25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 6 ARALIK 2019 CUMA HAZIRLAYAN: GAMZE BAL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK Yaşanabilir kentlerBelediyeler ile iş dünyasının ortak çalışması öneriliyor için projeler olmalı Büyük şehirlerdeki sorunlara dikkat çeken TKSSD Başkanı Dinler: Yaşanabilir şehirlerle ilgili sosyal sorumluluk projelerine ihtiyaç var. Ekonomik krizin etkisiyle şirketlerin sosyal sorumluluk projeleri azalsa da, Türkiye’de kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri özellikle 2000’li yıllardan itibaren artarak devam ediyor. Çoğunlukla eğitim, çevre, kadın ve çocuk konularında projeler geliştirildiğini söyleyen Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği (TKSSD) Başkanı Serdar Dinler, “Büyük şehirlerdeki yaşam sürdürülebilir değil. Bu yüzden yaşanabilir şehirlerle ilgili sosyal sorumluluk projelerine ihtiyaç var” dedi. Hayırseverlik yetmez Nüfusun yüzde 76’sının şehirler de yaşadığına, bu oranın ilerleyen yıllarda yüzde 90’lara kadar çıkaca ğının tahmin edildiğine dikkat çe ken Dinler, “Bu konuda belediye yönetimlerine büyük işler düşüyor. Belediye başkanları, iş dünyasıy la bir araya gelip şehirlerdeki yaşa mı sürdürülebilir ve kaliteli kılacak projeler geliştirmeli. Bu olmazsa en büyük zarar, alan da yi ne iş dünyası ve kamu olur. Oysa şehirler ti caret ve sağlık hiz metleri gibi tüm alan larda birbirleriyle re kabet edebil meli” diye konuştu. Kurumsal sosyal sorumlu luk pro Serdar Dinler jesi de Bilginin artması ön planda İnsani Gelişme Vakfı’nın Türkiye’de Kurumsal Sosyal Sorumluluk Almanak Çalışması Mart 2019 raporuna göre, bir yılda 746 adet kurumsal sosyal sorumluluk projesi tespit edildi. Türkiye’deki şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluk temasıyla en fazla yöneldikleri alan, eğitim oldu. Bu alanı sırasıyla çevre, sosyal destek ve kültürsanat alanları izledi. Eğitimde en fazla kaynak aktarımı ya pılan konular ise öğrencilerin eğitimi ve kişisel gelişimi amacıyla burs verilmesi, okulların yenilenmesi, atölye ve laboratuvar kurulması, fen ve matematik gibi alanlarda bilgi düzeyinin artırılması, toplumsal yaşam/kültür ve sanat/çevre/sürdürülebilir enerji olarak öne çıktı. Rapora göre, dünyadaki gelişmiş ülke şirketleri, emisyon azaltımı ve geri dönüşüm gibi çevresel alanlara yöneliyor. nince şirketlerin dört ana sorumluluklarının olduğunun altını çizen Dinler, şöyle devam etti: Kriz azalttı “Bu sorumluluklar sırasıyla ekonomik, hukuki, etik ve sosyal sorumluluktur. Şirketini iyi yönetmeyen ve kâr edemeyen bir şirketin, vergi levhasında zarar yazıp da sosyal sorumluluk projesinde yer alması sıkıntılı bir durum. Çünkü, akıllara “Bu para nereden bulundu” sorusunu getiriyor. İşçilerine maaşlarını gecikmeli yatırıp, şirketini iyi yönetemeyen ama sosyal sorumluluk projesinde isimleri ni gördüğümüz şirketler var.” Dinler, Türkiye’de hayırseverliğin sosyal sorumluluk projesi gibi görülebilip, “kişinin kendi gönlünü ferahlatmak” gibi sıkıntılı hallere de sebep olduğunu vurguladı. Dün kutlanan Dünya Gönüllüler Günü’ne ilişkin yetersizliği de şu sözlerle özetledi: “Türkiye’de gönüllülük değil, gönlüne görelik var.” Ekonomik krizin olduğu bir ülkede sosyal sorumluluk projelerinin de azaldığını dile getiren Dinler, “Kriz olunca bütçeden kesilen ilk harcama, sosyal sorumluluk projeleri oluyor. Son dönemde şirketler bütçeyi epey bir düşürdü” dedi. Etkinliğe Haluk Levent, Güler Sabancı ve destek verilen gençler de katıldı. Sabancı, “2015’te başlattığımız Sabancı Gönüllüleri programımız 2 bin gönüllü ile yoluna devam ediyor” dedi. Sabancı’dan demokrasi ve etkin sivil toplum vurgusu İş dünyasının katılımcı süreçlerle bir ket, atacağımız Türkiye, çok küçük bir araya geleceği projelerin, Sivil toplum kuruluşları tanımadığı bir kimseye yardım adım, büyük bir değişim yara nın (STK) güçlen etme konusunda tabilir. Tek mesine katkı sağlayacağına dikkat çe 113. sırada. ihtiyacımız olan, da ken Sabancı Holding ha iyi bir ‘gele Başkanı Güler Sabancı, “Et ceğe gönüllü’ olmak” diye kin bir sivil toplum, sağlık konuştu. lı bir demokrasinin olmazsa olmazıdır” dedi. Türkiye yetersiz Sabancı Holding ve Sa Gönüllük konusun bancı Üniversitesi Toplum da Türkiye’nin eksikliği sal Duyarlılık Projeleri Bi ne dikkat çeken Sabancı, rimi tarafından Dünya Gö “2007’den bu yana 145 ül nüllüler Günü dolayısıyla kede yapılan Dünya Bağış “Geleceğe Gönüllüyüz” bu çılık Endeksi’ne göre, Tür luşması dün yapıldı. kiye, tanımadığı bir kim 12 yıldır sivil toplum ku seye yardım etme konu ruluşlarını güçlendirebil sunda 113 sırada. Gönüllü mek için çeşitli projelere lük için harcanan zamanda hibe desteği verdiklerini ise 126 sıradayız. 145 ül anımsatan Sabancı, “Baş ke içinde, en üst sıradaki kalarını düşünerek yapa ler ise, Endonezya, Liberya cağımız en ufak bir hare ve Kenya. Demek ki gönül lülük yalnızca zenginlik ve refah düzeyiyle ilgili değil” dedi. Gençlerin, bu konuya daha fazla vakit ayırması gerektiğine değinen Sabancı, “Tam 20 yıl önce Sabancı Üniversitesi’ni kurarken, gençlerimize bu alanda da yetkinlikler kazandıracak şekilde programlarımızı tasarladık ve toplumsal duyarlılık projelerini ders programımıza aldık. Üniversitemiz kurulduğundan beri notları ne kadar iyi olursa olsun, hiçbir öğrenci bir sosyal sorumluluk projesi yapmadan mezun olamaz. Şimdiye kadar yaklaşık 15 öğrenci bu sürece dahil oldu. 1245 proje hayata geçirildi. Bu projelerle direkt olarak yaklaşık 70 kişiye dokunuldu; bu rakamın çarpan etkisi ise elbette çok daha büyük” dedi. İDAŞ’tan otizmliler için özel konser Sivil toplum kuruluşları yararına farkındalık oluşturabilmek için İDAŞ ana sponsorluğunda 7 Aralık’ta konser düzenlenecek. Değer Gönüllüleri tarafından Değer Otizm Derneği’ne katkı sağlama amacıyla düzenlenen “Değer’e Değer Katanlar” konseri, Grand Pera’da. İDAŞ marka yüzü Özcan Deniz’in de katılacağı kon serde Birgül Mutlubaş ve Murat Beyaztaş Türk musikisinden şarkılar seslendirecek. Sunuculuğunu Makbule Demirkan’ın yapacağı konserden elde edilecek gelir, derneğe bağışlanacak. 2014 yılında kurulan Değer Otizm Derneği, otizmli bireyleri özel eğitim süreçleriyle topluma kazandırmayı hedefliyor. Vaillant Türkiye sosyal sorumluluk projeleriyle de fark yaratıyor Vaillant Türkiye, Doğa Derneği işbirliğiyle hayata geçirdiği Küçük Akbabaları Koruma Projesi ile 2015 yılından bu yana küçük akbabaların yaşam şartlarını iyileştirmek için çalışıyor. Akbabaların göç yolunda bulunan farklı ülkelerdeki 14 sivil toplum kuruluşunun katılımıyla uluslararası bir boyut kazanan proje göç yolu üzerinde yaşayan yerel halkların da katılımıyla devam ediyor. Doğayı ve çevreyi korumaya yönelik enerji verimliliği sağlayan ürünlerinin yanı sıra sosyal sorumluluk projeleriyle topluma ve çevreye katkıda bulunmayı hedefleyen Vaillant Türkiye, Doğa Derneği ile işbirliği çerçevesinde nesli hızla tükenen küçük akbabaların popülasyonunu artırmak amacıyla 2015 yılından bu yana “Küçük Akbabaları Koruma Projesi”ni yürütüyor. 2015 yılında küçük akbabaların Balkanlar’daki en geniş üreme alanı olan Ankara Beypazarı’nda başlatılan proje kapsamında Adana ve Mersin bölgesinde de doğa ile yerel kültür arasındaki bağları ortaya koymak adına anket çalışmaları gerçekleştirilerek nesli küresel ölçekte tehlike altında olan küçük akbabalar ile bölgenin son göçerleri arasındaki bağlar ortaya çıkarıldı. 2019 yılında Adana’da gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında ise her yıl 800’ün üzerinde küçük akbabanın gözlemlendiği Sarımazı Yırtıcı Kuş Göçü Sayımı Eylül ayında başladı. Küçük akbabaların en yoğun olduğu Balkanlar ve Türkiye’de başlatılan koruma çalışmalarının hızla devam ettiğini belirten Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu, projenin bölge halklarının katılımıyla sosyal bir boyuta taşındığını söyledi. Kayaoğlu, “Mersin’deki Bolkar Dağı Önemli Doğa Alanı’nda yaşayan göçerler sayesinde sürülerdeki ölü hayvanları yiyen küçük akbabalar besin ihtiyaçlarını karşılama şansı buluyor. Küçük akbabaların göç yolu üzerinde bulunan yaşam alanlarındaki 30 köyde, bölgede yaşayanların yanı sıra göç halindeki çobanlarla görüşmeler yaptık. Göçebe kültürünün son örneklerinin bulunduğu bölgedeki göçebe kültür ve küçük akbabalar arasındaki ilişkinin anlaşılması için gerçekleştirdiğimiz anket çalışmasının sonucunda göçerlerin, nesli tehlike altındaki küçük akbabaları yakından izlediğini gördük” dedi. Türkiye küçük akbabaların üreme popülasyonu için önemli Türkiye’nin, yalnızca küçük akbabaların üreme popülasyonu için değil aynı zamanda bu türün göç yolculuğunda karşılaştığı sorunların ortadan kaldırılması açısından da hayati önem taşıdığını kaydeden Kayaoğlu “Bu nedenle Doğa Derneği, akbabaların göç süresinde geçiş yolunda bulunan farklı ülkelerdeki 14 sivil toplum kuruluşunun katılımıyla, Türkiye ve Bulgaristan BirdLife partnerleri ile 2018 yılında ortak bir proje başlattı. Hedefimiz Mersin ve Adana bölgesinde göç yolu boyunca gerekli önlemleri alarak Doğu Avrupa, Balkanlar ve Türkiye’de üreyen küçük akbaba popülasyonu güçlendirmek” diye konuştu. Projenin sosyal medya kampanyası ile 17 milyon kişiye ulaşıldı Küçük Akbabaları Koruma Projesi’nin en önemli unsurlarından birinin küçük akbabalar konusunda kitlelerin bilinçlendirilmesi ve farkındalık yaratılması için hayata geçirilen iletişim ve farkındalık kampanyası olduğunu dile getiren Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu, “Konuya dikkat çekmek amacıyla bir sosyal medya hesabı ile web sitesi hayata geçirdik. Site ile küçük akbabalar hakkında bilgi vermeyi, göç yolları ve yaşadıkları sorunlar hakkında farkındalık yaratmayı amaçladık. Kampanya kapsamında küçük akbabaların göç yolculuğunu anlatan ve proje hakkında bilgiler de içeren eğlenceli ve bilgilendirici bir kutu oyunu da tasarlandı. Kampanya kapsamında yapılan iletişim ile toplamda 17 milyon kişiye ulaşıldı. Web sayfası önümüzdeki dönemde ziyaretçilerin ve proje destek veren kişilerin talepleri üzerine yenilenecek. Web sitemiz ile Küçük Akbaba projesine destek verilmeye devam edilecek” diye konuştu. Bu Bir ilandır ‘Kız Kardeşim’ hızlanacak CocaCola Türkiye, TOBB, Habitat Derneği ve İTÜ işbirliği ile 2015’te hayata geçen ve bugüne kadar 20 bin kadına destek olan “Kız Kardeşim Projesi” ile 2020’de 10 bin kadına ulaşmak hedefleniyor. Bu yıl 11 girişimci kadın, iş geliştirme hibesi almaya hak kazandı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Yunanistan ve İspanya’ya giden ortalama bir turistin her 100 dolarlık harcamasının 12’si yeme içme sektörüne gidiyor. Türkiye’de ise bu oran sadece 6 dolar. Dereceye giren kadın girişimcilerimizin bu yarışma sonunda öğrendikleriyle restoranlarını birer marka haline getirmelerini umut ediyorum” dedi. Çayırova’daki ArGe merkezinde workshop yapıldı. Arçelik’ten ArGe’de kadın gücüne destek Arçelik, kadınların mühendislik ve yeni nesil ArGe alanlarında çalışmalarını teşvik etmek amacıyla “Sen Mühendissin, Bizimlesin” projesini başlattı. Proje ile üniversitelerin mühendislik ve teknoloji bölümlerinde okuyan öğrencilere, yeni nesil ArGe yetkinlikleri kazandırılacak, mentorluk desteği ile şirkette staj ve iş imkânı da sağlanacak. Arçelik Üretim ve Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Oğuzhan Öztürk, şu bilgileri verdi: “Dünyanın geleceğini şekillendirecek yeni nesil ArGe’de kadınların gücüne her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Türkiye, üniversitelerin teknoloji alanlarından mezun kadın oranında OECD ülkeleri arasında ilk sırada ancak bu alanlardaki kadın çalışan sayısında son sırada yer alıyor. Bu projeyle kadınlara teknoloji alanında çalışmaları için daha fazla cesaret aşılayarak bu alanda çalışmalarına destek olmayı hedefliyoruz.” Parfüm geliri TEV’e verildi AVVA Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Atik, Murat Boz’un katkısı ile geliştirdikleri sosyal sorumluluk projesi hakkında bilgi verdi. Atik, kokusu Murat Boz’un beğenisi ile belirlenen “AVVA X MURAT BOZ” parfümünden elde edilen gelirin tamamının Türk Eğitim Vakfı’na (TEV) bağışlandığını bildirdi. Atik’le birlikte Ankara Marka Buluşmaları’nın “Marka Yüzü İşbirlikleri” oturumuna katılan pop müzik şarkıcısı Murat Boz ise gençlere seslenerek “Odaklanacağınız bir hedefiniz olsun, hata yapmaktan korkmayın ve asla vazgeçmeyin” önerisinde bulundu.  Tekfen ‘açık ders’leri Türkiye’ye yayacak Boğaziçi Üniversitesi’nin verdi: “Türkiye bir deprem sosyal, beşeri ve fen bi ülkesi ve deprem gerçeği limlerini kapsayan ve 4 yıl ile yaşamamız gerekiyor. dır “açık ders” adı altın Depremin ne zaman ger da düzenlediği seminer di çekleşeceğini bilemiyoruz, zisi, Tekfen Hol bu yüzden deprem ding desteğiyle ilk le yaşamak için kez İstanbul dışına herkesin alacağı açıldı. Anadolu’ya belli önlemler var. taşınacak olan Vatandaş olarak “Açık Ders”lerin öncelikle depreme ilk durağı Malat dayanıklı binalar ya Büyükşehir inşa etme ve depre Belediyesi’nin de me dayanıklı bina katkılarıyla, “Dep Haluk Özener larda oturmaya ay rem” konu başlı rıca yarın deprem ğıyla Malatya oldu. olacakmış gibi hazırlık Boğaziçi Üniversite lı yaşamaya, özen göster si Kandilli Rasathanesi ve meliyiz.” Öte yandan Kan Deprem Araştırma Ensti dilli Rasathanesi’nin gezi tüsü Müdürü Prof. Dr. Ha ci deprem TIR’ı depremde luk Özener, depremle ilgili yaşananları deneyimleme vatandaşlara şu tavsiyeleri imkânı sundu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear