediye Baş kanı olması için HDP’den gelen teklifi kabul etmediğini, CHP’den gelen teklifin ise İYİ Parti Genel Merkezi’ndeki bazı yöneticiler tarafından kabul görmediğini söyleyen Doğan, “Ancak ard arda gelen binlerce telefon sonucunda bir gece Gaziantep’e gelerek burada üç farklı semtte halkla bir araya geldim. Gelen baskı, samimi talepler sonunda benim bir partide aday olmam için ikna ettiler. Ben de kendimce DSP’nin daha uygun olacağını düşündüm. Şimdi bir tarafta Cumhur İttifakı var, bir tarafta Millet İttifakı var, bende Halk İttifakı adı altında seçim çalışmalarımı yürütüyorum” diye konuştu. l GAZİANTEP Erdoğan’ın Sivas’ta söylediği ‘bizden önce Sivas’ta üniversite mi vardı’ sözlerini gündeme taşıyan Kılıçdaroğlu, ‘Yahu 1974’te yapıldı bu üniversite. Devlet adamı halkına yalan söylemez’ dedi CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir merminin fiyatından haberin var mı” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, “Soruyorum kendisine, samandan mercimeğe, canlı hayvandan ete kadar her şeyi ithal ediyorsun kardeşim. Bu ithalatın sebebi terör örgütüyle mücadele eden güvenlik güçlerinin attıkları mermiler mi” sorusuyla yanıt verdi. Kılıçdaroğlu dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada özetle şunları dile getirdi: n Tescilli tabut: Kartal’da bir bina çöktü. 21 vatandaşımız hayatını kaybetti. O binayla ilgili çok şey biliyordum; ama enkazın altında insanlar varken onu politik sürecin parçası haline getirmemeye özen gösterdik. Enkaz kaldırıldı, o enkazın müsebbibini grup başkanvekilimiz kamuoyuyla paylaştı. O binaya kaçak kat yaptıran kişi Erzurum’da büyükşehir belediye başkanıdır. Binayı yaparken kuralına uygun yapacaksın, tabutluk olarak yapmayacaksın. 1999 depreminin üzerinden 21 yıl geçti. 21 yılda İstanbul’da ne yapıldı? Depreme karşı hangi önlemler alındı? İmar affı çıkardılar; çürük binayı zaten yıkacaksın. Tescilli tabut haline getirdiler. 25 yıldır İstanbul’u yöneteceksiniz binalar deprem olmadan yıkılacak. n Erdoğan’dan önce yalancı yoktu: Erdoğan Sivas’a gitti ‘bizden önce Sivas’ta üniversite mi vardı’ dedi. Yahu 1974’te yapıldı bu üniversite. Devlet adamı halkına yalan söylemez. Erdoğan haklı tabii; Erdoğan’dan önce memlekette üniversite, ilkokul, ortaokul, lise yoktu. Gemi, demiryolu, otobüs bile yoktu. Baraj, elektrik, yol, su yoktu. Erdoğan’dan önce hiç fabrika bile yoktu. Ama bir şeyin altını çizeyim, Erdoğan’dan önce bu kadar büyük bir yalancı yoktu. n Sebep, terörle mücadele mi? Geldiğimiz noktada tarım iflas etti. Türkiye’de yetişen her şeyi ithal ediyorsunuz. İsyan ediyor insanlar. Bağırıyorlar geçinemiyoruz diye. Açım aç diyor bir kadın. Ve Erdoğan onun açlığını istismar ediyor. Dönüp diyor ki ‘Sen merminin fiyatını biliyor musun’ diyor. ‘Senin patatesten, domatesten, biberden söz etmeye hakkın yok, sen mermiden bahset’ diyor. Hayatımda bu kadar çarpık, uçuk, bu kadar temelsiz bir suçlama ile karşılaşmadım. Soruyorum kendisine, samandan mercimeğe, canlı hayvandan ete kadar her şeyi ithal ediyorsun kardeşim. Bu ithalatın sebebi terör örgütüyle mücadele eden güvenlik güçlerinin attıkları mermiler mi? Sen bunları nasıl yan yana getirirsin? İki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor Türkiye’de. Güvenlik güçlerimizin attıkları mermiler dolayısıyla mı ekilmiyor, yoksa senin beceriksizliğin yüzünden mi ekilmiyor? n Zam teröristinin en büyüğü sensin: Sıra geldi hal esnafı ve pazarcıları suçlamaya. Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zat bunlara terörist demeye başladı. Doğalgaza, elektriğe, köprüye, tünele zam yapan bu zam teröristlerine ne diyeceğiz? Öbür adam geçinmek istiyor varsa fahiş fiyat yakalarsın, onu nasıl terörist olarak suçlarsın. Eğer o teröristse en büyüğü sensin arkadaş en büyük zammı sen yapıyorsun. l ANKARA/Cumhuriyet Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sebzemermi karşılaştırmasına tepki gösterdi: Lüks uçağın kaç mermi eder? İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Tayyip ri, patlıcanı, patatesi almak zorunda kalan vatandaş da bun Erdoğan’ın sebze ve meyve fiyat ları üreten de satan da feryat larıyla mermi fiyatını karşılaştıran ediyor. Bu işte bir gariplik yok açıklamasına tepki göstererek, mu? Zamların sorumlusu dedi “40 yıl düşünsek meyve sebze ile ği o aracı, iktidar olmasın” de aynı cümle içinde kullanılacağı di. Tanzim satış işine karşı ol aklımıza gelmezdi. Saray’da ejder madıklarını kaydeden Akşe meyvesi ile beslenenlerin aklına ner, “Hani bunlar eski Türkiye birden Çanakkale ruhu geldi. 2.5 Meral Akşener deyip de eskiyi beğenmiyordu. katrilyon liraya aldığın o lüks uça Buldukları çözüm; pahalı olan ğın kaç mermi eder” diye sordu. her şeyi devlet eliyle ucuza satacaklar Akşener, dün partisinin grup toplan mış. Devletin en stratejik fabrikasını tısında gündemdeki konulara ilişkin de özel sektöre devrediyorlar. Patatesi, do ğerlendirmelerde bulundu. Sebze fiyat matesi devlete sattıracaklar. Diyelim ki larındaki artışın aracılardan değil hükü otomotiv esnafı sesini çıkarsa oto galeri metten kaynaklandığını söyleyen Akşe mi açacaksınız” diye sordu. ner, “Domates, biber ve patlıcanın fiyatı aracılardan artıyormuş. Kim bu ara ‘Bekayla ne alakası var?’ cılar? Fırsatçıların tepesine çökün di AKP ve MHP’nin seçimle ilgili ‘beka’ yoruz. Her kriz döneminde illaki fırsat söylemini eleştiren Akşener, “Korkma çılar olur. Devlet gereğini yapar. Bibe yın, koltukların bekası tehlikede değil. Biriniz için 4 yıl sonra seçim var. Muhtar, belediye başkanı seçerken bunun Türkiye’nin bekasıyla ne alakası var” dedi. Erdoğan’ın sebze fiyatlarına karşılık mermi fiyatını gündeme getirmesine tepki gösteren Akşener, “Suriyeliye harcadığın 45 milyar dolar ülkeyi batırmıyor da düşmana sıktığın mermiler mi ülkeyi batırıyor? Saray’da ejder meyvesi ile beslenenlerin aklına birden Çanakkale ruhu geldi. Bu millet sıkılan merminin hesabını tutmaz. Beri bak efendi, 2.5 katrilyon liraya aldığın o lüks uçak kaç mermi eder? Önce bunu hesapla da ondan sonra millete ahkam kesersin. Senin o uçağının masrafıyla 158 F16 pilotu 40’ar saat operasyon yapar. Mehmetçiğin tüfeğine 1 milyar tane mermi alınır. Millet ordusunun muhasebesini tutmuyor ama bil ki senin şatafatının hesabını tutuyor” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet AKP’li Sofuoğlu yasak dinlemedi AKP Sakarya Milletvekili Kenan Sofuoğlu lüks aracını otopark yerine TBMM yerleşkesi içinde yer alan ve otopark olarak kullanılmayan caminin önündeki yola park etti. Aracını bıraktığı yolun her iki yanında yaklaşık 20 metre ileride bulunan milletvekilleri için ayrılan otoparklar yerine Sofuoğlu’nun cami önü tercihi dikkat çekti. Lüks aracı görenlerin cep telefonları ile araçla birlikte fotoğraf çektirmesi de TBMM’de ilginç anlara neden oldu. Sofuoğlu, Lamborghini Aventador model otomobili 385 bin Avroya internette satışa çıkarmıştı. Satışın, “Yabancıdan yabancıya” yapılacağı bildirilmişti. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear