26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA Duterte yine cinayet çağrısı yaptı Uyuşturucu ve suç çetelerine yönelik sertlik yanlısı operasyonlarda yargısız infazlara geçit veren Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte, benzer söylemlerine yenisini ekledi: “Sizin (polisler) göreviniz, gözaltına aldığınız kişinin direnişinin üstesinden gelmeyi gerektiriyor. Eğer direnirse ve bunu şiddet içerikli bir şekilde yaparsa, aptalları öldürmekte özgürsünüz. Bu benim size emrimdir.” Salı 29 Ağustos 2017 dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 7 Trump’ın nükleer hırsı ABD’nin nükleer gücünü geliştirme adına 1.8 milyar dolarlık bir yatırıma imza attığı belirtildi. Bu adımın silahlanma yarışını tetikleyebileceğine dikkat çekiliyor AsyaPasifik’te Kuzey Kore’nin nükleer programı bağlamında başlayan gerginlik, ABD Başkanı Donald Trump’ın geçen hafta Afganistan’da yaptığı konuşmayla yeni bir boyut kazandı. Trump, Afganistan’da Taliban’la mücadeleyle ilgili yaptığı konuşmada, “Nükleer silah stokumuza ve füze sistemimize büyük miktarlarda yatırım yapacağız” dedi. New York Times (NYT), başkanın bir süredir bu planı işletmekte olduğunu yazdı. Habere göre, geçen hafta ABD Hava Kuvvetleri, Amerikan nükleer gücünü geliştirmek üzere tasarlanan gizli bir proje için 1.8 milyar dolarlık yatırımı içeren bir anlaşmayı duyurdu. Ayrıca yaklaşık 700 milyon dolarlık bir projeyle de ABD anakarasını füze saldırılarına karşı koruyan 40 yıllık Minuteman füze savunma sisteminin yenilenmesine başlandı. 1 trilyonu bulabilir Her iki program da Trump’ın selefi Obama döneminde başlamıştı. Ancak Trump yönetimi projelerin kapsamını genişletti. NYT bunların, ABD’nin nükleer silah stokunu geliştirmeye yönelik daha büyük bir projenin ilk adımları olduğunu yazdı. Gazetenin haberine göre ABD ordusunun yenilenmesi projesi bombardıman uçakları, TIllerson: Başkan kendi adına konuşuyor ABD Başkanı Donald Trump, dünya çapında bir nükleer silahlanma yarışı başlatma ihtimali olan hamleler de bulunurken ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’dan ise AsyaPasifik’te gerginliği düşür meye yönelik hamleler sürüyor. Tillerson, Kuzey Kore’nin geçen hafta sonu Pasifik’e fırlattığı üç balistik füzeye karşın ABD’nin krizin çözümü için barışçıl yöntemleri kullanmakta ısrarlı olduğunu vurguladı. Tillerson, bu açıklamayı yaptığı basın toplantısında gelen bir soru üzerine de ABD siyasetinde pek de alışık olunmayan bir yanıt verdi. Charlottesville’deki ırkçı gösteriler ve bu gösterilerin ülkenin dünyadaki imajına etkisi üzerine sorulara muhatap olan Tillerson, “Kimsenin Amerikan halkının değerlerinden şüphe ettiğine inanmıyorum” dedi. “Peki, Başkan’ın değerleri?” şeklindeki soruya ise “Başkan kendi adına konuşuyor” yanıtını verdi. Böylelikle ilk kez ABD hükümetinden Başkan’ın demeçlerinin yönetimi bağlamadığı yönünde bir açıklama yapılmış oldu. Beyaz Saray, Tillerson’ın sözleri üzerine bir açıklama yapmadı. denizaltılar ve füze sistemleri de dahil olmak üzere 1 trilyon doları bulabilir. Başkanlık seçimlerinde Demokratların adayı olan Hillary Clinton, Obama döneminde gündeme gelen projeye bu kadar büyük miktarda para yatırmaya karşı çıkmıştı. Kimi yorumcu, Trump yönetiminin projeyi geliştirerek gündeme almasının yeni bir nükleer silahlanma yarışını başlatabileceği uyarısında bulunuyor. NYT’ye konuşan yorumcular, böyle bir hamlenin Rusları ve Çinlileri de bu yarışa çekebileceğini düşünüyor. Ancak Trump yönetiminin bu projelerini destekleyen Franklin C. Mil ler gibi Cumhuriyetçi senatörler ise ABD ordusunun yapacağı modernizasyon hamlesiyle Rusya ve Çin’in yetişemeyeceği şekilde öne geçeceğini savunuyor. Öte yandan kimi Demokratlar ise nükleer silahlanmanın ABD için maddi açıdan finanse edilemez ve provokatif olduğu görüşünde. ‘İran anlaşmaya uyuyor’ Trump yönetiminin nükleer tehdit içinde sıraladığı ülkelerin içinde İran da yer alıyor. Trump, Obama döneminde İran’la yapılan “nükleer programı durdurma” anlaşmasını bulduğu her fırsatta eleştiriyor ve İran’ın bu anlaşmanın şartlarına uymadığını öne sürüyor. Oysa anlaşmayı denetleyen uluslararası raportörlerin bulguları farklı. Yine NYT’de yer alan bir başka habere göre raportörlerin bu hafta açıklayacağı raporda Tahran’ın anlaşmaya büyük ölçüde uyduğu belirtiliyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın teknik raporuna göre İran uranyum zenginleştirmesi yapmıyor ve çok küçük bazı ihlaller dışında anlaşmadaki temel hükümleri yerine getiriyor. Diğer yandan ise İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’dan dün İran’ın Suriye ve Lübnan’da güdümlü hassas füzeler ürettiği iddiası geldi. İRANLI ESKİ BAKAN Yezdi İzmir’de yaşamını yitirdi İran’ın 1979’daki “İslami Devrimi”nden sonra göreve gelen ilk dışişleri bakanı olan fakat daha sonra muhalefete geçiş yapan İbrahim Yezdi, pankreas kanseri tedavisi gördüğü Türkiye’de 86 yaşında hayatını kaybetti. ABD’nin tıbbi tedavi amaçlı vize vermeyi reddettiği belirtilen Yezdi, İzmir’de tedavi görüyordu. ABD’de sürgündeyken İran’da Şah Rıza Pehlevi yönetimine karşı mücadele eden Yezdi, Fransa’da sürgün de bulunan İslam devrimi lideri Ayetullah Humeyni’nin darışmanlığını yaptı. 1971’de ABD vatandaşı oldu. Yezdi 1979’daki ABD elçiliği baskınını protesto için istifa etti. 1995’de liberal Özgür Hareket isimli oluşumun liderliğini üstlendi. Bu oluşum 2002’de yasaklandı. 2009 seçimlerinde Ahmedinejad karşıtı reformcuılımlı cephede yer alan isimlerdendi. Ahmedinejad’ın kazandığı ancak hile iddialarının ardından geniş çaplı protesto gösterilerinin düzenlendiği seçimlerin ardından birkaç kez tutuklandı. Yezdi, Ruhani yönetimini destekliyordu. Marksistlere ırkçı saldırı ABD’de Donald Trump’ın seçim kampanyasıyla başlayan ve Charlottesville’deki ırkçı saldırıyla doruğa ulaşan kamplaşma dinmek bilmiyor. Son olarak geçen pazar günü ırkçıların düzenlediği “Marksizme Hayır” mi tingi, sağ ve sol gruplar arasında çatışmalara sebep oldu. ABD’de solun en güçlü olduğu kentlerden, üniversiteleriyle tanınan Berkeley’de, ırkçı gruplar “Marksizme Hayır!” adı altında faşist gösteri düzenlemeye kalkınca iki grup arasında kavga çıktı. Çoğunluğu öğrenci ve akademisyenlerden oluşan ve solun bütün kesimlerinden eğilimleri temsil eden bin kadar protestocu “Nefrete Karşı Miting” başlığı altında alternatif bir etkinlik düzenledi. Mitingte “Naziler evinize dönün!” “Nefrete, korkuya hayır” sloganları atıldı. Kaliforniya polisi aynı alanda karşı karşıya gelen iki grubu ayırmak için göz yaşartıcı gaz kulandı. Olaylarda en az bir kişinin yaralandığı duyuruldu. 14 kişi gözaltına alındı. ‘Filistinliler birleşmeli’ Erdoğan, ortak basın toplantısında Filistin’e ‘iç meselelerinizi çözün’ çağrısı yaptı. Abbas ‘Trump liderliğinde barışa hazırız’ dedi Erdoğan, Türkiye’ye gelen Abbas’la ortak basın toplantısı düzenledi. Hamas: İran’ın desteği mutluluk verici Filistinli İslami hareket Hamas’ın Gazze’deki lideri Yahya elSinvar, “İran bizim askeri kanadımızın en büyük destekçisi” dedi. AFP’ye konuşan Sinvar, “Filistin’i özgürleştirmek için askeri gücümüzü geliştirmek zorundayız ama savaş peşinde değiliz” vurgusunda bulundu. 2007’den beri Gazze’de iktidarda olan Hamas, İran’dan as keri ve mali destek almış ancak Suriye savaşında farklı taraflarda yer almalarının ardından bu destek kesilmişti. Sinvar, bir Hamas heyetinin geçen aylarda Tahran’ı ziyaret etmesinin ardından ilişkilerin iyiye gittiğini ve İran’dan stratejik destek aldıklarını söyledi. 2008’den bu yana İsrail’le dört kez savaşa giren Hamas, 2014’ten beri İsrail’le çatışmıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı kabul etti. Düzenlenen ortak basın toplantısında Erdoğan, Mescidi Aksa’da yaşanan gelişmeler ile ilgili, “İsrail’in aklı selime dönmesi neticesinde kriz atlatılmış oldu. Gerilimi tırmandırmanın kimseye faydası yok. İsrail devletinin iki devletli çözüm şansının altını oyan işgal teşebbüsüne son vermesi gerek” dedi. Erdoğan, “Filistinli kardeşlerimiz arasında birlik ve beraberliğin sağlanması gerekir. Filistin hükümetine acil ihtiyaçlarında kullanmak üzere 10 milyon dolarlık hibe önümüzdeki günlerde açılacak” ifadelerini kullandı. Abbas ise “Tarihi bir barış sürecini Trump’ın liderliğinde aşmaya hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Son olarak Erdoğan’a Filistin Milli Meclisi’ni en yakın zamanda toplamak arzusunda olduğumuzu ilettim” diye konuştu. l Ankara / Cumhuriyet Tahliye bölgesinde tanklar eşliğinde bekleyen bir otobüsün üzerindeki yazı dikkat çekiciydi: “Keyifli seyahatler.” Deyr ez Zor’da IŞİD’e kıskaç Suriye, Lübnan, Irak hattında IŞİD’e yönelik operasyonlarda nihai adımlar atılıyor. Lübnan ordusu ve Hizbullah’ın 2014’te kaçırılan askerlerin akıbetiyle ilgili müzakereler çerçevesinde IŞİD’e karşı ateşkes ilan etmesinin ardından gözler militanların bölgeden Suriye’ye Deyr ez Zor’a tahliyesine yönelik anlaşmaya çevrildi. Lübnan sınırında dün tankların konuşlandığı alanda IŞİD militanları ile ailelerinin bindirileceği otobüsler objektiflere yansıdı. Yaklaşık 25 yaralı IŞİD’linin içinde olduğu ambulanslar da konvoyda yer aldı. Hizbullah da eşlik edecek Deyr ez Zor istikametine IŞİD’lilerin ilerlemesi sırasında konvoya Suriye ordusunun yanında Hizbullah’ın da eşlik edeceği belirtildi. IŞİD militanlarının Deyr ez Zor vilayetindeki Ebu Kemal kentine gönderileceği iddialar arasında. Suriye’de IŞİD’in kalesi Rakka’ya yönelik ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) liderliğinde taarruz sürerken Suriye ordusu, İran destekli Şii milisler le bölgeden Deyr ez Zor’a uzanan hatta ilerleyişte. Bugüne kadar Suriye’de Şam yönetimiyle farklı cihatçı gruplar arasında yapılan anlaşmalarla tahliyelerin rotası İdlib olmuştu. Türkiye sınırındaki İdlib Nusra’nın etkinlik alanına dönüşmüş durumda. Ordunun pek çok koldan ilerlediği Deyr ez Zor’da ise IŞİD varlığı bulunuyor. Mistura İran’da Öte yandan BM Suriye özel temsilcisi Staffan de Mistura’nın İran’a giderek temaslarda bulunduğu haberi dün gündeme yansıdı. Suriye’de krizin çözümüne yönelik Cenevre ve Astana görüşmelerinin yeni turlarının eylülde yapılmasının planlandığı kaydedildi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da üç gerilim azaltma bölgesinin kurulduğu Suriye’de buna ek dördüncü olacak İdlib’i de kapsayan anlaşmaların Astana görüşmelerinin bir sonraki turunda hukuki zemine oturtulmasını umduğunu söyledi. Bu arada Moskova’nın son teknoloji iki denizaltısının Akdeniz’de seyre başladığı haberleri de gündeme düştü. ‘Telafer’de 500 Ezidi kayıp’ iddiası Irak güçleri Türkmen kenti Telafer’de zafer ilanına hazırlanırken IŞİD’in elinde kalan son bölgelerde çatışmalar sürüyor. AFP muhabiri ABD liderliğindeki koalisyonun havadan destek verdiği Şii Haşdi Sabi milislerinin de katıldığı operasyonda Irak güçlerinin Telafer’in 15 kilometre kuzeyinde bulunan Al Ayadieh kasabasında şiddetli çatışmaların devam ettiğini aktardı. Irak güçlerinin Telafer’in içini IŞİD’den temizlediği, kaçan cihatçıların Telafer ile Suriye sınırı arasında bulunan Al Ayadieh’a kaçtığı, IŞİD militanlarının dün sabah üç intihar saldırısı düzenlediği kaydedildi. Öte yandan Rudaw’ın haberine göre üç yıl önce kaçırılan ve Telafer’de oldukları düşünülen 500 Ezidi Kürt’ün kurtarılması için gözler Telafer taarruzundayken çatışmaların sonucunda sadece 7 Ezidi Kürt kurtarıldı. IŞİD’liyi TV’den tanıdı Bu arada Rudaw, Avrupa’ya göç eden Ivana Welid isimli Ezidi Kürt kadının, Rudaw TV’yi izlerken, Telafer’den göç edenler arasına karışan bir IŞİD’liyi tanıdığı ve tutuklanmasını sağladığı haberine de yer verdi. Haberde, 2014’te IŞİD saldırdığında amcasının ailesiyle birlikte Şengal Dağı’na yönelen ancak IŞİD tarafından yakalanıp kaçırılan Ivana’nın militanın fotoğrafını Facebook’tan paylaştığı, isminin “Ebu Ali” olduğu belirtilen şahsın güvenlik güçleri tarafından tutuklandığı belirtildi. Myanmar’dan kaçış sürüyor... Myanmar’da geçen hafta Arakan Rohingya Kurtuluş Ordusu (ARSA) militanlarının 30 karakol ve bir askeri üsse saldırı düzenlemesi, buna ordunun ağır yanıtının ardından bölgede tansiyon yüksek. Budistlerin ve ordunun intikam saldırılarına girişmesinden kaygılı Rohingya Müslümanlarının Bangladeş sınırına doğru kaçışı sürüyor. Ancak birçoğu geri çevriliyor. Çatışmalardan kaçıp, Bangladeş’e girmeye çalışan bir ailenin bebeği ise Naf nehrinde botun batması sonucu hayatını kaybetti. Myanmar hükümeti “Teröristler, çocukları kullanarak güvenlik güçleriyle savaşıyor, köyleri yakıyor. Sivillerin endişe edecek bir şeyleri yok” açıklamasıyla halka işbirliği çağrısında bulundu. Myanmar ordusu daha önce insan hakları ör gütleri tarafından Rohingya Müslümanlarına işkence ve tecavüzle suçlanmıştı. ARSA ise Twitter’dan, “Myanmar askerleri yanlarında aşırılıkçı Budistleri getirtip Rohingya köylerine saldırtıyor, mallarını yağmalayıp, evlerini ateşe veriyorlar” iddiasında bulundu. Bu arada Myanmar’ın Nobel Barış ödüllü “de facto” lideri Aung San Suu Kyi’nin ofisinden yapılan açıklamada da uluslararası yardım kuruluşları çalışanları “teröristlere yardım etmekle” suçlandı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear