22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 7 Mart 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Erdoğan, ittifak ısrarına rağmen Erdoğan SP’den‘evet’demeyen Karamollaoğlu’na isim vermeden umudunu kesti‘gülegüle’dedi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “kutuplaştırıcı” tutumunu eleştiren ve “kucaklayıcı” olunmasını savunan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’ndan “ittifak umudunu” kesti ve isim vermeden “güle güle” dedi. Ancak uzunca bir aradan sonra ilk kez partililere, “Bizi izleyen tüm kardeşlerimize diyorum ki kucaklayıcı olacağız, ürkütücü olmayacağız” diye seslenmesi dikkat çekti. Erdoğan, partisinin grup toplantısında Zeydin Dalı Harekâtı’yla ilgili bilgi verdi, “Harekâtın bundan sonraki kısmının çok daha hızlı şekilde yürüyeceğine inanıyorum” dedi. Sınırda kurulmak istenen terör koridorunun tek hedefinin Türkiye olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı, “Tüm silahların namluları ülkemize doğrultuldu? Hani dosttunuz ya? Hani biz müttefiktik? Bunların hepsi aynen deve kuşu gibi. İstedikleri kadar yalan söylesinler, istedikleri diplomasi oyunlarını oynasınlar, biz bu gerçeği görüyoruz. Sahadaki bütün politikamızı buna göre belirliyoruz. Artık kimin ne dediği değil ne yaptığına bakıyoruz. Somut uygulamasını görmediğimiz hiçbir görüşmenin, mutabakatın bizim nezdimizde kıymeti harbiyesi yoktur” görüşünü dile getirdi. ‘SP’ye ‘güle güle’ İttifak düzenlemesine ilişkin olarak CHP’nin eleştirilerine tepki gösteren Erdoğan, söz konusu düzenlemenin bütün partiler için geçerli olduğunu söyledi. MHP ile oluşturdukları ittifa ‘Topları tüfekleri varsa, bizim de Allah’ımız var’ AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, ittifakı kast ederek, “Biz ümmetin ve milletin birliğini ve beraberliğini sağlamanın adımını atıyoruz” dedi. BM’nin Doğu Guta’yla ilgili kararına değinen Erdoğan, “Batsın sizin kararınız. İşleme konulmayan kararın insanlık için ne anlamı var. Siz insanlığı aldatıyorsunuz, kandırıyorsunuz. Biz boşu boşuna ‘dünya beşten büyüktür’ demiyoruz” diye konuştu. Türkiye’nin yalnız kalsa bile üzerine düşeni yapacağını belirten Erdoğan, “Onların tankları, füzeleri, topları, uzaylara giden şusu busu her şeyi olabilir. Bizim Allah’ımız var. Olaya böyle bakacağız ve böyle yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı. kın kararlı bir şekilde Meclis’te yürüdüğünü anlatan Erdoğan, “Niye birileri rahatsız oluyor? BBP de desteklediğini ilan etti. Bu çatının altında olmasını arzu ettiğimiz partiler kendilerine başka bir yol arkadaşı seçiyorsa onlara da güle güle demekten başka bir şey elimizden gelmez” dedi. İyi niyetlerini, samimiyetlerini ve hatta ısrarlarını defaatle ortaya koyduklarını anlatan Erdoğan, “Azami müştereklerimizin olduğu siyasi hareketlere, siyasi partilerle beraber olmanın ittifakını kuruyoruz, asgari müşterekler değil. Biz ümmetin ve milletin birliğini ve beraberliğini sağlamanın adımını atıyoruz. Biz geçmişte, azami müştereklerimizin olduğu siyasi partilerle beraber olmanın ittifakını kuruyoruz. Asgari müşterekler değil. Biz ümmetin ve milletin birliğini ve beraberliğini sağlamanın adımını atıyoruz. Bu ittifakın da buna hizmet ettiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu. 2019’da yapılacak yerel ve genel seçimlerle ilgili olarak tüm partililere önemli görevler düştüğünü kaydeden Erdoğan şöyle konuştu: “Bizi izleyen tüm kardeşlerimize diyorum ki kucaklayıcı olacağız, ürkütücü olmayacağız. Milli ittifakın çok sağlam bir zeminde yürümesinin adımlarını beraber atacağız. En geç yılbaşında belediye başkanlıkları için seçim iklimine, kampanyaya girmiş oluyoruz. Ardından da Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimi geliyor. Şahsım bir yanda, Başbakanımız ve diğer arkadaşlarımız bir yandan kongrelerimize iştirak ediyor ve bu süreci yürütüyoruz.” Tüm kadınların Kadınlar Günü’nü kutlayan Erdoğan, kadının diğer özelliklerinin yanı sıra anne ve eş sıfatlarıyla toplumda çok ayrı bir konuma sahip olduğunu, kadın ve erkeğin bir bedenin iki yarısı gibi düşünüldüğünde aslında ikisinin de aynı olduğunu, biri olmadan diğerinin bir anlamının olmadığını söyledi. ‘Yayınları kesin’ Peygamberin ‘Cennet annelerin ayakların altındadır’ buyurduğunu kaydeden Erdoğan, “Annelerinizin ayaklarının altını öpün. Annelere ihanet edenler son zamanlarda biraz artmaya başladı. Televizyonların yayınları da bu işi iyice zıvanadan çıkartıyor. Medyaya da sesleniyorum lütfen bu yayınlarınızı şöyle kesintiye uğratın yoksa milleti çileden çıkartacaksınız” ifadesini kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Hak aramak kabahat mi?’ HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 8 Mart için Ankara’da sokağa çıkan ve gözaltına alınan kadınlara ‘Kabahatler Kanunu’ kapsamında cezalar verilmesine tepki gösterdi HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 8 Mart dolayısıyla Ankara’da sokağa çıkan kadınlara, gözaltına alın dıktan sonra Kabahatlar Kanunu kapsa mında ceza verildiğini belirterek, “Hak arama mücadelesi ne zaman kabahat oldu. Biz sizin kabahatlerinizi biliyo ruz. Ve sizin her türlü cezanıza, karşı her tür lü şiddetinize, baskını za karşı alanlara çıkma Pervin Buldan ya, haklarımızı aramaya devam edeceğiz. Kadın lara bunu reva görenler, AKP, ‘Biz kadın lara haklarını verdik’ diyorlar. Bir de bu kadar ikiyüzlüler” diye konuştu. HDP’nin dünkü grup toplantısında konuşan Buldan, 2017 yılında 409 ka dının öldürüldüğünü belirterek, “Doğal afette bile bu kadar insan hayatını kay betmeyebilir ama kadın cinayetleri ar tık bir şiddet afetine dönüşmüştür. Bu rada iktidar nerede, devlet nerede? Ai leden Sorumlu Bakan nerede? Bu kadar şiddet, bu kadar kadın katliamı yaşa nırken iktidarın ve Aile ve Sosyal Poli tikalar Bakanı’nın sessiz kalmasını an lamakta zorluk çekiyoruz. Yüzlerce po lis Ankara Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı’nın önünde bekliyor. Bu polisler sadece o heykeli korumak için oradalar. Gerçekten şaka gibi ama eşin den, iş yerinde, evinde, sokakta, mey danda tacize ve tecavüze uğrayacak ka dınları koruyacak bir iktidar yok” dedi. Erdoğan’ın partisinin grup toplantısın da “Cennet annelerin ayaklarını altında dır. Annelerinizin ayakları altını öpün” dediğini anımsatan Buldan, “Siz Berkin Elvan’ın annesini yuhalatmadınız mı? Pe ki Berkin Elvan’ın annesi anne değil miy di? Siz bu kadar zorbalığı annelere reva görürken, kendi annenizin ayaklarını öp meye gidebilirsiniz ama biz bu ülkede bas kı gören, zulüm gören her annenin aya ğının altını öpüyoruz buradan” ifadeleri ni kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet HDP’li il başkanına ilk duruşmada tahliye Geçen yıl ekim ayında, “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla tutuklanan HDP Bursa İl Başkanı Yüksel Akgün, Bursa 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün yapılan ilk duruşmada tahliye edildi. Mahkeme, sanık avukatlarının yaptığı savunmanın ardından tutuklamanın tedbir oluşu ve delillerin toplanmış olduğu gerekçesiyle Akgün’ün tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar verdi.?l DHA MHP lideri Bahçeli, kadın ve çocukları istismar edenler için idam ve hadım cezası istedi. ‘Hadımsa hadım, idamsa idam’ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, çocuklara ve kadınlara yönelik cinsel istismar suçu işleyenler için “idam ve hadım cezası” istedi. Bahçeli, Afrin’in temizlenmesinin ardından da harekâtın kapsamına Mınbiç’in alınması gerektiğini de söyledi. Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, Türkiye’de 2017 yılı itibarıyla 408 kadının katledildiğini, olayların çoğunun ise ya devlet koruması altında ya da boşanma davası sürerken yaşandığına dikkat çekti. “Ne ara bu kadar sapık türedi?” diye soran Bahçeli, “Hapisse hapis, hadımsa hadım, idamsa idam, neyse gereği yapılmalıdır. İstismar suçuna getirilecek cezalar ister kimyasal isterse de ebedi mahkumiyet olsun, sonuna kadar uygulanmalı, iyi hal falan da dikkate alınmamalıdır” diye konuştu. “Cumhur İttifakı” ile ilgili olarak da konuşan Bahçeli, “İlkesizler ittifak arıyormuş, durmasınlar toplaşsınlar, nefeslerine güvendikleri kadar koşuşturup dursunlar. Sıkıyı gördüler ya, ihanet hukukunda yakında buluşup söz keserler. Biz, ‘Cumhur İttifakı’ diyoruz, küresel suikastın karşısında tarafımızı gösteriyoruz” ifadelerini kullandı. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Azıcık sus, Türkiye nefes alsın’ İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Sayın Erdoğan’a seslenmek istiyorum; arkadaş azıcık sus. Birazcık ailene zaman ayır, birazcık evinde otur, her konuda konuşmak mecburiyetinde değilsin, her seferinde şu parmağını sallamak zorunda değilsin. Azıcık evinde otur dinlen, nefes al, biz de nefes alalım, Türkiye de nefes alsın” dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’ndaki toplantıda, kadın üyeleriyle bir araya geldi. Akşener, “Çölleşen fikir dünyamız, Türkçesi yetersiz siyasilerimiz, fikri alanları bomboş, kupkuru siyasi önderler bunun neticesinde seviyesi düşen, dili bozulan, hakaret, sövgü gibi alanın dışına çıkamayan bir siyasi atmosfer... Meral Akşener Bunu değiştirecek olan kadındır. Sizsiniz. Onun için İYİ Parti bir kadın hareketidir. Hem cesurlar, hem de bir kadın hareketidir. Ben uzun yıllar kadın konusunda çalışmış bir hoca olarak inanıyorum, uzun yıllar siyasette kadın hakları konusunda çeşitli gruplarla mesai harcamamız bir siyasetçi olarak kadının gücünü, kadın isterse neleri hayata geçirebileceğini yaşamış bir insanım. Onun için pergelimizin ucunu elbette kadınların üzerine koyduk” dedi. Akşener sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben buradan Sayın Erdoğan’a seslenmek istiyorum; arkadaş azıcık sus. Birazcık ailene zaman ayır, birazcık evinde otur, her konuda konuşmak mecburiyetinde değilsin, her seferinde şu parmağını sallamak zorunda değilsin. Azıcık evince otur dinlen, nefes al, biz de nefes alalım, Türkiye’de nefes alsın. Kadına şiddette iyi hal indirimi verenleri bizim iktidarımızda, sizi iyi hal indirimi uygulamayacaklar.” haber 5 Gerçekçi Bir Rüya Çaresiz bir kara bulut gezinip duruyor üstümüzde. Yağmur yağdı yağacak. Ne varsa boca edecek üstümüze, sokakları sel götürecek, kirli sular rögar kapaklarını patlatacak, sular evlerin bodrum katlarını basacak. Gecekondu sahipleri yoksul eşyalarını yüksek yerlere taşıyacak. Evleri yıkılmasın diye dişini tırnağına takmış teyzeler öfkeyle yumruklarını sallayacak. Elinden bir şey gelmeyen, çareyi çığlıkları ile tüm mahalleyi örgütleyen karılarında arayan kocalar, “Ne yaptık ki biz” diye ürkek cümleler kuracak, tespihlerini daha hızlı çekecekler. HHH Tam o sırada Yüksel Caddesi’nde yağmurluklarını giymiş, gaz fişeklerini hazırlamış polisler ellerinde pankartlarla yürüyen genç kızlara doğru hızlanacak. Tam o sırada yağmur deli bir sağanağa dönüşecek. Tam o sırada genç bir kızı saçlarından sürükleyen, tam da o genç kızın yaşındaki sivil, uzaklaşmaya, beladan kaçmaya çalışan, kusursuz vatandaşa “Göster döveyim haini” diyecek. Tam o sırada birdenbire kesilecek yağmur. Kara bulutların ortasında bir delik açılacak, güneşin saklı ışığı yeryüzünde parlayacak. Bir an duracak herkes. HHH Hepimiz duruyoruz, herkesin aklında fikrinde gezinip duran, birbirini izleyen, çelişen, çakışan çağrışımlar, gökyüzüne bakıyoruz. Ben de bakıyorum. Koğuşun kapısındayım, her nasılsa bendeymiş demir levye. Kanırtarak açıyorum metalik çığlıklarla ses veren kapısını koğuşun. Akın merdivenlerden iniyor, Ahmet beton bahçeden “Kim o?” diye öfkeyle bağırıyor, Murat, “Güray Abi geldi” diyor, kitapları sağa sola çekiştiriyor, kâğıtları düzeltiyor, kalkıyor üç kişiye dar gelen masadan, kucaklaşıyoruz. HHH “Neden buradasın, sen tahliye olmamış mıydın aylar önce” diye soruyor Ahmet. “Yağmur diyorum, Yüksel’de kızları dövüyorlar, Taksim’e saksılarla bodur ağaçlar getirdiler, Atatürk Kültür’ü yıkmaya başladılar, rüyada mıyım ben?” “Hayır değilsin. Levyeyi nerden buldun?” diyor Akın, “Kavga sırasında kızlardan birinin elindeydi bu pankart sopası” diyorum, gülüyor Ahmet. “Hasta mısın Abi, geç otur şuraya”, ayran çıkarıyor küçük buzdolabından. HHH “Biz bu dolabın buzlarını bir türlü eritemezdik” diye anlatmaya başlıyorum. Koruma memuru hışımla içeri giriyor, “Kim açtı bu kapıyı” diye üstüme yürüyor. “Hop”, diyor Ahmet, tahliyemiz geldi bizim.” Bahçe kapısından kuş sesleri doluyor içeri. Hepsi inmiş aşağıya, ekmek kırıntılarına. Ağır Ceza Başkanı’nın sesi geliyor, “Tutuklu bulundukları süre hesaba katılarak...” Murat “Bizim bir talebimiz yok” diye duruşma salonunun arka sıralarına sesleniyor, Ahmet “Ben daha sözümü söylemedim” diye bağırıyor. HHH Tam o sırada Fransız Konsolosluğu’na doğru yürümeye başlıyor 8 Mart’çı kadınlar. “Hadi gidelim” diyor Ahmet. Ben levyeyi vermek için aynı zamanda berber de olan koruma memurunu arıyorum. Karanlık basmış iyice. Dışarıda dostlar arkadaşlar toplanmışlar, o kalabalığın içinden bağırıyor eski bir arkadaş, “Yağmur durdu, yağmur durdu.” HHH Televizyon açık kalmış. Sıkıntıyla konuşan spiker, çatışmaların sürdüğünü, 100 teröristin etkisiz hale getirildiğini, 2 HDP’linin daha vekilliklerinin düştüğünü, sosyal medyada barış isteyen 14 kişinin göz altına alındığını, yasadışı gösteri yapan 7 kadının Emniyet’e götürüldüğünü haber veriyor. Peki, duruşma ne oldu? Çıktı mı çocuklar? “Ne çocuğu, diyor Ahmet’in sesi, kazık kadar olduk, yaşlandık çoktan.” HHH Çıkmışlar, kaçırmışım ben, hayatı kaçırmışım. “Bu kez bildin işte” diyor Ahmet. Akın gülüyor, Murat gazeteye gidelim telaşında. Bildim mi gerçekten, çıktınız mı, dışarıda mısınız, levyeyi verseydik bari berbere. Gülüyorlar, hep birlikte gülüyoruz, ağız dolusu gülüyoruz, çocuklar, dostlar, arkadaşlar, dışardakiler içerdekiler, gazeteciler... Karan toprağa verildi Kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren CHP Parti Meclisi (PM) üyesi ve eski Trabzon İl Başkanı Yavuz Karan için dün Trabzon’da cenaze töreni düzenlendi. Cenazeye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcıları, CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi ile çok sayıda seveni katıldı. Cenaze namazının ardından Karan’ın cenazesi Akçaabat ilçesinde defnedildi. Cenaze töreni nedeniyle ertelenen CHP grup toplantısının bugün yapılacağı bildirildi. l İHA Kılıçdaroğlu terhis oldu Sivas 5. Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı’nda geçen yıl 15 Eylül’de askerlik görevine başlayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun oğlu Kerem Kılıçdaroğlu, kısa dönem olan 6 aylık askerlik görevini tamamlayarak dün terhis oldu. l DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear