23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
kültür EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Aşk, tutku ve ihtiras13MAaC‘LrcRaaRbdl’eydıkteh’t’a 136 ARALIK 2019 CUMA Dansın koreografisini üstlenen ve Lady Macbeht’i canlandıran Ina Broeckx, “Shakespeare, bu oyuna zaman üstü ve evrensel duygular katmış, bu yüzden hikâyemiz belirsiz bir zaman ve mekânda geçiyor” diyor. imPerfect Dancers Company, “Lady Macbeth” ile Türkiye’de ilk kez 13 Aralık’ta saat 20.00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda izleyici ile buluşacak. ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK belirsiz bir zaman ve mekânda geçeriyor” diyor. “Lady Macbeth” adlı dans gösterisinde “Lady Macbeth” Pisa Opera ve Balesi’nin yerle hikaye Shakespeare’in oyununun bittiği yerde baş şik dans topluluğu imPerfect Dancers Company, lıyor yani Macbethler çoktan ölmüştür. kurucuları Walter Matteini ve Ina Broeckx’un kore Sonra bu hikâyenin devamında, ölümle birlik ografisiyle Shakespeare’in zamansız trajedisinden te, dünyevi ıstıraplarından kurtulmuş olmaları esinlenilerek ortaya çıktı. Performans, Macbeth ve na rağmen, geçmişlerinin en karanlık dönemi karısı arasındaki yıkıcı ve kasvetli aşk hikâyesine ni sonsuza dek tekrar tekrar yaşamaya mahkum odaklanıyor. Macbeth ve Lady Macbeth’in, tutku edilirler. Kendilerine verilmiş olan bu ceza, bir ları, hırsları ve amansız güç arayışları, kendi entri birlerine de çektirdikleri bir ceza haline gelir. kalarına kurban gitmelerine neden olur. Dansın ko Her biri diğerini gerçek suçlu olarak görür ve reografisini üstlenen ve Lady Macbeht’i canladıran böylece devamlı birbirlerini suçlarlar. Ina Broeckx, “Shakespeare, bu oyuna zaman üstü Broeckx, kendi hikâyeleri için düşüncelerin şe ve evrensel duygular katmış, bu yüzden hikayemiz kil aldığını, karakterlerin canlandığını ve bir zaman lar kahramanları oldukları dramatik olayları yeniden yaşamaya başladıklarını söylüyor ve ekliyor, “Ancak anılar gibi, bu olaylar zaman içinde değişir. Dahası, kâbuslarının içine sevgi ve şefkat anları serpiştirilmiştir” diyor. Kısacası danstaki hikayede “Lady Macbeth”, yaşam ve ölümü, insanlar arasındaki belirsiz ilişkileri konu alan, izleyiciyi insan ruhunun karmaşıklıklarını keşfetme yolculuğuna çıkaran bir dram... 2009 yılında İtalya’da kurulan topluluk, Walter Matteini ve Ina Broeckx’in sanat direktörlüğünü ile repertuvarını genişleterek, izleyenleri hassas ve güçlü performanslarıyla Kuzey Amerika’da (Kanada ve ABD), Güney Amerika’da (Kolombiya ve Uruguay), Afrika’da (Tanzanya), Asya’da (İsrail ve Türkiye) ve Avrupa’da (Hırvatistan, Fransa, Almanya, İtalya, Polonya, İsviçre ve Hollanda) gibi şehirlerde performanslar yapmış ve çağdaş, sıra dışı yapıtlarıyla dikkatleri toplamış. Türkiye’ye ilk kez geldiklerini söyleyen Broeckx, Türkiye seyircisi için bir performans sahnelecekleri için oldukça heyecanlı olduklarının altını çiziyor. Kedi Gala’ya sızdı... 4Mahzun Kırmızıgül’ün yazıp yönettiği “Mucize Aşk 2” filminin galası varmış dediler, nasıl gider, içeri nasıl girerim, bir araştırayım dedim. Aslında ben galalara gitmeyi sevmem. Bir dedikodu yazarı kedi için malzeme çoktur, gitmek gerek, ama çok kalabalık oluyor, ayak altında kalır, ezilirim nemelazım. Film izleyeceksem basın gösterimleri daha iyi, hem onlar kedi seviyor. Fakat Mahzun Abi sevmiyor onları! Basın gösterimi yapmıyor. Sinema yazarları onun filmleri için kötü şeyler yazıyormuş. Onun yerine gala yapıyor, oraya sadece magazin gazetecilerini, eşini dostunu çağırıyor. Oldu mu şimdi? Bence olmadı. Sen yap basın gösterimini, onlar ne yazarsa yazsın. Ha, o sinema yazarları haksızlık mı yapıyor? Bence de yapıyor. Onlar popüler sinemayı sevmiyor. Ama hepsi değil. Türk sinemasının yaşaması gerektiğini, desteklenmesi gerektiğini düşünen de var. Neyse, bunlar ciddi işler, kedi seven çok, beni sevenler de, galaya sızdım. Kedi meraktan ölmüş, biraz sağa sola bakındım, kim gelmiş, kim gitmiş, onu anlatacağım. 4Erkenden gittim, o uzaktaki Unique salonuna. Önce çiçekler dikkatimi çekti. İki adam boyunda bembeyaz bir çiçek sepeti vardı, Ahu Aysan Hanım göndermiş. Diğerleri de o kadar büyüktü, demek Mahzun Ağabey’in zengin dostları çok. Azeri dostları da varmış diye duydum. Gelene gidene baktım, onların arasında da iş insanı, sosyetik hanımlar çok. Magazin, cemiyet yazanlara iş çok burada. Nadire İçkale Hanım ve arkadaşı yanımda oturdu, gelmeden lahmacun mu ne yemişler, fena koktu vallahi. En ön sırada Orhan Gencebay ve eşi oturuyordu, Kezban Hatemi ve eşi de yanlarındaydı. Ethem Sancak’ta bir elinde tesbih diğer elini birilerine öptürüyordu. Birkaç koltuk boş, kim gelecek acaba diye beklemekten bir hal olduk, meğer İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu gelecekmiş; ilk filmi de izlemiş. Bir engelli insan hikâyesi anlattığı için destek olmak istemiş. İçeri girdiğinde bir alkış koptu ki, herkes seviyor başkanı. “Ah Güzel Vatanım”ın galasına da gitmişti ama o filmin gala sponsoruydu zaten. Laf aramızda o filmde iş yoktu, Ahmet Ümit de nereden çıkarmış kendini Nâzım Hikmet’le kıyaslamayı? Filmden sonra Başkan İmamoğlu, başrol oyuncusu Mert Turak’ın İBB Şehir Tiyatrosu oyuncusu olduğunu öğrendiğini, oyunculuğunu çok beğendiğini ve “Bu toprağın insanlarının hikâyesini anlatıyor” dediği Mahzun Kırmızıgül’ün yanı sıra, Mert Turak’a da eşlik etmiş olmaktan çok mutlu olduğunu anlattı gazetecilere. Mert Turak gerçekten de çok çok iyiydi, hakkını vermeli. 4Mahzun Kırmızıgül, şarkıcı olarak başladığı kariyerine sinemacı olarak devam edince sinema yazarlarına kendini beğendiremedi ama halk sevdi, filmleri izleniyor, gişesi iyi. Bu filmde de büyük emek var. Dönem filmi yapmak kolay değil, İzmir Foça’yı 60’lara döndürmüş, binlerce figüran kullanmış. Oyuncularını da Erdal Özyağcılar, Fikret Kuşkan, Şenay Gürler gibi çok önemli isimlerden seçmiş, onlar da elinden ge leni yapmış. Neyse ben filme bulaşmayayım; kim vardı kim yoktu ya baktım, Semiramis Pekkan’ı gördüm, bir ara. Cemiyet sayfalarında fotoğrafı bolca çıkan ve hepsi birbirine ben zemiş hanımları gördüm, isimlerini bilmiyorum! Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan’la beraberdi. Ay ne bileyim işte, çikolata dışında ikram yoktu, millet biraz söylendi. Bu kadar dedikodu yeter! 4Twitter gündemini epey meşgul eden yeni bir “polemikler ünlümüz” var: Can Yaman. Neredeyse son bir haftadır “Can Yaman’ın sözlerine tepki yağdı” başlıklı haberlere malzeme verme konusunda hiiç sıkıntı çekmeyen bir dizi oyuncusu kendisi. Ağzından çıkan her sözle tepki alma başarısı da ayrı bir takdire şayanlık meselesi ayrıca. Hayrete düşme sıralamamın en üstünde yer alan olayları anlatayım. Oyuncunun yer aldığı “Erkenci Kuş” dizisi İspanya’da gösterilmeye başladıktan sonra, Madrid havalimanında inanılmaz bir insan kalabalığıyla karşılanıyor; bunun da kurmaca bir karşılama olabileceği ayrıca tartışılıyor. Beterin beteri ise İspanya’da katıldığı bir televizyon programında, bir hayranının “Bu dünyadan olduğunu kanıtlayacak bir şey yapar mısın?” sorusuna, “Arka odaya geçelim, kanıtlayayım” diye yanıt vermesi! Eski rol arkadaşı ile ilgili yaptığı libido açıklamalarıyla da usta oyuncu Genco Erkal’dan eleştiri almayı başaran bu arkadaş, kadın oyuncuları “libidosu olanlar” ve “libidosu olmayanlar” olarak ikiye ayırıyor, partnerinin libidosu yüksek olmazsa olmazmış çünkü! Genco Erkal da dayanamayıp tepki göstermiş haliyle “Libidosu var mı yok mu yerine beyni var mı yok mu’yu tartışsak nasıl olur?” diye. Can Yaman’a tek destek ise kimden geliyor bilin bakalım? Birkaç ay önce Twitter’da yaptığı açıklamalarla “Yok artık!” dedirten Ömür Gedik’ten. “Bu toplumun ayıp sınırları var” diyerek kadınların alışveriş merkezlerinde şort giymesini doğru bulmayan Gedik, Yaman’a “Onunla arka odaya geçme imkânı olsa bir dakika bile düşünmeyecek kadınlar bile eleştirdi Can’ı. Pes yani!” diyerek destek oldu dünkü köşe yazısında. Vallahi “Pes yani!” Cem Yılmaz’dan anlamlı destek! Doğdukları andan itibaren çocukların kitaplarla buluşmasını amaçlayan ve Prof. Dr. Selçuk Şirin tarafından hayata geçirilen 1 Milyon Kitap projesine komedyen Cem Yılmaz destek verdi. Çocuklara kitap okumanın önemini anlatmayı ve evinde kitap olmayan çocukları ilk kitaplarıyla buluşturmayı hedefleyen proje kapsamında Yılmaz, farklı yaş grubundaki çocuklara kitap okudu. Cem Yılmaz’ın 0 36 ay arası çocuklar için tasarlanan kitapları okuması renkli ve eğlenceli anlara sahne oldu. Yılmaz konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “İlk 3 yaş çocukların gelişimi için çok önemli. Memleketimizde her yıl bir milyon üç yüz bin çocuk dünyaya geliyor ve bunların yalnızca üç yüz bini ilk üç yaşında kitapla ilişki kuruyor. Kitapla bu ilişkiyi kuramayan, kitaba ulaşamamış bir milyon kardeşimiz için bir şey yapmak güzel olmaz mı? www.1milyonkitap.com adresinden sipariş vererek kitapla tanışmasına aracı olabileceğiniz ciddi sayıda kardeşimiz var. Hadi hep birlikte onların hayatlarına dokunalım” dedi. ABD’den Yonca Talu’ya ödül... Yönetmen ve film eleştirmeni Yonca Talu’nun, New York’ta çektiği “Nerde Bu Yangın! (Where’s the Fire)” adlı kısa filmi, ABD’nin film festivallerinden Key West Film Festivali’nde Dünya Öğrenci Kısa Filmleri kategorisinde En İyi Kurmaca Kısa Film Ödülü’ne layık görüldü. Talu, bitirme projesi olarak çektiği kısa filmini mezuniyetinden sonra tamamlayarak postprodüksiyonunu Paris’te yaptı. Bir kadının cinselliğini yeniden keşfindeki yolculuğunu anlatan film, Mart 2020’de ise Los Angeles’ta düzenlenecek Les Femmes Underground Film Festivali’nde gösterilecek. Tiyatro Festivali’nin katılım oranı yüzde 90 İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Opet ve Tüpraş’ın eş sponsorluğunda 13 Kasım 1 Aralık tarihlerinde düzenlenen 23. İstanbul Tiyatro Festivali perdelerini kapadı. 18 gün süren 23. İstanbul Tiyatro Festivali’nde 12 uluslararası, 16 yerli, top lam 28 tiyatro, dans ve performanstan oluşan 78 gösterim yapıldı. Festival boyunca 21 Türkiye prömiyeri ve 10 dünya prömiyeri seyirciye ulaştı. Festival, şehrin iki yakasında 17 farklı mekânda seyircilerle buluşurken festivalin doluluk oranı yüzde 90’a ulaştı. CFuNaRrıMsoenrsainerKditiap MtoFkgyrlügrttsahlduigirıeiiaanürtnni.iriaüütnanrnrdnıeed2inriznprednhedFvıtCee3Cdıd,srkeiliuennNsisemebNeki.Kvanikelr1vuRineee1Rraa1işlire5itnn0grsaiyk5Mv3EarM0keıiırz0lle0xöpm0lleeaaeniee’pbyn50rürnbsrbdtraiioifek–’uı’ıönsniiuiünanbrnğmentildiYeandşn1gikniizcrketnerlkaeiufiiüıK’iAünanuıentsnükkn9Mzairzriatidtubşeüzeaaeprayeeeezilylızrapıraki9iyaret etti. Pekinel KardeşlerGüher Süher Pekinel için tören bu akşam SevdaCenap And Müzik Vakfı’nın her yıl sunduğu “Vakıf Onur Ödülü Altın Madalyası”nın bu yılki sahipleri Pekinel Kardeşler madalyalarını bu akşam alacaklar. Sanatçılara ödülleri, saat 20.00’de MEB Şura Salonu’nda yapılacak törenle verilecek. Törende Güher ve Süher Pekinel’in öncülüğünde hayata geçirilen ve sürdürülen “Dünya Sahnelerinde Genç Müzis yenler” projesi sanatçılarından piyanist Can Çakmur’un Schubert’in “Kuğunun Şarkısı Serisi”nden “Uyarlamalar”ını, keman sanatçısı Veriko Tchumburidze, viyola sanatçısı Barok Bostancı, çelist Umut Sağlam, kontrabas sanatçısı Seçil İrem Keskin (konuk sanatçı) seslendirecek. Piyanist Tolga Atalay Ün ise Schubert’in “Alabalık Piyano Beşlisi”ni Pekineller onuruna izleyiciye sunacak. Sedat Sever’e Armağan A rmağan kitaplar, genellikle üniversitelerde, ölen, emekli olan, az rastlansa da Prof. Dr. Sedat Sever’e Armağan kitabında olduğu gibi, düzenlediği etkinliklerle, düzeyli yapıtlarıyla önemsenen kişilere adanıyor. O nitelikteki kitapların çoğunda, armağan edilen kişiyle ilgili anı türü yazılar ağırlıktadır. Bunun dışında, bilimsel, sanatsal içerikli yazılara da rastlanabiliyor. Gerekçe Prof. Dr. Sedat Sever’e Armağan kitabını yayıma hazırlayan onun seçkin öğrencilerinden Dr. Sedat Karagül, önsözünde Sever’in başarılarına değiniyor: “Prof. Dr. Sedat Sever, Türkçe eğitimi ve çocuk edebiyatı alanında çok sayıda akademisyen yetiştirmiş; ülkemizde Türkçe eğitiminde ilk deneysel çalışmayı gerçekleştirmiş; Türkiye’de çocuk ve gençlik edebiyatına yönelik ilk araştırma ve uygulama merkezinin kurulmasına öncülük etmiş; Türkçe eğitimi ve çocuk edebiyatı konusunda önemli bilimsel çalışmalar, etkinlikler, projeler gerçekleştirmiş, kitaplar yazmış; bu katkılarıyla ‘2009 Türkçeye Emek Ödülü’ne, ‘2011 Dil Derneği Onur Ödülü’ne ve ‘2018 Türkiye Pediatri Derneği Onur Ödülü’ne değer bulunmuş saygın bir bilim insanı, değerli bir Cumhuriyet aydınıdır.” Armağan’ın içeriği Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin 2526 Nisan 2019 tarihinde düzenlediği “Türkçe Eğitimi ve Çocuk Edebiyatı Kurultayı”nın etkinliklerini içeren büyük boy 838 sayfayı bulan Prof. Dr. Sedat Sever’e Armağan kitabında, Sever’in öğretmeni Prof. Dr. Cahit Kavcar’ın, Sedat Sever’in, Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatma Hazır Bıkmaz’ın, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’in konuşma metinleri, nice bilim insanının sunduğu 72 bilimsel bildiri, 66 anı ve görüş bildirim yazısı, 100 sayfa tutan fotoğraflar yer alıyor. Bildirilerin çoğu, uygulanması her dönemde sorunlu Türkçe öğretimine çözüm öneren araştırmalardan, incelemelerden, uygulama örneklerinden oluşuyor. Sedat Sever gerçeği Aktarılan bilgilerin kısa sürede bellekten uçup gittiği, araştırma yoluyla edinilenlerin, kültürel kişiliğin oluşmasında etkili olduğu bilimce de doğrulanmıştır. Sever, bu gerçeğin ışığında, öğretimi bilgi aktarımı olmaktan çıkarmış, öğrenciyi araştırmaya yönelterek onda öğrenme bilinci uyandırmayı amaç edinmiştir. Yazdığı kitaplar, düzenlediği etkinlikler de bu temel üzerine kurulmuştur. Sever’i bilim dünyasında ayrıcalıklı kılan, onun, öğretenöğrenen arasında etkileşim kurarak yaratıcı eğitimi her okulda uygulanır kılma çabalarıdır. Sever, dersini verip kenara çekilen öğretim üyelerinden değildir. Her an, çevresiyle dayanışarak bir yeniliği eyleme geçirip onu etkin kılar. 2009 yılında kurduğu ÇOGEM’de düzenlenen sempozyumlarla, konferanslarla, uygulamaya konulan projelerle, araştırmalarla, yayımlanan inceleme kitaplarıyla çocuk ve gençlik edebiyatının geliştirilmesinde etkili olmuştur. Onunla da kalmamış, Gülten Dayıoğlu, Muzaffer İzgü, Yalvaç Ural, Mavisel Yener, Aytül Akal’ı, onlar gibi, çocuk yazınımızı dünya yazınıyla aynı düzeye taşıyan yazarları üniversite çatısı altında toplamıştır. Son yıllarda çocuk kitaplarının içeriğinde, dil düzeyinde, geniş okur kitlesi oluşturmada, göz okşayan baskısında, resimlenişinde bir gelişimden söz ediliyorsa, orada Sedat Sever’in adı da geçecektir. Armağan kitaplar, bir kesimin ilgisiyle sınırlı kalır. Sever’e adanan ise Türkçe öğretimine yönelik uygulamalarla, incelemelerle Türkçe öğretmenlerinin yararlanacağı bir başvuru kitabıdır. T E L E V İ Z Y O N Hazırlayan: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Arslan’ın konuğu Ataol Behramoğlu Medya Mahallesi’nde Ayşenur Arslan’ın bu HALK TV günkü konuğu gazetemiz 11.00 yazarı Ataol Behramoğ lu, konu ise Tayyip Erdoğan’ın Din Şurası’nda yap tığı konuşma olacak. Cumhurbaşkanı’nın “Hayatımızın mer kezine dinin hü kümlerini koyaca ğız” demesi ne anla ma geliyor? Türkiye Cumhuriyeti’nin en temel değe ri olan laikliğe saldırının bir Cum hurbaşkanı tarafından yapılması anayasal suç oluşturmuyor mu? 07.00 Can Ataklı İle Gün Başlıyor 09.30 18 Dakika 10.00 Haber 10 11.00 Kulis 12.00 Kulis 13.00 Haber 13 14.00 Haber 14 15.00 Haber 15 15.30 Gün Başlıyor 16.00 Tele Ekonomi 17.00 Sağlık Masası 18.00 Ana Haber Bülteni 19.00 Ana Haber Bülteni 20.00 18 Dakika 21.00 Yeryüzü 00.30 18 Dakika 07.30 Günaydın Türkiye 10.00 Hak Hukuk Adalet 11.00 Medya Mahallesi 13.00 Haber Masası 14.00 Ekonomi Politik 16.00 Günün Raporu 17.40 Piyasalar Kapanırken 18.00 Halk Ana Haber 19.30 Mehmet Tezkan 20.00 Halk Ana Haber 21.00 Memleket Hali 23.00 Halk Şov 07.00 Güne Bakış 18.00 Ekonomi 10.30 Biz Bize Haberleri 12.00 Haber 18.30 Günce 12.30 Söz 20.00 Ana Haber İstanbul’da Bülteni 13.00 Haber 21.00 Tarihe İmza 13.30 Spor Haberleri Atanlar 14.00 Haber 21.30 Bekleme Odası 14.30 Ellerin Türküsü 23.00 15.30 Dünyadan Cumhuriyetimizin Haberler Değerleri 16.00 Güncel 23.30 Rengin Adı 17.30 Spor Haberleri Karadeniz YAYI N A K I Ş I cumtv@cumhuriyet.com.tr 06.00 Güne Merhaba 08.30 A’dan Z’ye 10.00 10’dan Sonrası 12.00 Bugün 15.00 Günlük 16.35 Her Şeyden Önce 17.00 Günlük 18.00 Haber 19.00 Ana Haber 21.00 Gündem Özel 00.00 Gece Haberleri 07.15 İsmail Küçükkaya İle Çalar Saat 10.00 Çağla İle Yeni Bir Gün 12.15 Her Yerde Sen 14.00 Temizlik Benim İşim 16.00 Zuhal Topal’la Sofrada 19.00 Fatih Portakal İle Fox Ana Haber 20.00 Ferhat İle Şirin 23.15 Yasak Elma 10.55 Tersane 11.45 Gordon Ramsay İle Rota Dışı 12.40 Mühendislik Harikaları 13.30 Araba S.O.S 14.25 Tersane 16.15 Araba S.O.S 17.15 Morgan Freeman İle Bizim Hikâyemiz 19.10 Ay’ın İzinde Apollo 21.00 Yıldızlarla Buluşma 22.00 Nazilerin Mega Yapıları 23.00 Uçak Kazası Raporu 23.55 Yıldızlarla Buluşma 00.45 Albert Lin İle Kayıp Şehirler 01.30 Mühendislik Harikaları 07.00 Güne Başlarken 09.00 Haber Merkezi 09.25 NTV Ekonomi Geri Sayım 12.30 NTV Ekonomi Piyasa Ekranı 14.30 Finans Kafe Sektör Emlak 15.25 Hızlı Karar 16.00 Günün İçinden 16.15 Hafta Biterken 17.30 Gece Gündüz 19.00 Akşam Haberleri 19.15 Sporun Not Defteri 20.00 Ana Haber 21.00 Yakın Plan 10.50 Kısa Bir Ara 11.00 Belgesel: Gizli Şehirler: Barselona 12.00 Bir Zamanlar 14.30 Murat Boncuk’la Atölye 17.00 Evliya Çelebi 17.30 Tiyatro Dünyası 18.00 Hayat Sanat 18.30 Sarayın Lezzetleri 20.00 Eskici 20.30 Bir Oyundan Fazlası 21.00 Yabancı Sinema : Çöl Kraliçesi 23.00 Yabancı Dizi Bron /Broen
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear