23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 27 Nisan 2018 10 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 11 CUMHURİYET’İ SUSTURMA VE GAZETECİLERE GÖZDAĞI OPERASYONUNDA ARKADAŞLARIMIZA VERİLEN HAPİS CEZALARI GAZETEMİZİ YILDIRAMAZ Türkiye böyle kalmaz 4 Dünya medyası, basın 4 543 gün tutsak kalan İcra 4 Çok sayıda okur, siyasetçi, meslek örgütleri, Batılı Kurulu Başkanımız Akın Atalay, gazeteci ve STK temsilcisi politikacılar mahkemenin ayağının tozuyla 56. kez tutulan gazetemize ziyarette bulunup kararına büyük tepki gösterdi. Adalet Nöbeti’ne katıldı. destek mesajları verdi. Cumhuriyet davasında 7 yıl 6 ay ceza alan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Türkiye’de adaletin zor günler yaşadığını belirterek “7.5 yıllık bir ceza bizim için çok önemli değil. Bu, Türkiye’de gazeteciliğin cezalandırılmaya çalışıldığı bir davaydı. Aldığımız cezalar da gazeteciliğin cezalandırılmasıdır. Cesaretle ve üzerine gide gide haber yapmaktan hiçbir güç bize alıkoyamaz, gazeteciliğe devam. Gerekirse tekrar girer yatarız, o güne kadar gazetecilik yapmaya devam edeyeceğiz. Kimsenin bizi korkutmasına izin vermedik, ver meyeceğiz. Herkesi de cesaretli olmaya çalışıyoruz. Herkes cesaretli olsun. Adaleti sadece kendimiz için değil, herkes için istiyoruz. Cezaevlerinde şu anda yatan avukatlar, gazeteciler, yazarlar, aydınlar, milletvekilleri var. Herkes için adalet, hemen şimdi diyoruz!” ifadelerini kullandı. Murat Sabuncu, “Benim için yok hükmünde bir karar. Bu, Türkiye’de gazeteciliği, biz gazetecileri korkutmak için verilmiş bir karar. Dava da öyle açılmış bir dava. Ben cesaretle sonuna kadar gazetecilik yapmaya devam edeceğim. Gerekirse tekrar cezaevine de gi reriz öyle bir korkum öyle bir endişem yok. Türkiye böyle gitmez, Türkiye böyle kalmaz. Özgürlükler noktasında cesaretle hareket etmek lazım. 7 buçuk yıl hapis cezası almamış gibi devam edeceğim gazeteciliğe. Bu bizim için bir şeref madalyası. Memleketi ve mesleği sevmeye devam edeceğiz. Haber yapmaya devam edeceğiz. Kimsenin kuşkusu olmasın.” ‘Enseyi karartmayın’ Muhabirimiz Ahmet Şık FETÖ’nun kumpasıyla Odavtv davasında yargılanıp beraat etmişti. FETÖ’ye yardım etti ği iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildiği karara şöyle tepki gösterdi: “Enseyi karartmayın. Haklı olanı susturma savaşını tarihte hiçbir diktatörlük kazanamadı. Biz kazanacağız.” 2 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edilen yazarımız Kadri Gürsel, Twitter’da, “Suçlanan ve cezalandırılan gazeteciliktir. Gazetecilik suç değildir” diye yazdı. 3 yıl 9 ay hapis cezası alan çizerimiz Musa Kart da sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Kart, “Ceza yağmuru hep oldu. Ama eskiden bir de hukuk şemsiyesi vardı eli mizde... Şemsiye rüzgârdan döndü ve artık paramparça diye yürümekten vaz mı geçeceğiz? Tanıyanlar bilir, yürümeyi severim!..” dedi. Telefonunda Bylock olmadığı tespit edilince tahliye edilen muhasebe çalışanımız Emre İper de 3 yıl 1 ay 15 gün hapse mahkum edildi. Kararı değerlendiren İper, sosyal medya hesabından şunları paylaştı: “Tahkikat yapıldı, duruşmalar yapıldı, savunmalar yapıldı, karar verildi... Sonuç. Adalete özlem var!!! Yapılması gereken... O zaten elinizde farkında mısınız?” l İSTANBUL/Cumhuriyet HAYALİ SUÇLAMAYLA CEZA YAĞDIRDILAR İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, örgüte yardım suçlamasıyla Akın Atalay’a 7 yıl 13 ay 15 gün, gazetemizin imtiyaz sahibi Orhan Erinç’e 6 yıl 3 ay, avukatımız Bülent Utku’ya 4 yıl 6 ay, Genel Yayın Yönetmenimiz Murat Sabuncu’ya 7 yıl 6 ay, yazarımız Kadri Gürsel’e 2 yıl 6 ay, okur temsilcimiz Güray Öz’e 3 yıl 9 ay, yöneticimiz Önder Çelik’e 3 yıl 9 ay, çizerimiz Musa Kart’a 3 yıl 9 ay, yazarımız Hakan Kara’ya 3 yıl 9 ay, avukatımız Mustafa Kemal Güngör’e 3 yıl 9 ay, yazarımız Aydın Engin’e 7 yıl 6 ay, yazarımız Hikmet Çetinkaya’ya 6 yıl 3 ay, muhabirimiz Ahmet Şık’a 7 yıl 6 ay, muhasebe çalışanımız Emre İper’e 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası vermişti. Mahkum edilen tüm yazar ve yöneticilerimizin yurtdışına çıkışlarının da yasaklanmasına karar verildi. Kılıçdaroğlu’ndan ‘geçmiş olsun’ telefonu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’ı dün arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. MESLEK ÖRGÜTLERİ: Tarihe kara leke l DİSK Basınİş: “Uzun söze gerek yok. Cumhuriyet gazetesi davası ulusal ve uluslararası kamuoyunun gazetecilerin nasıl dört duvar arasına konulduğunu, nasıl ‘terörist’ ilan edildiğini görmesini sağladı. DGM’lerin kapısına kilit vuran emekçiler olarak biliyoruz ki, birlikte olursak bu baskı ortamını geriletebiliriz. Bugün demokrasi ve özgürlük isteyenler de en az faşizmin tetikçiliğini yapanlar kadar cüretkâr olmak, güçlerini birleştirmek zorundadır. l İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu adına Başkan Misket Dikmen: “Karar basın ve cumhuriyet tarihinin kara bir lekesi. Cumhuriyet davasından çıkan kararların, gazetecilik mesleği ve ifade özgürlüğü adına duyulan kaygıları daha da artırdı. Anayasa ile güvence altına alınmış haber alma özgürlüğü, hukuk ihlal edilmiştir. Gazetecileri teröre destekle ilişkilendirmek aklın alabileceği bir şey değildir. Gazeteciliğin gereklerini yerine getiren meslektaşlarımız tam da bu nedenle susturulmak istenmektedir.” l Basın Konseyi: “Aynı gün Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümü töreninde Cumhurbaşkanı tarafından, tam da daha fazla demokrasi ve özgürlük vaat edilmişken, meslektaşlarımıza yağdırılan cezalarla şoke olduk. Terör örgütlerine yardım ettiği tespit edilen üst düzey devlet görevlilerine yakın zamanda verilen cezalardan bile ağırı, meslektaşlarımıza layık görüldü. Cumhuriyet gazetesi davasında uzun tutukluluklardan sonra verilen ‘toplu mahkumiyeti’ hukuken ve vicdanen kabullenemiyoruz.” l İSTANBUL İZMİR / Cumhuriyet DENİZ YÜCEL: HESAP VERECEKLER Uzun süre tutuklu yargılanan gazeteci Deniz Yücel sosyal medya hesabından “Hoşgeldin, Akın Atalay! Gazetecilik suç değidir ama görevi kötü kullanmak ve rehin almak suçtur. Dikta rejimine alet olan hâkimler ve savcılar er ya da geç bunun hesabını verecektir. Umarım, kendi uyduruk mahkemeleri gibi bir yerde değil adil şekilde yargılanırlar” mesajını paylaştı. ‘ONLARI DA ÇIKARACAĞIZ Atalay’ın eşi Adalet Dinamit de kararı şöyle değerlendirdi: “Gazetecilik cezalandırıldı. Umarım istinaf, Yargıtay bozar. Yoksa Türkiye’nin geleceği parlak olmaz.” Gazetemiz İcra Kurulu Başkanı avukat Akın Atalay, mahkemenin tahliye kararının ardından dün gece yarısı cezaevinden ayrıldı. Hapishane çıkışında ailesi, meslektaşları ve gazetemiz çalışanları tarafından karşılanan Atalay, kısa bir konuşma yaptı. Kendisini destekleyen herkese teşekkür eden Atalay, “İçeride yüzlerce gazeteci, öğrenci, akademisyen, memur, hukukçu bir sürü insan var. Bu mağduriyet üretim merkezlerinin mağduru durumundalar. Onları çıkarmak bütün herkesin boynunun borcudur. Ama inanıyorum ki çok az kaldı, her gecenin sabahı olduğu gibi sabaha çok yaklaştık, inşallah onları da yakında aramızda görürüz” dedi. Uykuya yatmış olanlara uyarıAtalay, tüm haksız tutuklamalara karşı tutulan 56. Adalet Nöbeti’ndeydi Gazetemizin yayın politikasının suçlama konusu edildiği dava ile tüm haksız tutuklamalara karşı çıkmak için Nisan 2017’de başlayan “Adalet Nöbeti” dün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde 56. kez tutuldu. Nöbette ilk konuşmayı yapan avukat Kemal Aytaç “Arkadaşlarımıza ‘Dik durun, dik duracağız’ dedik. Onlar ‘teslim olmayız’ dediler. Onurumuzla bu işi buraya getirdik ve onurumuzla bu işi bundan sonra da sürdüreceğiz. Dün (önceki gün) bir karar verildi. O kararı biz tanımıyoruz. O karar toplumun vicdanında kabul görmedi, görmeyecek de. Sizler verdiğiniz bu rezil kararların altında ezileceksiniz. Biz kazanacağız, başka çaresi yok” dedi. Adalet Nöbeti’nin Türkiye’de adaletsizliğe uğrayan herkes için umut yarattığını söyleyen Akın Atalay, “Bu işin organizasyonunda görev alan arkadaşlarımız, emeği geçenler başta olmak üzere bütün katılımcılara henüz içeriden yeni çıkmış bir arkadaşınız olarak, içerideki mağdurlar adına çok teşekkür ederim” diyerek sözlerine başladı. Atalay, “Bizim kendileri gibi hukukun dışına çıkmamızı istiyorlar ama biz buna izin vermeyeceğiz. İnsanın biraz vicdanı varsa sevinemiyor. Mağduriyetler son bulduğunda hep beraber sevineceğiz. Ben o günlerin çok uzak olmadığına inanıyorum. Bizi terör örgütlerine üyelikle suçlayamadılar. Yardımla suçladılar fakat netice olarak terör örgütlerine yayın yoluyla yardım ettiğimiz gerekçesiyle terör örgütü üyesi diye ceza verdiklerinden daha fazla ceza verdiler. Benim buradan algıladığım mesaj bize değil kamuoyunda hâlâ uyanamamış Nöbete tahliye edilen Akın Atalay, dava kapsamında yargılanan Murat Sabuncu, Günseli Özaltay, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz, Hakan Kara, Emre İper ile HDP milletvekili avukat Filiz Kerestecioğlu, CHP milletvekili avukat Sezgin Tanrıkulu, EMEP MYK üyesi avukat Levent Tüzel, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu ve SODEV Onursal Başkanı Ercan Karakaş da katıldı. olanlara. Uykuya yatmış olanlara ‘Yargının durumu bu düzeye geldi. Tam rezalet ve sefalet safhasındayız. Bu karar nedeniyle de anlamıyorsanız daha ne diyelim’ demek istiyorlar. Bizim lehimize beraat kararı olarak yorumluyorum” dedi. l HDP milletvekili avukat Filiz Kerestecioğlu: “Ben iflah olmaz bir naif olarak Akın’ın yerine umutluyum, adalet de olacak, yargı da bir gün ayarını bulacak diye düşünüyorum. 24 Haziran’dan sonra daha fazla nefes aldığımız bir ülke yaşayacağız.” l CHP milletvekili avukat Sezgin Tanrıkulu: “Arkadaşlarımız son sözleri ve savunmalarıyla hukuk fakültesi öğrencilerine önemli bir kaynak bıraktılar.” l SODEV Onursal Başkanı Ercan Karakaş: “Türkiye cezaevleri fikrini özgürce söyleyen, barış ve demokrasi diyenlerle dolu. O bakımdan bu Adalet Nöbeti iyi bir dayanışma oldu. 24 Haziran fırsat.” l Gazeteci Hilmi Hacaloğlu: “Zannediyorlar ki umutsuz kalacağız, bırakacağız, unutacağız. Umudunuz, gücümüz, kuvvetimiz ve mücadele azmimiz var. Biz kazanacağız” dedi. l EMEP MYK üyesi avukat Levent Tüzel: “Bu süreçte son derece dik, onurlu, gerçeğin, halkın, ülkenin, insanlığın yanında oldular. Cezaevlerinde siyasetçisinden, gazetecisine, hukukçusundan sanatçısına, aydınına çok insan var. 24 Haziran’da bir hesaplaşma yapacağız.” l Gazetemiz avukatlarından Tora Pekin: “Yukarıdaki odalarında oturan her savcı ve her yargıç, gazeteciliğin ve avukatlığın suç olmadığını, yani halkın haber alma hakkının ve savunmanın suç olmadığını anlayana, öğrenene kadar böyle çalışmaya devam edeceğiz.” l İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu: “56 hafta önce Akın Atalay, Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör için onların şahsında basın özgürlüğü ve demokrasi için bir araya gelmiştik. Biz avukatlar olarak bu mücadelelerin tarihini yazan insanlarız. 24 Haziran’da göreceksiniz yine ellerimizi sallayacağız, birilerini yolcu edeceğiz.” l İSTANBUL/Cumhuriyet ATALAY ÖZGÜRLÜĞÜN İLK GÜNÜNDE GAZETEMİZDEYDİ ‘Ağız dolusu gülerek çalışmaya devam’ Akın Atalay Özgürlüğünün ilk gününde İcra Kurulu Başkanımız Akın Atalay, gazetemizin Şişli’deki merkez binasına geldi. Atalay, mesai arkadaşları tarafından çiçekler, alkışlar ve Zülfü Livaneli’nin, “Ey Özgürlük” şarkısı eşliğinde karşılandı. Törende konuşma yapan Atalay, “Bu gazetenin bir mensubu olduğum için çok mutluyum. Bu süreçte birçok kesimden destek aldık. Ama insanın çalıştığı kurumun arkasında olması, bunu her gün görmesi çok değerli ve anlamlı. Kendimizi gazeteye çok daha borçlu hissediyoruz. Dolayısıyla eskisinden çok daha fazla çaba sarf edeceğiz. Bizler içerdeyken yaptığınız yayınlarla bizi çok onurlandırdınız. Herkese çok teşekkür ediyoruz” dedi. Yola kaldıkları yerden devam edeceklerini aktaran Atalay, “Sanıyorum bizi alıp bize ders vermek isteyenler boylarının öl çüsünü aldılar. Almaya da devam edecekler. Ama biz bunu bir kin intikam duygusuyla değil, onlara haddini bildirmek duygusuyla değil, eskiden yaptığımız gibi gazetecilik ilkelerine sadık kalarak yapacağız. Kimseden korkmadan, çekinmeden halkın haber alma hakkını yerine getirmeye inatla, ısrarla, dirençle yerine getireceğiz” diye konuştu. “Bizim moralimizi hiçbir şey bozamaz” diyen Atalay şunları söyledi: “Mahkemenin verdiği karar da sadece yargılananların değil bu gazetenin şeref madalyasıdır. 94 yıllık anlamlı Cumhuriyet logosu bizi hep korudu. Bundan sonra da korumaya devam edecek. Bizler Cumhuriyet’in adına yakışır şekilde yayıncılık yapmaya, eğlenerek gülerek, ağız dolusu gülerek mücadele etmeye devam edeceğiz.” l İSTANBUL/Cumhuriyet ayl Atalay’ı gazetemiz çalışanları büyük coşku ile karşıladı. Murat Sabuncu Bülent Özdoğan Gazeteci, yazarlar Oktay Ekşi, Altan Öymen ile Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç gazetemizin Şişli’deki merkezini ziyaret edip destek açıklamasında bulundu. ‘Cumhuriyet davası bağımsız basının durumunu gözler önüne serdi’ diye duyuruldu İfade özgürlüğüne saldırı dünya basınında AVRUPALI SİYASİLER ‘Adaletin izi yok’ l Alman Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin Genel Sekreteri Annegret KrampKarenbauer: “Türkiye’de endişe verici gelişme. Cumhuriyet gazetesinde olduğu gibi basın özgürlüğüne her müdahale ile Türkiye Avrupa’dan uzaklaşıyor. Bu nedenle de, Almanya’da Türk seçim kampanyası olmamalı. l Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Kati Piri: “Cum huriyet kararında adaletin hiçbir izi yok. Türkiye’nin en eski gazetesinin 15 gazetecisi ve çalışanı gülünç bir terörizm suçlamasıyla hüküm giydi.” l Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Agnes von der Mühll: Gazeteciler Ahmet Şık ve Murat Sabuncu da dahil Cumhuriyet gazetesinin 14 çalışanının mahkum edilmesinden endişe duyuyoruz. Avrupa Konseyi üyesi olan Türkiye’deki insan hakları ve temel özgürlüklerle ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. l Rebecca Harms (AP Yeşiller Grubu): Akın Atalay’ın serbset bırakılmasına ve şu anda sanıkların hiçbiri hapse dönmek zorunda olmamasına karşın, mahkumiyetler ve 7 yıla yakın hapis cezası istenmesi çok sert. Kararın gerekçesi henüz yayınlanmadı ama Türkiye’nin en eski, bağımsız gazetesinden gazeteciler ve çalışanları işlerini bildiklerini ve vicdanları ile en iyi şekilde yaptıkları için mahkum edildikleri açık. Gazetecilik bu şekilde suç haline gelir. AİHM, Sabuncu ve Şık’ın başvurularıyla ilgili kararını hızla tamamlamalı. Açık ki Türkiye’de iç hukuk yollarıyla telafi garanti edilemez. l Dış Haberler ANKARA/ Cumhuriyet Tahliye olan Akın Atalay’ı gazete bahçesinde uzun süre aynı koğuşta kalan Murat Sabuncu karşıladı. Fransız AFP haber ajansı, “Türkiye’de, gazetecilere hapis cezası” başlığıyla duyurduğu haberinde Cumhuriyet gazetesinin yayın hayatına Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bir yıl sonra, 1924’te başladığını vurguladı. Haberde, “Gazete, hükümet karşıtı manşetleriyle birçok kez Erdoğan tarafından hedef alındı” ifadeleri yer aldı. Fransız Le Monde gazetesi de, “Türkiye’de basın özgürlüğündeki erozyonun sembolü haline gelen Cumhuriyet davasında yargılanan 13 kişinin ceza alması, basın özgürlüğü savunucuları tarafından endişeyle karşılandı. Son gelişme, Erdoğan’ın özellikle başarısız darbe girişiminin ardından medyaya yönelik baskıyı artırdığını gösteriyor” yorumuna yer verdi. Bitanya’da yayımlanan Financial Times gazetesi internet sitesindeki haberinde, cezaların Türkiye’de bağımsız medyanın yüzleştiği durumu gözler önüne serdiğini yazdı. Ayla Jean Yackley imzalı haberde, insan hakları savunucularının çıkan kararları, “ifade özgürlüğüne saldırı” olarak nitelendirdikleri belirtiliyor. Gazeteye konuşan Londra merkezli Uluslararası Yazarlar Birliği’nin (PEN International) avukatlarından Sarah Clarke, kararlar ile ilgili olarak şu yorumu yapmış: “Ağır cezalar ile 24 Haziran’daki erken seçim öncesi tüm medyaya bir mesaj verilmek isteniyor. Seçimi denetleyecek özgür bir basının olmadığı bir ortamda, demokrasiyle bağdaşmayacak usulsüzlükler yapılmasından derin kaygı duyuyoruz.” ABD’de yayın yapan Washinton Post gazetesi ise haberi “Türkiye’nin en eski gazetelerinden Cumhuriyet’in 14 çalışanı, en yükseği 7.5 yıl olmak üzere hapis cezasına mahkum edildi. Tahliye edilen davalılar, temyiz başvurusunda bulunacak” ifadeleriyle duyurdu. 22 uluslararası sivil toplum kuruluşundan ortak açıklama: Tek suç ve kanıt gazetecilik Basın özgürlüğü ve insan hakları alanında faliyet gösteren 22 uluslararası sivil toplum kuruluşu, Cumhuriyet davası kararının ardından yaptıkları ortak açıklamayla Avrupa Konseyi’ne çağrıda bulundu. “Bu, suçun gazetecilik, tek ‘kanıtın’ ise gazetecilik faaliyetleri sayıldığı bir davadır” başlığıyla yayımlanan çağrı metninde, “Avrupa Konseyi kurumlarını ve üye devletlerini, Türkiye’ye özellikle ifade özgürlüğü ve adil yargılanma gibi temel insan haklarını korumak ve onlara saygı durmak konusundaki uluslararası zorunluluklarını hatırlatmaya çağırıyoruz” denildi. Diğer Uluslararası basın meslek örgütlerinden de şu tepkiler geldi: l Harlem Desir (AGİT Basın Özgürlüğü Temsilcisi): Akın Atalay’ın serbest kalmasını ve 3 kişinin beraatini memnuniyetle karşılıyorum ama ona ve diğer Cumhuriyet çalışanlarına verilen hapis cezalarını şiddetle kınıyorum. Cumhuriyet’teki gazetecilere yönelik teröre destek verdiği suçlaması temelsizdir ve mahkemenin kararı bunu birkez daha teyit etti. Bu gazeteciler, temel insan hakları olan işlerini yaptıkları için mahkum edildiler. Türkiye’ye cezaları tersine çevirme ve basın özgürlüğüne saygı duyma çağrısı yapıyorum. Bu kritik durumda AİHM’nin Murat Sabuncu ve diğerleri ile Ahmet Şık dosyasında vereceği karar son derece önemli olacak. l Nina Ognianova (Gazetecileri Koruma Komitesi Avrupa ve Orta Asya Program Koordinatörü): Kendisi yargılanması gereken bir adalet sistemi tarafından Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik mahkumiyeti kınıyoruz. Basını susturmak için Türk yetkililerin gazeteciliği terörizmle karıştırması açıkça bir alay konusu. Temyizde bu kararların tersine dönmesi çağrısında bulunuyoruz. l Uluslararası Af Örgütü: Cumhuriyet davasında yargılanan başından beri gazeteciliğin ta kendisiydi. Bu karar akla mantığa sığmayan apaçık bir adaletsizlik ve Türkiye’de hem adalet hem de basın özgürlüğü açısından küçük düşürücüdür. l Dış Haberler Roboskili ailelerden hapis cezalarına tepki Roboski’de 28 Aralık 2011’de 19’u çocuk 34 kişinin savaş uçakları tarafından bombalanarak öldürülmesinin üzerinden 330 hafta geçti. Roboskili aileler her hafta olduğu gibi bu hafta da kaybettikleri yakınlarının mezarlarını ziyaret ettikten sonra yaptıkları açıklamada adalet istedi. Roboskili aileler adına açıklamayı okuyan Veli Encü, gazetemizin yönetici, yazar, muhabir ve çalışanlarına verilen cezaları, “çocuklar ölmesin” dediği için öğretmen Ayşe Çelik’in 6 aylık bebeğiyle cezaevine konulmasını ve Roboski’de kardeşi ve 11 yakınını kaybeden, milletvekilliği düşürülen Ferhat Encü’nün 18 aydır süren tutukluğuna tepki gösterdi. l Yurt Haberleri Biten bir davanın ardından... Saat gece yarısını çoktan geçmiş. Tepede dolunaya tamamlanmak üzere olan pırıl pırıl bir ay. Şavkı denize vurmuş, denizde ışıklı dalgalar. Dalgaların ahengiyle salınan ve kırmızısı, sarısı, mavisi ay ışığında parıldayan irili ufaklı tekneler, kayıklar. Balıkçılar çoktan uyumuş. Kasabanın halkı çoktan uyumuş. Kuşlar çoktan uyumuş. Kediler çoktan uyumuş. Bir biz uyumamışız, bir de birkaç sokak köpeği. Hatta sanki biz az önce uyanmışız gibi. Zihnimiz diri, içimiz neşeli. Tatlı bir uğultu olmuşuz bomboş kasaba sokaklarında, bir meyhaneye doğru yola koyulmuşuz. Kaldırıma konmuş bir bar masasının etrafında toplaşıyoruz. Akın... Az önce hapisten çıkan arkadaşımız. Yüksek bir taburede, bir kolu sevgilisinin omzunda, öbür kolu havada neşe içinde kadeh kaldırıyor. Özgürlüğe içiyoruz. Hem bedenen hem fikren. Yapılan savunmaların cesaretine içiyoruz. Avukatlarımızın aklına, fikrine içiyoruz. İktidarın baskıları karşısında yılmayışımıza içiyoruz. İrademize ve inancımıza ve hayallerimize içiyoruz. Herkes uyurken ve üzerimize serin bir çiy yağarken ve yarın ne olacağı hâlâ belirsizken... Gülüyoruz. Her şeye gülüyoruz. Hapisten son çıkan arkadaşlarımızla, hapisten ondan önce çıkan arkadaşlarımızın öfkeden özenle arıttıkları tatlı hapishane anılarına... Önümüzde bizi bekleyen tedirgin edici siyasi günlere... Arka masadan arada bize laf atan ve “En büyük gazete yazmayan gazete” diye bağırıp duran sarhoş arkadaşa... Masaya gelen kızarmış patateslere... Yanımızdan geçen köpeklere... Başımıza gelenlere ve geleceklere... Gülüyoruz. Bu gece biz gülüyoruz. Hiç uykumuz yok. Herkes uyumuş. Biz cin gibiyiz. Akın sanki hapisten az önce çıkmamış gibi. Yarın sanki herkes adalet nöbetinde yeniden buluşup iktidardan bu utanç verici basın davasının ve diğer davaların, içerideki diğer gazetecilerin, haksız yere hapse atılan tüm insanların hesabını sormaya devam etmeyecekmiş gibi. Az önce arkadaşlarımıza kesilen cezalar dehşet verici bir hukuk cinayeti değilmiş gibi. Hiçbir şey olmamış ve daha da olmayacakmış gibi. Bu gece biz bir gülüyoruz. Masadaki peynire gülüyoruz. Tepemizdeki yıldızlara gülüyoruz. Kasabanın aslında çoktan kapanması gereken, bizim için uzun mesaiye direnen küçük rock barında çalınan kâh neşeli kâh hüzünlü eski şarkılara gülüyoruz. Herkes uyuyor. Biz uyumuyoruz. Muhtemelen bir de savcı ve hâkimler ve onları avcuna almış siyasiler uyumuyorlar. Biz birbirimize sarılıp sarılıp gülerken ve her şeye rağmen inadına güzel şeylerden konuşup, umutlu şeyler düşlerken... Onlar... Onlar yataklarında sırt üstü yatıyorlar ve tavana bakıyorlar ve kötü şeyler düşünüyorlar. Biz, hapislere atılanlar, cezalandırılanlar, tehditlerle hayatları karartılanlar, cezalarla yıldırılmaya çalışılanlar, gülüyoruz. Onlar.. endişeleniyorlar. Çünkü biliyorlar; Cumhuriyet davasının ilk aşaması karara bağlanıp bitti. Ama basının bu iktidarla davası henüz bitmedi. CHP’li Utku Çakırözer: Hapsedilen gazeteciliktir Tutuklu gazeteci, yazar, akademisyen ve hak savunucularını Silivri Cezaevi’nde ziyaret eden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Cumhuriyet Davası’ndan çıkan hapis cezalarına tepki gösterdi. CHP’nin gazeteci kökenli milletvekillerinden, gazetemizin eski Genel Yayın Yönetmeni Utku Çakırözer, “Cumhuriyet Gazetesi’nin yönetici ve muhabirlerine adaletsiz bir yargılama sürecinin sonunda haksız, hukuksuz verilen bu cezalar gazeteciliğin cezalandırılması, hapsedilmesi demektir. Asla kabul edilemez. Hiçbir somut iddianın olmadığı iddianame ile başlayan Cumhuriyet davasında, terör örgütüne yardım suçlamasıyla ceza yağdırılması fikir ve ifade özgürlüğünü bir kez daha ağır bir şekilde yaralamıştır” dedi. CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm de gazetemizin Ankara Bürosu’nu ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerini iletti, verilen cezaları kınadı. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear