29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 8 Şubat 2018 EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: SERPİL ÜNAY yorum/haber 13 Sol elin kötülükleri Diyanet buyurdu: “..Anne ve babaların çocuklarına sağ elle yeme ve içmeyi öğretmeleri gerekir..” Neden? Diyanet’in bu açıklamasında okuyoruz: “Hz. Peygamber (s.a.s) .. şeytanların sol elle yiyip içtiklerini haber vererek ümmetini uyarmıştır.” Asrı Saadet’ten bu yana çok zaman geçti; sol eli kullanma konusunda yeni bilgiler edindik. Mesela, insanların genellikle yüzde onunun sol ellerini kullandıklarını öğrendik. M. Dragoviç adlı bir araştırıcı ve arkadaşları, bu oranın bazı ülkelerde daha düşük olmasını, o ülkelerde sosyal hoşgörünün az olmasıyla açıklamışlardır: Doğu Avrupa ve Çin’de sol eliyle yazan ve çizenlerin oranı bu nedenle daha azdır. Demek ki hoşgörüsü eksik ülkelerde bir çocuk aslında bedeninde doğuştan var olan nedenlerle çoğunluktan farklı bir tutum sergiler yani sol elini kullanırsa anasının, babasının, öğretmeninin tepkileriyle karşılaşmakta, “Cici elini kullan! Doğru elini kullan!” denilerek baskılanmaktadır. O zamandan bu zamana edinilen bilgileri dindarlarımız Diyanet gibi görmezlikten mi gelmeliler? Haşa! Mehmet Arif Bey’in 1908’de Mısır’da basılmış “Binbir Hadis” başlıklı bir eseri vardır. Yazar, bu eserin önsözünde Hz. Muhammed’in özdeyişlerini eski hadis hitaplarından derlediğini ve ancak “sahih” olanları alıp kuşkulu olanlara yer vermediğini söylemiş. Mehmet Arif Bey, eserine, en güvenilir hadis kitaplarının tümünde yer almış olan hadisleri katmış, tümünde değil de birkaçında bulunanları ise almamıştır. Bu eserdeki hadislerden 198 sayılısında Hz. Muhammed, Cenabı Hakk’ın, her yüz yılda bir dini çağa uyduracak ya da çağa göre yorumlayacak birini göndereceğini söylemiştir. “Binbir Hadis”i okuyunca, Hz. Muhammed’in köktendinci olmadığını, dinin tek ve dondurulmuş yorumunu savunmadığını, yorumların zamanla değişebileceğini bildiğini anlıyoruz. Bunlardan habersiz olan Diyanet, vatandaşlara, her şeyi, mesela nasıl oturup kalkacaklarını, burunlarını nasıl sileceklerini sormamaları gerektiğini bildireceğine hâlâ “Kadınların kaşlarını almalarının caiz olup olmadığı” gibi soruları soranlara “Mecbur değilsen kaşını, bıyığını, tüylerini aldırmak günahtır ama psikolojini bozacak kadar kötüyse aldırabilirsin” gibi cevaplar vermektedir. Diyanet, sol elin kötülüğünü anlatadursun, biz sol elin ve sol kolun insan sevgisini, eşitliği, insanın insanı sömürmesine karşı çıkılması gerektiği inancını simgelediğini biliyoruz ve bu nedenle sol elimizi ve sol kolumuzu, 1 Mayıs’ta ve insan haklarının, demokrasi, barış ve adalet özleminin dile getirildiği her yerde ve her alanda havaya kaldırmaktan da asla vazgeçmiyoruz! YÖKDİL Sınavı 17 Mart’ta Dördüncü YÖKDİL Sınavı, 17 Mart 2018 tarihinde, 30 ilde toplam 35 sınav merkezinde, tek oturum halinde yapılacak. Sınava, 16 Şubat saat 18.00’e kadar yokdil.yok.gov. tr internet adresi üzerinden başvurmak mümkün. Sınav, Fen Bilimleri, Sağlık Bilimleri ve Sosyal Bilimler alanlarında; İngilizce, Almanca, Arapça ve Fransızca dillerinde gerçekleştirilecek. Sınava; yükseköğretim kurumlarında lisansüstü eğitim; TUS, DUS, EUS ve doçentlik sınavına başvurmak isteyen adaylar ile üniversitelerce akademik yükseltmelerde kendilerinden akademik dil yeterliliği puanı istenen adaylar katılabiliyor. 8 ŞUBAT 2018 SAYI: 33727 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:34 06:19 06:41 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08:01 13:24 16:09 07:43 13:09 15:56 08:03 13:32 16:22 Akşam 18:36 18:22 18:48 Yatsı 19:57 19:42 20:05 Dört partili Meclis’in üçüncü büyük partisi olarak 59 milletvekiliyle parlamentoya girdi. 6 milyon civarında oy almıştı. Tarih 1 Kasım 2015. Bugüne geldiğimizde, bir yıldan uzun süredir eş genel başkanları ve dokuz milletvekili tutuklu; (bakmayın şu anda dokuz olduğuna, borsa gibi bir iniyor, bir çıkıyor). Halen ikisi tutuklu olmak üzere yedi seçilmiş ismin milletvekillikleri düşürülmüş. Ama bu sayı bir inip bir çıkmıyor, devamlı yükselen bir eğri gösteriyor. 10 bine yakın siyasetçisi tutuklu. Her gün yeni bir gözaltı dalgası ile bu sayı da yükselen bir eğri çiziyor. Cumartesi günü yapılacak kongre öncesi Örgütlenmeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım hakkında tutuklama kararı çıkarılıyor. Şırnak milletvekili Ferhat Encü’nün milletvekilliği düşürülüyor. Encü için “sokağa çıkma yasağını ihlal”den başlayan soruşturma “örgüt üyeliği ve propagandası”na dönüşüverdi ve tutuklandı. Şimdi de cezası kesinleştiği için milletvekilliği düşürüldü. Encü demek Roboski demek. Tam 34 yakınını kaybeden bir isim Encü. Roboski’nin adalet arayışının öncülerinden. Ne diyordu dün Roboskililer, “Roboski için işlemeyen adalet Ferhat Encü için işledi. Roboski fotoğrafının gözlerinin önünde olmasını kaldıramadılar.” Dün yine HDP’liler gece yarısı evlerine yapılan baskınla uyandı. Sadece İstanbul’da PM üyeleri, il ve ilçe yöneticileri dahil 43 kişi için gözaltı kararı ‘Padişah bozuntusu’ milletvekilliğini düşürecek çıkarılmıştı. Onlardan biri de ömrünün 20 yılını cezaevinde geçiren, hastalıklarına rağmen halkların kardeşliği ve barış mücadelesinden vazgeçmeyen Celalettin Can’dı. Sabaha karşı 02.00’de evi basıldı Can’ın. Her yer didik didik edildi tam iki saat. Bilgisayarı ve bazı kitaplarına el konuldu. Oysa aynı Can, daha üçdört yıl önce AKP’nin başlattığı çözüm sürecindeki “akil adamlar”dan biriydi. Celalettin Can hâlâ aynı yerde ama onu o gün “akil” görenler bugün barış diyenleri savaş istemiş gibi suçlayan bir yönetim anlayışı geliştirdi. Evet, cumartesi günü HDP yeni yönetimini belirleyecek. Elbette henüz gözaltına alınmamış, tutuklanmamış isimler arasından. Onların gözaltına alınıp tutuklanmayacağının da bir garantisi yok elbette bu ortamda. Eş genel başkan adayları arasında adı geçen bir isim vardı mesela. Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım. Ama onun siyaset yasağı var; Cumhurbaşkanı’na hakaretten hem de. 14 ay hapis cezası verilen Yıldırım’a bir de TCK 53’üncü madde uyarınca “siyasi ve kamu haklarından yoksun bırakılma” cezası verildi. Mahkeme cezanın ertelenmesi veya para cezasına çevrilmesi talebini de reddetti. Söz konusu ceza istinaf mahkemesince onaylandı. Yani yakında onun da milletvekilliği düşürülecek. Ve böylece Türkiye’de ilk defa bir milletvekili “Cumhurbaşkanı’na hakaretten” siyaset yasağı almış olacak. Hani ne demiş diye düşünebilirsiniz; “Padişah bozuntusu.” Oysa benzer bir suçtan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu için “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verilmişti. Kılıçdaroğlu ise “Diktatör bozuntusu” demişti. Şimdi Yıldırım’ın da vekilliği düşürülecek. Ve cezası bitene kadar siyasi haklar ile velayet ve vesayet hakkından men edilecek. İşte böyle bir ortamda kongresini toplayacak HDP. Tüm bu baskılara ve kuşatılmışlıklara rağmen yeni yönetimini belirleyecek. Sonra da köşesine çekilmeyecek, Meclis’ten de çekilmeyecek. Kongre sonrası yeni muhalefet biçimlerini tartışmaya açacak. Onlardan biri de Meclis’ten çekilmeden Meclis çalışmalarını boykot olabilir. Sonuç olarak HDP’liler, kendilerini yok etmeye dönük saldırgan politikalara, MHP’yi kendi içinde eritmeye çalışarak, hegemonyasına dayalı iki partili bir sistemin altyapısını kurmaya çalışan AKP’ye karşı sonuna kadar direnmeye kararlılar. Seçmeli değil zorunlu Seçmeli ders başvurusu için son gün yarın. Pek çok okulda dini içerikli olmayan dersleri seçmek isteyen öğrencilere verilen yanıt: Öğretmen yok! figen atalay Seçmeli din dersleri için camilerde hutbeler okutuluyor. Müftüler ve imamlar, çocuklarının bu dersleri seçmesi için velilere “hatırlatma” yapıyor. İlçelerde afiş ve broşürlerle “farkındalık” oluşturması için dini yapılanmalar da devreye sokularak “seçmeli” denilen din dersleri fiilen zorunlu hale getiriliyor. Okul müdürleri tarafından oluşturulan “paket seçmeli ders programları”nın ya tamamı “seçmeli din” derslerinden oluşuyor ya da mutlaka her paket programın içersinde en az bir tane dini içerikle ders bulunuyor. Seçmeli ders başvuruları için yarın son gün ve Eğitim Sen, “Özgür bırak, özgürce seçsin’’ sloganıyla bir kampanya başlattı. Sendika Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, seçmeli ders seçimi düzenlemesinde yer alan; “Okullarda en az 10 öğrencinin aynı dersi seçmesi durumunda ilgili seçmeli ders okutulabilecektir’’ maddesini hatırlatarak, şunları söyledi: “Fiilen bu maddenin uygulanmadığı son derece açıktır. Ayrıca; ‘Okullarda ilgili alanda yeterli sayıda öğretmenin bulunmadığı derslerin seçilmesi halinde ‘Dindar profili’ Kocaeli Eğitim Sen’den yapılan açıklamada da dini içerikli derslerin çeşitli yöntemlerle teşvik edildiği vurgulanarak, şöyle denildi: “Bir örnek de Kilis’ten geldi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü hazırlattığı afişlerde ortaokul ve lise öğrencilerinin seçmeli dersler olarak din derslerini seçmesini istemektedir. Bu da  sosyal medya mesajları ile paylaşılmaktadır. Bu durumun açık ifadesi, seçmeli adı altındaki din derslerinin fiilen zorunlu ha le getirilmesi, idarenin tüm gücünü bu doğrultuda seferber etmesidir. Buradan soruyoruz; il milli eğitim müdürlüğü ve okul müdürlerinin öncelikli görevi öğrencilerin bu dersleri almasını sağlamak mıdır? Diğer dersleri seçecek öğrenci ve veliler Milli Eğitim nezdinde değersiz mi görülmektedir? Diğer derslere gerek yok mudur? Yapılan suç değil midir? Milli Eğitim Bakanlığı bu zorlamalar karşısında ne yapmaktadır?” öncelikle diğer okullardan maaş/ ek ders karşılığı görevlendirmeler yoluyla öğretmen temin edilecek, bunun da mümkün olmadığı hallerde ücretli öğretmen görevlendirilmek suretiyle bu dersler açılabilir’ maddesi de fiilen uygulanmamakta, öğrencilere istedikleri dersin açılmamasına gerekçe olarak öğretmen yetersizliği gösterilmektedir. Yönetmelikte yer alan; ‘Seçmeli derslerin amacı, tanıtımı ve seçimine yönelik yapılacak işlemler konusunda özellikle 4. sınıf öğrenci ve veliler olmak üzere tüm okul müdürlüklerince bilgilendirme yapılacaktır’’ maddesi tüm derslere ilişkin bir bilgilendirme ifadesi içermesine rağmen yaşanılan tüm uygulamalar yalnızca din derslerine ilişkin bir tanıtım çalışması olduğunu bizlere fazlasıyla gösteriyor.” Okullara yazı Kocaeli Valiliği’nden okullara gönderilen yazıyla bu alandaki tüm derslerin seçilmesi için bütün camilerde hutbelerde hatırlatılması, velilerle iletişim kurulması ve teşvik edilmesi istendiğine dikkat çeken Aydoğan, “Kocaeli ilinde yapılan uygulama 4+4+4 yasasından bugüne bir rutine dönüştürüldü.. Seçmeli din dersleri okul müdürleri, il, ilçe milli eğitim müdürlükleri, valilikler, kaymakamlıklar, müftülükler, imamlar eliyle tüm ortaöğretim kurumlarında zorunluluğa dönüştürüldü” dedi. Darüşşafaka Cemiyeti’nden ‘Sevgi Sertifikası’ Darüşşafaka Cemiyeti, sevgisiyle yaşamları değiştirmek isteyenler için “Sevgi Sertifikası” hazırladı. Bu Sevgililer Günü’nde de sevdiklerine, öğrencile rin eğitimine destek olmanın mutluluğu ve huzurunu armağan etmek isteyenler, “Darüşşafaka Sevgi Sertifikası”nı tercih edebilir. Böylelikle Türkiye’nin 69 ilinden gelen 1.000’e yakın babası veya annesi hayatta olmayan öğrencinin nitelikli bir eğitimle geleceğe hazırlanmasına katkı sağlayabiliyor. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Atatürk sevgisi Konya’nın Ereğli ilçesi Belkaya Mahallesi’nde oturan çiftçiler Mustafa Yardımcı ve Faruk Akkuzu, mahalle meydanında kar ve yağmur nedeniyle yıpranan Atatürk heykeli ile kaidesinin bakımını kendi imkânlarıyla yaptı. Mustafa Yardımcı, “Bugün Belkaya halkı, Ereğli halkı, Türk Devleti, Türk Milleti varsa, Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesindedir. Onu minnetle ve şükranla anıyoruz” dedi. l KONYA/DHA TBMM’DE DOÇENTLİK GERİLİMİ ‘Atanan rektör seçmemeli’ OZAN ÇEPNİ Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıya alelacele hazırladığı ve yardımcı doçentliği şeklen kaldıran, atanmış rektörlerin akademisyen seçeceği yasa teklifi TBMM Eğitim Komisyonu’nda görüşüldü. Toplantıya Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, YÖK Başkanı Yekta Sara ile bürokratları katıldı. Muhalefet vekillerinin uzun vadede büyük sorunlar yaratacağı gerekçesiyle sunduğu değişiklik tekliflerinin dikkate alınmadığı toplantıya, yardımcı doçentlik kadrosu yerine getirilen “Doktor Öğretim Üyesi” kadrolarının atama yetkisinin Erdoğan’ın atadığı rektörlere verilmesine ilişkin tartışmalar damgasını vurdu. Teklifle yeni akademisyenlerin rektörlük tarafından oluşturulacak birimlerin sadece görüşleri alınarak 4 yıl süre ile atanmasına ilişkin düzenlemeler kadrolaşma eleştirilerine neden oldu. Komisyon’un HDP’li üyesi Mahmut Toğrul’un “Bir siyasi partinin genel başkanının atadığı rektörlerin akademisyen kadrolarını belirlemesi kabul edilemez” sözleri tartışma yarattı. Toğrul’a tepki gösteren komisyon başkanı AKP’li Emrullah İşler, “Atamaları bir siyasi partinin genel başkanı olarak yapmıyor. Yüzde 52 oy alarak seçildiği Cumhurbaşkanı sıfatıyla yapıyor” dedi. Rektör atama yetkisinin Erdoğan’a KHK ile verildiğini hatırlatan CHP’li Aytuğ Atıcı da “Atanan rektör akademisyen atamamalı. Bu teklif ‘ Biz üniversitelerde kadrolaşma yapacağız’ teklifidir” dedi. Komisyonda muhalefet vekillerinin değişiklik önergeleri reddedildi. CHP’li Ceyhun İrgil, “Tekliflerimizin birini bile dikkate almadınız. Bari bir gerekçe sunun” diyerek isyan etti. İrgil’in teklifte atamalar için “kişiye özel ölçütler belirlenmemesi”ni istediği önergesini YÖK de hükümet de onaylamadıklarını belirtti. Teklif AKP’li vekiller tarafından reddedildi. İktidar tarafından düzenleme ile ilgili tek itiraz komisyon üyesi olmayan AKP’li Mustafa Ilıcalı’dan geldi. Ilıcalı, teklifte doçentliğe geçişte sözlü sınavın kaldırılmasını doğru bulmadığını söyledi. Ilıcalı “Sözlü sınavı kaldırırsak, kaliteyi çok düşürmüş oluruz. Büyük sıkıntılar yaşanacağını düşünüyorum” dedi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear