23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 3 Nisan 2018 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY ZAMLAR TAM GAZ ekonomi 11 Dört ay içinde elektrik ve doğalgaza iki kere zam yapıldı. Gazın fiyatı yüzde 9.7 arttı. Akaryakıt fiyatları da döviz bahane edilerek sürekli yükseltiliyor Yılbaşından bu yana hem elektriğe hem de doğal ji bedeline yapılan zammın yüzde 5.95 olması; bu kalem üzerinden oransal gaza iki kere zam yapıl olarak kesilen fonvergi dı. Zamların devamı ise benzeri kesintilere de zam gelecek. BOTAŞ, santrallara ve sanayiye sat ŞEHRİBAN KIRAÇ yapılması anlamına geldiği için aylık asgari 230 ki tığı doğalgaz fiyatını 1 lovat saatlik (kWh) elekt Nisan’dan geçerli olmak üzere rik tüketen bir hanenin faturası yüzde 9.7 arttırdı. Fiyat artışıy 106 TL’ye çıktı. Böylece 2017 yıl la OSB’de elektrik üretimi ama sonuna göre konut kullanıcıları cı dışı kullanım için her 1000 nın elektrik faturalarına yapılan m3 başına düşen fiyat 796 zam yüzde 11.95’e ulaştı. Elekt TL’den 873.21 TL’ye çıktı. riğin ana girdi olduğu büyük sa Yine aynı tarihten itibaren nayi kuruluşları için ise nisan yüksek tüketimi olan sanayi ayından itibaren çok daha yük abonelerinin elektrik fiyatına sek elektrik faturaları ödeme da, geçen yıl sonuna göre yüz zorunluluğu doğdu. de 26.88 zam geldi. Sanayicilere göre zamlar üretimin önünü Devamı gelecek kapatacak. Enerji Piyasası Düzenleme Geçen hafta mesken kullanıcı Kurumu Başkanı Mustafa Yıl larının elektrik fiyatlarına 1 Ni maz, elektrikte ortaya çıkan ma san 2018 tarihinden itibaren ge liyet artışlarının biriktirilerek çerli olmak üzere yüzde 2.9’luk yıl sonunda toplu bir zam ola zam yapılmıştı. Elektrik fiyatı rak yansıtılmasının doğru bir nı oluşturan kalemlerden ener uygulama olmayacağını savuna rak, “Bu durumdan hem vatan daşımız zarar görür hem de sek törümüz. İhtiyaç hasıl olması halinde küçük düzeyli bu tip fi yat artışlarını uygulamak doğru olacaktır” açıklaması yaptı. Dalga etkisi Elektrik fiyatlarına bu yılın başından itibaren yüzde 12’ye dayanan oranda zam yapılması, ekonominin temel girdisi olması nedeniyle pek çok üründe de fiyat artışlarını tetikleyici bir etki yaratacaktır. Zaten enflasyon yüksekliği nedeniyle sıkıntı yaşanırken, elektrik fiyatlarına yapılan küçük bir zammın dalga etkisi yaratacağı göz ardı edilemez. Yılbaşından bu yana yapılan zamlarla benzinin litre fiyatı illere göre değişiklik göstermekle birlikte 6 TL’yi aşarken motorinin fiyatı ise 5 lirayı aştı. 30 Ekim 2017’de akaryakıt fiyatları, ‘Benzin’ 5.53, Motorin 4.99 ve Otogaz 3.07 iken; 27 Mart 2018 tarihi itibarıyla akaryakıt fiyatları, Benzin 5.98, Motorin 5.30 ve Otogaz 3.23’e çıktı. Fazla tahsilat Elektrik Mühendisleri Odası’na (EMO) göre, Türkiye yıllık elektrik tüketiminin 290 milyar kilovat saat alınarak, elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 22’sinin konutlar tarafından gerçekleştirildiği dikkate alındığında; yapılan zam nedeniyle mesken kullanıcılarından 1 yılda 3.14 milyar TL fazladan tahsilat yapılacak. Yine bu zamla birlikte elektrik faturası üzerinden kesilen vergi benzeri kalemlerin yükü de arttı. Katma Değer Vergisi olarak 4 milyar 488 milyon TL, yüzde 5’lik Belediye Tüketim Vergisi kapsamında 780.5 milyon TL, yüzde 2’lik TRT payı kesintisi kapsamında 312.2 milyon TL, yüzde 1’lik Enerji Fonu kapsamında 156 milyon TL olmak üzere 1 yıl içinde hanelerin elektrik faturaları üzerinden toplam 5.7 milyar TL vergi ve benzeri kesinti yapılacak. Kaynak: EMO Haklı gerekçesi yok Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu, elektrik ve doğalgaza gelen zamların petrol fiyatları ya da diğer ürün fiyatlarının artmasından kaynaklanmadığına işaret ederek, “Bu zam gazın kendisinden değil genel ekonomik sorunlardan ve belirsizliklerden dolayı artırıldı. Petrol fiyatları arttı diye gaz fi yatları ertesi gün artmaz, dört ayda yapılan ikinci zammı haklı kılacak bir artış yok ortada” denildi. Zamların, cari açık ve BOTAŞ’ın açıklarını kapatmak için yapıldığını vurgulayan çalışma grubuna göre, bazı yabancı sermayeli enerji şirketlerinin ise Türkiye’den ayrılacağı öngörülüyor. İş dünyası ise yapılan zam ların rekabet gücünü azaltmasından endişeli. Sanayiciler “Doğalgaz ve elektrik fiyatlarındaki yükseliş ve buna döviz kurlarındaki artış da eklenince üreticisiyle, tüketicisiyle ağır bir bedel ödemek durumunda kalıyoruz. Zam enflasyonla mücadelede de Türkiye’yi geri düşürecek” açıklaması yaptı. En kırılganı Türkiye Johannes Zutt DB: AB ile ilişki sürmeli Dünya Bankası Türkiye Direktörü Johannes Zutt, 20182019 yıllarında Türkiye’de büyümenin yüzde 45 arasında ılımlı bir şekilde gerçekleşmesini beklediklerini söyledi. Zutt, “Ancak Türk firmaları, verimlilik konusunda aktif olmazsa bu seviyedeki büyümeyi sürdüremez. Türk şirketleri, Avrupa ve küresel değer zinciriyle iyi bir şekilde bütünleştiler ancak değer zincirinin en kârlı kısmının üzerinde çalışmıyorlar. İleriye dönük olarak, Türk şirketlerinin, daha yüksek fiyatlar talep eden ürün ve servislerin inovasyonunda, bu ürün ve servislerde daha fazla gömülü teknoloji sağlamada daha iyi iş çıkarmaları gerekiyor” dedi. Zutt, Türkiye ekonomisinin Avrupa ekonomisiyle yakından ilişkili ve ABD Merkez Bankası’nın faiz artırımlarına karşı hassas olduğunu dile getirerek, Türkiye’nin, bu faiz artırımlarından ve yüksek petrol fiyatlarından kaynaklanan stresi yönetebilmesi, ayrıca AB ile ilişkilerini sürdürmesi gerektiğini vurguladı. l Ekonomi Sevrisi 13 fon yöneticisinden Türkiye’ye jeopolitik ve siyasi risk uyarısı geldi TÜSİAD 47 Yaşında Erol Bilecik Türkiye’nin önde gelen girişimcilerinin ve iş dünyası yöneticilerinin oluşturduğu gönüllü bir iş dünyası kuruluşu olan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) 47’nci yaşını kutluyor. 2 Nisan 1971’de kurulan ve Türkiye’de kamu dışı milli gelirin yarısını oluşturan, kurumlar vergisinin yüzde 80’ini ödeyen ve dış ticaretin yüzde 85’ini gerçekleştiren 4 bine yakın şirketin temsilcisi TÜSİAD, Avrupa özel sektörünün temsil ku ruluşu Busines sEurope üyesi kimliğiyle Avrupa Birliği’nin siyaset üretme ve karar alma süreçlerinde Türk iş dünyasının sesi olma görevini de icra ediyor. 47’nci yılına toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik önemli bir adım atarak giren TÜSİAD, 18 Ocak’taki Genel Kurul Toplantısı’nda açık ismini ‘Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’ olarak değiştirdi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, “Önceki TÜSİAD başkanlarını saygıyla anıyor hepsine teşekkür ediyorum. Atatürk ilkelerine, demokrasiye, sosyal ve ekonomik kalkınmaya olan bağlılığını güçlendirerek sürdürecek olan kuruluşumuz, Türkiye’yi büyütecek, Türkiye’nin refahını yükseltecek tüm proje ve politikalara destek olmayı sürdürecek” dedi. l Ekonomi Servisi Türkiye’nin de aralarında olduğu gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülkelere kıyasla daha aktif bir çeyreği geride bırakırken, bunun yanında piyasa oyuncuları Türkiye’ye ilişkin değerlendirmelerinde jeopolitik risklerle birlikte yerel politikaya ilişkin uyarılarda bulundu. Bloomberg’in aralarında UBS, Deutsche Bank ve BNP gibi 15 kurumun temsilcisi ile yaptığı ankette gelişmekte olan piyasalara yönelik iyimser algı öne çıktı. Anketi yanıtlayanlardan 13 katılımcı Türkiye’nin yerel politika dolayısıyla en kırılgan ülke olduğunu düşünürken sadece bir tanesi bu riskin orta düzeyli olduğunu düşünüyor. Katılımcıların önemli çoğunluğu Türkiye’nin küresel jeopolitik risklere karşı da kırılgan olduğunu dikkat çekti. Buna göre 15 katılımcıdan 13’ü küresel jeopolitik risklerin Türkiye’ye etkisinin yüksek olacağını öngörüyor. Katılımcılar Türkiye açısından Fed, ABD ekonomisi ve enflasyon görünümünün de etkili olacağı görüşünde. l Ekonomi Servisi Çin’den ABD’ye misilleme Çin, ABD’den ithal edilen 128 ürüne vergi tarifesi uygulayacak. Vergi uygulanan ürünler arasında domuz eti ve meyvede var. Çin Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, dünden itibaren geçerli olan vergi tarifelerinde, 120 üründe yüzde 15; 8 üründe ise yüzde 25’lik bir uygulama olacağı belirtildi. Vergi uygula masının ABD’nin 23 Mart’ta Çin’e çelik ve alüminyum ithalatında uyguladığı vergi politikasına karşılık olarak yapıldığını ifade eden bakanlık, ABD tarafından uygulanan verginin Dünya Ticaret Örgütü kurallarının ihlali olduğunu ve ülke ekonomisine ciddi bir zarar verdiğini ifade eden bir açıklama yaptı. l Ekonomi Servisi Borç çevirmelerde sorun yok Ziraat Bankası Genel Müdürü ve Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, sektörde kredi talebinde de arzında da iştahın güçlü seyrettiğini belirterek, ilk çeyrekte Ziraat Bankası’nın yüzde 5 nakdi kredi ve aktif büyüme yakaladığını, yüzde 6 da mevduat büyümesi gerçekleştirdiğini söyledi. Aydın, “İnşaat sektöründe herkes sorunlu gibi bir yaklaşım doğru değil. Farklı kentlerde farklı tipler farklı satılıyor. Biraz daha yavaş satılan yerler var mıdır? Vardır tabii” diye konuştu. Mevduat dışı kaynak sağlama noktasında sorun görmediklerini belirten Aydın, bugüne kadar borçlanmaları hep çevirdiklerini, bundan sonra da bir sorun beklemediklerini belirterek, “Hatta en son sendikasyon kredimizi yüzde 100’ün üzerinde bir oranla temdit ediyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi İslamın çaresiz çocukları, iç savaş, göç kıskacında Bu yılın Türkiye üzerinden, öncelikle en ağır yükü, bedelleri ülkemize, halkımıza ödetilen göç dalgasında patlama, doğu, güneydoğu topraklarımızdan yığılmalarla yaşanınca, yaşanan dramların görüntüleri, röportajlar eşliğinde medya gündemimize de taşındı. SavaşTaliban’dan kaçan Afganlar, açık işgali yaşamadan mezhepler iç savaşlarının en ağır bedellerini ödeyen Pakistanlılar, kaçakçıların çizdikleri birkaç bin liralık kara yolculuklarında ülkelerinin topraklarını, İran’ı aştıktan sonra haftalar, aylar süren yolculuklarının üzerine, karayolundan dağların arasından Türkiye’ye sokuluyorlar. Dağ yollarında soğuktan kırılmadan, yığılmalar, bu kez çolukçocukkadın, artmış olarak katlanan dramları, ölümleriyle görmezlikten gelinemeyecek boyutlar kazanıyor.. İlk, 50 kişinin sıkıştırıldığı minibüs kazasında 17 göçmenin ölümüyle çarpıldık. Sonra kandırılmış, yollarda bırakılanların saklandıkları tarlalar, ormanlıklardan yollara taşmalarıyla, yerleşim merkezlerindeki çaresiz başıboş yığılmalarıyla tanıştık. Dünün röportajlarına yansıyan verileriyle, bölgede kayıtlı yığılmış göçmen sayısının on bini aştığına, bir tek Aşkale’de 1500 kapasiteli toplama merkezi çevresinde kayıt için yığılmış kaçak göçmenlerin ülkelerine iadeleri işlemlerinin bile aylar alacağını öğrendik. Kaçınılmaz kaçak iş, barınma çarelerinin peşinde, çaresizliklerine dayanamayanların giyim, yiyecek yardımlarıyla bekleşenler, ne yapıp edip öncelikle tanıdıklarının olduğu, geçici iş, barınma çözümü bulabilecekleri İstanbul başta, batıya doğru merkezlere geçiş için yol aradıklarını anlatıyorlardı. Çat pat televizyonlardan Türkçe öğrendiğini söyleyen bir gencin, yollarda çok fazla insanın öldüğü, başlarına kaçakçılık oyunlarıyla da acılı işler geldiğini, açlık, yorgunluk, soğukta, haftalar süren yürüyüşler de içinde, Türkiye’de ortalıkta kaldıkları yerlere varana kadar ellerinde bir şeyler kalmadığını anlatırken.. Umuda yolculuklarını “Müslüman toprakların çocukları savaşlar, terör, açlığın, işsizliğin, yaşam çaresizliklerinde, umuda yolculukta, kurtuluşu Hıristiyan dünyasının topraklarına sığınmada arıyorlar..” anlamında kesik kesik, yarım yarım cümlelerle özetliyor. İlk en güvenli toprak olarak Türkiye’yi gördükleri ise ortak dillendirme oluyor. Besbelli uzaktan, bizim IrakSuriye, sonra Afrika, Afganistan, Pakistan’dan çaresiz göç eden Müslümanların, çok çok milyonlarla sayılır olan göçmenlerinin bizim ülkemiz yoksullarına en ağır yansıyan işsizlik, yoksulluk, çaresizlik sorunlarıyla birlikte yaşadıklarımız onlar için göreceli hafif kalıyor.. HHH Ülkemizde göç, terör sorunlarının çok ötesinde, demokrasi, hakhukuk, sosyal devlet, laik Cumhuriyet, Atatürk devrimleri üzerinden yaşanan, İktidarlarının çok zikzaklı siyasal İslamcı ittifaklar, ırkçı soslu cepheleştirmeler üzerinden otoriterleşme, hakhukuk ihlalerinde en çok yoksulların sırtına yüklenen ekonomiksosyalsiyasal yükler, cepheleştirmelerin insan hakları ihlalleri travması, dertleri bizim özel kapalı gündemimize kalıyor.. İşler sarpa sardıkça, ülkemizdeki kazanılmış haklar, yaşam düzeyi, koşullar, kültürel erozyon, yoksullaşma, yoksunlaşma, haksız vurgunlar, yolsuzluklar da, çevre yağmalamaları da içinde, çaresizlikler katlandıkça, otoriterleşmenin dili, tehditlerinde bozulan üslup, artan avam tehdit dili, öfke, kitlelere şiddet olarak yansıyor. Kuşkusuz balık baştan kokuyor, en etkili başı çekenlerin diliyle, oluşturdukları haksızlık, hukuksuzlukların katlanmasıyla, halk yığınlarında yaşama, çaresizliğin, kötülüklerin kollanması önekleriyle günlük yaşama kaba güç, acımasızlık, vahşet kuralsızlıklarıyla ulaşıyor. “Çatlasanız da, patlasanız da..” söylemde en argosundan meydan okumaya dönüşmüşse, hak arayanlara, hak aramaya kalkışanlara en acımasız baskı, şiddet yaşatılıyorsa.. “İçi bizi yakıyor” yaşam tablomuz, giderek diktatörlüklerin ezdiği, İslam dünyası içindeki acımasız iç savaşlar bataklığına doğru gidişe, sorunlara çekilmiş oluyor. Kuşkusuz hâlâ laik Cumhuriyet, Atatürk devrimleri, sosyal devlet, demokratik haklar, örgütlenmeler kazanımlarımızla, çağdaş uygarlığa doğru yol alışımızdan gelen toplumsal birikimimizin gücü, dinamikleri çok değerli. Hâlâ emperyal çıkarlar savaşlarında İslam dünyasının çekildiği acılar bataklığındaki ülkelerden çok umutlu direngenliklerimizle, siyasal İslamcı sivil diktatoryal gidişi durdurabilme gücümüz var.. 1 Mayıs yine ayrı gayrı Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türkİş) Genel Başkanı Ergün Atalay, bu yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü Hatay’da kutlayacaklarını açıkladı. DİSK Birleşik Metal İş Sendikası ise tüm emek örgütlerine 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama çağrısı yaptı. Birleşik Metalİş Sendikası Başkanlar Kurulu’nun açıklamasında, saldırıların yoğunlaştığı, grev yasaklarının ardı ardına hayata geçirildiği, antidemokratik uygulamaların, baskı ortamının yaygınlaştığı bir dönemde sendikalara ve emek hareketine yönelik 1 Mayıs kutlama alanına ilişkin devam eden keyfi tutumun son bulması için bu yıl Taksim’de kutlamaların önemine dikkat çekildi. l Ekonomi Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear