22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 1 KASIM 2019 CUMA EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ HABER Başbuğ dosyası düştüAYM, eski Genelkurmay Başkanı’nın FETÖ’nün kumpası Ergenekon davasındaki dosyasını düşürdü Ergenekon kumpası nedeniyle 2 yıl 2 ay cezaevinde yatan eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, soruşturma iznini işleme konulmamasına karar vermesi üzerine AYM, dosyayı dün inceledi. AYM, açılan kamu davasının düşürülmesine karar verdi. Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu Yüce Divan sıfatıyla, 26. Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un FETÖ’nün kumpaslarından Ergenekon davasındaki dosyasını “muhakeme şartının gerçekleşmemesi” nedeniyle düşürdü. Bu sonuçta, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Başbuğ hakkında yargılama izni talebini işleme koymama kararı etkili oldu. AYM Genel Kurulu, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ ile 18 sanık hakkında verdiği görevsizlik kararı üzerine, Yüce Divan sıfatıyla dosyayı incelemişti. Başbuğ’a isnat edi 2 yıl 2 ay silivri’de yattı Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Başbuğ, 6 Ocak 2012’de tutuklanarak Silivri Cezaevine gönderildi. Başbuğ, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen, FETÖ’nün “Ergenekon” davası kapsamında “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya ta mamen engellemeye teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandı. Mahkeme, Başbuğ’u 5 Ağustos 2013’teki karar duruşmasında müebbet hapis cezasına çarptırdı. Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvurusunda ihlal kararı çıkmasının ardından Başbuğ, 2 yıl 2 ay cezaevinde kaldıktan sonra 7 Mart 2014’te tahliye edildi. Başbuğ, ceza evinde, “20. Yüzyılın En Büyük Lideri Atatürk”, “20. Yüzyılın En Büyük Lideri Mustafa Kemal”, “Terör Örgütlerinin Sonu” ve “Suçlamalara Karşı Gerçekler” adıyla 4 kitap yazdı. Temyiz üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 21 Nisan 2016’da yerel mahkeme kararını bozdu. Daire, İlker Başbuğ’un Yüce Divan’da yargılanması gerektiğine hükmetti. len fiillerin Yüce Divan’ın yargılama yetkisi kapsamında kaldığına karar veren heyet, Başbuğ hakkında Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu uyarınca soruşturma izni alınması gerektiğinden, sanık hakkındaki yargılamanın durmasına, diğer 18 sanık hakkındaki davaların ayrılmasına karar vermişti. İlker Başbuğ hakkında soruşturma izni alınması için dosyanın bir örneğinin Başbakanlık’a gönderilmesi kararlaştırılmıştı. Erdoğan işleme koymadı Erdoğan’ın, Başbuğ hakkındaki soruşturma iznini işleme konulmamasına karar vermesi üzerine AYM Genel Kurulu, Yüce Divan sıfatıyla dosyayı dün inceledi. Duruşmasız yapılan otu rumda, Başbuğ hakkında, “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek, silahlı örgüt kurmak ve yönetmek” suçlarından cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının “muhakeme şartının gerçekleşmemesi” nedeniyle düşmesine karar verildi. l ANKARA/Cumhuriyet HÜRRİYET GAZETESİ Meslek örgütlerinden tensikata tepki Hürriyet gazetesinin 50’den fazla çalışanı işten çıkarılmasına tepki gösteren Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), “Demirören Holding yönetimi Hürriyet’teki üyelerimizden 43’ünü gerekçe göstermeksizin işten attı. Üyelerimizin hakkını hem sokakta hem mahkeme salonlarında, hem de uluslararası alanda sonuna kadar savunacağız. Çalışanın hakkına saygı göstermeyi patronlara öğreteceğiz” açıklamasını yaptı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), DİSK Basınİş gibi meslek örgütleri de işten çıkarmaları kınadı. 22 Mayıs 2018’de Genel Yayın Yönetmenliği koltuğunu Fikret Bila’dan devralan Vahap Munyar dün gazete yönetimine istifasını noter aracılığıyla gönderdi. Hürriyet gazetesinde önceki gün eve tebligat yoluyla işten çıkarılmalar başlamıştı. Gazete yönetiminin sendikalı gazetecileri işten çıkardığı ve hedefin toplu iş sözleşmesi yapılabilmesini engellemek olduğu ileri sürüldü. l Haber Merkezi Katliamları protesto eden öğrencilere idari para cezası kesilmesi hak ihlali sayıldı AYM’den afişe özgürlük ALİCAN ULUDAĞ Anayasa Mahkemesi (AYM); Ankara Üniversitesi Cebeci Kampusu’nda, 2016’da terör örgütleri PKK ve IŞİD’in düzenlediği katliamları protesto etmek için afiş asan öğrencilere idari para cezası kesilmesini hak ihlali olarak gördü. Mahkeme, gerekçesinde “Yaşanan terör saldırılarına dikkat çeken ve saldırılarda ölenlerin unutulmaması çağrısı içeren afişin asılmasının bir düşünce açıklaması mahiyetinde olduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır” dedi. Ankara Üniversitesi Cebeci Yerleşkesi’nde bir grup öğrenci, ülkede yapılan bombalı saldırıları protesto etmek amacıyla 22 Mart 2016’da toplandı. Öğrenciler, yerleşkenin üç farklı noktasına “Sarayın İstikrarı / 5 Haziran 2015 HDP Diyarbakır Mitingi / 20 Temmuz 2015 Suruç / 10 Ekim 2015 Ankara Barış Mitingi / 12 Ocak 2016 Sultanahmet Meydanı / 6 Şubat 2016 Cizre Bodrum Katı / 17 Şubat 2016 Genelkurmay Önü / 13 Mart 2016 Güvenpark / 19 Mart 2016 İstiklal Caddesi / Katliam, Kan, Yayın Yasağı, Gözyaşı Öğrenci Kolektifleri” ibarelerinin yazdığı pankartlar astı. Fakülte yönetiminin çağrısı üzerine polis, yerleşkeye girerek pankartları indirdi ve 8 öğrenciyi gözaltına aldı. Emniyet’e götürülen öğrencilere Kabahatler Yasası uyarınca izinsiz afiş astıkları gerekçesiyle 219’ar TL idari para cezası uygulandı. Ankara 6. Sulh Ceza Hâkimliği, cezaların iptali istemini reddetti. Bu öğrencilerden Burcu Bardakcı, Erdem Yinanç, bireysel başvuru yoluna gitti. AYM ‘ihlal’ dedi Kararın gerekçesinde, gayriresmi raporlara göre Türkiye’de 2016 yılı içinde 17 kez canlı bomba ve bom balı araçla saldırı düzenlendiği; saldırılarda polis, asker ve sivil olmak üzere toplam 298 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılarak, şöyle denildi: “Yaşanan terör saldırılarına dikkat çeken ve saldırılarda ölenlerin unutulmaması çağrısı içeren afişin asılmasının bir düşünce açıklaması mahiyetinde olduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır. Öte yandan başvuruya konu afişin asılması, öğrencilerinden oluşan bir topluluğun protesto eylemi sırasında gerçekleştiğinden anayasada düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına ilişkin güvencelerden yararlanır. Somut olayın koşullarında barışçıl bir protesto gösterisi sırasında başvuruya konu afişin asılması nedeniyle başvurucunun idari para cezası ile cezalandırılmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığı ilgili ve yeterli gerekçe ile ortaya konulamamıştır.” l ANKARA T.C. NİZİP VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN Mükellefin İhbarnamenin Sıra No Vergi No Adı Soyadı Bilinen Adresi Yılı Tarihi Numarası vergi Türü Miktarı Ceza (TL) 1 5510278633 KENAN KILIÇ Mernis Kaydı bulunmamaktadır. 2018 31.07.2019 2019073113B92/2 ÖTV 288,839.60 2 5510278633 KENAN KILIÇ Mernis Kaydı bulunmamaktadır. 2018 16.10.2019 2019101613B92/1 VZC 288,839.60 Yukarıda adı soyadı karşısına yazılmış olan mükelleflere ait Vergi/Ceza İhbarnamesi bu güne kadar PTT ve memur eliyle tebliğ edilememiştir. 213 Sayılı VUK’nun 103. ve müteakip Maddeleri uyarınca mükelleflerin ilan tarihinden itibaren bir ay içinde bizzat ve bilvekale dairemize müracaat ederek veya taahütlü mektup,telgrafla açık adresini bildirmeleri halinde Kendilerine süre ile kayıtlı tebliğ yapılacaktır. İlan tarihinden başla yarak bir ay içinde ne vergi dairesine müracaat yapmış ve ne de adresini bildirmiş olanlara bir ayın sonunda teblig yapılmış sayılır. Ali CİBİK Vergi Dairesi Müdürü Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1069384) T.C. CEYHAN 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN DOSYA NO: 2018/151 Esas KARAR NO: 2019/70 Barınak Yerlerinde Bulunan Büyük veya Küçük Baş Hayvan Hakkında Hırsızlık (6545 SK ile Mülga)) suçundan Mahkememizin yukarıda Esas ve karar numarası yazılı 12/02/2019 tarihli ilamı ile hakkında beraat kararı verilen Sellüm ve Cennet oğlu, 24/01/1990 doğumlu, Suriye Uyruklu MEHMET AHMED tüm aramalara rağmen bulunamamış, hüküm özeti ve katılan Enis Karataş vekili Av.Tugay Bek’in istinaf başvuru dilekçesi tebliğ edilememiştir. 1 7201 sayılı Tebligat Kanununun 29. maddesi gereğince hüküm özetinin YURT GENELİNDE YAYIMLANAN GAZETEDE İLANEN TEBLİĞİNE, 2 Hüküm fıkrasının ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra tebliğ olunmuş sayılarak, takip eden 7 gün içerisinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe veya zabıt katibine yapılacak ve tutanağa geçirilecek bir beyan ile yapılmak sureti ile Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasaya yoluna başvurabileceği İLAN OLUNUR.28/10/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1074844) T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 11. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN Dosya No: 2019/142 Esas Mahkememizin 2019/142 Esas, 2019/389 karar sayılı Abdulkadir ve Ole oğlu 1992 Halep doğumlu sanık MUSTAFA MATRA Hakkında Kaçakçılık suçundan beraat vemahkümiyet kararı verilmiş,Katılan Gümrük Müdürlüğü Beraat kararına istinaf talebinde bulunmuştur. Sanık Suriye uyruklu olması nedeniyle sanığa ait gıyabi karar ve istinaf başvuru dilekçesi tüm aramalara rağmen sanığa tebliğ edilemediğinden 7201 Sayılı Kanunun 28 ve 29 ncu maddeleri uyarınca Gazetede ilanı ile ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde tebliğ edilmiş sayılacağı ve kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur.23/10/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1075379) T.C. ERZURUM 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2018/66 Esas 03/10/2019 Mahkememizde görülmekte olan Tereke Tespit davası nedeniyle; Mahkememizin 2018/66 Esas(Tereke Tespit ve Tasfiye İstemli) sayılı dosyasında muris Muris Adnan ÖZYAPAR(11447191626)’ın tereke tespiti davası açılmış olup, ilanın yayın tarihinden itibaren 30 gün içerisinde murisMuris Adnan ÖZYAPAR(11447191626)’ın varsa alacaklılarının ellerinde mecut alacaklarını gösterir belgelerini mahkememize ibraz etmeleri ihtar ve tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1075198) T.C. EZİNE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NDEN (Kamulaştırma İlanı) Dosya no: 2019/272 Esas Davacı Karayolları 14.Bölge Müdürlüğü vekili Av.Fatih Oruç tarafından davalı Yavuz Saygın aleyhine açılanKamulaştırma davasında verilen tensip kararı uyarınca;Davacı vekili dava dilekçesiyle; Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından 29/06/2010 tarih ve 2010/123 karar sayılı Kamu Yararı kararına istinaden Çanakkale, Ezine, Ayvacık Devlet Yolunun inşaat ve emniyet sahası kamulaştırması kapsamında, Çanakkale, Ezine, Sarısöğüt Köyü, 8 parselde tapuya kayıtlı 6.700,00 m2 taşınmazın 1.847,21 m2 lik kısmı hakkında kamulaştırma işlemlerine başlandığını, taşınmazın 4650 Sayılı Kanunun 3. Maddesi ile değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. Maddesigereğince Kamulaştırma bedelinin tespiti ile Karayolla Genel Müdürlüğü adına tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmesi için 16/10/2019 tarihinde mahkememizde dava açmış olup, 2942 Sayılı Kanunun 4650 Sayılı Kanun ile değişik 10.maddesinn 4.fıkrası gereğince ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1074484) T.C. BESNİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Mahkememizin 2018/247 Esas sayılı dosyasında davacısı EPDK, davalısı ABDULLAH GANİ YALINALP, ABDURRAHMAN DURAN, ABUZER DURMUŞ vd. arasında olan Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında dahili davalı MEHMET YALINALP’in adresine ulaşılamadığından tebligat yapılamadığı için ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olup, Mehmet Nuri ve Hatice oğlu, 10/05/1968 doğumlu 575***082 T.C. nolu MEHMET YALINALP aleyhine açılan yukarıda Esas numarası yazılı dosyanın duruşma tarihinin 05/03/2020 günü saat 09:05’e bırakıldığı hususu ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1074300) T.C. SAMSUN 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN SATIŞ MEMURLUĞU TEREKE TASFİYESİ KAPATMA İLANI SAYI:2017/2 Tereke Satış Müteveffa 12899892840 T.C. kimlik numaralı Ali Aslan’ın terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesi işlemi tamamlanmış olup Samsun 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 23/10/2019 tarih, 2016/20 Tereke Esas, 2016/39 Tereke Karar sayılı ek kararı ile Müteveffa Ali Aslan’ın tereke tasfiyesinin kapatılmasına karar verilmiştir. Karar gereğince tereke tasfiyesinin kapatılmış olduğu ilan olunur.23/10/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1072960) Ne ‘23 Haziran’mış ama!.. Hazmetmek zordu tabii. Onca yıl sonra “devran” nihayet dönmüştü. Alo... Buyrun Beyefendi. Olmaz... O kazanmış olamaz. Bir şey yapın. Ama kazandı efendim. N’apalım? Yapın bir şey. Ben anlamam! Martın 31’inde yüksek rakımlarda yaşandığı varsayılan bu telefon görüşmesinin ardından, hem demokrasi tarihine hem de kara mizah edebiyatı tarihine geçecek soruşturmalar ve “yenidenyenidenyeniden” sayımlar gelmişti. Bunu mahut 6 Mayıs darbesi izledi. Ve sonunda 23 Haziran’da İstanbul halkı tarihi cevabını verdi: “Sekizyüzaltıbindörtyüzyirmialtı oy fark.” Ama demokrasinin reddine yeminli zihniyet bunu da kabullenmek istemiyordu bir türlü. Alo... Buyrun Beyefendi. Olmaz. O kazanmış olamaz. Bir şeyler yapın. Ama kazandı efendim. N’apalım? Çalıştırmayın. Bu konunun üzerinde çalışın. Emredersiniz efendim! Elinizi çabuk tutun. Bırakmam onu öyle... Bir zamanların “Seçilmiş seçilmiş seçilmiş. Sandık. Milli İrade. Seçilmişin üstünlüğü” histerisi, yerini “Bazı seçilmişler, öteki seçilmişlerden üstündür” zihniyetine bırakıyordu süratle. Yetkilerin kısıtlanması, İBB Reisi’nin elinin kolunun bağlanması için hummalı bir çalışma başlatılmıştı. Zaten “ne lüzum var”dı, vali ve kaymakamlar dururken belediye başkanlarına? “Bizden değilse, koyun omzu. İtin kenara. İndirin koltuktan. Kayyım atayın” devri başlatılacaktı. Önce “Haydarpaşa ve Sirkeci garları ihale tezgâhı”, ardından da nihayet “Boğaziçi alan tanımı ve bu alanlar üzerindeki tasarrufta bulunma yetkisi”ni içeren yeni yasal düzenleme hazırlıkları. Gerisinin de geleceğinden kimsenin şüphesi yoktu. Zaten, çok uzun zamandan beri “yeni rejimin ruhu” gereği, yerelin yetkilerini gasp edip her şeyi Ankara’dan, “Saray”dan yönetmeye yönelik yasal düzenleme niyetlerini gizlemiyorlardı. Ağızlarından demokrasiyi “Ademi Merkeziyetçilik” türkülerini düşürmeyenler, kısa süreli bir “takiyye” döneminin ardından ortaya çıkardıkları “Ben yönetmiyorsam doğru yönetim biçimi değildir” tezine yazılıvermişlerdi. Zaten büyük ölçüde dökülmüştü yaldızlar. Hızla, altındaki mat ve sevimsiz renkli kaplama ortaya çıkmaya başlamıştı. Gören görmüştü zaten. Ama görmeyen gözlere de, artık görünmeye başlamıştı. Trolleri sağa sola saldırtarak çevirmek güçtü, tarihin önüne geçilemez çarkını.  Ne (parantez)miş ama... 1923 Atatürk Cumhuriyeti’ni hiçbir zaman hazmedememişlerdi. Bir (parantez) sayıyorlardı. Vahideddin’den itibaren “reset”lemeye niyetliydiler. O hınç, o intikam duygusu dinmemişti hiç yüreklerinde. Geçen onca yılı bir “esaret” gibi görmüşler, muhayyilelerindeki “Cumhuriyet zincirleri” ile mücadele içerikli “dava”larına sıkı sıkıya sarılarak yol almışlardı. Ara ara, sahip çıkıyor rolü yaptıkları Cumhuriyet kurumlarını yıkmak için ellerinden geleni yapıyor, imkânlarından yararlanıyor ama kazanımlarını bir bir toprağa gömüyor, varlıklarını bir bir satıyor, ruhunu öldürebilmek için Andımız’dan İstiklal Marşı’na kadar sembolik değerlerine bile göz dikmekten geri durmuyorlardı. Bayramlarını, dini bayramlar karşısında “ikinci derece” durumuna getirmeyi ihmal etmiyor. Sık sık bayram törenleri öncesi “hastalık numarası” çekiyor, törenleri anıtlara “çelenk bırakma” düzeyine indirmek için ellerinden geleni yapıyorlardı. Ama bu sefer halk yine cevabını verdi: Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere... “Çıktık açık alınla!” diye inledi, 780 bin kilometrekarelik alan ve üzerindeki semalar. Zeybek, halay, horon, tango, kanto... Allah ne verdiyse meydana çıktı Cumhuriyete aşık milyonlar. Fena oldu birileri. Nefesleri sıkıştı. Ee... Kolay değil. Darbe üstüne darbe Ağzını her açana “darbeci” etiketiniyaftasını yakıştırmaya o kadar hevesliler ama. Attıkları her adımda bir demokrasi darbesi yapmaktan da çekinmiyorlar. Sadece dün sabahtan akşama kadar yaşananlar bunun 24 saate indirgenmiş bir özetiydi. Eski Genelkurmay Başkanı E. Orgeneral İlker Başbuğ’un Yüce Divan sıfatı ile toplanan Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nda yargılanmasının son anda önüne geçirilmesi kararı, Ergenekon kumpası ile yani Okyanus ötesinden, ABDFETÖ emri ile AKP yargısı tarafından zindana atıldığını hatırlatıverdi bizlere. Devran dönmüştü, ama işlenen hukuk ve demokrasi ayıpları, insanlık ayıpları bir kez daha hafızalarımızda canlandı. Yıllar önce bir yasal siyasi bildiri yayımlayan Ana Muhalefet Partisi Parti Meclisi üyeleri adeta “yasadışı örgüt” mualemesi görerek, yargı önüne çıkarılıyordu. RTÜK (Radyo Televizyon Üst Kurulu) üyeliğine CHP kontenjanından TBMM tarafından seçilen gazeteci Faruk Bildirici’ye “fazla muhalif davrandığı” ve RTÜK Başkanı’nı sık sık eleştirdiği için “kuruldan ihraç” kararı verildi. Darbelerin, er geç geri çevrilme ve “Demokrasinin her zaman darbelere galebe çalmak” gibi bir huyu bulunduğunu unutuyorlardı. Hızla dönüyordu mevsim. Farkında değillerdi. Fırtına diniyor, güneş ufuktan doğmaya hazırlanıyordu. Sengel’den kararlılık vurgusu 29Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında, eski Selçuk Belediye Başkanı Vefa Ülgür’ün saldırısına uğrayan CHP’li Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, hakaret ve fiziki olarak şiddet gördüğünü anlattı. Yıllardır kadın haklarını savunan derneğin kurucu başkanı olduğunu anımsatan Sengel, “Bu da Şiddet mağduru olan herkese ders olsun. Gerçekten hakkınızı sonuna kadar savunmalısınız. Bir kadın siyasetçi olarak, Selçuk’un ilk kadın belediye başkanı olarak bu kente kadın eli değdiğinde neler oluyor, gördük” diye konuştu. Başkan Sengel, eski Belediye Başkanı Vefa Ülgür’den şikâyetçi oldu. l İZMİR/Cumhuriyet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear