26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 10 Şubat 2018 TASARIM: SERPİL ÜNAY CHP’lilere düşen ödev CHP kurultayı, Cumhuriyeti kurmuş partiyi ve Cumhuriyeti devrimci, halkçı bir anlayışla yeniden onaracak, hatta yeniden kuracak derinliğe, birikime, tutarlılığa ve cesarete sahip bir liderliğe yine ulaştıramadı partiyi. Kurultay öncesinden her şey belliydi. Yapamadıkları yapamayacaklarının teminatı olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, seçeneksizlik yüzünden yeniden liderliğe taşınacağı ortadaydı. Oysa, Anadolu’daki çilekeş ve çalışkan CHP örgütlerinden bize ulaşan bilgiler, artık Kılıçdaroğlu’nun bırakınız partiyi iktidara taşımayı, gerici faşizme karşı yürütülecek yaşamsal savaşımda çok yetersiz kaldığı inancının ortak payda haline geldiğini gösteriyordu. CHP örgütünün elini kolunu bağlayan “seçeneksizlik”ti. Düşünün… Cumhuriyeti kurmuş parti, Cumhuriyeti “enkaz” diye niteleyen, “CHP’yi tarihin çöplüğüne atacağı”nı söyleyebilen gerici zorbalığa karşı içinden tutarlı, dirençli, iyi yetişmiş, CHP’nin tarihsel çizgisini özümsemiş, dünyadaki gelişmeleri algılayıp ilkelerini ona göre güncelleyebilen bir yeni lider çıkaramıyor! Yerine, öğretide ve uygulamada tutarsızlık, yetersizlik, zaman zaman çarpıklık ve hatta karşıtlık gösteren bir lideri yeniden başına getiriyor… Varılan bu kısır ve tutuk noktanın birkaç nedeni var: 12 Eylül faşizminin CHP’yi kapatması sonucu, partinin doğal evrimsel gelişiminin durduruluşu ve örgütlerin zayıflaması, parçalanması. (SHPHalkçı Parti, CHPDSP ayrımı, bu saptamaya bir örnektir.) CHP’yi tarihsel başarıya taşımış karizması tartışılmaz Bülent Ecevit ile başlayan, birikimi yadsınamayacak Deniz Baykal ile süren ve onların niteliklerinin epey gerisindeki Kemal Kılıçdaroğlu ile pekiştirilen “tek adam belirleyiciliği”nden sıyrılamayış. İşin en kötü tarafı, özellikle de Saraydaki’nin kendisini halife sultan ilan etmeye hazırlandığı bir süreçte toplumsal karşı koyuş eylemliliğini, doğal olarak ana muhalefet partisi olarak yüklenecek CHP’nin liderliğinin, bu sorumluluğun yükünü kaldırma gücünden ve yeteneğinden yoksun olması. Kurultayın seçeneksizliği karşısında, Parti Meclisi üyeleri, örgütler ve kendi siyasi geleceğini yalnızca lidere yakınlıkta bulmayan, CHP disiplini ve ilkeleri ile yetişmiş olanlara önemli bir görev düşüyor: Lidere ve koltukçularına, tek başlarına tıpış tıpış karar verme olanağı tanımamak. Onları, soluksuz denetlemek ve yönlendirmek. CHP’yi, liderde ve kadroda seçenekli kılmak. Sıra bayrakta Okullarda “doğruyu, çalışkanlığı ve yurtse verliği” öne çıkaran andı kaldırdı. Ulusal bayramları ve Atatürk’ü yasaklattı. Sıra geldi Türk bayrağına… Diyor ki: “Tüm mahallelerde, üniversitede, lisede AKP’nin bayrağını dalgalandırmaya hazır mıyız?” Yakındır, ülkenin adını da değiştirir: Recebin İslam Cemahiriyesi. Teşekkür: Bilimin ışığı ile aydınlanmış usta elleri ile yeniden yaşamla buluşmamı sağlayan; Ufuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tevfik Tezcaner, Başhekim Prof. Dr. Serdar Han, Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Akgül Ercan ile Kadriyoloji Anabilim Dalı ve Koroner Yoğun Bakım Bölümü’ndeki tüm insan sever sağlık emekçilerine sonsuz teşekkürü bir borç bilirim. 10 ŞUBAT 2018 SAYI: 33729 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya haber/yorum 13 İAÇFRSİİYNAGSÜENTTDEEMİ ‘Kutuplaştırma’VEETKİLERİ kimin işine yarıyor? Afrin meselesi, siyasi gündemi neredeyse tamamen ele geçirmiş durumda. İktidar partilerinin yöneticileri ve Cumhur başkanı Recep Tayyip Erdoğan he men her fırsatta ve her yerde bu ko nuda konuşuyor. Meselenin “iç si yaset malzemesi yapılmaması” iste ği, “sadece benim söylediklerim ve uyumlu olanlar din ANALİZ lensin” şeklinde uy gulanıyor. “Afrin tur nusolunda” aynı ren gi tutturmaya çalı şanlar bile suçlama lardan kurtulamıyor. İki önemli muhale KEMAL CAN fet partisinin kongre süreci de bu ikli min etkisinde kaldı. CHP kurultayı, öncesi ve sonuçlarıy la iktidar çevrelerince bu gündem le ilişkilendirilerek ele alındı. Şimdi de HDP kurultayı öncesinde, bu par ti mensup ve yöneticilerine yönelik gözaltı dalgalarıyla sertleşme (kri minalize etme) devam ettiriliyor. Af rin gündemi, “ayrımların olmadığı bir birlik” halinin değil kutuplaştır manın yeni bir evresi olarak karşı mızda. “Kutuplaştırmanın” tırman dırılması, her zaman olduğu gibi ya kın vadedeki siyasal kazanç beklen tisiyle ilgili görünüyor. Geçen günlerde iki önemli araştır ma açıklandı. Kadir Has Üniversite si Türkiye Çalışmaları Merkezi’nin Türkiye SosyalSiyasal Eğilim ler araştırması ile Bilgi Üniversi tesi Göç Çalışmaları Merkezi’nin Türkiye’de Kutuplaşmanın Boyutla ABD Afrin operasyonu 21 günü geride bıraktı. rı Araştırması. İki çalışmada da, siyasal kutuplaşmanın arttığı ve sertleştiğine dair önemli veriler var. Bilgi Üniversitesi’nin araştırmasında kendisine en uzak parti mensuplarıyla komşu olmak istemeyenlerin oranı yüzde 70 civarında. Kadir Has Üniversitesi’nin araştırmasında ise, “farklı siyasi fikirdekilere” tahammül konusunda daha “yumuşak” bir tablo var: “Ötekilerden” komşu istemeyeceğini söyleyenler yüzde 18 seviyesinde görünüyor. Bu iki araştırma arasındaki fark, kabul edilebilir sapma sınırlarının çok ötesinde. Ama meseleye, iki araştırmanın soru biçimlerindeki fark açısından bakılınca belki daha anlaşılır bir açıklama bulunabilir: Soyut biçimde ifade edilen “farklı fikre tahammül” ile somut bir siyasi partiye alerji konusunda tepkiler değişiyor. Buna, kutuplaşma, kutuplaştırma farkı da di yebiliriz. Boğaziçi Üniversitesi’nde ge çen yıl yapılan Siyasal Değerler Araştırması’nın sonuçlarını medyascopetv’de değerlendiren Prof. Hakan Yılmaz, Fransız sosyolog Pierre Bourdieu’ya atıfla, “kutuplaşma” yerine “kutuplaştırma” teriminin kullanılması gerektiğini söylüyordu: “Siyasi alan içerisindeki aktörlerin siyasete ilişkin kurguları ve söylemleri kutuplaştırıcı olabilir. Ama bu, toplumun tam onların istediği ölçüde kutuplaştığı anlamına gelmez”. İnsanların birbirinin boğazına sarılmaması açısından, iyi ki böyle. Ama işin diğer tarafında, “kutuplaştırmanın” siyasilere sağladığı kolaylıklar ve avantajlara bakınca durum parlak görünmüyor. Bilgi Üniversitesi’nin “Kutuplaşma” araştırmasını yürütenlerden Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, İrfan Aktan’la gazeteduvar’daki söyleşisinde; “Giderek farklı gerçeklikler içinde yaşamaya, dahası ‘olgu’ları kaybetmeye başlıyoruz. İzlediğimiz TV kanalına veya takip ettiğimiz gazeteye bağlı olarak apayrı Türkiye’ler görüyoruz” diyor. Dolayısıyla, “durumu korumak” üzerine siyaset yapanlar için kutuplaştırma, “körleştirme” etkisi için hâlâ büyük avantaj. Kutuplaştırma siyasetinin iyice belirginleştiği son yıllardaki ciddi siyasi araştırmaların hepsinde oy verme davranışındaki “katılığın” giderek büyüdüğü ve yerleşikleştiği görülüyor. AKP’ye kesinlikle oy vermeyeceğini söyleyenler artarak yüzde 2530, CHP’ye asla oy vermeyeceğini söyleyenler ise yüzde 3540 seviyesine tırmanmış durumda. Bu oran HDP’de yüzde 60, İYİ Parti’de yüzde 40, MHP’de yüzde 35’ler civarında. Seçmenin neredeyse üçte ikisi “asla gitmeyeceği yer” konusunda çok emin. Kutuplaştırma siyaseti ile bu “direnç” seviyeleri korunabildiği sürece mevcut durumda önemli değişiklikler olmuyor. Bildik yollar, alışılmış söylemler, kolay yöntemler hep aynı sonucu veriyor. Kimse “siyasete açık duran” üçte birlik seçmen oranını büyütmek için elini taşın altına sokmuyor. “Kendini beğendirmek”, suçlamalardan sakınmak için yapılan söylem ve aktör makyajları da sonuç vermiyor. Afrin gündemi de, “kutuplaştırma” siyasetinin yeni bir tuzağı olma yolunda ilerliyor. Bunu değiştirebilecek cesaret, söz ve eylem için ise ciddi bir potansiyel mevcut. ile yeni gerilim NASA çalışanı Serkan Gölge’ye FETÖ üyeliğinden 7.5 yıl hapis cezası verildi. ABD’nin ‘güvenilir delil yok, kaygılıyız’ açıklamasına Ankara ‘Ciddiye almıyoruz’ yanıtını verdi ABD vatandaşı NASA çalışanı Ser kan Gölge “FETÖ üyeli ği” suçlamasından 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarp tırıldı. ABD Dışişleri Ba kanlığı Sözcüsü Heather Neuert, “ABD, Gölge’nin, Serkan Gölge güvenilir deliller olmak sızın mahkum edilmesinden de rin kaygı duyuyor” açıklamasını yaptı. Ankara ise ABD’ye “Dosya nın içeriğini ve delilleri bilmeyen ABD Dışişleri Sözcüsünün Türk yargısı hakkındaki önyargılı ifa delerini ciddiye almak mümkün değildir” tepkisini gösterdi. “Silahlı terör örgütüne üye ol ma” suçundan yargılanan Ser kan Gölge, Hatay 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün yapılan duruşmaya İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi’nden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Duruşmayı, ABD Adana Konsolosluğu yetkilileri de izledi. İddianamede Gölge’nin, 4 Ocak 2014 tarihi ve sonrasında aktif olarak Bank Asya hesabını kullandığı belirtildi. Gölge suçlamaları kabul etmeyerek, beraatını istedi. Mahkeme heyeti, Gölge’ye 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Neuert, karara ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu davayı ve OHAL altında yargı süreci devam eden diğer Amerikan vatandaşlarına KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ilişkin yargı bağımsızlığı, kişinin adil yargılanma hakkı da dahil olmak üzere Türk anayasası ile teminat altına alınmış haklarla ilgili ciddi kaygılara yol açan diğer davaları yakından takip etmeyi sürdüreceğiz. Türkiye’deki Amerikan vatandaşlarının güvenliği, bizim için endişe kaynağı olmayı sürdürmektedir” dedi. ABD’nin açıklamasına Ankara’nın yanıtı gecikmedi. Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında; “Türk yargısı birilerinin arzusuna veya talimatlara göre değil Türkiye’nin anayasasına, yasalarına ve delillere göre karar verir” denilerek ABD’li muhattapların Türk mahkemelerinin kararlarına saygı duymaları istendi. l DHA [email protected] Mutlu’ya 3, Çapkın’a 2 yıl hapis cezası FETÖ’nün Mülkiye Yapılanması’na ilişkin eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın da aralarında bulunduğu 7’si Hüseyin Mutlu tutuklu 14 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu sanık Mutlu’yu “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım” Hüseyin Çapkın suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Tutuksuz sanık Çapkın da aynı suçtan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mutlu’nun tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, Mutlu ve Çapkın hakkında yurtdışına çıkış yasağı koydu. Mutlu ve Çapkın’ın diğer bütün suçlardan beraatına karar verildi. Çapkın kararın ardından “Küçük bir takıntımız var ama adalet sistemine inandık, çok şükür tahliye olduk, sevinçliyiz. Bizden vatan haini çıkmaz. Özeti bu” dedi. l DHA Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:32 06:17 06:39 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:58 13:24 16:11 07:41 13:09 15:58 08:01 13:32 16:24 Akşam 18:38 18:25 18:50 Yatsı 19:59 19:44 20:07 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] ACI KAYBIMIZ Merhum Hilmi Çobanoğlu ve merhume Enise Çobanoğlu’nun kızları, merhum Doç. Dr. Süleyman Türkünal’ın eşi, Anastasios Louaris’in kıymetli kayınvalidesi, Ecz. Deniz Türkünal ve Gül Türkünal Louaris’in biricik anneleri Jeoloji Mühendisi MÜKERREM TÜRKÜNAL’ı kaybettik. Cenazesi 10 Şubat 2018 Cumartesi günü (bugün) Kocatepe Camii’nde kılınacak öğle namazı sonrası Karşıyaka Mezarlığı’nda defnedilecektir. Arzu edenler Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışta bulunabilir. AİLESİ C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear