25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 14 OCAK 2019 PAZARTESİ cengiz.yildirim@cumhuriyet.com.tr TASARIM: BAHADIR AKTAŞ OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 19192019 / Yürüyelim arkadaşlar GANİ AŞIK Eski CHP Kayseri Milletvekili Müftü Cennetmekân Atatürk, 1919 yılı mayıs ayında öpülesi ayağı ile Samsun’da toprağa basarken, aynı zamanda emperyalizmin, cehaletin ve ihanetin boğazına da bastı... Devleti ve toplumu sarıp sarmalayan tarikatlarla, bilumum sözde derviş ve köle müritlerin, saf seçmen yığınlarını Allah ve din ile aldatan siyasilerin Atatürk’e besledikleri kin ve nefretin temelinde bu gerçek yatar. Günümüzün Atatürk düşmanları, o zamanki küffarla işbirliği içinde olanların torunlarıdır. Türk Ulusu ve Anadolu’yu yurt edinen tüm kavimlerin soylu genleri ile izahı mümkün olmayan soysuzların o gün de, bu gün de nasıl var olabildikleri  bilim insanlarının konusu olmalıdır, şu anlamda ki; mayası sağlam bir toplumda, bu kadar konjonktür haini nasıl çıkabiliyor? Yüreğinde  riyasız  Allah korkusu, vicdanının derinliklerinde vatan sevgisi taşıyan ve aynı zamanda hafızı Kuran olan benim kanaatim ise; sınırsız imkânlara sahip düşmanın elimizden aldığı vatanımızı, imkânsızlıklar içinde bize yeniden kazandıran bir dâhiye husumet duyabilmek, ya vatan haini, ya da ruh  hastası olmakla mümkün olabilir. Meslek haysiyetine sahip yargıç ve savcılarımızı tenzih ederek ifade etmeliyim Türk gençliğini ve toplumunu dünya uygar milletler topluluğunun saygın bir üyesi haline getirme hedefi tersyüz edilerek, eğitim planlaması, Türkleri Araplaştırma ve okulları medreseleştirme ile takas edilmiştir. Bu durum, Türk ulusunun geleceğinin çalınmasıdır. Atatürk, 1919 yılı mayıs ayında Samsun’da toprağa basarken, aynı zamanda emperyalizmin, cehaletin ve ihanetin boğazına da basmıştı... ki, “mülkün temeli olan adalet” kontrol altında, yani vatanın temeli su alıyor. (Çarpıcı örnek: Meclis başkanının anayasanın açık hükmünün hiçe sayılarak AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ilan edilmesidir.) Eğitim sisteminde, Cumhuriyetin altın yılları dönemindeki Türk gençliğini ve toplumunu dünya uygar millet ler topluluğunun saygın bir üyesi haline getirme hedefi ters yüz edilerek, eğitim planlaması, Türkleri Araplaştırma ve okulları medreseleştirme ile takas edilmiştir. Bu durum, Türk ulusunun geleceğinin çalınmasıdır. Ulusun geleceği Bizi, 57 İslam ülkesinin karanlığı içinde parlayan bir ku tup  yıldızı  haline getiren başta laik eğitim, Cumhuriyetin bütün değerleri çürütüldü. İklim ve koşullar,  şer erbabını yüreklendirecek kıvama gelebilirse, Anıtkabir’in  “Allah Allah” naraları ile tarumar edileceğini tüm vatanseverler bilmelidir. Meclis’in ve kamu yönetiminin hali, “ağlama yar ağlama” türküsünü çağrıştırıyor. 1 Nisan sabahı kâbustan uyanma günü olabilir. Bu yazı kaleme alınırken CHP’nin İzmir adayı henüz belirlenmemişti, bu  kültür ve medeniyet kentinde zaten pek bir sorun yaşanacağı beklenmiyor. İstanbul ve Ankara’nın önemi Sonuçlarının ne olabileceği konusunda AKP kurmay kademesinin uykularını kaçıran, Türkiye’nin, hatta demokratik dünyanın gözlerini çevirdiği İstanbul ve Ankara’da ise Sn. Kılıçdaroğlu, halkın önüne çıkardığı adaylar ile hedefi tam on ikiden vurdu. CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı  Sn. İmamoğlu’nun; pozitif kimliği, nitelikleri ve özeli ile; Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Sn. Yavaş’ın ise, geride kalmış iki seçimde de kanıtlandığı gibi, adayı olduğu parti seçmeni dışında da geniş bir karşılık bulması ve efsaneleşmiş güven veren kişiliği ile ipi göğüsleyecekleri ihtimali oldukça yüksek görünüyor (Sandıklara sahip çıkmak seçimin kendisi kadar önemli). Kesintisiz bir nehir gibi akan yüce Türk milletinin esenliği, demokratik hukuk devletinin geri alınması ve Cumhuriyetin kurtarılması için, varsa da gönül yaralarımızı önemsemeden,  el  ele, kol kola ve omuz omuza Yürüyelim arkadaşlar!.... Dikkat resminiz çekiliyor Nusret ERTÜRK / Eğitimci Yazar Biz o günlere değin böyle ölçüsüz söy Melih Cevdet Anday söylemişti: “İnsanın resmi bir kez çekilir. O re leyişlere alışık değildik. Kimsenin beklemediği bir başarıyla Kurtuluş Savaşı kazanılmış, Cumhuriyet yoktan var edilmiş, sim genellikle kalıcı olur.’’ çağdaş bir devlet yaratılmış, sağ Resmin çekilmesine bir söz, bir lam temeller üzerine kurulmuş davranış yeter. Bu fotoğrafı say tu. Bağımsız, başı dik ülkeden mayalım, yeniden çekelim denirse geri geri buraya geldik. de geçersizdir. 29 Ekim 1968. Cumhuriyet Yakın tarihimizde öne çıkan ba Bayramı. Artvin Lisesi bahçe zı resimlere şöyle bir bakalım. İş si. İlin valisi Babür Ünsal, daire te Başbakan Adnan Menderes’in müdürleri ve öğrenciler. Kürsü resmi: de lise müdürü Vecihi Timuroğlu, “Siz, isterseniz hilâfeti bile geri Vecihi Timuroğlu Atatürk devrimlerini uzun uzun getirirsiniz!’’ anlatır. Konuşma bitmek üzere Cumhurbaşkanı Celal Bayar: dir. Timuroğlu’nun şu cümlesi duyulur: “Küçük Amerika olacağız!’’ sözünü ve “Atatürk, toprak reformu yapacaktı an riyordu. cak ömrü yetmedi.’’ Vali Bey, “toprak reformu’’ sözünü duyar duymaz kürsüdeki okul müdürüne yüksek bir sesle: “İn aşağı, in aşağı!’’ diye bağırır. Konuklar, öğrenciler şaşkındır. Vali Beyin fotoğrafı o an çekilmiştir. Toprak reformu O dönem, ‘’toprak reformu’’ sözü etmek bilgi düzeyi düşük kişiler arasında komünistlik yapma sayılıyordu! Hem de başka kanıta gerek duyulmadan. Orhan Veli’nin: “Açlıktan bahsediyorsun/Demek ki sen komünistsin’’ şiirinde olduğu gibi. Komünistlik’’ ise en büyük suç biliniyor, “hain’’ ilân etmeye yetiyordu. O gün Artvin Valisi Babür Ünsal, iş te bu tuzağa düşüyor, kalıcı fotoğrafı çekiliyordu. Tören o an biter. Vali Bey, konuklar çay, kahve içmek için içeri girerler. İçerde, konuşma sırası Timuroğlu’ndadır; bilimsel, kültürel bir ders verir Vali Beye, ağır konuşur, yerin dibine batırır. Vali Bey, kahvesini bile içemez, orada duramaz, makamına çekip gider. Lise müdürü hakkında anında soruşturma başlatır. O yıllarda çoğu il müdürü Artvinlidir. Timuroğlu yıllar sonra da olsa Artvin’deki günlerini unutmaz. Sırası geldiğinde anlatırdı: “O günkü soruşturmada hiçbir Artvinli müdür yalan, yanlış yapmadı, doğruyu söyledi. Onun için ben diyorum ki: Artvin’in doğası güzeldir ama insanı daha güzeldir.’’ İşte Artvin valisinin resmi. İşte Artvin Lisesi müdürü Vecihi Timuroğlu’nun resmi. İşte Artvinlinin resmi. Beğendiğinizi duvara asabilirsiniz. İnsan, kendi resmini kendisi çekiyor. Dikkat resminiz çekiliyor... Kim Japon Gülü ister?... “Merhaba Japon Gülü! Kimi insan Japon Gülü gibidir. En zor günleri bekler açmak için, karanlık, soğuk, fırtına, tipi vız gelir. O kişiyi ne kışın geri dönmesi korkutur, ne kırağı çalması, ne don tutması... Heeeey! Yurdumun Japon gülleri... Hepinize merhaba!” Cumhuriyet’in simge ismi Şükran Soner’in yanına geldiğinde tanıdım Nilüfer Dündar’ı. Haber müdürlüğü, haber koordinatörlüğü yaptığım dönem Şükran Abla ile aynı kattaydık, aramızdaki mesafe en fazla 10 metreydi... Şükran Ablamın güzel sohbetlerinin yanı sıra şimdilerde 3. katın şanslıları o imkâna daha çok sahip konukları da eksik olmazdı!.. Bir gün elinde Japon Gülü’yle gelmişti Nilüfer Hanım. Bir günlük ömrü olan Japon Gülü artık Şükran Abla’nın odasının konuğuydu. O anı ölümsüzleştirip fotoğrafını çekmiştim. Dijital dünyanın azizliğine uğradım. Dün tüm gün bilgisayarımda, cep telofonumda o fotoğrafı aradım, bulamadım... Cumhuriyet gazetesine olan sevgisi, yukarıda alıntıladığım o ünlü yazıyı kaleme alan İlhan Selçuk’lara dayanıyordu. CUMOK’lulara, İlhan Selçuk’un ünlü kitabına kapak olan Japon güllerini yetiştirip, sevdiklerine taşımayı görev edinmişti. Turhanİlhan Selçuk, Ülfet Ertel kardeşlerin cenaze törenlerine Japon Gülü taşıyan da oydu... Bazen yazarlarımıza bazen okurlarımıza gidiyordu Japon gülleri... Yeni yılın ilk günlerinde kaybettik Nilüfer Hanım’ı. Bir hafta önce sonsuzluğa uğurladık. Ve Üsküdar Yavuztürk’teki evinde Japon gülleri, diğer çiçekler öksüz kaldı... Ağabeyi Niyazi Dündar’ı aradım dün. Nilüfer Hanım’ın Japon güllerini merak etmiştim, bir de diğer çiçekleri. Alanya’da yaşayan Niyazi Bey’in bir önerisi vardı: “Evdeki çiçekleri, Japon Gülü’nü yetiştirmeden anlayan, bakmak isteyen gönüllülere ulaştırmak istiyoruz...” Heeeey! Yurdumun Japon gülleri... Bugün sizlere bir görev daha düşüyor. Cumhuriyet kadını Nilüfer Dündar’ın emaneti o çiçekleri yaşatmak!.. Hava soğuk biliyorum, yine de gazetemiz santralı (0 212 343 72 74) sizlerin telefonunu bekliyor. Biliyorsunuz ki en zor günleri bekler açmak için Japon gülleri... Karanlık, soğuk, fırtına, tipi vız gelir!.. Yunus Nadi Ödülleri 74. yılına girdi. 1946 yılından itibaren yapılan Yunus Nadi Ödülleri Yarışması, gazetemizin kurucusu Yunus Nadi’ye olan saygı ve sevgiden kaynaklanıyor. Yalnız Cumhuriyet gazetesinin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda da büyük emeği bulunan Yunus Nadi’nin anısını her yıl tazelemek bizim için bir görev. Cumhuriyet’in Ulusal Bağımsızlık Savaşımızla ve Türkiye Cumhuriyeti ile eşzamanlı ve eşanlamlı bir kuruluş tarihçesi var. Yunus Nadi, gazetemizin temel taşlarını ve misyonunu bu doğrultuda oluşturdu. Yunus Nadi’nin ölüm yıldönümünü geçmişe dönük bir acı olarak değil, geleceğe yönelik bir kültür olayına 74. YIL YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ 2019 dönüştürmek amacıyla bu yarışma düzenlendi. Yarışmanın ilk düzenlendiği yıllarda Türkiye’de sanat alanında hiçbir özel ödül yoktu; tek parti dönemiydi ve yalnızca CHP’nin dü zenlediği bir şiir ödülü vardı. Aynı dönemde bütün dünyada sanat, bilim ve edebiyat ödülleri ün yapmışlardı. İsveç’te Nobel, ABD’de Pulitzer, Sovyetler’de Lenin, Fransa’da Goncourt ödüllerinin sonuçları ülkemizde de ilgiyle izleniyordu. Türkiye’de de bu alanda öncülüğü Cumhuriyet gazetesi üstlendi. Bundan 74 yıl önce düzenlenen Yunus Nadi Armağan Yarışması’yla kültür ve sanat alanında bir yarışma heyecanı oluşturuldu. Daha sonraki yıllarda ülkemizde de kültür ve sanat alanında yarışma ve ödüllerin sayısı çoğaldı. Yunus Nadi Ödülleri 74 yıl boyunca düzenli olarak gerçekleştirildi ve kültürsanat alanında amaçlanan katkıları yaptı ve etkilerini duyurdu. Daha önce bir dalda yapılan ödüllendirmenin kapsamı 1990 yılından itibaren genişletildi ve Yunus Nadi Ödülleri adıyla sürmeye başladı. Cumhuriyet gazetesi, çağdaş uygarlığa giden yolun, kültür, sanat, fikir ve bilim yolu olduğunu kuruluşundan beri savunan bir gazete. Bu yoldaki çabaları desteklemek ve özendirmekte Yunus Nadi Ödülleri’nin işlevi sürecek. 2019 Yunus Nadi Ödülleri Edebiyat Ana Dalı’nda öykü, roman, şiir; Görsel Sanatlar Dalı’nda karikatür, fotoğraf; Bilimsel Araştırma Dalı’nda sosyal bilimler araştırması olarak sürüyor. Adaylara başarılar diliyoruz. ÖYKÜ Ödüle 1 Şubat 2018 ile 1 Şubat 2019 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayına hazırlanmış bir “kitap dosyası” ile aday olunabilir. Yayımlanmamış yapıtların beyaz dosya kâğıdına makine yazısıyla çift aralıklı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici kurul, ödülü, kitap veya kitap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Hikmet Altınkaynak, Sezer Ateş Ayvaz, Seval Şahin, M. Zaman Saçlıoğlu, Murat Yalçın. ROMAN Ödüle 1 Şubat 2018 ile 1 Şubat 2019 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da yayına hazırlanmış bir “kitap dosyası” ile aday olunabilir. Yayımlanmamış yapıtların, beyaz dosya kâğıdına makine yazısıyla çift aralıklı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici kurul ödülü, kitap veya kitap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Adnan Binyazar, İrfan Yalçın, Konur Ertop, Asuman Kafaoğlu Büke, Zeynep Aliye. ŞİİR Ödüle 1 Şubat 2018 ile 1 Şubat 2019 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitap ya da “kitap dosyası” ile aday olunabilir. Yayımlanmamış yapıtların beyaz dosya kâğıdına makine yazısıyla çift aralıklı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici kurul, ödülü, kitap veya kitap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Ataol Behramoğlu, Muzaffer İlhan Erdost, Doğan Hızlan, Turgay Fişekçi, Eray Canberk. SOSYAL BİLİMLER ARAŞTIRMASI Ödüle 1 Şubat 2018 ile 1 Şubat 2019 tarihleri arasında yayımlanmış bilimsel araştırmalarla, yayına hazırlanmış en az 25 sayfa olarak beyaz dosya kâğıdına makine yazısıyla çift aralıklı yazılmış bilimsel araştırmalar katılabilir. Adaylar yapıtlarını sekiz adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici kurul ödülü kitap veya kitap dosyası arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Prof. Dr. Rona Aybay, Dr. Alev Coşkun, Prof. Dr. Emre Kongar, Prof. Dr. Ahmet Mumcu, Dr. Deniz Yıldırım. KARİKATÜR Karikatürlerin boyutu 30x40 cm’yi geçmemelidir. Her türlü teknik serbesttir. Yarışmaya en fazla beş karikatürle katılabilinir. Seçici Kurul: Metin Peker, Kamil Masaracı, Muhittin Köroğlu, Zafer Temoçin, Akdağ Saydut, Murat Sayın. FOTOĞRAF Ödüle en çok dört adet siyah beyaz fotoğraf ile aday olunabilir. Gönderilecek fotoğrafların en az 18x24 cm. boyutlarında ve daha önce başka bir yarışmada ödül almamış olması gerekmektedir. Seçici Kurul: İsa Çelik, Coşkun Aral, Garbis Özatay, İbrahim Yıldız, Dr. Ersin Turan. HER DAL İÇİN GEÇERLİ GENEL KOŞULLAR Ödüller her dalda amatörprofesyonel herkese açıktır. Cumhuriyet mensupları hiçbir dalda ödüle aday olamazlar. Adaylar gerçek ad ve adresleri ile telefon numaralarını belirtmek zorundadırlar. Ancak adaylar ad ve adreslerinin saklı tutulmasını isteyebilirler. Ödül koşullarına uymayan yapıtlar, yarışma dışında tutulacaktır. Adayların, yapıtlarıyla birlikte adlarını ve soyadlarını arkasına yazacakları iki adet fotoğraflarını, açık adreslerinin de yer aldığı katılım belgesini ve yaşamöykülerini 1 Mart 2019 Cuma günü saat 17.00’ye kadar, “Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Ödülleri” Prof. Dr. Nurettin Mazhar Öktel Sokak. No: 2 34381 Şişli / İSTANBUL adresine iadeli taahhütlü olarak postayla ulaştırmaları ya da elden teslim etmeleri ge rekmektedir. Yayımlanmış yapıtların daha önce herhangi bir ödül almamış olması koşulu geçerlidir. Zarfın ya da paketin üzerine hangi dal ile ilgili olduğunun yazılması zorunludur. Ödül dallarında konu sınırlaması yoktur. Yapıtlar hiçbir şekilde iade edilmez. Ödül alan ya da herhangi bir şekilde ön elemeden geçirilen yapıtlar, genel yayın ilkelerimiz doğrultusunda gazetemizde yayımlanabilir. Ödül sonuçları gazetemizin kuruluş yıldönümü olan 7 Mayıs 2019 Salı günü açıklanacaktır. KATILIM BELGESİ ADISOYADI: ADRESİ: TELEFON NUMARASI: EPOSTA ADRESİ: C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear