22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 29 Ağustos 2018 4 Şimdi de ‘radar izi’ krizi haber EDİTÖR: ALPER İZBUL ABD, Türkiye’nin S400 alması halinde sistemin F35’leri radarında göreceği endişesi yaşıyor. Türk tarafı ise çözüm olarak “İki sistemin aynı anda çalışmasını engelleyebiliriz” diyor SERTAÇ EŞ Türkiye ile ABD arasında F35 savaş uçakları ve Rusya’dan S400 alımı konusunda yaşanan krizin “radar izi” noktasında yoğunlaştığı anlaşıldı. ABD’nin düşman radarlarında en az radar izi bulunması prensibiyle tasarımını gerçekleştirmeye çalıştığı F35’lerin “dost unsur” kapsamında Türkiye’nin alacağı S400 hava savunma sistemlerinin radarlarından nasıl korunacağı tartışılıyor. ABD’nin bütçe yasası ile Türkiye’ye ortağı olduğu F35 satışının askıya alınmasının ardından, Kongre’den bir heyet Türkiye’yi ziyaret etti. ABD Temsilciler Meclisi Üyeleri Michael Turner, John Garamendi, Tom Marino ve ABD Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Robert Hood ile Temsilciler Meclisi personelinden oluşan heyet, Dışişleri ve Milli Savunma bakanlıklarında temaslarda bulundu. Temaslar sırasında ABD heyeti, F35 uçaklarına ilişkin çekincelerini gündeme getirdi. Heyetin özellikle F35 savaş uçağının S400 hava savunma sistemlerinin radarları aracılığıyla deşifre edilmesi noktasındaki kaygılarını ilettikleri öğrenildi. Savunma uzmanları söz konusu kaygıyı şu şekilde açıklıyor: “ABD üretimi harp sistemleri, Rusya üretimi sistemleri düşman olarak görür ve bu ülke ra darlarına yakalanmamaya çalışır. Aynı şey Rusya için geçerlidir. Uçaklar da düşman radarlarında olabildiğince iz bırakmama prensibi ile tasarlanır. Ancak bu örnekte farklı bir durum var. Türkiye S400 alarak kullanmak istiyor. Bu durumda envanterine girmiş veya girecek bütün uçakları da dost unsur olarak S400 radarlarına tanıtmak durumunda. Böylece F35’ler düşman unsur olarak S400 radarlarına görüntü vermese bile, dost unsur olarak vermiş olacak. Bu da F35 için risk olarak algılanıyor. Bu sadece ABD için değil, kendi özgün kullanımı açısından Türkiye için de bir soruna dönüşebilir.” F35 uçaklarının ABD’nin başını çektiği en son teknolojik uçak olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu uçakların İsrail tarafından operasyonel hale getirildiklerine de dikkat çekiliyor. İsrail’in bu uçakları Suriye’de kullandığını, başka ülkelerin de Rusya’nın hedefi olan başka bölgelerde kullanabileceğini, Türkiye’nin de aynı konumda olabileceğini anlatan uzmanlar, sorunun çözümlenebileceğini dile getirdi. Uzmanlar, Türkiye’nin alacağı F35’lerin S400 sistemlerine radar izi bırakmasının çeşitli yollarla engellenebileceğini, bunun için ilk akla gelen yöntemin iki sistemin aynı anda çalışmasının engellenmesi olduğuna dikkat çekti. l ANKARA Devasa Erdoğan heykeli Almanya’da tartışılıyor Almanya’da Wiesbaden Bienali’nin kültürel etkinlikleri çerçevesinde, Wiesbaden kentinin ortasına, pazartesi akşamı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın heykeli dikildi. Bu yıl ‘Bad News’ (Kötü Haber) sloganını kullanan Wiesbaden Bienali kapsamında kentin merkezindeki ‘Alman Birliği’ isimli meydana dikilen 4 metrelik heykel, açılır açılmaz ilgi odağı oldu. Kentteki AKP ve Erdoğan taraftarlarının heykelle çektikleri görüntüleri coşkulu mesajlarla paylaştığı görülürken, Wiesbadener Kurier gazetesine konuşan Türk kökenli bir kişi ise, önceki gün Chemnitz kentinde, ırkçıların yabancı kökenlilere saldırısı nı hatırlatarak, “Tam da böyle bir zamanda böyle bir performansla ortaya çıkılmasını anlayamıyorum” dedi. Videolardan birinde heykelin etrafında toplanıp hayretle heykele bakan polis memurları görüldü. Polis sözcüsü de “Tüm Wiesbaden halkı gibi biz de şaşkınız. Ama polisin bakış açısından dün gece meydanda herhangi bir sorun yaşanmadı” açıklamasını yaptı. Wiesbaden Belediye Başkanı Sven Gerich de belediye yetkililerinden böyle bir şey için izin alınıp alınmadığının araştırılmasını istediğini belirtti. Bienal organizasyonu ise çok sayıda soruya rağmen bir açıklama yapmadı. l Haber Merkezi ‘S400 tercih değil, zorunluluk’ ‘Türkiye bizi endişelendiriyor’ Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Litvanyalı mevkidaşı ile yaptığı görüşmenin ardından gündeme dair açıklamalarda bulundu. ABD ile yaşanan krize değinen Çavuşoğlu, ABD Kongresi’nden bir heyetin Türkiye’deki dünkü temaslarına ilişkin bir soru üzerine, iki ülke arasındaki diyaloğun önemine işaret etti. Diplomasi ve diyalogdan yana olduğunu belirten Bakan, Kongre üyelerinin ‘S400’den vazgeçerseniz, F35 kararı değişebilir’şeklindeki teklifiyle ilgili olarak “İlişkileri normalleştirmek için kabul edilemez şartlar koymamak lazım” ifadesini kullandı. Çavuşoğlu şunları söyledi: “Benim hava savunma sistemine ihtiyacım var. Bunu ABD dahil müttefiklerimizden istedik ancak alamadık. Amerika, Pat riotları satma garantisi verebiliyor mu? F35’te bile hep şartlar koşuyor. Benim hava savunma sistemini almam güvenliğim için elzem. Bu bir tercih değil bir zorunluluk. F35’in biz ortağıyız zaten. ‘Ben istedim, Türkiye çıkar’ yaklaşımı yanlıştır. Kovboy filmi gibi ‘ben istediğimi yaparım’ derse bunun bir karşılığı olur. Amerika’yla olan sorunlarımızı karşılıklı konuşarak çözmek isteriz, tek taraflı dayatmayla olacak işler değil bunlar.” l Haber Merkezi Çavuşoğlu ABD Savunma Bakanı James Mattis, Türkiye’nin Rusya’dan füze savunma sistemi almasıyla ilgili olarak “Bizi endişelendiriyor” yorumunda bulundu. Türkiye’nin S400 füze savunma sistemi ve F35 alma planı sorulduğunda; Rus sisteminin NATO müttefiklerine entegre edilmesine karşı olduğunu ifade etti. ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford ile Pentagon’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Mattis, “Türkiye’nin bir karar vermesi lazım. Egemen bir karar. Türkiye’nin NATO’ya Rus hava savunma sistemlerini getirme kararının bizi endişelendirdiği açık. Buna müsamaha edemeyiz” dedi. Türkiye ile Mınbiç dahil birçok konuda yakın çalıştıklarını ve bu şehirdeki ortak devriyelerin önümüzdeki günlerde başlayacağından emin olduğunu söyleyen Mattis, Türkiye ile ilgili bir soruya verdiği cevapta Ankara ile birçok konuda yakın çalıştıkla Mattis rını belirtti. Mattis, kentte YPG’lilerin kalıp kalmadığına dair soruya yanıt vermedi. Dunford ise Menbiç’te YPG’lilerin bulunmadığını söyledi. Mattis, F35’lerin Türkiye’ye teslimi hakkında ABD Kongresi’ne verilecek raporun ne zaman gönderileceğine yönelik soruyu da yanıtsız bıraktı. F35’le ilk uçuş ABD ile tırmanan diplomatik gerilim nedeniyle teslim konusunda tartışmalar sürerken Türk savaş pilotu, eğitim faaliyetleri kapsamında F35 uçağı ile ilk uçuşunu gerçekleştirdi. ‘Reform’ masası kuruluyor Erdoğan ve Bahçeli için çınar diktiler SELDA GÜNEYSU Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Malazgirt Zaferi’nin 947. yıldönümü etkinlikleri kapsamında, 26 Ağustos’ta Bitlis’in Ahlat ilçesinde düzenlenen ‘Anadolu’nun Fethi Malazgirt 1071 Anma Programı’na katıldı. Her iki liderin anma programında yaptığı açıklamalar gündemdeyken, geziye ilişkin ilginç bir ayrıntı da ortaya çıktı. Erdoğan, Cumhur İttifakı ortağı Bahçeli’nin programa katılmaya yönelik kararının ardından hem kendisi hem de Bahçeli için çınar ağacı getirtti ve yapılması planlanan Malazgirt Meydan Muharebesi Milli Parkı alanına bu ağaçları diktirdi. Çınar ağacının birine Tayyip Erdoğan, diğerine ise Devlet Bahçeli adı verildi. Erdoğan’ın, kendi adını taşıyan çınar ağacı için memleketi Rize’den, Bahçeli’nin adını taşıyan çınar ağacı içinse Osmaniye’den özel toprak getirttiği de öğrenildi. Bahçeli’nin de Erdoğan’ın jesti karşısında, ağaçlar için “Bin yıl yaşasınlar” dileğinde bulunduğu kaydedildi. ‘Kökler sağlam...’ MHP Genel Merkezi’nden de Erdoğan’ın Bahçeli’ye çınar ağacı hediye etmesi, “Çınar ağacının en önemli özelliği uzun ömürlü olmasıdır. Bin yıl yaşayan hatta bin yıldan uzun yaşayan çınarlar vardır. Dört mevsimde ekilebilen, dört mevsim kendini koruyan bir ağaçtır. Bu açıdan Erdoğan’ın Bahçeli’ye hediyesi anlamlı. Bu ağaç AKP ile MHP’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası ve geleceği için kurduğu Cumhur İttifakı’nın da simgesidir. Çınar ağaçlarının kökleri çok sağlamdır. Cumhur İttifakı’nın da kökleri sağlam” şeklinde yorumlandı. l ANKARA Trump: Brunson için savaşıyoruz ABD ve Türkiye arasında krize neden olan rahip Brunson hakkında Başkan Donald Trump tarafından kafaları karıştıran bir açıklama geldi. Trump dün akşam verdiği yemekte Evanjelist cemaatinin liderlerini ağırladı. Liderlere yönelik bir konuşma yapan Trump, Türkiye’de FETÖ ve PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla yargılanan rahip Brunson’a değindi. Ev hapsinde bulunan Brunson’ı geri getirmeye çalıştıklarını ve bunun için mücadele verdiklerini söyleyen Trump, “Birçok kötü şeyin olmasını önlüyoruz. Aralarında Kuzey Kore’deki bir rahip de olmak üzere rehineleri evlerine döndürdük. Rahip Brunson’ın serbest kalması için savaşıyoruz. Ve büyük ilerleme kaydettik” dedi. Trump’ın bu sözleri davetliler tarafından coşkuyla alkışlanırken, ‘İlerleme kaydettik’ derken neyi kastettiği kafalarda soru işareti yarattı. Kasım ayındaki ara seçimler öncesi eski avukatının itirafçı olmasıyla sıkıntılı günler geçiren Trump, Evanjelist cemaatinin desteğine büyük önem veriyor. Hükümetin fiilen askıya aldığı AB hedefi doğrultusunda 3 yıl aradan sonra yeniden toplanılıyor. Masanın bir ucunda bürokrat ve teknokratlar diğer ucunda siyasiler var DUYGU GÜVENÇ Bir süredir AB üyesi ülkelerle ilişkilerini normalleştirmek için çaba sarfeden Ankara, bugün kritik bir toplantıya evsahipliği yapacak. Başkanlık sistemiyle birlikte tabelası AB Başkanlığı olarak değişen binada; Dışişleri, Adalet, İçişleri ile Hazine ve Maliye Bakanları ve bakanlıkların AB ile uyum sürecinden sorumlu olan üst düzey teknokratlarla reform sürecini canlandırmak için atılacak adımlar ele alınacak. Hedef, AB ile fiilen durdurulan müzakerelerin de önünü açmaya yönelik ilke kararlarını almak. Adı “Reform İzleme Grubu” iken “Reform Eylem Grubu”na dönüştürülmesine karşın beklenen adımların atılmadığı toplantıların ardından bu defa hedef ‘demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü’ çerçevesinde gündeme “reform” başlığını yeniden getirmek. Kritik buluşma öncesinde teknokratların hazırlık toplantısı yaptığı öğrenildi. Bu çerçevede Türkiye ilk olarak Avrupa Konseyi’nde geçtiğimiz yıl, 13 yıl aradan sonra yeniden alındı Macron’a yanıt Sözcü’den Bir süredir AB liderlerinin Türkiye’ye yönelik eleştirilerine alt düzeyde karşılık vererek gerilimi tırmandırmayan Ankara, buna bir örnek daha ekledi. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un “Erdoğan yönetiminde İslamlaştığını” söylediği Türkiye ile “AB üyeliği değil, stratejik ortaklık süreci inşa edilmesini” savunan sözlerine Dışişleri Sözcüsü Hami Aksoy yanıt verdi. Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada Macron’ın sözlerini ‘teessüfle karşıladıklarını’ belirterek özetle şunları söyledi: “Dünyamızın hastalığı haline gelmiş popülizm ve ayrılıkçılığa inat hedefimiz; daha güçlü ve paylaştığımız ortak değerlere dayalı ve Türkiye’li bir AB’dir. Bu çerçevede, Macron’un konuşmasında birkaç kere “İslamcı” veya “İslami terör” ifadesi kullandığı dikkatimizi çekmiştir. Terörün dini, milliyeti ve ırkı olmadığını, bu musibetin herhangi bir dinle ilişkilendirilmesini son derece yanlış bulduğumuzu bir kez daha ifade etmek isteriz”. ğı “denetleme sürecinden” çıkmayı hedefliyor. Ancak bunun dahi yıllar alacağı Ankara tarafından biliniyor. Albayrak da masada Türkiye’nin 13 yıl sonra yeniden alındığı denetlemeden çıkması için OHAL’in kaldırılmasının ilk adımını oluşturduğuna işaret eden kaynaklar, bu çerçevede OHAL başvurularını inceleme komisyonu ve yargı sistemin de “masumiyet karinesini” ön planda tutacak reform sürecine ulaşma hedefinin altını çizdi. Toplantıya Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın da katılması dikkat çekti. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun da 3031 Ağustos’ta Avusturya’da toplanacak olan AB Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı’na (GYMNICH) katılacağına işaret edilirken AB ile son günlerde olumlu bir rüzgâr yakalandığına dikkat çekildi. Son olarak Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Türkiye ile “AB üyeliği değil, stratekik ortaklık süreci inşa edilmesini” öneren sözlerine de Ankara’nın tepkisinin Dışişleri Sözcüsü ile sınırlı kalması dikkat çekti. Vize artık uzak hedef 3 yıl aradan sonra yapılacak toplantının gündeminde AB ile vize serbestisine yönelik adımlar başlık olarak yer alsa da Brüksel ile bu sürecin kısa sürede canlandırılması beklenmiyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun atılan her adımı ‘terörle mücadeleye’ bağladığı; Cumartesi Anneleri’nin 700 haftadır devam eden eylemi için “anneliğin teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık” dediği bir ortamda vize serbestisi için şart olan “terörle mücadele yasasında değişiklik” yönünde adım beklenmiyor. Buna karşın kişisel verilerin korunması gibi Türkiye’nin uzun süredir yanaşmadığı özerk kurul çabalarına ağırlık verilmesi gündemde. l ANKARA İsa Erçetin Osman Karağlı Hakkâri’de araç devrildi: 2 şehit Hakkâri’nin Şemdinli ilçesine bağlı Samanlı köyünde, askeri aracın devrilmesi sonucu İsa Erçetin ve Osman Karağlı şehit olurken, 5’i ağır 7 asker yaralandı. Yaralı askerler, ambulanslarla Yüksekova Devlet Hastanesi’ne kaldırılıp tedaviye alındı. Hakkâri Valiliği’nden yapılan açıklamada şöyle denildi: “28.08.2018 günü saat 10.30 sıralarında İlimiz Şemdinli İlçesi Samanlı Köyünden Derecik istikametine seyir halinde olan 34. Hudut Tugay Komutanlığı’na bağlı aracın virajı alamayarak devrilmesi sonucu 2 askeri personel şehit olmuş, 5’i ağır olmak üzere 7 askeri personel ise yaralanmıştır. Yaralı personelin tedavileri sevk edildikleri Yüksekova Devlet Hastanesi’nde devam etmektedir. Konu ile ilgili adli tahkikat devam etmektedir.” l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear