26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 31 Temmuz 2017 14 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN / TAMER KAYAŞ TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Adınız? Son anayasa düzenlemesiyle Türkiye’ye, her gün yeni bir göstergesi yaşanan bir devlet yönetimi gömleği giydirilmiş bulunuyor. Ancak ne terzisi ne de onun destekçileri gömleğin adını bir türlü koyabiliyor. Onları körü körüne destekleyen yazar ve yorumcular da ad konusunda ne diyeceğini kestiremiyor; kekeliyor. Sonuçta ortaya sahiplerinin bile adını koyamadıkları kimliksiz bir devlet yapısı çıkmış bulunuyor. Bu durumda yeni devlet yönetimini tanımak için kimi önemli özelliklerine bakmak gerekiyor. Bugün gündemde yönetimin yalnızca iki özelliği var. Hiç inandırıcı değilsiniz! Adı konmamış düzen ile ilgili olarak sahiplenenlerin söyledikleri, hiç ama hiç inandırıcı olmuyor. Üst yöneticiler ülkemizde demokrasi olduğundan ısrarla ve özenle söz ediyorlar; oysa ortalıkta tanıdık bir demokrasi yok. Demokrasiden anlayan yabancılar ve geçmişte az da olsa yaşadıkları demokrasi günlerini henüz tümüyle unutmayan yerliler, bu ülkede demokrasinin kırıntısına rastlamıyorlar. Yeni düzenin savunucuları, yine bu ülkede yalnızca kimi savcı, hâkimlerin vicdanından başka hiçbir yerde bulunmayan bir şeyden, adaletten ve hukuktan dem vuruyorlar. O kadar ki, bugünlerde Almanya ile kavgalı olmalarının etkisiyle olacak, bizde hukuk en az Almanya’daki kadar bağımsız ve tarafsızdır, diyorlar; sonra da sabahakşam açıkça, savcılara ne yapmaları, yargıçlara nasıl karar vermeleri gerektiğini söylemekten geri durmuyorlar. Yeni düzenin sahipleri bir de bizde basın özgürlüğü var demezler mi? Basınyayında diğer yaşananlar ve 160’a yakın gazetecinin tutukluluğu bir tarafa, yalnızca Cumhuriyet’in 11 yazar, çizer ve muhabirinin ancak dokuz ay tutuklu kaldıktan sonra kendilerini savunma olanağı bulduğu; bunlardan dördünün 11 Eylül’e kadar tutukluluklarının devam edeceği bir ortamda basın özgürlüğü var denilebilmesi, bu özgürlüğün olmadığının kanıtıdır. Bu arada dokuz ay sonunda da olsa serbest kalan yedi Cumhuriyet emekçisine geçmiş olsun diyor, tutukluluğu devam eden (bir de çalışanı olmak üzere) beş Cumhuriyetçinin de bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını diliyorum. Kendilerini topluma çok inanmış kişiler olarak sunanların; toplumu kendilerince inançlı kılmak için uğraşanların; uğraşlarını bir dava sayanların, bu dünyadaki uygulamalarında inandırıcılıktan bu kadar uzak olmaları, düşünce dünyasında yeni bir çelişki kuramının yazılmasını gerektirecek ölçüde önemlidir. Duyarsızsınız! Hem de çok duyarsızsınız. Yalnız doğaya karşı değil, asıl insan yaşamına karşı duyarsızlığınız bir damga olarak alnınıza yapışıyor. Bu konuda bir örnek yeterli: Nuriye Gülmen ile Semih Özakça. Yönetiminiz tarafından işlerinden kovulan bu iki eğitim insanı, bundan tam 144 gün önce, kovulmalarının haksız olduğunu yargı yoluyla kanıtlama olanağı bulamadıklarından açlık grevine gittiler; tek istekleri işlerine dönmekti. Grevin 75. günü İçişleri Bakanı, Gülmen ve Özakça’nın terörist olduklarını, hiçbir belge ve kanıt gösterme gereği duymadan, kamuoyuna açıkladı. Bakanlık, bu iki insanı, inanılır gibi değil ama yayımladığı bir kitapla, terör örgütüyle iltisaklı (eski Arapçada, yapışma, birleşme demekmiş) olmaları nedeniyle haklarında çok sayıda dava var diye suçladı. Oysa, eğer bu ülkede, hukuk devletinin “h”si olsaydı, Bakanlık onları suçlamadan önce yargılanmalarının sonucunu beklerdi. Gülmen ve Özakça’nın açlık grevlerinin 140. günü, nihayet hastaneye kaldırılmaları duyarsızlığınızı kapatmaya yeter mi bilemem, ama cezaevinde kötü muamele gördükleri haberi, eğer doğruysa, duyarsızlığınızın acınacak noktaya vardığını kanıtlar. Hem inandırıcılıktan bu kadar yoksun hem de ülkesinin insanına yaşam hakkı tanımayacak kadar duyarsız bir yönetime ne denir? Adınızı siz koyun! 31 TEMMUZ 2017 SAYI: 33535 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.06 03.56 04.27 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05.52 13.18 17.10 05.39 13.02 16.53 06.06 13.25 17.14 Akşam 20.30 20.12 20.31 Yatsı 22.08 21.47 22.02 Uzun ve istem dışı bir ara oldu. Bu 9 aylık aranın sorumlusu ne sizsiniz ne de ben. Nedeni, her fırsatı değerlendirerek hakkı, hukuku sıfırlamak isteyenlerin uzun erimde kaybedecekleri bir savaşta kazandıkları geçici zaferdi. Geçici zaferleri her biri hukukun entelektüel temsilcisi olan hukukçuların yoğun çabası, aydınlanma ufkunu aşmak isteyen, barış, demokrasi, laiklik için, insan hakları için mücadele eden, kapatıldıkları koğuşlarda dik durmayı başaranların direnciyle en azından şimdilik boşa çıkartılmıştır. Ama nüyoruz. Dinlemeye, yazmaya, tartışmaya yeniden başlı yoruz. Yeniden Merhaba Cumhuriyet okurunun gazetesiyle çok yönlü aktif iliş kisi bilinen bir Türkiye hâlâ gazetecilerin en çok durumdur. İşte tutuklandığı ülke utancını yaşama o ilişkiyi yeniden canlandırmak, ya devam ediyor. gazete sayfalarına aktarabilmek, HHH redaksiyona, yazı işlerine, editör Engellendiğimiz işimize geri dö lere eleştirilerimizle katkıda bulun mak için işbaşındayız. HHH Kaldığımız yerden değil, geldiğimiz günden devam ediyoruz. Geçen 9 ayda olup bitenler de eleştirilerimizi, önerilerimizi kuşkusuz etkileyecektir ama biz zamanın ruhuna boyun eğenlerin değil, ona itiraz edenlerin bilinciyle koyulacağız işe. İletilerinizi, mektuplarınızı okumaktan, gazete yöneticilerine aktarmaktan, ülkemizin ihtiyacı olan büyük tartışmaya sizlerle birlikte katılmaktan büyük bir zevk duyacağım. ‘Gülmen tek başına kalmaya zorlanıyor’ İki eğitimcinin zorla hastaneye kaldırılmasını protesto edenlere polis sert müdahale etti. Gülmen ailesiyle görüştürülmedi Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın açlık grevine devam ettikleri Sincan Cezaevi’nde zorla hastaneye kaldırılmalarına tepki gösteren yurttaşlar önce cezaevi önünde ardından da Yüksel Caddesi’nde polis müdahalesi ile karşılaştı. Gülmen ve Özakça’nın zorla hastaneye kaldırıldığını sosyal medyadan öğrenen Gülmen’in anne ve kızkardeşi de cezaevine gelerek Gülmen ile görüşmek istedi. Gülmen’in ailesi, artık tek başına kalamayacak durumda olmasına rağmen Gülmen’in yalnız kalmaya zorlandığını ve görüşmelerine izin verilmediğini aktardı. KHK ile ihraç edilmelerinin ardından Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde “işimi geri istiyorum” diyerek Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın başlattığı direniş 264. gününe ulaştı. Açlık grevinde ise 144 günü geride bırakan iki eğitimcinin önceki gün zorla hastaneye kaldırılmasına gösterilen tepkiler ise polisin sert müdahalesine sahne oldu. Cezaevi önünde bir araya gelen “Nuriye ve Semih için Dayanışma” grubunun açıklamasına izin vermeyen polis ekipleri, iki eğitimcinin adının ve resminin olduğu hiçbir dövizi açmalarına da izin vermedi. Ardından ise gruba biber gazı ile müdahale edildi. Yüksel’de müdahale Akşam saatlerinde Gülmen ve Özakça’nın zorla hastaneye kaldırılmasına Yüksel Caddesi’nde tepki gösteren yurttaşlara da polis yine müdahale etti. Polis anonsu altında konuşan Veli Saçılık, “Nuriye ve Semih şu anda cezaevinin hastanesinde baskı ve zulüm görüyorlar. Tek başlarına bir hücrede zorla müdahale ile karşı karşıyalar” dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “gizli yemek yiyorlar” sözlerine tepki gösteren Saçılık, “Soylu’ya soruyoruz, hani arkadaşlarımız sabah akşam yemek yiyorlardı? Neden hastaneye kaldırdınız? İki öğretmenimizin hafifleyen bedenleri altında eziliyorsunuz. Onlar mutlaka yaşayacak ve işimizi elimizden alanlar hesap verecekler” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Taksim’de protesto Tutuklu bulundukları Sincan Cezaevi’nde açlık grevlerine devam eden akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın önceki gün zorla hastaneye götürülmesi ‘Nuriye ve Semih için Dayanışma’ Platformu tarafından gerçekleştirilen açıklamayla protesto edildi. Galatasaray Meydanı’nda dün akşam bir araya gelen yurttaşlar, “Zorla tıbbi müdahale cinayettir, Nuriye ve Semih’i öldürtmeyeceğiz” pankartı açtı. Platform tarafından yapılan basın açıklamasında, Gülmen ve Özakça’nın zorla hastaneye götürülmesi ile ilgili bilgiler paylaşılarak, “Moralle ri yüksek. Herkese selam ve sevgilerini ilettiler. ‘İş ve onur mücadelesi sürüyor, vazgeçmeyeceğiz’ mesajını yolladılar” dendi. Zorla hastaneye götürülme olayıyla ilgili avukatların gerekli adli ve idari başvuruları yaptıklarının aktarıldığı açıklamada, “Direnişe ortak olan bizler; işkence ve cinayette ortaklaşanlara teslim olmayacağız! Buradan siyasi iktidara ve tüm yetkililere sesleniyoruz: Nuriye ve Semih’e yönelik insanlık dışı uygulamalara derhal son verin! Nuriye ve Semih’in talepleri kabul edilsin! Nuriye ve Semih serbest bırakılsın” ifadeleri kullanıldı. l Haber Merkezi KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com.tr DARBENİN BEYİN TAKIMI Akıncı davası ‘Öksüz’ başlıyor Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü’ndeki eylemlere ilişkin 486 sanığın yargılanmasına yarın Sincan Cezaevi’nde başlanacak. Firari Adil Öksüz’ün yokluğunda başlayacak duruşmada sanıklar, duruşma salonuna, çatı davada olduğu gibi halkın önünden tek sıra halinde geçirilerek getirilecek. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülecek ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk, “sivil imam”lar oldukları belirtilen Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Harun Biniş, Nurettin Oruç ve Hakan Çiçek ile uçaklarıyla çeşitli noktaları bombalayan pilotların da aralarında bulunduğu sanıkların yargılanacağı davada, duruşmalar 29 Ağustos’a kadar Sincan Cezaevi’ndeki duruşma salonunda devam edecek. Akıncı Üssü’ndeki olaylara ilişkin davanın bir numaralı sanığı Gülen, iki numaralı sanığı Öksüz, üç numaralı sanığı ise Batmaz olarak gösterildi. Mahkeme Başkanı Giray, yargılama başlamadan önce Sincan Cezaevi kampusundaki duruşma salonunda incelemelerde bulundu. Duruşma salonunda sanık yakınları için ayrılan bölüme sayıları çok olduğu için müştekiler oturacak. Salona az sayıda sanık yakını da alınacak. Duruşmanın güvenliği için Sincan Cezaevi Jandarma Taburu ile Ankara İl Jandarma Komutanlığı’ndan jandarma personeli görev alacak. Sanıklar teşhir edilecek Sanıklar duruşma salonuna cezaevi bahçesinden tek sıra halinde yürütülerek getirilecek. Yürüyüş sırasında ön sıralarda Kemal Batmaz, Nurettin Oruç, Hakan Çiçek ve Harun Biniş; “sivil imam”lardan sonra eski asker sanıklar yer alacak. l ANKARA / Cumhuriyet Nöbet değişimi kazası: 1 şehit Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde, Hakkâri Van karayolu emniyetini almak için Testere mevkiinde konuşlanan birliklerde önceki akşam personel değişimi sırasında nöbeti bitiren askerler mevzileri terk ederken, aynı birlikteki başka bir asker terör örgütü PKK tarafından sızma yapıldığını sanarak ateş açtı. Kurşunların isabet ettiği sözleşmeli er Semih Akyıldız, kaldırıldığı hastanede şehit düştü. Şehidin cenazesi Hakkâri’de düzenlenen törenin ardından memleketi Kütahya’ya uğurlandı. Akyıldız’ın İzmir Foça’dan geçici görevle Çukurca’ya gönderildiği öğrenildi. 12 PKK’li öldürüldü Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi Fara şin bölgesinde terör örgütü PKK’ye yönelik operasyonlar sürüyor. Operasyonda dün 9 terörist öldürüldü. Bölgede bulunan bir depoda, toprağa gömülü vaziyette aralarında roketatar ve mayınlarında bulunduğu çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildi. Kuzey Irak’taki Zap ve Metina bölgelerinde önceki akşam alınan anlık istihbaratın değerlendirilmesi sonucu savaş uçakları tarafından harekât düzenlendi. Operasyonda eylem hazırlığında olduğu tespit edilen 3 terörist etkisiz hale getirildi. l DHA SP’den Kudüs Mitingi Saadet Partisi öncülüğünde birçok sivil toplum kuruluşunun katılımıyla dün Yenikapı Etkinlik Alanı’nda ‘Büyük Kudüs Mitingi’ gerçekleştirildi. İsrail’in Filistin’e yönelik uygulamalarının protesto edildiği mitinge CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat ile CHP İstanbul milletvekilleri İlhan Kesici ve Mahmut Tanal da katıldı. Yenikapı’da gerçekleştirilen mitinge gelenler ellerinde Türk ve Filistin bayrakları taşırken, bazı kişilerin Portekizli futbolcu Cristiano Ronaldo ve Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun fotoğraflarının yer aldığı pankartlar taşıdığı görüldü. l Haber Merkezi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear