25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ EDİTÖR: SERHAT ALİGİL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 1113 ŞUBAT 2019 ÇARŞAMBA İnşaatlarda işçi kıyımıİnşaat işkolunda Temmuz 2018’den bu yana ülke genelinde 550 bin işçi işten çıkarıldı Yolİş Sendikası Başkanı Ramazan Ağar, “Bu nu ilk kez görüyoruz. Bu, inşaatta işlerin iyi Yye gitmediği anlamına geliyor” dedi. olİş Sendikası Başkanı ve Türkİş Genel Mali Sek 940 kişiye düştüğünü açıklayarak “6 ayda 550 bin işçi işten çıkarıldı. reteri Ramazan Ağar, in Bunu ilk kez görüyoruz. şaat işkolunda Temmuz 2018’de 1 milyon 805 bin 928 işçi sayısının, MUSTAFA ÇAKIR Bu ciddi bir sorundur. İnşaatta işlerin iyiye gitmediği anlamına geli geçen ay açıklanan istatistik yor. Çıkarılanların büyük bö lere göre 1 milyon 259 bin lümü de sendikasız” dedi. Sendikalı çıkarılıyor Önceki akşam bir grup gazeteci ile bir araya gelen Ağar, şu konulara dikkat çekti: Kadro mutlu etmedi İstanbul Havalimanı’nın yatırımcısı İGA’da örgütlü olduklarını ve 7 bin üyelerinin olduğunu söyleyen Yolİş Başkanı Ağar, şöyle devam etti: “Ancak toplam çalışan sayısı 30 bin. Aldığımız bilgiye göre burada 284 taşeron firma var. Onlarda çalışanları sendikalı yapamıyoruz. Bu nedenle de sıkıntılarıyla ilgilenemiyoruz. Oysa örgütlü olduğumuz yerleri denetliyoruz. İşçilerin geçen yıl dile getirdiği şikâyetler doğrudur. Yattıkları yerlerde sıkıntılar var. Sendika olsa böyle olmaz.” Ayrıca özel sektörün sendikaya üye olan işçileri işten çıkardığını hatırlatan Ağar. “Bunun ağır cezaları olmalı” dedi. n Kamuda eskiden 125 bin üyemiz vardı. Bugün 25 bin üye kaldı. Bunun 10 bini taşerondan kadroya alınan işçiler. Bunun nedeni işlerin taşeron firmalara verilmesi. Toplam üye sayımız da 180 binden 53 bine düştü. n Kadro alan taşeron işçiler umutlandı ama çok da mutlu olmadı. Çünkü 696 sayılı KHK çalışma yaşamını sıkıntıya soktu. Ücret artışla Ramazan Ağar rı Yüksek Hakem Kurulu sözleşmelerine bağlandı. Ekim 2020’ye kadar yüzde 4+4 alacaklar. Yetkili sendikaya üye olsalar bile toplusözleşmeden yararlanamayacak. n Cumhurbaşkanı’na taşerondan kadroya geçen işçilerin bu yıl imzalanacak kamu toplu sözleşmesinden yararlanmaları için Türkİş olarak mektup gönderdik. İnşallah önem verir, mağduriyetler giderilir. n Taşerondan kadroya ge 1000 iş için 60 bin kişi kayıt yaptırdı Zonguldak, Bartın ve Karabük’te, Türkiye Taş Kömürü Kurumu’na (TTK) alınacak 1000 maden işçisi arasında yer almak isteyenler büyük izdiham yarattı. Soğuk havaya aldırmadan geceden Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü önünde kuyruğa girenler, başvuru yapabilmek için büyük çaba harcıyor. İŞKUR yetkililerine göre, dün itibariyle sisteme 60 bin giriş oldu. Ancak, yetkililer bunun başvuru anlamına gelmediğini, başvuru sayısının son gün olan 18 Şubat saat 00.00’dan sonra açıklanabileceğini kaydetti. çenlerden asgari ücret alan da var daha yüksek ücret alan da. Adaletsizlik ortaya çıktı. Bu anayasaya da aykırı. Çünkü eşit işe eşit ücret deniyor. KHK bilinçsiz hazırlandı. Yeni işkolu üretildi n Oysa daha önce kadroya geçen taşeron işçiler sosyal haklar hariç net 3 bin 500 lira alıyor. 1 Mart’ta toplusözleşmeyle 4 bin liraya çıkacak. n Ayrıca bir işyerinde birden çok işkolu üretildi. Örne ğin Karayolları inşaat işkolunda ama genel işler de var, metal de var, büro da var. Sendikalar birbirlerinin üyelerini çalmaya çalışıyor. n KİT’lerde kadro alamayan 85 bin taşeron işçi var. Bu rakam Karayolları’nda 10 bin. Biz bu işçilerle ilgili dava açmayı düşünüyoruz. n Kamu toplusözleşmesinin seçim öncesinde imzalanmasını istiyoruz. Bu ayın 21’inde taleplerimizi, rakamı belirleyeceğiz. l ANKARA 3.8 milyon kayıtlı işsizİşkur’a kayıt yaptıran işsiz sayısı, bir yılda 1.3 milyon, bir ayda 266 bin kişi arttı Cep ithalatı hızlı geriledi Türkiye’nin geçen yıl yaptığı cep telefonu ithalatı yüzde 30 düşerek 1 milyar 966 milyon dolarla son 5 yılın en düşüğü oldu. Son 5 yılda en fazla cep telefonu ithalatı yapılan yıl 3 milyar 137 milyon dolarla 2015 oldu. O yıl 13 milyon 581 bin 718 cep telefonu ithal edildi. 2014’te yaklaşık 3 milyar dolar, 2016’da 3 milyar 58 milyon dolar ve 2017’de 2 milyar 832 milyon dolarlık cep telefonu ithalatı yapıldı. 2018’de 9 milyon 820 bin 192 cep telefonu Türkiye’ye getirildi. 2017 yılında ithal edilen cep telefonu sayısı 12 milyon 189 bin 655 olarak kaydedilmişti. Cep telefonu ithalatının dalgalı bir seyir izlediği 20142018 döneminde yurtdışından toplam 61 milyon 602 bin 640 telefon getirildi. l Ekonomi Servisi OPEC’in talep tahmini düştü Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), yavaşlayan ekonomiler ve rakiplerden daha hızlı arz büyümesi beklentileri nedeniyle 2019 petrol talebi tahminini düşürdü ve yeni üretim kesintilerine başlasa da arz fazlasının önlemenin zorluğunu vurguladı. OPEC, ham petrol talebinin günde 30.6 milyon varile düşerek geçen ay tahmin edilenden 240 bin varil daha az olacağını belirtti. Rüzgâra 650 milyon dolar Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği’nin (TÜREB) raporuna göre 2018 yılında 497 megavat (MW) kurulu güç ile 650 milyon dolarlık yatırım hayata geçirildi. Toplam kurulu gücü 7 bin 369 MW. TÜREB Başkanı Mustafa Serdar Ataseven, “Bugüne kadar rüzgâr sektöründe yaklaşık 11 milyar dolarlık yatırım gerçekleşti. Ülkemizin geleceğini ve dışa bağımlılığını yakından ilgilendiren bu yatırımlar bundan sonra da hızla devam edecektir” dedi. l Ekonomi Servisi DİSK 52’nci yıldönümü kutluyor 13 Şubat 1967’de kurulan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 52’nci yıldönümünü Türkiye işçi sınıfı için dönüm noktası olan 1961 Mitingi’ne ev sahipliği yapan İstanbul Fatih Saraçhane Parkı’nda kutlayacak. Bugün yapılacak miting saat 14.00’te başlayacak. l Ekonomi Servisi İhraçatçılar ABD Başkanı Trump’dan vergi indirimi istiyor Çelikçi tweet bekliyor 2018’i 15.6 milyar dolar ihracat ile kapatan Türk çe lik sektörü, ABD’den başla yarak domino etkisiyle ya yılan korumacılık önlemle ri nedeniyle 2019’un zor geç mesini bekliyor. Çelik İhra catçıları Birliği Başkanı Ad nan Aslan, Temmuz 2018’de Türk çeliğine yüzde 50 ek vergi uygulanması kararı sonrası ABD pazarının kapan dığını belirterek “Temmuz ayın da Trump’ın bir tweet’i ile gelen ek vergi bir bak mışsınız yine bir gece atılan tweet’le bitebilir. Türk çe Adnan Aslan lik sektö rü o kadar dinamik bir sektör ki, Trump gece tweet atsın sabahına bizim sanayicilerimiz rekabetçi fiyatlarla satış yapar” dedi. Aslan, ABD’deki düşüşü Asya ile telafi ettiklerini belirterek, 2019’da yeni pazarlara yöneleceklerini söyledi. Aslan, Kuzey Amerika’ya ihracatın yüzde 15.1 düşüşle 1.9 milyon tona, Ortadoğu’ya ihracatın yüzde 6 düşüşle 3.8 milyon tona indiğini belirtti. İç pazarda daralma 2019’un ilk çeyreğinde sektörde iç pazarda yüzde 40’lık daralma beklediklerini aktaran Aslan, dışarıda korumacılık trendinin devam etmesinin yanı sıra Çin’in de yeniden agresif ihracat politikasına yönelecek olmasının özellikle ilkyarıda ihracatçıları zorlayabileceğini belirtti. Bu sene ihracatın 2018 yılı seviyesine ulaşamayabileceğini belirten Aslan, 1516 milyon ton seviyesine gerileyebileceğine dikkat çekti. Avrupa Birliği’nin (AB) Türk çeliğine kota uygulamasının Gümrük Birliği’ne aykırı olduğunu da savunan Aslan, ayrıca son dönemde İran’dan Türkiye’ye ciddi bir çelik girişinin başladığına işaret etti. Bunun ciddi bir kalite sıkıntısına neden olduğunu belirten Aslan, “Türkiye’de üretilen inşaat çeliğinde TS708 ve G belgesi aranmasına karşın ithal gelen inşaat çeliklerinde bu seviyede bir sertifikasyon ve denetim aranmıyor” dedi. l Ekonomi Servisi Maliyetler 2 santrali durdurdu Enka İnşaat ve Sanayi A.Ş, sahibi olduğu iki doğalgaz santralındaki elektrik üretimini durdurduğunu açıkladı. Şirket KAP’a şu açıklamayı yaptı: “Yap İşlet modeli kapsamında geliştirilen Adapazarı ve Gebze doğalgaz kombine çevrim elektrik santrallerinin EÜAŞ ile olan elektrik satış sözleşmesinin sonlanmasının ardından belirtilen santrallarda üretim durmuştur. Üretime tekrar başlandığında kamuoyuna bilgi verilecektir. “Kurulu gücü 820 MW olan Adapazarı ve 1600 MW olan Gebze santralları 2002 yılında açıldı. Yapişlet sözleşmesinin bittiğini hatırlatan Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD) Başkanı Cem Aşık, elektrik fiyatlarının bugünkü seviye sinde bunun normal olduğunu belirtti. Bu tür santrallarda, doğalgaz fiyatlarındaki değişkenlikler nedeniyle maliyet sorunu oluştuğunu ifade eden Aşık, mevsim nedeniyle HES’lerin daha yoğun çalışmasıyla elektrik fiyatlarının daha da düştüğünü söyledi. Ayrıca bu santralların eskidiğine de dikkat çeken Aşık, yenilemelere rağmen verimlilik sorunu yaşandığını vurguladı. l Ekonomi Servisi Ekonomik krizle birlikte işsiz sayısı da hızla artıyor. Açık iş sayısı da düştü. TTürkiye İş Kurumu (İşkur) verilerine göre, Ocak 2018’de 2 milyon 457 bin kişi olan kayıtlı işsiz sayısı, Ocak 2019’da 3 milyon 775 bine yükseldi. Bir yıllık artış 1 milyon 318 bin, bir aylık artış ise 266 bin kişi oldu. İşkur’un, işverenlerden aldığı açık iş sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20.8 azalış göstererek 141 bine geriledi. İşsizlik maaşı alan kişi sayısı Ocak 2019’da sadece 653 bin kişi oldu. TYP zirvede Ücretler ile sigorta primlerinin İşsizlik Fonu’ndan karşılandığı ve geçici istihdam sağlayan Toplum Yararına Program’dan (TYP) yararlanan kişi sayısı geçen sene ocakta 1271 iken bu yıl ocakta 52 bin 552 oldu. Daha önceki seçimlerin öncesi aylarda olduğu gibi rakam yine katlanmış oldu. TYP’ye katılacak kişilerin bir kısmı noter çekilişi bir kısmı da keyfi olarak seçiliyor. Aynı ayda Aktif İşgücü Piyasası Programlarından yararlanan kişi sayısı 25 bin 784 kişi oldu. Bu rakamın 19 bin 890’ını ücretlerin İşsizlik Fonu’ndan karşılandığı İşbaşı Eğitim Programı’ndan yararlananlar oluşturdu. l Ekonomi Servisi Katar ve Rusya’dan enerjide işbirliği Katar’ı “terörizme destek” ile suçlayan Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır, bu ülkeye diplomatik ve ekonomik ambargo uygulamaya başlamıştı. ABD, Rusya’nın doğalgazda Avrupa’da elde ettiği hegemonyayı kırmak için Katar’ın da rol almasını istiyor. Rusya ise Katar ile işbirliğine giderek bu planı bozmayı hedefliyor. l Ekonomi Servisi Krizin niteliği üzerine Dünya ekonomisi 2009 krizinden sonra inişli çıkışlı –ancak genel eğilimiyle durgunluk içerisinde bir görünüm sergilemekte. Gerek uluslararası kuruluşlarca, gerekse akademi yazınında yapılan öngörüler dünya ekonomisinin önümüzdeki dönemde yeni bir yavaşlama dalgası içerisine sürükleneceği yönünde. Bu doğrultuda, örneğin IMF ocak ayı sonunda yapmış olduğu öngörülerde, 2019 için dünya ekonomisinin büyüme hızını yüzde 3.7’den, yüzde 3.5’e gerileyeceğini tahmin etmekteydi. Küresel kriz, kısa süre içerisinde yoğun iflasların, şiddetli bir daralmanın ve yüksek işsizliğin oluşması yerine, etkileri uzun süreye yayılmış, ısrarlı bir durgunluk olarak kendini gösteriyor. Bu yönüyle de spektaküler bir çöküşün ardından görece hızlı toparlanma ile betimlenen geleneksel kriz biçimlerinden farklılaşmakta. Kriz, zaman içerisinde ve bölgeden bölgeye farklı biçimlerde (Avrupa’da kamu borcu; gelişmekte olan ülkelerde özel sektör borçlanması ve gerileyen tasarruflar; ABD’de miktar kolaylaştırması diye anılan parasal genişlemenin ardından para ve mali piyasalarda balonlaşma ve dengesizlik, vb…) tezahür etmekte; ancak süreci koşullandıran ana olgular sürekli olarak kendini yenileyerek karşımızda durmakta: üretkenliğin ve potansiyel büyüme hızının gerilemesi; ve dolayısıyla, kronikleşen yapısal işsizlik, ücretlerin durgunlaşması, gelir dağılımının şiddetli bir biçimde bozulması… Bu doğrultuda, krizin çok daha öncesinde, 24 Mayıs 2006 tarihinde bu köşede şu görüşlere yer vermiştim: “Reel sektörün intibak mekanizmaları, finans sektörüne görece daha yavaş ancak daha kalıcı ve derin olduğu için, bu tür bir kriz tetiklendiğinde krizin biçimi, sözgelimi 2001’de olduğu gibi ani bir çöküş biçiminde değil, zamana yayılmış uzun süreli bir durgunluk şeklinde tezahür edebilir. Bu tür bir kriz olgusu iktisatçıların şimdiye değin ayrıştırdıkları kriz biçimlerinden farklı olarak, gelişmekte olan piyasa ekonomilerinde doğrudan reel sektörden kaynaklanan yeni bir kriz biçiminin yapısal koşullarının oluşmakta olduğunu belirtmektedir. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu yüksek cari açık veren ve yüksek dış borç taşıyan ülkelerin böylesi bir tarihsel dönemeçte olduğu görülmektedir.” Bu görüş OECD tarafından yayımlanan uzun dönemli projeksiyonlarda da dile getirilmektedir. OECD, örneğin, “Önümüzdeki 50 Sene Boyunca Politika Açmazları” başlıklı raporunda dünya ekonomisinin ortalama büyüme hızının yüzde 3.5’ten yüzde 2.7’ye gerileyeceğini öngörmektedir. OECD’nin bu öngörüsü, sabit sermaye yatırımlarındaki gerilemeye, iklim değişikliği tehdidinin yaratacağı üretkenlik kayıplarına ve ücret gelirleri arasındaki kutuplaşmanın doğuracağı sosyal dışlanma ve şiddet olgularına dayandırmaktadır. Türkiye de söz konusu raporlarda sıklıkla yer almakta; ancak “kendi yarattığı kriz konjonktürü” sayesinde dünya ekonomisinin genelinden olumsuz biçimde ayrışmaktadır. Örneğin son yayımladığı değerlendirmelerde Morgan Stanley, Türkiye’nin yüksek düzeydeki özel sektör borçluluğu sebebiyle ekonomik toparlanmasının uzun süreye yayılacağını ve V tipi yerine L ya da U tipi olacağını öngörmektedir. Dolayısıyla, Morgan Stanley’in değerlendirmeleri krizin olumsuz etkilerinin kısa ya da uzun vadede, ancak er ya da geç, aşılacağını vurgularken, Türkiye iktisat yazınında “krizin alfabe harfleri üzerinden betimlenmesi” çabalarını da alevlendirmekteydi. Burada biz de bu tartışmalara bir katkı yapmak maksadıyla Türkiye’nin neoliberal ekonomi modeli ile tanıştırıldığı 1980 sonrasındaki büyüme hızlarını anımsayalım. Aşağıdaki grafik 1980’den 2018’in üçüncü çeyreğine değin geçen dönemde yıllık reel büyüme oranlarını sergilemekte. Kaynak:  DPT; Temel Ekonomik Göstergeler ve TÜİK, Ulusal Hesaplar  Grafikten iki ana tespit yapmak olası: Birincisi, Türkiye ekonomisinin 1980 sonrası döneminde “büyüme kriz sarmallarının” giderek sıklaşması; ikincisi ise bu durumu açıklamak için alfabeden yararlanılacaksa, bunun V, U ya da L değil, peşpeşe tekrarlanan M harfleri aracılığıyla ifade edilebileceği…   Boat Show başlıyor Dünyanın en önemli tekne fuarlarından biri olarak gösterilen Boat Show Tuzla Kara Fuarı, 16 Şubat’ta başlıyor. 150’den fazla firmanın katılım sağlayacağı, 75 bin’e yakın ziyaretçinin gelmesi beklenen fuar 25 Şubat’a kadar açık kalacak. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear