29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
hafta sonu EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY Caracas sokaklarında Trump karşıtı duvar yazıları... AmbargolarlaVbigçeueinngreeühkznaüeütenıralllleanarnl’a.n.m.mınaaskı boğulan ülke Yıllardır ABD’nin açık hedefi durumunda olan Venezüella son günlerde öncekilerle kı Sağlıktaki korkunç engellemeler yaslanamayacak çok daha derin bir Venezüella’da yaptırımlar yoluyla yö almak için UBS İsviçre bankasına fon dış kaynaklı krizle karşı karşıya. ABD’nin tüm çabalarına rağmen deviremediği önce Hugo Chavez’in sonra da Nicolas Maduro’nun temsil ettiği Bolivarcı solcu yönetim bu kez ekonomik kriz yaratılarak düşürül mek isteniyor. Yaratılan Venezüella fotoğrafı kor netimi devirmek Amerikan stratejisinin bir parçası. Bu yaptırımların halka yansıması özellikle temel sağlık maddelerinde, ilaçlarda görülüyor. İlaçların ülkeye sokulmadığını kaç kişi biliyor? Maduro yönetiminin Chavez’in sağlık politikalarına sadık kaldığı, inanılmaz çaba gösterdiği ne kadar biliniyor? Şu engellemeler Maduro’yu yatırması engellendi, ülkenin başarılı giden aşılama programları sabote edildi. Kasım 2017’de, uluslararası ilaç şirketleri Baster, Abbot ve Pfizer, kanser ilaçları için ihracat sertifikaları vermeyi reddetti ve Venezüella’nın bunları satın alması imkansız hale getirildi. 2018’de, Venezüella hükümetinin 15.000 hastanın ücretsiz teda kunç. Ama bir o kadar suçlayanları düşündürtür mü aca vi edilmesine yönelik diyaliz tedari da kafa karıştırıcı. ba biraz olsun? Temmuz 2017’de, ABD ki için uluslararası bir hesap üzerinden Sadece Venezüella yöMUSTAFA K. netimine yeminli düşERDEMOL man sağcılar değil ki mi “solcular” da olan bitenden Maduro’yu sorumlu tutma bankası Citibank, 450.000 kayıtlı hastanın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Venezüella’nın 300.000 insülin dozu ithalatı için yapacağı ödemeyi kabul etmedi. Maduro hükümetinin aşı 9 milyon dolarlık ödemesi, ABD yaptırımı nedeniyle engellendi. Ve tedavi hizmeti yapılamadı. Yaptırımlar gerçeğini görmeden Maduro ve yönetimini suçlamak vicdansızlık olur. ya başladılar. Giderek Venezüella’daki çöküşten Bolivarcı solunsosyalizmin başarısızlığı sonucunu çıkardılar. Soruna böyle yaklaşanların gözden kaçırdığı çok şey var. virmek için gizlice finansal, politik, medya ve diplomatik faaliyetler içinde olduğu kanıtlanmıştı. Bunları hatırlamamak bugünü anlamayı zorlaştırır. Venezüella’nın dışalıma yönelik tüm finansal işlemleri yıllardır bloke edilmiş durumda. Yurtdışındaki finansal varlıkları donduruldu örneğin. Ülkenin uluslararası bankalar Görülmesi gerekenler Şu bir gerçek; ABDBatı kaynaklı haber ağlarının etkisi altında kalınıyor kolayca. Maduro’nun “diktatör” olduğu kabulüyle beraber ülkedeki “kıtlık” ya da “açlık” da bu “dik Yasadışı yaptırımlar konusunda ABD’nin nasıl çıldırdığına bakalım; Başkan Donald Trump’ın Venezüella’nın ABD’nin ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğunu belirten 2015 yürütme kararını yenilemesinin ardından, Şubat 2017, Ma da bulunan 2. 5 milyar doları bloke edildi. Yabancı tekelleri devletleştirmesine ragmen Venezüella’da temel malların üretim ve dağıtımı hâlâ kapitalist azınlığın elinde. Piyasada yönetime karşı kullanılmak üzere özellikle yaratılan yoksulluk/yoksunluk ta rejimi”nin sonucuymuş gibi göste yıs 2017, Temmuz 2017, Ağustos bunların eseri. riliyor. Oysa ne halkının hâlâ büyük 2017, Kasım 2017 ve Mart 2018’de desteğine sahip Maduro bir diktatör Venezüella’ya karşı bir dizi yaptı Göç yalanı ne de ülkedeki yoksulluk/yoksunluk rım daha uygulandı. Bugüne kadar Yaratılan ortamdan kaçarak kom Maduro yönetiminin suçu. Çünkü ül hiçbir ülke böylesine bir abluka al ke yıllardır ABD’nin uyguladığı, Ka tına alınmadı. Yaptırımlar 2018’de nada, İsviçre ve Panama ile AB’nin Venezüella’ya tam tamına 20 mil de katıldığı acımasız yaptırımlarla yar dolar kaybettirdi. Bu birçok yatı çökertilmeye çalışılıyor. Önce bu gö rımın gerçekleştirilememesi demek. rülmeli, sonra Maduro, yanlışları, Maduro’ya istenildiği kadar kızılsın eksiklikleri yüzünden el bette eleştirilmeli. ABD’nin yaptırımla rı, ki uluslararası hu kuka göre yasadışıdır lar, Venezüella’da “re jim değişikliği”ni ger çekleştirme stratejisi nin bir parçası. Amaç, seçilmiş yönetimi devir mek, Venezüella’nın bü yük petrol rezervleri ile Nicolas Maduro diğer doğal kaynaklarının kontrolünü ele geçirmek. Bu bi ama bu da mutlaka görülsün. linmedik değil. Sosyal adalete ve bölgesel birliğe bağlı bağımsız bir Venezüella yönetimi ABD çıkarları için büyük engel. Bu nedenle ABD yönetimleri pervasızca uluslararası hukuka ayırı yaptırımlarla boğmaya çalı Yoksulluk neden var? Amaç Venezüella ekonomisini tahrip ederek kitlesel göçlere ve iç savaşa yol açmak. ABD’nin çok istediği “insani müdahale” için uygun ortam şıyor ülkeyi. oluşacak böylece. Bir başka gelişme ABD’nin saldırıları Hugo Chavez’in daha var. Venezüella’nın komşusu başkanlığının ilk yıllarından itibaren Venezüella’yı istikrarsızlaştırarak bir “rejim değişikliği”ne yol açma üzerine kurulu. Bu, George W. Bush’un 2002’de Chavez’e karşı başarısız darbe girişimine de yol açtı. Darbe halkın da desteğiyle atlatıldı ama milyarlarca dolarlık gelir kaybına yol açtı, hükümetin sosyal projeleri üzerinde yıkıcı bir etki de yarattı. Edward Snowden’ın ifşa ettiği gizli ABD hükümet belgeleri ve Wi Kolombiya’nın NATO’ya katılma kararı da ABD’nin bölgeye askeri erişimini artıracak. Bu “bölgesel barış ve istikrar için ciddi bir tehdit” olarak nitelendirdiği Venezüella içn ABD kaynaklı tehdidin artması demek. Yaptırımların sonucu olarak Venezüella hükümetinin eli kolu bağlı durumda. Nasıl mı? En basitinden şöyle; gıda başta olmak üzere temel ürünlerin dışalımı uluslararası şu ülkelere sığınan(!) “milyonlarca” Venezüellalıdan söz edilmesi de bü yük bir yalanın parçası. Ülkeden ay rılan bir kesim elbette var. Bu tür göçlere ilişkin eski İspanya Başba kanı Jose Luis Zapatero’nun değer lendirmesini anımsatalım önce. Za patero, “Ben göçle rin ABD ve batı ta rafından destekle nen ekonomik yap tırımlarla ilgisi ol duğuna inanıyo rum” demişti. Bu nu aklımızda tuta rak devam edelim. 2013 2017 yılları Juan Guaido arasında 1.5 ila 2.3 milyon arası insa nın Venezüella’dan ayrıldığı ileri sü rüldü. Birleşmiş Milletler Mülteciler Dairesi bu rakamları açıklarken, ay rılanların uyruğunu göz önünde bu lundurmadı. Dolayısıyla bu rakam lar gerçek değer olarak kabul edile mez. Oysa (Venezüella’ya düşman lıkta ABD ile yarışan) Kolombiya’nın Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ta rafından Temmuz 2017’de yayın lanan bir raporda, 2016 sonunda, Venezüella’dan “ayrılanların” yüzde 67’sinin üç Kolombiya sınır kentine gittikleri vurgulandı. Aynı kurumun raporuna göre gidenlerin yüzde 92’si yeniden döneceklerini açıklamıştı. Ama gider gitmez dönenler de var. 3 binden fazla göçmen Venezüella hükümetinin hazırladığı Patria (Va tan) Projesi ile geri döndüler. Peki son beş yılda 5 buçuk milyondan faz kiLeaks sızıntılarında, ABD’nin ticaret kuralları kullanılarak engel la Kolombiyalının Venezüella’ya kaç Venezüella’da meşru yönetimi de leniyor. Bilmeyenlere anımsatayım, tığından haberi olan var mı? Venezüella sosyalist mi? Hangi sosyalizm? ABD medyasının Venezüella’yı “Küba’daki Castro yönetimi ile birlikte komünist tarzı bir diktatörlüğün ellerine düşen petrol zengini bir ülke” olarak göstermesine inananlardansanız o başka. Oysa Venezüella kapitalist bir ülke. Chavez’le denenen ise kapitalist bir ülkede halk yararına, halkın olabildiği kadar eşitlikçi temsiline dayanan sol bir iktidar. Kapitalist üretim ilişkilerini ortadan kaldıracak gücü (niyeti de) olmayan bir denemedir yapılan. Bu ülkedeki “sosyalizm” 20. yüzyıldaki Rusya ya da Küba’daki sosyalizm modelini takip etmedi hiç bir zaman. Bizim anladığımız sosyalizm “aşağıdan yukarıya sosyalizm”dir ve Marx ile Engels’in sosyalizmi budur. Venezüella’da olan bu değildir. Katılımcı demokrasi ve insan hakları konusundaki ilerici diline rağmen, 1999 Chavista anayasasının 15. maddesinde özel mülkiyete önemli bir koruma sağlanmıştır, unutmayalım. Kritik petrol sektöründe devlete ait bir şirket hâkimdir, ancak gıda ithalatı ve işleme işlemleri, ilaç ve otomobil parçala rı gibi diğer önemli endüstriler hâlâ özel sektör tarafından kontrol edilmektedir. Sol bir hükümet olarak Chavez hükümeti, 2000’li yılların başlarında petrol gelirlerini kullanarak, milyonlarca fakir Venezüellalıya başta sağlık alanında olmak üzere bir çok hizmet götürdü. Chavez’in ve elbette Maduro’nun en değerli yanı ABD’ye ve liberal ekonomik doktrinlerine karşı açıkça kapitalizme muhaliflikleridir. Bu yüzden bile ABD barbarlığı karşısında Maduro desteğimizi hak ediyor. 927 OCAK 2019 PAZAR KÖY ENSTİTÜLERİNİN HİKÂYESİ O gün toprak öksüz toplum köksüz kaldı Bundan tam 65 yıl önce köy enstitüleri kapatıldı. Bir kuşağın çağının üzerine çıkma hayali yok edildi. “Milli bilinç” mi? “Namus meselesi” mi? Aslında hiçbiri. Anadolu toprağından koparıldı. Toprak ve tohum, anne ve çocuk gibi. Vatanın, Cumhuriyetin yapı nizm tehdidi bertaraf edildi! Moliere, Shakespeare okunmaz oldu, mil taşları. Toprağı işlemek, ağaya köle li şuur(!) yeniden tesis edildi. Yerel lik, padişaha kulluk etmek için de ahaliden, toprak sahiplerinden, on ğil, “Cumhur”un ferdi olarak, toprağın bereketini paylaşmak için deniz ülkütekin lardan oy toplayan siyasi iktidardan, Anadolu’nun cehalet prangası di. Yurttaş en iyi bildiği işi yapacak, nı söküp atmasından rahatsız olan toprağını en bereketli tohumuyla dona her kesimden çok büyük tepki alan Köy tacak, en iyi ürünü alacaktı. En iyi ürü Enstitülerinin ideali sayısız engele takıldı nü alması için de Cumhuriyet onu eğite ve kapatıldı. Artık toprak öksüz kalmıştı. cek, çağdaş tarım yöntemleriyle donata Türkiye 20. yüzyılın ikinci yarısına Ha cak, susuz toprağa su, tohumsuz toprağa yat Mecmuası’ndaki Avrupai hanımlar, tohum olacaktı... Batı’yı muasırın kendisi zannıyla takip 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu; ka eden şehirliler, savaşı yaşayamıyor, fakat muoyunda bilinen ismiyle hibrit tohum ekonomik sıkıntıyı içten hisseden kırsal ekimini özendiren ve yerel tohumların nüfusu, her mahallede bir milyoner ya ekimini büyük ölçüde engelleyen yasa ratma hayali olan yeni bir iktidar, Ame 2006’da yürürlüğe girdi. Ata tohumu ola rikan tohumlarıyla kısa vadede büyük rak bilinen ve binlerce yıldır, tohum alı ürün veren, ama hemen ardından eroz mı yöntemiyle devam ettirilen yerel ta yon yaşayan bir toprak, antikomünist rım kesintiye uğruyordu. Vatanın namu etiketiyle dayatılan bir yaşam, giderek iş su, toprağın bereketi ata tohumları yerini levsizleştirilen bir eğitim müfredatı, güç küresel tohumlara bıraktı. lenen cemaatler ve kapatılmış Köy Ensti Cumhuriyet’in ideali Bundan tam 65 yıl önce 27 Ocak tüleriyle giriyordu. İlerici güç! 1954’te Köy Enstitüleri kapatıldı. Köylü 1960’lar 27 Mayıs’ın ihtilal heyeca yü milletin efendisi yapma sözüyle yola nı ile başlayacak, ama karşı devrimin ya çıkan Cumhuriyetin idealini gerçekleştir rattığı erozyonu giderme azmi siyasi çal me projesi, Atatürk tarafından ortaya atıl kantılar içinde yok olup gidecekti. 60’la mış, Saffet Arıkan’ın çabalarıyla şekillen rın sonunda bu kez gençlik, Ata’nın ver miş, 17 Nisan 1940 tarihinde de Milli Eği diği görevle harekete geçiyordu. Örtü tim Bakanı Hasan âli Yücel’in katkılarıy lü işgalcilere karşı “Tam Bağımsız Türki la hayata geçmişti. 1948’de Van’ın Erciş ye” fikrini harekete geçiren gençlik, 12 ilçesinde açılan enstitü ile birlik Mart muhtırası ve sonrasında 12 te Köy Enstitülerinin sa Eylül’e giden süreçte ye yısı 21’e ulaştı. Kır nilecekti. 1975 yı saldaki çocuklara lında Uluslarara çağdaş eğitim sı Kalkındır verilmesini, ma Örgütü o çocukların Uzmanı Ric köylerine hard Podol öğretmen örgüte yol olarak dö ladığı mek nüp Cumhu tupta şunları riyet neferleri söylüyordu: olarak köyleri “Yirmi yıldan ni kalkındırması fazla bir zamandır nı amaçlamıştı. Müf Türkiye’de faaliyet redat derslerinin yanın te bulunan Amerikan yar da, amaç sanat dallarında çocukla dım programı meyvelerini verme rı geliştirmek, ama en önemlisi de ziraat ye başlamıştır. Önemli mevkilerde Ame dersleriydi. Hangi tohum ne zaman ekilir rikan eğitimi görmüş bir Türk’ün bulun di, nasıl daha fazla verim alınırdı. İstiklal madığı bir Bakanlık ya da bir İktisadi Ka Savaşı’nda kağnı kamyonu yenmişti, ama mu Kuruluşu kalmamıştır. Bu kimseler bu Anadolu bir daha böylesi mucizevi bir halen bulundukları örgütte ‘ilerici güç’ fedakarlığa da muhtaç kalmayacaktı. niteliğini taşımaktadır. Genel müdür ve Adeta yedi düvele karşı eğitim sava müsteşarlık mevkilerinden daha büyük şı olarak kurulan enstitülerin, ne siyasi görevlere kısa zamanda geçmeleri bekle irade yanında olmuştu, ne de tarihin akı nir. Burada özellikle orta kademe yöneti şı. 2. Dünya Savaşı’nın zorlu günlerine ciler üzerinde durmak yerindedir. Amaç, denk gelen günlerde hızla yükselen eği bunlara yeni davranışlar kazandırmak tim binaları, olası savaş seferberliği için tır. Bu grubun yakın gelecekte yüksek so de, devletin talepleriyle yıpranan, enstitü rumluluklar mevkilerine geçecekleri dü inşaatlarına yardım etmesi istenen köy şünülürse, bütün gayretlerin bu kimse lünün üzerine yük olarak binmişti. Savaş ler üzerinde toplanması mantık açısın koşulları ve yokluk yıldıramamıştı gerçi dan doğrudur.” enstitüleri... 1940 ile 1944 yılları arasın Bu mektup, aslında Köy Enstitülerinin da, tam 15 enstitü faaliyete geçmişti. So neden namus iftiralarına maruz kaldığı nun başlangıcı ise savaş biterken olacak nın, komünizm ile yaftalanmaya çalışıl tı. Türkiye yeni kurulan dünyada yerini dığının da cevabıydı. Geriye ise bilgiden almaya hazırlanırken bir seçim yapmak uzak kaldıkça yoksullaşan, yoksullaştık zorundaydı. Doğu ile Batı, sol ile sağ, ko ça içine kapanan kitleler, bilgiden uzak münizm ile kapitalizm, NATO ile Varşo kalan kitlelerin yozlaşacağı korkusuyla va Paktı, adına ne derseniz deyin iki ku çocuklarını toplumdan kaçıran ve yaban tuplu dünyada bir tercih. Öyle bir tercih cı dilde eğitim veren okulların insafına ki, neredeyse seksen yıl Türkiye’nin yö bırakan varlıklı kesimler, birbirinin bek nünü, yaşam biçimini belirleyecekti. Batı lentilerini anlamayan, hatta aynı dili bi seçildi. Hedef NATO’ya girmek olarak be le konuşamayan bir toplum ve aşiret dü lirlendi. Truman Doktrini ekonomi, sağ zeninin otoriterleşmeye karşı bir bariyer lık, kültürsanat, tarım ve eğitim alanla oluşturduğuna yürekten inanabilen aka rında harekete geçiyordu. Marshall yardı demisyenler kalmıştı. mı ile tam bağımsızlık fikrinin ekonomik ayağı sekteye uğramıştı. Fulbright An Tamamen milli laşması ile eğitim, sekiz üyeden dördünü Colombia Üniversitesi’nde Köy Enstitü ABD’li yetkililerin oluşturduğu bir komis leri üzerine yaptığı araştırmalarla, bu eği yona devrediliyordu. tim modeli hakkında önemli veriler sunan, Birden bire enstitü müfredatlarının Fay Kirby (sosyolog Niyazi Berkes’in eşi) “millileştirilmesi” gereği ortaya çıktı. Oy enstitüler ve enstitülerin fikir babası İsma sa asıl mesele, Demokrat Parti Milletve il Hakkı Tonguç hakkında şunları söylü kili Emin Sazak’ın sözlerinde gizliydi: yordu: “Köy Enstitüleri hiçbir yerden kop “Köylere giden çocuklar kendilerini bi ya edilmemiştir, tamamen millidir. İsmail rer Atatürk zannediyorlar.” Köy Enstitü Hakkı Tonguç’u birilerine benzetmek, onu lerinin kapatılmasına giden yolun taşları olduğundan daha büyük yapmaz.” böyle döşenmişti. Artık toprak öksüz. Toprağı toprak ya Namus kurtuldu mu? pan tohumu ekmek yasak. Böyle devam ederse o toprak çoraklaşacak. Özgürlük Önce kızerkek bir arada ders görülmesi sorun oldu, namus tehlikedey arayanlar, komünizm yanlıları karşıtları, maneviyat veya milli şuur arayanlar di! Çocuklar ve köylüler enstitülerin inşaatlarında çalışıyordu, farklı meslekleri öğreniyorlar unutmamalı ki, toprağından verim alamayanın da ideali olmaz. dı; bu komünist işiydi! Moliere’in, Gogol’un, Shakespeare’in oyun larını sergiliyorlardı, yeterince milli de ğildi! Kızlar okul lardan alındı, na mus kurtarıldı! Ço cuklar cemaatlere teslim edildi, komü C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear