14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 4 OCAK 2019 CUMA EDİTÖR: CAFER KURT/ASLAN YILDIZ TASARIM: İLKNUR FİLİZ HABER Taksim’i ÖSO’dan temizlemek 2019 girerken, İstanbul’da geçen yılların gözde eğlence mekânı Nişantaşı’nın boş olmasına karşın, sıkı güvenlik tedbirleriyle denetim altına alınmış Taksim Meydanı yine ilginin odağındaydı. Bu yılki kutlamaları, siyasi gösteriye dönüştüren yeni katılımcı bir unsur da, Taksim Meydanı’na gelerek bayrağını açan ve Suriye rejimi karşıtı sloganlar atan ÖSO idi. ÖSO’nun bu tutumu yurttaşların bir kısmının sosyal medya aracılığıyla tepkilerini dile getirmesine yol açarken CHP milletvekili Ünal Çeviköz de Meclis’te bir araştırma önergesi verdi. Türkiye’nin simgesel mekânlarından birinde, Suriye rejimi karşıtı gösterilerin yapılmasının Türkiye’nin Astana ile yüklendiği yükümlüklerini yerine getirmesine olduğu kadar, Ankara’nın da desteklediği yeni anayasa oluşturma sürecine de zarar vereceğini belirten Çeviköz, AKP iktidarının ÖSO ile bu kadar iç içe bir politika izlemesinin nedenini sormuştur. Gerçekten endişe verici bir noktayı dile getiren soru, Türkiye’nin Suriye politikasının önemli bir dönüm noktasının eşiğinde bulunduğu bir dönemde daha da anlam kazanmakta. HHH Bir zamanlar Tayyip Erdoğan’ın son derecede yanlış biçimde, Kuvayi Milliye’ye benzettiği, 2011’de kurulmuş olan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), çok değişik grupların çatı örgütü konumunda. Kuruluşu iyi tanıyan Sabati Karakurt, onun yapısını şöyle anlatıyor: “ÖSO’nun içinde canla başla çalışan Türkmenler de var, kolları jiletlenmiş psikopat hapçılar da var, hapishaneden derlenmiş mahkumlardan oluşan savaşçı birlikler de var, radikal İslamcılar da var, El Kaideciler de var (El Nusra El Kaide’nin bir kolu) Selefi güçler de var, ilk gördüğüm Alevinin gırtlağını keseceğim diyen fanatikler de var.” Birçok vahşet, işkence, gasp, tecavüz ve hırsızlık olayına karışan ÖSO’nun Afrin’de de aynı eylemleri tekrarladığı biliniyor. Pentagon’a verilen bir Amerikan raporunda da ÖSO’yu oluşturan güçlerin yarısından çoğunun radikal İslama mensup oldukları belirtilmektedir. Ankara şimdi Moskova ve Tahran ile birlikte, Astana sürecine dahil olarak, Suriye’nin laik bir yapı içinde toprak bütünlüğünü öngören bir politikayı, Münbiç’te ÖSO ile birlikte hareket ederken nasıl yürütecek ki?.. ÖSO ile Suriye’nin toprak bütünlüğü bir arada bulunması imkânsız iki unsur. Münbiç’te Ankara’nın kırmızı çizgilerinin çiğnenmesine yol açacak gelişmelerin önlenmesi ihtimalini oluşturan öğe, İran ve Rusya ile uyumlu bir çözüm çizgisinde anlaşmış olmalarıydı. HHH Fırat’ın doğusunda PKK uzantısı PYDYPG oluşumu meydana getirmeye çalışmış olan ABD, hiç kuşkunuz olmasın ki eski planından nihai olarak vazgeçmiş değildir. Şimdi IŞİD badiresini Türkiye’nin başına sarmış olan Washington er ya da geç amacını gerçekleştirmek için, Ankara Moskova Tahran uzlaşmasını bozmaya yeltenecektir. Bu ilişkileri bozma konusunda kullanılabilecek en büyük koz, zaten kurulduğundan bu yana ABD, Suudi Arabistan ve İsrail’in desteklediği ÖSO olacaktır. Suriye badiresinden bu ülkenin bizzat kendisi ile birlikte en büyük hasarı almış olan Türkiye’nin yanlış yoldan dönmesi için, Esad takıntısı ve ÖSO tutkusuyla sakatlanmış, yanlış İhvancı politikasıdan kurtulmasını sağlamak üzere çapulculardan oluşan paralı askerleri politikasının en büyük dayanağı olmaktan çıkarması gerekirken, Münbiç operasyonunu bunlarla birlikte değil, Suriye devleti ile anlaşarak yürütmesinin yollarını aramak yerine, ÖSO’nun Türk politikası üzerindeki ipoteğini artırarak sürdürmesi sonucunda, bu çapulcular yılbaşı gecesi İstanbul’un göbeğindeki Taksim’de bayrak açmaya cüret edebilmektedir. Biz de Suriye’de ÖSO’dan uzak durmanın çarelerini ararken şimdi bir de, Taksim’i ÖSO’dan temizlemek sorunuyla karşı karşıya kalıyoruz. AKAR ve Soylu’ya tepki Ağbaba kaçırılan görevlileri sordu PKK tarafından kaçırılan 10 asker ve 2 polisin durumunu TBMM gündemine taşıyan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Milli Sa vunma Bakanı tazminat davalarıyla uğraşacağı na, kaçırılan askerlerinin kurtarılması için çaba göstersin” dedi. Kaçırılan görev lilerin ordunun, devletin namusu olduğunu belirten Ağbaba, İçişle ri Bakanı Süleyman Soylu ve Mil li Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle Meclis’e so ru önergesi verdi. Çözüm sürecinin ardından PKK tarafından fark Veli Ağbaba lı tarihlerde kaçırılan 10 asker ve 2 polisin duru munun belirsizliğini koruduğunu anımsatan Ağ baba, “Onların serbest bırakılması için girişimde bulunulması gerekirken, yokmuş gibi davranıl maktan vazgeçilmelidir” dedi. l MALATYA Kılıçdaroğlu, Meclis Başkanı Yıldırım’ın seçimi kaybetme endişesi yaşadığını söyledi ‘Korktuğu için istifa etmiyor’ MAHMUT LICALI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Binali Yıldırım’ın Meclis Başkanlığı’ndan istifa etmeden AKP’nin İstanbul adayı olması konusunda “Anayasaya aykırı ama seçimi bunun üzerinden götürecek değiliz” dediği öğrenildi. Binali Yıldırım’ın anayasada açık hüküm yer almasına karşın görevinden istifa etmesi tartışma yaratmıştı. CHP’nin bu konuda atacağı adım merak edilirken, parti içinde farklı görüşler dile getiriliyordu. CHP’nin dün gerçekleşen Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun partisinin kurmaylarına yaptığı değerlendirmeyle bu konuda CHP’nin izleyeceği tavır da belli oldu. ‘Yanlış ama...’ Edinilen bilgiye göre MYK üyelerine açıklama yapan Kılıçdaroğlu’nun Yıldırım’ın adaylığının doğru olmadığını belirterek, “Anayasaya aykırı olduğu doğru ama seçimi bunun üzerinden götürecek değiliz” dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun Yıldırım’ın istifa etmeden aday olmasının yanlış olduğunu ancak Türkiye’nin asıl meselelerinin başka olduğunu dile getirdiği belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun “Bu elbette yanlış ve bu yanlışı söyleyeceğiz, ama buradan da seçimi götürmenin bir anlamı yok. Ekonomiyle ilgili sorunları anlatacağız. Vatandaşın sorunlarına odaklanacağız” görüşünü dile getirdi. Kılıçdaroğlu, Yıldırım’ın TBMM Başkanlığı’ndan istifa etmeden İstanbul adayı olmasının seçimi kaybetme kaygısı nedeniyle de olduğunu belirterek, “Seçimi kaybedeceği endişesiyle istifa etmiyor Seçimi kaybetmekten korkuyor” dedi. ‘Kavgaya çekmek istiyor’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’ye yönelik ağır eleştirileri hakkında da değerlendirme yaptığı öğrenilen Kılıçdaroğlu’nun “Kibir sarayından aşağı doğru tepeden tepeden halka bakıyor. Bizi kavgaya, çatışmaya, tuzağa çekerek tartışma çıkarmak istiyor. Polemikten uzak olacağız” diye konuştuğu öğrenildi. iğneli fırça zafer temoçin Öztrak, makyajlı rakamlara karşın yüksek çıktığını açıkladı Enflasyonda ilk 10’dayız CHP Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin Merkez Yönetim Kurulu toplantısı ardından açıklamalarda bulundu. Öztrak özetle şunları söyledi: Yüzde 7 olan hedef yüzde 20.3 oldu: 2018’e yüzde 7 tüketici enflasyon hedefiyle başlayan saray, yılı yüzde 20.3 enflasyonla tamamladı. Bu AKP döneminin en yüksek yıllık enflasyonu. Dünyanın en büyük 10 ekonomisine girmek hayal olurken, Türkiye dünyada en yüksek enflasyona sahip 10 ekonominin arasına girmeyi başardı. Bütün bunlar vergi indirimlerine, zorunlu ucuzluk kampanyalarına ve TÜİK başkan yardımcısının değiştirilmesine rağmen gerçekleşti. Aslında vatandaşın mutfağındaki enflasyon da bunun çok üstünde. Şimdi bu makyajlı rakamlara göre memurlara, emeklilere enflasyon farkı verilecek. Göreceksiniz bu hiçbir derde deva olmayacak. Çevrecilik poşetle olmaz: Saray vatandaştan 25 kuruş poşet parası toplayıp çevreyi koruyacakmış. Bu iktidar çevreyi korumakta samimi ise önce çevreye ihanetten vazgeçecek. Vatandaş markete el arabasıyla gidiyor, satın aldığı malları montunun içine sarıyor. Vatandaşın poşete 25 kuruş vermeye hali yok. Bir öneride bulunacağım; vatandaşın daha fazla mağdur olmasını önlemek için, poşet kullanmayanı ödüllendirecek bir yöntemi, poşet kullananı cezalandıran yöntem yerine mutlaka getirmelerini öneririm. Enflasyon düzenlemesi derman olmadı: Bütçede Cumhurbaşkanının maaşında artış yüzde 26. Fiyat artışları da yüzde 2627’lere kadar çıktı. Sene sonuna doğru iktidarın piyasa ekonomisi dışında doğrudan müdahaleleri sonucunda yüzde 20’lere kadar geriledi. Gerçek enflasyon bunun çok üstünde. l ANKARA CHP’de İzmir için Soyer ve Batur’un ismi öne çıkarken, İstanbul’da adaylar netleşiyor İstanbul’da 6 başkanla yeniden devam eğilimi ALİ AÇAR CHP’de İstanbul’un ilçeleri için aday belirleme çalışmaları sürerken, parti kulislerinde Bakırköy, Maltepe, Ataşehir, Şişli, Silivri ve Çatalca’da mevcut belediye başkanlarının yeniden aday gösterileceği konuşuluyor. İzmir’de ise Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ile Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur’un isimleri ön plana çıktı. CHP’de ocak ayının sonunda açıklanması beklenen mevcut belediyelerin içinden Bakırköy, Maltepe, Ataşehir (Battal İlgezdi), Şişli, Silivri ve Çatalca’da mevcut belediye başkanları ile bir dönem daha devam etme kararı alındığı öğrenildi. İnönü’den yana tavır Parti kulislerinde Şişli’de Mustafa Sarıgül ve Hayri İnönü arasında yaşanan gerilim sonrası formül arayan Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresine “İnönü soyismini değiştiremem” diyerek İnönü’den yana tavır aldığı öğrenildi. Sarıgül’ün ise adayların açıklanmasının ardından DSP’den gelebilecek adaylık teklifini değerlendireceği kaydedildi. Beşiktaş’ta ismi güçlü bir biçimde öne çıkan Leyla Ünver’in yanı sıra Merve Öztopaloğlu ve eski belediye başkanı İsmail Ünal’ın da yeniden gündeme geldiği belirtildi. Küçükçekmece’de Kemal Çebi ve Çetin Çapan isminin öne çıktığı ve bir kez daha yapılacak anketten çıkan sonuca göre adayın netleşeceği söylendi. Kadıköy için Şerdil Dara Odabaşı isminin öne çıktığı bildirildi. Adalar için gazeteci Erdem Gül ismi açıklanırken Ermeni kökenli aday adayı Nurhan Çetinkaya’yı destekleyen 2 bin 500 Adalı adına bir grup kadın toplanan imzaları teslim etmek üzere genel merkeze giderek Adalar dışından adaya sıcak bakmadıklarını belirttiler. Çetinkaya’nın yarın kahvaltı toplantısında gazetecilerle bir araya gelerek adaylık gerekçelerini anlatacağı öğrenildi. l İSTANBUL YAVAŞ VE İNCE BULUŞTU CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş, Muharrem İnce ve CHP Milletvekili Yaşar Tüzün ile bir araya geldi. İnce, seçimlerde Yavaş’a başarılar dileyerek, “Ankara’nın yıllardır çözülemeyen sorunlarına çözüm olacağınıza yürekten inanıyoruz. Yanınızdayız. Ne zaman arzu ederseniz, ‘Alo’ demeniz yeterli. Sayın Başkanın tecrübeleriyle Ankara’yı daha yaşanılır bir kent yapacağına inanıyoruz” dedi. Mansur Yavaş da “Desteklerinize ihtiyacımız var. Katkıda bulunmak isteyen herkese kapımız sonuna kadar açık. Ortak noktamız Ankara. İnşallah, Ankara’da iyi bir yönetimi hep birlikte oluşturacağız” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet CHPİYİ parti ittifakı 3 ilçe yeniden masada MAHMUT LICALI CHP ile İYİ Parti arasında il belediyelerinde yapılacak işbirliği konusunda büyük oranda anlaşma sağlanırken, ilçe belediyelerinde Ankara Etimesgut, Antalya Kepez ve Muğla Bodrum’da anlaşmazlık yaşandığı belirtiliyor. CHP kaynakları anlaşmazlığın çözülmesi halinde haftaya İYİ Parti ile yapılacak görüşmelerde sonuca varılacağını bildirdi. CHP ile İYİ Parti arasında 21 büyükşehir belediyesinde varılan uzlaşıdan sonra iki parti de yaklaşık 3 haftadır il ve ilçe belediyeleri üzerine görüşmeler yürütüyordu. Önceki gün geç saatlere kadar devam eden görüşmelerde iki parti arasında özellikle ilçeler konusunda anlaşmazlıkların yaşandığı öğrenildi. Hem CHP hem İYİ Parti Ankara’nın Etimesgut, Antalya’nın Kepez ve Muğla’nın Bodrum ilçelerinde kendi adayının desteklenmesini talep etti. Her iki tarafın geri adım atmaması üzerine görüşmeler bir sonraki haftaya ertelendi. İlçe belediyelerinde ya şanan anlaşmazlığa karşın il belediyelerinde ise büyük oranda uzlaşıya varıldı. İYİ Parti CHP’nin elinde olan mevcut il belediyeleri olan Edirne, Kırklareli, Yalova, Çanakkale, Zonguldak, Giresun, Burdur ve Sinop’la birlikte Bolu, Kırşehir, Sivas ve Erzincan’da aday çıkarmayacak. CHP ise Kırıkkale, Isparta, Düzce, Nevşehir, Afyonkarahisar ve Osmaniye’de aday çıkarmayacak. Akın çekilecek CHP’de bugün açıklanacak aday sayısının yaklaşık 100 olacağı ifade ediliyor. İYİ Parti ile işbirliği kapsamında olan Bursa adayı bugün ilan edilecek. İki partinin de aday çıkaracağı Mersin adayı da bugün belli olacak. İzmir adayının açıklanmasının bir sonraki PM toplantısına kalabileceği konuşulurken, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun inisiyatif alması durumunda İzmir adayının açıklanabileceği kaydediliyor. CHP’de daha önce Balıkesir için ismi açıklanan Ahmet Akın’ın adaylığı bugün PM’de yapılacak oylamayla geri çekilecek. l ANKARA AYM’DEN TBMM İÇTÜZÜK KARARI ‘Çoğulcu demokrasi’ vurgusu ALİCAN ULUDAĞ Anayasa Mahkemesi, TBMM’de özellikle HDP’li milletvekillerine “Kürdistan” ve “Kürt illeri” dediği gerekçesiyle para cezası uygulanmasına neden olan TBMM İçtüzüğü’nün ilgili maddesini iptal etti. CHP, AKP tarafından muhalefetin sesini daha çok kısmak için TBMM İçtüzüğü’ndeki değişikliklerin iptali istemiyle dava açmıştı. Anayasa Mahkemesi, davaya ilişkin kararını gerekçesiyle birlikte açıkladı. Buna göre İçtüzüğün 37. maddesindeki “...ayrı bir siyasi parti grubundan bir milletvekili tarafından yerine getirilmek kaydıyla...” ibaresi iptal edildi. Genel Kurul gündemine alınmasına dair önergelerin işleme alınması sırasında siyasi parti grubu üyesi olma esasının aranmasının, eşitlik ilkesini de ihlal eder nitelikte olduğu anlatılan kararda, “Milletvekilleri arasında kanun teklif etme yetkisi bakımından bir farklılık bulunmamaktadır” denildi. Para cezası yok, çıkarma var AYM, “Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü esasında anayasada düzenlenen idari yapısına aykırı tanımlamalar yapma” gerekçesiyle Meclis’ten geçici olarak çıkarma cezasına çarptırılan milletvekilinin bir aylık ödenek ve yolluğunun üçte ikisinin kesileceği hükmünü de anayasaya aykırı bularak iptal etti. Buna göre milletvekileri yalnızca TBMM Genel Kurulu’ndan çıkarma cezasına çarptırılabilecek. Bu cezaya neden olan maddedeki “idari yapıya aykırı tanımlamalar yapma” fiilinin belirsiz, soyut ve öngörülemez biçimde tanımlandığı ifade edilen kararda, “Bu durum özellikle muhalif milletvekillerinin çoğunluk tarafından cezalandırılma tehdidi altında kalmalarına, böylelikle yasama ve denetim faaliyetlerine gereği gibi katılamamalarına yol açacak niteliktedir. Bu itibarla muhalif milletvekillerinin cezalandırılma tehdidiyle susturulmaları sonucunu doğurabilecek kural, demokratik devlet ilkesiyle bağdaşmamaktadır” denildi. Barışçıl her düşünce haktır Kararda, “Demokratik bir devlette özellikle milletvekilleri; barışçıl olması kaydıyla her türlü görüş ve düşünceyi savunma, ne kadar aykırı olursa olsun her türlü tanımlamayı yapma özgürlüğüne sahip olmalıdır. Aksi halde çoğulcu demokrasiden söz etmek mümkün değildir” ifadesi kullanıldı. “ifade özgürlüğü”nün sınırını ise “ırkçılık, nefret söylemi, savaş propagandası, şiddete teşvik ve tahrik, ayaklanmaya çağrı veya terör eylemlerini haklı gösterme” şeklinde çizen kararda şunlar kaydedildi: “Kuralın düşünce açıklaması niteliğindeki beyanları nedeniyle milletvekillerinin her an cezalandırılma tehdidi altında kalmalarına neden olduğu, milletvekilleri açısından genel olarak ifade özgürlüğünü, özel olarak ise yasama sorumsuzluğunu kullanılamaz ve anlamsız hale getirdiği sonucuna ulaşılmıştır.” l ANKARA SAMER araştırması Kayyım HDP oyunu artırdı Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin (SAMER), politik gündem, seçmen eğilimleri tutumu ve davranışları üzerinde yaptığı araştırma, belediyelere atanan kayyımların seçmenin tercihini değiştirmediğini ortaya koydu. Araştırmaya göre HDP, son yerel seçimlere oranla Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki oylarını yüzde 6 civarında artırdı. 26 Kasım 2018 tarihleri arasında 16 ilde 2 bin 400 kişi ile yüz yüze görüşerek yapılan araştırmaya göre, “Belediyelere kayyım atanmasını destekliyor musunuz” sorusuna katılımcıların yüzde 53.2’si kayyım atanmasını desteklemezken; yüzde 30.9’u desteklediği yönünde yanıt verdi. Yüzde 15.7’si kararsız olduğunu söyledi. Kayyım atanmasını destekleyenlerin yüzde 76.3’ü AKP’ye oy verdiğini belirtti. Partilerin oy oranı Araştırma grubunun sadece yüzde 3.8’i “Oy verdiğim partiyi değiştirmeye karar verdim” derken, yüzde 32.6’sı “Oy verdiğim partiyi daha çok desteklemeye karar verdim” yanıtını verdi. “Kayyım atanması siyasal tercihimi etkilemedi” diyenlerin oranı yüzde ise 58.1. Ayrıca Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “yeniden kayyım atayabileceklerine” dair açıklamalarının da seçmen eğilimini etkilemediği tespit edildi. Araştırmada dikkat çeken bir başka detay, seçmenin ülkede yaşanan sorunları sıralama ölçüsü. Bölgede ilk defa ekonomi ve işsizliğin, Kürt sorunu dahil diğer tüm sorunların önüne geçtiği görüldü. “Bugün yerel seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz” sorusuna araştırma grubunun yüzde 45.7’si HDP, yüzde 28.3’ü AKP, yüzde 8’i oy kullanmayacağım, yüzde 2,9’u CHP, yüzde 2’si MHP, yüzde 1.1’i İYİ Parti. l Haber Merkezi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear