14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 26 KASIM 2019 SALI EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET HABER Yağma, talan düzeni örneği Arkadaşımız Hazal Ocak’ın cumartesi günkü Cumhuriyet’te manşetten yayımlanan, Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet halindeki 15 termik santralın baca filtresi takmaları konusunda 3 yıl daha süre tanınmasıyla ilgili yasanın TBMM Genel Kurulu’ndan geçtiğini bildiren haberi avantayağmatalan düzeninin tipik bir örneğini daha gözler önüne seriyordu. Bilindiği gibi, aralarında Çanakkale Çan 18 Mart, Afşin Elbistan, Seyyitözü, Tunçbilek, Kangal, Soma A ve Soma B, Kemerdağ, Yeniköy (Zonguldak), Çatalağzı ile Yatağan’ın da bulunduğu, Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış olan ve hâlâ baca filtresi takmamış bulunan 15 termik santral, SO2 emisyonu ile, çevre, insan sağlığı ve tarım ürünleri açısından büyük tehlikeler oluşturmaktadır. Yine bilindiği ya da bilinmediği üzere, Türkiye’nin 81 ilinin yüzde 56’sında hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü sınırlarının üstündedir ve vatandaş da bunun farkındadır. O yüzdendir ki söz konusu tesislere baca filtresi için ek süre tanıyan kanun önerisi, daha önce TBMM’ye geldiğinde, kamuoyunda büyük tepki yaratınca, 14 Şubat 2019’da partilerin ortak kararıyla geri çekilmişti. HHH AKP âdeti veçhile, konuyu sessiz sedasız torba yasanın içine yerleştirerek bir kez daha genel kurula getirdi ve bu kez MHP’nin de desteğiyle geçirdi. Oysa, AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, 17 Temmuz 2019’da yaptığı konuşmada, “O şirketlere tanıdığımız süre yıl sonunda bitiyor, o süre zarfında standartlara uygun filtreleme yapılacaktır, uzatma söz konusu değildir” diyordu. Daha geçen hafta içinde, partili Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da, AKP MYK toplantısında şunları söylüyordu: Termik santrallar konusunda emir verdim, baca gazı filtreleme sistemi olmayan tesislere kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Kimse milletin havasını kirletemez, mutlaka filtreleme sistemi yapılmalı. Konuyu bizzat takip edeceğim. Ama iki gün sonra, 15 tesise, dördüncü kez olmak üzere, 3 yıl daha filtresiz çalışma imkânını sağlayan yasa, AKP ve MHP’nin oylarıyla Meclis’ten geçiyordu. Bu arada belirtelim ki, filtreleme sistemini yaptırma yükümlülüğünü hâlâ yerine getirmemiş olan tesisler, vatandaşın anayasanın “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir” diyen 56. maddesini çiğneyerek, (CHP bu gerekçeyle yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğini açıkladı) çevreye zehir ve ölüm saçarak, etkinliklerini sürdürürken de teşviklerini almaktaydılar. Ekonomisini, doğal kaynakların, tarihi birikimlerin yağma ve talanı üzerine oturtmuş, birinci tercihi insan ve kutsalı emek olmayıp, avanta ve talan olan yağma, talan düzeninin egemen olduğu bir toplumda bunların hepsi olağandır. HHH Ürediği ve tükettiği ölçüde üretemeyen ve yetersiz sözde üretimini de, üzerinde bulunduğu yurdun toprağını, havasını, suyunu, ormanını, denizini, deresini, gölünü vahşice yağmalayarak, içinde bulunduğu toplumun değerlerini, ilkelerini, haklarını, özgürlüklerini, hoyratça çiğneyerek gerçekleştiren, AKP’li talan ve yağma düzeni değişmedikçe, o filtrelerin üç yıl sonra da takılmayacağından, çağını tamamlamış, çevreyi kirletici, geçmişin teknolojisiyle çalışan, ölüm saçan tesislerin çevreyi pisletip, vatandaşı öldürerek etkinliklerini sürdüreceğinden kuşkunuz olmasın! O sözde güvencelere kulak asmayın siz! Bundan önceki güvencelere ne olmuşsa bundan sonrakilere olacaklar da aynıdır. Temiz havayı doya doya içinize çekip derin bir oh diyebilmek, serin, berrak bir suyu kana kana içip yürekten şükredebilmek için dahi, önce bu avanta, rüşvet, gasp ve yağma, talan düzeninden kurtulmak zorundayız. Yabancı müstevliler bile her şeyimizi bu kadar vahşice yağmalamamışlardı. Şırnak’ta 2 ton patlayıcı ele geçirildi İçişleri Bakanlığı, Şırnak’ta süren Kıran6 Operasyonu kapsamında geçen hafta Cudi Dağı’nda düzenlenen ve 3 teröristin etkisiz hale getirildiği operasyonda 2 ton patlayıcı ele geçirildiğini açıkladı. Teröristlerin, “bomba yüklü araçlarla son yılların en kanlı eyleminin hazırlığında olduğunun tespit edildiği” belirtildi. Açıklamada, “Bölgede bidon ve güğümlerin içine gizlenmiş vaziyette yaklaşık 2 ton patlayıcı madde, 300 elektrikli fünye, 700 metre infilaklı fitil, bir Rus yapımı antitank mayını, 2 intihar yeleği, bir tabanca ve susturucu, çok miktarda kablo ile bin ABD Doları ele geçirildi. Ele geçirelen patlayıcı maddenin, son dönemdeki en büyük miktar olduğu belirlendi” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet Ödenen çok düşük kira bedelleri sayesinde milyonlarca lira kâr etmişler Erdoğan’ın istifa ettirdiği Gökçek, aralarında Gökçek, Korkutataotoparkların da olduğu çok sayıda tesisi, Korkutata ailesinin ailesini ihya etmişşirketlerine yok pahasına kiralamış. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan (ABB) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın istifa ettirdiği Melih Gökçek’in, eski Refah Partisi Milletvekili Hüsa mettin Korkutata ve ailesi nin şirketlerine kiralanan otopark ve mal teminleri SENA YAŞAR nin “düşük” kira bedelleri ortaya çıktı. Hüsamettin Korkutata’nın oğlu Serkan Korkutata’nın Sönmez LTD ŞTİ’ye veri len 1546 araçlık Göksu Parkı otoparkı nın, yıllık 315 bin TL’ye kiralandığını belgeledi. Müfettişler, alınması gere ken 315 bin TL’nin de tamamının alı namadığını tespit etti. ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın beledi ye meclisi toplantısında gündeme getir diği, “Melih Gökçek’in Korkutata ailesi ne kiraladığı otopark ve mal teminleri nin” belgelerine Cumhuriyet ulaştı. Bel gelere göre, Korkutata’nın oğulları Ser kan ve Fuat Korkutata, 20132017 yıl ları arasında 9 farklı şirket ile belediye Gökçek’in Korkutata ailesine kiraladığı tesislerin belgelerine Cumhuriyet ulaştı. den 56 ihale aldı. 9 ihalenin toplam tutarının ise 256 milyon lira olduğu belgelendi. ABB’de incelemelerde bulunan müfettişler; belediyenin ANFA şirke ti aracılığıyla kiraladığı yerlerin, düşük fiyatlarda tutulduğunu belirtirken, teminler açık ihale usulü ile yapılacak olsa kira bedellerinin daha yüksek tutulacağını kaydetti. Serkan Korkutata’nın sahibi olduğu Sönmez LTD ŞTİ’ye belediyeden “düşük fiyatlarla” temin edilen yerler ve bedelleri şöyle: l Göksu Park içinde bulunan 1546 araç kapasiteli bir otopark, KDV hariç yıllık 315 bin TL’ye, 25 yıllığına kiralandı. Sözleşmede, araç başı fiyat 0.85 TL olarak tutuldu. Müfettişler, otoparkın aylık ortalama gelirinin 1 milyon TL’nin üzerinde olmasına karşın, yıllık kirasının oldukça düşük tutulduğuna dikkat çekti. Öte yandan, incelemelerin sonunda 315 bin TL’lik kira tutarının da henüz tamamının ödenmediği ortaya çıktı. Kirası ödenmeyen otoparkla ilgili hukuki süreç başlatıldı. l Göksu Parkı’nın içindeki 62 kişilik sinema, 2 adet tuvalet, 6 adet spor sahası, 6 adet eğlence alanı ve kafe; KDV dahil aylık 10 bin TL’ye, 10 yıllığına kiralandı. l Harikalar Diyarı’nın içindeki 3 adet büyük oyun alanı, 6 adet büfe, 2 adet dükkân, 3 çay bahçesi, 3 açık oturma alanı, Masal Adası işletmeleri, 2 adet tuvalet, depolar ve trenler, KDV hariç aylık 7 bin TL’ye 10 yıllığına kiralandı. l Mogan Gölü Parkı’nın içindeki raylı tırtıl ve tren alanı, zincirli uçan sandalye ve trambolin, 1 adet açık havuz, 1 adet akülü araç pisti, 1 adet GO Cart pisti, 1 adet büfe, KDV hariç aylık 4 bin 500 TL’ye 10 yıllığına kiralandı. Öte yandan; Serkan Korkutata’nın sahibi olduğu bir diğer şirket olan Başkent Eğlence Merkezi LTD. ŞTİ’ye, Altınpark’ın içindeki, 8 vagon ve 1 çekici kupasından oluşan Gezi Tren işletmesi aylık 1250 TL’ye, 10 yıllığına kiralandı. Yine Serkan Korkutata’nın sahibi olduğu Koru Grup LTD ŞTİ’ye, One Tower’ın önünde bulunan 920 metrekarelik işyeri de aylık yalnızca 2 bin 500 TL’ye, 10 yıllığına kiralandı. l ANKARA TBMM komisyonunda Adalet Bakanlığı bütçesi görüşülürken ‘yargı bağımsızlığı’ tartışıldı: Yargı muhalefeti susturuyor ‘Dünya sorunları yerelden çözülür’ İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Çin’in Şanghay Belediyesi heyetleriyle görüştü. İmamoğlu, dün İTO Başkanı Şekib Avdagiç ve yönetim kurulu üyeleri ile Emirgan Korusu’ndaki Beyaz Köşk’te bir araya geldi. Yurtdışında geliştirdikleri ilişkilerin benzerini yurtiçinde de gerçekleştirmek istediklerini vurgulayan İmamoğlu, “Burada da İTO gibi kuruluşların paydaş olmasını diliyoruz. Bunlar kalıcı işlere dönsün. İstanbul’da ne olup bitecekse en sıkı paydaşlarından bir tanesi İTO olacak” dedi. Avda giç de “Kaliteli ve iyi ilişki kurma konusunda hazır olduğumuzu ifade etmek isterim” dedi. İmamoğlu’nun sonraki konukları ise Şanghay Belediye Başkanı Birinci Yardımcısı Chen Yin ve beraberindeki 5 kişilik heyet oldu. İstanbulŞanghay kardeş şehir ilişkilerinin 30. yılı kapsamında Yin ve heyetinin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren İmamoğlu, “Bu dönem, şehirlerin dönemi, dünyanın birçok sorununa çözüm bulacak şehirlerin yönetimi. Dünyanın en kalabalık şehirleriyiz. 2020’nin ilk çeyreğinde Çin’i ziyaret etmeyi düşünüyoruz” diye ko nuştu. İmamoğlu’na Şanghay Belediye Başkanı Ying Yong’un selamını ileten Yin, “İki şehrin ilişkileri, sağlam bir şekilde ilerlemektedir. Şehirlerin problemlerini çözmek için beraber çalışacağımıza inanıyorum” dedi. 2 bölgeye inceleme Öte yandan İmamoğlu, Sarayburnu sahili ve Gülhane Parkı’nda incelemelerde bulundu. Alanlarda birçok eksiklik olduğunu belirten İmamoğlu, bölgenin haziran ayına kadar tam kapasiteyle vatandaşların kullanımına açılması için talimat verdi. l İç Politika CHP’DEN ‘ADALETİN KARA KAPLI DEFTERİ’ RAPORU: Saray’da paralel devlet kuruldu ALİCAN ULUDAĞ CHP, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen Adalet Bakanlığı bütçesi öncesinde “Adaletin Kara Kaplı Defteri” başlıklı 224 sayfalık rapor hazırladı. Türkiye’de adaletin sorunlarının anlatıldığı raporda, “Saray’ın paralel devleti: Kurullar” başlığı dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu’nun “tek adam” sistemiyle birlikte yaşama geçirildiği ifade edilen raporda, şu tespitlere yer verildi: “Kurul, Cumhurbaşkanlığı tarafından oluşturulmaktadır. Ülkedeki yasal düzeni ve adaleti düzenleyen kararların alınmasına katkı koyacak kurul, Adalet Bakanlığı ile ortak çalışacağı iddia edilmişse de aslolan bu değildir. Saray’da Hukuk Politikaları Kurulu gibi kurulan pek çok kurul ile tam anlamıyla bir ‘paralel devlet’ kurulmuştur ve bu ‘devlet’ tek ada ma bağlıdır. Eğitimden kültüre, güvenlikten hukuka kadar geniş yelpazesi olan bu düzen başta anayasal düzen olmak üzere parlamenter sistemin görev ve yetkilerini de lağvetmiştir. Asıl görevi politika üretmek olan bu kurullar, politikadan çok, kapsamlı reform içeriği taşımayan kanun teklifleri üretmekte, bu teklifler de tek adam rejiminin devamlılığını sağlamak için siyasi iktidarın Meclis ayağındaki parti olan AKP’ye gönderilmekte ve deyim yerindeyse tepeden inme kanunların noktasına dahi dokunulmadan vekil imzalarıyla önce komisyonlara, ardından genel kurula gönderilerek yasalaşmaktadır. Yani görevi yasama olan Meclis, genellikle oylama alanına dönüştürülmektedir.” ‘Meclis’i denetliyor’ Raporda, kurulun Meclis’in yasama yetkisini ve bakanlıkları denet leme yetkisini elinden aldığı ifade edilirken “Politika kurullarının idari yapılanmadaki yeri de belirsizdir. Hukuki statüsü anlaşılamayan bu kurulların icraatlarının bakanlık ve Meclis üzerinde ne denli bir vesayet yarattığı anlaşılamamaktadır. Yargı Reformu Strateji Belgesi, Adalet Bakanlığı tarafından açıklanmışken ve çalışmaların bakanlık bünyesinde yürütüldüğü söylenirken görülmektedir ki Hukuk Politikası Kurulu üyeleri, akademisyenlerle çeşitli toplantılar gerçekleştirmektedir. Kurulun bir sitesi olmadığı gibi çalışmaları da şeffaf değildir. Yasa teklifi verme yetkisi Meclis tekelindedir. Yeni sistemde hükümet olmaması sebebiyle kanun tasarısı gelemediği için de bu yetkinin istisnası yoktur. Fakat görülmektedir ki Meclis’e gelen teklifler bakanlık koridorlarında hazırlanmaktadır” görüşü kaydedildi. l ANKARA ALİCAN ULUDAĞ Adalet Bakanlığı’nın 2020 bütçe tasarısı görüşmelerinde “yargı” tartışma sı yaşandı. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Yargı hiçbir yerden ve hiçbir kimseden emir almaz. Yargının tek emir alacağı yer anayasa ve kanunlardır” dedi. CHP Kon ya Milletvekili Abdüllatif Şener ise iktida rın yargı eliyle siyaseti dizayn etmeye ça lıştığını belir Gülen için 7terek “Siyasi iktidara kim iade talebimuhalifse onu sustur mak, sindirmek bu yargının amacı haline gelmiştir” dedi. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, FETÖ ile mücadele konusunda, “FETÖ, 15 Temmuz akşamı başlayıp 16 Temmuz sabahı bastırılan bir teh Adalet Ba like olarak yorumlanamaz. kanı Gül , Devletin 40 yıl hücreleri TBMM Plan ne sızmış bir terör örgütüyle ve Bütçe karşı karşıyayız. Bu mücade Komisyonu’nda bütçe sunumu yaptı. Komisyonda, “yargı” tartışması yaşandı. “Yargının ideolojisinin ada leyi iktidar, muhalefet, bütün siyaset, kurum kuruluşlarıyla bütün devlet ve millet olarak topyekun ve taviz vermeden sürdürelim” dedi. 15 Temmuz’dan bu yana 3 bin 926 hâkim ve savcının ihraç edildiğini aktaran Gül, FETÖ lideri Fethullah Gülen let olduğunu” ilgili 7 talepnamenin ABD söyleyen Gül, makamlarına gönderildiği “Yargı hiçbir ni ve 27 ayrı suçtan iade is yerden ve hiç tendiğini de söyledi. bir kimseden emir almaz. Yargının tek emir alacağı yer anayasa ve kanunlardır” ifadelerini kullandı. Muhalefet temsilcileri ise “iktidarı yargı eliy le siyaseti dizayn etmekle” suçladı. CHP’li Abdüllatif Şener, “iktidarın; muhalefeti, fark lı düşünenleri, hoşlanmadığı işleri yapanla rı, basını ve aydınları sindirme, yok etme ve yandaşlaştırma çabası içinde olduğunu” söy ledi. Şener, 2011’den itibaren siyasibürok ratik ortaklığın kurulduğu cemaatle “yargı ya çekidüzen vermeye” çalışıldığını, orduya kumpaslar kurulduğunu, siyasi davalar açı larak yargının yörüngesinden çıkarıldığını belirtti. Şener, 16 Nisan referandumu ile de “yargının bağımsızlığının ortadan kalktığı nı” ifade etti. HSK’nin 13 üyesini bir partinin genel başkanının seçtiğini anımsatan Şener, “Böyle bir ortamda HSK’nin bağımsız olması beklenemez. Son 11 ayda 3 bin 702 hâkim ve savcı ataması yapan bir hükümetten bahsedi yoruz” dedi. Şener, “hükümetin, yargıyı siya setin yandaşlığına sokabilmek için tomar to mar yargıç aldığını” belirtti. l ANKARA Erdoğan’ı taşıyan uçağın pilotuna FETÖ’den beraat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Dalaman’dan İstanbul’a götüren uçağın pilotu Barış Yurtseven’in FETÖ üyeliği suçlamasıyla yargılandığı dava, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Yurtseven, FETÖ üyesi olmadığını belirterek hakkında beraat kararı verilmesini talep etti. Savunmanın ardından hükmü açıklayan mahkeme heyeti, sanık savunmasını ve mevcut delil durumunu göz önünde bulundurarak Yurtseven’in beraatına hükmetti. l ANKARA/Cumhuriyet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear